4.1. Ortakların Bireysel Hakları:
4.1.1. Ortaklıktan çıkma hakkı:
Her ortağın kooperatiften çıkma (istifa) hakkı vardır (KK.m.10). Bu hak hiçbir şekilde ortadan kaldırılamaz.
Ancak, çıkma sonucu kooperatifin mevcudiyeti (mali durumu) tehlikeye düşecekse ayrılmak isteyen ortaktan kooperatifin belli bir tutarda tazminat isteneceği konusunda kooperatif anasözleşmesine hüküm konulabilir.
[youtube https://www.youtube.com/watch?v=pT6DDMcozPs&w=560&h=315]
Diğer taraftan, ortaklıktan çıkma hakkının kullanılması, anasözleşmeyle en çok 5 yıl için sınırlandırılabilir. Bir ortağın hiçbir suretle kooperatiften çıkamayacağına ilişkin hükümler geçersizdir. (KK.m.11).
Çıkış, ancak bir hesap yılı sonu için ve en az 6 ay önceden haber verilerek yapılır. Anasözleşmede daha kısa bir süre belirtilip hesap yılı içinde çıkışa izin verilebilir (KK.m.12).
Ortaklıktan çıkmak için yönetim kurulunun istifayı kabul etmesi gerekir. Yönetim kurulu, anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirir. Bildirimin noter aracılığıyla kooperatife tebliğ edildiği tarih itibariyle çıkma gerçekleşmiş olur (KK.m.13).
4.1.2. Ortaklığın Devredilmesi Hakkı:
Tarım satış kooperatifleri dışındaki kooperatiflerde ortaklık devredilebilir. Yönetim kurulu, ortaklığı devralan kişinin kooperatif anasözleşmesinde belirtilen ortaklık şartlarını taşıması hâlinde, bu kişiyi ortaklığa kabul etmek zorundadır (KK.m.14/2).
Diğer taraftan, anasözleşmede gösterilecek şartlarla ölen ortağın mirasçılarının kooperatif ortağı olarak kalmaları sağlanabilir (KK.m.14/2). Bu da ortaklığın devrolmasını sağlayan diğer bir yoldur.
Ortaklığın devriyle bütün hak ve yükümlülükler yeni ortağa geçer.
4.1.3. Çıkarılma Kararına Karşı İtiraz Veya Dava Açma Hakkı:
Kendisine çıkarılma kararı tebliğ edilen ortak, kooperatiften ayrılmak istemiyorsa çıkarılma kararına itiraz edebilir.
İhraç kararı yönetim kurulunca veya genel kurulunca verilebilir. Çıkarma kararı genel kurulca verilmişse ortak 3 aylık hakdüşürücü süre içinde ortaklıktan ihracın iptaline yönelik olarak mahkemede dava açabilir.
Diğer taraftan, ihraç kararı yönetim kurulunca verilmişse ortak 3 ay içinde doğrudan mahkemede itiraz davası açabileceği gibi, çıkarılma kararına karşı genel kurula itiraz etme yolunu da seçebilir.
4.1.4. Bilgi Edinme ve Örnek İsteme Hakkı:
Yönetim kurulunun gelir gider farklarının dağıtım şekli hakkındaki tekliflerini içeren yıllık çalışma raporu, bilanço ve gelir gider farkı hesabı ile denetçilerin düzenleyecekleri rapor genel kurulun yıllık olağan toplantısından en az 15 gün öncesinden itibaren ve 1 yıl süre ile kooperatif merkezinde ve varsa kooperatif şubelerinde ortakların incelemesine hazır tutulması gerekir (KK.m.24/1).
Ortakların sözkonusu belgeleri genel kuruldan önce incelemek suretiyle bilgi sahibi olmaları genel kurulda bilinçli ve daha sağlıklı oy kullanmalarını sağlaması açısından önemlidir.
İsteyen ortaklara bilanço ve gelir gider farkı hesaplarının birer suretinin verilmesi mecburidir (KK.m.24/2). Yönetim kurulu, ortakların bu taleplerini yerine getirmek zorundadır. Ortakların bilgi edinme hakkı, anasözleşme ile ya da genel kurul veya yönetim kurulu kararıyla ortadan kaldırılamaz (KK.m.24/3).
Tasfiye memurları da, ortaklara tasfiye işlemlerinin durumu hakkında her zaman bilgi ve istedikleri takdirde bu hususta imzalı bir belge vermeye, ayrıca tasfiye sonunda da tasfiye iş ve işlemlerine ilişkin ortaklara hesap vermeye mecburdur (Türk Ticaret Kanunu.m.450,240).
4.1.5. Ticari Defterleri ve Belgeleri İnceleme Hakkı:
Ortakların kooperatife ait ticari defterleri ve haberleşme ile ilgili hususları inceleme hakkı, genel kurulun açık bir izni veya yönetim kurulu kararı ile mümkündür (KK.m.25). Aksi halde, ortak inceleme yapamaz.
Ticari defterler, Türk Ticaret Kanununun 66/1. maddesinde sayılan yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri ve karar defterleri ile aynı kanunun 1465. maddesine göre kooperatifin nitelik ve öneminin gerektirdiği (imalat defteri, stok giriş-çıkış defteri, çek defteri vb.) defterlerdir.
Genel kurul ya da yönetim kurulu kararıyla ortakların incelemesine izin verilen sözkonusu ticari defterler tek başlarına bir anlam taşımaz. Ticari defterlerin bu defterlerde yer alan kayıtlara esas teşkil eden gelir ve gider belgeleri ile birlikte incelenmesi halinde yapılan bu inceleme daha anlaşılır ve sağlıklı olacak ve amacına ulaşacaktır.
4.1.6. Genel kurula katılma, seçme ve seçilme hakkı:
3 ay evvel ortak olmayanlar hariç her ortak genel kurula katılma hakkına sahiptir. Yapı kooperatiflerinde genel kurul toplantılarına katılmak için bu şart aranmaz (KK.m.26). Bu kapsamda; konut yapı kooperatifleri, toplu işyeri yapı kooperatifleri, küçük sanayi sitesi yapı kooperatifleri gibi yapı kooperatiflerinde ortak olunan tarihe bakılmaksızın mevcut her ortak genel kurula katılma hakkına sahiptir.
Diğer taraftan, 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanunun 4. maddesinde; “Genel kurullara katılma hakkına sahip ortaklarda aranacak şartlar örnek anasözleşmelerde belirlenir” hükmüne yer verildiğinden bu tür kooperatiflerde hangi ortakların genel kurula katılma hakkının bulunduğunu anlamak için kooperatifin anasözleşmesine bakılmalıdır.
Genel kurul toplantısına katılma hakkına sahip olan ortaklar, aynı zamanda genel kurulda yapılan görüşmelere katılma, bu görüşmeler sırasında düşüncelerini açıklama, soru sorma, önerge verme, yönetim ve denetim kurullarının ibrası ve diğer konularda istediği yönde oyunu kullanma; yönetim kurulu üyeliğine, denetim kurulu üyeliğine, genel kurulda divan başkanlığına veya üyeliğine, oluşturulacaksa hesap tetkik komisyonu üyeliğine seçilme ve bunları seçme haklarına da sahiptir.
Diğer taraftan, genel kurul toplantılarına katılma hakkı olan ortakların genel anlamda seçilme hakkı bulunmakla birlikte, yönetim ve denetim kurulu üyeliği ile tasfiye kurulu üyeliğine seçilebilmek için aranan özel şartları taşımaları gerekir (KK.m.56,65,81, Türk Ticaret Kanunu.m.347, 349; Devlet Memurları Kanunu m.28).
Ortaklığın devri halinde; devreden ortağın tüm hak ve yükümlülükleri devralan yeni ortağa geçer. Bu itibarla, devralmak suretiyle ortak olan kişinin genel kurul toplantısına katılabilmesi için devir tarihinden itibaren üç ay beklemesi gerekmez. Devir eden eski ortak üç aylık süreyi doldurmadan devir gerçekleşmişse, devir alan ortak, devir eden ilk ortağın kooperatife giriş tarihinden itibaren üç aylık süre dolduktan sonra genel kurul toplantısına katılma hakkına sahip olacaktır.
Diğer taraftan, haklarındaki çıkarılma kararı kesinleşmeyenlerin ortaklık hak ve yükümlülükleri devam ettiğinden, bu durumdaki ortaklar çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar genel kurula katılma, oy kullanma, seçme ve seçilme haklarına da sahiptirler.
4.1.7. Olumlu gelir gider farkından pay alma hakkı:
Daha çok motorlu taşıyıcılar, tüketim, üretim, pazarlama, tarım satış, esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet gibi kooperatiflerde görülen gelir gider farkının ortaklara dağıtılması hususu Kanunun 38. maddesinde düzenlenmiştir. Bu bağlamda, kooperatiflerin anasözleşmelerinde olumlu gelir gider farkının (kârın) ortaklar arasında dağıtılması öngörülmüşse bu paylaşım ortakların kooperatifle yapmış oldukları işlemlerle orantılı olarak yapılır (KK.m.38).
Ortakların kooperatifle yapmış oldukları işlemler ise kooperatif türüne göre değişkenlik gösterir. Örneğin; bir tüketim kooperatifinde ortağın kooperatiften alışveriş yapması, motorlu taşıyıcılar kooperatifinde ortağın taşıma yapması, tarım satış kooperatifinde ortağın ürün teslim etmesi gibi işlemlerdir. Bu itibarla, ortağın kooperatifle yaptığı işlem hacmi yükseldikçe bu ortağın olumlu gelir farkından alacağı pay da artacaktır.
Diğer taraftan, Kanunun 4. maddesiyle “Yıllık gelir gider farklarının, hesaplama ve kullanma şekilleri” ile ilgili hükümlerin kooperatif anasözleşmesinde belitilmesi zorunlu tutulmuştur. Ayrıca, kanunun 42. maddesinde; gelir gider farkının bölüşülmesi hakkında karar verme hususu genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkileri arasında sayılmıştır. Dolayısıyla, gelir gider farkının dağıtılabilmesi için genel kurulca karar verilmiş olması zorunlu bulunmaktadır.
Gelir gider farkının ortaklar arasında muameleleri oranında bölüşülebilmesi için, önceki yıllarda olumsuz gelir gider farkı meydana gelmişse, bunun ortadan kaldırılması gerekir (KK.m.38/6). Yine, anasözleşme ile ayrılması öngörülen yedek akçeler ve fonlarda ayrılmış olmalı ve bunlar çıktıktan sonra kalanı risturn olarak ortaklara dağıtılmalıdır (KK.m.41).
4.1.8. Oy hakkı:
Ortağın sahip olduğu ortaklık payının adedi ne olursa olsun her ortağın genel kurulda sadece bir oy hakkı vardır (KK.m.48). Ancak, bazı ortakların oy kullanma hakkına sınırlamalar getirilmiştir.
Kooperatif işlerinin görülmesine herhangi bir suretle katılmış bulunan ortaklar yönetim kurulunun ibrasına ait kararlarda oy kullanamayacakları gibi, hiçbir ortağın da kendisi veya eşi veya usul ve füru ile kooperatif arasında şahsi bir işe veya davaya dair olan görüşmelerde oy hakkını kullanması mümkün değildir (KK.m.50).
Yönetim kurulu üyelerinin kooperatif işlerinin görülmesine herhangi bir surette katılmış kimseler olmasından dolayı, bunların genel kurulda kendi ibralarına ilişkin kararlarda oy kullanmaları yasaklanmıştır.
Öte yandan, ortak sayısı fazla olan kooperatiflerde toplantı ve karar nisaplarını sağlamanın güçlüğü dikkate alınarak, mektupla oy verme ya da temsilciler aracılığıyla oy kullanma hakkı da ortaklara tanınmıştır (KK.m.54). Ortak sayısı 1000 den fazla olan kooperatiflerde anasözleşmede hüküm bulunması halinde ortakların mektupla oy verme imkanı vardır. Gelen mektuplar yönetim kurulu ve bakanlık temsilcisi önünde açılarak incelenir ve içeriğinin neden ibaret olduğu tespit edilerek bir tutanak düzenlenir. Hazır bulunanlar tarafından imzalanan tutanağa göre verildiği anlaşılan kararlar yürürlüğe girer.
4.1.9. Genel kurulda temsil hakkı:
Anasözleşmede açıklama bulunduğu takdirde, bir ortak yazı ile izin vermek suretiyle genel kurul toplantısında oyunu ancak başka bir ortağa kullandırabilir. Bir ortak genel kurulda birden fazla ortağı temsil edemez (KK.m.49/1). Kanun, genel kurul toplantısında bir ortağın oyunun başka bir ortak tarafından kullanılmasını kabul etmiştir. Böylece, temsil müessesesi kooperatif genel kurul toplantılarında da sözkonusu olmaktadır. Ancak, bir ortağın genel kurulda başka bir ortak tarafından temsil edilebilmesi için bazı şartların varlığı gerekir.
Ortağın oyunu bir başka ortağa kullandırabilmesi için, temsil konusunun anasözleşmede düzenlenmiş olması, temsil için ortak tarafından yazı ile izin verilmiş olması, başka bir ortak tarafından ya da eşi veya birinci derece akrabası tarafından temsil edilmiş olması, aynı ortağın birden fazla ortağı temsil etmemesi, temsil edenin vekaleten genel kurula katılmayı kabul etmesi ve temsilci tayin yazısının yetkililere verilmesi gerekir.
Yukarıdaki şartların bir arada gerçekleşmesi halinde, bir ortak başka bir ortak ya da eşi veya birinci derece akrabası tarafından genel kurulda temsil edilebilme hakkına sahip olur.
Bir ortağın birden fazla ortağı temsil edemeyeceği şartının istisnası, ortak sayısı 1.000’den fazla olan kooperatiflerde anasözleşme ile her ortağın en çok 9 olmak üzere birden fazla ortağı temsil edebilme imkanının tanınmış olmasıdır (KK.m.49/2).
4.1.10. Genel kurul kararları aleyhine dava açma hakkı:
Genel kurul kararları aleyhine dava açma hakkı kanunun 53. maddesinde düzenlenmiştir. Kanun, iptal davası açma hakkını genel kurul toplantısında hazır bulunan ortaklar ile toplantıda hazır bulunsun ya da bulunmasın tüm ortaklar olmak üzere iki farklı gruba tanımıştır. Buna göre kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine mahkemede iptal davası açılabilir.
Genel kurul toplantısında hazır bulunan ortaklardan; kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen ortakların dava açma hakları bulunmaktadır. Buna göre; genel kurul toplantısında hazır bulunan bir ortağın kararın altına gerekçeli olarak muhalefetini yazdırıp imzalamak ya da gerekçeli olarak ayrı bir kağıda yazarak imzaladığı muhalefetini divana sunup gerekirse bakanlık temsilcisine de duyurarak bunun tutanağa geçmesini sağlamak suretiyle yapabilir.
Yine muhalefetinin genel kurul tutanağına yazılmadığını kanıtlayan ortağın da iptal davası açma hakkı bulunmaktadır. Benzer biçimde, genel kurul toplantısına katılmak isteyip de toplantıya alınmadığını ve dolayısıyla da oyunun kullanılmasına müsaade edilmediğini veya toplantıya katılmakla birlikte oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmediğini kanıtlayan bir ortağın da dava açma hakkı bulunmaktadır.
Genel kurul toplantısında hazır bulunsun ya da bulunmasın; toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini, genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden ortakların da iptal davası açma hakları bulunmaktadır.
Genel kurul kararı aleyhine toplantıyı kovalayan günden itibaren 1 ay içinde dava açılması gerekir. Bir aylık süre; toplantının yapıldığı gün, toplantı birkaç gün devam etmişse son günü takip eden ertesi gün başlar. Buradaki 1 aylık süre, hak düşürücü süredir ve bu süre geçtikten sonra iptal davası açma hakkı olan ortakların bu hakları düşecektir. Öte yandan, bir aylık hak düşürücü sürenin sona erip ermediği mahkemece resen dikkate alınmaktadır.
Diğer taraftan, ortaklıktan ihraca ilişkin genel kurul kararlarına karşı iptal davası açma süresi 1 ay olmayıp, 3 aylık süreye tabidir. Bu halde, ihraç edilen ortak genel kurula katılmışsa da kararın onaylı bir örneğinin ortağa tebliğ edilmesi gerekir ve 3 aylık hak düşürücü süre de bu tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.
Batıl olan (ölü doğmuş) genel kurul kararları kooperatif ortakları ve üçüncü şahıslar için hiç bir hak ve borç doğurmaz bu gibi kararların iptali 1 aylık hak düşürücü süreye tabi olmayıp her zaman istenebilir. Genel kurul kararlarının mutlak butlanla sakat olduğunu iddia eden ortakların genel kurul toplantılarında hazırbulunması ve itirazını tutanağa yazdırması da şart olmayıp, genel kurul kararlarına katılmayan ortakların da böyle bir iddiayla dava açmaları mümkündür.
İptal davasının açılacağı mahkeme, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemedir. Buna göre, genel kurul kararları aleyhine açılması istenen iptal davası, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki Ticaret Mahkemesi, bu mahkemenin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmalıdır.
İptal davasının açıldığı hususu ile duruşmanın yapılacağı gün yönetim kurulu tarafından usulen ilan olunur (KK.m.53/2).
Genel kurul kararları aleyhine birden fazla iptal davası açılması halinde, davalar birleştirilerek görülür ve bir aylık hak düşürücü süre sona ermeden duruşmaya başlanılamaz (KK.m.53/3).
Kooperatifin karşı karşıya kalabileceği muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesi mahkeme tarafından istenebilir. Bu durumda, teminatın ne olacağı ve miktarını belirleme yetkisi yine mahkemeye aittir (KK.m.53/4).
Kooperatif aleyhine açılan dava sonucunda iptali istenen kararların iptali yönünde bir karar çıkması halinde, bu karar bütün ortaklar için hüküm ifade eder (KK.m.53/5).
Bir kararın bozulması bütün ortaklar için hüküm ifade eder (KK.m.53/5). Bu bağlamda, iptali kesinleşen genel kurul kararları artık hiçbir ortak için ileri sürülemez.
4.1.11. Denetçilerin dikkatini çekme ve açıklama yapılmasını isteme:
Ortaklar gerekli gördükleri hususlarda denetçilerin dikkatini çekmeye ve açıklama yapılmasını istemeye yetkilidirler (KK.m.66/3).
Ortaklar, denetçilere bir şikayette bulunabilecekleri gibi denetçilerden bir hususun açıklığa kavuşturulmasını da isteyebilirler. Ortaklarca böyle bir istekte bulunulması halinde denetçilerin konuyu incelemeleri zorunludur.
Denetçilerin dikkati çekilecek hususlarda bir sınırlama bulunmamaktadır. Bu nedenle, ortaklar kooperatifi ilgilendiren her konuda denetçilerin dikkatini çekebilirler.
Ortakların denetçilerden açıklama yapmalarını isteyebilecekleri hususlar ise, kanunun 25. maddesiyle belirlenen hususlarla sınırlıdır. Aksi halde, 25. maddede yer alan sınırları aşan denetçilerin hukuki ve cezai sorumlulukları doğabilir.
4.1.12. Tasfiye artığından pay alma hakkı:
Kooperatifin tasfiyesi sonucunda kalan mal varlığının nasıl paylaştırılacağı hususu kanunun 83. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Buna göre; tasfiye haline giren bir kooperatifin bütün borçları ödendikten ve ortakların ödedikleri pay bedelleri geri verildikten sonra varlığı kalmışsa ve kooperatifin anasözleşmesinde tasfiyeden kalan bu artığın ortaklara dağıtılabileceği yönünde hüküm varsa ortaklar arasında paylaştırılır (KK.m.83/1).
Anasözleşmede başka bir dağıtım şekli öngörülmemişse, paylaştırma dağılma anında kayıtlı bulunan ortaklar veya hukuki halefleri arasında eşit olarak yapılır (KK.83/2).
4.1.13. Hak arama ve dilekçe hakkı:
Ortaklar; hukuki yolları kullanmak suretiyle yargı makamları önünde, davacı ya da davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahiptir. (Anayasa m.36)
Ortaklar; kendileriyle veya kamuyla ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara dilekçeyle başvurma hakkına sahiptir. (3071 s. Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun.m.1,2,3)
Her Türk vatandaşı gibi kooperatif ortaklarının da kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetleriyle ilgili konularda bilgi edinme hakkı vardır (4982 s.Bilgi Edinme Hakkı Kanunu.m.,1,2,4).
4.2. Toplu kullanılabilen haklar:
Kooperatiflerde belli sayıdaki ortakların bir araya gelmesiyle veya aynı yönde oy kullanmasıyla işlerlik kazandırılabilen haklara toplu kullanılabilen (grupsal) haklar denilmektedir.
4.2.1. Genel kurulu toplantıya çağırma hakkı:
Dört ortaktan az olmamak kaydıyla ortak sayısının en az onda birinin isteği üzerine genel kurul toplantıya çağrılır. Buna göre; ortak sayısı 40 ve daha az olan kooperatiflerde 4 ortak, 40’ın üzerinde olan kooperatiflerde ise ortak sayısının 10’a bölünmesi sonucu bulunan sayıda ortak tarafından genel kurulu toplantıya çağırabilir. Sonucun küsürlü çıkması halinde sayı bir üst sayıya yuvarlanır. Örneğin 300 ortaklı bir kooperatifte 30 ortak genel kurulu toplantıya çağırabilecekken, 25 ortaklı bir kooperatife ise 4 ortak genel kurulu toplantıya çağırabilecektir.
Genel kurulu toplantıya çağırmak isteyen ortakların, toplantı gündemini belirlemeleri ve bu isteklerini de yazılı olarak yönetim kuruluna bildirmeleri gerekir. Bu bildirimin ya elden imza karşılığı yönetim kuruluna ya iadeli taahhütlü mektupla ya da noter aracılığıyla yapmasında ispat hukuku açısından fayda vardır.
Yönetim kurulunca bu istek 10 içinde yerine getirmediği takdirde, istek sahiplerinin önce denetim kuruluna ve denetim kurulunun da makul bir sürede genel kurulu toplantıya çağırmaması durumunda ilgili bakanlığa başvurmaları mümkündür. Ancak, genel kurulu toplantıya çağırma yetkisine sahip olan Bakanlığımızın bu yetkisini kullanma zorunluluğu yoktur (KK.m.43,44).
Bakanlığımız tarafından da genel kurul toplantıya çağrılmadığı takdirde istek sahipleri mahalli mahkemeye başvurarak genel kurulu toplantıya çağırma izni alan ortak bizzat genel kurulu toplantıya çağırma izni alabilirler (KK.m.44).
Mahkemeden böyle bir izin (yetki) alınması halinde genel kurul ortaklarca anasözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır (KK.m.45/2).
Diğer taraftan, genel kurulu çağrıya yetkili olanlar tespiti için kooperatif anasözleşmesine de bakılması gerekir.
4.2.2. Gündeme madde ilavesini isteme hakkı:
Gündeme madde ilave edilmesini isteme hakkı kanunun 46. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; genel kurul toplantısından en az 20 gün öncesinde ve genel kurul toplantısı esnasında olmak üzere iki farklı biçimde ortaklara gündeme madde eklemeyi isteme hakkı tanınmıştır.
Dörtten az olmamak kaydıyla ortakların en az onda biri tarafından genel kurul toplantısından en az 20 gün önce yazılı olarak bildirilecek hususların gündeme konulması zorunludur (KK.m.46/2).
Ortakların genel kurul toplantısından önce istedikleri maddeleri gündeme ilave ettirebilmek için; dört ortaktan az olmamak kaydıyla ortakların en az onda biri tarafından talep edilmiş olması, talebin genel kurul toplantısından en az 20 gün önce yazılı olarak yapılmış olması, genel kurul çağrısı kim tarafından yapılmışsa talebin de ona yapılmış olması gerekir.
Gündeme alınması zorunlu bulunan hususlarda herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır. Yukarıda belirtilen şartları taşıyan gündeme madde ilave etme isteği yerine getirilmelidir.
Ortakların genel kurul toplantısından önce gündeme madde ilave etme hakları bulunduğu gibi, genel kurul toplantısı sırasında ve gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce de gündeme madde ilavesini isteme hakları bulunmaktadır.
Buna göre; kayıtlı ortak sayısının en az onda birinin (en az dört ortak olması şartı aranmaksızın) gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklifte bulunmaları ve genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü halinde; hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, bilanço incelemesi ve ibranın geriye bırakılması, çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkında karar alınması, genel kurulun yeni bir toplantıya çağrılması, kanun, anasözleşme ve iyi niyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali, yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi ile ilgili hususların gündeme alınması zorunludur (KK.m.46/3).
Genel kurul esnasında gündeme madde ilavesi için gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce, divan kurulunun seçilmesi ve divana tutanakları imza yetkisinin verilmesinin ardından gündeme madde ilavesine ilişkin teklifin yazılı olarak divan kuruluna sunulması gerekir.
Gündemde olmadığı halde genel kurul esnasında gündeme ilave edilebilecek hususlar yukarıda belirtildiği gibi altı madde halinde sayılmış ve sınırlandırılmıştır (KK.m.46/3). Dolayısıyla, bu konuların dışındaki hususların genel kurul esnasında gündeme ilave edilmesi sözkonusu değildir. Bu bağlamda, kanunun 46. maddesinde sınırlı olarak belirtilen hususların dışındaki bir konuda gündeme madde ilave edilmesi isteniyorsa, ortaklarca genel kurul toplansından en az 20 gün önce yazılı bildirimle bu konuların gündeme ilave ettirilmesi yoluna gidilmelidir.