Resmi Defter noter tasdik ücretleri 2017-İstanbul

ekran-resmi-2016-12-17-20-52-07

 

Noter harç tutarlarına ulaşmak için  aşağıdaki bağlantıya tıklayınız. Detaylı bilgi için info@ozmconsultancy.com

Ataşehir İstanbul

noter-harc%cc%a7lari

 

[youtube https://www.youtube.com/watch?v=JUFZtLnqm6s&w=560&h=315]

 

 

SAYIN ÜYEMİZ Oda Danışma Meclisimizin 02.11.2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, 2017 yılında kullanılacak ticari defterler, noter masrafları, 2017 yılına ait kırtasiye, damga vergisi ve diğer masraflar için mükelleflerinizden tahsil edilecek asgari defter tasdik ve diğer giderler hakkında aşağıdaki tavsiye niteliğindeki karar alınmıştır. Danışma Meclisinin almış olduğu tavsiye kararına uyulmasını rica ederiz.

2017 YILI MÜKELLEF İÇİN DEFTER VE SARF MALZEME KATILIM GİDERLERİ 1. İSLETME DEFTERİ – SERBEST MESLEK DEFTERİ (İSCİSİZ) : 370,00.-TL İşletme Defteri, noter tasdik ücreti, 2017 yılında kullanılacak olan kırtasiye sarf malzemeleri ve diğer masraflar. 12 aylık evrak alım ve fotokopi giderleri, e-beyanname, e-bildirge, tahakkuk çıktıları internet kullanım masrafları vs. 2017 Yılı ücret sözleşmesi yıllık tutarının binde 9,48’i kadar damga vergisi bedeli vs.

2. İSLETME DEFTERİ – SERBEST MESLEK DEFTERİ (İŞÇİLİ) : 460,00 TL İşletme Defteri, noter tasdik ücreti, 2017 yılında kullanılacak olan, kırtasiye sarf malzemeleri ve diğer ’ masraflar. 12 aylık evrak alım ve fotokopi giderleri. Sigortalı işçiye ait SGK işe giriş, işten ayrılış, aylık prim hizmet cetveli, aylık işgücü çizelgesi, eksik gün bildirim formu ve ekleri, ücretli izin takip belgesi, işçi özlük dosyası, ücret pusulası, çalışma belgesi, e- beyanname, e-bildirgeler ile ilgili beyanname, bildirge, tahakkuk, makbuzlara ait fotokopi ve A4 kağıdı giderleri ve internet kullanım masrafları vs. 2017 yılı ücret sözleşmesi yıllık tutarının binde 9,48’i kadar damga vergisi bedeli vs.

3. SERMAYE ŞİRKETLERİ ve BİLANÇO USULÜ DEFTER (İŞÇİSİZ) : 840,00.-TL Yevmiye, defteri kebir, Envanter, noter tasdik ücreti, 2017 yılında kullanılacak olan kırtasiye sarf ’ malzemeleri ve diğer masraflar. 12 aylık evrak alım, fotokopi giderleri, e-beyanname, e-bildirge, tahakkuk çıktıları internet kullanım masrafları vs. 2017 yılı ücret sözleşmesi yıllık tutarının binde 9,48’i kadar damga vergisi bedeli vs.

4. SERMAYE ŞİRKETLERİ ve BİLANÇO USULÜ DEFTER (İSCİLİ) : 970,00.-TL Yevmiye, defteri kebir, Envanter, noter tasdik ücreti, 2017 yılında kullanılacak olan kırtasiye sarf ’ malzemeleri ve diğer masraflar. 12 aylık evrak alım ve fotokopi giderleri. Sigortalı işçiye ait SGK işe giriş, işten ayrılış, aylık prim hizmet cetveli, aylık işgücü çizelgesi, eksik gün bildirim formu ve ekleri, ücretli izin takip belgesi, işçi özlük dosyası, ücret pusulası, çalışma belgesi, e-beyanname, e-bildirgeler ile ilgili beyanname, bildirge, tahakkuk, makbuzlara ait fotokopi ve A4 kağıdı giderleri ve internet kullanım masrafları vs. 2017 yılı ücret sözleşmesi yıllık tutarının binde 9,48’i kadar damga vergisi bedeli vs.

5. ELEKTRONİK ORTAMDA DEFTER : 1.750,00.-TL Elektronik ortamda defter tutulmasına olanak sağlayan Elektronik Defter Genel Tebliğde defterlerini elektronik ortamda oluşturmak, kaydetmek, muhafaza ve ibraz etmek isteyen ve gereken şartlara – prosedürlere haiz olan gerçek ve tüzel kişiler için, Envanter ile pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri, noter tasdik ücreti, 2017 yılında kullanılacak olan kırtasiye sarf malzemeleri ve diğer masraflar. 12 aylık evrak alım, fotokopi giderleri, e-beyanname, e-bildirge, internet kullanım masrafları vs. 2017 yılı ücret sözleşmesi yıllık tutarının binde 9,48’i kadar damga vergisi bedeli vs. (6102 Sayılı TTK’na göre Haziran 2017 sonuna kadar yapılacak olan kapanış tasdiki) Notlar: 1- 2017 yılında hizmet vereceğiniz müşterilerinizle yazılı ücret sözleşmesi yapmanız zorunlu olup, sözleşmeler Damga Vergisi Kanunu hükümlerine göre sözleşme tutarının binde 9,48’i kadar damga vergisine tabidir. 2- Ticaret Sicil Tasdikname bedelleri tabloda gösterilen rakamlara dâhil olmayıp ayrıca tahsil edilecektir. Değişiklik olmadığı taktirde hazırda bulunan Ticaret Sicil Tasdiknameleri geçerliliğini koruyacaktır. 3- Sermaye Şirketlerinde, YÖNETİM KURULU KARAR DEFTERİ, GENEL KURUL TOPLANTI VE MÜZAKERE DEFTERİ TASDİKİ İÇİN İLAVE ÜCRET ALINIR.

Ekran Resmi 2016-12-01 23.06.27.png

kooperatife yeni alınacak ortaklardan enflasyondan kaynaklanan nedenlerden dolayı eski ortakların ödediği meblağın üzerinde alınan fark bedellerinin, kooperatif amaçlarının gerçekleştirilmesi için kullanılması şartıyla, bu işlemler Kooperatifinizin kurumlar vergisi muafiyetini etkilemeyecektir. KOOPERATİFE SONRADAN ÜYE,ORTAK OLANLARIN ÖDEDİĞİ FARK BEDELLERİ KURUMLAR VERGİSİNE TABİ MİDİR ?-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

 

kooperatife yeni alınacak ortaklardan enflasyondan kaynaklanan nedenlerden dolayı eski ortakların ödediği meblağın üzerinde alınan fark bedellerinin, kooperatif amaçlarının gerçekleştirilmesi için kullanılması şartıyla, bu işlemler Kooperatifinizin kurumlar vergisi muafiyetini etkilemeyecektir.

Konut inşaatlarını tamamlaması neticesinde konutların kooperatif üyelerine ferdileştirme yapılmak suretiyle teslim edilmesinden sonra 141 ortağın hissesine isabet eden ve kooperatifin elinde kalan konutların, yeni üye kaydı yapılarak devredilmesi halinde; bu devir işlemi, üçüncü kişilere yapılmış bir satış olarak değerlendirilecek olup; 5520 sayılı Kanunun 4/1-k maddesinde yer alan muafiyet şartlarından “sadece ortaklarla iş görülmesi” şartı ihlal edilmiş olacağından,

Konu

:

Ayrılan üyelere ait olan ve yeni üyelere devredilmek üzere geçici olarak koop. tarafından devralınan üyelik haklarının satışının ortak dışı işlem sayılıp sayılmayacağı hk.  

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunun incelenmesinden, Kooperatifinizin üyelerine sosyal konut yapmak amacıyla kurulmuş kurumlar vergisinden muaf bir kooperatif olduğu, 5341 adet sosyal konut inşa ettiği ve 5341 üyesi bulunduğu, ancak üyelerinizden 141 kişinin ödeme imkânsızlığı nedeniyle üyelikten ayrıldığı ve bu üyelere ayrılış tarihine kadar ödemiş oldukları aidatlarının ödendiği, Kooperatifiniz adına geçici olarak devralınan üyelik haklarının en yüksek giriş aidatını verecek kişilere devredileceğinden bahisle, bu durumun ortak dışı işlem sayılıp sayılmayacağı ile kurumlar vergisi muafiyetinizin devam edip etmeyeceği hususlarında, Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış; aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklar ile iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olduğu hükme bağlanmıştır.

Konu ile ilgili olarak 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13. Kooperatifler” başlıklı bölümünde detaylı açıklamalara yer verilmiştir.

Öte yandan, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 1 inci maddesinde, kooperatiflerin ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli teşekküller olduğu; aynı Kanunun 17 nci maddesinde de, kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde haklarının olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu hususlarının ana sözleşmede gösterileceği; bu hakların, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacağı hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun “Hak ve vecibelerde eşitlik” başlıklı 23 üncü maddesinde ise ortakların bu Kanunun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşit oldukları belirtilmiştir.

Buna göre, kooperatiflere sonradan alınacak ortaklardan, eski ortağın ödediği meblağın üzerinde bir para talep edilmesiyle, 1163 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi uyarınca ortaklık payının enflasyondan kaynaklanan değer artışından dolayı eski ortakların kazanılmış haklarının korunmasının amaçlandığı görülmektedir. Bu bakımdan, yeni giren ortaklardan alınan ilave paraların, kooperatifin amaçlarının gerçekleşmesini sağlamak üzere, arsa, alt yapı, inşaat ve benzeri giderlerde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Dolayısıyla, ödeme imkânsızlığı nedeniyle üyelikten ayrılan 141 ortağın hissesine tekabül eden paylarının, yedek akçeler hariç olmak üzere ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanan değeri üzerinden Kooperatifiniz tarafından geçici olarak devralınması ile bu ortakların yerine kooperatife yeni alınacak ortaklardan enflasyondan kaynaklanan nedenlerden dolayı eski ortakların ödediği meblağın üzerinde alınan fark bedellerinin, kooperatif amaçlarının gerçekleştirilmesi için kullanılması şartıyla, bu işlemler Kooperatifinizin kurumlar vergisi muafiyetini etkilemeyecektir.

Ancak, kooperatifin konut inşaatlarını tamamlaması neticesinde konutların kooperatif üyelerine ferdileştirme yapılmak suretiyle teslim edilmesinden sonra 141 ortağın hissesine isabet eden ve kooperatifin elinde kalan konutların, yeni üye kaydı yapılarak devredilmesi halinde; bu devir işlemi, üçüncü kişilere yapılmış bir satış olarak değerlendirilecek olup; 5520 sayılı Kanunun 4/1-k maddesinde yer alan muafiyet şartlarından “sadece ortaklarla iş görülmesi” şartı ihlal edilmiş olacağından, Kooperatifinizin muafiyet şartının ihlal edildiği tarih itibariyle kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerektiği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

KOOPERATİFLERDE KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLEFİYETİ NASIL KAPATILIR ?- MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Konu

:

Kooperatifin kurumlar vergisi mükellefiyetinden tekrar   muafiyete geçerek tasfiye işlemlerini gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği.

            İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Kooperatifinizin 1996 yılında kurulduğu, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fırkasının (k) bendindeki şartları yerine getirmek suretiyle kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanıldığı, 1996 yılında Kooperatifinizce alınan aktifinize kayıtlı dükkânların Aralık 2013 döneminde ihale yolu ile satışının yapıldığı, satış sonrasında kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edildiği ve bu satışlar dolayısıyla oluşan kazancın vergilendirildiği, Kooperatifinizin 28/1/2014 tarihinde tasfiyeye girdiği belirtilerek, tasfiye işlemleri gerçekleştirilirken mükellefiyetinizin sonlandırılmasının mümkün olup olmadığı hususunda Defterdarlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında, kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış, aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde ise tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13 Kooperatifler” başlıklı bölümünde muafiyet şartları detaylı olarak açıklanmış olup, “4.13.1.4 Sadece Ortaklarla İş Görülmesi” başlıklı bölümünde;

Kooperatifler ortaklarının belirli ekonomik çıkarlarının ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarının sağlanıp korunmasını amaçladıkları için faaliyetin normal olarak sadece ortaklarla sınırlı olması gerekmektedir. Bu nedenle, bir kooperatifin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmesi için ana sözleşmesinde sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hüküm bulunması ve fiilen de bu hükme uyulması gerekmektedir.

            Ortak dışı işlemler, sadece ortak olmayanlarla yapılan işlemleri değil, ortaklarla kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda yapılan işlemleri de kapsamaktadır.

açıklamasına yer verilmiştir.

Aynı Tebliğin “4.17 Şarta Bağlı Muafiyetlerin Kaybedilmesi ve Kazanılması” bölümünde ise muafiyet şartlarını taşıyan bir kooperatifin muafiyet şartlarını ihlal etmesi durumunda muafiyet şartlarının ihlal edildiği tarihten itibaren kurumlar vergisine tabi tutulması, muafiyet şartlarının tekrar kazanılması durumunda ise izleyen hesap dönemi başından itibaren muafiyetten yararlanılması gerektiği açıklanmıştır.

Diğer yandan; tasfiye, kurumların fesih ve infisahını teminen, kurum mevcutlarının, alacaklarının ve borçlarının tayin ve tespiti ile alacaklarının tahsili, mevcutlarının nakde çevrilerek borçlarının ödenmesi ve geri kalan nakdin ortaklara kanun ve ana sözleşme hükümlerine göre dağıtılmasını temin eden işlemler sürecidir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, 28/1/2014 tarihinde tasfiyeye giren kooperatifinizin, tasfiyeye girdiği tarihten itibaren kurumlar vergisi mükellefiyetinin devam etmesi ve tasfiye sonuçlanana kadar vergisel yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Mülkiyeti kooperatife ait olan konutların kooperatif çalışanlarının ikametine tahsis edilmesi durumunda vergilendirme- KOOPERATİF ÇALIŞANINA KONUT TAHSİS EDER İSE FATURA KESECEK MİDİR ? KATMA DEĞER VERGİSİ TAHAKKUK ETTİRECEK MİDİR ?-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Sayı

:

49327596-125[KVK.2013.ÖZ.48]-125

27/05/2015

Konu

:

Mülkiyeti kooperatife ait olan konutların kooperatif   çalışanlarının ikametine tahsis edilmesi durumunda vergilendirme

            İlgide kayıtlı özelge talep formunun incelenmesinden; mülkiyeti kooperatifinize ait olan konut ve işyerlerini kiraya vermenizden dolayı kurumlar vergisine tabi olduğunuz belirtilerek, mülkiyeti kooperatifinize ait konutları kira bedeli talep etmeden sigortalı olarak çalışan işçilerinizin ikametine tahsis etmeniz durumunda kurumlar vergisi ve katma değer vergisi yönünden vergilendirmenin nasıl olacağı hususunda görüş talep ettiğiniz anlaşılmış olup, konu ile ilgili Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

            GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ KANUNLARI YÖNÜNDEN :

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde ise; “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

            1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

            2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

            Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.”hükmüne yerverilmiştir.

Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde ise safi kurum kazancının tespit edilmesi sırasında indirilecek giderler tadadi olarak sayılmış olup, maddenin (1) numaralı bendi ile ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safî kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Ayrıca anılan Kanunun;

– 23 üncü maddesinin 9 uncu bendinde; “Genel olarak maden işletmelerinde ve fabrikalarda çalışan işçilere ve özel kanunlarına göre barındırılması gereken memurlarla müstahdemlere konut tedariki ve bunların aydınlatılması, ısıtılması ve suyunun temini suretiyle sağlanan menfaatler ile mülkiyeti işverene ait brüt alanı 100 m²’yi aşmayan konutların hizmet erbabına mesken olarak tahsisi suretiyle sağlanan menfaatler (Bu konutların 100 m²’yi aşması halinde, aşan kısma isabet eden menfaat için bu istisna hükmü uygulanmaz) ” in gelir vergisinden istisna olduğu;

– 61 inci maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

            Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.

– 63 üncü maddesinde; “Ücretin gerçek safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır. Hizmet erbabına verilen ayınlar, verildiği gün ve yerdeki ortalama perakende fiyatlarına göre; konut tedariki ve sair suretle sağlanan menfaatler, konutun emsal kirasına veya menfaatin emsal bedeline göre değerlenir.

hükümlerine yer verilmiştir.

Buna göre, mülkiyeti kooperatifinize ait olan ve çalışanlarınıza ücretsiz olarak tahsis edilen konutların brüt alanlarının 100 m²’yi aşmaması durumunda, bu suretle çalışanlarınıza sağlanan menfaatler Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesi hükmü uyarınca Gelir Vergisinden müstesnadır. Ancak her bir çalışan itibariyle tahsis edilen konutun brüt alanının 100 m²’yi aşması halinde, 100 m²’yi aşan kısım ücret matrahına dahil edilecek ve vergilendirilmesinde Gelir Vergisi Kanununun 73 üncü maddesinde hüküm altına alınan emsal kira bedeli dikkate alınacaktır.

Öte yandan, çalışanlarınıza bedelsiz tahsis edilen konutlara ilişkin emsal kira bedelinin 100 m²’yi aşan kısma isabet eden tutarının kooperatifinizce gelir olarak dikkate alınması ve aynı zamanda net ücret olarak değerlendirilen bu tutarın brüte iblağ edilmesi suretiyle bulunacak tutarın da  ücret olarak Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin (1) numaralı bendi kapsamında kurum kazancından indirilmesi mümkün bulunmaktadır.

            KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN :

Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesinde; Ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olacağı belirtilmiştir.

Aynı Kanunun 1/3-f maddesinde ise; Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin katma değer vergisine tabi olduğu hükmü yer almıştır.

26/04/2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin “I-B-5.Personele Sağlanan Menfaatler” başlıklı bölümünde;

“KDV uygulamasında personele bedelsiz sağlanan menfaatlerden aşağıda sayılanlar vergiye tabi tutulmaz:

a) Personele işyerinde veya müştemilatında yemek verilmesi,

b) Personele yatacak yer veya konut tahsisi,

c) Personelin toplu olarak işyerine gidip gelmesini sağlamak amacıyla yapılan taşıma hizmetleri,

ç) Personele demirbaş olarak verilen giyim eşyası.

İşletmenin iktisadi faaliyetini sürdürebilmesi için yapılan ve işletmede yaratılan katma değerin bir unsuru olan bu masraflar, maliyetin bir parçası olduğundan, personele tahsis sırasında vergiye tabi tutulmaz, bu mal ve hizmetlerin iktisabında yüklenilen vergiler ise genel hükümlere göre indirim konusu yapılabilir.”

açıklaması yer almaktadır.

Bu hükümlere göre, kooperatifinize ait konutların kendi personelinize ikamet amaçlı olarak tahsisi, karşılığında bedel alınmamak kaydıyla katma değer vergisine tabi tutulmayacak, bir bedel alınması durumunda ise bu bedel üzerinden katma değer vergisi hesaplanacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatifçe ortağın fiilen kullanımına bırakılan arsanın iktisap tarihinin tespiti hakkında-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Konu

:

Kooperatifçe ortağın fiilen kullanımına bırakılan arsanın iktisap tarihinin tespiti hk.  

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda 1997 yılında ortağı olduğunuz konut yapı kooperatifi tarafından, 26.06.2004 tarihli genel kurul kararına istinaden inşaat yapımının ferdi olarak ortaklar tarafından gerçekleştirilmesi amacıyla kullanımınıza fiilen teslim edilen ve 2011 yılında adınıza tapusu çıkarılan … ili … 123 Ada 5 ve 6 parsel sayılı arsaları satmanız durumunda söz konusu arsaların iktisap tarihinin hangi tarih olarak kabul edileceği hususunda görüş talep etmektesiniz.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin 1 inci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmış ve aynı maddenin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden elde ettikleri kazançlar ticari kazanç olarak sayılmıştır.

Aynı Kanunun “Değer Artışı Kazançları” başlıklı Mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde, iktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak (5615 sayılı kanunun 5 inci maddesiyle değişen ibare Yürürlük; 1/1/2007 ) beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançların (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır.) değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulacağı hüküm altına alınmış, aynı maddenin ikinci fıkrasında da bu maddede geçen “elden çıkarma” deyiminin, bu mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade ettiği açıklanmıştır.

Diğer taraftan aynı Kanunun Geçici 71 inci maddesinde ” Bu Kanunun mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin uygulanmasına ilişkin olarak, 70 inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde sayılan ve 01/01/2007 tarihinden önce iktisap edilmiş olan mal (gerçek usulde vergilendirilen çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde dört yıllık süre esas alınır.” hükmü yer almıştır.

Öte yandan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 704 ve 705 inci maddelerine göre taşınmaz mülkiyetinin konusuna giren gayrimenkulün mülkiyetinin kazanılması, tapuya tescille doğacağından “iktisap tarihi” olarak, tapu tescil tarihinin esas alınması gerekir. Ancak, gayrimenkulün fiilen kullanım hakkının tapu tescil tarihinden önce alıcıya bırakılmış olması halinde ise bu tarih, iktisap tarihi olarak dikkate alınacaktır.

Yukarıda yer alan kanun hükümleri ve açıklamalar uyarınca, sahibi olduğunuz arsaların, ortağı bulunduğunuz konut yapı kooperatifi tarafından 26.06.2004 tarihli genel kurul kararına istinaden, tasarruf yapma ve fiilen kullanma hakkının tarafınıza bırakıldığı 2004 yılının iktisap tarihi olarak kabul edilmesi gerekmekte olup, anılan arsaların iktisap tarihinden başlayarak dört yıllık süre geçtikten sonra satılacak olması nedeniyle değer artışı kazancı doğmayacaktır.

Diğer taraftan, söz konusu arsaların satışının ticari bir organizasyon içerisinde yürütülmesi veya bu tür organizasyon içinde yürütülmemekle beraber aynı kişiye farklı tarihlerde ve farklı kişilere aynı tarihte satılması veya birbirini izleyen yıllarda satılması durumunda ise yapılan satışlar devamlı olarak gayrimenkul alım-satım işiyle uğraşıldığına karine teşkil edeceğinden, elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesi çerçevesinde ticari kazanç olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatiflerde yönetim kurulu aidat ödemez ise yine de stopaj kesintisi yapılacak mıdır ?-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Sayı

:

38418978-120[61-15/1]-648

17/06/2015

Konu

:

Kooperatif yönetim kurulu üyelerinin muaf tutulduğu   aidatların durumu

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; olağan genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerinin aylık olarak ödemiş oldukları aidat tutarlarının 500,00 TL. ‘sinden muaf tutulmaları yönünde karar alındığı belirtilerek, muaf tutulan bu tutarların vergiye tabi olup olmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

 

– 61 inci maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

 

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.

 

Bu kanunun uygulanmasında, aşağıda yazılı ödemeler de ücret sayılır:

 

4. Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler.”,

 

– 62 inci maddesinde; “İşverenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir.

 

61 inci maddenin 1 ila 6 numaralı bentlerinde yazılı ödemeleri yapanlar bu kanunda yazılı ödevleri yerine getirmek bakımından işveren hükmündedir.”,

 

– 94 üncü maddesinde; “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.

 

1.Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre,

 

Yukarıdaki bentlerde yazılı vergi tevkifatının yapılmasında 96 ncı madde hükmü göz önünde tutulur. ”,

 

-98 incı maddesinde; “94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri (5615 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle değişen ibare. Yürürlük:04.04.2007) ertesi ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar. …” hükümlerine yer verilmiştir.

 

Bu hükümlere göre, kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyelerine herhangi bir ücret ödemesi yapılmamasına rağmen, aidat ödemesinden muaf tutulmaları nedeniyle kişilere bu şekilde sağlanan menfaatler ücret olarak kabul edileceğinden, Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddelerine göre vergi tevkifatı yaparak 98 inci madde gereğince bağlı olduğunuz vergi dairesine bildirmeniz gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

KREDİ KARTI İŞLEMLERİNDE UYGULANACAKAZAMİ FAİZ ORANLARI HAKKINDA TEBLİĞ

12 Kasım 2016 CUMARTESİ

Resmî Gazete

Sayı : 29886
TEBLİĞ
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:

KREDİ KARTI İŞLEMLERİNDE UYGULANACAK

AZAMİ FAİZ ORANLARI HAKKINDA TEBLİĞ

(SAYI: 2016/8)

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranlarını düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Kredi kartı düzenleme yetkisini haiz bankalar ile diğer kuruluşlar bu Tebliğ hükümlerine tabidir.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 23/2/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 26 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Azami akdi faiz oranları

MADDE 4 – (1) Türk lirası cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı yüzde 1,84’tür.

(2) Yabancı para cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı yüzde 1,47’dir.

Azami gecikme faiz oranları

MADDE 5 – (1) Türk lirası cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami gecikme faiz oranı yüzde 2,34’tür.

(2) Yabancı para cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami gecikme faiz oranı yüzde 1,97’dir.

Katılım bankalarınca uygulanacak azami oranlar

MADDE 6 – (1) Katılım bankalarınca kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık akdi kâr payı oranları bu Tebliğin 4 üncü maddesinde yer alan aylık azami akdi faiz oranlarını, aylık gecikme cezası oranları ise bu Tebliğin 5 inci maddesinde yer alan aylık azami gecikme faiz oranlarını geçemez.

Azami akdi ve gecikme faiz oranlarının açıklanması

MADDE 7 – (1) Kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi ve gecikme faiz oranları her yılın Ocak-Mart, Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül ve Ekim-Aralık dönemleri için açıklanır.

Yürürlükten kaldırılan tebliğ

MADDE 8 – (1) 22/10/2014 tarihli ve 29153 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kredi Kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ (Sayı: 2014/5) yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

MADDE 9 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2017 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı yürütür.

 
 

KOOPERATİF KURULUŞU İÇİN GEREKLİ İŞLEMLER 2017-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Kooperatif Kuruluşu İçin Gerekli İşlemler

ekran-resmi-2016-09-16-20-17-49

KOOPERATİF KURULUŞU İÇİN GEREKLİ İŞLEMLER

KURULUŞ İŞLEMLERİ İÇİN info@ozmconsultancy.com

Bakanlığımızca, yasal formaliteleri yerine getirmiş kooperatiflerden, kuruluş için aşağıdaki belgeler istenilmektedir:
– Başvuru dilekçesi,
– En az yedi kurucu tarafından düzenlenip imzalanarak Noterce onaylanan beş adet anasözleşme,
– Bilgi formu,
– Sermayenin kurucu ortaklardan birinin adına yatırıldığını gösterir beyanın kuruluş dilekçesinde belirtilmesi,
gerekmektedir.
Bunların haricinde;
Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifleri ile Küçük Sanat Kooperatiflerinin kuruluşlarında;
– Kurucu ortakların anasözleşmelerinin ilgili maddelerinde belirtilen ortaklık şartlarını taşıdıklarını belirtir ilgili esnaf odası veya sanayi ve ticaret odaları ile vergi dairelerinden verilmiş belgelerin,
Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi kuruluşunda;
– Kurucuların taşıyıcılığı fiilen meslek edinmiş şoför esnafı olduklarına dair ilgili esnaf odasından verilmiş belge ile vergi dairelerinden verilmiş belgenin,
– Kurucuların sahip oldukları araçların İl Trafik Şubesine kayıt yaptırdıkları sicil cüzdanlarının noterden tasdikli birer suretinin,
Deniz Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi kuruluşunda;
– Motorlu taşıyıcılar kooperatifinden farklı olarak kuruculara ait deniz motorlarının, deniz trafiğine elverişli olduğuna dair ilgili Liman Müdürlüğünce verilmiş denize elverişlilik belgelerinin noter tasdikli birer suretinin,
– Kurucu ortakların limana kayıtlı olduklarına dair Liman Müdürlüğünden verilmiş belgenin,
Üretim ve Pazarlama Kooperatifi kuruluşunda;
– Kooperatif kurucularının, kooperatifin konusu ile ilgili üretimde bulunduklarına dair ilgili Ziraat Odasından ve Vergi Dairesinden verilmiş belgelerin,
Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi kuruluşunda;
–  Tamamı esnaf ve/veya sanatkar olmak üzere en az 100 kişiyle kurulan bu kooperatif kurucularının, esnaf ve sanatkar olduklarına dair kayıtlı oldukları oda tarafından verilmiş belge ile esnaf sicili ve vergi dairesince verilmiş esnaflık faaliyetini devam ettirdiklerine dair belge ve ilk yönetim ve denetim kurulu üyeleri hakkında Cumhuriyet Savcılığında verilmiş olan adli sicil kaydının aranması,
gerekmektedir.

Kooperatif Nasıl Kurulur 2017 ?Kooperatif kuruluşu için gerekli evraklar-EVREN ÖZMEN MALİ MÜŞAVİR

KOOPERATİF NASIL KURULUR?Bir kooperatif; -Kurucu en az yedi gerçek veya tüzel kişinin hazırlayacakları anasözleşmeyi imzalaması, -İmzaların notere tasdik ettirilmesi, -Noterce onaylı anasözleşme ile Bakanlığımız veya Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüklerine başvurarak kuruluş izni alınması, -Anasözleşmenin Ticaret Sicili Memurluğuna  tescil ve ilan ettirilmesi suretiyle kurulur ve tüzel kişilik kazanır.
[youtube https://www.youtube.com/watch?v=4CM0Iq0LFC8&w=560&h=315]

Error: Contact form not found.

KURULUŞ İŞLEMLERİ İÇİN info@ozmconsultancy.com

Kooperatife şirket olarak ortak-üye olunmasının vergisel boyutu-evren özmen

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)
 
 
 
Sayı
:
21152195-35-02-531
27/11/2015
Konu
:
Şirket adına kayıtlı kooperatif üyeliği satışının VUK,KVK ve KDV yönünden değerlendirilmesi.
 
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, konut yapı kooperatifi ile yapılan iş sözleşmesi gereği, yapılan iş karşılığında daire verileceğinden bahisle, söz konusu inşaatların henüz bitmemesi nedeniyle tapularının çıkmadığı, bu nedenle şirketinize daire yerine kooperatif üyeliğinin verildiğini belirterek, söz konusu üyeliğin devri (satışı) halinde fatura kesilip kesilmeyeceği ile uygulanacak KDV oranının bildirilmesi konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
             KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
             5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
             Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce; işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükmüne yer verilmiştir.
             Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketinizin … Kooperatifine sunmuş olduğu inşaat hizmeti karşılığında elde etmiş olduğu kooperatif hissesinin emsal bedeli ile kurum kazancına dahil edilmesi gerekmektedir. Söz konusu kooperatif hissesinin şirketiniz tarafından satılması durumunda ise şirketiniz aktifindeki kayıtlı değeri ile satış değeri arasında oluşacak farkın kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekeceği tabiidir.
             VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN :
            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu, 231 inci maddesinin 5 inci fıkrasında faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği belirtilmiştir.
             Bahse konu olayda, şirketinizin yaptığı işler karşılığında anılan kooperatif tarafından verilen üyelik kaydının şirketiniz tarafından devredilmesi halinde, fatura düzenlenmesi gerekmektedir.
              KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1/1 inci maddesine göre, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler KDV’ye tabidir.
            Diğer taraftan KDV oranları, KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Kararnamenin 1/1 maddesi ile KDV oranları Kararname eki I sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 1, II sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için % 18 olarak tespit edilmiştir.
           Buna göre, … Konut Yapı Koop. ile şirketiniz arasında yapılan sözleşme gereği yapılan iş karşılığında (… TL üyelik değerinde olan … No.lu daire) alınan kooperatif üyeliğinin satılması durumunda genel oranda katma değer vergisi uygulanacaktır.
             Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

üyelerce kullanılmaya başlanmış ancak yapı kullanım izin belgesi alınmamış kooperatife yapılan yalıtım işinde KDV istisnası

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
 
 
 
Sayı
:
39044742-130-2078
11/01/2016
Konu
:
60 No.lu KDV Sirkülerinin 3.6.5.4. bölümünün parantez içi hükmü uyarınca üyelerce kullanılmaya başlanmış ancak yapı kullanım izin belgesi alınmamış kooperatife yapılan yalıtım işinde KDV istisnası
 
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda 22/12/1995 tarihinde inşaat ruhsatı alarak faaliyete başladığınızı, inşaat faaliyetinin kısmen bitirilerek kooperatif üyelerinin noter huzurunda kuralarını çekerek dairelerini belirlediğini, zaman içinde kısmen oturumların başladığını, ancak Üsküdar Belediyesi ile yaşanan bazı sorunlar nedeniyle binalar için iskan ruhsatının bugüne kadar alınamadığını, kooperatifinizin halen inşaat kooperatifi olarak üyelerine hizmet ettiğini,

 

            Kooperatif Genel Kurulunda alınan 08/03/2015 tarihli karar ile binaların ısı yalıtımı yapılmasına karar verildiğini,

 

            60 No.lu KDV Sirkülerinin 3.6.5.4. başlıklı bölümünde “KDV Kanununa göre konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde istisna veya indirimli oran uygulamasının, konutların kullanılmaya başlanılmasına (yapı kullanım izin belgesi alınmasına) kadar yaptırılacak inşaat taahhüt işlerini kapsamaktadır.”

 

            ibaresinde yer alan parantez içi hükmün yapı kullanma izin belgesi olmayan yapı kooperatiflerine istisna uygulamasının yapılacağını açıkça belirttiğini ifade ederek Kooperatifinize yapılacak dış cephe yalıtım işinin KDV’den istisna olup olmadığı konusunda Başkanlığımızın görüşü sorulmuştur.
            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1/1 inci maddesine göre ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetler KDV’ye tabidir. KDV Kanununun geçici 15 inci maddesi ile 29/7/1998 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri KDV’den istisna edilmiştir.
            29/7/1998 tarihinden sonra bina inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak “konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri” ise 30/12/2007 tarih ve 26742 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli (I) sayılı listenin 12 nci sırası uyarınca % 1 oranında KDV’ye tabidir.
            Konuya ilişkin olarak Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin “II./G./4.2.Konut Yapı Kooperatiflerine Yapılan İnşaat Taahhüt İşlerinde İstisna/İndirimli Oran Uygulaması” başlıklı bölümünde;
                   “3065 sayılı Kanunun geçici 15 inci maddesi ile 29/7/1998 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri KDV’den istisna edilmiştir. Bu madde çerçevesinde, konut yapı kooperatiflerine ifa edilecek inşaat taahhüt işleri, bina inşaat ruhsatı 29/7/1998 tarihinden önce alınmış ise KDV’den istisna tutulur. Bina inşaat ruhsatı bu tarihten sonra alınmışsa söz konusu işlere (% 1) oranında KDV uygulanır.
            Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde istisna veya indirimli KDV oranı (%1) uygulanabilmesi için;
            -Kooperatifin konut yapı kooperatifi statüsünde olması,
            -İşin konut yapı kooperatifine yapılması,
            -Yapılan işin inşaat işi olması ve taahhüde dayanması,
gerekir.

            İstisna veya indirimli oran uygulaması kapsamına girip girmediği konusunda Bakanlığımızca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan alınan görüşler çerçevesinde inşaat taahhüt işi olarak değerlendirilen işler girmektedir.
            Konut yapı kooperatiflerine yapılan ve inşaat işi niteliğinde olmayan veya taahhüde dayanmayan hizmet ifaları ile mal teslimleri, istisna ya da indirimli oran uygulamasından yararlanamaz. Dolayısıyla bu teslim ve hizmetlere genel hükümler çerçevesinde KDV uygulanır.
            … ” açıklamalarına yer verilmiştir.
            Ayrıca konuya ilişkin olarak 60 No.lu KDV Sirkülerinde gerekli açıklamalar yapılmış olup, 3.6.5.4. başlıklı bölümde ise KDV Kanununa göre konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde istisna veya indirimli oran uygulamasının, konutların kullanılmaya başlanılmasına (yapı kullanım izin belgesi alınmasına) kadar yaptırılacak inşaat taahhüt işlerini kapsadığı ifade edilmiştir.

            Buna göre, her ne kadar kooperatif üyelerine ait konutlar için iskan ruhsatı alınmasa da söz konusu konutlar üyelere teslim edilip kullanılmaya başlandığından tarafınıza yapılacak olan ısı yalıtım işi genel oranda (%18) KDV’ye tabi olacaktır.

             Bilgi edinilmesini rica ederim.
 

Toplu işyeri kooperatifinin KV ve KDV karşısındaki durumu.Hatalı Mukteza 

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)
 
 
 
Sayı
:
84974990-130[2014-8-10]-7086
19/02/2016
Konu
:
Toplu işyeri kooperatifinin KV ve KDV karşısındaki durumu.
 
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden; üyelerine arsa alımı yapmak ve işyeri kazandırmak amacı ile kurulduğu belirtilen Kooperatifinizin vergi kanunları (kurumlar vergisi ve katma değer vergisi) karşısındaki durumuna ilişkin Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.
            a) Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden Değerlendirme:
            5520 sayılı Kurumlar Vergi Kanununun “Muafiyetler” başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13’üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.
            Konuya ilişkin yayımlanan 1 seri no.lu. Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13. Kooperatifler” başlıklı bölümünde gerekli açıklamalara yer verilmiştir.
            Öte yandan, Kooperatifinize ait 30/7/2013 tarihli kuruluş ana sözleşmesinin 6 ncı maddesinde; kooperatifin, ortaklarının iş yeri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ortaklarına toplu iş yeri yaptıracağı, 68 inci maddesinde de muafiyet şartlarının yazılı olduğu anlaşılmıştır.
            Buna göre, Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde belirtilen muafiyet şartlarının kooperatif ana sözleşmesinde yer almasının yanında bu şartlara fiilen de uyulması kaydıyla kooperatifinizin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanması mümkün bulunmaktadır. Ancak bu şartlardan herhangi birinin ihlali halinde Kooperatifiniz adına mükellefiyet tesis edileceği tabiidir.
            b) Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu Yönünden Değerlendirme:
            KDV Kanununun;
            1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
            17/4-k maddesinde ise; organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan iktisadi işletmelerin arsa ve işyeri teslimlerinin KDV den istisna olduğu
            hükme bağlanmıştır.
            Organize sanayi bölgeleri ve küçük küçük sanayi sitelerine tanınan istisna ile ilgili açıklamalara, 16.10.2014 tarih ve 29147 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’in (4.23.) bölümünde yer verilmiştir.
            Söz konusu hüküm ve ilgili Tebliğde yapılan açıklamalar çerçevesinde;
            Kooperatifinizin kuruluş amacının ve faaliyetlerinin organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulmasına yönelik olması halinde, söz konusu istisna hükmünden yararlanılacak ve bu istisna yalnızca kooperatifinizin arsa ve işyeri teslimlerini kapsayacaktır.
            Bunların dışında Kooperatifiniz tarafından yapılacak her türlü hizmetler, arsa ve işyeri dışındaki teslimlerinizin yanı sıra bölge ve site dışındaki arsa ve işyeri teslimleri ile Kooperatifinize yapılacak teslim ve hizmetler genel hükümler çerçevesinde KDV ye tabi bulunmaktadır.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.          
 

Kooperatifin aktifine kayıtlı demirbaşı bedelsiz site yönetimine devrinin KDV ve Kurumlar Vergisi karşısındaki durumu

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)
 
 
 
Sayı
:
84974990-130[1-2014/41]-11415
09/03/2016
Konu
:
Kooperatifin aktifine kayıtlı demirbaşı bedelsiz site yönetimine devrinin KDV ve Kurumlar Vergisi karşısındaki durumu
 
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, tasfiyeye girmiş olan kooperatifinizin envanterinde kayıtlı demirbaşları site yönetimine bedelsiz olarak devir işleminin KDV ve Kurumlar Vergisine tabi olup olmayacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.
            A- KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:    
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2’nci maddesinin ikinci fıkrasında kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış, aynı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde ise tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.
            1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 4.13. Kooperatifler başlıklı bölümünde muafiyet şartları detaylı olarak açıklanmış olup, 4.13.1.4.3. Yapı kooperatiflerinde ortak dışı işlemler” başlıklı bölümünde de;
            ” Kooperatifin amacını gerçekleştirmesinden sonra elinde kalan malzeme, alet ve edevatın satılması ortak dışı işlem olarak değerlendirilmeyecektir.
            açıklamalarına yer verilmiştir.
           Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, kurumlar vergisinden muaf kooperatifinizce amacın gerçekleştirilmesinden sonra envanterde kayıtlı bulunan demirbaşların yeni kurulan site yönetimine devredilmesi ortak dışı işlem olarak değerlendirilemeyeceğinden, bu işlem dolayısıyla kooperatifiniz için kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesine gerek bulunmamaktadır.
            B- KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME;
            3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun,

             1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu,

            27/1 inci maddesinde; bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrah işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücretidir,

            hükümlerine yer verilmiştir.

            Konuyla ilgili olarak yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/A-2) bölümünün son paragrafında,

            “Malın tasarruf hakkının mutlaka bir bedel karşılığı devredilmesi şart değildir. Bedelsiz teslimler de (hibe gibi) vergiye tabidir. Bu gibi durumlarda matrah,3065 sayılı Kanunun 27 nci maddesi uyarınca emsal bedeli olur.”

            açıklamalarına yer verilmiştir.

            Buna göre, tasfiye edilen kooperatifinizin aktifine kayıtlı demirbaşlarların site yönetimine bedelsiz devri durumunda bu demirbaşların emsal bedeli üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 

Bitmemiş ev tesliminde kdv oranı kaçtır ? Kooperatifin kaba inşaat olarak teslim ettiği konutlarda kdv oranı

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KAYSERİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.38.15.01-KDV-20-869-66

13/07/2011

Konu

:

Yapı ruhsatı ve arsa tapusu kooperatif adına olan, inşaat yapı ruhsatında 16 adet bağımsız bölümden oluşan ve inşaatının % 60’ı tamamlanan taşınmaz tesliminde KDV oranı hk.  

İlgide kayıtlı özelge talep formu ile, inşaat yapı ruhsatı ve arsa tapusu kooperatif adına bulunan,  Müdürlüğünüzce kıymet takdiri yapılan, inşaat yapı ruhsatından da 16 adet bağımsız bölümden oluştuğu ve inşaatının % 60 oranında tamamlandığı anlaşılan arsa vasıflı taşınmazın icra yoluyla satışında uygulanacak katma değer vergisi (KDV) oranı hususunda görüş isteminde bulunulmuştur.

Bilindiği üzere, 3065 Sayılı KDV Kanununun 1/3-d maddesinde, müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların KDV ye tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.

KDV oranları, KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılılistede yer alan teslim ve hizmetler için %8, listelerde yer alanlar hariç olmak üzere vergiye tabi işlemler için%18 olarak tespit edilmiştir.

Söz konusu Kararname eki (I) sayılı listenin 11 inci sırasında yer alan net alanı 150 m² ye kadar konut teslimlerine % 1 oranında KDV uygulanmaktadır.

15 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin I bölümünde, KDV Kanununun 1/3-d maddesine göre, cebri icra, izale-i şuyu, ipoteği paraya çevrilmesi, tasfiye gibi nedenlerle müzayede mahallerinde, yapılan açık artırma, pazarlık ve diğer şekillerdeki satışların KDV ye tabi bulunduğu, ancak sözü edilen Kanunun istisna ve temel gıda maddelerine ilişkin hükümlerinin bu satışlar için de geçerli olacağı açıklanmış, bu satışlarda vergiyi doğuran olayın  satışın yapıldığı tarihte vuku bulduğu, verginin mükellefinin satışları düzenleyen özel veya resmi kişi veya kuruluşlar olduğu, KDV Kanununun 23/d maddesi hükmüne göre satılan malın kesin satış bedelinin KDV matrahı olacağı ifade edilmiştir.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin “İspat” başlıklı (B) fıkrasında, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas alınacağı hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre,  söz konusu taşınmazın projesinde ve inşaat ruhsatında konut olarak gösterilmiş olması halinde kaba inşaatı bitmemiş olsa da konut olarak kabulü mümkün bulunmaktadır. Bu nedenle, taşınmazın icra yoluyla satışında, net alanının 150 m² ye kadar olması halinde  %1, 150 m² yi aşması halinde ise (%18) oranında KDV uygulanması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

araçlarda ötv değişikliği 2016

1.6L ve altı

  • Motor hacmi 1.6L altında olup net fiyatı 55 bin TL altında olan otomobiller için ÖTV oranı değişmedi, %45
  • Motor hacmi 1.6L altında olup net fiyatı 55 bin TL üstünde olan otomobiller için yeni ÖTV oranı %74 oldu.

Pratikte bu değerler aşağıda yer alan tablodaki gibidir. Özetle bugün 94-95 bin tl ve üzeri fiyata sahip olan araçlar en az 19,700 TL kadar fazla vergi ödeyecek. Bu değerin altındaki araçlar ise bu ÖTV zammından etkilenmeyecek.

ötv 1

1.6L–2.0L arası

  • Motor hacmi 1.6L-2.0L aralığında olup net fiyatı 160 bin TL altında olan otomobiller için ÖTV oranı değişmedi, %90
  • Motor hacmi 1.6 L–2.0L arasında olup net fiyatı 160 bin TL üstünde olan araçlar için yeni ÖTV oranı %120 oldu.

ötv 2

2.0L ve üstü

  • Motor hacmi 2.0L üstünde olup net fiyatı 200 bin TL altında olan otomobiller için ÖTV oranı değişmedi, %145
  • Motor hacmi 2.0 üstünde olup net fiyatı 200 bin TL üstünde olan otomobiller için yeni ÖTV oranı %168 oldu.

ötv 3

Tüm hafif ticariler

  • Tüm hafif ticarilerin ÖTV oranı %15’den %20‘ye çıktı.

ötv 4

Kimler Etkileniyor?

Yüksek donanımlı C sınıfı araçlar ve üst segment tüm 1.6L ve altı araçlar diyebiliriz.

e defter geç gönderme cezası 2016

Error: Contact form not found.

E-defter süresinde göndermeme cezası

ekran-resmi-2016-09-29-21-26-07

E-defter, E-Fatura, E-Arşiv kapsamında sorularınız için info@ozmconsultancy.com

VUK
Usulsüzlük Dereceleri ve Cezaları
Madde 352

4. (3505 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle değişen bent) Vergi kanunlarında yazılı bildirmelerin zamanında yapılmamış olması (işe başlamayı bildirmek hariç);

460 Seri no lu VUK GT

1.Derece usulsüzlükler (Sermaye şirketleri için) 126,00 TL