KOOPERATİF HUKUKU •
DAVALARDA YETKİ KURALI ÖZET: Kooperatifin ortaklarına veya ortakların birbirlerine ya da kooperatife karşı açacakları davalara kooperatifin merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacaktır.
Y. 23 HD., E. 2017/1265, K. 2017/1464, T. 16.5.2017 Davacı vekili, müvekkilinin ağabeyi ve aynı zamanda davalıların murisi … ile 1978 yılında müştereken dava dışı kooperatife üye olduklarını, ilk üyelik taksidini de müştereken yatırdıklarını, ancak diğer taksitlerin sa-dece davacı tarafından ödendiği halde, kooperatif tarafından bu müşterek üyeliğe tahsis edilen üç adet bağımsız bölümün sadece davacı adına tescili gerekirken, hatalı olarak davacı ile davalılar murisi adına müştereken tapuya tescil olunduğunu ileri sürerek, davalılar murisi …adına tescil edilen hisselerin tapusunun iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davaya konu üç adet bağımsız bölümün üyelik taksitlerinin murisleri … tarafından ödendiğini savunarak, mesnetsiz davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında davacının davalı kooperatif ile olan üyelik ilişkisinden kaynaklanmakla birlikte ortaklık ilişkisi kapsamında kalan bir uyuşmazlık bulunduğu, gerek asıl dosyada, gerek birleşen dosyada uyuşmazlığın salt taşınmazın aynıyla ilgili olmayıp, davalıkooperatifle olan üyelik ilişkisinden kaynaklandığı, birleşen dosyada davalı …Yapı Kooperatifi’nin adresinin “…Cad. No:45/11… …” olduğu, 1086 sayılı HUMK’nun 17. maddesine (6100 sayılı HMK’nın 14.mad.) göre kooperatifin ortaklarına ya da ortakların bu sıfatla diğer ortaklar veya kooperatife açacağı davalarda kooperatif merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olacağı, anılan yetki kuralının kamu düzenine ilişkin ve kesin nitelikte olduğu, bu hususun davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK’nun 114/1-ç ve 115/2. maddeleri uyarınca asıl dava ile birleşen davanın kesin yetkiye iliş- kin dava şartı yokluğundan dolayı usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.