- Medeni Hakları Kullanma Yeterliliğine Sahip Olmak
Gerçek kişilerin bir kooperatife ortak olması için medeni haklan kullanma yeterliliğine sahip olması gerektiğine yukarıda değinilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 9’uncu maddesine göre; medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmak demek, bir kimsenin bizzat kendi eylemleriyle kendi lehine haklara ve kendi aleyhine borçlara sahip olması demektir. Medeni Kanun’un 10’uncu maddesine göre ise bir kişinin medeni haklara sahip olması için; mümeyyiz olması, reşit olması ve mahcur (kısıtlı) olmaması gerekir.
-
Mümeyyiz olmak: Türk Medeni Kanunu’nun 13’üncü maddesine göre; yaşının küçüklüğü sebebiyle yahut akıl hastalığı veya akıl zayıflığı veya sarhoşluk ve bunlara benzer sebeplerden biriyle makul suretle hareket etmek iktidarından mahrum olmayan her şahıs mümeyyizdir. O halde mümeyyiz olmak için bir kimsenin iyiyi ve kötüyü birbirinden ayırması gerekmektedir. Örneğin; beş yaşındaki bir çocuk yaşının küçüklüğü, aşırı alkol almış biri ise sarhoşluk sebebiyle mümeyyiz değildirler. Çünkü gerek çocuk, gerekse sarhoş kişi, içinde bulundukları durum itibariyle iyiyi kötüden ayırabilecek vaziyette değildirler.
Reşit olmak: Reşit olmak bir kimsenin 18 yaşını doldurmuş olması demektir. Ayrıca 18 yaşını doldurmamış olsa bile evli olan kişiler ile kendi rızası ve anne babasının muvafakatı (izin vermesi) ile mahkemeye başvuran ve bu istekleri mahkemece uygun bulunan kişiler de reşit sayılırlar.
Mahcur (Kısıtlı) olmamak: Medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olabilmek için aranan üçüncü ve son şart, kişinin mahcur yani kısıtlı olmamasıdır. Medeni Kanun’da sayılan hallerden birinin ortaya çıkması durumunda, bir kimsenin medeni hakları kullanma yeterliliği mahkeme kararıyla sınırlandırılabilmekte veya tamamen kaldırılabilmektedir. Bu sebeplerden biri nedeniyle kısıtlanıp da kendisine “vasi” tayin edilen kişiye “mahcur” denilir. Örneğin; akıl hastası olduğu ilgili mercilerce verilen raporlarla tespit edilen; alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya mal varlığını kötü yönetme sebebiyle kendisini ve ailesini geçim sıkıntısına düşüren kişiler mahkeme kararıyla kısıtlanabilir.