Kooperatiflerde zimmet

KOOPERATİFLER AÇISINDAN YENİ TÜRK CEZA KANUNUNDA ZİMMET SUÇU

Bilineceği üzere, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun (KK) 62’nci maddesi “Üyelerin Titizlik Derecesi ve Sorumlulukları” başlığını taşımakta ve kooperatif yönetim kurulu üyeleri ile memurlarının “…suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları, bilanço tutanak, rapor ve başkaca evrak defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı….” Devlet memurları gibi cezalandırılacağını hükme bağlamaktadır. Bu hüküm ele alındığında kooperatifin para ve malları ile defter ve belgeleri üzerinde işlenen suçlarda zimmet, görevin gereği gibi yerine getirilmemesi veya takdir hakkının kötüye kullanılması suretiyle kooperatife zarar verilmesi durumunda görevi ihmal ve görevi suistimal fiilleri söz konusu olabilmektedir. Burada hemen belirtilmesinde yarar olan bir husus var. Dikkat edilirse, kooperatif ortakları ile denetçi veya denetim kurulu üyeleri bu kapsama alınmamışlardır. Devlet memurları gibi ceza görme münhasıran yönetim kurulu üyeleri ile memurları için düşünülmüştür.

1926 yılında yürürlüğe konulan ve o günden bu yana 50’yi aşkın değişiklik ve eklemeler gören 765 sayılı Türk Ceza Kanunu, 12.10.2004 gün ve 25611 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe konulan 5237 sayılı Yeni Türk Ceza Kanunu ile birlikte yürürlükten kaldırılmış bulunmaktadır.

Bu yeni kanunun getirdiği cezai sorumluluk hükümlerine KK’nun 62’nci maddesi çerçevesinde bakmakta yarar görülerek bu yazı kaleme alınmıştır. Nedir yeni kanunla getirilen değişiklikler?

Birincisi; yürürlükten kalkan 765 sayılı eski kanunun üçüncü babının başlığı “ Devlet İdaresi Aleyhine İşlenen Cürümler” şeklinde iken 5237 sayılı yeni kanunda ikinci kitap’ın başlığı “ Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar” şeklinde düzenlenmiş olmasıdır.

İkincisi, eski kanunda 202’nci maddede düzenlenen “zimmet” fiili yeni kanunda 247’nci maddede düzenlenmiş ve “devlet memuru” kavramı “kamu görevlisi” olarak yer almıştır. “Kamu görevlisi” kavramı yeni kanunun 6/c maddesinde yer alan tanıma göre, kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi olarak anlaşılmalıdır. Biz bu yazımızı özellikle zimmet suçunun yeni halini görmek ve eskisiyle kıyaslamak amacıyla kaleme aldığımızdan 247’nci maddeyi aynen buraya almakta yarar var.

Zimmet

MADDE 247- (1) Görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Suçun zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(3) Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir.

Yukarıya aynen aldığımız 247’nci maddenin gerekçesine bakıldığında değişik bir yaklaşım ortaya çıkmaktadır. Zimmet suçunun konusu taşınır veya taşınmaz bir mal olmakla birlikte bu malın zilyedliğinin kamu görevlisinin kendisine devredilmiş olması veya koruma ve gözetimine yükümlü olması gerekmektedir. Bu malın mülkiyetinin devlete, herhangi bir kamu kurumuna veya özel kişiye ait olması arasında fark da gözetilmemiştir.

Aynı gerekçede zimmetin gerçeklemesinde kamu görevlisinin bizzat kendisinin olması ile başkasının zimmetine geçirilmesi arasında bir fark bulunmadığına yer verilmiştir.

765 sayılı eski kanunda öngörülen cezalara nazaran yeni kanunda öngörülen cezalar failin lehine görünmektedir. Bir örnek vermek gerekirse, eski kanunda nitelikli zimmet “oniki yıldan aşağı” olamazken yeni kanunda verilecek ceza yarı oranında artırılacağına göre alt sınırdan yani beş yıl üzerinden ceza alacak failin nitelikli zimmet suçu 7,5 yıl olabilecektir.

20120918-221954.jpg

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir