2. Risturn istisnasının Kapsamı: Risturn kelime anlamı ile «geri verme» demektir. Daha önce de değinildiği gibi, kooperatiflerin amacı kar elde etmek değildir: Kooperatifler, ortaklarına belli konulardaki ihtiyaçlarını piyasa koşullarına ‘nazaran daha uygun fiyatlarla sağlama ve bu yolla onları koruma amacına yönelik olarak kurulurlar. Ancak ortaklarla olan münasebetlerinde, başlangıç itibariyle en uygun fiyatın hemen saptanabilmesi, çoğu kez mümkün olmayacaktır. Kesin sonuçlar alınmadan ortak lehine aşın bir fiyat politikası, kooperatifin güvenliğini tehlikeye düşürebilir. Hal böyle olunca, başlangıç fiyatları, olması gerekenden bir miktar fazla veya eksik olarak tesbit edilir. Bu farklılık nedeniyle de sonuçta kooperatif bünyesinde bir gelir-gider farkı oluşur. İşte risturn; ortak işlemlerden doğan bu gelir-gider farkının ortaklara iade edilmesi, onlara uygulanmış bulunan ortaklık işlemleri fiyatının en uygun hale getirilmesi demektir. Risturn istisnası da bu noktada devreye girmektedir. Ortaklık içi işlemlerden doğan gelir-gider farkının, belirlenen esaslarla ortaklara iadesinde, hesaplanan tutarlarıyla, kurumlar vergisi matrahından indirilmesiyle kooperatiflerin ortaklarıyla karlılık amacı taşımayan işlemler yaptığı, vergi kanunları yönünden de teyit edilmiş olmaktadır. Risturn dağıtımı, Kurumlar Vergisi Kanununun 7. madde 16. bendinde belirlenen kooperatiflerin muafiyet şartlarını bu aşamada ihlal niteliğini taşımamaktadır. Ancak, kooperatif muafiyet şartlarını kaybetse bile risturn istisnası sayesinde, ortak içi işlemlerinde vergiden muaf olarak çalışabilme imkanına sahip olabilmektedir. Bu sayede. ekonomik anlamda karlılık karakteri taşımadığı varsayılan bu kurumlar, önemli bir vergisel avantaj elde etmektedirler. Kooperatiflerde kazanç, ortak içi ve ortak dışı işlemler neticesinde oluşur. Ortak içi işlemler; kooperatifin ana sözleşmesinde belirtilen uğraşı konularıyla ilgili amaç faaliyetleri doğrultusunda kooperatife kayıtlı ortaklarla yapılan veya ortaklarla yapılan muamelelerin gereği olarak gerçekleştirilen işlemlerdir. örneğin bir tüketim kooperatifinde ortaklara ürünlerin satılması ortak içi işlemdir. Bunun yanında bu birimlerin satın alınması şeklindeki karşı işlemler, satın alınma esasında nakliye giderleri, işyeri kirası gibi yardımcı işlemler de ortak içi işlem niteliğindedir. Çünkü bunlar ortaklarla yapılan işlemlerin gereği olarak yapılmaktadır. Kooperatifin ana sözleşmesinde yazılı .uğraşı konusuna girmekle birlikte, ortaklarla ilgisi olmayan işlemler, ortaklarla yapılmakla birlikte kooperatifin amaç faaliyeti niteliğinde olmayan (örneğin bir üretim kooperatifinde, kooperatifin arsasının ortaklardan birine satışı) işlemler, ortak dışı işlem niteliğindedir. Başka bir deyişle ortak içi İşlem niteliğinde olmayan her işlem, genel ilke olarak ortak dışı işlem niteliğindedir. Bilindiği gibi yalnızca ortakları ile iş yapan kooperatifler, Kurumlar Vergisi Kanununun 7/16 maddesindeki şartları taşıdıkları takdirde bu vergiden muaf olmaktadırlar. Ancak Kurumlar Vergisi Kanununun 8/2 maddesi uyarınca; hem ortakları hem de ortak dışı kimselerle iş yapan kooperatiflerin; ortakları ile yaptıkları işlemlerden doğan gelir-gider olumlu farkı, risturn istisnasına konu olmakta, ortak dışı işlemlerden doğan gelir-gider olumlu farkı ise kurumlar vergisine tabi olmaktadır. Kurumlar Vergisi Kanununda risturn istisnası, sadece tüketim, üretim ve kredi kooperatifleri için öngörülmüştür. Gerek yapı, satış ve sair türündeki kooperatifler için, gerekse, yukarıda belirtilen mahiyetteki yabancı kooperatifler için risturn istisnası söz konusu değildir. Tüketim Kooperatifleri, ortaklarının ihtiyacı olan tüketim maddelerini üretim yerlerinden toplu olarak ve ucuz fiyatla temin etme gayesiyle kurulurlar. Bu tür kooperatiflerin ortak dışı kimselere de satış yapabilmeleri mümkün olmaktadır. Kurumlar Vergisi Kanununa göre, tüketim kooperatifleri ortakların şahsi ve ailevi gıda ve giyecek ihtiyaçlarım karşılama amacına yönelik olması gereği ile sınırlandırılmıştır. Kooperatiflerin bu maddeler dışındaki (örneğin elektrikli ev aletleri, halı, mobilya vs.) diğer ortak içi işlemlerden doğan kazançları, kurumlar vergisine tabi olacaktır. 2362 sayılı Kanunla değişmeden önceki şekliyle bu hüküm «ortakların satın aldıkları malların kıymetlerine göre hesaplanan risturnlar» şeklindeyken, bu kapsam, getirilen değişikle daraltılmış olmaktadır. Üretim kooperatifleri, ortaklarının üretim için kullanacakları hammadde, alet, makina, tohum ve benzeri üretim girdilerini tedarik etmek veya onların elde ettikleri ürünleri satmak amacıyla kurulurlar. Kurumlar Vergisi Kanunu yönünden, üretim kooperatiflerinde, ortaklarının üreterek kooperatife sattıkları veya kooperatiften üretim faaliyetlerinde kullanılmak üzere satın aldıkları malların kıymetine göre hesaplanan risturnlar, istisna konusu oluşturmaktadır. Değişikliğe konu olan bugünkü yürürlük biçiminde; ancak kendileri tarafından üretilerek kooperatife sattıkları mallar ile münhasıran kendi üretim faaliyetlerinde kullanmak üzere satın aldıkları mallara göre hesaplanan risturnlar istisnadan yararlanacaktır. Kredi kooperatifleri ise, ortaklarının sermaye katılımlarıyla oluşacak tonların, ortakların kredi ihtiyaçlarını gidermede kullanılmasını amaçlar. Yukarıda kısaca değinildiği üzere risturn istisnası, sadece bu üç kooperatif için öngörülmüştür. Bunlar dışında kalan kooperatifler için risturn hesaplayıp dağıtmak mümkün olacak, ancak bu tutarlar kurumlar vergisi matrahından düşülmeyecektir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu, kooperatif türleri ile ilgili bir sınırlama koymayarak 38. maddesinde ana sözleşmede öngörülmüş olma şartıyla gelir-gider farkının ortaklara dağıtılabileceğini ve bunun oranının %50’yi geçmesi halinde kalan tutarın ortakların sermaye tutarına %7 oranını geçmemek üzere faiz şeklinde ödenebileceğini hükme bağlamıştır. Bu husus özellikle risturnu elde eden ortaklar açısından önem taşımaktadır. Bilindiği üzere risturn, Gelir Vergisi Kanununda belirlenen 7 gelir unsuru ile de ilgili olmadığından iadeyi alan gerçek kişi olarak, herhangi bir şekilde gelir vergisine muhatap olmayacaktır. Ancak kooperatif ortaklarının ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri çerçevesinde aldıkları risturnlar, bu faaliyet kazancının bir parçası sayılır ve vergiye tabi olur. örneğin. bir üretim ve satış kooperatifinden satın alınan üretim araçları ve: diğer girdilere bağlı olarak alınan risturnlar, maliyet düşürücü bir unsur olarak veya diğer girdi bedellerinden düşülmek suretiyle, zirai kazancın bir unsurunu oluştururlar. Risturn istisnasından yararlanacak kooperatif türleri kısaca belirtildikten sonra aşağıda risturn dağıtımında uyulması gereken esaslar açıklanacaktır. 3. Fonlar ile Risturnlar Arasındaki Bağlantı: 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 98. maddesinde bu kanunda a&sine açıklama olmayan hususlarda T.T.K.’daki Anonim Şirketlere ait hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Kanunda yapılan bu saptamadan sonra, sınırlı sayıda bazı konularda, kooperatiflere özgü düzenlemeler getirilmiştir. Bu düzenlemelerden en önemlisinden biri de risturn istisnası tutarının hesaplanması yönünden yedek akçelerin ayrımı ile ilgili olanıdır. 1163 sayılı kanunun 39. maddesinde «gelir-gider farkının en az % 10’u yedek akçe olarak ayrılmadıkça ortaklara dağıtım yapılamaz» denilmektedir. Bu oranın üstünde bir sınır saptanmadığından ana sözleşmeye konulan bir hükümle bu oran yükseltilebilir. Aynı kanunun 40. maddesinde, ana sözleşmede, gerek kooperatifin memurları ile işçileri, gerekse kooperatifin ortakları için yardım kuruluşları vücuda getirmek ve bunları işletmek amacıyla yardım fonları kurulmasının hüküm altına alınabileceği belirtilmiştir. Aynı şekilde kanunun 94. maddesinde, kooperatifçiliğin tanıtılması, eğitim ve organizasyonlarında yol göstermek, örgütleriyle yönetim ve faaliyetlerine yardımda bulunmak gibi hizmetler için kooperatiflerin yıllık bilançolarına göre hasıl olan müspet gelir-gider farkının %1’inin Ticaret Bakanlığı emrinde bir fona yatırılacağı hükme bağlanmıştır. İşte risturn dağıtımına esas teşkil edecek tutar saptanırken ortak içi işlem karlarının tümünü ifade eden gelir-gider farkından ,en az %10 oranında yedek akçeye, %1 oranında tanıtma ve eğitim hizmetleri fonuna ve de ana sözleşmeyle belirlenmişse saptanan oranda ortak ve personel için yardım fonuna ayrım yapılacaktır. Kanunun 41. maddesinde belirlenen bu esas, yedek akçelerin ve özel fonların kullanılış şekil ve şartlarının ana sözleşmede gösterileceğini hükme bağlamıştır. Bu fonlar düşüldükten sonra risturn dağıtımına baz teşkil edecek tutar hesaplanmış olacaktır. 4. Ortak İçi İşlemler İle Risturnlar Arasındaki Bağlantı: Bilindiği gibi kooperatiflerde kazanç, ortak içi ve ortak dışı işlemler neticesinde oluşur. kurumlar Vergisi Kanununda ortaklardan başka kimselerle yapılan muamelelerden doğan kazançlar ile ortaklarla