Kooperatif arsa satışından ortak başına düşen tutarın vergilendirmesi- evren özmen

Konu

:

Birlikte elde edilen mesken, işyeri kira geliri ve kar payının beyanı

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, gayrimenkul sermaye iradı gelirinden dolayı … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuzu, 2014 yılı içerisinde mesken ve işyeri kira geliri ile ortağı olduğunuz S.S. … Toplu İşyeri Yapı Kooperatifinin ihtiyaç fazlası arsalarından bir kısmını satmasından dolayı hissenize düşen brüt 47.058,82 TL tutar üzerinden yapılan % 15 stopaj sonrasında net 40.000,00 TL gelir elde ettiğinizi belirterek 2014 yılında elde etmiş olduğunuz gelirlerin beyanının nasıl yapılacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde;

“Aşağıda yazılı mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratlar gayrimenkul sermaye iradıdır:

“1. Arazi, bina (Döşeli olarak kiraya verilenlerde döşeme için alınan kira bedelleri dahildir), maden suları, menba suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları, tuzlalar ve bunların mütemmim cüzileri ve teferruatı;

…” hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 21 inci maddesinde; “Binaların mesken olarak kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde elde edilen hasılatın 1.500.000.000 lirası gelir vergisinden müstesnadır.(285 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2014 yılı için 3.300 TL.) İstisna haddi üzerinde hasılat elde edilip beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi halinde, bu istisnadan yararlanılamaz.

Ticari, zirai veya mesleki kazancını yıllık beyanname ile bildirmek mecburiyetinde olanlar ile istisna haddinin üzerinde hasılat elde edenlerden, beyanı gerekip gerekmediğine bakılmaksızın ayrı ayrı veya birlikte elde ettiği ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarının gayri safi tutarları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin üçüncü diliminde ücret gelirleri için yer alan tutarı aşanlar bu istisnadan faydalanamazlar.” hükmü yer almaktadır.

Ayrıca, aynı Kanunun 75 inci maddesinin birinci fıkrasında, sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkül sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratların menkul sermaye iradı olduğu belirtilerek, ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde; “İştirak hisselerinden doğan kazançların (Limited Şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ortakları ve komanditerlerin kâr payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan kârların ortaklara, kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.) kaynağı ne olursa olsun menkul sermaye iradı sayılır.” hükmü yer almıştır.

Öte yandan, anılan Kanunun 22 nci maddesinin (2) numaralı bendinde ise, tam mükellef kurumlardan elde edilen, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarının yarısının gelir vergisinden müstesna olduğu, istisna edilen tutar üzerinden 94 üncü madde uyarınca tevkifat yapılacağı ve tevkif edilen verginin tamamının, kâr payının yıllık beyanname ile beyan edilmesi durumunda yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edileceğine hükmedilmiştir.

Diğer yandan, Kanunun 86 ncı maddesinde, beyanname verilmeyecek haller sayılmış olup, anılan maddenin 1/c bendinde, tam mükellefiyette; vergiye tâbi gelir toplamının [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler hariç] 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmaması koşuluyla, Türkiye’de tevkifata tâbi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları için yıllık beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği hükmü bulunmaktadır.

Bu itibarla, 2014 yılı içerisinde elde edilen mesken kira gelirinizin istisna haddini (3.300 TL) aşması halinde yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edileceği tabiidir.

Öte yandan, 2014 yılı içerisinde, ortağı olduğunuz kooperatiften elde ettiğiniz kar payının brüt tutarının yarısı ile mesken kira gelirinizin (istisnadan yararlanılması halinde aşan kısmının) ve tevkifata tabi tutulmuş işyeri kira gelirinizin brüt tutarları toplamının Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2014 yılı için: 27.000,00 TL) aşması halinde söz konusu gelirlerinizin yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Ancak, 2014 yılı içerisinde elde ettiğiniz mesken kira geliri, tevkifat yoluyla vergilendirilmiş işyeri kira geliri ve ortağı olduğunuz kooperatiften elde ettiğiniz kar payının, varsa ücret ile diğer kazanç ve iratlarının gayrisafi toplamının Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin üçüncü diliminde ücret gelirleri için yer alan tutarı (2014 yılı için 97.000,00 TL) aşması halinde aynı Kanunun 21 inci maddesinde yer alan istisnadan yararlanılamayacağı tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatif yönetim kurulu huzur hakkı yerine aidat ödemez ise vergisel durum

38418978-120[61-15/1]-648

17/06/2015

Konu

:

Kooperatif yönetim kurulu üyelerinin muaf tutulduğu aidatların durumu

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; olağan genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerinin aylık olarak ödemiş oldukları aidat tutarlarının 500,00 TL. ‘sinden muaf tutulmaları yönünde karar alındığı belirtilerek, muaf tutulan bu tutarların vergiye tabi olup olmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

– 61 inci maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.

Bu kanunun uygulanmasında, aşağıda yazılı ödemeler de ücret sayılır:

4. Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler.”,

– 62 inci maddesinde; “İşverenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir.

61 inci maddenin 1 ila 6 numaralı bentlerinde yazılı ödemeleri yapanlar bu kanunda yazılı ödevleri yerine getirmek bakımından işveren hükmündedir.”,

– 94 üncü maddesinde; “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.

1.Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre,

Yukarıdaki bentlerde yazılı vergi tevkifatının yapılmasında 96 ncı madde hükmü göz önünde tutulur. ”,

-98 incı maddesinde; “94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri (5615 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle değişen ibare. Yürürlük:04.04.2007) ertesi ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar. …” hükümlerine yer verilmiştir.

Bu hükümlere göre, kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyelerine herhangi bir ücret ödemesi yapılmamasına rağmen, aidat ödemesinden muaf tutulmaları nedeniyle kişilere bu şekilde sağlanan menfaatler ücret olarak kabul edileceğinden, Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddelerine göre vergi tevkifatı yaparak 98 inci madde gereğince bağlı olduğunuz vergi dairesine bildirmeniz gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kızılay’a yapılan teslimler kdv den istisna olmuştur

MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Ekran Resmi 2016-09-26 16.13.31.png

11 Şubat 2016 PERŞEMBE
Resmî Gazete
Sayı : 29621

TEBLİĞ

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
(SERİ NO: 5)
MADDE 1 – 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/B) kısmının 9 uncu bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiş ve bu bölümden sonra gelen bölüm numarası teselsül ettirilmiştir.
“10. Türkiye Kızılay Derneğine Yapılan Teslim ve Hizmetler ile Türkiye Kızılay Derneğinin Teslim ve Hizmetlerinde İstisna
10.1. Kapsam
3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine, 15/4/2015 tarihinde yürürlüğe girmek üzere 6639 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla (h) bendi eklenmiştir.
Bu hükme göre, 15/4/2015 tarihinden itibaren;
– Türkiye Kızılay Derneğine tüzüğünde belirtilen amaçlarına uygun olarak afet yönetimi ve yardımları, barınma, beslenme, sosyal yardımlar, toplumu bilinçlendirme, ulusal ve uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası Kızılay-Kızılhaç Hareketi faaliyetleri, savaş veya olağanüstü hâllerdeki görevleri ile kan, sağlık, göç ve mülteci hizmetlerini (sığınmacı hizmetleri dâhil) yerine getirmesine yönelik görevler kapsamında yapılan teslim ve hizmetler,
– Türkiye Kızılay Derneğinin ulusal ve uluslararası işbirlikleri, uluslararası mensubiyet ve üyelikleri, Birleşmiş Milletlere bağlı kurum ve kuruluşlar ile uluslararası akreditasyonu olan yardım kuruluşlarıyla yürüttüğü insani yardım faaliyetleri kapsamındaki teslim ve hizmetleri
istisna kapsamına alınmıştır.
Türkiye Kızılay Derneğine yapılan teslim ve hizmetler ile Türkiye Kızılay Derneğinin teslim ve hizmetlerine yönelik istisna uygulaması Kanun maddesinde sayılan işlemlerle sınırlı olup, bunlar dışındaki işlemlerde genel hükümlere göre KDV uygulanır.
Türkiye Kızılay Derneğinin, söz konusu istisna hükmünde belirtilen faaliyetleri ile doğrudan ilgili olmayan mobilya, mefruşat ve benzeri demirbaşlar ile binek otomobili, minibüs, otobüs ve benzeri araç alımları, idari bina, tesis ve teçhizatının temini, inşası, kurulması ve iletilmesine yönelik mal ve hizmet alımları istisna kapsamında değerlendirilmez. İstisna kapsamında değerlendirilmeyen bu alımlara ilişkin yedek parça, yakıt, tadil, bakım, onarım masrafları ile idari hizmet birimlerinin tadil, bakım, onarım, ısıtma, elektrik, su, doğalgaz giderleri için de istisna uygulanmaz. Öte yandan, her türlü büro malzemesi ve kırtasiye alımları, istisna hükmünde belirtilen faaliyetler ile doğrudan ilgili olmayan yiyecek, giyecek, temizlik malzemeleri alımları ile hizmet teminleri istisna kapsamında yer almamaktadır.
Örnek 1: Kuzey Marmara Bölge Kan Merkezinin, kan hizmeti ile ilgili bina tesislerinin ve teçhizatının inşası, kurulması ve işletilmesine ilişkin mal ve hizmet alımları istisna kapsamındadır. Kuzey Marmara Bölge Kan Merkezinde alınan veya saklanan kan ile ilgili laboratuar hizmeti, taşıma hizmeti, tıbbi atık toplama hizmeti gibi hizmet alımları da KDV’den istisnadır.
Ancak, Kan Hizmetleri Genel Müdürlüğünün taşınmaz, mobilya, demirbaş, araç ve benzeri alımları ile bunlara ilişkin tadil, bakım, onarım hizmetleri ve yakıt alımları istisna kapsamında değerlendirilmez.
Örnek 2: Kan Hizmetleri Genel Müdürlüğünün mobil kan alım faaliyetlerinde kullanmak üzere satın alacağı mobil kan bağışı toplama otobüsü alımı, bu otobüsün içinin kan alma ve saklamaya uygun hale getirilmesine yönelik mal ve hizmet alımları KDV’den istisnadır.
Örnek 3: Kan bağış merkezinin, kan bankacılığı hizmeti kapsamında kan bağışçısını bilgilendirme formu, kan bağışı ekiplerinde kullanılmak üzere broşür, afiş vb. malzemelerin basımı hizmeti alımı istisna kapsamındadır.
Örnek 4: Bölge afet yönetimi müdürlüğünün, afetlerde kullanılmak üzere mobil mutfak, afet konteyneri alımı ile bunların taşınması, kurulması hizmeti alımı istisna kapsamındadır.
10.2. İstisnanın Uygulanması
3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde yer alan düzenleme tam istisna mahiyetindedir. Türkiye Kızılay Derneği, istisna kapsamında temin edeceği mal ve hizmete ilişkin liste ile birlikte bağlı olduğu vergi dairesine başvurur. Bu başvuru vergi dairesi tarafından değerlendirilerek mal ve hizmet alımlarında istisna uygulanacağına ilişkin istisna belgesi (EK:22) Türkiye Kızılay Derneğine verilir ve mal ve hizmet listesi onaylanır. Türkiye Kızılay Derneğinin şubelerinin istisna kapsamında temin edeceği mal ve hizmetlere ilişkin başvuru, bu şubelerin muhtasar beyanname yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine yapılması halinde, istisna belgesi bu vergi dairelerince verilir. Vergi dairesinden alınan istisna belgesi ve onaylı liste Türkiye Kızılay Derneği tarafından satıcılara ibraz edilerek istisna uygulanması sağlanır. Satıcı firma bu istisna belgesi ve eki listeyi 213 sayılı Kanunun muhafaza ve ibraz hükümlerine göre saklar.
İstisna kapsamındaki malların ithalat yoluyla temin edilmesi halinde, istisna belgesi ve eki onaylı liste ilgili gümrük idaresine ibraz edilmek suretiyle istisnanın uygulanması sağlanır.
Türkiye Kızılay Derneğinin istisna kapsamındaki teslim ve hizmetlerinde ise KDV hesaplanmaz.
İstisna uygulanan teslim ve hizmetler nedeniyle yüklenilen KDV, satıcılar tarafından indirim konusu yapılabilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen KDV iade edilir.
10.3.Müteselsil Sorumluluk
Türkiye Kızılay Derneğinin mal ve hizmet alımlarında istisna kapsamında işlem yapılabilmesi için, teslim ve/veya hizmetin istisna kapsamında olduğuna ilişkin istisna belgesi ve mal ve hizmet listesinin satıcıya ibraz edilmesi şarttır.
Satıcıların bu belge ve liste olmadan istisna uygulamaları halinde, istisna uygulaması nedeniyle ziyaa uğratılan vergi, ceza, zam ve faizlerden satıcılar ile birlikte Türkiye Kızılay Derneği de müteselsilen sorumludur.
İşlemin, istisna için açıklanan şartları baştan taşımadığı ya da şartların daha sonra ihlal edildiğinin tespiti halinde, ziyaa uğratılan vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlar, Türkiye Kızılay Derneğinden aranır.
10.4. Beyan
Bu istisna kapsamında KDV hesaplanmayan teslim ve hizmetler, teslim ve hizmetin gerçekleştiği döneme ait KDV beyannamesinde yer alan “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığının, “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda 324 kod numaralı satırında beyan edilir.
Beyan edilen satırın “Teslim ve Hizmet Tutarı” sütununa istisnaya konu teslim ve hizmetlerin KDV hariç tutarı, “Yüklenilen KDV” sütununa bu teslim ve hizmetlere ilişkin alım ve giderlere ait belgelerde gösterilen toplam KDV tutarı yazılır. İade talep etmek istemeyen mükellefler, “Yüklenilen KDV” sütununa “0” yazmalıdır.
10.5. İade
Bu istisnadan kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır:
– Standart iade talep dilekçesi.
– İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi.
– İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi.
– İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu.
– Satış faturaları listesi.
– Vergi dairesinden alınacak istisna belgesi ve eki listenin örneği.
10.5.1. Mahsuben İade
Mükelleflerin bu istisnadan kaynaklanan mahsuben iade talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
10.5.2. Nakden İade
Mükelleflerin bu istisnadan kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.”
MADDE 2 – Aynı Tebliğe ekte yer alan EK:22 eklenmiştir.
MADDE 3 – Bu Tebliğ, yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

Eki için tıklayınız.

Kooperatifler, ekonomik manzarada azınlıktadırlar, fakat onların başarıları hiçte az değildirler .

Özellikle 2008 krizinden sonra dünya ölçeğinde kooperatifçilik, toplumsal ve ekonomik sorunların çözümünde ön plana çıkmıştır. Kooperatifçilik 21. Yüzyılın favori işletmeleridir. Dünya ölçeğinde 2,6 milyon kooperatif, 1(bir) milyarı aşan ortak sayısıyla, 250 milyon çalışanıyla, 3 000 milyar US doları aşan iş hacmiyle, G20 ülkelerinde toplam istihdamın % 12’sini temsiliyle ekonomik sorunların çözümüne katkısı ile dünya kamuoyunun gözlerini kamaştırmaktadır[1].

Dünyanın hemen her ülkesinden kooperatiflerle ilgili başarı örnekleri göstermek mümkündür. Örneğin 2014’de 2. Uluslararası Kooperatifler Zirvesi öncesinde yapılan bir basın açıklamasında şu bilgiler verilmektedir[2]:

Fransa’da 21 000 kooperatif bir milyondan fazla insanı iş sağlamaktadır; bu rakamın nüfusa oranı yüzde 3,5’dur;

ABD’de 30 000 kooperatif iki milyondan fazla insanı çalıştırmaktadır;

Danimarka’da, tüketim kooperatifleri 2007’de perakende ticaret piyasasının % 36,4’ünü temsil etmektedirler;

Japonya’da tarımsal kooperatifler, 90 milyon US Dolarlık geliri yöneten ülke çiftçilerinin % 91’ini bir araya toplamışlardır;

Kanada’da her 10 kişiden 4’ü en az bir kooperatife ortaktırlar. Québec’te bu oran nüfusun % 70’ine kadar yükselmektedir.

Örneğin Fransa’da banka mevduatlarının yüzde 60’ı kooperatif bankalar[3] ; tarım-gıda sektörünün iş hacminin % 40’ı tarımsal kooperatifler; perakende ticaretin % 26,3’ü kooperatifler tarafından gerçekleştirilmektedir. Yine Fransa’da okul kooperatifleri, 4 milyon öğrencinin eğitimine katkıda bulunmaktadır. Bir çok bölgede kooperatifler, istihdam yaratma bakımından ilk sıradadırlar. Yine Fransa’da son 5 yılda SCOP [4]lar ortalama senede 1000 istihdam yaratmışlardır. Kooperatifler yoluyla işletmelerin yaşamını sürdürme olasılığı artmaktadır [5].

Kooperatiflerdeki bu başarılı gelişmeleri dikkate alan Birleşmiş milletler 2012 yılını “Uluslararası Kooperatifler Yılı “ ilan etmiş,tir. BM’nin tek sivil örgütü olan “Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA)” ile Dünyadaki en güçlü kooperatif bankalarından biri olan “Mouvement Desjardins”(Kanada)’in ev sahipliğinde 2012 ve 2014’de iki kez “Uluslararası Kooperatifler Zirvesi (UKZ)” toplanmıştır. Üçüncü Zirve 11-13 Ekim 2016’da Kanada’nın Québec eyaletinde toplanacaktır[6].

Kooperatifçi selamlarımla

Dr. Ayhan ÇIKIN

Kapıcıyı Tahliye etme başvurusu-Kaymakamlık

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa 2814 sayılı Kanunla eklenen Ek-2. madde gereğince; görevleri nedeniyle tahsis edilen ortak kullanım alanından (Dışarıdan atanan Yönetici, Apartman Görevlisi, Bekçi) tahliye işlemi 1-Dilekçe,

2-Başvuruda bulunan Yönetici ise Yönetici olduğuna dair karar örneği, kat maliki ise tapu kayıt örneği,

3-Tahliyesi istenilen kimsenin işine son verildiğine yöneticiye/yönetim kuruluna yetki verildiğine dair kat malikleri kurulu kararı,

4-İş akdinin sona ermesine bağlı olarak görevi nedeniyle tahsis olunan dairenin boşaltılmasına dair ilgiliye gönderilen tebliğ şerhli ihtarname,

5-İşine son verilen kimsenin çalıştığı süreye ait aylık alacakları varsa ihbar ve kıdem tazminatlarının karşılandığına veya güvence altına alındığına dair belge örneği,

6-Sosyal Güvenlik Kurumu sigortalı işten ayrılış bildirgesi.

Borçlar kanununa göre İşyeri Kiralamaları

Kiracının Türk Ticaret Kanununda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 342, 343, 344, 346 ve 354 üncü maddeleri 1/7/2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanmaz. Ekran Resmi 2016-01-27 07.07.06

Kira sözleşmelerinde hüküm olmayan hallerde mülga Borçlar Kanunu hükümleri uygulan

ASGARİ ÜCRET DESTEĞİ İLE İLGİLİ DUYURU

05/02/2016
ASGARİ ÜCRET DESTEĞİ İLE İLGİLİ DUYURU

Bilindiği üzere, 6661 sayılı Kanunla 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa eklenen geçici 68 inci maddede, haklarında uzun vadeli sigorta kolu hükümleri uygulanan sigortalılardan dolayı işverenlerimize 2016/Ocak ila 2016/Aralık aylarına münhasır olmak üzere Hazine desteği verilmesine imkan sağlanmıştır.
Bu Kanunda öngörülen asgari ücret desteğinden yararlanmak için işverenlerden başvuru şartı aranmayacak olup, usul ve esası genelgede açıklanacak olan şartları taşıyan işverenlerimiz, Kanun hükümlerinden herhangi bir işlem yapmaksızın yararlanacaklardır.
Anılan madde uyarınca verilecek destek tutarı takip eden ayda tahakkuk edecek prim borçlarına mahsup edileceğinden, 2016/Ocak ayında çalıştırılan sigortalılardan dolayı verilecek olan Hazine desteği de 2016/Şubat ayına ilişkin prim borçlarından mahsup edilecektir. Dolayısıyla mahsuplaşma işlemi 2016/Mart ayında yapılacaktır.
Konuyla ilgili uygulamanın usul ve esasları hazırlanmış olup, Kanunda belirtilen ilgili kamu kuruluşlarının görüşlerine sunulmuştur. İlgili kamu kuruluşlarının görüşleri alındıktan sonra genelge yayınlanacak olmakla birlikte, anılan madde uyarınca 2016/Ocak ayına ait aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmesi ve muhteviyatı primlerin ödenme şeklinde herhangi bir değişiklik olmayacağından, 2016/Ocak ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmesi ve muhteviyatı primlerin ödenmesi ile ilgili işlemler mevcut uygulamalar çerçevesinde yürütülecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Birim Adı : Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü/ İşverenler Daire Başkanlığı
İrtibat : İbrahim ÖZÇELİK
Tel : (0312) 458 71 10
Faks : (0312) 432 12 37
e-posta : isverenlerPrimDB@sgk.gov.tr
Adres : Mithatpaşa Cad. No:7 Sıhhiye / ANKARA

ASANSÖR PİYASA GÖZETİMİ VE DENETİMİ YÖNETMELİĞİ

27 Ocak 2016 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 29606
YÖNETMELİK
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından:

ASANSÖR PİYASA GÖZETİMİ VE DENETİMİ YÖNETMELİĞİ

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, insanların, insan ve yüklerin veya sadece yüklerin taşınmasında kullanılan asansörlere yönelik gerçekleştirilecek olan piyasa gözetimi ve denetimi ile asansör bakım ve servis hizmeti sunanlara ilişkin yürütülecek hizmet denetimi usul ve esaslarını belirlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, kullanımda olan bütün asansörlerin denetimini, asansörlere sunulan bakım ve servis hizmetinin denetimini ve uygunsuzluk tespit edilmesi halinde Bakanlık tarafından alınacak önlemler ile uygulanacak yaptırımları kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik; 29/6/2001 tarihli ve 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanuna, 10/6/1930 tarihli ve 1705 sayılı Ticarette Tağşişin Men’i ve İhracatın Murakabesi ve Korunması Hakkında Kanuna, 3/6/2011 tarihli ve 635 sayılı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci, 11 inci, 27 nci maddelerine, 13/11/2001 tarihli ve 2001/3529 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Yönetmeliğe dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) A tipi muayene kuruluşu: Asansörlerde periyodik kontrol ve muayene konularını içerecek şekilde TS EN ISO IEC 17020 standardı kapsamında akredite olan ve Bakanlıkça yetkilendirilen Türkiye’de yerleşik özel veya kamu kuruluşunu,

b) Aksam: 31/1/2007 tarihli ve 26420 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Asansör Yönetmeliği (95/16/AT)’nde belirtilen asansör güvenlik aksamları ile bu aksamların dışında kalan ve asansörlerde kullanılan diğer aksamları,

c) Asansör: Belirli seviyelerde hizmet veren, esnek olmayan ve yatayla 15°’den fazla açı yapan kılavuzlar boyunca hareket eden taşıyıcısı olan bir kaldırma tertibatını veya sabit bir seyir yolu üzerinde esnek olmayan kılavuzlar üzerinde olmasa da hareket eden kaldırma tertibatını,

ç) Asansörün hizmetten men edilmesi: Asansörün ana besleme sisteminden elektriğinin kesilerek mühürlenmesini,

d) Asansör monte eden: Asansörlerin tasarım, imalat, montaj ve piyasaya arzından sorumlu olan, asansöre CE uygunluk işaretini iliştiren ve AT Uygunluk Beyanı düzenleyen gerçek veya tüzel kişiyi,

e)  Asansörün test ve muayenesi: Asansöre yönelik test ve muayeneye ihtiyaç duyulması halinde, ilgili uyumlaştırılmış ulusal standart ya da standartlar kapsamında onaylanmış kuruluş veya uygunluk değerlendirme kuruluşu tarafından yerinde gerçekleştirilen faaliyeti,

f)  Bakanlık: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını,

g) Bina sorumlusu: Asansörün güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamak amacıyla düzenli olarak bakımını, periyodik kontrolünü ve onarımını yaptırmaktan sorumlu olan, binada ya da yapıda kat maliklerinin kendi aralarında seçeceği veya dışarıdan yetki vereceği kişiyi veya kat malikini veya maliklerini veya kamu binalarında ya da yapılarında sorumlu yetkiliyi,

ğ) Denetim personeli: Piyasa gözetimi ve denetimi ve hizmet denetimi yapmak üzere 2/10/2012 tarihli ve 28429 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliğinde belirtilen esaslar doğrultusunda denetim personeli kimliği almış Bakanlıkça görevlendirilen personeli,

h) Durum tespit raporu: Bina sorumlusu ile bakım sözleşmesi imzalayan asansör monte eden veya onun yetkili servisi tarafından söz konusu asansörün mevcut durumuna ilişkin, istemesi halinde bir önceki asansör monte eden veya yetkili servisinin de katılımıyla, düzenlenen detaylı raporu,

ı) Duyusal inceleme: Asansörün herhangi bir test veya muayene işlemine tabi tutulmasından önce, Bakanlık denetim personelinin beş duyusunu ve/veya basit ve yaygın olarak kullanımda olan ölçme araçlarını kullanarak yapacağı incelemeyi,

i) Genel müdür: Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürünü,

j) Güvensiz asansör: İnsan sağlığı, can ve mal güvenliği açısından risk taşıyan asansörü,

k) Hizmet denetimi: Asansörlerde aylık bakım ve servis hizmeti veren asansör monte eden veya onun yetkili servisinin, 24/6/2015 tarihli ve 29396 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Asansör İşletme, Bakım ve Periyodik Kontrol Yönetmeliğinde belirtilen şartlara uygunluğunun Bakanlık tarafından denetimini,

l) İlgili idare: Belediyeleri veya belediye sınırları dışında kalan alanlardaki yapılar için il özel idarelerini,

m) İl müdürü: Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürünü,

n) İl müdürlüğü: Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünü,

o) Kanun: 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanunu,

ö) Onaylanmış kuruluş: Test, muayene ve/veya belgelendirme kuruluşları arasından, bir veya birden fazla teknik düzenleme çerçevesinde uygunluk değerlendirme faaliyetinde bulunmak üzere belirlenen, 4703 sayılı Kanun, 16/12/2011 tarihli ve 2011/2621 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Uygunluk Değerlendirme Kuruluşları ve Onaylanmış Kuruluşlar Yönetmeliği ve ilgili mevzuatta belirtilen esaslar çerçevesinde Bakanlık tarafından yetkilendirilen özel veya kamu kuruluşunu,

p) Piyasaya arz: Asansör monte edenin, asansörü kullanıcıya ilk olarak hazır hale getirmesini,

r) PGD: Piyasa gözetimi ve denetimini,

s) Revizyon: Asansör İşletme, Bakım ve Periyodik Kontrol Yönetmeliğinde tanımlanan bakım faaliyeti kapsamı dışında kalan, asansör monte eden tarafından gerçekleştirilecek değişiklikleri,

ş) Uygunluk Değerlendirme Kuruluşu: Ürünün, ilgili teknik düzenlemeye uygunluğunun test edilmesi, muayene edilmesi ve/veya belgelendirilmesine ilişkin faaliyette bulunan özel veya kamu kuruluşunu,

t) Uygunluk değerlendirmesi: Asansörün ilgili teknik düzenlemeye uygunluğunun test edilmesi, muayene edilmesi ve/veya belgelendirilmesine yönelik her türlü faaliyeti,

u) Periyodik kontrol: Asansörün güvenli ve işletme yönünden uygun çalışıp çalışmadığına dair yılda bir defa A tipi muayene kuruluşuna yaptırılacak olan muayeneyi,

ü) Yetkili servis: Asansörlerde aylık bakım ve servis hizmetinin yürütülebilmesi için asansör monte edenin kendi adına kurduğu servis istasyonunu ve/veya sorumluluğu kendinde olmak üzere sözleşme ile yetki verdiği gerçek veya tüzel kişiyi,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Piyasa Gözetimi ve Denetimine İlişkin Usul ve Esaslar,

Uygunsuzluk Halinde Alınacak Önlemler ve

Uygulanacak Yaptırımlar

Genel esaslar

MADDE 5 – (1) Asansörlere yönelik PGD faaliyeti; piyasaya arz edilen asansörlerin ilgili teknik düzenleme gereklerini sağlayıp sağlamadığının ve güvenli olup olmadığının denetlenmesini, güvenli olmayan asansörlerin güvenli hale getirilmesinin teminini ve gerektiğinde her türlü idari tedbirlerin Bakanlık tarafından alınmasını kapsar.

(2) Bakanlık, asansörlere ilişkin PGD’yi denetim personeliyle yürütür, gerekli önlemleri alır ve idari yaptırımları uygular.

(3) Bakanlık asansörlere yönelik PGD’yi, yıllık denetim programının yanı sıra, resen veya ihbar ve şikâyet üzerine yapar.

(4) PGD sonucunda denetim personeli, uygunluk veya ilgili teknik düzenlemeye uygunsuzluk veya güvensizlik şüphesi veya güvensizlik belirtisi veya güvensizlik tespitinde bulunabilir.

(5) Aşağıdaki hallerden biri veya birkaçının gerçekleşmesi durumunda asansörün kullanımda olduğu Bakanlık tarafından kabul edilir ve söz konusu asansöre yönelik PGD faaliyeti gerçekleştirilir:

a) Asansör monte eden tarafından AT uygunluk beyanı düzenlenmiş olması.

b) İlgili idare tarafından tescil belgesi düzenlenmiş olması.

c) Asansöre ilişkin montaj faturasının düzenlenmiş olması.

ç) Asansöre ait ilk bakım sözleşmesinin yapılmış olması.

d) Asansörün kullanımda olduğunun bina sorumlusu tarafından yazılı olarak beyan edilmesi.

(6) Asansörün piyasaya arz tarihinin tespiti aşamasında sırasıyla ilgili idare tarafından düzenlenen tescil belgesinde yer alan AT Uygunluk Beyanı tarihi, asansöre ilişkin montaj faturası tarihi, asansöre ait ilk bakım sözleşmesi tarihi ve asansör monte eden tarafından ibraz edilen AT Uygunluk Beyanı tarihi göz önünde bulundurulur.

(7) İlgili teknik düzenlemesine uygun olan asansörlerin güvenli olduğu kabul edilir.

(8) Asansörlere yönelik PGD, aşağıdaki esaslar çerçevesinde yapılır:

a) PGD, asansörün hizmet aracı olarak kullanıldığı yerlerde yapılır.

b) PGD, öncelikle asansöre ve monte edene ait bilgi ve belgelerin incelenmesi ile başlar ve takiben ürünün duyusal incelemesiyle devam eder. Duyusal inceleme neticesinde, asansörün güvensiz olduğuna dair kesin belirtiler bulunması ya da asansörün güvensizliğine ilişkin şüphe duyulması halinde her türlü test ve muayenenin yapılması veya yaptırılması suretiyle PGD faaliyeti sonuçlandırılır.

c) PGD faaliyetleri sırasında ürünün uygunluk değerlendirme işlemlerinde yer almayan onaylanmış kuruluşun test ve muayene imkânlarından yararlanılır. Test ve muayene sonucuna göre karar verme yetkisi Bakanlık merkez teşkilatı veya il müdürlüğüne aittir.

(9) Asansöre yönelik PGD gerçekleştirilirken 15/7/2015 tarihli ve 29417 sayılı 2 nci mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Asansör Periyodik Kontrolleri İçin Yetkilendirilecek A Tipi Muayene Kuruluşlarına Dair Tebliğ (SGM: 2015/24) çerçevesinde kırmızı renkli bilgi etiketi iliştirildiğinin tespiti halinde;

a) Asansör kullanılmaya devam ediliyorsa bina sorumlusuna 1705 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde öngörülen idari para cezası uygulanır.

b) Asansör İşletme, Bakım ve Periyodik Kontrol Yönetmeliği kapsamında asansördeki uygunsuzluğun giderilmesine yönelik bina sorumlusuna verilen sürenin dolmuş olduğunun tespiti halinde ilgili idareye asansörün mühürlenerek hizmetten men edilmesi için bildirimde bulunulur.

c) Söz konusu asansörün bakım faaliyetini yürüten asansör monte eden veya onun yetkili servisine yönelik Asansör İşletme, Bakım ve Periyodik Kontrol Yönetmeliği kapsamında hizmet denetimi gerçekleştirilir.

(10) Asansöre yönelik PGD gerçekleştirilirken Asansör Periyodik Kontrolleri İçin Yetkilendirilecek A Tipi Muayene Kuruluşlarına Dair Tebliğ (SGM: 2015/24) çerçevesinde sarı renkli bilgi etiketi iliştirildiğinin tespiti halinde;

a) Asansör İşletme, Bakım ve Periyodik Kontrol Yönetmeliği kapsamında asansördeki uygunsuzluğun giderilmesine yönelik bina sorumlusuna verilen süre dolmamışsa, belirlenen uygunsuzluğun verilen süre içerisinde düzelttirilmesi gerektiği hususunda bina sorumlusuna bildirimde bulunulur,

b) Asansör İşletme, Bakım ve Periyodik Kontrol Yönetmeliği kapsamında asansördeki uygunsuzluğun giderilmesine yönelik bina sorumlusuna verilen süre dolmuşsa ilgili idareye asansörün mühürlenerek hizmetten men edilmesi için bildirimde bulunulur.

(11) Periyodik kontrol neticesinde A tipi muayene kuruluşunca asansöre yeşil renkli bilgi etiketi iliştirilmiş olması o asansöre yönelik PGD yapılmasına engel değildir.

(12) Kendisi tarafından monte edilmeyen asansörün bakımını üstlenen asansör monte eden ya da onun yetkili servisi, bakım sözleşmesi imzalanmasıyla birlikte bakımını yapacağı asansör için Ek-1’de yer alan durum tespit raporunu hazırlayarak bina sorumlusuna sunar ve raporun bir örneğini muhafaza eder.

(13) Asansör monte eden, PGD faaliyeti sonucunda tespit edilen uygunsuzluğun kendisinden kaynaklanmadığını, asansörün piyasaya arzından sonraki süreçte kendi bilgisi dışında asansöre yönelik gerçekleştirilen bakım, onarım veya herhangi bir aksam değişimi veya revizyon işleminden kaynaklandığını ispatlarsa sorumluluktan kurtulur. Bu durumda sorumluluk, bakım, tamir, aksam değişimi veya revizyon işlemi yaparak ürünün güvenliğine ilişkin özelliklerini etkileyen kişiye ait olur.

(14) Bina sorumlusu, on üçüncü fıkrada belirtilen işlemleri gerçekleştireni belgelerle ispatlayamazsa asansörün güvenli hale getirilmesine dair sorumluluk kendisinde olur.

(15) Asansörün tescil işlemini gerçekleştiren ancak asansörü monte etmediği tespit edilen firmaya belgesini usulüne uygun kullanmaması nedeniyle Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde belirtilen idari para cezası uygulanır.

Denetimin şekli

MADDE 6 – (1) PGD, durumun gereklerine göre, aşağıdaki hususlardan bir veya birkaçını kapsayacak şekilde yapılır:

a) İlgili teknik düzenlemenin öngördüğü işaretler ve/veya belgeler üzerinden inceleme.

b) Duyusal inceleme.

c) Test ve muayene.

Test ve muayene

MADDE 7 – (1) Test ve muayene hizmetine ihtiyaç duyulması halinde, PGD esnasında tutanağın ilgili bölümü doldurulur. Tutanağın bir nüshası, söz konusu asansöre müdahale edilmemesi gerektiği hususunu da içeren test ve muayene bilgilendirme yazısı ile birlikte asansör monte edene iletilir.

(2) Test ve muayene yapılacak asansöre ilişkin tutanağın bir nüshası, ilgili il müdürlüğü tarafından belirlenen onaylanmış kuruluşa veya uygunluk değerlendirme kuruluşuna, test ve muayene hizmeti talep yazısı ekinde üç iş günü içerisinde iadeli-taahhütlü olarak ve ayrıca e-posta ile gönderilir.

(3) Onaylanmış kuruluş veya uygunluk değerlendirme kuruluşu talep yazısının ulaşmasından itibaren söz konusu asansöre yönelik test ve muayene planını il müdürlüğü ile müştereken belirler.

(4) Test ve muayene planının il müdürlüğüne iletilmesini müteakip il müdürlüğü tarafından asansör monte edene test ve muayene planı iletilir. Asansör monte eden, test ve muayene işlemine katılım sağlar.

(5) Onaylanmış kuruluş veya uygunluk değerlendirme kuruluşu test ve muayene talep yazısının kendisine ulaşmasından itibaren en geç on iş günü içerisinde test ve muayeneyi yapar, sonucunu bir raporla tespit eder ve bu raporu test ve muayene tarihinden itibaren üç iş günü içerisinde ilgili il müdürlüğüne iki nüsha halinde yazılı ve elektronik ortamda sunar.

(6) İlgili il müdürlüğü test ve muayene raporunun eline ulaşmasından itibaren rapora ilişkin değerlendirmesini üç iş günü içerisinde tamamlar ve sonucunu sorumluluğu üstlenen asansör monte edene iadeli-taahhütlü posta ile bildirir.

(7) Asansöre ilişkin test ve muayene işlemi, asansörün monte edildiği yerde, belirlenen onaylanmış kuruluş veya uygunluk değerlendirme kuruluşu tarafından gerçekleştirilir.

(8) Test ve muayene işlemine asansör monte eden davet edilir. Ancak asansör monte edenin test ve muayeneye katılmamış olması, söz konusu işlemlerin gerçekleştirilmesine engel teşkil etmez.

(9) İlgili il müdürlüğü denetim personeli gözlemci statüsünde test ve muayeneye iştirak eder.

(10) Test ve muayeneye tabi tutulmasına karar verilen asansörde düzeltme faaliyeti gerçekleştirilemez. Aksi halde, düzeltme faaliyetini gerçekleştirene 1705 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca idari para cezası uygulanır.

Teknik düzenlemeye aykırılık

MADDE 8 – (1) Bakanlık merkez teşkilatı veya il müdürlüğü tarafından ilgili teknik düzenlemeye uygun olmadığı tespit edilen asansörler için;

a) İnsan sağlığına, can ve mal güvenliğine ve çevreye bir tehdit oluşturmaması koşuluyla, tespit edilen uygunsuzluklar, düzeltilmesi amacıyla asansör monte edene iadeli-taahhütlü posta ile bildirilir,

b) Asansör monte edenin, uygunsuzlukları içeren bildirimin kendisine tebliğ edilmesinden itibaren, düzeltme işlemlerini gerçekleştireceğine dair beş iş günü içinde denetimi yapan il müdürlüğüne taahhütte bulunması durumunda, kendisine bir ay düzeltme süresi verilir. Beş iş günü içinde düzeltme işlemlerini gerçekleştireceğine dair taahhütte bulunmayan asansör monte edenin düzeltme faaliyetinde bulunmayacağı kabul edilir,

c) PGD sonucunda uygunsuzluğun giderilmesi için süre verilmiş olan asansöre aynı uygunsuzluk için tekrar süre verilmez. Ancak verilen süre sonunda uygunsuzluğun asansör monte edenin kusuruna dayanmayan sebeplerle giderilemediğinin tespiti halinde bir ayı geçmemek üzere ek süre verilebilir,

ç) Düzeltme faaliyetinin yerine getirilip getirilmediğinin kontrolü, asansör monte edene verilen sürenin bitiminden itibaren en geç on iş günü içinde denetimi gerçekleştiren il müdürlüğünce gerçekleştirilir,

d) (b) bendi uyarınca asansörün ilgili teknik düzenlemeye uygunsuzluğunu gidermek için taahhütte bulunmayan ya da taahhütte bulunmasına rağmen verilen süre zarfında uygunsuzluğu gidermeyen asansör monte edene, Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen idari para cezası uygulanır,

e) Asansör monte edenin asansörün ilgili teknik düzenlemeye uygunsuzluğunu gidermek için taahhütte bulunmaması ya da taahhütte bulunmasına rağmen verilen süre zarfında uygunsuzluğu gidermemesi durumunda, asansörde bulunan uygunsuzlukların giderilmesi için gerekli işlemlerin gerçekleştirilmesi bina sorumlusu tarafından sağlanır. Asansördeki uygunsuzlukların giderilmesi için yapılan masraflar genel hükümler çerçevesinde asansör monte edene rücu edilebilir.

Uygunluk işaretinde ve belgelerinde usulsüzlük

MADDE 9 – (1) Asansör üzerinde yer alan uygunluk işaretinin veya uygunluk değerlendirme işlemleri sonucunda verilen belgelerin gerçeği yansıtmadığının, tahrif veya taklit edildiğinin tespit edilmesi halinde, Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur. Suçtan dolayı yaptırım uygulanmayan hallerde, dava zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde öngörülen idari para cezası uygulanır.

(2) Birinci fıkrada tespit edilen uygunsuzluklar nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması, asansörün güvenli olup olmadığına dair PGD yapılmasına engel teşkil etmez.

(3) Uygunluk işaretinin ve belgelerinin ilgili teknik düzenlemenin öngördüğü ebat, görünürlük, silinmezlik, iliştirilecek yer ve benzeri özellikler bakımından uygun olmadığının tespit edilmesi halinde, bu husus usulsüzlük olarak değerlendirilmez. Bu durumda 8 inci madde hükümlerine göre işlem yapılır.

Asansörün geçici olarak hizmet dışı bırakılması

MADDE 10 – (1) İlgili teknik düzenlemeye uygunluğu belgelenmiş olsa dahi, asansörün güvenli olmadığına dair kesin belirtilerin bulunması halinde, PGD tutanağının ilgili bölümleri doldurularak test ve muayene işlemleri yapılıncaya kadar il müdürlüğü tarafından asansörün geçici olarak hizmet dışı bırakılmasına karar verilir ve asansörün güvenli hale getirilinceye kadar kullandırılmamasına ilişkin karar bina sorumlusuna denetim esnasında tutanakla bildirilir veya resmî yazı ile tebliğ edilir.

(2) Asansörün güvenli olmadığına dair kesin belirtilerin tespit edildiği tarihten itibaren il müdürlüğünce en geç yirmi dört saat içerisinde test ve muayene süreci başlatılır ve bu işlemler sonuçlandırılıncaya kadar asansörün kullandırılmaması bina sorumlusunca sağlanır.

(3) Test ve muayene işlemleri sonucunda asansörün güvenli olmadığının tespit edilmesi halinde, 11 inci maddede belirtilen tedbirler alınır.

Güvensizliğe neden olan uygunsuzluk

MADDE 11 – (1) Güvenli olmadığı tespit edilen asansör için Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen idari para cezası asansör monte edene uygulanır.

(2) Güvenli olmadığı tespit edilen asansörün güvenli hale getirilinceye kadar kullandırılmaması gerektiği denetimi gerçekleştiren il müdürlüğü tarafından bina sorumlusuna resmî yazı ile tebliğ edilir ve bu sürede bina sorumlusu tarafından asansörün kullanımına izin verilmez.

(3) Asansör monte edenin, uygunsuzlukları içeren bildirimin kendisine tebliğ edilmesinden itibaren düzeltme işlemlerini gerçekleştireceğine dair beş iş günü içinde taahhütte bulunması durumunda kendisine bir ay düzeltme süresi verilir. Beş günlük süre içinde düzeltme işlemlerini gerçekleştireceğine dair taahhütte bulunmayan asansör monte edenin düzeltme faaliyetinde bulunmayacağı kabul edilir.

(4) Asansör monte edenin düzeltme faaliyetini gerçekleştireceğini taahhüt etmemesi durumunda il müdürlüğünce ilgili idareye asansörün hizmetten men edilmesi için bildirimde bulunulur.

(5) PGD sonucunda uygunsuzluğunun giderilmesi için süre verilmiş olan asansöre aynı uygunsuzluk için tekrar süre verilmez. Ancak verilen süre sonunda uygunsuzluğun asansör monte edenin kusuruna dayanmayan sebeplerle giderilemediğinin tespiti halinde bir ayı geçmemek üzere ek süre verilebilir.

(6) Üçüncü fıkra uyarınca asansörde bulunan uygunsuzlukları düzeltmeyi taahhüt etmeyen ya da taahhüt etmesine rağmen kendisine tanınan süre içinde düzeltme işlemlerini gerçekleştirmeyen asansör monte edene Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca idari para cezası uygulanır.

(7) Asansör monte eden düzeltmeye tabi tuttuğu asansörün periyodik kontrolünü ilgili A tipi muayene kuruluşuna yaptırır ve yeşil etiket periyodik kontrol raporunu il müdürlüğüne sunar.

(8) Dördüncü fıkra gereğince ilgili idarece hizmetten men edilen asansöre yönelik düzeltme işlemlerinin başlatılabilmesi amacıyla bina sorumlusunca ilgili idareye başvuru yapılır. Düzeltme işlemleri bina sorumlusu tarafından ilgili teknik düzenleme kapsamında asansör monte eden statüsünü haiz olan bir montaj firmasına yaptırılır ve bina sorumlusunca söz konusu asansöre ait yeşil etiket periyodik kontrol raporu il müdürlüğüne sunulur.

(9) Yeşil renkli bilgi etiketi iliştirilmiş asansöre ait raporun il müdürlüğüne sunulması sonrasında asansör kullanıma açılır.

(10) Düzeltme işlemlerine ve periyodik kontrole ilişkin masraflar asansör monte edene genel hükümler çerçevesinde rücu edilebilir.

(11) Asansör üzerinde gerçekleştirilen test ve muayene sonucunda asansörün güvensiz olduğunun ve asansörü ilgili idareye tescil ettiren firma ile asansörü monte eden firmanın farklı olduğunun tespit edilmesi durumunda;

a) Her iki firmaya da Kanunun 12 nci maddesinin (b) bendinde öngörülen idari para cezası uygulanır,

b)  Asansörün teknik düzenlemesine uygun hale getirilmesinden asansörü tescil ettiren firma sorumludur,

c) Asansörün tescil işlemini gerçekleştiren ancak asansörü monte etmediği tespit edilen firmaya belgesini usulüne uygun kullanmaması nedeniyle ayrıca Kanunun 12 nci maddesinin (f) bendinde belirtilen idari para cezası uygulanır.

(12) Güvensiz olduğu tespit edilen asansörde düzeltici faaliyete ilişkin işlemler denetimi gerçekleştiren il müdürlüğü tarafından takip edilir.

(13) PGD işlemleri sonucunda asansör monte edenin tespit edilemediği durumlarda, asansörün güvenli hale getirilmesine ilişkin masraflar, bina sorumlusu tarafından karşılanır. Bu durumda test ve muayene işlemlerine ilişkin ücret bina sorumlusuna fatura edilemez.

İhbar ve şikâyetin değerlendirilmesi    

MADDE 12 – (1) Bakanlığın internet sitesinde yer alan Ürün Güvenliği İhbar/Şikâyet Formu, il müdürlüklerine ait e-posta adresleri ile çağrı merkezi kullanılarak veya mevzuatta belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yazılı olarak yapılan ihbar ve şikâyetler PGD amacıyla kullanılır.

(2) Asansöre ilişkin ihbar veya şikâyetin, Bakanlık ya da il müdürlüğüne ulaşmasından sonra geri alınması, söz konusu asansörde PGD yapılmasını engellemez.

(3) İhbar ve şikâyet üzerine gerçekleştirilen PGD sonucunda asansörün test ve muayene yapılmadan uygun olduğuna karar verilmesi ve söz konusu asansöre yönelik şikâyetin devam etmesi halinde, asansör için test ve muayene işlemlerine başvurulur ve denetim test ve muayene sonucuna göre sonuçlandırılır.

(4) Kırmızı veya sarı etiket almış olan ve garanti kapsamında bulunan asansöre yönelik PGD yapılmasına Bakanlıkça karar verilebilir.

Hizmet denetimi

MADDE 13 – (1) Hizmet denetimi; garanti, satış sonrası hizmetler, asansör bakım ve servis hizmetlerine yönelik Asansör İşletme, Bakım ve Periyodik Kontrol Yönetmeliğinde belirlenen gerekliliklerin sağlanıp sağlanmadığının kontrolüne ilişkin denetim faaliyetini kapsar.

(2) Yapılan denetim neticesinde, garanti ve tescile ilişkin uygunsuzluklar hariç tespit edilen uygunsuzluklar için asansör monte edene veya onun yetkili servisine 1705 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca idari para cezası uygulanır.

(3) Tespit edilen uygunsuzlukların giderilmesi için zamana ihtiyaç bulunan hallerde, bu eksiklikler giderilinceye kadar sınai ve ticari faaliyetin durdurulmasına karar verilebilir. Bu karar iş yeri açma ruhsatı veren ilgili idareye kararın uygulanması amacıyla bildirilir.

(4) Asansör İşletme, Bakım ve Periyodik Kontrol Yönetmeliğine göre garanti belgesinin düzenlenmesi ve tescil ile ilgili şartları sağlamayan asansör monte edene, Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrası (a) bendinde öngörülen idari para cezası uygulanır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Önlemler ve idari yaptırımların uygulanmasında yetki

MADDE 14 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı davrananlar hakkında, aynı fiilin bir suç veya daha ağır idarî para cezası ile cezalandırılmayı gerektiren kabahat oluşturmaması hâlinde, Kanunda belirtilen idari para cezaları uygulanır.

(2) Kanun çerçevesinde uygulanacak idari para cezası kararları, denetimin Bakanlık merkez teşkilatı personeli tarafından yapılması halinde genel müdür, il müdürlüğü personeli veya Bakanlık merkez teşkilatı personeli ile il müdürlüğü personelinin birlikte denetim yapması halinde vali tarafından verilir. İdari para cezası asansörün monte edildiği yer il müdürlüğünce uygulanır.

(3) Asansörün insan sağlığını, can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürebileceğine dair kesin belirti bulunması halinde geçici hizmetten men edilmesi kararı, asansörün test veya muayenesi yapılıncaya kadar, PGD’nin Bakanlık merkez teşkilatı personeli tarafından yapılması halinde genel müdür, il müdürlüğü personeli veya Bakanlık merkez teşkilatı personeli ile il müdürlüğü personelinin birlikte PGD yapması halinde il müdürü tarafından verilir.

(4) Güvenli olmadığı tespit edilen asansörün hizmetten men edilmesine ilişkin karar,  PGD’nin Bakanlık merkez teşkilatı personeli tarafından yapılması halinde genel müdür, il müdürlüğü personeli veya Bakanlık merkez teşkilatı personeli ile il müdürlüğü personelinin birlikte PGD yapması halinde vali tarafından verilir.

(5) 13 üncü madde çerçevesinde gerçekleştirilen hizmet denetimi sonucunda tespit edilen uygunsuzluklarda 1705 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca uygulanması gereken idari yaptırım kararı vali tarafından verilir.

(6) Yapıdan kaynaklanan uygunsuzlukların belirlenmesi durumunda, söz konusu yapıda fenni sorumluluğu üstlenmiş bulunan yapı denetim firması Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bildirilir.

Onaylanmış kuruluşlara bildirim

MADDE 15 – (1) PGD sonucunda bir yıl içinde üçten fazla güvensiz asansörü piyasaya arz ettiği tespit edilen asansör monte edene ait bilgiler, ilgili onaylanmış kuruluşa bildirilerek, asansör monte eden hakkında ilgili mevzuat şartlarını taşıyıp taşımadığı hususunda yeniden değerlendirme yapması istenir.

(2) Onaylanmış kuruluş tarafından, asansör monte edenin ilgili mevzuatın gerektirdiği şartları taşıyıp taşımadığına ilişkin yapılan yeniden değerlendirme sonucu Bakanlığa bildirilir.

(3) Onaylanmış kuruluş tarafından birinci ve ikinci fıkrada belirtilen sorumlulukların yerine getirilmediğinin tespit edilmesi halinde Bakanlık tarafından onaylanmış kuruluş hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında yer alan yaptırımlar uygulanır.

Hüküm bulunmayan haller

MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği hükümleri uygulanır.

Geçiş hükmü

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Asansörün bakımını yürüten asansör monte eden ya da onun yetkili servisi, bakım hizmetini üstlendiği sırada durum tespit raporu düzenlemediği her asansör için bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç altı ay içerisinde Ek-1’e uygun olarak bir durum tespit raporu düzenler ve bina sorumlusuna sunar.

Yürürlük

MADDE 17 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 18 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı yürütür.

 

Eki için tıklayınız

 

kooperatiflerde genel kurul karar örneği

YAPI KOOPERATİFLERİNİN

(KONUT YAPI KOOPERATİFİ, TOPLU İŞYERİ YAPI KOOPERATİFİ, KÜÇÜK SANAYİ SİTESİ YAPI KOOPERATİFİ) 

İŞ VE İŞLEMLERİNDE UYULACAK ESASLAR,

 

BAŞVURU ŞARTLARI VE GENEL KURUL TOPLANTI TUTANAĞI

 

13.06.2010 tarihli ve 27610 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 03.06.2010 tarihli ve 5983 sayılı Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 4. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun Ek1. Maddesinde değişiklik yapılarak, Yapı Kooperatifleri ve üst kuruluşları için ilgili Bakanlık olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı belirlenmiştir. Aynı Kanunun 5. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa Geçici 3. ve 4. maddeler eklenmiş olup, yapı kooperatifleri ve üst kuruluşları ile ilgili Bakanlığınca başlatılmış iş ve işlemler ile bunlara dair kuruluştan tasfiyeye kadar her türlü hak, yetki ve görevler 13.12.2010 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verilmiştir.

Bakanlığımız, yapı kooperatifleri ile ilgili görevleri 13.12.2010 tarihinden itibaren yerine getirmeye başlamış olup Kanunla verilen yapı kooperatifleri hakkında, kayıt, tescil, denetim, genel kurullarda temsilci bulundurma, tasfiye işlemleri gibi görevler Bakanlığımızın taşra teşkilatları olan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri aracılığı ile yerinden yürütülecektir.

Bu bağlamda Yapı Kooperatifleri ve üst kuruluşlarının aşağıda belirtilen muhtelif iş ve işlemlerinde idareye (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne) sunacakları başvuru evrakları, ek belgelere ilişkin standart formalar ve uyulması gereken kurallar şunlardır :

 

 

YAPI KOOPERATİFLERİ VE ÜST KURULUŞLARININ

GENEL KURUL TOPLANTILARINDA

BAKANLIK TEMSİLCİSİ GÖREVLENDİRİLMESİ

 

Yapı kooperatifleri ve üst kuruluşlarınca, genel kurul toplantıları için Bakanlık

Temsilcisi görevlendirilmesi isteminde bulunulması zorunludur.

 

1)    Bakanlık Temsilcisi Görevlendirilmesi Başvuru için;

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne dilekçe ile müracaat edilir.(EK-1)

Dilekçe ekinde;

 

  1. a) Çağrı için alınan kararın örneği (yönetim kurulu, denetim kurulu veya tasfiye memurları, üst birlik yönetim kurulu kararı ya da kesinleşme şerhli mahkeme kararı),
  2. b) Çağrıyı yapanların yetkili olduklarını gösteren belge (Başvuru sahipleri, ticaret sicil memurluğundan kooperatifi temsile yetkili son yönetim kurulu üyeleri olduklarını gösterir yazı alacaklardır. Ticaret sicil memurluklarınca verilecek bu yazıda, başvuru sahiplerinin kooperatifin temsili konusunda yetkili oldukları, yetkilerinin başlangıç tarihi, yetki süreleri dolmuşsa yetkinin bitiş tarihi vb. hususlara yer vereceklerdir. Azlık tarafından çağrı yapılmakta ise çağrı iznini veren kesinleşme şerhli mahkeme kararı),
  3. c) Toplantı gündemi

ç) Vezne alındısı (Bakanlık Temsilcisi ücreti Müdürlüğümüz Muhasebe Yetkilisinden alınacak verile emrine istinaden Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğünce tahsil edilmekte olup, temsilci ücretinin  hafta içi 36,50 tl- hafta sonu 73,00 tl olarak yatırılması gerekmektedir.)

KOOPERATİFLER İÇİN  BAKANLIK TEMSİLCİ ÜCRETLERİ MÜDÜRLÜĞÜMÜZ MUHASEBESİNDEN ALINACAK VERİLE EMRİNE İSTİNADEN DEFTERDARLIK MUHASEBE MÜDÜRLÜĞÜNCE TAHSİL EDİLMEKTE OLUP, TEMSİLCİ ÜCRETİNİN  HAFTA İÇİ 36,50 TL- HAFTA SONU 73,00 TL OLARAK YATIRILMASI GEREKMEKTEDİR.**

  1. d) Posta veya Elden Tebliğ Listesi
  2. e) En son seçilen Yönetim Kurulunun yayınlandığı(Tescil Edildiği) Ticaret Sicil Gazetesi

f ) Yevmiye Defterinin 2010 yılı tasdikli kapanışı

Genel kurul toplantı tarihinden en az 15 gün önce Mersin Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne teslim edilmesi gerekmektedir.

2) Diğer yandan, Kooperatifler Kanununun 47.Maddesine göre yapılan Genel kurul toplantıları için de Bakanlık Temsilcisi görevlendirilmesi hususunda başvuruda bulunulması zorunlu olup, bu tip toplantılar için yapılacak başvurularda yukarıda belirtilen 15 günlük süre şartı aranmayacaktır. Ancak bu durumda Yönetim Kurulu kararı alınması ve müracaat dilekçesinde Genel Kurul Toplantısının 47. maddeye göre yapılacağı hususunun belirtilmesi gerekmektedir.

3) Genel kurul toplantılarını üç yıl üst üste yapmayarak kanunen dağılmış sayılan kooperatiflerin veya üst kuruluşlarının genel kurul toplantısı için Bakanlık Temsilcisi müracaatında bulunmaları halinde, toplantı gündeminde münhasıran tasfiye kararı alınması yönünde madde bulunması zorunludur. Söz konusu durumu içeren bir gündem maddesi yoksa temsilci görevlendirilmeyecek, ancak faaliyetlerinin devam ettiğine dair mahkemece verilmiş karar bulunması halinde temsilci görevlendirilebilecektir.

 

GENEL KURUL TOPLANTI TUTANAĞI

 

Genel kurul toplantı tutanağının, toplantının yapıldığı yerde yazılıp imzalanması zorunlu olup tutanağın toplantı yerinde, genel kurul divanınca düzgün ve okunaklı biçimde yazılması gerekmektedir. (Mümkünse bilgisayar ortamında)

 

Yanlış yazılan kelime, rakam ve satırlar karalanmamalı, okunacak biçimde ortasından tek çizgiyle iptal edilmeli, yanına parantez içinde (çizildi) denilerek doğrusu yazılmalıdır. Ay adları, bir ve iki basamaklı sayılar, rakamla değil yazıyla yazılmalı; tutanakta sonradan ilaveler yapılmasına imkân verebilecek boşluklar olmamalı ve çıkıntı yapılmamalıdır. Tutanağın başlangıç kısmına, genel kurul toplantısının başlama saati ve tutanağın son kısmına da genel kurul toplantısının bitiş saati mutlaka yazdırılmalıdır. Toplantı tutanağı (EK-2)’de yer alan formata uygun olarak hazırlanmalıdır.

 

Tutanağın giriş bölümü, her bir gündem maddesine ilişkin genel kurul kararı, tutanağın bitiş bölümü, sırasıyla genel kurulca görüşülüp belirlendikçe, genel kurul başkanınca katiplere yüksek sesle okutularak yazdırılacak, biri yazdırılıp bitirilmedikçe sonraki bölüm ya da gündem maddesinin görüşülmesine geçilmeyecektir.

 

Genel Kurul tutanağında, görüşmelerin içeriği, söz alanların kimler olduğu, kimlerin alınan kararlara karşı muhalefet şerhi düştükleri ve muhalefet sebepleri lehte, aleyhte ve çekimser oyların sayıları açıkça belirtilmelidir.

 

Toplantı sırasında önerge verilmesi durumunda, önergelerden özetle söz edilip alına kararlar açıkça yazılmalıdır. Önergeler Divan Üyeleri ve Bakanlık Temsilcisi tarafından imzalanmalı ve tutanağa ek yapılmalıdır.

 

 

 

 

 

 

GENEL KURUL TOPLANTI SONRASI BAKANLIK TEMSİLCİSİNE TESLİM EDİLECEK BELGELER

 

Toplantı sonrasında;

Gündem,

Gazete ilanı (varsa), taahhütlü davet mektubu listesi ve/veya elden imza karşılığı teslim listesi,

Toplantı tutanağı,

Ortaklar Listesi(Hazirun Cetveli), (EK-3)

Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu, (EK-4)

Denetim Kurulu Faaliyet Raporu, (EK-5)

         – Bilanço, Gelir-Gider Tablosu ve Damga Vergisi Makbuzu, (Bilanço için 23,20 TL. Ve Gelir-Gider Cetveli için 11,30 TL. Top. 39,60 TL yatırılması gerekmektedir.)

Genel Durum Bildirim Formu (EK-6)

Mal Bildirimi (Seçim varsa) (EK-7)

Gelir-gider tablosunun düzenlendiği hesap dönemine ilişkin yevmiye defterinin son kayıt ve noterce yapılan kapanış tasdikini içeren sayfasının fotokopisi,

Bakanlık Temsilcisi Formu (EK-8)

birer adet olmak üzere Bakanlık temsilcisine teslim edilecektir.

 

Yönetim kurulunca hazırlanacak yıllık çalışma raporları ile denetim kurulunca hazırlanacak raporların, 11.06.2008 tarih ve 26903 sayılı Resmi Gazetede ilgili Bakanlığınca yayımlanan “Kooperatifler ve Üst Kuruluşları Yönetim Kurulu Üyelerinin Genel Kurul Toplantılarına Sunacakları Yönetim Kurulu Yıllık Çalışma Raporunun Usul ve Esaslarına İlişkin Tebliğ” ile “Kooperatifler ve Üst Kuruluşları Denetim Kurulu Üyelerinin Genel Kurul Toplantılarına Sunacakları Denetim Kurulu Raporunun Usul ve Esaslarına İlişkin Tebliğ” hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekmekte olup, bu Tebliğlerdeki esaslara uygun olarak düzenlenmeyen raporlar genel kurulda görüşülemeyecek ve kabul edilemeyecektir.

 

Tebliğ hükümlerine uygun olmayan, bir iki cümle ya da paragraftan ibaret genel ve soyut bilgiler ihtiva eden raporlarla ilgili olarak, Kooperatifler Kanununun 86. Maddesinin 5.Fıkrası hükmüne uygun olarak görevli ve yetkili merci olan Bakanlığımızın yürürlüğe koyduğu düzenlemeye aykırı olduğu kabul edilerek, görevli Bakanlık Temsilcilerince toplantı tutanağına gerekli şerhler düşülecektir.

 

Ayrıca, yönetim ve denetim kurulu faaliyet raporlarının söz konusu Tebliğ hükümlerine uygun olmaması nedeniyle görüşülememesi, yönetim ve denetim kurullarının ibra edilmedikleri anlamına gelmemektedir. Dolayısıyla, bu durumda ibraya ilişkin menfi veya müspet bir genel kurul kararının varlığı söz konusu olmayacağından, mevcut yönetim ve denetim kurulu üyelerinin aynı organlara tekrar seçilmeleri de mümkün bulunmaktadır.

 

Yevmiye defterinin son kaydı ve noterce yapılan kapanış tasdikinin fotokopisinin tetkikinde, Türk Ticaret Kanununun 70/son maddesine uygun olarak ilgili dönem yevmiye defterinin noter kapanış tasdikinin bulunmadığının tespiti halinde, Türk Ticaret Kanununun 67. maddesi hükmü gereğince ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır.

 

EKLER:

EK-1) Başvuru sırasında kullanılacak yazı örneği (1 sayfa)

EK-2) Temsilci görevlendirilmesi bildirim yazısı (1 sayfa)

EK-3) Genel kurul toplantı tutanağı formatı (2 sayfa)

EK-4) Genel kurul toplantısı yapacak kooperatif ve üst kuruluş tarafından doldurularak Bakanlık Temsilcisine verilecek form (1 sayfa)

EK-5) Yönetim Kurulu yıllık çalışma raporu (11.06.2008 tarih ve 26903 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Kooperatifler Ve Üst Kuruluşları Yönetim Kurulu Üyelerinin Genel Kurul Toplantılarına Sunacakları Yönetim Kurulu Yıllık Çalışma Raporunun Usul Ve Esaslarına İlişkin Tebliğ” hükümlerine uygun)

EK-6) Denetim Kurulu raporu (11.06.2008 tarih ve 26903 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Kooperatifler Ve Üst Kuruluşları Denetim Kurulu Üyelerinin Genel Kurul Toplantılarına Sunacakları Denetim Kurulu Raporunun Usul Ve Esaslarına İlişkin Tebliğ” hükümlerine uygun)

EK-7) Bakanlık Temsilcisi raporu (1 sayfa)

EK-8) Kooperatif ve üst kuruluşları genel durum bildirim formu (2 sayfa)

EK-9) Hazirun Cetveli Örneği (1 sayfa)

EK-10) Mal Durumu bildirim formu (2 sayfa)

 

GENEL KURUL TOPLANTI ZAMANI

Genel kurul olağan ve gerektiğinde olağanüstü olarak toplanır. Olağan toplantının her hesap devresi sonundan itibaren 6 ay içinde ve en az yılda bir defa yapılması zorunludur.

Yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantılarında ortakların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları

ÇAĞRIYA YETKİSİ OLANLAR:

Yönetim kurulu veya anasözleşme ile bu hususta yetkili kılınan diğer bir organ ve gerektiğinde denetçiler kurulu, ortağı olduğu üst birlik ve tasfiye memurları genel kurulu toplantıya çağırma yetkisine sahiptirler. Ancak genel kurul yukarıda belirtildiği şekilde toplanamadığı takdirde ilgili bakanlık genel kurulur toplantıya çağırma yetkisine sahiptir.

GÜNDEM:

Toplantı çağrısına ve ilana gündem yazılır. Anasözleşmenin değiştirilmesi bahis konusu ise, yapılacak ilanda değiştirilecek maddelerin numaralarının yazılması ile yetinilir.

Dörtten az olmamak üzere ortakların en az 1/10’u tarafından genel kurul toplantısından en az 20 gün önce yazılı olarak bildirilecek hususların gündeme konulması zorunludur.

Gündemde olmayan hususlar görüşülemez. Ancak, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/10’unun gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklifte bulunmaları halinde; “hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkında karar alınması, genel kurulun yeni bir toplantıya çağrılması ve kanun, anasözleşme ve iyiniyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali, yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi ile ilgili hususlar” genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınır.

BÜTÜN PAY SAHİPLERİNİN HAZIR BULUNMASI HALİ:

Kooperatifin bütün ortakları toplantıda hazır bulunduğu sürece ve bir itiraz olmadığı takdirde Genel Kurul toplantılarına dair olan diğer hükümler saklı kalmak şartiyle toplantıya çağrı hakkındaki hükümlere uyulmamış olsa dahi kararlar alınabilir. Bu gibi kararların, ortaklar veya ortakların toplantıda oy birliği ile seçecekleri temsilciler tarafından imzalanması gereklidir.

OY HAKKI:

Genel Kurulda her ortak yalnız bir oya sahiptir. Anasözleşmede açıklama bulunduğu takdirde, bir ortak yazı ile izin vermek suretiyle Genel Kurul toplantısında oyunu ancak başka bir ortağa kullandırabilir. Bir ortak Genel Kurulda birden fazla ortağı temsil edemez.

Üye sayısı 1000 in üstünde olan kooperatiflerde anasözleşme ile her ortağın en çok 9 olmak üzere birden fazla başka ortağı temsil edebileceği öngörülebilir.  Eş ve birinci derecede akrabalar için temsilde ortaklık şartı aranmaz.

OYA KATILAMAYACAKLAR:

Kooperatif işlerinin görülmesine herhangi bir suretle katılmış olanlar Yönetim Kurulunun ibrasına ait kararlarda oylamaya katılamazlar. Bu hüküm denetçiler hakkında uygulanmaz. Ortaklardan hiçbiri kendisi veya karı ve kocası yahut usul ve füruu ile kooperatif arasında şahsi bir işe veya davaya dair olan görüşmelerde oy hakkını kullanamaz.

KARARLAR:

Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça Genel Kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur.

Kooperatifin dağılması veya diğer bir kooperatifle birleşmesi ve anasözleşmenin değiştirilmesi kararlarında fiilen kullanılan oyların 2/3’ü çoğunluğu gereklidir. Anasözleşme, bu kararların alınması için oy çoğunluğu hakkında daha ağır hükümler koyabilir.

Ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümleri ihdası hakkında alınacak kararlar için bütün ortakların 3/4’ünün rızası gereklidir. Ancak, kamu kuruluşlarından kredi alan kooperatiflerin kredi miktarının artırılmasından yararlanmak üzere alacakları kararlarda bu şart aranmaz ve Kanunun 51 inci maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır.

Kararlar, ilandan başlayarak üç ay içinde kooperatiften çıktıklarını bildirmeleri halinde bunlara katılmayan ortakları bağlamaz. Bu takdirde kooperatiften çıkma beyanı, kararın yürürlüğe girdiği tarihten başlamak üzere hüküm ifade eder.

KARARLARIN BOZULMASI VE ŞARTLAR:

Aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.

  1. Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri;
  2. Yönetim Kurulu;
  3. Kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her biri;

GENEL KURUL AŞAĞIDAKİ YETKİLERİNİ DEVİR VE TERK EDEMEZ.

  1. Anasözleşmeyi değiştirmek,
  2. Yönetim Kurulu ve Denetçiler Kurulu üyeleriyle gerektiğinde tasfiye kurulunu seçmek,
  3. İşletme hesabiyle bilanço ve gerektiğinde gelir gider farkının bölüşülmesi hakkında karar almak,
  4. Yönetim ve denetçiler kurullarını ibra etmek,
  5. Kanun veya anasözleşme ile Genel Kurula tanınmış olan konular hakkında karar vermek.
  6. Gayrimenkul alımında ve satımında takip edilecek usul ile alınacak gayrimenkulün niteliğini, yerine ve azami fiyatını, satılacak gayrimenkulün asgari fiyatını belirlemek.
  7. İmalat ve inşaat işlerinin yaptırılma yöntemini belirlemek.
  8. Yapı kooperatiflerinde; kooperatifin ortak sayısı ile yapılacak konut veya işyeri sayısını tesbit etmek

YÖNETİM KURULU SAYISI, GÖREV SÜRESİ, SEÇİLME ŞARTLARI

Yönetim Kurulu en az üç üyeden kurulur. Bunların ve yedeklerinin kooperatif ortağı olmaları şarttır ve en çok 4 yıl için seçilebilirler. Anasözleşmede aksine hüküm yoksa tekrar seçilmeleri caizdir.

Yönetim kurulu üyelerinde aşağıdaki şartlar aranır.

  1. Türk vatandaşı olmak.
  2. Aynı türde başka bir kooperatifin yönetim kurulu üyesi olmamak.
  3. Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından ya da bu Kanun hükümlerine göre mahkûm olmamak.

Üyelik şartları denetçiler tarafından araştırılır. Bu şartları taşımadıkları halde seçilenler ile sonradan kaybedenlerin görevlerine yönetim kurulunca son verilir.

Haklarında yukarıdaki suçlarla ilgili olarak kamu davası açılmış olanların görevleri ilk genel kurul toplantısına kadar devam etmekle beraber, yönetim kurulunca bu durumdaki üyelerin genel kurulca azli veya göreve devamı hakkında karar alınmak üzere yapılacak ilk genel kurul gündemine madde konulur.

DENETÇİ SAYISI, GÖREV SÜRESİ VE SEÇİLME ŞARTLARI

Genel kurul, denetleme organı olarak en az bir yıl için bir veya daha çok denetçi seçer. Genel kurul yedek denetçiler de seçebilir. Denetçilerin ve yedeklerinin kooperatif ortaklarından olması şart değildir.

Denetim  kurulu üyelerinde aşağıdaki şartlar aranır.

  1. Türk vatandaşı olmak.
  2. Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından ya da bu Kanun hükümlerine göre mahkum olmamak.

 

 

KOOPERATİFİN ACZİ HALİNDE YAPILACAK İŞLER:

Kooperatifin aczi halinde bulunduğunu kabul ettirecek ciddi sebepler mevcut ise yönetim kurulu piyasada cari fiyatlar esas olmak üzere, derhal bir ara bilançosu tanzim eder. Son yılın bilançosu veya daha sonra yapılan bir tasfiye bilançosu veyahut daha yukarda sözü geçen ara bilançosu kooperatif mevcudunun, borçlarını artık karşılamayacağını belirtiyorsa yönetim kurulu, Bakanlığa keyfiyeti bildirir ve genel kurulu derhal olağanüstü toplantıya çağırır.

Pay senetleri çıkarılmış olan bir kooperatifte son yılın bilançosunda kooperatif varlığının yarısı karşılıksız kalırsa yönetim kurulu derhal genel kurulu toplantıya çağırarak durumu ortaklara arz eder. Aynı zamanda ilgili mahkemeye, Bakanlığa da bilgi verir. Ancak, ortakları ek Ödemelerle yükümlü olan kooperatiflerde, bilançoda tespit edilen açık, üç ay içinde ortakların ek ödemeleriyle kapanmadığı takdirde Ticaret Bakanlığı ve yapı kooperatiflerinde İmar ve İskan Bakanlığı da haberdar edilir.

Mali durumun düzeltilmesinin mümkün görülmesi halinde mahkeme yönetim kurulunun veya alacaklılardan birinin isteği üzerine iflasın açılmasını erteleyebilir. Bu takdirde, mevcutlar defterinin tutulması, yönetim memuru atanması gibi kooperatif varlığının korunmasına ve devamına yarayan tedbirleri alır.

DAĞILMA SEBEPLERİ:

Kooperatif:

  1. Anasözleşme gereğince,
  2. Genel Kurul kararı ile,
  3. İflasın açılmasıyla,
  4. Kanunlarda öngörülen diğer hallerde, ilgili bakanlığın mahkemeden alacağı karar üzerine,
  5. Diğer bir kooperatifle birleşmesi veya devralınması suretiyle,
  6. Üç yıl olağan genel kurulunu yapmaması halinde,
  7. Amacına ulaşma imkanının bulunmadığının ilgili Bakanlıkça tespiti halinde mahkemeden alacağı kararla,

Dağılır.

Konut yapı kooperatifleri, anasözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılır. Ancak tescil tarihinden itibaren 6 ay içerisinde usulune uygun şekilde anasözleşme değişikliği yapılarak kooperatifin amacının değiştirilmesi halinde dağılmaya ilişkin hüküm uygulanmaz. Konut kooperatiflerinde yapı kullanma izninin alınmasını müteakip en geç bir yıl içinde ortakların Kat Mülkiyeti Kanununa göre ferdi münasebet işleri sonuçlandırılır.

 

BİRLEŞME SURETİYLE DAĞILMA:

Bir kooperatif bütün aktif ve pasifleriyle diğer bir kooperatif tarafından devralınmak suretiyle dağıldığı takdirde aşağıdaki hükümler uygulanır:

  1. Devralan kooperatifin yönetim kurulu, dağılan kooperatifin tasfiye hakkındaki hükümlere göre alacaklarını bildirmeye çağırır.
  2. Dağılan kooperatifin mameleki, borçları tediye veya teminata bağlanıncaya kadar ayrı olarak idare edilir. Yönetimi devralan kooperatifin yönetim kurulu üyeleri üzerine alır.
  3. Devralan kooperatifin yönetim kurulu üyeleri alacaklılara karşı yönetimin ayrı olarak yürütülmesinden şahsan ve zincirleme sorumludurlar.
  4. Mameleki ayrı olarak yönetildiği süre içinde, dağılan kooperatife karşı açılacak davalara dağılmadan önceki yetkili mahkeme bakar.
  5. Dağılan kooperatif alacaklılarının devralan kooperatif ve onun alacaklıları ile olan münasebetlerinde, devralınan mallar aynı süre içinde dağılan kooperatife ait sayılır. Devralan kooperatifin iflası halinde ise bu mallar ayrı bir masa teşkil eder. Gerekirse yalnız dağılan kooperatifin borçlarının ödenmesinde kullanılır.
  6. Her iki kooperatifin mameleki, ancak dağılan kooperatifin malları üzerinde tasarruf etmek caiz olduğu andan itibaren birleştirilebilir.
  7. Kooperatifin dağılmasının tescili Ticaret Sicili memurluğundan istenir. Borçları ödendikten veya teminata bağlandıktan sonra kooperatifin kaydı sildirilir.
  8. Kooperatifin dağılmasının tescili ile ortakları da bütün hak ve borçları ile birlikte devralan kooperatife katılmış olurlar.
  9. Mameleki ayrı idare edildiği sürece dağılan kooperatifin ortakları yalnız onun borçları için ve o zamana kadar sorumluluklarının bağlı olduğu esaslar dairesinde takip olunabilirler.
  10. Aynı süre esnasında, dağılan kooperatifin ortaklarının sorumlulukları veya ek ödeme yükümlülükleri birleşme neticesinde hafiflemeye uğradığı ölçüde, bu hafifleme dağılan kooperatifin alacaklılarına karşı ileri sürülemez.
  11. Birleşme neticesinde dağılan kooperatifin ortakları için şahsi sorumluluk veya ek ödeme yükümlülüğü doğduğu veya ağırlaştığı taktirde birleşme kararı, ancak bütün ortakların 3/4 ünün çoğunluğu ile verilebilir. Sorumluluğa ve ek ödeme yükümlülüğüne mütedair hükümler birleşme kararına katılmamış olan ve bundan başka kararın ilanı tarihinden başlamak üzere üç ay içinde kooperatiften çıkacağını bildiren ortaklara uygulanmaz.

 

BİR KAMU TÜZEL KİŞİLİĞİ TARAFINDAN DEVRALINMAK:

Bir kooperatifin varlığı, belediye, ekonomik bir Devlet kuruluşu, kamu müessesesi veya kamuya yararlı dernek veya cemiyetler tarafından da devralınabilir. Bu takdirde genel kurulca alınacak kararın dağılmaya ait hükümlere göre tescil ve ilan ettirilmesi gerekir.

Bu gibi kooperatif varlığının, Devlete ait ekonomik kuruluş veya herhangi bir ekonomik kuruluş veya herhangi bir dernek veya cemiyet tarafından devralınması hallerinde genel kurul tasfiye yapılmamasına karar verebilir.

Devir kararının ilan edildiği tarihten itibaren kooperatifin aktif ve pasifi devralana intikal etmiş olur. Dağılan kooperatifin adı ticaret sicilinden sildirilir. Bu husus ayrıca ilan ettirilir.

Birleşen müessese ile kooperatifin alacaklılarından her biri ilan tarihinden itibaren üç ay içinde yetkili mahkemeye başvurmak suretiyle birleşmeye itiraz edebilir. İtiraz hakkından vazgeçilmedikçe yahut bu husustaki itirazın reddine dair mahkemece verilen karar kesinleşmedikçe veyahut mahkemece takdir edilecek teminat, müessese veya kooperatif tarafından verilmedikçe birleşme hüküm ifade etmez.

 

Kooperatiflerde Genel Kurul gündemi hazırlanırken dikkate alınması gereken konular nelerdir ?-Mali Müşavir Evren ÖZMEN

III – GÜNDEM:

 

Madde 46 – (Değişik madde: 06/10/1988 – 3476/12 md.)

Toplantı çağrısına ve ilana gündem yazılır. Anasözleşmenin değiştirilmesi bahis konusu ise, yapılacak ilanda değiştirilecek maddelerin numaralarının yazılması ile yetinilir.

Dörtten az olmamak üzere ortakların en az 1/10’u tarafından genel kurul toplantısından en az 20 gün önce yazılı olarak bildirilecek hususların gündeme konulması zorunludur.

Gümdemde olmayan hususlar gürüşülemez. Ancak, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/10’unun gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklifte bulunmaları halinde, hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkında karar alınması, genel kurulun yeni bir toplantıya çağrılması ve kanun, anasözleşme ve iyiniyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali, yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi ile ilgili hususlar, genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınır.

Kooperatiflerde Genel Kurullar -EVREN ÖZMEN

 

20121116-081319.jpgYAPI KOOPERATİFLERİNİN

(KONUT YAPI KOOPERATİFİ, TOPLU İŞYERİ YAPI KOOPERATİFİ, KÜÇÜK SANAYİ SİTESİ YAPI KOOPERATİFİ) 

İŞ VE İŞLEMLERİNDE UYULACAK ESASLAR,

 

BAŞVURU ŞARTLARI VE GENEL KURUL TOPLANTI TUTANAĞI

 

13.06.2010 tarihli ve 27610 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 03.06.2010 tarihli ve 5983 sayılı Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 4. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun Ek1. Maddesinde değişiklik yapılarak, Yapı Kooperatifleri ve üst kuruluşları için ilgili Bakanlık olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı belirlenmiştir. Aynı Kanunun 5. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa Geçici 3. ve 4. maddeler eklenmiş olup, yapı kooperatifleri ve üst kuruluşları ile ilgili Bakanlığınca başlatılmış iş ve işlemler ile bunlara dair kuruluştan tasfiyeye kadar her türlü hak, yetki ve görevler 13.12.2010 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verilmiştir.

Bakanlığımız, yapı kooperatifleri ile ilgili görevleri 13.12.2010 tarihinden itibaren yerine getirmeye başlamış olup Kanunla verilen yapı kooperatifleri hakkında, kayıt, tescil, denetim, genel kurullarda temsilci bulundurma, tasfiye işlemleri gibi görevler Bakanlığımızın taşra teşkilatları olan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri aracılığı ile yerinden yürütülecektir.

Bu bağlamda Yapı Kooperatifleri ve üst kuruluşlarının aşağıda belirtilen muhtelif iş ve işlemlerinde idareye (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne) sunacakları başvuru evrakları, ek belgelere ilişkin standart formalar ve uyulması gereken kurallar şunlardır :

 

 

YAPI KOOPERATİFLERİ VE ÜST KURULUŞLARININ

GENEL KURUL TOPLANTILARINDA

BAKANLIK TEMSİLCİSİ GÖREVLENDİRİLMESİ

 

Yapı kooperatifleri ve üst kuruluşlarınca, genel kurul toplantıları için Bakanlık

Temsilcisi görevlendirilmesi isteminde bulunulması zorunludur.

 

1)    Bakanlık Temsilcisi Görevlendirilmesi Başvuru için;

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne dilekçe ile müracaat edilir.(EK-1)

Dilekçe ekinde;

 

  1. a) Çağrı için alınan kararın örneği (yönetim kurulu, denetim kurulu veya tasfiye memurları, üst birlik yönetim kurulu kararı ya da kesinleşme şerhli mahkeme kararı),
  2. b) Çağrıyı yapanların yetkili olduklarını gösteren belge (Başvuru sahipleri, ticaret sicil memurluğundan kooperatifi temsile yetkili son yönetim kurulu üyeleri olduklarını gösterir yazı alacaklardır. Ticaret sicil memurluklarınca verilecek bu yazıda, başvuru sahiplerinin kooperatifin temsili konusunda yetkili oldukları, yetkilerinin başlangıç tarihi, yetki süreleri dolmuşsa yetkinin bitiş tarihi vb. hususlara yer vereceklerdir. Azlık tarafından çağrı yapılmakta ise çağrı iznini veren kesinleşme şerhli mahkeme kararı),
  3. c) Toplantı gündemi

ç) Vezne alındısı (Bakanlık Temsilcisi ücreti Müdürlüğümüz Muhasebe Yetkilisinden alınacak verile emrine istinaden Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğünce tahsil edilmekte olup, temsilci ücretinin  hafta içi 36,50 tl- hafta sonu 73,00 tl olarak yatırılması gerekmektedir.)

KOOPERATİFLER İÇİN  BAKANLIK TEMSİLCİ ÜCRETLERİ MÜDÜRLÜĞÜMÜZ MUHASEBESİNDEN ALINACAK VERİLE EMRİNE İSTİNADEN DEFTERDARLIK MUHASEBE MÜDÜRLÜĞÜNCE TAHSİL EDİLMEKTE OLUP, TEMSİLCİ ÜCRETİNİN  HAFTA İÇİ 36,50 TL- HAFTA SONU 73,00 TL OLARAK YATIRILMASI GEREKMEKTEDİR.**

  1. d) Posta veya Elden Tebliğ Listesi
  2. e) En son seçilen Yönetim Kurulunun yayınlandığı(Tescil Edildiği) Ticaret Sicil Gazetesi

f ) Yevmiye Defterinin 2010 yılı tasdikli kapanışı

Genel kurul toplantı tarihinden en az 15 gün önce Mersin Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne teslim edilmesi gerekmektedir.

2) Diğer yandan, Kooperatifler Kanununun 47.Maddesine göre yapılan Genel kurul toplantıları için de Bakanlık Temsilcisi görevlendirilmesi hususunda başvuruda bulunulması zorunlu olup, bu tip toplantılar için yapılacak başvurularda yukarıda belirtilen 15 günlük süre şartı aranmayacaktır. Ancak bu durumda Yönetim Kurulu kararı alınması ve müracaat dilekçesinde Genel Kurul Toplantısının 47. maddeye göre yapılacağı hususunun belirtilmesi gerekmektedir.

3) Genel kurul toplantılarını üç yıl üst üste yapmayarak kanunen dağılmış sayılan kooperatiflerin veya üst kuruluşlarının genel kurul toplantısı için Bakanlık Temsilcisi müracaatında bulunmaları halinde, toplantı gündeminde münhasıran tasfiye kararı alınması yönünde madde bulunması zorunludur. Söz konusu durumu içeren bir gündem maddesi yoksa temsilci görevlendirilmeyecek, ancak faaliyetlerinin devam ettiğine dair mahkemece verilmiş karar bulunması halinde temsilci görevlendirilebilecektir.

 

GENEL KURUL TOPLANTI TUTANAĞI

 

Genel kurul toplantı tutanağının, toplantının yapıldığı yerde yazılıp imzalanması zorunlu olup tutanağın toplantı yerinde, genel kurul divanınca düzgün ve okunaklı biçimde yazılması gerekmektedir. (Mümkünse bilgisayar ortamında)

 

Yanlış yazılan kelime, rakam ve satırlar karalanmamalı, okunacak biçimde ortasından tek çizgiyle iptal edilmeli, yanına parantez içinde (çizildi) denilerek doğrusu yazılmalıdır. Ay adları, bir ve iki basamaklı sayılar, rakamla değil yazıyla yazılmalı; tutanakta sonradan ilaveler yapılmasına imkân verebilecek boşluklar olmamalı ve çıkıntı yapılmamalıdır. Tutanağın başlangıç kısmına, genel kurul toplantısının başlama saati ve tutanağın son kısmına da genel kurul toplantısının bitiş saati mutlaka yazdırılmalıdır. Toplantı tutanağı (EK-2)’de yer alan formata uygun olarak hazırlanmalıdır.

 

Tutanağın giriş bölümü, her bir gündem maddesine ilişkin genel kurul kararı, tutanağın bitiş bölümü, sırasıyla genel kurulca görüşülüp belirlendikçe, genel kurul başkanınca katiplere yüksek sesle okutularak yazdırılacak, biri yazdırılıp bitirilmedikçe sonraki bölüm ya da gündem maddesinin görüşülmesine geçilmeyecektir.

 

Genel Kurul tutanağında, görüşmelerin içeriği, söz alanların kimler olduğu, kimlerin alınan kararlara karşı muhalefet şerhi düştükleri ve muhalefet sebepleri lehte, aleyhte ve çekimser oyların sayıları açıkça belirtilmelidir.

 

Toplantı sırasında önerge verilmesi durumunda, önergelerden özetle söz edilip alına kararlar açıkça yazılmalıdır. Önergeler Divan Üyeleri ve Bakanlık Temsilcisi tarafından imzalanmalı ve tutanağa ek yapılmalıdır.

 

 

 

 

 

 

GENEL KURUL TOPLANTI SONRASI BAKANLIK TEMSİLCİSİNE TESLİM EDİLECEK BELGELER

 

Toplantı sonrasında;

Gündem,

Gazete ilanı (varsa), taahhütlü davet mektubu listesi ve/veya elden imza karşılığı teslim listesi,

Toplantı tutanağı,

Ortaklar Listesi(Hazirun Cetveli), (EK-3)

Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu, (EK-4)

Denetim Kurulu Faaliyet Raporu, (EK-5)

         – Bilanço, Gelir-Gider Tablosu ve Damga Vergisi Makbuzu, (Bilanço için 23,20 TL. Ve Gelir-Gider Cetveli için 11,30 TL. Top. 39,60 TL yatırılması gerekmektedir.)

Genel Durum Bildirim Formu (EK-6)

Mal Bildirimi (Seçim varsa) (EK-7)

Gelir-gider tablosunun düzenlendiği hesap dönemine ilişkin yevmiye defterinin son kayıt ve noterce yapılan kapanış tasdikini içeren sayfasının fotokopisi,

Bakanlık Temsilcisi Formu (EK-8)

birer adet olmak üzere Bakanlık temsilcisine teslim edilecektir.

 

Yönetim kurulunca hazırlanacak yıllık çalışma raporları ile denetim kurulunca hazırlanacak raporların, 11.06.2008 tarih ve 26903 sayılı Resmi Gazetede ilgili Bakanlığınca yayımlanan “Kooperatifler ve Üst Kuruluşları Yönetim Kurulu Üyelerinin Genel Kurul Toplantılarına Sunacakları Yönetim Kurulu Yıllık Çalışma Raporunun Usul ve Esaslarına İlişkin Tebliğ” ile “Kooperatifler ve Üst Kuruluşları Denetim Kurulu Üyelerinin Genel Kurul Toplantılarına Sunacakları Denetim Kurulu Raporunun Usul ve Esaslarına İlişkin Tebliğ” hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekmekte olup, bu Tebliğlerdeki esaslara uygun olarak düzenlenmeyen raporlar genel kurulda görüşülemeyecek ve kabul edilemeyecektir.

 

Tebliğ hükümlerine uygun olmayan, bir iki cümle ya da paragraftan ibaret genel ve soyut bilgiler ihtiva eden raporlarla ilgili olarak, Kooperatifler Kanununun 86. Maddesinin 5.Fıkrası hükmüne uygun olarak görevli ve yetkili merci olan Bakanlığımızın yürürlüğe koyduğu düzenlemeye aykırı olduğu kabul edilerek, görevli Bakanlık Temsilcilerince toplantı tutanağına gerekli şerhler düşülecektir.

 

Ayrıca, yönetim ve denetim kurulu faaliyet raporlarının söz konusu Tebliğ hükümlerine uygun olmaması nedeniyle görüşülememesi, yönetim ve denetim kurullarının ibra edilmedikleri anlamına gelmemektedir. Dolayısıyla, bu durumda ibraya ilişkin menfi veya müspet bir genel kurul kararının varlığı söz konusu olmayacağından, mevcut yönetim ve denetim kurulu üyelerinin aynı organlara tekrar seçilmeleri de mümkün bulunmaktadır.

 

Yevmiye defterinin son kaydı ve noterce yapılan kapanış tasdikinin fotokopisinin tetkikinde, Türk Ticaret Kanununun 70/son maddesine uygun olarak ilgili dönem yevmiye defterinin noter kapanış tasdikinin bulunmadığının tespiti halinde, Türk Ticaret Kanununun 67. maddesi hükmü gereğince ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır.

 

EKLER:

EK-1) Başvuru sırasında kullanılacak yazı örneği (1 sayfa)

EK-2) Temsilci görevlendirilmesi bildirim yazısı (1 sayfa)

EK-3) Genel kurul toplantı tutanağı formatı (2 sayfa)

EK-4) Genel kurul toplantısı yapacak kooperatif ve üst kuruluş tarafından doldurularak Bakanlık Temsilcisine verilecek form (1 sayfa)

EK-5) Yönetim Kurulu yıllık çalışma raporu (11.06.2008 tarih ve 26903 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Kooperatifler Ve Üst Kuruluşları Yönetim Kurulu Üyelerinin Genel Kurul Toplantılarına Sunacakları Yönetim Kurulu Yıllık Çalışma Raporunun Usul Ve Esaslarına İlişkin Tebliğ” hükümlerine uygun)

EK-6) Denetim Kurulu raporu (11.06.2008 tarih ve 26903 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Kooperatifler Ve Üst Kuruluşları Denetim Kurulu Üyelerinin Genel Kurul Toplantılarına Sunacakları Denetim Kurulu Raporunun Usul Ve Esaslarına İlişkin Tebliğ” hükümlerine uygun)

EK-7) Bakanlık Temsilcisi raporu (1 sayfa)

EK-8) Kooperatif ve üst kuruluşları genel durum bildirim formu (2 sayfa)

EK-9) Hazirun Cetveli Örneği (1 sayfa)

EK-10) Mal Durumu bildirim formu (2 sayfa)

 

GENEL KURUL TOPLANTI ZAMANI

Genel kurul olağan ve gerektiğinde olağanüstü olarak toplanır. Olağan toplantının her hesap devresi sonundan itibaren 6 ay içinde ve en az yılda bir defa yapılması zorunludur.

Yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantılarında ortakların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları

ÇAĞRIYA YETKİSİ OLANLAR:

Yönetim kurulu veya anasözleşme ile bu hususta yetkili kılınan diğer bir organ ve gerektiğinde denetçiler kurulu, ortağı olduğu üst birlik ve tasfiye memurları genel kurulu toplantıya çağırma yetkisine sahiptirler. Ancak genel kurul yukarıda belirtildiği şekilde toplanamadığı takdirde ilgili bakanlık genel kurulur toplantıya çağırma yetkisine sahiptir.

GÜNDEM:

Toplantı çağrısına ve ilana gündem yazılır. Anasözleşmenin değiştirilmesi bahis konusu ise, yapılacak ilanda değiştirilecek maddelerin numaralarının yazılması ile yetinilir.

Dörtten az olmamak üzere ortakların en az 1/10’u tarafından genel kurul toplantısından en az 20 gün önce yazılı olarak bildirilecek hususların gündeme konulması zorunludur.

Gündemde olmayan hususlar görüşülemez. Ancak, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/10’unun gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklifte bulunmaları halinde; “hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkında karar alınması, genel kurulun yeni bir toplantıya çağrılması ve kanun, anasözleşme ve iyiniyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali, yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi ile ilgili hususlar” genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınır.

BÜTÜN PAY SAHİPLERİNİN HAZIR BULUNMASI HALİ:

Kooperatifin bütün ortakları toplantıda hazır bulunduğu sürece ve bir itiraz olmadığı takdirde Genel Kurul toplantılarına dair olan diğer hükümler saklı kalmak şartiyle toplantıya çağrı hakkındaki hükümlere uyulmamış olsa dahi kararlar alınabilir. Bu gibi kararların, ortaklar veya ortakların toplantıda oy birliği ile seçecekleri temsilciler tarafından imzalanması gereklidir.

OY HAKKI:

Genel Kurulda her ortak yalnız bir oya sahiptir. Anasözleşmede açıklama bulunduğu takdirde, bir ortak yazı ile izin vermek suretiyle Genel Kurul toplantısında oyunu ancak başka bir ortağa kullandırabilir. Bir ortak Genel Kurulda birden fazla ortağı temsil edemez.

Üye sayısı 1000 in üstünde olan kooperatiflerde anasözleşme ile her ortağın en çok 9 olmak üzere birden fazla başka ortağı temsil edebileceği öngörülebilir.  Eş ve birinci derecede akrabalar için temsilde ortaklık şartı aranmaz.

OYA KATILAMAYACAKLAR:

Kooperatif işlerinin görülmesine herhangi bir suretle katılmış olanlar Yönetim Kurulunun ibrasına ait kararlarda oylamaya katılamazlar. Bu hüküm denetçiler hakkında uygulanmaz. Ortaklardan hiçbiri kendisi veya karı ve kocası yahut usul ve füruu ile kooperatif arasında şahsi bir işe veya davaya dair olan görüşmelerde oy hakkını kullanamaz.

KARARLAR:

Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça Genel Kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur.

Kooperatifin dağılması veya diğer bir kooperatifle birleşmesi ve anasözleşmenin değiştirilmesi kararlarında fiilen kullanılan oyların 2/3’ü çoğunluğu gereklidir. Anasözleşme, bu kararların alınması için oy çoğunluğu hakkında daha ağır hükümler koyabilir.

Ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümleri ihdası hakkında alınacak kararlar için bütün ortakların 3/4’ünün rızası gereklidir. Ancak, kamu kuruluşlarından kredi alan kooperatiflerin kredi miktarının artırılmasından yararlanmak üzere alacakları kararlarda bu şart aranmaz ve Kanunun 51 inci maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır.

Kararlar, ilandan başlayarak üç ay içinde kooperatiften çıktıklarını bildirmeleri halinde bunlara katılmayan ortakları bağlamaz. Bu takdirde kooperatiften çıkma beyanı, kararın yürürlüğe girdiği tarihten başlamak üzere hüküm ifade eder.

KARARLARIN BOZULMASI VE ŞARTLAR:

Aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.

  1. Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri;
  2. Yönetim Kurulu;
  3. Kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her biri;

GENEL KURUL AŞAĞIDAKİ YETKİLERİNİ DEVİR VE TERK EDEMEZ.

  1. Anasözleşmeyi değiştirmek,
  2. Yönetim Kurulu ve Denetçiler Kurulu üyeleriyle gerektiğinde tasfiye kurulunu seçmek,
  3. İşletme hesabiyle bilanço ve gerektiğinde gelir gider farkının bölüşülmesi hakkında karar almak,
  4. Yönetim ve denetçiler kurullarını ibra etmek,
  5. Kanun veya anasözleşme ile Genel Kurula tanınmış olan konular hakkında karar vermek.
  6. Gayrimenkul alımında ve satımında takip edilecek usul ile alınacak gayrimenkulün niteliğini, yerine ve azami fiyatını, satılacak gayrimenkulün asgari fiyatını belirlemek.
  7. İmalat ve inşaat işlerinin yaptırılma yöntemini belirlemek.
  8. Yapı kooperatiflerinde; kooperatifin ortak sayısı ile yapılacak konut veya işyeri sayısını tesbit etmek

YÖNETİM KURULU SAYISI, GÖREV SÜRESİ, SEÇİLME ŞARTLARI

Yönetim Kurulu en az üç üyeden kurulur. Bunların ve yedeklerinin kooperatif ortağı olmaları şarttır ve en çok 4 yıl için seçilebilirler. Anasözleşmede aksine hüküm yoksa tekrar seçilmeleri caizdir.

Yönetim kurulu üyelerinde aşağıdaki şartlar aranır.

  1. Türk vatandaşı olmak.
  2. Aynı türde başka bir kooperatifin yönetim kurulu üyesi olmamak.
  3. Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından ya da bu Kanun hükümlerine göre mahkûm olmamak.

Üyelik şartları denetçiler tarafından araştırılır. Bu şartları taşımadıkları halde seçilenler ile sonradan kaybedenlerin görevlerine yönetim kurulunca son verilir.

Haklarında yukarıdaki suçlarla ilgili olarak kamu davası açılmış olanların görevleri ilk genel kurul toplantısına kadar devam etmekle beraber, yönetim kurulunca bu durumdaki üyelerin genel kurulca azli veya göreve devamı hakkında karar alınmak üzere yapılacak ilk genel kurul gündemine madde konulur.

DENETÇİ SAYISI, GÖREV SÜRESİ VE SEÇİLME ŞARTLARI

Genel kurul, denetleme organı olarak en az bir yıl için bir veya daha çok denetçi seçer. Genel kurul yedek denetçiler de seçebilir. Denetçilerin ve yedeklerinin kooperatif ortaklarından olması şart değildir.

Denetim  kurulu üyelerinde aşağıdaki şartlar aranır.

  1. Türk vatandaşı olmak.
  2. Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından ya da bu Kanun hükümlerine göre mahkum olmamak.

 

 

KOOPERATİFİN ACZİ HALİNDE YAPILACAK İŞLER:

Kooperatifin aczi halinde bulunduğunu kabul ettirecek ciddi sebepler mevcut ise yönetim kurulu piyasada cari fiyatlar esas olmak üzere, derhal bir ara bilançosu tanzim eder. Son yılın bilançosu veya daha sonra yapılan bir tasfiye bilançosu veyahut daha yukarda sözü geçen ara bilançosu kooperatif mevcudunun, borçlarını artık karşılamayacağını belirtiyorsa yönetim kurulu, Bakanlığa keyfiyeti bildirir ve genel kurulu derhal olağanüstü toplantıya çağırır.

Pay senetleri çıkarılmış olan bir kooperatifte son yılın bilançosunda kooperatif varlığının yarısı karşılıksız kalırsa yönetim kurulu derhal genel kurulu toplantıya çağırarak durumu ortaklara arz eder. Aynı zamanda ilgili mahkemeye, Bakanlığa da bilgi verir. Ancak, ortakları ek Ödemelerle yükümlü olan kooperatiflerde, bilançoda tespit edilen açık, üç ay içinde ortakların ek ödemeleriyle kapanmadığı takdirde Ticaret Bakanlığı ve yapı kooperatiflerinde İmar ve İskan Bakanlığı da haberdar edilir.

Mali durumun düzeltilmesinin mümkün görülmesi halinde mahkeme yönetim kurulunun veya alacaklılardan birinin isteği üzerine iflasın açılmasını erteleyebilir. Bu takdirde, mevcutlar defterinin tutulması, yönetim memuru atanması gibi kooperatif varlığının korunmasına ve devamına yarayan tedbirleri alır.

DAĞILMA SEBEPLERİ:

Kooperatif:

  1. Anasözleşme gereğince,
  2. Genel Kurul kararı ile,
  3. İflasın açılmasıyla,
  4. Kanunlarda öngörülen diğer hallerde, ilgili bakanlığın mahkemeden alacağı karar üzerine,
  5. Diğer bir kooperatifle birleşmesi veya devralınması suretiyle,
  6. Üç yıl olağan genel kurulunu yapmaması halinde,
  7. Amacına ulaşma imkanının bulunmadığının ilgili Bakanlıkça tespiti halinde mahkemeden alacağı kararla,

Dağılır.

Konut yapı kooperatifleri, anasözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılır. Ancak tescil tarihinden itibaren 6 ay içerisinde usulune uygun şekilde anasözleşme değişikliği yapılarak kooperatifin amacının değiştirilmesi halinde dağılmaya ilişkin hüküm uygulanmaz. Konut kooperatiflerinde yapı kullanma izninin alınmasını müteakip en geç bir yıl içinde ortakların Kat Mülkiyeti Kanununa göre ferdi münasebet işleri sonuçlandırılır.

 

BİRLEŞME SURETİYLE DAĞILMA:

Bir kooperatif bütün aktif ve pasifleriyle diğer bir kooperatif tarafından devralınmak suretiyle dağıldığı takdirde aşağıdaki hükümler uygulanır:

  1. Devralan kooperatifin yönetim kurulu, dağılan kooperatifin tasfiye hakkındaki hükümlere göre alacaklarını bildirmeye çağırır.
  2. Dağılan kooperatifin mameleki, borçları tediye veya teminata bağlanıncaya kadar ayrı olarak idare edilir. Yönetimi devralan kooperatifin yönetim kurulu üyeleri üzerine alır.
  3. Devralan kooperatifin yönetim kurulu üyeleri alacaklılara karşı yönetimin ayrı olarak yürütülmesinden şahsan ve zincirleme sorumludurlar.
  4. Mameleki ayrı olarak yönetildiği süre içinde, dağılan kooperatife karşı açılacak davalara dağılmadan önceki yetkili mahkeme bakar.
  5. Dağılan kooperatif alacaklılarının devralan kooperatif ve onun alacaklıları ile olan münasebetlerinde, devralınan mallar aynı süre içinde dağılan kooperatife ait sayılır. Devralan kooperatifin iflası halinde ise bu mallar ayrı bir masa teşkil eder. Gerekirse yalnız dağılan kooperatifin borçlarının ödenmesinde kullanılır.
  6. Her iki kooperatifin mameleki, ancak dağılan kooperatifin malları üzerinde tasarruf etmek caiz olduğu andan itibaren birleştirilebilir.
  7. Kooperatifin dağılmasının tescili Ticaret Sicili memurluğundan istenir. Borçları ödendikten veya teminata bağlandıktan sonra kooperatifin kaydı sildirilir.
  8. Kooperatifin dağılmasının tescili ile ortakları da bütün hak ve borçları ile birlikte devralan kooperatife katılmış olurlar.
  9. Mameleki ayrı idare edildiği sürece dağılan kooperatifin ortakları yalnız onun borçları için ve o zamana kadar sorumluluklarının bağlı olduğu esaslar dairesinde takip olunabilirler.
  10. Aynı süre esnasında, dağılan kooperatifin ortaklarının sorumlulukları veya ek ödeme yükümlülükleri birleşme neticesinde hafiflemeye uğradığı ölçüde, bu hafifleme dağılan kooperatifin alacaklılarına karşı ileri sürülemez.
  11. Birleşme neticesinde dağılan kooperatifin ortakları için şahsi sorumluluk veya ek ödeme yükümlülüğü doğduğu veya ağırlaştığı taktirde birleşme kararı, ancak bütün ortakların 3/4 ünün çoğunluğu ile verilebilir. Sorumluluğa ve ek ödeme yükümlülüğüne mütedair hükümler birleşme kararına katılmamış olan ve bundan başka kararın ilanı tarihinden başlamak üzere üç ay içinde kooperatiften çıkacağını bildiren ortaklara uygulanmaz.

 

BİR KAMU TÜZEL KİŞİLİĞİ TARAFINDAN DEVRALINMAK:

Bir kooperatifin varlığı, belediye, ekonomik bir Devlet kuruluşu, kamu müessesesi veya kamuya yararlı dernek veya cemiyetler tarafından da devralınabilir. Bu takdirde genel kurulca alınacak kararın dağılmaya ait hükümlere göre tescil ve ilan ettirilmesi gerekir.

Bu gibi kooperatif varlığının, Devlete ait ekonomik kuruluş veya herhangi bir ekonomik kuruluş veya herhangi bir dernek veya cemiyet tarafından devralınması hallerinde genel kurul tasfiye yapılmamasına karar verebilir.

Devir kararının ilan edildiği tarihten itibaren kooperatifin aktif ve pasifi devralana intikal etmiş olur. Dağılan kooperatifin adı ticaret sicilinden sildirilir. Bu husus ayrıca ilan ettirilir.

Birleşen müessese ile kooperatifin alacaklılarından her biri ilan tarihinden itibaren üç ay içinde yetkili mahkemeye başvurmak suretiyle birleşmeye itiraz edebilir. İtiraz hakkından vazgeçilmedikçe yahut bu husustaki itirazın reddine dair mahkemece verilen karar kesinleşmedikçe veyahut mahkemece takdir edilecek teminat, müessese veya kooperatif tarafından verilmedikçe birleşme hüküm ifade etmez.

 

Serbest meslek faaliyetine ilişkin alacağın sonradan icra takibiyle tahsili halinde vergilendirme.

Konu

:

Serbest meslek faaliyetine ilişkin alacağın sonradan   icra takibiyle tahsili halinde vergilendirme.

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eki dilekçede; avukatlık faaliyetiniz nedeniyle … San.ve Tic. A.Ş. ile yapmış olduğunuz sözleşme gereğince verdiğiniz hukuki yardım ve hizmet karşılığında bedel verilmeksizin vekaletten azledildiğinizi, hizmet bedelini  almak amacıyla icra takibi başlattığınızı, alacağınızın yapılan yargılama sonucunda eski müvekkiliniz  … San. ve Tic. A.Ş. tarafından icra dosyasına yatırıldığını belirterek, eski müvekkilinizden 10 yıl sonra mahkeme ilamı gereğince tahsil edilen tutar için serbest meslek makbuzu düzenlenip düzenlenmeyeceği, serbest meslek makbuzu düzenlenmesi halinde hangi tutar üzerinden düzenleneceği ve katma değer vergisinin kimden talep edileceği hususlarında bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.

 

I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinde “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” hükmüne,

 

67 nci maddesinde  “Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır”  şeklinde tanımlanmış, aynı maddenin 4 üncü fıkrasında da “Vergi, resim, harç, keşif, şahitlik, bilirkişilik ve ekspertiz gibi hususlara harcanmak üzere müşteri veya müvekkilden alınan ve tamamen bu hususlara sarf edilen para ve ayınlar kazanç sayılmaz.

 

hükmüne yer verilmiştir.

 

Aynı Kanunun 75 inci maddesinin birinci fıkrasında, sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratların menkul sermaye iradı olduğu hüküm altına alınmıştır.

Anılan maddenin ikinci fıkrasının (6) numaralı bendinde de; “Her nevi alacak faizlerinin (Adi, imtiyazlı, rehinli, senetli alacaklarla carî hesap alacaklarından doğan faizler ve kamu tüzel kişilerince borçlanılan ve senede bağlanmış olan meblağlar için ödenen faizler dahil.)” hükmüne yer verilmek suretiyle alacak faizinin menkul sermaye iradı sayılacağı belirtilmiştir.

Öte yandan, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, nakden veya hesaben yaptığı ödemelerden tevkifat yapmak zorunda olanlar sayılmış olup, aynı maddenin 2/b bendinde ise yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden %20 oranında tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, söz konusu maddede, alacak faizlerinden vergi tevkifatı yapılacağına dair bir hükme yer verilmemiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre;

 

– Dava sonunda mahkeme ilamına göre verilen kararla tarafınıza ödenmek üzere müvekkil şirket tarafından icra müdürlüğüne yapılan ödemelerden, alacak aslı ve vekalet ücreti serbest meslek kazancı kazancı mahiyetinde olup  ödeme yapıldığı sırada ödemeyi yapan şirket tarafından alacak aslı ile birlikte vekalet ücretleri üzerinden  gelir vergisi tevkifatı yapılması,

 

– Tarafınıza ödenen kanuni faizin Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin 6 numaralı bendi çerçevesinde menkul sermaye iradı olarak vergilendirilmesi gerekmekte olup söz konusu ödeme üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmaması,

 

gerekmektedir.

 

Diğer taraftan, icra takip masrafı, mahkeme masrafları ve icra tahsil harcının Gelir Vergisi Kanununun 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince serbest meslek kazancına dahil edilmesine gerek bulunmamaktadır.

 

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 

3065 sayılı KDV Kanununun;

 

-1/1 maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

 

-4/1 maddesinde; hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek,onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

 

-20 nci maddesinde; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu; bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

 

hükme bağlanmıştır.

Konuya ilişkin olarak yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/B-4) bölümünde;

 

Mahkemelerce hükmolunan avukatlık ücretlerinin davayı kazananlara ödenmesi KDV’nin konusuna girmez. Ancak bu paralardan sözleşmeleri gereği ücret karşılığı çalışanlar dışında kalan avukatlara intikal eden kısım, serbest meslek kazancı kapsamında vergiye tabi olur. Avukatlar aldıkları bu para için davayı kazanana serbest meslek makbuzu düzenler ve makbuzda alınan tutar üzerinden KDV hesaplayıp ayrıca gösterirler.

 

            Mahkeme kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde, vekalet ücretinin KDV dahil olduğu kabul edilir ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan KDV, düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilir.” açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Buna göre, müvekkillerinize verilen avukatlık hizmeti karşılığı alınan avukatlık ücreti serbest meslek kazancı kapsamında değerlendirilecek ve KDV’ye tabi tutulacaktır.

 

Öte yandan, … San. ve Tic. A.Ş arasında yapılan ücret sözleşmesine istinaden söz konusu avukatlık ücret alacaklarının İstanbul 4. İcra Müdürlüğü kanalıyla ödenmesinde mahkeme kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin yer almaması sebebiyle, ücret sözleşmesine dayanan davaya konu avukatlık ücretine KDV’nin dâhil olduğu kabul edilerek mahkeme tarafından hükmolunan tutara iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle tespit edilecek KDV’nin bu tespit çerçevesinde düzenlenecek serbest meslek makbuzunda gösterilmesi gerekmektedir.

 

III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

 

213 sayılı Vergi Usul Kanununun, 172 nci maddesinde serbest meslek erbabına defter tutma mecburiyeti getirilmiş; 210 uncu maddesinde, serbest meslek erbabının serbest meslek kazanç defteri tutacağı hüküm altına alınmış, 236 ncı maddesinde ise “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteride bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” hükmüne yer verilmiştir.

 

Yukarıda yer alan hükümlere göre,dava sonunda mahkeme kararına göre tarafınıza ödenen tutarın serbest meslek kazancı mahiyetinde olan kısmı için serbest meslek makbuzu düzenlemeniz gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

Satın alınan tarihten sonra tapusu yenilenen dairenin satılması durumunda değer artış kazancı hesaplanıp hesaplanmayacağı.

Sayı

:

62030549-120[MÜK. 80-2015/460]-92663

09/11/2015

Konu

:

Satın alınan tarihten sonra tapusu yenilenen dairenin   satılması durumunda değer artış kazancı hesaplanıp hesaplanmayacağı.

Ekran Resmi 2016-01-23 08.13.25

            İlgide kayıtlı özelge talep formunda, 17.03.2009 tarihinde daire satın alındığı, dairenin tapusunun sığınaktaki düzenleme nedeniyle 20.08.2014 tarihinde yenilendiği ve 2009 tarihinden itibaren aynı dairenin kullanıldığı belirtilerek satışından elde edilecek kazancın değer artış kazancı olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği  hususunda başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

 

Gelir Vergisi Kanunu’nun “Değer artış kazançları” başlıklı mükerrer 80’inci maddesinde, “Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançlarıdır.

 

 

6.İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70’inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tâbi çiftçilerin ziraî istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır.).

 

            Bu maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.

 

            Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, 6.000 (287 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 1.1.2015 tarihinden itibaren 10.600 TL.)Yeni Türk Lirası gelir vergisinden müstesnadır.

 

…”

 

hükmü yer almaktadır.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, 17.03.2009 tarihinde satın alınan dairenin sığınaktaki düzenleme nedeniyle, 20.08.2014 tarihinde tapusunun yenilenmesi yeni bir iktisap olarak  değerlendirilemeyeceğinden ve 17.03.2009 tarihinde satın alınan daire iktisap tarihinden itibaren 5 yıllık süre geçtikten sonra satıldığından söz konusu dairenin elden çıkarılması nedeniyle elde edilecek kazancın değer artış kazancı kapsamında vergilendirilmemesi gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.