TASFİYE KÂRI KAVRAMI VE HESAPLAMA YÖNTEMİ

III- TASFİYE KÂRI KAVRAMI VE HESAPLAMA YÖNTEMİ

Tasfiye halindeki kurumlarda vergi matrahı, tasfiye kârıdır (KVK md. 17/4). Tasfiye kârı, tasfiye dönemi sonundaki servet değeri ile tasfiye dönemi başındaki servet değeri arasındaki olumlu farktır.

Servet kıyaslaması yapılırken tasfiye dönemi içinde ortaklara ve sahiplere işletmeden yapılan her nev’i ödemeler tasfiye dönemi sonundaki servet değerine; mevcut sermayeye ilaveten ortaklar veya sahipler tarafından yapılan ödemeler ile tasfiye dönemi içinde elde edilmiş olan vergiden müstesna kazanç ve iratlar, tasfiye döneminin başındaki servet değerine eklenir (KVK md. 17/4-a).

Tasfiye halinde, Yasa’da, öz sermaye yerine servet değeri deyimine yer verilmiştir. Aslında, servet değerinin, öz sermayeden farklılığı yoktur.

KVK’nın 17/5. maddesinde, “tasfiye döneminin başındaki ve sonundaki servet değeri, kurumun tasfiye dönemi başındaki ve sonundaki bilançosunda görülen öz sermayesidir” denilmek suretiyle, bu husus açıkça ifade edilmiştir.

KVK’nın 17/5. maddesine göre servet değerini ifade eden öz sermaye, aktif toplamıyla borçlar arasındaki farkı ifade eder (VUK md. 192) .

Tasfiye kârı, bilanço esasında öz sermaye kıyaslama suretiyle belirlenir.

KVK’nın 8. maddesinde yer alan giderler, tasfiye kârının hesabında matrahtan indirilir. Buna karşılık 11. maddedeki indirimler tasfiye sırasında kabul edilmez.

KVK’nın 17. maddesindeki tasfiye kârının tespitine ilişkin düzenleme GVK’nın 38. maddesindeki ticari kazancın tespitindeki özkaynak kıyaslaması yöntemiyle paralellik taşır. Her iki düzenlemede de işletmeye konulan sermayenin ve sermayenin ayrılmaz parçası sayılan kaynakların (yedek akçeler, dağıtılmayan kârlar ve diğer içsel kaynaklar) ticari kazancın (matrahın) hesabında dikkate alınamayacağı açık bir şekilde belirtilmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir