Kooperatifin üyesi olmayanlara bedel karşılığı yaptığı işlerden dolayı kurumlar vergisi mükellefiyetinin olup olmayacağı hususu ile nasıl vergilendirileceği hk

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ADANA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.01.16.01-2010-3299-KV-72

14/09/2011

Konu

:

Kooperatifin üyesi olmayanlara bedel karşılığı yaptığı işlerden dolayı kurumlar vergisi mükellefiyetinin olup olmayacağı hususu ile nasıl vergilendirileceği hk.

İlgi Özelge Talep Formu ile Başkanlığımız … Malmüdürlüğü’nün … vergi numarasında kayıtlı mükellef olduğunuzu; kooperatifinize 13.08.2010 tarihinde hidromek kırıcı iş makinası alındığını; iş makinası ile üyelerinize bedel karşılığında iş yapılacağını, üyelerinizin işi olmadığı zamanlarda ise üye olmayan kişi ve kurumlara bedel karşılığı iş yapılacağını belirterek; üye olmayanlara bedel karşılığı yapılan işlerden dolayı kurumlar vergisi mükellefi olup olmayacağınız ile kurumlar vergisi mükellefi olmanız durumunda sadece iş makinası gelirinden mi yoksa tüm kooperatif gelirinden oluşan kardan mı vergilendirilmeniz gerektiği, hususunda görüş talep etmektesiniz.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olup; 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında; kooperatiflerin, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa veya özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile benzer nitelikteki yabancı kooperatifleri ifade edeceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi ile de tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere,ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilciliklerine veya Kanunun 13’üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olduğu, hüküm altına alınmıştır.

Konuya ilişkin olarak 03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Tebliği’nin “4.13-Kooperatifler” başlıklı bölümünde ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.

Bu hükümler ve açıklamalar çerçevesinde; kooperatifinizin 13.08.2010 tarihinde aldığı hidromek kırıcı iş makinası ile üyeleriniz dışındaki kişi ve kurumlara veya kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda üyelerinize bedel karşılığı hizmet verilmesi durumunda, Kurumlar Vergisi Kanununun 4/1-k bendindeki “sadece ortaklarla iş görülmesine” ilişkin muafiyet şartı ihlal edilmiş olacağından, kooperatifinizin kurumlar vergisi mükellefi olması ve kooperatifiniz bünyesinde elde edilen kazançların kurumlar vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

20120316-071122.jpg

Kooperatifin kira gelirleri dolayısıyla fatura düzenleyip düzenlemeyeceği ve bu kira gelirlerinden vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hk. Tarih 05/12/2011

Başlık Kooperatifin kira gelirleri dolayısıyla fatura düzenleyip düzenlemeyeceği ve bu kira gelirlerinden vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hk.
Tarih 05/12/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.26.15.01-GVK 40-2/23-121
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ESKİŞEHİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.26.15.01-GVK 40-2/23-121

05/12/2011

Konu

:

Gelir Vergisi Tevkifatı

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, kurumlar vergisi ve katma değer vergisi mükellefiyeti bulunan kooperatifinizin sahip olduğu dükkanlardan elde ettiği kira gelirleri dolayısıyla fatura düzenleyip düzenlemeyeceği ve bu kira gelirlerinden vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Vergi Kesintisi” başlıklı 15 inci maddesinde; “Kamu idare ve kuruluşları, iktisadi kamu kuruluşları, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler; kurumlara avanslar da dahil olmak üzere nakden veyahesaben yaptıkları aşağıdaki ödemeler üzerinden istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben % 15 oranında kesinti yapmak zorundadırlar:

a)….

b) Kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemeleri.

….” hükmü yer almaktadır.

Konu ile ilgili olarak 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “Kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında yapılan kira ödemeleri” başlıklı 15.3.2.1. bölümünde;

– Bu Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılacağı,

– 01.01.2007 tarihinden itibaren 2006/11447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemeleri üzerinden % 20 oranında vergi kesintisi yapılacağı,

– Söz konusu kira ödemeleri üzerinden yapılacak vergi kesintisinde, kooperatifin türü, mükellef veya muaf olup olmamasının bir önemi bulunmadığı

açıklamalarına yer verilmiştir.

Diğer taraftan, söz konusu tevkifat oranı, 03.02.2009 tarih ve 27130 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2009/14594 sayılı B.K.K. ile % 20 olarak tespit edilmiştir.

Ayrıca, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde; Türkiye’de ticari, sınai,zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi bulunduğu hükmü ile aynı fıkranın (3/f) bendinde ise Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin katma değer vergisinin konusuna girdiği hükmü bulunmaktadır.

Öte yandan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinde ise “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:

1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;

2. Serbest meslek erbabına;

3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;

4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;

5. Vergiden muaf esnafa.

Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.

Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tesbit edilenlerdenve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 700. -TL (402 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2011’den itibaren) geçmesi veya bedeli 700. -TL (402 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2011’den itibaren) az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir.” hükmü bulunmaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, kooperatifinize ait dükkanlar dolayısıyla kooperatifinize yapılan kira ödemeleri için fatura düzenlenmesi, kooperatifiniz tarafından kiracılar adına düzenlenecek bu faturalarda kira bedeli üzerinden genel oranda (% 18) katma değer vergisi hesaplanması ve kiracıların vergi tevkifatı yapmakla yükümlü bulunması halinde söz konusu kira bedelleri (KDV hariç) üzerinden 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fırkasının (b) bendi uyarınca % 20 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Mülga Kooperatifçilik Tanıtma ve Eğitim Fonu

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Gelirler Genel Müdürlüğü

SAYI : B.07.0.GEL.0.68/6808-8

KONU: Mülga Kooperatifçilik Tanıtma ve Eğitim Fonu

…………….. BAKANLIĞI

(Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğüne)

İLGİ: …………….. tarih ve …………….. sayılı yazınız.

İlgide kayıtlı yazınızda, Bakanlığınız il müdürlükleri kanalıyla tarımsal amaçlı kooperatiflerin yıllık bilançosundaki müspet gelir-gider farkından doğan %1’lik Çiftçi ve Kooperatifçilik Tanıtma Eğitim ve Ödüllendirme Fonu kesintilerinin Bakanlığınıza ait banka hesabına havale edildiği ve Bakanlığınızca da takibinin yapıldığı; ancak 2002/1 Seri No’lu Vergi Dışı Gelirler İç Genelgesinde söz konusu fon gelirlerinin takip ve tahsilinin vergi dairelerince yapılacağının bildirildiği belirtilerek, Çiftçi ve Kooperatifçilik Tanıtma Eğitim ve Ödüllendirme Fonu gelirlerinin tahsili ve takibi konusunda uygulamaya esas olmak üzere Bakanlığımız görüşü istenilmektedir.

26.04.2002 tarihli ve 18736 sayılı 2002/1 Seri No’lu Vergi Dışı Gelirler İç Genelgesinin (1) numaralı bölümünde, “Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı tarımsal kooperatifler ve üst kuruluşlarının 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun yürürlükten kaldırılan 94 üncü maddesinde açıklanan ortak içi işlemlerden doğan müspet gelir-gider farkının %1′ i eskiden olduğu gibi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca bütçe geliri olarak tahsil edilecektir.” denilmekte; söz konusu İç Genelgenin (2) numaralı bölümünde ise, Bakanlığımızca tahsil edilecek Mülga Kooperatifçilik Tanıtma ve Eğitim Fonu kapsamına giren kooperatifler, “Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı tarımsal kooperatifler ve üst kuruluşları hariç, Sanayi ve Ticaret Bakanlığına bağlı 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri Hakkında Kanuna tabi kooperatif ve üst kuruluşlar” olarak belirtilmektedir.

Bu nedenle, Bakanlığınıza bağlı tarımsal kooperatifler ve üst kuruluşlarının ortak içi işlemlerinden doğan, müspet gelir gider farkının %1’i oranındaki Çiftçi ve Kooperatifçilik Tanıtma Eğitim ve Ödüllendirme Fonu kesintilerinin takip ve tahsili işlemlerinin, eskiden olduğu gibi, Bakanlığınızca yürütülmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini arz ederim.

Konut yapı kooperatifinin kurumlar vergisi, kurum geçici vergi ve katma değer vergisi mükellefiyeti ile Ba-Bs bildirim formu düzenleme zorunluluğu hk.-Mali Musavir Kemal OZMEN

Başlık Konut yapı kooperatifinin kurumlar vergisi, kurum geçici vergi ve katma değer vergisi mükellefiyeti ile Ba-Bs bildirim formu düzenleme zorunluluğu hk.
Tarih 13/06/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.06.18.02-32Mük.257-7682-404
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.18.02-32Mük.257-7682-404

13/06/2011

Konu

:

S.S. Kardeşler Teknik Konut Yapı Koop.

İlgi dilekçenizde; Kooperatifinizin … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğu, adına kayıtlı herhangi bir arsa, inşaat yapımı veya kat karşılığı sözleşmesi bulunmadığı, bununla birlikte üst birliğe kayıtlı olmadığından, Ba-Bs Formu, 0015-Katma Değer Vergisi, 0033-Kurum Geçici Vergisi ve 0010-Kurumlar Vergisi yönünden mükellefiyet kaydının bulunduğu ve yasal süreleri içerisinde bütün beyanname ve bildirimlerin verildiği belirtilerek, söz konusu beyanname ve bildirimlerin verilip verilmeyeceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talebinde bulunulmuştur.

Bilindiği üzere, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 2’nci maddesinde kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmıştır.

Aynı Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi ile de tüketim ve taşımacılık kooperatifleri dışında kalan kooperatifler belirli şartlarla kurumlar vergisinden muaf tutulmuş olup bu şartlara ana sözleşmelerinde yer vermeyen ya da vermekle beraber bu şartlara fiiliyatta uymayan kooperatiflerin muafiyet hükümlerinden yararlanamayacağı hüküm altına alınmıştır.

1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin “4.13.1. Muafiyet Şartları” başlıklı bölümünde; “Kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmeleri için ana sözleşmelerinde;

– Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmamasına,

– Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesine,

– Yedek akçelerin ortaklara dağıtılmamasına,

– Sadece ortaklarla iş görülmesine

dair hükümlerin bulunması ve bu kayıt ve şartlara da fiilen uyulması gerekmektedir.

Bu şartlara ana sözleşmelerinde yer vermeyen ya da yer vermekle beraber bu şartlara fiiliyatta uymayan kooperatifler, muafiyet hükümlerinden yararlanamayacaktır.” denilmiş, aynı Tebliğ’in “4.13.2. Yapı kooperatiflerinin muafiyetinde özel şartlar” başlıklı bölümünde de; yapı kooperatiflerinde muafiyetten yararlanabilmek için yukarıda belirtilen şartlara ilaveten;

– Kuruluşlarından, yapı inşaatlarının sona erdiği tarihe kadar yönetim ve denetim kurullarında, sözkonusu inşaat işini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13’üncü maddesine göre bunlarla ilişkili kişilere veya işçi işveren ilişkisi bulunan kişilere yer verilmemesi,

– Yapı ruhsatı ile arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına olması

gerektiği belirtilmiş, henüz arsa temini veya inşaat aşamasına gelmemiş bulunan dolayısıyla, işyeri veya konut teminine yönelik faaliyeti bulunmayan kooperatifler için bu şartların aranmayacağı ifade edilmiştir.

Aynı Tebliğ’in “4.13.1.4.3. Yapı kooperatiflerinde ortak dışı işlemler” başlıklı bölümünde, bazı kooperatiflerin ana sözleşmelerinde, “ortakların sosyal, kültürel, ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerekli tesisleri kurmak, işletmek veya kiraya vermek…” hükmünün yer alabileceği, ana sözleşmelerinde söz konusu hüküm olsa dahi fiilen söz konusu tesislerin kurulup bizzat işletilmesi veya kiraya verilmesinin ortak dışı işlem olarak değerlendirileceği, bu hükmün ana sözleşmede yer almasının tek başına mükellefiyet için yeterli olmayacağı ifade edilmiştir.

Buna göre, yukarıda belirtilen şartların sağlanması halinde Kooperatifinizin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanması mümkün bulunmaktadır.

Dolayısıyla, kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanacak kooperatifler tarafından kurumlar vergisi ve geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir.

Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1/1 inci maddesine göre, ticari, sınaî, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir.

Aynı Kanunun 17nci maddesinin 4 üncü fıkrasına 4369 sayılı Kanun ile eklenen (k) bendinde ise, konut yapı kooperatiflerinin üyelerine yapacakları konut teslimleri 1/8/1998 tarihinden itibaren istisna kapsamına alınmıştır.

Ancak Kanunun 17/4-k maddesinde yer alan “… konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri” hükmü, 3/7/2009 tarihinden geçerli olmak üzere, 5904 sayılı Kanunun 13/b maddesiyle yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanunun 16 ncı maddesiyle 3/7/2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KDV Kanununa eklenen geçici 28 inci maddesinde; ” Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerince üyelerine yapılan konut teslimleri KDV’den müstesnadır.” hükmüne yer verilerek, 3/7/2009 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri KDV den istisna edilmiştir.

Konuya ilişkin açıklamaların yer aldığı 113 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin A/4 bölümünde, 3/7/2009 tarihinden itibaren bina inşaat ruhsatı alan konut yapı kooperatifleri adına, bina inşaat ruhsatının alındığı tarihten itibaren KDV mükellefiyeti tesis edileceği, vergiye tabi işlemleri bulunmasa dahi sözü edilen konut yapı kooperatifleri tarafından takvim yılının üçer aylık dönemleri itibariyle KDV beyannamesi verileceği, ancak 3/7/2009 tarihinden önce veya sonra kurulan konut yapı kooperatifleri adına bina inşaat ruhsatı alınmadığı müddetçe KDV mükellefiyeti tesis edilmeyeceği belirtilmiştir.

Buna göre, üzerinde kayıtlı herhangi bir arsa ve inşaat ruhsatı bulunmadığı anlaşılan Kooperatifiniz adına, bina inşaat ruhsatı alınmadığı müddetçe KDV mükellefiyeti tesis edilmesine gerek bulunmamaktadır.

Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 148, 149 ve mükerrer 257’nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak 17/08/2006 tarihli ve 26262 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 362 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri hususunda yükümlülük getirilerek bildirimde uygulanacak usul ve esaslar belirlenmiş; 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin mal ve hizmet alımları ile mal ve hizmet satışlarının 2008 yılı ve müteakip yıllarda bildirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadlerine ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

362 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde, bildirim verme yükümlülüğü bulunan mükelleflerin belirtilen hadlerin altında kalması sebebiyle bildirilecek alım satımları bulunmasa dahi bu bildirim formlarını vermek mecburiyetindeoldukları açıklanmış, 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin “1.2. Bildirimlere İlişkin Hadler” başlıklı bölümünde ise; “1.2.1. 2008 yılı ve takip eden yıllara ilişkin mükelleflerin mal ve/veya hizmet alımları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 8.000 YTL(Yeni Türk Lirası ) olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 8.000 YTL (Yeni Türk Lirası) ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alımları, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 8.000 YTL (Yeni TürkLirası) ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirilecektir. Limitin altında kalan alış ve satış bedelleri toplamı ise “Diğer Mal ve Hizmet Bedeli Toplamı” ( Tablo III ) bölümüne yazılacaktır (Ödeme kaydedici cihazlar kullanılmak suretiyle yapılan satışların toplamı KDV hariç tutarlar olarak Tablo III’e dahil edilecektir).

1.2.2. Bildirim verme yükümlülüğünde olan, ancak, tüm alış ve satışları belirtilen hadlerin altında kalan mükellefler, söz konusu formları Tablo II dışındaki tüm bilgileri doldurmak suretiyle vermek zorundadırlar. Bu bildirimlerinde limit altında olan tüm alışları için Ba formunun, limit altında olan tüm satışları için de Bs formunun Tablo III bölümünde yer alan “Diğer Mal ve Hizmet Bedeli Toplamı” alanları doldurulacaktır.” açıklamasına yer verilmiştir.

Bu çerçevede, 362 Sıra No. lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre, Ba-Bs bildirim formlarının verilmesi zorunluluğu bilanço esasına göre defter tutmaya bağlandığından, kooperatifler tarafından söz konusu tebliğde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde Form Ba-Bs bildirimlerinin verilmesi gerekmektedir.

Ancak, 381 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin “4-DİĞER HUSUSLAR VE CEZAİ YAPTIRIM” başlıklı bölümünün (4.13.) numaralı bendinde yer alan düzenlemeye göre, kurumlar vergisinden muaf olanlar 2007 yılı ve takip eden yıllarda Form Ba ve Bs bildiriminde bulunmayacaklarından Kooperatifinizin kurumlar vergisinden muaf olması durumunda, 2007 yılı ve müteakip yıllar için Form Ba ve Bs bildiriminde bulunulmayacağı tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

20120316-065807.jpg

İşyerinin kapatılması halinde sermaye düzeltmesi olumlu farkları hesabında yer alan tutarın vergilendirilip vergilendirilmeyeceği hk

Başlık İşyerinin kapatılması halinde sermaye düzeltmesi olumlu farkları hesabında yer alan tutarın vergilendirilip vergilendirilmeyeceği hk.
Tarih 17/06/2011
Sayı B.07.4.DEF.0.17.10.00-VUK-2010-4
Kapsam

T.C.

ÇANAKKALE VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

İVEDİ

Sayı

:

B.07.4.DEF.0.17.10.00-VUK-2010-4

17/06/2011

Konu

:

Enflasyon Düzeltmesi

İlgi talep formunuz ile, 2003 ve 2004 yılı enflasyon düzeltmeleri sonucu oluşan bilançonuzdaki 502 Sermaye (olumlu) farkları hesabındaki 21.278,00 TL tutarın 19.08.2009 tarihinde işyerinizi kapatmanız nedeniyle, 2009 yılı Gelir Vergisi Beyannamenizde vergilendirip vergilendirilmeyeceği konusunda tereddüt ettiğinizden, konu hakkında bilgi istenilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun geçici 25 inci maddesinin (g) bendi ile aynı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin A fıkrasının 5 numaralı bendinde, pasif kalemlere ait enflasyon fark hesaplarının, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi halinde, bu işlemlerin yapıldığı dönemin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulacağı ancak, özsermaye kalemlerine ait enflasyon farklarının düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebileceği veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebileceği, bu işlemlerin kar dağıtımı sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, enflasyon düzeltmesi neticesinde ortaya çıkan pasif kalemlere ait enflasyon fark hesabı ancak, yine düzeltme neticesinde oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilmek suretiyle veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilmek suretiyle kapatılabilir. Bunun dışında, anılan hesabın herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi halinde, söz konusu işlemlerin yapıldığı dönemin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulacaktır.

Bu itibarla işyerinizin kapatılması, bilançonuzda yer alan sermaye (olumlu) farkları hesabındaki tutar açısından çekiş olarak değerlendirilecek ve düzeltme işlemin yapıldığı dönemin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulacaktır.

Bilgilerinizi rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Ticari emtia olarak alım satımında bulunulan motorlu taşıtların vergi dairesine bildirim zorunluluğu olup olmadığı.

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-1459

05/09/2011

Konu

:

Ticari emtia olarak alım satımında bulunulan motorlu taşıtların vergi dairesine bildirim zorunluluğu olup olmadığı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda her türlü motorlu taşıt alım ve satım işi ile iştigal ettiğiniz belirtilerek, ticari emtia olarak alım satımında bulunduğunuz motorlu taşıtların vergi dairesine bildirim zorunluluğunun olup olmadığı sorulmaktadır.

Bilindiği gibi, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 153 ve müteakip maddelerinde, mükelleflerin ilgili vergi dairesine bildirmekle zorunlu tutuldukları hususlar işe başlama, adres ve iş değişiklikleri ile işyeri sayısındaki değişiklikler, işi bırakma, bina ve arazi değişiklikleri şeklinde belirtilmiştir. Mükelleflerin işe başlamayı, işe başlamadan önce bağlı oldukları vergi dairesine bildirmek zorunda olmalarına karşın işe başladıklarını bildiren mükelleflerin,

– İş ve ikamet adreslerindeki değişikliği,

– Yeni bir vergiye tabi olmayı,

-Mükellefiyet şeklinde değişikliği,

-Mükellefiyetten muaflığa geçmeyi gerektirecek değişiklikleri

Değişikliğin vuku bulduğu tarihi takip eden bir ay içinde bağlı bulundukları vergi dairesine bir dilekçe ile bildirmeleri gerekmektedir.

Yukarıda yapılan açıklamalara göre, ticari emtia olarak ve şirket aktifine kaydedilmek üzere aldığınız araçların alım satımında vergi dairesine herhangi bir bildirim zorunluluğunuz bulunmamaktadır.

Daire satışlarında, tapu idarelerinde yapılan işlemlerin tevsik zorunluluğu kapsamında olup olmadığı hk

Başlık Daire satışlarında, tapu idarelerinde yapılan işlemlerin tevsik zorunluluğu kapsamında olup olmadığı hk.
Tarih 15/07/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.33.15.02-2011/720-5-30
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

MERSİN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.33.15.02-2011/720-5-30

15/07/2011

Konu

:

Daire satışlarında, tapu idarelerinde yapılan işlemlerin tevsik zorunluluğu kapsamında olup olmadığı

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Başkanlığımız … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi numaralı mükellefi olduğunuz, 8.000,00 TL üzeri tevsik zorunluluğu kapsamı ile ilgili olarak yayımlanan 323 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile tapu idarelerinde yapılan işlemlere konu ödeme ve tahsilatların belirtilen kurumlar aracı kılınarak yapılması zorunluluğunun bulunmadığının belirtildiği, bu işlemlerin tapuya yapılan harç vb. ödemeler mi yoksa daire satışlarında tapu devri ile ilgili tapu idarelerinde yapılan işlemlerin mi olduğu, ayrıca müşteriden aldığınız konut bedelinin bankadan geçme zorunluluğunun bulunup bulunmadığı konusundaki görüşümüzün bildirilmesi istenilmektedir.

Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257’nci maddesinin 2’inci fıkrasında Maliye Bakanlığı’nın mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme konusunda yetkili olduğu hükmü yer almaktadır.

Bu yetkiye dayanılarak tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğunun kapsamı, işlem tutarı, başlangıç tarihleri ve uygulanma esasları 320, 323, 324, 332, 337 ve 400 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile 268 Seri No.lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği ve 1 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri’nde düzenlenmiştir.

323 sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, tevsik zorunluluğu kapsamına giren kişiler ile nihai tüketicilerin genel ve katma bütçeli idareler ile döner sermaye işletmelerine yapacakları ödeme veya tahsilat işlemlerine ilave olarak sermaye piyasası aracı kurumlarında, yetkili döviz müesseselerinde, noterlerde ve tapu idarelerinde yapılan işlemlere konu ödeme ve tahsilatların belirtilen kurumlar aracı kılınarak yapılması zorunluluğunun bulunmadığı hususu açıklanmıştır.

Buna göre, tapu idarelerinde yapılan işlemlere konu ödeme ve tahsilatların belirtilen kurumlar aracı kılınarak yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

8.000 TL üzerindeki ödemelerin müşteri tarafından satıcıya elden verilmesi halinde gün sonunda firmanın müşteri adına kendi banka hesabına para yatırmasının mümkün olup olmadığı

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-1365

20/08/2011

Konu

:

8.000 TL üzerindeki ödemelerin müşteri tarafından satıcıya elden verilmesi halinde gün sonunda firmanın müşteri adına kendi banka hesabına para yatırmasının mümkün olup olmadığı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, peşin olarak satılan araçlara ilişkin bedellerin müşterilerinizce makbuz mukabili ödenmek istendiği, bu durumda makbuzla tahsil edilen tutarın gün sonunda ödeyen kişi adına banka hesabınıza yatırılması halinde cezai müeyyide uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Başkanlığımızın görüşü sorulmaktadır.

Bilindiği üzere; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi ile Bakanlığımıza, mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka veya benzeri finans kurumlarınca düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme yetkisi verilmiştir.

Bu yetkiye istinaden yayımlanan 320, 323, 324, 332 ve 337 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu ve uygulamaya ilişkin esasları açıklanmıştır. Söz konusu tebliğlerde; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak zorunda olan çiftçiler, serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafın ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden (Türkiye’de mukim olmayan yabancılar hariç) mal ve hizmet bedeli olarak yapacakları 8.000 TL üzerindeki tahsilat ve ödemelerin Bankalar, Özel Finans Kurumları (Katılım Bankaları) ve Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracı kılınarak yapılması gerektiği belirtilmiştir.

Bu düzenleme ile, ticari işlemler ve finansal hareketlerin taraflarının izlenmesi ve vergiyi doğuran olayların mali kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespit edilmesi amaçlanmaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, 8.000 TL nin üzerindeki araç satışlarınıza ilişkin müşterileriniz tarafından yapılan ödemelerin anılan tebliğlerde belirtilen kurumlar aracı kılınarak yerine getirilmesi ve bu ödemelerin söz konusu kurumlar tarafından düzenlenecek belgelerle tevsik edilmesi zorunludur.

Bu zorunluluğa uyulmaması halinde, şirketiniz ve mezkur tebliğlerde sayılan kişilerden (nihai tüketiciler hariç) olmaları halinde müşterileriniz adına her bir işlem için 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre özel usulsüzlük cezası kesileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Başlık İşletme aktifine kayıtlı binaların değerlemesi, Yeniden Değerleme ve Değer Artış Fonu hk

Başlık İşletme aktifine kayıtlı binaların değerlemesi, Yeniden Değerleme ve Değer Artış Fonu hk.
Tarih 19/08/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-1358
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-1358

19/08/2011

Konu

:

İşletme aktifine kayıtlı binaların değerlemesi, Yeniden Değerleme ve Değer Artış Fonu.

İlgide kayıtlı dilekçenizde, şirket bilançonuzun gerçek durumu yansıtması amacıyla envantere kayıtlı fabrika binasını piyasa değeri ile değerleyip kayıtlarınıza almayı düşündüğünüz, yapılacak değerleme sonucu ortaya çıkacak değer artışını bilançoda özsermaye hesapları altında açılacak özel fon hesabına kaydetmeyi planladığınız belirtilerek, gerçekleştirmiş olduğunuz bu değer artırımı işlemi sonucu ortaya çıkan ve bilançonun öz kaynakları içerisinde yer alacak olan özel fon tutarının kurumlar vergisine tabi olup olmadığı hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 269’uncu maddesinde gayrimenkullerin maliyet bedeli ile değerleneceği hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun 5024 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 298’inci maddesinde ise enflasyon düzeltmesi müessesesi ihdas edilerek yeniden değerleme uygulaması kaldırılmıştır.

Söz konusu mükerrer 298’inci maddenin A fıkrasında; mali tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetlerin bu madde hükümlerine göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulacağı; enflasyon düzeltmelerinin, ilgili kıymetlere ait fark hesaplarına ve enflasyon düzeltme hesabına kaydedileceği; pasif kalemlere ait enflasyon fark hesaplarının herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tâbi tutulacağı, ancak öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farklarının düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebileceği veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebileceği; bu işlemler kâr dağıtımı sayılmayacağı ile enflasyon düzeltmesine tâbi tutulan değerlerin elden çıkarılması halinde, bunlara ilişkin enflasyon düzeltme farkları maliyet addolunacağı, matrahın tespitinde, kanunen kabul edilmeyen giderler, istisnalar ve geçmiş yıl malî zararları enflasyon düzeltmesine tâbi tutulmuş tutarları ile dikkate alınacağı hüküm altına alınmıştır.

Yukarıda yapılan açıklamalara göre, 5024 sayılı Kanunla getirilen ve Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesinde yer alan enflasyon düzeltmesi işlemi ile yeniden değerleme müessesesi kaldırılmış olup, kanun maddesinde yer alan şartları haiz mükellefler enflasyon düzeltmesi haricinde başka bir değerleme işlemi yapamayacaklardır. Bu nedenle, işletmenize ait fabrika binasının bilanço değerine herhangi bir şekilde yeniden değerleme yaptırılması halinde bu işlemin vergi usul mevzuatı açısından değerleme işlemi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.

Öte yandan, şirketinizin aktifinde yer alan fabrika binasının değerinin Asliye Ticaret Mahkemesi veya gayrimenkul değerleme şirketlerince vb. şekilde yeniden tespit edilmesi halinde ortaya çıkan farkların bilançonun dipnotlarında sadece bilgi amaçlı gösterilmesi mümkün bulunmaktadır.

Yukarıdaki açıklamalara göre, iktisadi işletmelere dahil gayrimenkullerin maliyet bedeli ile değerlenmesi esas olup, piyasa fiyatıyla değerleme yapılamayacağından, değerleme sonucu sermayeye ilavesi gereken bir fonun ortaya çıkması da söz konusu olamayacaktır. Ancak sonraki yıllarda enflasyon düzeltmesi şartlarının tekrar oluşması durumunda parasal olmayan kıymetlerden olan söz konusu fabrika binası enflasyon düzeltmesine tabi tutulabilecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Kooperatif ortaklari gayrimenkul satis kazancı istisnasından faydalanabilirler mı “”?-Mali Musavir Kemal OZMEN

5.6.2.2.2. İştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri

Maddede yer alan “iştirak hisseleri” deyimi, menkul değerler portföyüne dahil hisse senetleri ile ortaklık paylarını ifade etmektedir.

Bunlar,

Anonim şirketlerin ortaklık payları veya hisse senetleri (Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım ortaklıkları hisse senetleri dahil),
Limited şirketlere ait iştirak payları,
Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komanditer ortaklarına ait ortaklık payları,
İş ortaklıkları ile adi ortaklıklara ait ortaklık payları,
Kooperatiflere ait ortaklık payları

Yapi kooperatifleri gayrimenkul satis kazancı istisnasından faydalanabilirler mı ?-Mali Musavir Kemal OZMEN

5.6.2.3.4.1. Kooperatiflerin durumu

Yapı kooperatiflerinin de önceki bölümlerde yapılan açıklamalar çerçevesinde söz konusu istisnadan yararlanabilmesi mümkündür. Ancak, istisna edilen kazancın özel bir fon hesabında tutulması, hiç bir şekilde ortaklara dağıtılmayarak kooperatif amaçları doğrultusunda kullanılması gerekmektedir.

Bu açıklamalar çerçevesinde, diğer kooperatiflerin yapacakları işlemlerden doğan kazançlar da kurumlar vergisinden istisna edilebilecektir.

İstisna uygulaması bakımından ortakların bir veya birden fazla konut veya işyeri sahibi olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, kooperatiflerin amaçlarını gerçekleştirdikten sonra kalan fazla arsa veya konutu elden çıkarmaları halinde de doğan kazanç istisnaya konu olabilecektir.
İstisnadan faydalanmak icin yazilmasi gereken Rapor icin bize ulaşın

20120316-063253.jpg

Kimler Kooperatif yoneticisi olamaz ? hangi gorevleri yapamazlar ?-Kemal OZMEN

KOOPERATİFLER VE ÜST KURULUŞLARININ YÖNETİM KURULU ÜYELERİ VE DENETÇİLERİ İLE BUNLARIN EŞ VE HISIMLARININ BAĞDAŞMAYAN

GÖREVLERİNE İLİŞKİN TEBLİĞ

(TEBLİĞ NO: TGM-2011/01)

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; kooperatifler ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri ve denetçileri ile bunların eş ve ikinci derece dahil kan ve kayın hısımlarının bağdaşmayan görev alma yasaklarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 86 ve Ek 3 üncü maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Bağdaşmayan görev;

1) Kooperatif ve üst kuruluş yönetim kurulu üyeleri ve denetçileri için; kooperatif ve ortağı bulunduğu üst kuruluşun, hisse payı ne olursa olsun, hissedarı olduğu tüm şirketlerde, katıldıkları vakıflarda ve diğer teşekküllerde yönetim kurulu üyeliğini veya denetçiliği, ücretli olarak personel veya danışmanlık, müşavirlik, uzmanlık gibi diğer her türlü görevleri;

2) Kooperatif ve üst kuruluş yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerinin eş ve ikinci derece dahil kan ve kayın hısımları için; kooperatif ve ortağı bulunduğu üst kuruluş ile bu kuruluşların yüzde elliden fazla hissedarı olduğu şirketlerde, katıldıkları vakıflarda ve diğer teşekküllerde yönetim kurulu üyeliğini veya denetçiliği, ücretli olarak personel (idareci, büro personeli, daimi veya geçici işçi gibi her türlü görevleri) veya danışmanlık, müşavirlik, uzmanlık gibi diğer her türlü görevleri;

b) Diğer teşekkül; Kooperatif ve üst kuruluşların katıldığı veya ortağı yahut üyesi olduğu üretici birlikleri, başka tür kooperatif ve üst kuruluşları, organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri, dernekler gibi kuruluşları,

c) Hısım; Kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri veya denetçilerinin ikinci derece dahil kan ve kayın hısımlarını (kendisinin veya eşinin anne, baba, çocuk, torun, kardeş, büyük anne ve büyük babalarını),

ç) Kanun; 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununu,

d) Kooperatif; Kanun, 1/6/2000 tarihli ve 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun ile 18/4/1972 tarihli ve 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanununa göre kurulup faaliyet gösteren kooperatifleri, tarım satış kooperatiflerini ve tarım kredi kooperatiflerini,

e) Üst Kuruluş; Kanun, 1/6/2000 tarihli ve 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun ile 18/4/1972 tarihli ve 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanununa göre kurulup faaliyet gösteren kooperatif birliklerini, bölge birliklerini, merkez birliklerini ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliğini,

ifade eder.

Yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerin bağdaşmayan görevleri

MADDE 4 – (1) Kanunun Ek 3 üncü maddesine göre, kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri ve denetçileri bağdaşmayan görev alamazlar.

Örneğin, A Üst Kuruluşuna ortak B Kooperatifinin yönetim kurulu üyeleri ve denetçileri, A Üst Kuruluşu ve/veya B Kooperatifinin, hissesi ne olursa (ister % 0,1 ister % 99) olsun hissedarı oldukları şirketlerde, katıldıkları vakıflarda ve diğer teşekküllerde yönetim kurulu üyesi veya denetçi olamayacak, buralarda personel veya ücretli danışmanlık, müşavirlik gibi başka bir görev alamayacaktır. Aynı şekilde, A Üst Kuruluşunun yönetim kurulu üyeleri ve denetçileri de, Üst Kuruluş ve/veya Kooperatifin hissedarı olduğu şirketlerde, katıldıkları vakıflarda ve diğer teşekküllerde benzeri görevleri alamayacaktır.

(2) Bağdaşmayan görev alma yasağı, kooperatif ve üst kuruluşların tüm yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerini ve bunların eş ve ikinci dereceye kadar, ikinci derece dahil, kan ve sıhri hısımlarını kapsamaktadır. 4572 sayılı Kanuna göre tarım satış kooperatifler birliklerinin yönetim kurullarının doğal üyesi olan genel müdürleri ve 1163 sayılı Kanunun 55 inci maddesinin 3 üncü fıkrasına göre yönetim kurulu üyeliğine seçilen tüzel kişilerin belirledikleri temsilcileri de birinci fıkradaki bağdaşmayan görev alma yasağı kapsamına girmektedir.

(3) Yönetim kurulu üyeliğine veya denetçiliğe seçilmeden önce bağdaşmayan görev yapanlar; kooperatif ve üst kuruluşların yönetim kurulu üyeliğine veya denetçiliğe seçilmeleri durumunda, seçildikleri tarih itibariyle tüm bağdaşmayan görevlerinden ayrılmak zorundadırlar. Seçilme tarihi; seçimin yapıldığı genel kurul tarihini ve boşalan yönetim kurulu üyeliğine veya boşalan denetçiliğe atama ve çağrı yapılmış ise buna ilişkin atama ve çağrının tebliğ tarihini ifade eder.

Örneğin, B Kooperatifinin hissedarı olduğu K Şirketinde bağdaşmayan bir görev yapan C Şahsının, 15/04/… tarihinde yapılan genel kurul toplantısında Kooperatif yönetim kurulu üyeliğine veya denetçiliğe seçilmesi durumunda, bu Şahıs 15/4/… tarihi itibariyle K Şirketindeki görevinden ayrılacaktır. Diğer yandan, D Şahsının, yedekler arasından, boşalan asil yönetim kurulu üyesinin veya denetçisinin yerine çağrılması durumunda ve bu çağrının kendisine tebliğ edildiği tarihte (yedek üyeliğe seçildiği 15/4/… tarihinde değil, asil üyeliğe çağrının kendisine tebliğ edildiği tarihte), B Kooperatifinin hissedarı olduğu K Şirketindeki görevlerinden ayrılması gerekecektir. A Üst Kuruluşun asil ve yedek yönetim kurulu üyeliğine veya denetçiliğine seçilenler için de durum aynı olacaktır.

(4) Kooperatif ve üst kuruluşların yönetim kurulu üyeliğine veya denetçiliğine seçilenler, seçilmeleri sırasında yürüttükleri bağdaşmayan görevlerden, yukarıdaki fıkrada belirtilen sürelerde ayrılmazlarsa, seçilmelerine ilişkin işlemler hükümsüz sayılacaktır. Bu durumda, boşalan yönetim kurulu üyeliklerine ve denetçiliklere yedekleri çağrılır. Bu yolla da boşalan üyeliklerin doldurulamaması durumunda, anasözleşmelerin ilgili hükümlerine göre hareket edilir. Bunların hakkında da Kanunun ilgili maddesi ve bu Tebliğ hükümleri uygulanır.

(5) Kooperatif ve üst kuruluşların yönetim kurulu üyeliğine veya denetçiliğine seçilenlerin, seçildikten sonra, bağdaşmayan görevlerden birini edinirlerse, bağdaşmayan görevin edinilmesine ilişkin seçilme veya görevlendirme ile bu kapsamda yapılan sözleşmeler hükümsüz sayılır ve edinilen yasak görev, edinme tarihi itibariyle kendiliğinden sona erer.

Örneğin, C Şahsı, B Kooperatifinin yönetim kurulu üyeliğine veya denetçiliğine 15/4/… tarihinde seçildikten sonra, kooperatif ve ortağı bulunduğu üst kuruluşun (hisse payı ne olursa olsun) hissedarı olduğu şirketlerde, katıldıkları vakıflarda ve diğer teşekküllerde yönetim kurulu üyeliği veya denetçilik veya ücretli olarak personel veya danışmanlık, müşavirlik, uzmanlık gibi her hangi bir bağdaşmayan görevi edinirse, bu Şahıs bağdaşmayan görevi edindiği tarih itibariyle (örneğin bağdaşmayan görevi 30/4/… tarihinde edinmişse, bu tarih itibariyle) edindiği bağdaşmayan görevi kendiliğinden sona erecektir.

(6) Kanunun Ek 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, kooperatif ve üst kuruluşların yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerinin bu görevlerini fiilen yürüttükleri dönemlerde, eş ve hısımlarının kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyesi veya denetçisi olmaları yasaklandığından, kooperatif ve üst kuruluşların yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerinde ilgili Kanun ve kendi anasözleşmelerinde aranan şartlara ilave olarak; kooperatif ve üst kuruluşların diğer yönetim kurulu üyeleri veya denetçileri ile eş veya hısım olmama şartı da aranacaktır.

Örneğin, B Kooperatifinin yönetim kurulu üyesi veya denetçisi C Şahısının eşi ve eşinin ya da kendisinin anne, baba, çocuk, torun, kardeş, büyük anne ve büyük babası gibi hısımları; C Şahısının görev yaptığı dönem içerisinde, B Kooperatifinde ve bu Kooperatifin ortağı olduğu A Üst Kuruluşunda yönetim kurulu üyesi veya denetçi olamayacaktır. A Üst Kuruluşunun yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerinin eş ve hısımlarının durumları da aynı olacaktır.

Bağdaşmayan görev yapan mevcut yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerin durumu

MADDE 5 – (1) Kooperatif ve üst kuruluşların yönetim kurulu üyeleri veya denetçilerinden, 6215 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte bağdaşmayan görev yürütenler, 6215 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 12/4/2011 tarihinden itibaren üç ay içerisinde (12/7/2011 tarihine kadar) bu görevlerden sadece birini tercih ederek diğerlerinden ayrılacaklardır. Bu süre içinde tercihte bulunmayanların, kooperatif ve üst kuruluşlarındaki yönetim kurulu üyeliği veya denetçilik görevleri dışındaki diğer bağdaşmayan görevlerinin tamamı, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın, kendiliğinden sona erecektir.

Örneğin, B Kooperatifinin yönetim kurulu üyesi veya denetçisi C Şahısı; üç aylık sürenin bitimi olan 12/7/2011 tarihine kadar, B Kooperatifinin yönetim kurulu üyeliği veya denetçiliği ile 6215 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden (12/4/2011 tarihinden) önce yürüttüğü bağdaşmayan görevlerden birini tercih ederek diğerinden ayrılacaktır. Bu şahıs, 12/7/2011 tarihine kadar tercihini yapmaz ise, bağdaşmayan görevleri kendiliğinden sona erecektir. C Şahısı 12/7/2011 tarihinden itibaren yalnızca B Kooperatifindeki yönetim kurulu üyeliğini sürdürecektir.

Yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerin eş ve hısımlarının bağdaşmayan görevleri

MADDE 6 – (1) Kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerinin fiilen bu görevleri yürüttükleri dönemde bunların eş ve hısımları; kooperatif ve ortağı bulunduğu üst kuruluşlar ile bunların yüzde elliden fazla hissedarı olduğu şirketlerde, katıldıkları vakıflarda ve diğer teşekküllerde yönetim kurulu üyesi veya denetçi, ücretli olarak personel veya danışmanlık, müşavirlik, uzmanlık gibi diğer her türlü göreve alınamazlar.

Örneğin, B Kooperatifinde yönetim kurulu üyesi veya denetçisi olan C Şahısının veya A Üst Birlik yönetim kurulu üyeleri veya denetçilerinin, bu görevi fiilen yürüttüğü dönemde, eşi ve hısımları, B Kooperatifi ve Kooperatifin ortağı olduğu A Üst Kuruluşu ile bu kuruluşların yüzde elliden fazla hissedarı oldukları şirketlerde, katıldıkları vakıflarda ve diğer teşekküllerde yönetim kurulu üyesi veya denetçi olamayacak, personel olarak veya müşavir, danışman gibi başka bir şekilde ücretli olarak işe alınamayacaklardır. B Kooperatifinin ve/veya A Üst Kuruluşunun hissedarı oldukları şirketlerdeki hisse oranı % 50’nin altında ise, C Şahısının veya A Üst Birlik yönetim kurulu üyeleri veya denetçilerinin eşi ve hısımları buralarda görev alabileceklerdir.

(2) Kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerinin eş ve hısımları; Kanunun Ek 3 üncü maddesinin yürürlük tarihinden önce yürüttükleri bağdaşmayan görevlerini sürdürmeye devam edeceklerdir. Ancak, bunların görev veya sözleşme dönemlerinin sona ermesi durumunda, yeni görevlendirme ve atamalarda veya sözleşmelerin yenilenmesinde Kanunun Ek 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası ile bu Maddenin birinci fıkrasına göre hareket edilecektir. Aynı şekilde, Ek 3 üncü maddenin yürürlüğe girmesinden sonra bağdaşmayan görevi yürütenler, eş ve hısımlarının kooperatif ve üst kuruluş yönetim kurulu üyeliğine veya denetçiliğine sonradan seçilmesi durumunda da görevlerini yürütmeye devam edeceklerdir.

Örneğin, B Kooperatifi veya A Üst Kuruluşu yönetim kurulu üyesi veya denetçisi C Şahısın eşi veya oğlu ya da diğer hısımları, 12/4/2011 tarihinden önce Kooperatifte veya Üst kuruluşunda yahut bunların hissedarı olduğu şirkette, katıldıkları vakıflarda ve diğer teşekküllerde personel, müşavir, yönetim kurulu üyesi veya denetçi gibi herhangi bir bağdaşmayan görevi yürütüyorlar ise, bunlar 12/4/2011 tarihinden sonra da bu görevlerini sürdürmeye devam edecektir. Bu şahıslar, söz konusu düzenleme tarihinden önce işe alınmış olmak şartıyla, geçici/mevsimlik olarak çalışıyorlarsa, aynı statüde sonraki mevsimlerde de çalışmayı sürdüreceklerdir. Ancak, geçici/mevsimlik olarak çalışanların geçici kadrolardan daimi kadrolara geçirilmesi veya daimi ya da geçici/mevsimlik çalışanların iş akitlerinin sona ermesinden sonra yeniden işe alınmaları söz konusu olduğunda, bağdaşmayan görev alma yasağı gündeme gelecek, Kanunun Ek 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası ile bu Maddenin birinci fıkrasına göre hareket edilecektir.

Aynı şekilde, Ek 3 üncü maddenin yürürlüğe girmesinden önce, C Şahsı ile bunun eşi veya hısımlarından biri, B Kooperatifinde veya A Üst Kuruluşuna bağlı B ve N Kooperatiflerinde ya da B Kooperatifi ve A Üst Kuruluşunda aynı zamanda yönetim kurulu üyeliği veya denetçilik görevlerini yürütüyorlarsa, C Şahsının eşi ve hısımlarının bu görevleri, görev dönemi sonuna kadar devam edecektir. Yeniden seçilmeleri gündeme geldiğinde, bağdaşmayan göreve uyup uymadığı yönünde değerlendirme yapılacaktır.

Diğer yandan, B Kooperatifinde veya A Üst Kuruluşunda ücretli olarak görev yapan C Şahsı, göreve başlama tarihinden sonra, eşi veya hısımlarından biri anılan Kooperatife veya Üst Kuruluşuna yönetim kurulu üyesi veya denetçi seçilmesi durumunda, Ek 3 üncü maddenin yürürlük tarihinden önce veya sonra göreve başlayıp başlamadığına bakılmaksızın, yürüttüğü görevi sürdürecektir.

(3) Kooperatiflerin yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerinin eş ve hısımlarının, üst birliğe bağlı diğer kooperatiflerde görev alması, Kanunun Ek 3 üncü maddesi ile getirilen bağdaşmayan görev kapsamına girmez. Ancak, üst kuruluşların yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerinin eş ve hısımları, bu üst kuruluşlar ile bağlı tüm kooperatifler ve bunların yüzde elliden fazla hissedarı oldukları şirketlerde, katıldıkları vakıflarda ve diğer teşekküllerde yönetim kurulu üyesi veya denetçi olamaz, personel olarak veya başka bir şekilde ücretli olarak işe alınamaz.

Örneğin, A Üst Kuruluşuna, B Kooperatifinin yanı sıra M Kooperatifi de ortak ise, B Kooperatifinin yönetim kurulu üyeleri veya denetçileri ile bunların yakınları M Kooperatifinde ve M Kooperatifinin hissedarı olduğu şirketlerde, katıldıkları vakıflarda ve diğer teşekküllerinde görev alabileceklerdir. Ancak, A Üst Kuruluşunun yönetim kurulu üyeleri veya denetçileri ile bunların yakınları hem A Kooperatifinde hem de M Kooperatifinde ve bunların hissedarı olduğu şirketlerde, katıldıkları vakıflarda ve diğer teşekküllerinde görev alamayacaklardır.

Denetçilerin araştırma yükümlülüğü

MADDE 7 – (1) Kooperatif ve üst kuruluşlarının denetçileri, kendi kuruluşlarında, Kanunun 56 ncı maddesinin birinci, 67 nci maddesinin ikinci ve Ek 3 üncü madde hükümleri çerçevesinde, Ek 3 üncü madde hükmüne aykırı uygulamaların olup olmadığını araştırmakla yükümlüdür. Bu araştırma yükümlülüğünü yerine getirmeyen denetçiler, Kanunun Ek 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre sorumlu olacaklardır.

(2) Seçilme veya görevlendirme işlemleri ile sözleşmeleri bu Tebliğe göre hükümsüz olanlara, herhangi bir ad altında ücret, maaş, huzur hakkı gibi bir ödeme yapılmaz ve menfaat temin edilmez.

Yürürlük

MADDE 8 – (1) Bu Tebliğ, 12/4/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 9 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Sanayi ve Ticaret Bakanı, Bayındırlık ve İskan Bakanı ve Tarım ve Köyişleri Bakanı yürütür.

20120316-061320.jpg

Ortak sayısı 500′ un üzerinde kooperatifler Yonetim kurulu denetim kurulu secimlerini nasıl yapmaları gerekli ?-Danışman Kemal OZMEN

“Esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri hariç olmak üzere, ortak sayısı 500’den fazla olan kooperatiflerin ve üst kuruluşlarının genel kurul toplantılarındaki yönetim ve denetim kurulu belirleme seçimleri, gizli oy açık tasnif esasına göre yapılır. Kooperatiflerin organ seçimlerinde her ortak, en fazla bir ortağı temsilen oy kullanabilir. Anasözleşmelerin bu fıkraya aykırı hükümleri uygulanmaz.”

20120316-061031.jpg

KOOPERATİFLER KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

KOOPERATİFLER KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE
KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

Kanun No. 5983 Kabul Tarihi: 3/6/2010

MADDE 1 – 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 48 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri hariç olmak üzere, ortak sayısı 500’den fazla olan kooperatiflerin ve üst kuruluşlarının genel kurul toplantılarındaki yönetim ve denetim kurulu belirleme seçimleri, gizli oy açık tasnif esasına göre yapılır. Kooperatiflerin organ seçimlerinde her ortak, en fazla bir ortağı temsilen oy kullanabilir. Anasözleşmelerin bu fıkraya aykırı hükümleri uygulanmaz.”
MADDE 2 – 1163 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya işyeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz; ancak, bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarına katılırlar.”
MADDE 3 – 1163 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 90 – İlgili bakanlık; kooperatiflerin, kooperatif birliklerinin, kooperatif merkez birliklerinin ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin işlem ve hesaplarını ve varlıklarını müfettişlere, kooperatif kontrolörlerine veya denetim için görevlendirilecek olan personele denetlettirebilir.
Kontrolörlerin seçilme ve çalışma usul ve esasları ile görev ve yetkileri tüzükle tespit olunur.
Birinci fıkradaki teşekküller, denetim sonuçlarına göre ilgili bakanlıkça verilecek talimata uymak zorundadırlar. Yapılan denetimler sonucunda, kooperatiflerin, kooperatif birliklerinin, kooperatif merkez birliklerinin, Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin ve bunların iştiraklerinin yönetim kurulu üyeleri ile üst düzey yöneticilerinin, hukuka açıkça aykırı eylem ve işlemlerinin tespit edilmesi durumunda, ilgili Bakanlık, kamu yararı ve hizmet gerekleri dikkate alınarak gecikmesinde sakınca görülen hallerde ileride telafisi güç veya imkansız zararlara yol açılmasının engellenmesi amacıyla bu kişilerin görevlerine tedbiren son verebilir. Bu durumda ilgili Bakanlık, bir yıl içerisinde olağanüstü genel kurul toplantısının yapılması için gerekli tedbirleri alır.
Kooperatifler ve üst kuruluşlarına kredi veren kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler ve ilgili bakanlıklar; verilen kredilerin açılış gayesine uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını, plan ve projesine uygunluğu, teknik özellikleri ve kalite açısından denetleyebilirler.
Kooperatiflerde ve üst kuruluşlarında görevli bulunanlar bu kuruluşlara ait mal, para ve para hükmündeki kağıtları ve gizli de olsa bunlarla ilgili defter ve belgeleri istenildiğinde müfettişlere, kooperatif kontrolörlerine, denetimle görevlendirilen personele ve kredi kuruluşlarının denetim görevlilerine göstermek, saymasına ve incelemesine yardımda bulunmak, istenilen bilgileri gerçeğe uygun ve eksiksiz olarak vermek ve doğru beyanda bulunmakla yükümlüdürler.
Birinci fıkradaki teşekküller, ilgili Bakanlıkça teşekküle ilişkin olarak istenilen her türlü bilgi, belge ve kayıtları, tanınan süre içinde tam olarak vermek zorundadır.”
MADDE 4 – 1163 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İlgili bakanlık deyiminden, bu Kanun kapsamındaki tarımsal amaçlı kooperatifler ve üst kuruluşları için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, yapı kooperatifleri ve üst kuruluşları için Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve diğer kooperatifler ve üst kuruluşlar için ise Sanayi ve Ticaret Bakanlığı anlaşılır.”
MADDE 5 – 1163 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 3 – 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun ek 1 inci maddesi uyarınca Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca yapı kooperatifleri ve üst kuruluşları ile ilgili başlatılmış veya planlanmış iş ve işlemler ile bunlara dair her türlü hak, yetki ve görevler Bayındırlık ve İskan Bakanlığına devredilmiştir. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca başlatılmış veya planlanmış iş ve işlemleri yürütmeye, bunlar hakkında yeni iş ve işlemler yapmaya, gerekli görülenleri tasfiye etmeye yetkilidir.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı; Kooperatifler Kanununun ek 1 inci maddesi uyarınca yapılan iş ve işlemlerden dolayı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının taraf olduğu işlemlerde ve sözleşmelerde taraf olur ve bu Bakanlık leh ve aleyhine açılmış ve bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce bu Bakanlık tarafından yapılmış olan iş ve işlemler sebebiyle açılacak olan davalarda kendiliğinden taraf sıfatını kazanır.
Bu madde ile devredilmesi öngörülen her türlü işleme ilişkin evrak ile dava dosyaları ve sair malzemenin devri, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca müştereken belirlenecek usul ve esaslara göre gerçekleştirilir.
GEÇİCİ MADDE 4 – Bayındırlık ve İskan Bakanlığının personel ve teşkilat yapısı, yapı kooperatifleri ile ilgili olarak bu Kanun ile verilen görevleri yürütmeye hazır hâle getirilinceye kadar, hizmetine ihtiyaç duyulan personel, her türlü özlük hakları saklı kalmak kaydıyla Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı emrinde bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren bir yıl süre ile geçici olarak görevlendirilir.”
MADDE 6 – 13/12/1983 tarihli ve 180 sayılı Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“r) Yapı kooperatifleri ve üst birlikleri ile ilgili olarak 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve diğer kanunlar ile verilen görevleri yapmak, yapı kooperatifçiliğinin gelişmesini sağlayacak tedbirleri almak, bu kooperatifler ile üst birliklerinin kurulmasına, işleyişine, tasfiyesine ve denetlenmesine ve yapı kooperatiflerinin kuruluş kayıtlarının ve sicillerinin tutulmasına dair iş ve işlemleri yapmak, yaptırmak ve denetlemek.’’
MADDE 7 – 180 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 12 nci maddesinin birinci fıkrasının mülga (b) ve (c) bentleri aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“b) Yapı kooperatifleri ve üst birlikleri ile ilgili olarak Kooperatifler Kanunu ve diğer kanunlar ile Bakanlığa verilen görevleri ve yapı kooperatiflerinin ve üst birliklerinin kurulmasına, işleyişine, tasfiyesine ve denetlenmesine ilişkin iş ve işlemleri yapmak, yapı kooperatiflerinin kuruluş kayıtlarının ve sicillerinin tutulmasını sağlamak ve uygulamaları denetlemek,
c) Yapı kooperatifçiliğinin gelişmesi ve işleyişi ile ilgili tedbirler almak, kooperatiflere mali destek sağlanmasına yardımcı olmak, teknik destek sağlamak ve gerekli mevzuatı hazırlamak,”
MADDE 8 – 8/1/1985 tarihli ve 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“m) Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı tarımsal amaçlı kooperatifler, tarım kredi kooperatifleri ve birlikleri ile yapı kooperatifleri ve üst birlikleri hariç olmak üzere, tarım satış kooperatifleri ve birlikleri ile genel hükümlere tabi kooperatiflerin ve birliklerin kuruluş, işleyiş ve denetimlerine ait işlem ve hizmetleri yürütmek,”
MADDE 9 – 3143 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a) Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı tarımsal amaçlı kooperatifler, tarım kredi kooperatifleri ve birlikleri ile yapı kooperatifleri ve üst birlikleri hariç olmak üzere, tarım satış kooperatifleri ve birlikleri ile genel hükümlere tabi kooperatiflerin ve birliklerin kuruluş, işleyiş ve denetimlerine ait işlem ve hizmetleri yürütmek,”
MADDE 10 – Bu Kanunun;
a) 1 inci, 2 nci ve 3 üncü maddeleri yayımı tarihinde,
b) Diğer maddeleri yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra,
yürürlüğe girer.
MADDE 11 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
12/6/2010

20120316-060854.jpg

Kooperatif Davalari hangi mahkemede gorulur ?-Kemal Ozmen

II – TARÝFLER:

MADDE 2 – Bu kanuna göre :

a) Kat mülkiyetine konu olan gayrimenkulün bütününe (Anagayrimenkul); yalnýz esas yapý kýsmýna (Anayapý); anagayrimenkulün ayrý ayrý ve baþlý baþýnakullanýlmaya elveriþli olup, bu Kanun hükümlerine göre baðýmsýz mülkiyeti konu olan bölümlerine (Baðýmsýz bölüm); bir baðýmsýz bölümün dýþýnda olup, doðrudan doðruya o bölüme tahsis edilmiþ olan yerlere (Eklenti); baðýmsýz bölümler üzerinde kurulan mülkiyet hakkýna (Kat mülkiyeti) ve bu hakka sahip olanlara (Kat maliki);

b) Anagayrimenkulün baðýmsýz bölümleri dýþýnda kalýp, korunma ve ortaklaþa kullanma veya faydalanmaya yarýyan yerlerine (Ortak yerler); kat maliklerinin ortak malik sýfatiyle paydaþý bulunduklarý bu yerler üzerindeki faydalanma haklarýna (Kullanma hakký);

c) (Deðiþik: 2814 – 13.4.1983) Bir arsa üzerinde ileride kat mülkiyetine konu olmak üzere yapýlacak veya yapýlmakta olan bir veya birden çok yapýnýn baðýmsýz bölümleri için o arsanýn maliki veya ortak malikleri tarafýndan bu Kanun hükümlerine göre kurulan irtifak hakkýna (kat irtifaký); bu hakka sahip olanlara da (kat irtifak sahibi);

d) Arsanýn, bu kanunda yazýlý esasa göre baðýmsýz bölümlere tahsis edilen ortak mülkiyet paylarýna (Arsa payý);

e) Kat mülkiyetinin veya irtifakýnýn kurulmasýna ait resmi senede (Sözleþme);

denir.

III – KAT MÜLKÝYETÝNÝN VE KAT ÝRTÝFAKININ NÝTELÝÐÝ:

MADDE 3 – Kat mülkiyeti, arsa payý ve anagayrimenkuldeki ortak yerlerle baðlantýlý özel bir mülkiyettir.

(Deðiþik 2. fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.1) Kat mülkiyeti ve kat irtifaký, bu mülkiyete konu olan anagayrimenkulün baðýmsýz bölümlerinden her birinin konum ve büyüklüklerine göre hesaplanan deðerleri ile oranlý olarak projesinde tahsis edilen arsa payýnýn ortak mülkiyet esaslarýna göre açýkça gösterilmesi suretiyle kurulur. Arsa paylarýnýn baðýmsýz bölümlerin paylarý ile oranlý olarak tahsis edilmediði hallerde, her kat maliki veya kat irtifaký sahibi, arsa paylarýnýn yeniden düzenlenmesi için mahkemeye baþvurabilir. Baðýmsýz bölümlerden her birine bu fýkra uyarýnca tahsis edilen arsa payý, o bölümlerin deðerinde sonradan meydana gelen çoðalma veya azalma sebebiyle deðiþtirilemez. 44 üncü madde hükmü saklýdýr.

(Deðiþik 3. fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.1) Kat irtifaký arsa payýna baðlý bir irtifak çeþidi olup, yapý kullanma izin belgesi alýndýktan sonra arsanýn malikinin veya kat irtifakýna sahip ortak maliklerin veya bunlardan birinin tapu idaresine yapacaðý istem üzerine, bu Kanunda gösterilen þartlar uyarýnca, kat mülkiyetine çevrilir.

IV – ORTAK YERLER:

MADDE 4 – Ortak yerlerin konusu sözleþme ile belirtilebilir. Aþaðýda yazýlý yerler ve þeyler bu Kanun gereðince her halde ortak yer sayýlýr.

a) Temeller ve ana duvarlar, (Ek ibare: 5711 – 14.11.2007 / m.2) “taþýyýcý sistemi oluþturan kiriþ, kolon ve perde duvarlar ile taþýyýcý sistemin parçasý diðer elemanlar,” baðýmsýz bölümleri ayýran ortak duvarlar, tavan ve tabanlar, avlular, genel giriþ kapýlarý, antreler, merdivenler, asansörler, sahanlýklar, koridorlar ve buralardaki genel tuvalet ve lâvabolar, kapýcý daire veya odalarý, genel çamaþýrlýk ve çamaþýr kurutma yerleri, genel kömürlük ve ortak garajlar, elektrik, su ve havagazý saatlerinin korunmasýna mahsus olup baðýmsýz bölüm dýþýnda bulunan yuvalar ve kapalý kýsýmlar, kalorifer daireleri, kuyu ve sarnýçlar, yapýnýn genel su depolarý, sýðýnaklar,

b) Her kat malikinin kendi bölümü dýþýndaki kanalizasyon tesisleri ve çöp kanallarý ile kalorifer, su, havagazý ve elektrik tesisleri, telefon, radyo ve televizyon için ortak þebeke ve antenler; sýcak ve soðuk hava tesisleri,

c) Çatýlar, bacalar, genel dam teraslarý, yaðmur oluklarý, yangýn emniyet merdivenleri,

Yukarýda sayýlanlarýn dýþýnda kalýp da, yine ortaklaþa kullanma, korunma veya faydalanma için zaruri olan diðer yerler ve þeyler de (Ortak yer) konusuna girer.

B) BAÐLANTILAR:

I – BAÐIMSIZ BÖLÜMLERLE ARSA PAYI ARASINDAKÝ BAÐLANTI:

MADDE 5 – Kat mülkiyetinin baþkasýna devri veya miras yoliyle geçmesihalinde, ona baðlý arsa payý da birlikte geçer; arsa payý, kat mülkiyetindenveya kat irtifakýndan ayrý olarak devredilemiyeceði gibi, miras yoliyle degeçmez ve baþka bir hakla kayýtlanamaz.

Anagayrimenkulde, kat mülkiyetine baðlanmamýþ veya lehine kat irtifakýkurulmamýþ arsa payý býrakýlamaz.

Kat mülkiyetini kayýtlýyan haklar, kendiliðinden arsa payýný da kayýtlar.

Kat irtifakýna konu olan arsa üzerinde bu hakla baðdaþmasý mümkün olmýyan irtifaklar kurulamaz.

Anagayrimenkulde kat mülkiyetinin kurulmasýndan önce o gayrimenkulün kütükteki sayfasýna tescil veya þerhedilmiþ olan haklar kat mülkiyetini de,kaide olarak arsa payý oranýnda, kendiliðinden kayýtlar.

II – BAÐIMSIZ BÖLÜMLERLE EKLENTÝLER VE ORTAK YERLER ARASINDAKÝ BAÐLANTI:

MADDE 6 – Bir baðýmsýz bölümün dýþýnda olup, doðrudan doðruya o bölümetahsis edilmiþ olan kömürlük, su deposu, garaj, elektrik, havagazý veya susaati yuvalarý, tuvalet gibi eklentiler, ait olduðu baðýmsýz bölümünbütünleyici parçasý sayýlýr ve o bölümün maliki, eklentilerin de tek baþýnamaliki olur. Eklentiler kat mülkiyeti kütüðünün (Beyanlar) hanesine kaydedilir vebunlardan anayapýnýn oturduðu zeminin dýþýnda kalanlar kadastro plânýnda veyatapu haritasýnda ayrýca gösterilir.

Baðýmsýz bölüm üzerinde kat mülkiyetiyle ve diðer kat maliklerininhaklariyle baðdaþmasý mümkün olmýyan irtifaklar kurulamaz. Baðýmsýz bölümlerin baþkasýna devri, kayýtlanmasý veya kiralanmasý halinde,eklentiler ve ortak yerler de kendiliðinden devredilmiþ, kayýtlanmýþ veyakiralanmýþ olur.

C) ORTAKLIÐIN (ÞÜYUUN) GÝDERÝLMESÝ VE ÖNCELÝKLE SATINALMA (ÞÜF’A) HAKKI:

I – ORTAKLIÐIN GÝDERÝLMESÝ:

MADDE 7 – Kat mülkiyetine veya kat irtifakýna tabi olan gayrimenkuldeortaklýðýn giderilmesi istenemez. Baðýmsýz bölümler, baðýmsýz bir gayrimenkul gibi dâva ve takip konusuolabilir; bunlarda ortaklýðýn giderilmesi istenebilir.

II – ÖNCELÝKLE SATINALMA HAKKI:

MADDE 8 – (Deðiþik 1. fýkra: 2814 – 13.4.1983) Kat mülkiyeti kurulmuþ bir gayrimenkulün baðýmsýz bölümlerinden birinin veya kat irtifaký baðlanmýþ arsa payýnýn satýlmasý halinde diðer kat maliklerinin veya irtifak hakký sahiplerinin öncelikle satýn alma hakký yoktur.

Bir baðýmsýz bölümün paydaþlarýndan birinin kendi payýný baþkasýna satmasý halinde öteki paydaþlar, öncelikle satýnalma hakkýný kullanabilirler.

Sözleþmede bu maddenin aksine hüküm konulabilir.

D) GENEL HÜKÜMLERÝN UYGULANMA ALANI:

MADDE 9 – Kat mülkiyetine veya kat irtifakýna ait kütük kaydýnda veya katmalikleri arasýndaki sözleþmede veya yönetim plânýnda veya bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, kat mülkiyetinden doðan anlaþmazlýklar, Medeni Kanun ve ilgili diðer kanunlar hükümlerine göre karara baðlanýr.

ÝKÝNCÝ BÖLÜM

KAT MÜLKÝYETÝNÝN VE KAT ÝRTÝFAKININ KURULMASI

A) GENEL KURAL:

MADDE 10 – Kat mülkiyeti ve kat irtifaký resmi senetle ve tapu siciline tescil ile doðar.

Anagayrimenkulün tümünün mülkiyeti (Kat mülkiyeti) ne çevrilmeden o gayrimenkulün yalnýz bir veya birkaç bölümü üzerinde kat mülkiyeti kurulamaz.

(Deðiþik 3. fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.3) Kat mülkiyeti kurulurken ayný katta birbirine bitiþik bulunan ayný nevideki birden fazla baðýmsýz bölüm veya bir yapýnýn otel, iþ veya ticaret yeri gibi iktisadi açýdan veya kullanma bakýmýndan bütünlük arz eden birden çok katý veya bölümü, kat mülkiyeti kütüðüne tek baðýmsýz bölüm olarak tescil edilebilir. Böyle bir tescilin yapýlabilmesi için, buna uygun deðiþiklik projesinin ve yapý kullanma izin belgesinin Tapu Sicil Müdürlüðüne verilmiþ olmasý gereklidir.

Kat mülkiyetinin tescili, tapu memurunca düzenlenen resmi senet uyarýncaveya aþaðýdaki fýkraya göre verilen bir mahkeme hükmü ile yapýlýr.

Kat mülkiyetine konu olmaya elveriþli bir gayrimenkul üzerindeki ortaklýðýn giderilmesi dâvalarýnda, mirasçýlardan veya ortak maliklerden biri, paylaþmanýn, kat mülkiyeti kurulmasý ve baðýmsýz bölümlerin tahsisi suretiyle yapýlmasýný isterse, hâkim o gayrimenkulün mülkiyetinin, 12 nci maddede yazýlý belgelere dayanýlarak kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleþtirilmek suretiyle baðýmsýz bölümlerin ortaklara ayrý ayrý tahsisine karar verebilir.

(Ek fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.3) Gelirinin ortak giderlere harcanmasý için veya baþka bir amaçla ortak yararlanmaya tahsis edilen baðýmsýz bölümlerin malik hanesine, bunlardan yararlanan “baðýmsýz bölümlerin numaralarý” yazýlmak suretiyle kat mülkiyeti kütüðüne tescil edilir. Bu husus baðýmsýz bölümlerin beyanlar hanesinde gösterilir.

B) KAT MÜLKÝYETÝ KÜTÜÐÜ:

MADDE 11 – (Deðiþik: 5711 – 14.11.2007 / m.4) Kat mülkiyeti ve kat irtifaký, Tapu Sicili Tüzüðü’ne göre tutulacak kat mülkiyeti kütüðüne tescil olunur. Bu Kanunda aksine hüküm olmadýkça, tescille ilgili genel hükümler, kat mülkiyeti kütüðüne yapýlacak tescillerde de uygulanýr.

Henüz kadastrosu yapýlmamýþ olan yerlerde kat mülkiyeti ve kat irtifaký, Tapu Sicili Tüzüðü’ndeki formüle göre, ayrýca tutulacak Kat Mülkiyeti Zabýt Defterine tescil olunur.

C) KAT MÜLKÝYETÝNÝN KURULMASI:

I – ÝSTEM VE BELGELER:

MADDE 12 – (Deðiþik: 5711 – 14.11.2007 / m.5) Kat mülkiyetinin kurulmasý için, anagayrimenkulün kat mülkiyetine çevrilmesi hususunda o gayrimenkulün maliki veya bütün paydaþlarýnýn aþaðýda yazýlý belgeler ile birlikte tapu idaresinde istemde bulunmasý gerekir:

a) Anagayrimenkulde, yapý veya yapýlarýn dýþ cepheler ve iç taksimatý baðýmsýz bölüm, eklenti, ortak yerlerinin ölçüleri ve baðýmsýz bölümlerin konum ve büyüklüklerine göre hesaplanan deðerleriyle oranlý arsa paylarý ve baðýmsýz bölümlerin yapý inþaat alaný da açýkça gösterilmek suretiyle, proje müellifi mimar tarafýndan yapýlan ve anagayrimenkulün maliki veya bütün paydaþlarý tarafýndan imzalanan, yetkili kamu kurum ve kuruluþlarýnca onaylanan mimari proje ve birden çok yapýlarda yerleþimlerini gösteren vaziyet planý ile yapý kullanma izin belgesi.

b) Baðýmsýz bölümlerin kullanýlýþ tarzýna, birden çok yapýnýn varlýðý halinde bu yapýlarýn özelliðine göre 28 inci maddedeki esaslar çerçevesinde hazýrlanmýþ, kat mülkiyetini kuran malik veya malikler tarafýndan imzalanmýþ bir yönetim planý.

c) Her baðýmsýz bölümün arsa payýný, kat, daire, iþ bürosu gibi nevini ve bunlarýn birden baþlayýp sýra ile giden numarasýný, varsa eklentisini gösteren ve anagayrimenkulün maliki veya bütün paydaþlarý tarafýndan imzalanmýþ noterden tasdikli liste.

II – SÖZLEÞME VE TESCÝL:

MADDE 13 – (Deðiþik 1. fýkra: 2814 – 13.4.1983) Tapu memuru kendisine verilen belgelerin tamam ve usulüne uygun ve dilekçeyi verenlerin veya istemde bulunanlarýn yetkili olduklarýna kanaat getirdikten sonra, katmülkiyeti veya kat irtifaký kurulmasýna dair resmi sözleþmeyi düzenler. Bu sözleþme ayný zamanda tescil istemi sayýlýr.

(Deðiþik 2. fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.6) Sözleþme düzenlenince kat irtifakýnýn kat mülkiyetine çevrilmesinde kat irtifakýnýn kayýtlý olduðu kat mülkiyeti kütüðü sayfasýndaki, doðrudan doðruya kat mülkiyetinin kurulmasý halinde ise anagayrimenkulün kayýtlý bulunduðu tapu kütüðü sayfasýndaki mülkiyet hanesine “Bu gayrimenkulün mülkiyeti kat mülkiyetine çevrilmiþtir.” ibaresi yazýlarak, sayfa anagayrimenkulün leh ve aleyhine tesis edilecek irtifak haklarý dýþýndaki iþlemlere kapatýlýr ve kat mülkiyetine konu olan her baðýmsýz bölüm, kat mülkiyeti kütüðünün ayrý bir sayfasýna o bölüme baðlý arsa payý ve anagayrimenkulün kayýtlý bulunduðu genel kütükteki pafta, ada, parsel, defter ve sayfa numaralarý gösterilmek suretiyle tescil edilir; anagayrimenkulün kayýtlý bulunduðu genel kütük sayfasýna da, baðýmsýz bölümlerin kat mülkiyeti kütüðündeki defter ve sayfa numaralarý iþlenmek suretiyle, kütükler arasýnda baðlantý saðlanýr.

(Deðiþik 3. fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.6) Anagayrimenkulün sayfasýnda evvelce mevcut olan haklara ait sicil kaydý, irtifak haklarý hariç, baðýmsýz bölümlerin kat mülkiyeti kütüðündeki sayfasýna geçirilir. Anagayrimenkulün mülkiyetinin kat mülkiyetine çevrilmesinden sonra, anagayrimenkulün leh ve aleyhine tesis edilecek irtifak haklarý da anagayrimenkulün tapu kütüðü sayfasýna tescil edilir ve kat mülkiyeti kütüðünün beyanlar hanesinde belirtilir.

Kat mülkiyeti kütüðüne tescil edilen her baðýmsýz bölüm ayrý bir gayrimenkul niteliðini kazanýr ve kütükte o bölümün tasdikli plânýndaki numarayý alýr.

(Deðiþik 5. fýkra: 3814 – 13.4.1983) Kat malikine, anagayrimenkulün çaplý tasarruf belgesinden baþka, istem halinde, 12 nci maddenin (a) bendinde belirtilen projeden kendi baðýmsýz bölümüne ait olan kýsmýnýn tasdikli bir örneði de verilir.

D) KAT ÝRTÝFAKININ KURULMASI:

MADDE 14 – (Deðiþik 1. fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.7) Henüz yapý yapýlmamýþ veya yapýsý tamamlanmamýþ bir arsa üzerinde kat irtifakýnýn kurulmasý ve tapu siciline tescil edilmesi için o arsanýn malikinin veya bütün paydaþlarýnýn buna ait istem ile birlikte 12 nci maddenin (a) bendine uygun olarak düzenlenen proje ve plan, (b) bendindeki yönetim planý ile (c) bendindeki listeyi tapu idaresine vermeleri lazýmdýr. Kat mülkiyetine geçiþte ayrýca yönetim planý istenmez.

Bir arsa üzerinde kat irtifaklarý ancak sözleþmede veya dilekçede her kat irtifakýnýn ilgili bulunduðu baðýmsýz bölüme tahsisi istenen arsa payý, arsanýn kayýtlý olduðu kütüðün (Beyanlar) hanesinde belirtilmek suretiyle kurulur ve yapýnýn, verilen projeye göre tamamlanmasýndan sonra kat mülkiyetine konu olacak baðýmsýz bölümlerinin numarasý ve bu bölümlere baðlý eklentiler kütüðün beyanlar hanesinde belirtilir.

Yapýnýn tamamlanmasýndan sonra kat irtifaklarýnýn kat mülkiyetine çevrilmesi, irtifak sahiplerinden biri tarafýndan istenince, tescil, kat irtifakýnýn tesciline ait resmi senete ve 12 nci maddede yazýlý belgelere ve anagayrimenkulün baðýmsýz bölümlerinin, evvelce verilmiþ olan plâna uygunluðunun belediye tasdikýna dayanýlarak yapýlýr.

(Ek fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.7) Yapýlarý tamamlanmýþ olan kat irtifaklý anagayrimenkulde, yapý kullanma izin belgesinin alýndýðý tarihten itibaren bir yýl içinde kat mülkiyetine geçilmesi zorunludur. Belirtilen süre içinde kat irtifak hakký sahiplerinden birinin veya varsa yöneticinin yazýlý uyarýsýna raðmen, kat mülkiyetinin kurulmasý için tapu idaresine verilmesi gereken 12 nci maddede yazýlý belgelerden eksik olanlarý tamamlamaktan veya imzalanmasý gerekenleri imzalamaktan kaçýnan kat irtifak hakký sahiplerinden her birine, kendine ait her baðýmsýz bölüm için, anagayrimenkul belediye sýnýrlarý içinde ise belediye, belediye sýnýrlarý dýþýnda ise mülki amir tarafýndan bin Türk Lirasý idari para cezasý verilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

KAT MALÝKLERÝNÝN VE KAT ÝRTÝFAKI SAHÝPLERÝNÝN HAKLARI

A) KAT MALÝKLERÝNÝN HAKLARI:

I – BAÐIMSIZ BÖLÜM ÜZERÝNDE:

MADDE 15 – Kat malikleri kendilerine ait baðýmsýz bölümler üzerinde, bu Kanunun ilgili hükümleri saklý kalmak þartiyle, Medeni Kanunun maliklere tanýdýðý bütün hak ve yetkilere sahiptirler.

II – ORTAK YERLER ÜZERÝNDE:

MADDE 16 – Kat malikleri anagayrimenkulün bütün ortak yerlerine, arsa paylarý oranýnda, ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar. Kat malikleri ortak yerlerde kullanma hakkýna sahiptirler; bu hakkýn genel kömürlük, garaj, teras, çamaþýrhane ve çamaþýr kurutma alanlarý gibiyerlerdeki ölçüsü, aksine sözleþme olmadýkça, her kat malikine ait arsa payýile oranlýdýr.

B) KAT ÝRTÝFAKI SAHÝBÝNÝN HAKLARI:

MADDE 17 – Kat irtifaký sahipleri, ortak arsa üzerinde yapýlacak yapýnýn, sözleþmede yazýlý süre içinde baþlamasý ve tamamlanmasý için kendilerine düþen borçlarýn yerine getirilmesini, karþýlýklý olarak isteme ve dâva etme hakkýnasahiptirler.

(Deðiþik 2. fýkra: 2814 – 13.4.1983) Kat irtifaký sahipleri yapýnýn tamamlanmasý için kendi aralarýndan veya dýþarýdan bir veya birkaç kiþiyi yönetici olarak tayin edebilirler. Kat mülkiyeti yöneticisinin görev, yetki ve sorumluluklarýna dair hükümler, bu yönetici hakkýnda da uygulanýr.

Kat irtifaký kurulmuþ gayrimenkullerde yapý fiilen tamamlanmýþ ve baðýmsýz bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanýlmaya baþlanmýþsa, kat mülkiyetine geçilmemiþ olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanýr.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

KAT MALÝKLERÝNÝN VE KAT ÝRTÝFAKI SAHÝPLERÝNÝN BORÇLARI

A) KAT MALÝKLERÝNÝN BORÇLARI:

I – GENEL KURAL :

MADDE 18 – Kat malikleri, gerek baðýmsýz bölümlerini, gerek eklentileri veortak yerleri kullanýrken doðruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsýz etmemek, birbirinin haklarýný çiðnememek ve yönetim plâný hükümlerine uymakla, karþýlýklý olarak yükümlüdürler.

Bu kanunda kat maliklerinin borçlarýna dair olan hükümler, baðýmsýz bölümlerdeki kiracýlara ve oturma (Süknâ) hakký sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlý olarak faydalananlara da uygulanýr; bu borçlarý yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur.

(…) (Madde 18 in son fýkrasý, 28.11.2007 tarih ve 26714 sayýlý R.G.’de yayýmlanan, 14.11.2007 tarih ve 5711 sayýlý Kanun’un 24. maddesi hükmü gereðince yürürlükten kaldýrýlmýþtýr.)

II – ANAGAYRÝMENKULÜN BAKIMI, KORUNMASI VE ZARARDAN SORUMLULUK:

MADDE 19 – Kat malikleri, anagayrimenkulün bakýmýna ve mimari durumu ile güzelliðini ve saðlamlýðýný titizlikle korumaya mecburdurlar.

(Deðiþik 2. fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.8) Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beþte dördünün yazýlý rýzasý olmadýkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inþaat, onarým ve tesisler, deðiþik renkte dýþ badana veya boya yaptýramaz. Ancak, ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluðun anayapýya veya baðýmsýz bir bölüme veya bölümlere zarar verdiðinin ve acilen onarýlmasý gerektiðinin veya anayapýnýn güçlendirilmesinin zorunlu olduðunun mahkemece tespit edilmiþ olmasý halinde, bu onarým ve güçlendirmenin projesine ve tekniðine uygun biçimde yapýlmasý konusunda kat maliklerinin rýzasý aranmaz. Kat maliki kendi baðýmsýz bölümünde anayapýya zarar verecek nitelikte onarým, tesis ve deðiþiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine baðlantýlý bulunan baðýmsýz bölümlerin baðlantýlý yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rýzasý ile anayapýya zarar vermeyecek onarým, tesis ve deðiþiklik yapýlabilir.

Her kat maliki anagayrimenkule ve diðer baðýmsýz bölümlere, kusuru ile verdiði zarardan dolayý diðer kat maliklerine karþý sorumludur.

III – ANAGAYRÝMENKULÜN GENEL GÝDERLERÝNE KATILMA:

MADDE 20 – (Deðiþik 1. fýkra: 2814 – 13.4.1983) Kat maliklerinden her biri aralarýnda baþka türlü anlaþma olmadýkça :

a) Kapýcý, kaloriferci, bahçývan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eþit olarak;

b) Anagayrimenkulün sigorta primlerine ve bütün ortak yerlerin bakým, koruma (Ek ibare: 5711 – 14.11.2007 / m.9) “, güçlendirme” ve onarým giderleri ile yönetici aylýðý gibi diðer giderlere ve ortak tesislerin iþletme giderlerine ve giderler için toplanacak avansa kendi arsa payý oranýnda;

Katýlmakla yükümlüdür.

c) Kat malikleri ortak yer veya tesisler üzerinde kullanma hakkýndan vazgeçmek veya kendi baðýmsýz bölümünün durumu dolayýsýyla bunlardan faydalanmaya lüzum ve ihtiyaç bulunmadýðýný ileri sürmek suretiyle bu gider ve avans payýný ödemekten kaçýnamaz.

(Deðiþik 2. fýkra: 2814 – 13.4.1983) Gider veya avans payýný ödemeyen kat maliki hakkýnda, diðer kat maliklerinden her biri veya yönetici tarafýndan yönetim planýna, bu Kanuna ve genel hükümlere göre dava açýlabilir, icra takibi yapýlabilir. Gider ve avans payýnýn tamamýný ödemeyen kat maliki ödemede geciktiði günler için aylýk (Deðiþik ibare: 5711 – 14.11.2007 / m.9) “yüzde beþ” hesabýyla gecikme tazminatý ödemekle yükümlüdür.

Birinci fýkradaki giderlere, kat maliklerinden birinin veya onun baðýmsýz bölümünden herhangi bir suretle faydalanan kiþinin kusurlu bir hareketi sebep olmuþsa, gidere katýlanlarýn yaptýklarý ödemeler için o kat malikine veya gidere sebep olanlara rücu haklarý vardýr.

IV – SÝGORTA ANLAÞMASI:

MADDE 21 – Anagayrimenkulün, kat malikleri kurulunca tayin edilecek deðer üzerinden sigorta edilmesi kat malikleri kurulunca kararlaþtýrýlabilir.

Sigorta yapýlmasý halinde kat malikleri, sigorta giderlerine, arsa paylarý oranýnda, katýlmakla yükümlüdürler.

Anagayrimenkulün tümünün harap olmasý halinde alýnacak sigorta bedeli, aksine sözleþme olmadýkça, kat maliklerine, arsa paylarý oranýnda paylaþtýrýlýr.

Yalnýz bir veya bir kaç baðýmsýz bölüm veya eklentisi veya ortak yerlerden bir kýsmý hasara uðramýþsa, alýnacak sigorta bedeli hasara uðrayan yerlerin onarýmýna arsa paylarý oranýnda harcanýr.

Kat malikleri anagayrimenkulün sigortasýyla giderilemeyecek olan zararlarýný karþýlamak üzere, kendi baðýmsýz bölümlerini ayrýca kendi ad ve hesaplarýna sigorta ettirebilirler; bu halde alýnacak sigorta bedeli, anagayrimenkulün sigorta bedelindeki paylarý da ayrýca saklý kalmak üzere, yalnýz kendilerine ait olur. Sigorta hakkýndaki emredici hükümler saklýdýr.

V – ORTAK GÝDERLERÝN TEMÝNATI:

MADDE 22 – (Deðiþik 1. fýkra: 2814 – 13.4.1983) Kat malikinin, 20 nci madde uyarýnca payýna düþecek gider ve avans borcundan ve gecikme tazminatýndan, baðýmsýz bölümlerin birinde kira akdine, oturma (sükna) hakkýna veya baþka bir sebebe dayanarak devamlý bir þekilde faydalananlar da müþtereken ve müteselsilen sorumludur. Ancak, kiracýnýn sorumluluðu ödemekle yükümlü olduðu kira miktarý ile sýnýrlý olup, yaptýðý ödeme kira borcundan düþülür.

Kat malikinin borcu bu yolla da alýnamazsa, mahkemece tesbit edilen borcunu ödemiyen kat malikinin baðýmsýz bölümü üzerine, varsa yöneticinin yoksa kat maliklerinden birinin yazýlý istemiyle bu borç tutarý için, diðer katmalikleri lehine kanuni ipotek hakký tescil edilir. (Deðiþik son cümle: 5711 – 14.11.2007 / m.10) 4721 sayýlý Türk Medeni Kanunu’nun 893 üncü maddesinin son fýkrasý hükmü burada da uygulanýr.

(Deðiþik 3. fýkra: 2814 – 13.4.1983) Kat maliklerinin, gider borcunu ödemeyen kat maliki veya diðer sorumlulardan olan alacaklarý önceliklidir.

VI – MÜSAADE MECBURÝYETÝ:

MADDE 23 – Kat maliklerinden birinin baðýmsýz bölümünde veya bu bölümdeki tesislerde meydana gelen bir hasar veya bozukluðun onarýmý veya giderilmesi veya tesislerin yeniden yapýlmasý (Ek ibare: 5711 – 14.11.2007 / m.11) “ile yapý güvenliðiyle ilgili olarak yapýlmasý gerekli görülen teknik incelemeler” için diðer bir baðýmsýz bölüme girmek gerekiyorsa, o bölümün maliki veya o bölümde baþka sýfatla oturanlar, giriþ müsaadesi vermeye ve bölümde gerekli iþlerin yapýlmasýna katlanmaya mecburdurlar.

Anagayrimenkulün bir kýsmýnýn harap olmasý halinde, harap olan baðýmsýz bölüm ve eklentilerinin veya ortak yerlerin veya baðýmsýz bölümdeki tesislerin yeniden yapýlmasý için, saðlam kalan baðýmsýz bölümlerin içinden veya dýþýndan faydalanýlmasý gerekiyorsa, o bölümlerin malikleri veya orada baþka sýfatla oturanlar buna müsaade etmeye mecburdurlar.

Yukarýdaki fýkralarda yazýlý müsaade yüzünden, kat maliklerinin veya orada baþka sýfatla oturanlarýn uðrayacaklarý zararý, lehine müsaade verilen baðýmsýz bölüm malikleri derhal ödemekle yükümlüdürler.

VII – YASAK ÝÞLER:

MADDE 24 – Anagayrimenkulün, kütükte mesken, iþ veya ticaret yeri olarak gösterilen baðýmsýz bir bölümünde hastane, dispanser, klinik, poliklinik, ecza lâboratuvarý gibi müesseseler kurulamaz; kat maliklerinin buna aykýrý sözleþmeleri hükümsüzdür; dispanser, klinik, poliklinik niteliðinde olmayan muayenehaneler bu hükmün dýþýndadýr.

Anagayrimenkulün, kütükte mesken olarak gösterilen baðýmsýz bir bölümünde sinema, tiyatro, kahvehane, gazino, pavyon, bar, kulüp, dans salonu ve emsali gibi eðlence ve toplantý yerleri ve fýrýn, lokanta, pastahane, süthane gibi gýda ve beslenme yerleri ve imalâthane, boyahane, basýmevi, dükkân, galeri veçarþý gibi yerler, ancak kat malikleri kurulunun oybirliði ile vereceði kararla açýlabilir. Bu karar yöneticinin veya kat maliklerinden birinin istemi üzerine bütün baðýmsýz bölümlerin kat mülkiyeti kütüðündeki sahifelerine þerh verilir.

VIII – KAT MÜLKÝYETÝNÝN DEVRÝ MECBURÝYETÝ:

MADDE 25 – Kat maliklerinden biri bu kanuna göre kendisine düþen borçlarý ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle diðer kat maliklerinin haklarýný, onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlâl ederse, onlar, o kat malikinin müstakil bölümü üzerindeki mülkiyet hakkýnýn kendilerine devredilmesini hâkimden istiyebilirler.

(Deðiþik 2. fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.12) Bu gibi bir kat maliki hakkýnda, baðýmsýz bölümün mülkiyetinin hükme en yakýn tarihteki deðeri o kat malikine ödenerek bu mülkiyetin diðer kat maliklerine, arsa paylarý oranýnda devredilmesi için davanýn açýlmasý, aksi kararlaþtýrýlmýþ olmadýkça, diðer kat maliklerinin sayý ve arsa payý çoðunluðuyla karar vermesine baðlýdýr. Bu karara raðmen kat maliklerinden bir kýsmý bu davayý açmak istemezse, davayý öteki kat malikleri açar ve hakim hüküm vermeden önce devir bedelinin ileride hak sahibine ödenmek üzere bankada üçer aylýk vadeli hesaba yatýrýlmasý ve makbuzunun ibrazý için davacýlara resen belirleyeceði uygun bir süre verir. Devir bedelinin süresi içinde yatýrýldýðýna iliþkin belge ibraz edildiðinde ve davanýn kabulü halinde hakim, davalýnýn baðýmsýz bölümünün mülkiyetinin davayý açmýþ olan kat maliklerine arsa paylarý oranýnda devredilmesine ve devir bedelinin iþlemiþ faiziyle birlikte davalýya ödenmesine karar verir.

20120316-060031.jpg

Kooperatif Davalari 2012

20120315-183528.jpg

20120315-183500.jpg

Kat mulkiyeti kanunu 2012

II – TARÝFLER:

MADDE 2 – Bu kanuna göre :

a) Kat mülkiyetine konu olan gayrimenkulün bütününe (Anagayrimenkul); yalnýz esas yapý kýsmýna (Anayapý); anagayrimenkulün ayrý ayrý ve baþlý baþýnakullanýlmaya elveriþli olup, bu Kanun hükümlerine göre baðýmsýz mülkiyeti konu olan bölümlerine (Baðýmsýz bölüm); bir baðýmsýz bölümün dýþýnda olup, doðrudan doðruya o bölüme tahsis edilmiþ olan yerlere (Eklenti); baðýmsýz bölümler üzerinde kurulan mülkiyet hakkýna (Kat mülkiyeti) ve bu hakka sahip olanlara (Kat maliki);

b) Anagayrimenkulün baðýmsýz bölümleri dýþýnda kalýp, korunma ve ortaklaþa kullanma veya faydalanmaya yarýyan yerlerine (Ortak yerler); kat maliklerinin ortak malik sýfatiyle paydaþý bulunduklarý bu yerler üzerindeki faydalanma haklarýna (Kullanma hakký);

c) (Deðiþik: 2814 – 13.4.1983) Bir arsa üzerinde ileride kat mülkiyetine konu olmak üzere yapýlacak veya yapýlmakta olan bir veya birden çok yapýnýn baðýmsýz bölümleri için o arsanýn maliki veya ortak malikleri tarafýndan bu Kanun hükümlerine göre kurulan irtifak hakkýna (kat irtifaký); bu hakka sahip olanlara da (kat irtifak sahibi);

d) Arsanýn, bu kanunda yazýlý esasa göre baðýmsýz bölümlere tahsis edilen ortak mülkiyet paylarýna (Arsa payý);

e) Kat mülkiyetinin veya irtifakýnýn kurulmasýna ait resmi senede (Sözleþme);

denir.

III – KAT MÜLKÝYETÝNÝN VE KAT ÝRTÝFAKININ NÝTELÝÐÝ:

MADDE 3 – Kat mülkiyeti, arsa payý ve anagayrimenkuldeki ortak yerlerle baðlantýlý özel bir mülkiyettir.

(Deðiþik 2. fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.1) Kat mülkiyeti ve kat irtifaký, bu mülkiyete konu olan anagayrimenkulün baðýmsýz bölümlerinden her birinin konum ve büyüklüklerine göre hesaplanan deðerleri ile oranlý olarak projesinde tahsis edilen arsa payýnýn ortak mülkiyet esaslarýna göre açýkça gösterilmesi suretiyle kurulur. Arsa paylarýnýn baðýmsýz bölümlerin paylarý ile oranlý olarak tahsis edilmediði hallerde, her kat maliki veya kat irtifaký sahibi, arsa paylarýnýn yeniden düzenlenmesi için mahkemeye baþvurabilir. Baðýmsýz bölümlerden her birine bu fýkra uyarýnca tahsis edilen arsa payý, o bölümlerin deðerinde sonradan meydana gelen çoðalma veya azalma sebebiyle deðiþtirilemez. 44 üncü madde hükmü saklýdýr.

(Deðiþik 3. fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.1) Kat irtifaký arsa payýna baðlý bir irtifak çeþidi olup, yapý kullanma izin belgesi alýndýktan sonra arsanýn malikinin veya kat irtifakýna sahip ortak maliklerin veya bunlardan birinin tapu idaresine yapacaðý istem üzerine, bu Kanunda gösterilen þartlar uyarýnca, kat mülkiyetine çevrilir.

IV – ORTAK YERLER:

MADDE 4 – Ortak yerlerin konusu sözleþme ile belirtilebilir. Aþaðýda yazýlý yerler ve þeyler bu Kanun gereðince her halde ortak yer sayýlýr.

a) Temeller ve ana duvarlar, (Ek ibare: 5711 – 14.11.2007 / m.2) “taþýyýcý sistemi oluþturan kiriþ, kolon ve perde duvarlar ile taþýyýcý sistemin parçasý diðer elemanlar,” baðýmsýz bölümleri ayýran ortak duvarlar, tavan ve tabanlar, avlular, genel giriþ kapýlarý, antreler, merdivenler, asansörler, sahanlýklar, koridorlar ve buralardaki genel tuvalet ve lâvabolar, kapýcý daire veya odalarý, genel çamaþýrlýk ve çamaþýr kurutma yerleri, genel kömürlük ve ortak garajlar, elektrik, su ve havagazý saatlerinin korunmasýna mahsus olup baðýmsýz bölüm dýþýnda bulunan yuvalar ve kapalý kýsýmlar, kalorifer daireleri, kuyu ve sarnýçlar, yapýnýn genel su depolarý, sýðýnaklar,

b) Her kat malikinin kendi bölümü dýþýndaki kanalizasyon tesisleri ve çöp kanallarý ile kalorifer, su, havagazý ve elektrik tesisleri, telefon, radyo ve televizyon için ortak þebeke ve antenler; sýcak ve soðuk hava tesisleri,

c) Çatýlar, bacalar, genel dam teraslarý, yaðmur oluklarý, yangýn emniyet merdivenleri,

Yukarýda sayýlanlarýn dýþýnda kalýp da, yine ortaklaþa kullanma, korunma veya faydalanma için zaruri olan diðer yerler ve þeyler de (Ortak yer) konusuna girer.

B) BAÐLANTILAR:

I – BAÐIMSIZ BÖLÜMLERLE ARSA PAYI ARASINDAKÝ BAÐLANTI:

MADDE 5 – Kat mülkiyetinin baþkasýna devri veya miras yoliyle geçmesihalinde, ona baðlý arsa payý da birlikte geçer; arsa payý, kat mülkiyetindenveya kat irtifakýndan ayrý olarak devredilemiyeceði gibi, miras yoliyle degeçmez ve baþka bir hakla kayýtlanamaz.

Anagayrimenkulde, kat mülkiyetine baðlanmamýþ veya lehine kat irtifakýkurulmamýþ arsa payý býrakýlamaz.

Kat mülkiyetini kayýtlýyan haklar, kendiliðinden arsa payýný da kayýtlar.

Kat irtifakýna konu olan arsa üzerinde bu hakla baðdaþmasý mümkün olmýyan irtifaklar kurulamaz.

Anagayrimenkulde kat mülkiyetinin kurulmasýndan önce o gayrimenkulün kütükteki sayfasýna tescil veya þerhedilmiþ olan haklar kat mülkiyetini de,kaide olarak arsa payý oranýnda, kendiliðinden kayýtlar.

II – BAÐIMSIZ BÖLÜMLERLE EKLENTÝLER VE ORTAK YERLER ARASINDAKÝ BAÐLANTI:

MADDE 6 – Bir baðýmsýz bölümün dýþýnda olup, doðrudan doðruya o bölümetahsis edilmiþ olan kömürlük, su deposu, garaj, elektrik, havagazý veya susaati yuvalarý, tuvalet gibi eklentiler, ait olduðu baðýmsýz bölümünbütünleyici parçasý sayýlýr ve o bölümün maliki, eklentilerin de tek baþýnamaliki olur. Eklentiler kat mülkiyeti kütüðünün (Beyanlar) hanesine kaydedilir vebunlardan anayapýnýn oturduðu zeminin dýþýnda kalanlar kadastro plânýnda veyatapu haritasýnda ayrýca gösterilir.

Baðýmsýz bölüm üzerinde kat mülkiyetiyle ve diðer kat maliklerininhaklariyle baðdaþmasý mümkün olmýyan irtifaklar kurulamaz. Baðýmsýz bölümlerin baþkasýna devri, kayýtlanmasý veya kiralanmasý halinde,eklentiler ve ortak yerler de kendiliðinden devredilmiþ, kayýtlanmýþ veyakiralanmýþ olur.

C) ORTAKLIÐIN (ÞÜYUUN) GÝDERÝLMESÝ VE ÖNCELÝKLE SATINALMA (ÞÜF’A) HAKKI:

I – ORTAKLIÐIN GÝDERÝLMESÝ:

MADDE 7 – Kat mülkiyetine veya kat irtifakýna tabi olan gayrimenkuldeortaklýðýn giderilmesi istenemez. Baðýmsýz bölümler, baðýmsýz bir gayrimenkul gibi dâva ve takip konusuolabilir; bunlarda ortaklýðýn giderilmesi istenebilir.

II – ÖNCELÝKLE SATINALMA HAKKI:

MADDE 8 – (Deðiþik 1. fýkra: 2814 – 13.4.1983) Kat mülkiyeti kurulmuþ bir gayrimenkulün baðýmsýz bölümlerinden birinin veya kat irtifaký baðlanmýþ arsa payýnýn satýlmasý halinde diðer kat maliklerinin veya irtifak hakký sahiplerinin öncelikle satýn alma hakký yoktur.

Bir baðýmsýz bölümün paydaþlarýndan birinin kendi payýný baþkasýna satmasý halinde öteki paydaþlar, öncelikle satýnalma hakkýný kullanabilirler.

Sözleþmede bu maddenin aksine hüküm konulabilir.

D) GENEL HÜKÜMLERÝN UYGULANMA ALANI:

MADDE 9 – Kat mülkiyetine veya kat irtifakýna ait kütük kaydýnda veya katmalikleri arasýndaki sözleþmede veya yönetim plânýnda veya bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, kat mülkiyetinden doðan anlaþmazlýklar, Medeni Kanun ve ilgili diðer kanunlar hükümlerine göre karara baðlanýr.

ÝKÝNCÝ BÖLÜM

KAT MÜLKÝYETÝNÝN VE KAT ÝRTÝFAKININ KURULMASI

A) GENEL KURAL:

MADDE 10 – Kat mülkiyeti ve kat irtifaký resmi senetle ve tapu siciline tescil ile doðar.

Anagayrimenkulün tümünün mülkiyeti (Kat mülkiyeti) ne çevrilmeden o gayrimenkulün yalnýz bir veya birkaç bölümü üzerinde kat mülkiyeti kurulamaz.

(Deðiþik 3. fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.3) Kat mülkiyeti kurulurken ayný katta birbirine bitiþik bulunan ayný nevideki birden fazla baðýmsýz bölüm veya bir yapýnýn otel, iþ veya ticaret yeri gibi iktisadi açýdan veya kullanma bakýmýndan bütünlük arz eden birden çok katý veya bölümü, kat mülkiyeti kütüðüne tek baðýmsýz bölüm olarak tescil edilebilir. Böyle bir tescilin yapýlabilmesi için, buna uygun deðiþiklik projesinin ve yapý kullanma izin belgesinin Tapu Sicil Müdürlüðüne verilmiþ olmasý gereklidir.

Kat mülkiyetinin tescili, tapu memurunca düzenlenen resmi senet uyarýncaveya aþaðýdaki fýkraya göre verilen bir mahkeme hükmü ile yapýlýr.

Kat mülkiyetine konu olmaya elveriþli bir gayrimenkul üzerindeki ortaklýðýn giderilmesi dâvalarýnda, mirasçýlardan veya ortak maliklerden biri, paylaþmanýn, kat mülkiyeti kurulmasý ve baðýmsýz bölümlerin tahsisi suretiyle yapýlmasýný isterse, hâkim o gayrimenkulün mülkiyetinin, 12 nci maddede yazýlý belgelere dayanýlarak kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleþtirilmek suretiyle baðýmsýz bölümlerin ortaklara ayrý ayrý tahsisine karar verebilir.

(Ek fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.3) Gelirinin ortak giderlere harcanmasý için veya baþka bir amaçla ortak yararlanmaya tahsis edilen baðýmsýz bölümlerin malik hanesine, bunlardan yararlanan “baðýmsýz bölümlerin numaralarý” yazýlmak suretiyle kat mülkiyeti kütüðüne tescil edilir. Bu husus baðýmsýz bölümlerin beyanlar hanesinde gösterilir.

B) KAT MÜLKÝYETÝ KÜTÜÐÜ:

MADDE 11 – (Deðiþik: 5711 – 14.11.2007 / m.4) Kat mülkiyeti ve kat irtifaký, Tapu Sicili Tüzüðü’ne göre tutulacak kat mülkiyeti kütüðüne tescil olunur. Bu Kanunda aksine hüküm olmadýkça, tescille ilgili genel hükümler, kat mülkiyeti kütüðüne yapýlacak tescillerde de uygulanýr.

Henüz kadastrosu yapýlmamýþ olan yerlerde kat mülkiyeti ve kat irtifaký, Tapu Sicili Tüzüðü’ndeki formüle göre, ayrýca tutulacak Kat Mülkiyeti Zabýt Defterine tescil olunur.

C) KAT MÜLKÝYETÝNÝN KURULMASI:

I – ÝSTEM VE BELGELER:

MADDE 12 – (Deðiþik: 5711 – 14.11.2007 / m.5) Kat mülkiyetinin kurulmasý için, anagayrimenkulün kat mülkiyetine çevrilmesi hususunda o gayrimenkulün maliki veya bütün paydaþlarýnýn aþaðýda yazýlý belgeler ile birlikte tapu idaresinde istemde bulunmasý gerekir:

a) Anagayrimenkulde, yapý veya yapýlarýn dýþ cepheler ve iç taksimatý baðýmsýz bölüm, eklenti, ortak yerlerinin ölçüleri ve baðýmsýz bölümlerin konum ve büyüklüklerine göre hesaplanan deðerleriyle oranlý arsa paylarý ve baðýmsýz bölümlerin yapý inþaat alaný da açýkça gösterilmek suretiyle, proje müellifi mimar tarafýndan yapýlan ve anagayrimenkulün maliki veya bütün paydaþlarý tarafýndan imzalanan, yetkili kamu kurum ve kuruluþlarýnca onaylanan mimari proje ve birden çok yapýlarda yerleþimlerini gösteren vaziyet planý ile yapý kullanma izin belgesi.

b) Baðýmsýz bölümlerin kullanýlýþ tarzýna, birden çok yapýnýn varlýðý halinde bu yapýlarýn özelliðine göre 28 inci maddedeki esaslar çerçevesinde hazýrlanmýþ, kat mülkiyetini kuran malik veya malikler tarafýndan imzalanmýþ bir yönetim planý.

c) Her baðýmsýz bölümün arsa payýný, kat, daire, iþ bürosu gibi nevini ve bunlarýn birden baþlayýp sýra ile giden numarasýný, varsa eklentisini gösteren ve anagayrimenkulün maliki veya bütün paydaþlarý tarafýndan imzalanmýþ noterden tasdikli liste.

II – SÖZLEÞME VE TESCÝL:

MADDE 13 – (Deðiþik 1. fýkra: 2814 – 13.4.1983) Tapu memuru kendisine verilen belgelerin tamam ve usulüne uygun ve dilekçeyi verenlerin veya istemde bulunanlarýn yetkili olduklarýna kanaat getirdikten sonra, katmülkiyeti veya kat irtifaký kurulmasýna dair resmi sözleþmeyi düzenler. Bu sözleþme ayný zamanda tescil istemi sayýlýr.

(Deðiþik 2. fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.6) Sözleþme düzenlenince kat irtifakýnýn kat mülkiyetine çevrilmesinde kat irtifakýnýn kayýtlý olduðu kat mülkiyeti kütüðü sayfasýndaki, doðrudan doðruya kat mülkiyetinin kurulmasý halinde ise anagayrimenkulün kayýtlý bulunduðu tapu kütüðü sayfasýndaki mülkiyet hanesine “Bu gayrimenkulün mülkiyeti kat mülkiyetine çevrilmiþtir.” ibaresi yazýlarak, sayfa anagayrimenkulün leh ve aleyhine tesis edilecek irtifak haklarý dýþýndaki iþlemlere kapatýlýr ve kat mülkiyetine konu olan her baðýmsýz bölüm, kat mülkiyeti kütüðünün ayrý bir sayfasýna o bölüme baðlý arsa payý ve anagayrimenkulün kayýtlý bulunduðu genel kütükteki pafta, ada, parsel, defter ve sayfa numaralarý gösterilmek suretiyle tescil edilir; anagayrimenkulün kayýtlý bulunduðu genel kütük sayfasýna da, baðýmsýz bölümlerin kat mülkiyeti kütüðündeki defter ve sayfa numaralarý iþlenmek suretiyle, kütükler arasýnda baðlantý saðlanýr.

(Deðiþik 3. fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.6) Anagayrimenkulün sayfasýnda evvelce mevcut olan haklara ait sicil kaydý, irtifak haklarý hariç, baðýmsýz bölümlerin kat mülkiyeti kütüðündeki sayfasýna geçirilir. Anagayrimenkulün mülkiyetinin kat mülkiyetine çevrilmesinden sonra, anagayrimenkulün leh ve aleyhine tesis edilecek irtifak haklarý da anagayrimenkulün tapu kütüðü sayfasýna tescil edilir ve kat mülkiyeti kütüðünün beyanlar hanesinde belirtilir.

Kat mülkiyeti kütüðüne tescil edilen her baðýmsýz bölüm ayrý bir gayrimenkul niteliðini kazanýr ve kütükte o bölümün tasdikli plânýndaki numarayý alýr.

(Deðiþik 5. fýkra: 3814 – 13.4.1983) Kat malikine, anagayrimenkulün çaplý tasarruf belgesinden baþka, istem halinde, 12 nci maddenin (a) bendinde belirtilen projeden kendi baðýmsýz bölümüne ait olan kýsmýnýn tasdikli bir örneði de verilir.

D) KAT ÝRTÝFAKININ KURULMASI:

MADDE 14 – (Deðiþik 1. fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.7) Henüz yapý yapýlmamýþ veya yapýsý tamamlanmamýþ bir arsa üzerinde kat irtifakýnýn kurulmasý ve tapu siciline tescil edilmesi için o arsanýn malikinin veya bütün paydaþlarýnýn buna ait istem ile birlikte 12 nci maddenin (a) bendine uygun olarak düzenlenen proje ve plan, (b) bendindeki yönetim planý ile (c) bendindeki listeyi tapu idaresine vermeleri lazýmdýr. Kat mülkiyetine geçiþte ayrýca yönetim planý istenmez.

Bir arsa üzerinde kat irtifaklarý ancak sözleþmede veya dilekçede her kat irtifakýnýn ilgili bulunduðu baðýmsýz bölüme tahsisi istenen arsa payý, arsanýn kayýtlý olduðu kütüðün (Beyanlar) hanesinde belirtilmek suretiyle kurulur ve yapýnýn, verilen projeye göre tamamlanmasýndan sonra kat mülkiyetine konu olacak baðýmsýz bölümlerinin numarasý ve bu bölümlere baðlý eklentiler kütüðün beyanlar hanesinde belirtilir.

Yapýnýn tamamlanmasýndan sonra kat irtifaklarýnýn kat mülkiyetine çevrilmesi, irtifak sahiplerinden biri tarafýndan istenince, tescil, kat irtifakýnýn tesciline ait resmi senete ve 12 nci maddede yazýlý belgelere ve anagayrimenkulün baðýmsýz bölümlerinin, evvelce verilmiþ olan plâna uygunluðunun belediye tasdikýna dayanýlarak yapýlýr.

(Ek fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.7) Yapýlarý tamamlanmýþ olan kat irtifaklý anagayrimenkulde, yapý kullanma izin belgesinin alýndýðý tarihten itibaren bir yýl içinde kat mülkiyetine geçilmesi zorunludur. Belirtilen süre içinde kat irtifak hakký sahiplerinden birinin veya varsa yöneticinin yazýlý uyarýsýna raðmen, kat mülkiyetinin kurulmasý için tapu idaresine verilmesi gereken 12 nci maddede yazýlý belgelerden eksik olanlarý tamamlamaktan veya imzalanmasý gerekenleri imzalamaktan kaçýnan kat irtifak hakký sahiplerinden her birine, kendine ait her baðýmsýz bölüm için, anagayrimenkul belediye sýnýrlarý içinde ise belediye, belediye sýnýrlarý dýþýnda ise mülki amir tarafýndan bin Türk Lirasý idari para cezasý verilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

KAT MALÝKLERÝNÝN VE KAT ÝRTÝFAKI SAHÝPLERÝNÝN HAKLARI

A) KAT MALÝKLERÝNÝN HAKLARI:

I – BAÐIMSIZ BÖLÜM ÜZERÝNDE:

MADDE 15 – Kat malikleri kendilerine ait baðýmsýz bölümler üzerinde, bu Kanunun ilgili hükümleri saklý kalmak þartiyle, Medeni Kanunun maliklere tanýdýðý bütün hak ve yetkilere sahiptirler.

II – ORTAK YERLER ÜZERÝNDE:

MADDE 16 – Kat malikleri anagayrimenkulün bütün ortak yerlerine, arsa paylarý oranýnda, ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar. Kat malikleri ortak yerlerde kullanma hakkýna sahiptirler; bu hakkýn genel kömürlük, garaj, teras, çamaþýrhane ve çamaþýr kurutma alanlarý gibiyerlerdeki ölçüsü, aksine sözleþme olmadýkça, her kat malikine ait arsa payýile oranlýdýr.

B) KAT ÝRTÝFAKI SAHÝBÝNÝN HAKLARI:

MADDE 17 – Kat irtifaký sahipleri, ortak arsa üzerinde yapýlacak yapýnýn, sözleþmede yazýlý süre içinde baþlamasý ve tamamlanmasý için kendilerine düþen borçlarýn yerine getirilmesini, karþýlýklý olarak isteme ve dâva etme hakkýnasahiptirler.

(Deðiþik 2. fýkra: 2814 – 13.4.1983) Kat irtifaký sahipleri yapýnýn tamamlanmasý için kendi aralarýndan veya dýþarýdan bir veya birkaç kiþiyi yönetici olarak tayin edebilirler. Kat mülkiyeti yöneticisinin görev, yetki ve sorumluluklarýna dair hükümler, bu yönetici hakkýnda da uygulanýr.

Kat irtifaký kurulmuþ gayrimenkullerde yapý fiilen tamamlanmýþ ve baðýmsýz bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanýlmaya baþlanmýþsa, kat mülkiyetine geçilmemiþ olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanýr.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

KAT MALÝKLERÝNÝN VE KAT ÝRTÝFAKI SAHÝPLERÝNÝN BORÇLARI

A) KAT MALÝKLERÝNÝN BORÇLARI:

I – GENEL KURAL :

MADDE 18 – Kat malikleri, gerek baðýmsýz bölümlerini, gerek eklentileri veortak yerleri kullanýrken doðruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsýz etmemek, birbirinin haklarýný çiðnememek ve yönetim plâný hükümlerine uymakla, karþýlýklý olarak yükümlüdürler.

Bu kanunda kat maliklerinin borçlarýna dair olan hükümler, baðýmsýz bölümlerdeki kiracýlara ve oturma (Süknâ) hakký sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlý olarak faydalananlara da uygulanýr; bu borçlarý yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur.

(…) (Madde 18 in son fýkrasý, 28.11.2007 tarih ve 26714 sayýlý R.G.’de yayýmlanan, 14.11.2007 tarih ve 5711 sayýlý Kanun’un 24. maddesi hükmü gereðince yürürlükten kaldýrýlmýþtýr.)

II – ANAGAYRÝMENKULÜN BAKIMI, KORUNMASI VE ZARARDAN SORUMLULUK:

MADDE 19 – Kat malikleri, anagayrimenkulün bakýmýna ve mimari durumu ile güzelliðini ve saðlamlýðýný titizlikle korumaya mecburdurlar.

(Deðiþik 2. fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.8) Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beþte dördünün yazýlý rýzasý olmadýkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inþaat, onarým ve tesisler, deðiþik renkte dýþ badana veya boya yaptýramaz. Ancak, ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluðun anayapýya veya baðýmsýz bir bölüme veya bölümlere zarar verdiðinin ve acilen onarýlmasý gerektiðinin veya anayapýnýn güçlendirilmesinin zorunlu olduðunun mahkemece tespit edilmiþ olmasý halinde, bu onarým ve güçlendirmenin projesine ve tekniðine uygun biçimde yapýlmasý konusunda kat maliklerinin rýzasý aranmaz. Kat maliki kendi baðýmsýz bölümünde anayapýya zarar verecek nitelikte onarým, tesis ve deðiþiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine baðlantýlý bulunan baðýmsýz bölümlerin baðlantýlý yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rýzasý ile anayapýya zarar vermeyecek onarým, tesis ve deðiþiklik yapýlabilir.

Her kat maliki anagayrimenkule ve diðer baðýmsýz bölümlere, kusuru ile verdiði zarardan dolayý diðer kat maliklerine karþý sorumludur.

III – ANAGAYRÝMENKULÜN GENEL GÝDERLERÝNE KATILMA:

MADDE 20 – (Deðiþik 1. fýkra: 2814 – 13.4.1983) Kat maliklerinden her biri aralarýnda baþka türlü anlaþma olmadýkça :

a) Kapýcý, kaloriferci, bahçývan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eþit olarak;

b) Anagayrimenkulün sigorta primlerine ve bütün ortak yerlerin bakým, koruma (Ek ibare: 5711 – 14.11.2007 / m.9) “, güçlendirme” ve onarým giderleri ile yönetici aylýðý gibi diðer giderlere ve ortak tesislerin iþletme giderlerine ve giderler için toplanacak avansa kendi arsa payý oranýnda;

Katýlmakla yükümlüdür.

c) Kat malikleri ortak yer veya tesisler üzerinde kullanma hakkýndan vazgeçmek veya kendi baðýmsýz bölümünün durumu dolayýsýyla bunlardan faydalanmaya lüzum ve ihtiyaç bulunmadýðýný ileri sürmek suretiyle bu gider ve avans payýný ödemekten kaçýnamaz.

(Deðiþik 2. fýkra: 2814 – 13.4.1983) Gider veya avans payýný ödemeyen kat maliki hakkýnda, diðer kat maliklerinden her biri veya yönetici tarafýndan yönetim planýna, bu Kanuna ve genel hükümlere göre dava açýlabilir, icra takibi yapýlabilir. Gider ve avans payýnýn tamamýný ödemeyen kat maliki ödemede geciktiði günler için aylýk (Deðiþik ibare: 5711 – 14.11.2007 / m.9) “yüzde beþ” hesabýyla gecikme tazminatý ödemekle yükümlüdür.

Birinci fýkradaki giderlere, kat maliklerinden birinin veya onun baðýmsýz bölümünden herhangi bir suretle faydalanan kiþinin kusurlu bir hareketi sebep olmuþsa, gidere katýlanlarýn yaptýklarý ödemeler için o kat malikine veya gidere sebep olanlara rücu haklarý vardýr.

IV – SÝGORTA ANLAÞMASI:

MADDE 21 – Anagayrimenkulün, kat malikleri kurulunca tayin edilecek deðer üzerinden sigorta edilmesi kat malikleri kurulunca kararlaþtýrýlabilir.

Sigorta yapýlmasý halinde kat malikleri, sigorta giderlerine, arsa paylarý oranýnda, katýlmakla yükümlüdürler.

Anagayrimenkulün tümünün harap olmasý halinde alýnacak sigorta bedeli, aksine sözleþme olmadýkça, kat maliklerine, arsa paylarý oranýnda paylaþtýrýlýr.

Yalnýz bir veya bir kaç baðýmsýz bölüm veya eklentisi veya ortak yerlerden bir kýsmý hasara uðramýþsa, alýnacak sigorta bedeli hasara uðrayan yerlerin onarýmýna arsa paylarý oranýnda harcanýr.

Kat malikleri anagayrimenkulün sigortasýyla giderilemeyecek olan zararlarýný karþýlamak üzere, kendi baðýmsýz bölümlerini ayrýca kendi ad ve hesaplarýna sigorta ettirebilirler; bu halde alýnacak sigorta bedeli, anagayrimenkulün sigorta bedelindeki paylarý da ayrýca saklý kalmak üzere, yalnýz kendilerine ait olur. Sigorta hakkýndaki emredici hükümler saklýdýr.

V – ORTAK GÝDERLERÝN TEMÝNATI:

MADDE 22 – (Deðiþik 1. fýkra: 2814 – 13.4.1983) Kat malikinin, 20 nci madde uyarýnca payýna düþecek gider ve avans borcundan ve gecikme tazminatýndan, baðýmsýz bölümlerin birinde kira akdine, oturma (sükna) hakkýna veya baþka bir sebebe dayanarak devamlý bir þekilde faydalananlar da müþtereken ve müteselsilen sorumludur. Ancak, kiracýnýn sorumluluðu ödemekle yükümlü olduðu kira miktarý ile sýnýrlý olup, yaptýðý ödeme kira borcundan düþülür.

Kat malikinin borcu bu yolla da alýnamazsa, mahkemece tesbit edilen borcunu ödemiyen kat malikinin baðýmsýz bölümü üzerine, varsa yöneticinin yoksa kat maliklerinden birinin yazýlý istemiyle bu borç tutarý için, diðer katmalikleri lehine kanuni ipotek hakký tescil edilir. (Deðiþik son cümle: 5711 – 14.11.2007 / m.10) 4721 sayýlý Türk Medeni Kanunu’nun 893 üncü maddesinin son fýkrasý hükmü burada da uygulanýr.

(Deðiþik 3. fýkra: 2814 – 13.4.1983) Kat maliklerinin, gider borcunu ödemeyen kat maliki veya diðer sorumlulardan olan alacaklarý önceliklidir.

VI – MÜSAADE MECBURÝYETÝ:

MADDE 23 – Kat maliklerinden birinin baðýmsýz bölümünde veya bu bölümdeki tesislerde meydana gelen bir hasar veya bozukluðun onarýmý veya giderilmesi veya tesislerin yeniden yapýlmasý (Ek ibare: 5711 – 14.11.2007 / m.11) “ile yapý güvenliðiyle ilgili olarak yapýlmasý gerekli görülen teknik incelemeler” için diðer bir baðýmsýz bölüme girmek gerekiyorsa, o bölümün maliki veya o bölümde baþka sýfatla oturanlar, giriþ müsaadesi vermeye ve bölümde gerekli iþlerin yapýlmasýna katlanmaya mecburdurlar.

Anagayrimenkulün bir kýsmýnýn harap olmasý halinde, harap olan baðýmsýz bölüm ve eklentilerinin veya ortak yerlerin veya baðýmsýz bölümdeki tesislerin yeniden yapýlmasý için, saðlam kalan baðýmsýz bölümlerin içinden veya dýþýndan faydalanýlmasý gerekiyorsa, o bölümlerin malikleri veya orada baþka sýfatla oturanlar buna müsaade etmeye mecburdurlar.

Yukarýdaki fýkralarda yazýlý müsaade yüzünden, kat maliklerinin veya orada baþka sýfatla oturanlarýn uðrayacaklarý zararý, lehine müsaade verilen baðýmsýz bölüm malikleri derhal ödemekle yükümlüdürler.

VII – YASAK ÝÞLER:

MADDE 24 – Anagayrimenkulün, kütükte mesken, iþ veya ticaret yeri olarak gösterilen baðýmsýz bir bölümünde hastane, dispanser, klinik, poliklinik, ecza lâboratuvarý gibi müesseseler kurulamaz; kat maliklerinin buna aykýrý sözleþmeleri hükümsüzdür; dispanser, klinik, poliklinik niteliðinde olmayan muayenehaneler bu hükmün dýþýndadýr.

Anagayrimenkulün, kütükte mesken olarak gösterilen baðýmsýz bir bölümünde sinema, tiyatro, kahvehane, gazino, pavyon, bar, kulüp, dans salonu ve emsali gibi eðlence ve toplantý yerleri ve fýrýn, lokanta, pastahane, süthane gibi gýda ve beslenme yerleri ve imalâthane, boyahane, basýmevi, dükkân, galeri veçarþý gibi yerler, ancak kat malikleri kurulunun oybirliði ile vereceði kararla açýlabilir. Bu karar yöneticinin veya kat maliklerinden birinin istemi üzerine bütün baðýmsýz bölümlerin kat mülkiyeti kütüðündeki sahifelerine þerh verilir.

VIII – KAT MÜLKÝYETÝNÝN DEVRÝ MECBURÝYETÝ:

MADDE 25 – Kat maliklerinden biri bu kanuna göre kendisine düþen borçlarý ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle diðer kat maliklerinin haklarýný, onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlâl ederse, onlar, o kat malikinin müstakil bölümü üzerindeki mülkiyet hakkýnýn kendilerine devredilmesini hâkimden istiyebilirler.

(Deðiþik 2. fýkra: 5711 – 14.11.2007 / m.12) Bu gibi bir kat maliki hakkýnda, baðýmsýz bölümün mülkiyetinin hükme en yakýn tarihteki deðeri o kat malikine ödenerek bu mülkiyetin diðer kat maliklerine, arsa paylarý oranýnda devredilmesi için davanýn açýlmasý, aksi kararlaþtýrýlmýþ olmadýkça, diðer kat maliklerinin sayý ve arsa payý çoðunluðuyla karar vermesine baðlýdýr. Bu karara raðmen kat maliklerinden bir kýsmý bu davayý açmak istemezse, davayý öteki kat malikleri açar ve hakim hüküm vermeden önce devir bedelinin ileride hak sahibine ödenmek üzere bankada üçer aylýk vadeli hesaba yatýrýlmasý ve makbuzunun ibrazý için davacýlara resen belirleyeceði uygun bir süre verir. Devir bedelinin süresi içinde yatýrýldýðýna iliþkin belge ibraz edildiðinde ve davanýn kabulü halinde hakim, davalýnýn baðýmsýz bölümünün mülkiyetinin davayý açmýþ olan kat maliklerine arsa paylarý oranýnda devredilmesine ve devir bedelinin iþlemiþ faiziyle birlikte davalýya ödenmesine karar verir.

20120315-183338.jpg

15 mart 2012 Kooperatifleride ilgilendiren 2b tasarisi Kabul edildi

Ekonomi Haberleri 15.03.2012 16:26
“2B” tasarısı kabul edildi

Orman özelliğini yitirmiş ve 2B arazisi olarak bilinen Hazine arazilerinin satışını öngören kanun tasarısı, TBMM Tarım Komisyonunda kabul edildi

TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu, orman özelliğini yitirmiş ve kamuoyunda 2B arazisi olarak bilinen Hazine arazilerinin satışını öngören kanun tasarısını kabul etti.

AK Parti İstanbul Milletvekili İbrahim Yiğit başkanlığında toplanan komisyon, Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun Tasarısını ele aldı.

Görüşmelerin ardından kabul edilen tasarı, orman niteliğini kaybettiği için Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerin, rayiç değeri üzerinden satılmasını öngörüyor.

TASFİYE KÂRI KAVRAMI VE HESAPLAMA YÖNTEMİ

III- TASFİYE KÂRI KAVRAMI VE HESAPLAMA YÖNTEMİ

Tasfiye halindeki kurumlarda vergi matrahı, tasfiye kârıdır (KVK md. 17/4). Tasfiye kârı, tasfiye dönemi sonundaki servet değeri ile tasfiye dönemi başındaki servet değeri arasındaki olumlu farktır.

Servet kıyaslaması yapılırken tasfiye dönemi içinde ortaklara ve sahiplere işletmeden yapılan her nev’i ödemeler tasfiye dönemi sonundaki servet değerine; mevcut sermayeye ilaveten ortaklar veya sahipler tarafından yapılan ödemeler ile tasfiye dönemi içinde elde edilmiş olan vergiden müstesna kazanç ve iratlar, tasfiye döneminin başındaki servet değerine eklenir (KVK md. 17/4-a).

Tasfiye halinde, Yasa’da, öz sermaye yerine servet değeri deyimine yer verilmiştir. Aslında, servet değerinin, öz sermayeden farklılığı yoktur.

KVK’nın 17/5. maddesinde, “tasfiye döneminin başındaki ve sonundaki servet değeri, kurumun tasfiye dönemi başındaki ve sonundaki bilançosunda görülen öz sermayesidir” denilmek suretiyle, bu husus açıkça ifade edilmiştir.

KVK’nın 17/5. maddesine göre servet değerini ifade eden öz sermaye, aktif toplamıyla borçlar arasındaki farkı ifade eder (VUK md. 192) .

Tasfiye kârı, bilanço esasında öz sermaye kıyaslama suretiyle belirlenir.

KVK’nın 8. maddesinde yer alan giderler, tasfiye kârının hesabında matrahtan indirilir. Buna karşılık 11. maddedeki indirimler tasfiye sırasında kabul edilmez.

KVK’nın 17. maddesindeki tasfiye kârının tespitine ilişkin düzenleme GVK’nın 38. maddesindeki ticari kazancın tespitindeki özkaynak kıyaslaması yöntemiyle paralellik taşır. Her iki düzenlemede de işletmeye konulan sermayenin ve sermayenin ayrılmaz parçası sayılan kaynakların (yedek akçeler, dağıtılmayan kârlar ve diğer içsel kaynaklar) ticari kazancın (matrahın) hesabında dikkate alınamayacağı açık bir şekilde belirtilmiştir.

Emlak Vergisi

T.C.

Gelir İdaresi Başkanlığı

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

Sayı  : B.07.1.GİB.4.34.18.01/6-1.134.54.13162/6459

         13 Aralık 2007

 

S.S. …. Konut Yapı Kooperatifi

………………

……….-İstanbul

 

İlgi  : 06/12/2007 tarihli ve 4895 sayılı dilekçeniz.

 

Dilekçenizde, Kooperatifinizin Üsküdar İlçesi, Çengelköy mevkiinde kurulu bulunan 2754 ortaklı konut yapı kooperatifi olduğu, inşaat yapımı esnasında hazinece açılan dava sonucunda arsaların 2/3’ünün tapuda hazine lehine tescilinin yapıldığı, hazine lehine tescili yapılan arsa üzerinde 1600 konutun bulunduğu belirterek, sözkonusu konutların emlak vergi değeri hesaplanmasında arsa payı değerinin Emlak Vergisi değerine dahil edilip edilmeyeceği hususunda bilgi verilmesi istenilmiştir.

 

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 3. 13.maddelerinde, bina vergisini, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenlerin, arazi vergisini, arazinin maliki, varsa intifa hakkı sahibi her ikisi de yoksa araziye malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Diğer taraftar, 6 seri no.lu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin A/1-d bendinde, özellikle büyük şehirlerde Devletin veya özel hukuk kişilerinin sahip oldukları arazi ve arsalar üzerine, sahibinin rızası alınarak veya alınmayarak binalar yapıldığının bilindiği Kanunda tarif edilen bina kavramına dahil bulunan bu çeşit binaların değerlemesinde de bina değerlemesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı ve beyannamenin binaya tasarruf edenler tarafından verileceği belirtilmiştir.

 

13 seri no.lu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin I-A/4-d bendinde ise, başkasının arsa veya arazisi üzerine sahibinin rızası alınarak veya alınmaksızın inşa edilen binalarda, bina normal inşaat maliyet bedeline göre bulunun değere arsa veya arazi değeri ilave edilmeyeceği, zira Emlak Vergisi Kanunun 13.maddesi uyarınca arsa veya arazi vergisini sahibinin ödemesi gerektiği açıklanmıştır.

 

Bu itibarla, Hazineye ait arsa üzerinde Kooperatifinizce inşa edilen 1600 konutun Emlak Vergisi Kanununun  29 uncu maddesi hükmüne göre tespit edilecek Emlak Vergisi değerine arsa payı değerinin ilave edilmemesi gerekmektedir.

 

Ayrıca, Emlak Vergisi Kanununun 14.maddesi hükmü gereğince, Katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyelere ve köy tüzel kişiliğine, kanunla kurulan üniversitelere ve Devlete ait arazilerin daimi olarak Emlak Vergisinden muaf tutulacakları tabiidir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

…………………..

Başkan a.

Grup Müdür