Şirket adresini esas sözleşmeye yazmak zorunda değilsiniz!
Soner ALTAŞ – Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Başmüfettişi
Ülkemizde 2016 yılı sonu itibariyle yaklaşık 900 bin adet anonim ile limited şirket aktif olarak faaliyet göstermektedir. Bildiğiniz üzere, anonim ve limited şirket kuruluşu için, kurucuların kendi aralarında yazılı bir şirket sözleşmesi tanzim etmeleri ve bu sözleşmeyi noter huzurunda imzalayıp ticaret sicili müdürlüğüne vermeleri gerekmektedir. 2016 yılında yapılan değişiklikle, artık şirket sözleşmelerinin ticaret sicili müdürlüklerinde imzalanması da mümkündür. Bu sözleşme, şirketin kuruluşundan sona ermesine kadar yürürlükte kalmakta ve bir anlamda şirket ortakları yönünden anayasa işlevini haiz bulunmaktadır.
Ülkemizde faaliyet gösteren anonim ile limited şirketlerin büyük bir çoğunluğu 6762 sayılı eski Ticaret Kanunu döneminde kurulduğundan ve şirket sözleşmelerini o dönemde çıkarılan İç Ticaret 2003/3 sayılı Tebliğe uygun olarak düzenlemek zorunda kaldıklarından dolayı, sözleşmelerinde şirket merkezinin açık adresine ve adres değişikliğinden yeni adresin tescil ile ilan edilmemesinin şirketin fesih sebebi sayılacağına dair hükümlere yer vermişlerdir. Bu anonim ile limited şirketlerin birçoğunun sözleşmesinde ““Şirketin merkezi … dır. Adresi … dır. Adres değişikliğinde yeni adres, ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan ettirilir. Tescil ve ilan edilmiş adrese yapılmış tebligat şirkete yapılmış sayılır. Tescil ve ilan edilmiş adresinden ayrılmış olmasına rağmen, yeni adresini süresi içinde tescil ettirmemiş şirket için bu durum fesih sebebi sayılır” şeklinde bir hüküm yer almaktadır. Oysa, ne eski ne de yeni Ticaret Kanunu’nda şirket merkezinin açık adresinin sözleşmede yer alacağına dair emredici bir hükme yer verilmemiştir.Buna karşılık, uygulamada, hala bazı Ticaret Sicili Müdürlüklerinin, sözleşmede açık adresin belirtilmemesi nedeniyle şirketin kuruluş sözleşmesini veya esas sözleşme değişikliklerini tescilden kaçındıklarına ve reddettiklerine şahit olabilmekteyiz. Nihayetinde, konu yargıya da taşınmış ve Yargıtay bu konuda aldığı karar ile yıllardır süre gelen bu hatalı uygulamaya son vermiştir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 15/04/2014 tarihli, E.2013/18727, K.2014/7406 sayılı kararında ticaret sicili müdürlüğünün şirket adresinin sözleşmede belirtilmediği gerekçesiyle tescil talebini reddetmesi doğru bulunmamıştır.
Bu çerçevede, anonim ile limited şirketlerin, sözleşme değişikliğine giderek, anılan sözleşme maddesini “Şirketin merkezi … İli … ilçesindedir. Adres değişikliğinde, yeni adres, ticaret sicili müdürlüğüne yazılı ile bildirilir; ayrıca gerekli hallerde veya mevzuatın zorunlu tuttuğu hallerde başka vasıtalarla da ilgililere duyurur.” şeklinde veya benzeri bir hükümle değiştirmeleri menfaatlerine olacak, böylece ticari hayatın gereği yapılabilecek her adres değişikliğini ticaret siciline tescil ve ilan ettirmenin doğuracağı zaman ile para kaybı ortadan kalkacak, sırf adres değişikliğini tescil ve ilan ettirmedi diye yüzleşeceği fesih gibi olumsuz ve dayanaksız bir sonuç da giderilmiş olacaktır.