Yeni Türk Ceza Kanunu ile getirilen kooperatif hakkında yanlış bilgi verme suçu

[youtube https://www.youtube.com/watch?v=PpWmdIZz6kU&w=560&h=315]

 

Yeni Türk Ceza Kanunu ile getirilen kooperatif hakkında yanlış bilgi verme suçu:

12.10.2004 tarih ve 25611 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren yeni 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, ceza hukukunda önemli değişiklikler yapmıştır. Bu kanunla mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yer alan bazı suçlarda ve bunların cezalarında değişiklik yapıldığı gibi­, yeni suç tipleri de ihdas edilmiştir. Bu kapsamda, ihdas edilen yeni suç tiplerinden birisi de, ‘Malvarlığına Karşı Suçlar’ bölümünde yer alan ‘Şirket veya Kooperatifler Hakkında Yanlış Bilgi’ verme suçudur.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Şirket veya Kooperatifler Hakkında Yanlış Bilgi” başlıklı 164. maddesi hükmü;

“Bir şirket veya kooperatifin kurucu, ortak, idareci, müdür veya temsilcileri veya yönetim veya denetim kurulu üyeleri veya tasfiye memuru sıfatını taşıyanlar, kamuya yaptıkları beyanlarda veya genel kurula sundukları raporlarda veya önerilerde ilgililerin zarara uğramasına neden olabilecek nitelikte gerçeğe aykırı önemli bilgiler verecek veya verdirtecek olurlarsa 6 aydan 3 yıla kadar hapis veya 1000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar.” şeklindedir.

Bu yeni hükümle, kooperatif ortaklarının kamuya yaptıkları beyanlar veya genel kurula sundukları rapor ya da öneriler aracılığıyla ilgililere kasten yanlış bilgi verilmesi veya verdirtilmesi suç haline getirilmiş ve böylece kooperatif genel kurullarının ve kamunun aldatılmalarının önlenmesi amaçlanmıştır.

Bu gerçeğe aykırı bilgilerin ilgililerin zarara uğramasına neden olabilecek nitelikte ve önemli olması gerekir.

Kooperatifler hakkında gerçeğe aykırı olarak verilen veya verdirtilen bilgilerin, kamuya yapılan beyanlarla veya genel kurula sunulan raporlar ya da öneriler yoluyla verilmiş olması gerekir. Kamuya yapılan beyanlardan deyimi; basın ve yayın yoluyla veya postayla prospektüsler gönderilerek belirli olmayan kişilere hitap edilmesi ve bunlara önemli yanlış bilgiler verilmesi anlamına gelmektedir. Bu bağlamda, kooperatif hakkında gerçeğe aykırı bilgilerin kamuya (kamuoyuna) gazete, dergi, televizyon, radyo, internet, e-mail, bilbord veya el ilanıyla ya da benzeri yollarla sunulması halinde suç oluşmaktadır.

Türk Ticaret Kanunu ve Kooperatifler Kanunu’na göre, kooperatif ve anonim şirketlerin genel kurullarına sunulan raporlar, yönetim kurulu faaliyet raporu, denetçi raporu, bilanço, mizan, gelir-gider tablosu ve diğer mali tablolar ile hesap tetkik komisyonu raporu vb. raporlardır.

Suçun oluşması için yapılan işlemin yanlış olduğunun bilinmesi ve doğruymuş gibi hareket edilmesi gerekir. Suçun oluşması için failin bir menfaat elde etmek için hareket etmiş olması şartı aranmamıştır. Ayrıca, gerçeğe aykırı bilgilerin açıklanması sonucu bir zararın doğmuş olması da şart değildir, bu bilgilerin zarara neden olabilecek nitelikte olması yeterlidir.

Madde metninde ortaklar da bu suçu işlenebilecekler arasında sayılmıştır. Dolayısıyla, kooperatif ortakları da bu suçun faili olabileceklerdir.

Bu suç ile ilgili olarak kanunda herhangi bir ağırlatıcı neden öngörülmemiş olmasının yanı sıra, 167. maddede belirtilen şahsi hafifletici nedenler ile şahsi cezasızlık nedenleri bu suç için de sözkonusudur.

Bu bağlamda, bu suçun; haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin, üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlatlığın, aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin zararına olarak işlenmesi halinde ilgili akraba hakkında ceza verilmeyecektir. Bu suçun, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde ise ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza yarı oranında indirilecektir.

Bu suça yer verilen 164. maddede suçun şikayete tabi olduğu belirtilmemiş olup, kovuşturması Cumhuriyet Savcılıklarınca re’sen yapılabilecektir.

Diğer taraftan, bu suçun; haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde ilgili akraba hakkında kovuşturma yapılabilmesi için belirtilen kişilerden birisinin şikayetçi olması gerekir.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir