Hizmet tespit davası-Kemal ÖZMEN

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Hukuk Müşavirliği

 

GENELGE

2012/14

Tarih               : 16.04.2012

Konu               : 25.02.1982 tarih, 2952 sayılı Genelgenin yürürlükten kaldırılması

 

Bilindiği üzere, sadece işveren aleyhine hizmet süresinin tespiti talebiyle açılan davalar sonucunda verilen kararlarda tespit olunan ancak, primi ödenmeyen veya Kurumca primlerin ödetilme imkanının ortadan kalktığı halleri kapsayan sürelerin, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun mülga 61. maddesi muvacehesinde nazara alınmayacağı hususundaki Devredilen Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğünün 25.02.1982 tarih, 2952 sayılı Genelgesi halen yürürlükte bulunmakta ise de, bu Genelgenin dayanağı olan Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 13.04.1981 gün ve 1981/608 E., 1981/2253 K. sayılı ilamında belirtilen görüşünü, 506 sayılı Kanunun mülga 60. maddesi kapsamında yaşlılık aylığı tahsis koşullarından birinin belirli sayıda malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları priminin ödenmiş olması ise de, ancak aynı Kanunun mülga 79. maddesinin onuncu fıkrası hükmünün, mülga 60. maddeye göre uygulama önceliği olduğu ve hizmet tespit kararıyla kazanılan gün sayısının, ancak tespite ilişkin hükmün kesinleşmesinden sonra Kurum yönünden bağlayıcılık kazandığı şeklinde görüş değiştirmiştir. (Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 13.12.2010 gün ve 2010/13035 E., 2010/16459 K., Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 20.03.2006 gün ve 2005/12426 E., 2006/2934 K.)

Anılan Genelgenin uygulanması nedeniyle, hizmet tespitine ilişkin mahkeme kararlarına müstenit primlerin yasal olarak işveren tarafından ödenmesi gerekirken, bu primin gerek işverenler gerek sigortalılar tarafından ödenmeden Kurumumuzca yaşlılık aylığı bağlanmamasının sigortalılarımızın mağduriyetine sebep olması nedeniyle, sigortalılar Kurumumuz aleyhine dava açmakta ve bağlanması gereken aylıkların ödenmemesi nedeniyle uğradıkları zararları faizi ile birlikte talep etmekte, Kurumumuzun bu kez sigortalılar tarafından mevcut hizmet tespiti kararlarının uygulanması amacıyla açtıkları yeni davalarla karşı karşıya kalmakta ve anılan davaların aleyhimize sonuçlanması nedeniyle, fuzuli yargılama giderleri ile zaman emek ve masraf kaybına sebebiyet verilmektedir.

Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 138. maddesinin dördüncü fıkrası “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” Hükmüne amirdir. Bu nedenle bu Genelge çerçevesinde mahkeme kararlarını uygulayamayan personelimiz hakkında da Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunularak personelimizin mağduriyetine neden olunmaktadır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, 25.02.1982 tarihli ve 2952 sayılı Genelge yürürlükten kaldırılmış olup, Anayasada, idarelerin, mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, mahkeme kararları gereklerinin gecikmeksizin yerine getirilmesi gerektiği kabul edildiğinden kesinleşen mahkeme kararlarının uygulanması gerekmektedir.

Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir