İmar planı olmayan kooperatif arsası hakkında 2012-Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal OZMEN

3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinin son fıkrasında yer alan düzenlemeye göre, imar planı bulunmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla taşınmazları hisselere ayıracak özel parselasyon planları ile satış vaadi sözleşmelerinin yapılamayacağı açıktır.
Bu itibarla, taşınmazın 1.derece doğal sit alanında kaldığı gerekçesiyle tasfiyeye karar verildiğinden bahisle kooperatifçe taşınmazın 1/21’er pay olarak ortaklar adına müşterek mülkiyet halinde tescil ve tahsisi yönünde yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından aksi yöndeki idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Ahmet Arslan’ın Düşüncesi : Edirne İli, ? İlçesi, ? Köyü sınırları içinde bulunan 2078 parsel sayılı taşınmazın 1/21’er müşterek mülkiyet halinde tescili istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 30.3.2004 günlü, 1520 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararını davalı idare temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı kooperatifin tasfiyesi için karar alındığı, tasfiyenin yapılabilmesi için kooperatif adına kayıtlı taşınmazın kooperatif üyelerine hisseleri oranında taşınmazın müşterek mülkiyete çevrilerek hisselere ayrılması istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddi üzerine bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinin son fıkrasında imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacı ile arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları, satış vaadi sözleşmeleri yapılamayacağı hükme bağlanmış ve anılan kanun maddesinin nasıl uygulanması gerektiği yolunda da Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 3.10.1997 günlü, 1997/12 sayılı Genelgesi yayımlanmıştır.
Olayda, taşınmazın bulunduğu alana ilişkin imar planının bulunmaması nedeniyle hisselendirme suretiyle taşınmazın devrinin yapılmasına olanak bulunmadığından, davacının isteminin reddine yönelik işlemde 3194 sayılı Kanuna ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 3.10.1997 günlü, 1997/112 sayılı Genelgesine aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Edirne İli, ? İlçesi, ? Köyü, 2078 parsel sayılı taşınmazın, 1/21 oranında müşterek mülkiyet halinde tescili istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 30.3.2004 günlü, 1520 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış, idare mahkemesince, uyuşmazlık konusu taşınmazın davacı kooperatife ait olduğu, taşınmazı kapsayan alanın imar planının bulunmadığı, alanın 1. derece doğal sit olarak belirlenmesine ilişkin Mahkeme kararının Danıştay Altıncı Dairesi’nin 20.5.1999 günlü, E:1998/2636, K:1999/2778 sayılı kararıyla onandığı, ardından kooperatif tarafından tasfiye kararı alındığı ve idareye taşınmazın müşterek mülkiyet halinde parsellere ayrılması istemiyle başvuruda bulunulduğu, olayda 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesine göre imar planı olmayan yerlerde yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planlarının yapılamayacağının açık olduğu, ancak taşınmazın 1. derece doğal sit alanı olarak belirlenmesi nedeniyle üzerinde yazlık konut yapılamayacağından bahisle kooperatifin tasfiyesine karar verildiği, bu durumda davacı kooperatif tarafından yapılaşma amacı ile taşınmazın hisselere ayrılması talep edilmediğinden ve yeni yapılaşma amacı bulunmadığından, tapu kayıtları üzerinde doğal sit şerhi bulunmadığı ve hisseli tescilin mümkün olmadığı gerekçesiyle tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediğinden iptaline karar verilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesinin son fıkrasında, imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları ve satış vaadi sözleşmeleri yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 3.10.1997 günlü, 1997/12 sayılı genelgesiyle, anılan Kanunun 18. maddesinin son fıkrasında yer alan düzenleme uyarınca yapılacak uygulamalara yön verilmiştir.
Olayda, davacı kooperatife ait taşınmazı kapsayan bir imar planının bulunmadığı, tasfiye kararı üzerine taşınmazın 1/21’er pay olarak ortaklar adına müşterek mülkiyet halinde tescili ve tahsisi yönünde talepte bulunulduğu ancak başvurunun 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinin son fıkrası uyarınca reddedildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan düzenlemeler uyarınca, imar planı bulunmayan bir alanda hisselendirme suretiyle taşınmazın devrinin mümkün olmaması karşısında, bu yöndeki başvurunun reddine ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Bu itibarla anılan husus gözetilmeksizin verilen idare mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Edirne İdare Mahkemesinin 22.11.2005 günlü, E:2004/1474, K:2005/1339 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 10.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir