KOOPERATİFTEN KONUT ALINMADAN KOOPERATİF TASFİYE OLABİLİR Mİ?- KEMAL ÖZMEN DANIŞMANLIK

Y23HDEsas : 2012/5064Karar : 2013/439Tarih : 25.01.2013 KOOPERATİF TASFİYESİ İÇİN TÜM ORTAKLARIN HAKLARI VERİLMELİDİR
KOOPERATİF ÜYELİĞİNİN TESPİTİ

Üyelik tesbiti davasının yargılaması devam ederken, 1995 yılındakooperatifin tasfiye edildiği ve 17.07.1995 tarihinde Ticaret sicilinden terkin edildiği anlaşılmakta ise de, davacının kooperatife bir miktar aidat ödemesi yaptığı dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. 1163 sayılı Yasa’nın 83. maddesine göre tüm ortakların hakları verilmeden tasfiye sona erdirilemez.

DAVA VE KARAR:

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ KARARI:Davacı vekili, müvekkilinin, dava dışı S.S….İnan Sosyal Sigortalılar Yapı Kooperatifine 1982 yılında üye olduğunu, parasal yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen kooperatifçe kendisine bir konut verilmediğini, kooperatif yöneticileri tarafından usulsuz ve sahte işlemlerle üyeliğinin ketmedildiğini, kooperatif tarafından davacının bilgisi dışında üyeliğinin bir başkakooperatife aktarıldığını, bu nedenle üyeliğinin sona erdiğinin bildirilmesi üzerine, üyelik tesbiti için açtıkları …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1992/917 esas sayılı davanın da karar aşamasında iken kooperatifin tüzel kişiliğinin sona erdiği gerekçesiyle reddedildiğini, kooperatifin borçlarından 5 yılı süreyle ortakları olan davalıların sorumlu olması gerektiğini ileri sürerek, müvekkiline verilmeyen konuta karşılık fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak şartıyla şimdilik 2.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsilini, 30.09.2002 tarihli ıslah dilekçesiyle de tazminat alacağına dava tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılardan Mehmet Kocatepe ve Şeref Üstün, 17.04.1993 tarihinde kooperatifin tasfiyesinin tescil o edildiği halde davacının alacak talebi yönünden müracatta bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiş, davalılardan Müjgan Allar, Türkan Allar, Bilal Çorbacı, Sabri Alınca, Çetin Alınca, kendilerine yönelik davanın husumet yokluğu nerdeniyle reddini istemiş,davalılar Suha Durutaş ve Mustafa Kocabaş ise kendilerinin de kooperatife üye olmalarına rağmen daire alamadıklarını savunarak davanın reddini istemiş, davalı Aras Apak, kooperatif üyeliğini 1993 yılında başkasına devrettiğini bildirmiş, davalı Yılmaz Gökdemir, kooperatif yöneticiliği yaptığı sırada ve sair zamanlarda davacıyı hiç görmediğini ve davacının üyelik vecibelerini de yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiş, davalılar Osman Ongun, Kazım Babaoğlu, Erkan Yiyici ise hiç bir toplantıya katılmayan davacıyı tanımadıklarını savunarak davanın reddini istemişler, diğer davalılar davaya cevap vermemişler, yargılamalara katılmamışlardır.

Mahkemece, dosya kapsamı ve toplanan delillere göre, davacının kooperatife karşı açtığı 1992/617 esas sayılı davanın yargılaması sırasında 17.07.1995 tarihinde kooperatifin tasfiyesinin tescil edilmesi üzerine davalının hükmi şahsiyetinin sona erdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği,gerek bu dava dosyasının gerekse de S.S. …İnan Sosyal Sigortalılar Yapı Kooperatifi’nin tüm belge ve defterlerine ulaşılamadığı, bu nedenle davacı delillerinin de denetlenemediği, 1992/617 esas-1996/520 karar sayılı üyelik tesbiti davasının da kesinleşmediğinden davacının kooperatife üye olduğu hususunda kesin hüküm ve delil teşkil etmeyeceği, davacının üyeliğini ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1-Dava, üyelik iddiasına dayalı olarak üyeye verilmeyen konut karşılığında maddi tazminat istemine ilişkindir. 1163 sayılıKooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi uyarınca kooperatiflerde de TTK’nın anonim şirketlere ait hükümlerin uygulanması zorunludur.

Davacının verilmeyen konut karşılığında tazminat istemi, üye olduğunu iddia ettiği kooperatif tüzel kişiliğine karşı ileri sürülebilir. Bu nedenle, kooperatif üyeleri olan davalıların yasal olarak husumet ehliyetleri yoktur. Taraf ehliyeti dava şartı olduğundan mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir.

Davacının, kooperatif aleyhine …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1992/617-Esas sayılı dosyası ile açtığı üyelik tesbiti davasının yargılaması devam ederken, 1995 yılında kooperatifin tasfiye edildiği ve 17.07.1995 tarihinde Ticaret sicilinden terkin edildiği anlaşılmakta ise de, davacının kooperatife bir miktar aidat ödemesi yaptığı dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. 1163 sayılı Yasa’nın 83. maddesine göre tüm ortakların hakları verilmeden tasfiye sona erdirilemez.

Bu durumda, mahkemece, davacı yana uygun bir süre verilerek, tasfiye kurulu ile Ticaret Sicil Memurluğuna da husumet yöneltilmesi suretiyle kooperatifin tüzel kişiliğinin ihyası için dava açılmasının sağlanması ve dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, kooperatifin yeniden ihyası durumunda bu tüzel kişiliğin huzuru ile davanın görülmesi gerekirken, bu hususun gözden kaçırılması doğru görülmemiştir.

2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ:

Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulu ile hükmün davacı yararına ( BOZULMASINA ), (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere   oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir