Kapalı Fatura Takibe konulur mu ?

Alıntıdır. Emsal.co

Özet: Davalı elden ödeme belgelerini ibraz edemediğinden, davalının mahsup savunmasının 8.864,91 TL’si ispatlanamamıştır. Ancak davalı defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesinde yapılan elden ödemeler dışındaki sair ödemelerin dayanaklarının bulunduğu belirtilmiştir. Ayrıca davacının takibe konu ettiği 38,491,00 TL’lik faturanın dosya içerisindeki fotokopisinden kapalı fatura olduğu anlaşılmıştır. Kapalı fatura bedeli ödenmiş fatura kabul edilip bu hususunda değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış gerekçeyle hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

T.C.Yargıtay19. Hukuk DairesiE: 2017/1797 K: 2018/6209 K.T.: 29.11.2018MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü– KARAR –Davacı vekili, davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye dayalı sattığı ve teslim ettiği mallara ilişkin düzenlenen iki adet fatura bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı tarafa borçlu olmadıklarını, davacının fatura bedellerinin alacaklarına mahsup edildikten sonra bakiye borcun çek ve elden ödeme ile kapatıldığını savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davalının ödeme iddiasına dayanak teşkil eden çek bedellerinin ödenmiş olduğu, dolayısıyla takip tarihi itibariyle davalının davacıya borçlu olmadığı, davacının alacak iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dairemizin 23.12.2014 tarih ve 2014/14053 E. ve 2014/18616 K sayılı ilamı ile’’Taraflar arasında mal alım satımı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalının fatura tarihlerinden önceki ödemelerin avans ödemesi olduğunu ve malın daha sonra teslim edildiği itirazında toplanmıştır. Davacı 12/01/2009 tarihli 38.491 TL bedelli ve 01/07/2009 tarihli 84.324,90 TL bedelli faturalara dayalı olarak icra takibi yapmış, davalı ödeme savunmasında bulunmuştur. Davalının ödeme savunmasına dayanak çeklerin çoğunun keşide tarihinin 2007-2008 olduğu görülmüştür. Kural olarak çek ödeme vasıtası olup mevcut borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulü gerekir. Ancak davalı, ödemelerin sektörel olarak teamül gereği avans verildiğini ve malın sonra gönderildiğini iddia ettiğinden davalı bu yöndeki savunmasını kanıtlamalıdır. Ayrıca fatura tarihlerinden sonra 4.664,91 TL ve 4.000 TL olmak üzere toplam 8.664,91 TL elden ödeme yapıldığı belirtilmiş ise de bu ödemelere ilişkin belgeler dava dosyası içinde bulunmadığından varsa ödeme belgelerinin dosyaya ibrazı sağlanarak bilirkişi incelemesi yaptırılıp uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.’’ gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, dairemizin bozma kararına uyulmuş ancak bozma kararı yanlış değerlendirilmiştir. Dairemiz bozma kararında, davalının savunmasında geçen ve borcundan mahsup ettiğini ileri sürdüğü cari hesap alacağı yönünden değerlendirme yapılmasına işaret edilmiştir. Bu bağlamda, bilirkişi tarafından davalı ticari defterlerinde kanıtlanmış ödemeler arasında yer alan 8.864,91 TL’lik 2 adet elden ödeme belgesinin olmadığı saptanmış ve davalının bu belgeleri ibrazına imkan verilmesi ve sonucuna göre inceleme yapılması istenmiştir.Davalı elden ödeme belgelerini ibraz edemediğinden, davalının mahsup savunmasının 8.864,91 TL’si ispatlanamamıştır.Ancak davalı defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesinde yapılan elden ödeme ler dışındaki sair ödemelerin dayanaklarının bulunduğu belirtilmiştir.Ayrıca davacının takibe konu ettiği 38,491,00TL’lik faturanın dosya içerisindeki fotokopisinden kapalı fatura olduğu anlaşılmıştır. Kapalı fatura bedeli ödenmiş fatura kabul edilip bu hususunda değerlendirilmesi gerekirken ,eksik inceleme ve yanlış gerekçeyle hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 29/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kitapta Katma Değer Vergisi Sıfırlandı mı ?

Yürürlük Tarihi 01.02.2019 Tarihi olan bu uygulama düşünülenden farklı olarak sadece yayıncılık sertifikası verilmiş yayıncılar tarafından yapılan kitap ve süreli yayın teslimlerini kapsıyor.

Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerde ortak dışı işlemlerin vergilendirilmesinde yeni gelişme

Evren ÖZMEN-Mali Müşavir

Kooperatiflerde iktisadi işletmelerin sonu mu geldi ?

Bilindiği üzere 2018 yılı itibari ile ortak dışı işlem yapan kooperatiflerin kurumlar vergisi mükellefiyeti açık ise mükellefiyetlerinin kapatmaları ve iktisadi işletme kurmaları gerekliydi. Bence etkileri çok iyi değerlendirilmeden yürürlüğe konulan bu uygulama ile bir çok belirsizlik ortaya çıktı. Maalesef bu belirsizliklerin bir çoğu halen daha devam ediyor.

Bu süreçte yaşanan sıkıntılardan ilk aklıma gelenler, kooperatiflere ait iktisadi işletmelerin kuruluşunda yaşandı. Şaka gibi bir süreçte kurumlar vergisi kapanışı yaparak iktisadi işletme açmak istendiğinde vergi daireleri uygulama yapmaktan çekindi, devamında ticaret sicilden kuruluş yapılması gerektiği belirtildi. Ticaret sicil müdürlüğü tescile gerek yok, ayrı bir tüzel kişiliği yok dendi. Vergi dairesine geri dönülerek zor bela vergi dairesi nezdinde kuruluşlar gerçekleştirildi. Daha sonrasında kuruluşu yapılan bu iktisadi işletmelerin defter tasdiklerinde noterlerde ayrı çileler çekildi. Bankalarda kooperatiflerin kira ve diğer reklam v.b. gelirlerinin tahsilatı için hesap açtırılırken türlü zorluklar devam etti. Muhasebe hesap planı kapsamında gider dağıtım anahtarları tamamen afaki olarak bir çok kooperatifte tamamen yoruma dayalı olarak belirlendi.

Kooperatif ana sözleşmelerinde iktisadi işletme kelimesinin i’si yok iken genel kurullarda ortaklardan cevaplanması zor haklı sorular geldi. Kooperatifin tapulu kendi mülklerinden elde ettiği gelirler için iktisadi işletmeden kooperatife aktarım sırasında stopaj doğması söz konusu oldu. Açıkçası sıkıntılar hala daha devam ediyor.

Son gelişme ise ; numaralı kurumlar vergisi genel tebliğ seri-1 de değişiklik yapılmasına ilişkin 17 seri numaralı tebliğ ile oldu ( Yazı hazırlanırken henüz resmi gazetede yayımlanmamıştı)

Metnin eski ve yeni hali ektedir.

Eski Yeni
Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatifler, ortak dışı işlemlerine ilişkin hesap ve kayıtlarını kooperatif hesaplarıyla ilişkilendirmeksizin iktisadi işletme adına tasdik ettirecekleri ayrı defterlerde izleyeceklerdir.   “Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerce, ortak dışı işlemlerden doğan kazancın ve kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından ortak dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, ortak dışı işlemlere ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının diğer işlemlerle ilişkilendirilmemesi ve kooperatif tarafından tutulan defterlere, bu ayrımı sağlayacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.”  

Şimdi bu değişikliği yapanlardan çok rica ediyorum, bu değişiklik ile amaçlanan nedir ? Sıkıntıların çözümünün bu şekilde mi çözüleceği düşünülmüştür. Ayrıca iktisadi işletme kurulmadan mı devam edilecektir ? Risturn istisnasına benzer bir uygulama mı yapılmaya çalışılmıştır ? İktisadi işletmenin ayrı defteri olmayacak ama beyannamesi kooperatifin kayıtlarından mı yapılacaktır ?

Kooperatiflerde iktisadi işletmelerin sonu mu ?

Umarım kooperatiflerin vergisel durumu yakın zamanda daha da karıştırılmaz ve bu konuda yıllardır emek harcamış bir çok meslektaşımız ve kooperatifler belirsizliklerle mağdur edilmez.

Saygılarımla

Doktorlar Ücret Almadığı Ameliyatlar için Makbuz Düzenleyecek mi ?

213 sayılı Vergi Usul Kanununun Kanunun; 227 nci maddesinde, bu kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu, 236 ncı maddesinde de, serbest meslek erbabının, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşterinin de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetinde olduğu hükme bağlanmıştır.

 Bu hüküm ve açıklamalara göre;

– Serbest meslek kazancının tespitinde tahsil esası geçerli olduğundan, verilen ameliyat hizmeti dolayısıyla nakden veya aynen tahsil edilen bir tutar söz konusu olmadığı takdirde elde ettiğiniz bir serbest meslek kazancından söz edilemeyecektir.

 – Bedel almadan verilen ameliyat hizmetinin emsal bedeli üzerinden KDV hesaplanması ve beyan edilmesi gerekmektedir.

– Bedel alınmadan ifa edilen ameliyat hizmeti karşılığı emsal bedel üzerinden serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak, nakden veya aynen tahsil edilen bir tutar  olmadığından düzenlenecek makbuzun, sadece KDV tutarına yer verilerek “….TL mal teslimine / hizmet yapılmasına ilişkin olup bedeli tahsil edilmemiştir.” şeklinde not yazılarak düzenlenebileceği tabiidir.

Organize Sanayi Bölgeleri Yönetmeliği Güncellendi

2 Şubat 2019 Tarihli Resmi Gazete ile Osb Uygulama Yönetmeliği güncellenmiştir. Değişiklikler ve Son Haline aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Evren ÖZMEN-Mali Müşavir

YENİ ESKİ
Genel kurulda oy hakkı ve temsil
MADDE 19 – (1) Genel kurul yapma hakkını elde etmiş OSB’lerde yapı kullanma izni almış olan her katılımcı, kendisi veya temsil ve ilzama yetkili bir temsilcisi ile genel kurulda temsil edilir. Katılımcılardan gerçek kişi olanların kendisi, tüzel kişi temsilcisi olan gerçek kişiler ise temsil ettikleri tüzel kişinin yılı içinde alınmış ticaret sicil tasdiknamesini ibraz etmeleri halinde genel kurula iştirak eder.
Genel kurulda oy hakkı ve temsil
MADDE 29 – (1) Genel kurul yapma hakkını elde etmiş OSB’lerde yapı kullanma izni almış olan her katılımcı, kendisi veya temsil ve ilzama yetkili bir temsilcisi ile genel kurulda temsil edilir. Katılımcılardan gerçek kişi olanların kendisi, tüzel kişi temsilcisi olan gerçek kişiler ise temsil ettikleri tüzel kişinin ticaret sicil tasdiknamesini ibraz etmeleri halinde genel kurula iştirak eder. Tüzel kişilik temsilcisinin OSB organlarına seçilebilmesi için tüzel kişiliğin temsil ve ilzamına yetkili olması gerekir.

Götürü Gider Uygulamasından Kimler Yararlanabilir?

Götürü Gider Uygulamasından Kimler Yararlanabilir?

Götürü gider uygulamasından;

  • İhracat,
  • Yurt dışında inşaat,
  • Yurt dışında onarma,
  • Yurt dışında montaj ve teknik hizmetler,
  • Uluslararası taşımacılık

faaliyetinde bulunan, dar mükellefiyet esasında vergilendirilenler de dahil olmak üzere gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabilir.

Götürü Gider Kaydedilebilecek Azami Tutar Nedir?

Belgelendirilemeyen giderlere karşılık olmak üzere, götürü olarak gider kaydedilebilecek tutar, ihracat ve yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj, teknik hizmetler ile taşımacılık faaliyetlerinden döviz olarak elde edilen hasılatın binde beşini aşamayacaktır. Sözü edilen hasılat kavramı içinde değerlendirilecek dövizlerin, kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye’ye getirilme şartı aranılmayacaktır:

Götürü Gider Uygulamasında Dikkate Alınacak İhracat Hasılatı Neyi İfade Eder?

Her türlü ihracat ve yurt dışı taşımacılıktan döviz cinsinden sağlanan hasılat, götürü gider kaydına esas azami tutarın hesaplanmasında dikkate alınabilecektir. Türk Lirası karşılığı yapılan ihracat hasılatı azami gider tutarının tespitinde dikkate alınmayacaktır. Ancak, Kuzey Kıbrıs Türk Cuhmuriyeti’ne Türk Lirası karşılığı yapılmış ihracat, döviz cinsinden hasılat olarak kabul edilecektir.

KOOPERATİFLERİN YENİ TÜRK TİCARET KANUNU KARŞISINDAKİ DURUMU

KOOPERATİFLERİN YENİ TÜRK TİCARET KANUNU KARŞISINDAKİ DURUMU

Kooperatifler, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na tabi olup, iş ve işlemlerini Kooperatifler Kanunu ve Kooperatifler Kanunu’nun 88. maddesine göre Bakanlıkça hazırlanan örnek (tip) anasözleşme hükümlerine göre yürütmektedirler.

Ancak Kooperatifler Kanunu’nun “Anonim şirket hükümlerine atıf” başlığını taşıyan 98. maddesinde “Bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda Yeni Türk Ticaret Kanunu’ndaki anonim şirketlere ait hükümler uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Bu nedenle kooperatiflerde önce kendi kanunu olan 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu incelenmeli, bu kanunda hüküm olmayan hallerde Türk Ticaret Kanunu’na bakılmalıdır.

Mali Müşavir Evren ÖZMEN

ETSY, Internet Üzerinden Yapılan Satışlara Vergi Muafiyeti ve Kadın Kooperatifleri

ETSY, Internet Üzerinden Yapılan Satışlara Vergi Muafiyeti ve Kadın Kooperatifleri

Bilindiği üzere ETSY dünya çapında el emeği üretilen ürünlerin yerel üreticiler tarafından satılmasına imkan sağlayan çok önemli bir e-ticaret sitesi. Aslında el emeği ürünlerin Amazonu dersek yanlış olmaz.

Belirttiğim internet sitesi sayesinde Türkiye’den bir çok yerli üretici ürünlerini dünya pazarına açabiliyor, (her ne kadar paypall ülkemizde faaliyet veremese de) iyzico, shopier gibi firmalar aracılığı tahsilatlarını düzenli olarak yapabiliyorlar. El emeği ürünlerin dünya çapında satılması ile ilgili olarak tek e ticaret sitesi etsy değil, ama en bilineni olması nedeni ile başlıkta bu sitenin ismine yer verdim. Diğer e-ticaret sitelerine de bakmak isterseniz Artfire, Zibbet, ArtYah ilk aklıma gelenler.

Bu noktada önemli bir değişiklik hakkında yeni bir bilgi vermek istiyorum. 30.01.2019 Tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve gelir vergisi kanununda değişiklik yapan 7162 Sayılı kanun ile artık evinde kendi ürettiği ürünleri internet üzerinden satan kişiler belli bir tutara kadar vergi mükellefi olmak zorunda kalmayacak ve esnaf muafiyeti kapsamında değerlendirilecek

Küçük sanat ve Kadın Kooperatifleri e-ticaret nasıl yapar ?

Kimler Bu Kanundan yararlanabilir ?

Kendi evinde üretmiş olduğu el ürünü imalatları internet üzerinden satış yapan kişiler bu gelirleri için vergi mükellefi olmak zorunda kalmayacak.

Hangi ürünleri üretenler bu kapsamda ?

Havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamûlleri, kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünler

Ne kadara kadar esnaf muaflığından faydalanılabilir ?

Yıllık Asgari Ücretin Brüt Tutarına kadar satışlar için vergi ödenmesine gerek bulunmuyor. Yani 2019 için 30.700,80 TL.

Hangi mecralardan satış bu kapsamda ?

Satışlar kendi internet siteleri üzerinden veya instagram v.b. hesaplarından olmak zorunda da değil, bir e-ticaret sitesi (etsy v.b. ) üzerinden de olabilir.

Kadın veya Küçük Sanat Kooperatifleri bu işin neresinde ?

Bilindiği üzere kooperatifler sayesinde gelir dağılımı tabana doğru yayılarak, gelir adaletsizliği de büyük ölçüde engellenmiş olmaktadır. Kooperatifler aracılığı ile ülke ekonomileri sadece büyümez ayrıca kalkınır. Kooperatifler bir çok yönü ile topluma faydalı örgütlenmelerdir. Bugün dünyada bir çok kalkınmış, gelir adaletsizliği olmayan ülkede kooperatiflerin toplam gayrisafi milli hasıla içindeki payı azımsanamayacak kadar yüksektir. Japonya’daki çiftçilerin % 91’inin kooperatif ortağı olması bu açıdan bakınca pek de şaşırtıcı değildir.

Etsy ile Küçük Sanat ve Kadın Kooperatiflerinin bağlantısı nedir ?

Benim görüşüme göre mutlaka el emeği ürün üreten küçük sanat ve kadın kooperatiflerine eski adı ile Gümrük ticaret yeni adı ile sadece Ticaret bakanlığı tarafından ürünlerinin internet ortamında dünya ile buluşturulabilmesi için amaca odaklı eğitimler verilmelidir. Bu eğitimler ürünlerin nasıl fotoğraflarının çekileceği, hangi açıklamalar ile konulacağından, satış, kargo ve tahsilat yöntemleri hakkında bilgi verilerek, bu siteler üzerinde dükkanlarının açmaları sağlanmalı ve ilk satış sürecini tamamlana kadar bu kooperatiflere destek olunmalıdır. Ayrıca bu eğitim video ve sunumlar ile desteklenmeli, eğitime katılamayanlar için internet ortamında bulunabilir hale getirilmelidir.

Kooperatiflere verilen bu eğitim ne sağlayacaktır ?

Kooperatif ortağı kadınların ürünlerinin dünya ile buluşturabilmesi ve ülkemize döviz kazandırılması sayesinde toplumsal refah tabana yayılması sağlanacaktır. Kadınların ülkemizdeki iş gücüne katılım oranında sağlanacak ufak bir artışın bile bir çok alanda ne kadar fark yarattığını gözlemlemenin zor olmadığını düşünüyorum.

Saygılarımla

Kooperatif Nedir ?

Kooperatif Nedir ?

İnsanlar doğumdan itibaren gereksinimlerinin karşılanması uğraşını verirler. Çünkü genelde insanlar gereksinimlerinin karşılanması oranında huzurlu ve mutlu olmaktadırlar. Ancak bu sayede çağdaş ve düzenli bir yaşam sürdürebilirler. Genelde insanların temel gereksinimleri: beslenme, barınma ve örtünmedir. İstisnalar hariç, kişiler yaşam süreci içinde olanakları ve yeteneği ölçüsünde gereksinimlerini karşılarlar.

Ancak, insanların olanakları ve yeteneği tek başına bu gereksinimlerin karşılanması için yeterli olmayabilir, ya da yeterli olmakla birlikte, o işin birlikte yapılmasında daha fazla yararı olabilir. İşte kooperatifçiliğin doğma gerekçesi bu iki nedene dayanmaktadır. Yani kişiler tek başına o işi yapamamaktadırlar, ya da o işi birlikte yapmalarında daha fazla yararı bulunmaktadır. Bu sayede kişilerin tek başına yapamayacakları veya birlikte yapmalarında yarar bulunan işleri, en iyi şekilde ve maliyet fiyatına yapmak üzere gönüllü olarak oluşturdukları ve demokratik bir şekilde yönetecekleri ekonomik ve sosyal ortaklıklara kooperatif denilmektedir.

Kooperatifçiliğin temelinde ortaklaşa çalışma ve birlikte iş yapma düşüncesi bulunur. Latince kökenli bir sözcük olan kooperatif, “iş birliği yapmak” anlamına gelmektedir.

Kooperatiflerde bireysel menfaatlerden çok toplu menfaatler ön plandadır. Kooperatifler kar amacı gütmedikleri gibi asıl gayeleri ortaklarının refah seviyelerini artırmaktadır. Bu kapsamda diğer ticaret şirketlerinden ayrılırlar. Bireylerin tek başına ulaşamadıkları ekonomik refah seviyesine, kooperatifler sayesinde beraber hareket ederek ulaşabilmeleri mümkündür.

Kooperatifler sayesinde gelir dağılımı tabana doğru yayılarak, gelir adaletsizliği de büyük ölçüde engellenmiş olmaktadır. Kooperatifler aracılığı ile ülke ekonomileri sadece büyümez ayrıca kalkınır.

Tanım olarak kooperatif 1163 Sayılı kooperatifler kanununda aşağıdaki şekilde belirtilmiştir. 

Ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla kurulan ortaklıklardır.

Kooperatifler sermaye ortaklıkları değildir. Ticaret şirketlerinde olduğu gibi temsil sermaye payı üzerinden değildir. Kooperatiflerde ortakların sermaye tutarları eşit olduğu gibi hak ve vecibelerde de ortaklar arasında farklılık bulunmamaktadır.

Sonuç olarak kooperatifler bir çok yönü ile topluma faydalı örgütlenmelerdir. Bugün dünyada bir çok kalkınmış, gelir adaletsizliği olmayan ülkede kooperatiflerin toplam gayrisafi milli hasıla içindeki payı azımsanamayacak kadar yüksektir. Umarız ülkemizde de kooperatifler, bağlı bulundukları bakanlıklar tarafından gerekli hassasiyetler gösterilerek, toplumsal kalkınmada bulunması gereken noktaya ulaşır.

Mali Müşavir Evren ÖZMEN

Mali Müşavirler için İçerik Pazarlamasının Önemi

Mali Müşavir Evren ÖZMEN- [email protected]

Mali müşavirlerin meslek yasasına aykırı olmamak kaydı ile içerik pazarlaması ( content marketing ) faaliyetinde bulunması mümkündür.

İçerik pazarlaması diğer pazarlama faaliyetlerinden farklı olarak daha çok bilgi vermeye odaklıdır.İçerik pazarlaması genel olarak düzenli blog, video makale v.b. içerik üretilmesi faaliyetlerini içermektedir.

İçerik pazarlamasında hedef kitle ile sıkı bir bağ kurabilmek için tutarlılık ve süreklilik son derece önemlidir. Örnek olarak şirket kuruluşu noktasında sanal ofis firmalarının ya da ofis malzemeleri satan firmaların örnek içerik pazarlaması kapsamında çalışmaları mevcuttur. Ancak gerek avukatlardan gerek mali müşavirler tarafından bu şekilde yapılan çalışmalar son derece azdır.

İçerik pazarlamasında amaç direk satış değil bilgi verilmesidir. Hazırlanacak içerikler ( makale, video v.b. ) ilgili hedef kitlenin önem verdiği konulardan oluşmalıdır.

Mali Müşavir ve Avukatlar için İçerik Pazarlaması Nasıl Yapılmalıdır ?

Mali müşavirler ve Avukatlar için içerik pazarlamasının önemi henüz tam anlaşılamamış olsa da önümüzdeki dönemde daha çok bu konuda gelişme olacağını düşünüyorum.

Örnek Makalelerim

Medium Makaleler

Konu ile ilgili soru ve talepleriniz için bana ulaşabilirsiniz.

https://www.linkedin.com/in/cpa-i%CC%87stanbul/

Saygılarımla

KOOPERATİF VE KOOPERATİF BİRLİKLERİNİN PAYLARININÇOĞUNLUĞUNA SAHİP OLDUĞU ANONİM ORTAKLIKLARAİLİŞKİN ESASLARA DAİR TEBLİĞ (II-16.2)’DE DEĞİŞİKLİKYAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (II-16.2.a)

25 Ocak 2019 CUMA Resmî Gazete  Sayı : 30666 TEBLİĞ   

Sermaye Piyasası Kurulundan:

KOOPERATİF VE KOOPERATİF BİRLİKLERİNİN PAYLARININÇOĞUNLUĞUNA SAHİP OLDUĞU ANONİM ORTAKLIKLARAİLİŞKİN ESASLARA DAİR TEBLİĞ (II-16.2)’DE DEĞİŞİKLİKYAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (II-16.2.a)

MADDE 1 – 19/9/2018 tarihli ve 30540 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kooperatif ve Kooperatif Birliklerinin Paylarının Çoğunluğuna Sahip Olduğu Anonim Ortaklıklara İlişkin Esaslara Dair Tebliğ (II-16.2)’in adı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.“KOOPERATİF VEYA KOOPERATİF BİRLİKLERİNİN VEYA KOOPERATİF MERKEZ BİRLİKLERİNİN YÖNETİM KONTROLÜNE SAHİP OLDUĞU ANONİM ORTAKLIKLARA İLİŞKİN ESASLARA DAİR TEBLİĞ (II-16.2)

MADDE 2 – Aynı Tebliğin 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.“MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı;a) Pay sahibi sayısı en az beş yüz olan kooperatiflerin veyab) Kendisine ortak olan kooperatiflerin pay sahibi sayısı tek başına ya da toplam olarak en az beş yüz olan kooperatif birliklerinin veyac) Kooperatif merkez birliklerininyönetim kontrolüne sahip olduğu ve yıllık en az elli milyon Türk lirası satış hasılatı yapmış olan anonim ortaklıkların sermaye piyasası mevzuatına ilişkin yükümlülüklerine ve muafiyetlerine ilişkin esasları düzenlemektir.(2) Birinci fıkrada yer alan şartları taşıyan anonim ortaklıkların payları halka arz olunmuş kabul edilir.”

MADDE 3 – Aynı Tebliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (e) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (e) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (f) bendi eklenmiş ve diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.“d) Kooperatif: 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 1 inci maddesinde tanımlanan ortaklıkları, 18/4/1972 tarihli ve 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanununda tanımlanan tarım kredi kooperatiflerini ve 1/6/2000 tarihli ve 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanunda düzenlenen tarım satış kooperatiflerini,e) Kooperatif birliği: 1163 sayılı Kanunda düzenlenen kooperatif birliklerini, 1581 sayılı Kanunda düzenlenen tarım kredi kooperatifleri bölge birliklerini ve 4572 sayılı Kanunda düzenlenen tarım satış kooperatifleri birliklerini,”“f) Kooperatif merkez birliği: 1163 sayılı Kanunda tanımlanan kooperatif merkez birliklerini ve 1581 sayılı Kanunda düzenlenen Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliğini,”

MADDE 4 – Aynı Tebliğin 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.


MADDE 5 – Aynı Tebliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.“GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Bu Tebliğin 5 inci maddesinde belirtilen on günlük süre, bu Tebliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde tanımlanan kooperatif merkez birliklerinin yönetim kontrolüne sahip olduğu anonim ortaklıklar için söz konusu bendin yürürlüğe girmesinden itibaren otuz gün sonra başlar.”


MADDE 6 – Aynı Tebliğin EK-1’inin 2 nci, 3 üncü ve 5 inci maddeleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı eke aşağıdaki madde eklenmiştir.“2) Kooperatif veya kooperatif birliğinin veya kooperatif merkez birliğinin ve ortaklığın noter onaylı imza sirküleri,3) Kooperatif veya kooperatif birliğinin veya kooperatif merkez birliğinin ve ortaklığın, yürürlükte bulunan tüm değişiklikleri içeren ve tek bir metin haline getirilmiş, temsile yetkili kişilerce imzalı ana/esas sözleşmesi,”“5) Kooperatif veya kooperatif birliğinin veya kooperatif merkez birliğinin ve ortaklığın son yapılan genel kurul toplantılarına ilişkin toplantı tutanakları ile hazır bulunanlar listeleri, son durum itibarıyla ortak sayısını gösteren pay defteri örneği ve ortak sayısının tespitine mesnet diğer belgeler,”“7) Ortaklığın mevcut sermayesinin ödendiğinin tespitine dair mali müşavir raporu.”

MADDE 7 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.


MADDE 8 – Bu Tebliğ hükümlerini Sermaye Piyasası Kurulu yürütür.Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’ninTarihiSayısı19/9/201830540

İMAR BARIŞI İLE ERDEMLİ YAPI KOOPERATİFİ’NDE MUTLU SON..

Riskli Yapılarda İmar Barışı Kapsamında Kat Mülkiyeti Kurulabilir mi ?

Evren ÖZMEN-Mali Müşavir

İmar barışında beklenen süre uzatımı geldi. Bu kapsamda gerekli idari düzenlemeler de devam ediyor. Bu düzenlemelerden bir tanesi de Tapu kadastro genelgesinde yapılan değişiklik;

15.01.2019 Tarihinde 2018–8 Sayılı Tapu Kadastro Genelgesinde yapılan değişiklik ile riskli yapılar üzerinde imar barışı kapsamında kat mülkiyeti kurulup, kurulamayacağı ile ilgili nihayet net bilgi verildi.

Genelgede “üzerinde riskli yapı belirtmesi bulunan ve yıkılmasına karar verilen yapı için yapı kullanma izni yerine geçecek yapı kayıt belgesi alınmış olsa dahi cinsinin değiştirilerek kat mülkiyeti kurulması mümkün değildir”denilmiştir.

imar barışı muhasebe kaydı

Değişikliğin tam metni aşağıdadır.

(15.01.2019 tarih 23294678-120.18-E.4100664 sayılı Makam Olur’u ile Ek Paragraf) 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin “d” bendi kapsamında riskli yapı olarak tanımlanmış olup, üzerinde riskli yapı belirtmesi bulunan ve yıkılmasına karar verilen yapı için yapı kullanma izni yerine geçecek yapı kayıt belgesi alınmış olsa dahi cinsinin değiştirilerek kat mülkiyeti kurulması mümkün değildir.

Yapı Kayıt Belgesi Alınan Yerler için Ecrimisil İstenebilir mi ?

Çevre ve Şehircilik il müdürlüğü milli emlak daire başkanlıkları tarafından yapı kayıt belgesi alınan yerler için geriye dönük beş yıl için  ecrimisil bedelleri istenmeye başlandı. Ecrimisil tutarları imar barışı kapsamında kaldırılacak veya silinecek cezalar kapsamında olmayıp 2886 sayılı devlet ihale kanununun 75.maddesi ve Hazine taşınmazlarının idaresi hakkında yönetmeliğin 85.maddesi uyarınca bu tutarlar ilgililerden istenebilir.

2018-8 Tapu Kadastro Genelgesinde 15.01.2019 Tarihinde yapılan değişiklik ile Kat malikleri kuruluna verilen geniş yetki hukuki mi ?

Yine 15.01.2019 Tarihli 2018–8 Sayılı genelge ile yapılan değişiklik kapsamında üçüncü kişilere veya hazineye ait olan yerlerde kat mülkiyeti kurulabilmesinin de  önü açılmıştır.

Değişikliğe göre üçüncü kişilerin özel mülkiyetindeki taşınmazlara tecavüzlü durumlarda kat mülkiyeti kurulabilmesi için “Hazinenin veya üçüncü kişilerin muvafakati olmadan tescil işlemi gerçekleştirilemeyeceğinden dolayı; işlem LİHKAB/SHKMMB de iken ilgililere bu hususta gerekli bilgilendirme yapılarak, üçüncü kişilerin özel mülkiyetindeki taşınmazlara tecavüzlü durumlarda Kadastro Müdürlüğünce zemin tespit tutanağına imza almak veya noterden onaylı muvafakatnameyi ya da birden fazla bloklu çok sayıda malikli yapılarda kat malikleri kurulunca bu yönde alınmış kararına ilişkin karar defterinin noter onaylı örneğini tutanağa eklemek suretiyle; hazine taşınmazına tecavüzlü durumlarda ise yine Kadastro Müdürlüğü tarafından Milli Emlak Müdürlüklerine yazılı sorularak alınacak muvafakat akabinde işlemlere devam edilecektir”

Örnek olarak  sitenin içinde bulunan müteahhit firmaya ait olan dükkanda işletme faaliyet göstermektedir. İşletme ortak alanlara derme çatma bir yapı ile kapatarak ortak alanı işgal etmektedir. İlgili alan için müteahhit tarafından yapı kayıt belgesine başvurulması ve kat maliklerinin 1/2 sinin buna rıza göstermesi durumunda ilgili dükkan için kat mülkiyeti kurulabilecek midir ? Rıza göstermeyen ortakların Anayasa’nın 35.madesi ile korunan mülkiyet hakkı bu durumda açıkça ihlal edilmiş olmayacak mıdır ?

Genelgenin uygulaması sırasında bu konular cevap bulacağını düşünüyorum.

Saygılarımla

Kooperatiflerde Ferdileşme Sürecinin Mali Boyutu

Mali Müşavir Evren Özmen

[email protected]

Kooperatiflerin ferdileşme  sırasında, yani işyeri tapularını ortaklarına verme  sürecinde  ödemeleri gereken  harçlar  aşağıdaki gibidir.

13. a) (Değişik: 18/2/2009-5838/17 md.) Arsa ve arazi üzerine yeniden inşa olunacak bina vesair tesislerin tescilinde (Her bir bağımsız bölüm vesair tesis için) (287,70 TL)
15. Yapı kooperatiflerinin ortaklarına dağıtacağı gayrimenkullerin ortaklar adına tescilinde kayıtlı değer üzerinden (Binde 2,27)

Döner sermaye harcı her bağımsız bölüm için maktu bir ödeme yapıldığı bilinmekte olup, bunun miktarı 100 TL – 125 TL arası bir miktardır. (Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Döner Sermaye Harcı Yönetmeliği) (2019 yılı için bu miktar artmış olabilir.)

Bilindiği üzere 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 4 sayılı tablosunun 13/a maddesine göre ödenmesi gereken harç iskan belgesinin alınmasından önce, 492 sayılı  Harçlar Kanunu’nun 4 sayılı tablosunun 15.maddesinde belirtilen  miktar ile  döner sermaye harcı ise, işyerinin ortaklar adına tapu tescilinden önce (Belediye Emlak Vergi Dairesinden alınan beyannamede yer alan emlak vergi değeri  üzerinden binde 2,27 olarak hesaplanan) ödenmektedir.

Taşıma kooperatifinin yapı koperatifine dönüştürülmesinde aktifte kayıtlı arsa ve taşıtların devrinde vergilendirme.

Sayı:93767041-125[4-k/2013/17]-1568605.02.2018
Konu:Taşıma kooperatifinin yapı koperatifine dönüştürülmesinde aktifte kayıtlı arsa ve taşıtların devrinde vergilendirme. 

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ekli dilekçenizde, Kooperatifinizin olağan genel kurulu kararı ile ana sözleşme değişikliği yaparak taşıma kooperatifinden konut yapı kooperatifine dönüşeceği, Kooperatifinize ait bir adet arsa ve iki adet ticari olmayan binek otomobilin bulunduğu belirtilerek, tür değişikliği nedeniyle söz konusu taşıtlar ile arsanın devri ve mükellefiyetiniz ile ilgili olarak kurumlar vergisi ve katma değer vergisi mevzuatı açısından Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında, kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olup, aynı Kanunun “Muafiyetler” başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olacağı hüküm altına alınmıştır.

Buradan da anlaşılacağı üzere, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri tamamen muafiyet kapsamı dışında tutulmuş; ancak diğer kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olabilmesi için ise ana sözleşmelerinde;

-Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması,

-Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi,

-Yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması,

-Sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz)

ilişkin hükümler bulunması ve bu hükümlere fiilen de uyulması gerektiği şart koşulmuştur.

1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13. Kooperatifler” başlıklı bölümünde muafiyet şartları detaylı olarak açıklanmış olup takip eden bölümlerde ise ortak dışı işlemler kooperatif türlerine göre ayrıntılı olarak örneklendirilmiştir. Söz konusu Tebliğin “4.13.1.4. Sadece ortaklarla iş görülmesi” başlıklı bölümünde de, “Kooperatifler ortaklarının belirli ekonomik çıkarlarının ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarının sağlanıp korunmasını amaçladıkları için faaliyetin normal olarak sadece ortaklarla sınırlı olması gerekmektedir. Bu nedenle, bir kooperatifin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmesi için ana sözleşmesinde sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hüküm bulunması ve fiilen de bu hükme uyulması gerekmektedir. Ortak dışı işlemler, sadece ortak olmayanlarla yapılan işlemleri değil, ortaklarla kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda yapılan işlemleri de kapsamaktadır.” açıklamasına yer verilmiştir.

Buna göre, genel kurul kararıyla ana sözleşmede değişiklik yapılarak unvanınızın taşımacılık kooperatifinden konut yapı kooperatifine dönüştürülmesi durumunda, yapı kooperatifinin 5520 sayılı Kanunun 4/1-k maddesinde yer alan şartları taşıması ve faaliyet sırasında da bu şartlara fiilen uyması halinde kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanması mümkündür.

Ancak, yapı kooperatiflerinin kuruluş amacı ortaklarına konut veya işyeri inşaa etmek ve ettirmek olduğundan, yapı kooperatifi bünyesinde bu amaç dışında faaliyette bulunulması durumunda, ortak dışı işlem yapıldığı kabul edilecek ve bu işlemlere başlanıldığı tarih itibariyle de kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.

Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu; ticari, sınai, zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edileceği hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, KDV mükellefiyeti bulunan Kooperatifinizin unvanının genel kurul kararıyla ana sözleşmede değişiklik yapılarak taşıma kooperatifinden konut yapı kooperatifine dönüştürülmesi KDV’nin konusuna girmediğinden, Kooperatifinize ait bir adet arsa ve iki adet ticari olmayan binek otomobil için unvan değişikliği nedeniyle KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Site Sosyal Tesislerine Kat Mülkiyeti Tapusu Yolu Açıldı

(15.01.2019 tarih 23294678-120.18-E.4100664 sayılı Makam Olur’u ile Ek Paragraf) Hazinenin veya üçüncü kişilerin muvafakati olmadan tescil işlemi gerçekleştirilemeyeceğinden dolayı; işlem LİHKAB/SHKMMB de iken ilgililere bu hususta gerekli bilgilendirme yapılarak, üçüncü kişilerin özel mülkiyetindeki taşınmazlara tecavüzlü durumlarda Kadastro Müdürlüğünce zemin tespit tutanağına imza almak veya noterden onaylı muvafakatnameyi ya da birden fazla bloklu çok sayıda malikli yapılarda kat malikleri kurulunca bu yönde alınmış kararına ilişkin karar defterinin noter onaylı örneğini tutanağa eklemek suretiyle; hazine taşınmazına tecavüzlü durumlarda ise yine Kadastro Müdürlüğü tarafından Milli Emlak Müdürlüklerine yazılı sorularak alınacak muvafakat akabinde işlemlere devam edilecektir

İmar Barışı Kapsamında Riskli Yapılarda Kat Mülkiyeti Kurulamaz

Evren ÖZMEN

(15.01.2019 tarih 23294678-120.18-E.4100664 sayılı Makam Olur’u ile Ek Paragraf)
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin “d” bendi kapsamında riskli yapı olarak tanımlanmış olup, üzerinde riskli yapı belirtmesi bulunan ve yıkılmasına karar verilen yapı için yapı kullanma izni yerine geçecek yapı kayıt belgesi alınmış olsa dahi cinsinin değiştirilerek kat mülkiyeti kurulması mümkün değildir.

Arsasını Kat Karşılığı veren Kooperatif ortaklarına konut teslim ederken faturayı nasıl kesecek ?

Kooperatifiniz üyelerine konut tesliminde vergilendirme

           İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; 1100 üyeli konut yapı kooperatifi olduğunuz, ruhsat Kooperatifinize ait olmak koşuluyla yüklenici bir firmaya kat karşılığı sözleşme ile arsa teslim ederek karşılığında 120 m² konutları teslim aldığınız belirtilerek,

             – Yüklenicinin Kooperatifinize 500.000 TL tutarında bağımsız bölüm (daire) faturası düzenlediği ancak belediye vergi değerinin 147.500 TL olarak belirlendiği, her bir üyenin Kooperatifinize ödediği toplam tutarın 30.000 TL olduğu, bu durumda üyelerinize düzenlenecek fatura matrahı olarak hangi tutarın esas alınacağı,

            – Kooperatif üyelerinizin konutlarını 5 yıldan önce satması durumunda değer artışı kazancına esas alınacak matrah tutarının ne olacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

            VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde, fatura, “satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” şeklinde tanımlanmıştır.

            Anılan Kanunun 232 nci maddesinde de “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:

            1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;

            2. Serbest meslek erbabına;

            3.  Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;

            4.  Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;

            5.  Vergiden muaf esnafa.

Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.

            Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 800-TL’yi (1.1.2014 tarihinden itibaren) geçmesi veya bedeli 800-TL’den (1.1.2014 tarihinden itibaren) az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir. ” hükmü yer almaktadır.

            Aynı Kanunun 231 inci maddesinin 5 inci bendinde ise; faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azamî yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı hükmü bulunmaktadır.

            Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, kooperatifiniz üyelerine teslim edeceğiniz daireler için fatura düzenlemeniz gerekmektedir.

            KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmüyle kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olmakla beraber aynı Kanunun “Muafiyetler” başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde; tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.

            Diğer taraftan, konuya ilişkin olarak yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13.1.4.3. Yapı Kooperatiflerinde Ortak Dışı İşlemler” başlıklı bölümünde; “Yapı kooperatiflerinin, arsalarını kat karşılığı vererek işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılacaktır. Ancak, bu kooperatiflerin her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmesi halinde, bu işlem ortak dışı işlem olarak kabul edilmeyecektir…” şeklinde açıklamalara yer verilmiştir.

            Bu hüküm ve açıklamalara göre, kooperatiflerin kendi adlarına tescilli arsaları için müteahhit firmalar ile yaptıkları kat karşılığı inşaat sözleşmelerine istinaden her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmayacağından Kooperatifinizin madde metninde belirtilen muafiyet şartlarını taşıması halinde kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanması mümkün bulunmaktadır.

            KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

            -2/5 inci maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu,

            -20 nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin de malı teslim alan veya hizmet yapılanlardan bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ve temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği

            -27 nci maddesinde, bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu, emsal bedelin ve emsal ücretin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit olunacağı

            hükme bağlanmıştır.

            KDV Genel Uygulama Tebliğinin II/G-4.1 “Konut Yapı Kooperatiflerinin Üyelerine Konut Teslimleri” başlıklı bölümünde, Kanunun 20 nci maddesi uyarınca konut yapı kooperatiflerinin inşa ettikleri konutların üyelerine tesliminin karşılığını teşkil eden bedelin, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihte üyeler tarafından ödenen veya borçlanılan tutarlar toplamı olacağı ancak, üyelerden toplanan aidatlara, kat karşılığında verilen arsaya ilişkin bedelin dahil olmaması durumunda, matrahın tespitinde arsa bedelinin her bir üyeye düşen kısmı ile her bir üye tarafından ödenen veya borçlanılan tutarların birlikte dikkate alınacağı açıklanmıştır.

            Buna göre, Kooperatifiniz tarafından konutların üyelere tesliminin karşılığını teşkil eden bedel, söz konusu konutların müteahhit tarafından Kooperatifinize tesliminde belirlenen matrahtan aşağı olmamak kaydıyla, üyeler tarafından ödenen ve borçlanılan tutarlar toplamı olacaktır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatiflerde Ocak Ayı İşlemleri

Kooperatiflerde Ocak ayı içinde öncelikle Yönetim Kurulu karar defterinin kapanışı yapılması gerekmektedir.

Aynı deftere devam edilecek ise ara tasdik yapılabilir.

Kooperatiflerde Ulaşılamayan Ortak Nasıl İhraç Edilir ?

Kooperatiflere İlişkin Bakanlık Görüşleri

Yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve adresi tespit edilemeyen ortaklar hakkında ne gibi işlem yapılabileceği

Ortaklık vecibelerini yerine getirmeyen ve adresi tespit edilemeyen ortaklar hakkında, 7201 sayılı Tebligat Kanununun “İlanen Tebligat” başlıklı 28. maddesinde;

“Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır. Yukarıki maddeler mucibince tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri de bulunamayan kimsenin adresi meçhul sayılır. Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tespit edilir. Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmî veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir.”denilmektedir.

Bu itibarla, yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve adresi tespit edilemeyen ortaklarla ilgili olarak yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde yapılacak işlem sonucunda, ortaklıktan ihraç edilen kişilerin anasözleşmenin 15. maddesinde öngörülen hükümler doğrultusunda belirlenecek alacaklarının, bir bankada açılacak hesapta adlarına bloke edilmesi gerekmektedir.