Konu
:
Konut yönetimi tarafından başkan, üye ve denetçilere yapılan ödemelerde tevkifat ve asgari geçim indirimi uygulaması
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; … Konut Yönetimi olarak, yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile denetçilere ödenmesi kararlaştırılan huzur hakkı tutarlarından kesinti yapılıp yapılmayacağı ile söz konusu ödemelerin ücret olarak değerlendirilmesi durumunda birbirinden farklı statülerdeki üyeler için asgari geçim indirimi uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında görüş talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde;
“Ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.”
hükmüne yer verilmiş olup, aynı maddenin 4 üncü bendinde ise; Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatlerin de ücret olarak vergilendirileceği hüküm altına alınmıştır.
Yine aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmü yer almakta olup, aynı fıkranın birinci bendinde de; hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, kişilerin bazı amaçlarla birleşerek meydana getirdikleri ve kendilerinden ayrı bağımsız bir şahsiyeti olan teşekküller genel olarak “sair kurum” olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre kurulan “Site Yöneticiliği”nin vergi tevkifatı yapma zorunluluğu bulunan kişi ve kurumların belirtildiği 94 üncü madde içeriğinde yer alan “sair kurum” olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 34 üncü maddesinde yönetici tarif edildikten sonra, 35-38 inci maddelerinde bunların görevleri ve sorumlulukları belirtilmiş; 40 ıncı maddesinde ise;
“Yönetici yönetim planında veya kendisiyle yapılan sözleşmede bir ücret tayin edilmemiş olsa bile kat maliklerinden uygun bir ücret isteyebilir.
Kat malikleri kurulu, kat malikleri arasından atanmış yöneticinin normal yönetim giderlerine katılıp katılmayacağı, katılacaksa, ne oranda katılacağını kararlaştırır. Bu yolda, bir karar alınmamış ise, yönetici yönetim süresince kendisine düşen normal yönetim giderlerinin yarısına katılmaz.”
hükmü yer almıştır.
Buna göre, yönetici ve denetçilerin kat malikleri dışından seçilmesi halinde, kendisine yönetim planında ya da sözleşmede saptanan ücret ödemesinin, gerçek ücret olarak kabul edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir. Ancak, yönetici ve denetçilerin kat malikleri arasından seçilmesi halinde, bunlara yönetim giderlerine katılmaması şeklinde sağlanan menfaatler, yukarıda belirtilen görev ve sorumlulukların külfeti ve bu görevin yerine getirilmesinde yapılması gerekli olan masrafların karşılığı niteliğinde olması nedeniyle, bunların vergilendirilmemesi gerekmektedir. Kat malikleri arasından seçilen yöneticilere yönetim giderlerinin üstünde bir ödeme yapılması halinde ise, fazla kısmın ücret olarak vergilendirilecektir.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanunu’nun 32 nci maddesinde;
“Ücretin gerçek usûlde vergilendirilmesinde asgarî geçim indirimi uygulanır.
Asgarî geçim indirimi; ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgarî ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için % 50’si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10’u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için % 7,5 diğer çocuklar için % 5’idir. Gelirin kısmî döneme ait olması halinde, ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süreye isabet eden indirim tutarları esas alınır. Asgarî geçim indirimi, bu fıkraya göre belirlenen tutar ile 103 üncü maddedeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan oranın çarpılmasıyla bulunan tutarın, hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle uygulanır. Mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde iade yapılmaz.
…”
hükmüne yer verilmiştir.
Asgari geçim indirimi uygulamasına ilişkin açıklamalar 265 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılmış olup, söz konusu Tebliğde; asgari geçim indirimi uygulamasından ücretleri gerçek usulde vergilendirilen gerçek kişilerin yararlanabilecekleri, Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesi kapsamında değerlendirilen ücret geliri elde edenlerin, örneğin sosyal güvenlik destekleme primi ödemek suretiyle çalışanlar ile kurumların yönetiminde görevli olanların da genel hükümlere göre asgari geçim indiriminden yararlanacakları, ücretlerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayanların asgari geçim indirimi uygulamasından yararlanamayacakları, ayrıca birden fazla işverenden ücret alınması halinde (emekli maaşı hariç) asgari geçim indirimi uygulamasının en yüksek ücretin elde edildiği işveren tarafından gerçekleştirileceği belirtilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; yönetimini üstlendiği ve tevkifat uygulamasında “sair kurum” olarak değerlendirilen site yöneticiliklerine bağlı olarak çalıştırılan ve kat malikleri arasından seçilen yönetici ve denetçilere yönetim giderlerine katılmama oranında yapılan ödemeler gerçek ücret olarak kabul edilmediğinden gelir vergisi tevkifatına tabi tutulmayacak olup, gelir vergisi tevkifatına tabi olmayan bu ödemelere asgari geçim indiriminin de uygulanması söz konusu olmayacaktır.
Ancak, aynı kişilere yönetim giderlerinin üzerinde bir ödeme yapılması durumunda fazladan yapılan ödemenin veya anılan kişilerin kat malikleri dışından seçilmesi halinde bu kişilere yapılan ödemenin tamamı ücret olarak değerlendirilmesi ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddeleri kapsamında gelir vergisi tevkifat yapılarak durumlarına göre asgari geçim indirimi uygulanması gerekmektedir.