02.11.2015 20:16
Alıntıdır-Mustafa Kaymakçı
Cumhuriyetin Türkiye’de gerçekleştirdiği bütün yeniliklerde Atatürk’ün çok önemli yeri vardır. Bu nedenle Cumhuriyetin Atatürk ile eşdeğer kabul edilmesi kaçınılmaz bir gerçek olarak ortada. Çiftçilerin örgütlenmesinde kooperatifçilik denilince de Atatürk ve Cumhuriyet akla geliyor.
Atatürk, 1920’den ölümüne kadar geçen süreç içinde Türk kooperatifçilik hareketine de önderlik yapmıştır. Bu bağlamda, özellikle çiftçilerin kooperatifleşmesi konularında konuşmalar yaptığı, yasaların çıkarılmasında egemen rol oynadığı bilinmektedir. Atatürk bunlarla da yetinmemiş, eylemiyle de kooperatifleşme hareketine katkıda bulunmuştur. Örneğin iki kooperatifin kurucu ortağı olmuştur. Bunlardan biri, tarımsal amaçlı bir kooperatif olan Tarım Kredi Kooperatifi’dir. Diğeri ise, Ankara Memurları Tüketim Kooperatifi’dir.
Atatürk’ün kooperatifleşme konusunda yapmış olduğu söylevlerin kimileri şunlar:
“Ben de çiftçi olduğumdan biliyorum, makinesiz ziraat yapılmaz, el emeği güçtür, Birleşiniz. Böylece makine alınız” (24 Ağustos, 1925 Kastamonu)
“Bu sene zirai kooperatif teşkilatına başlanmış olması, bilhassa memnuniyetimize mucip oluyor. Bu kooperatifleri memleketin her tarafına teşmil etmeyi ziyadesiyle iltizam ediyoruz” (1 Kasım 1929, TBMM açış konuşması)
“Mesela; Kooperatifler. Şurada burada halk ya da münevverlerin teşebbüsü ile fiili sahasına geçen kıymetli hasılalar görülmektedir. Hükümetimizin de bu gibi teşebbüsleri takviye etmesi lazımdır. Hükümeti Cumhuriyet bu lüzumu tabii idrak etmektedir” (27 Ocak 1931, İzmir Halk Fırkası Kongresi)
“Kanaatim odur ki, muhakkak suretle birleşmede kuvvet vardır. Kooperatif yapmak, maddi ve manevi kuvvetleri, zeka ve maharetleri birleştirmek demektir. …Müstahsillerin birleşmesinden şahsi menfaatlerini haleldar olacağını düşünenler tabii şikayet edeceklerdir.” (1 Şubat 1931, İzmir Ticaret Odası)
“Kooperatif teşkilatı, her yerde sevilmiştir. Kredi ve satış için olduğu gibi istihsal vasıtalarını öğretip kullandırmak için de kooperatiflerde istifayı mümkün görüyoruz” (1 Kasım 1936, TBMM Açış Konuşması)
“Köyde ve yakın köylerde müşterek harman makinalarını kullandırma köylülerin ayrılamayacağı bir adet haline getirilmelidir. Ziraai sanayi bilhassa üzerinde meşgul olacağımız mevzu olacaktır. Bu arada sütçülüğe, süt sanayine önem vermekteyiz. Sırasıyla; şehir ve kasabalarımızın temiz ve ucuz süt mamulatı ihtiyacını temin edecek fabrikalar tesisinse ve bununla ahenkli bir surette köylerdeki sütleri kıymetlendirecek ve satışı kolaylaştıracak kooperatifler teşkiline çalışılacaktır” (1 Kasım 1937, TBMM Açış Konuşması)
Atatürk döneminde çiftçilerin örgütlenmesi ve kooperatifleşmesi doğrultusunda çıkarılan yasaların kimileri şunlardır;
– 1924 yılında Zirai Birlikler Kanunu çıkarılmıştır. Aynı yıl, kooperatiflerin ticari şirketlerden sayılmasına ilişkin fıkra, Ticareti Beriye Kanunu’na eklenmiştir.
– 1925 yılında tüketim kooperatifçiliğiyle ilgili yasal bir düzenleme yapılmıştır.
– 1926 da 856 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda kooperatiflerin diğer şirketler arsında yer almasına ilişkin bir değişiklik gerçekleştirilmiştir.
– 1929 yılında ise Zirai Kredi Kooperatifleri Kanunu kabul edilmiştir
– Daha sonra 1935 yılında da, 2834 sayılı Tarım Satış Kooperatifleri Kanunu ile 2836 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri Kanunu çıkarılmıştır.
Atatürk, kurucusu olduğu Cumhuriyet Halk Partisi Programları’na da kooperatifçilik konularında maddeler koydurmuştur. Örneğin, 1931 tarihindeki CHP 3. Büyük Kongresi’nde resmi programın iktisat bölümünün 4. maddesinde “ Çiftçimizi kredi ve istihsal kooperatifleri gibi iktisadi teşekküllere mazhar etmek ve teşekkülleri terakki ve tekamül ettirmek gayedir” denilmektedir. Yine, 1935 yılında yapılan CHP 4. Büyük Kongresi’nde kooperatifçilikle ilgili 10. madde şöyle kabul edilmiştir; “Partimiz, kooperatifçiliği ana prensiplerinden sayar. Kredi kooperatifleri ile toprak ürünlerinin hakiki değerlerinden üretmelerini faydalandıracak olan satış kooperatiflerinin kurulmasına ve çoğaltılmasına önem vermekteyiz. Türkiye Tarım Bankası, tarım kooperatiflerinin ana bankasıdır”.
Atatürk, kooperatifçilik konularında çalışma yapmak üzere bir derneğin kurulmasını da gerçekleştirmiştir. 1931 yılında İstanbul Üniversitesi’ne bağlı “Türk Kooperatifçiliği Derneği”ni kurdurmuştur. Bu dernek daha sonra Ankara’ya taşınmış ve halen “ Türk Kooperatifçilik Kurumu “ olarak varlığını sürdürmektedir. Özetle, Atatürk’ün gerek üretim, gerekse tüketim sürecinde kooperatifleşmeye büyük önem verdiği gözlemlenmektedir. O, özellikle kırsal kesimde küçük ve orta ölçekli işletmeler için girdilerinin ortaklaşa sağlanmasında olduğu kadar ürünlerinin değerlendirilmesinde kooperatiflerin işlevini en iyi bir şekilde görmüş ve değerlendirmiştir.