Bilindiği üzere 13 Eylül 2018 tarih ve 30534 Sayılı Resmi Gazete ’de “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 85 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” ile Türkiye’deki döviz ile yapılan tüm sözleşmelerin Türk Lirası olarak düzenlenmesine, mevcut olanların ise revize edilmesine, uyarlanmasına karar verildi. Sözleşmelerin revize edilmesi için son tarih bir değişiklik olmaz ise 13 Ekim olarak gözüküyor.
Bu kapsamda bir çok kesimde itirazlar gelince, Hazine ve Maliye Bakanlığı uygun görülen bazı hallerin istisna tutulabileceğini açıkladı. Ama henüz hangi hallerin olacağı tam olarak net değil.
Bu noktada son günlerde gözlemlediğim iki gelişmeden bahsetmek istiyorum.
Bu gelişmelerden birincisi , bazı sözleşmelerin altına endekslenmeye başlaması. Benim karşılaştığım sözleşmeler daha çok kira sözleşmeleri ama başka sektörlerde de uygulanabilirliğine bir engel bulunmamakta, ancak kısa zaman içinde altına da kısıtlama gelebilir.
Gözlemlediğim diğer bir husus ise şirketin, ilişkili yurtdışı şirkete kiralama yapılması ve yurtdışı şirketinde alt kira sözleşmesi ile gerçek kiracı ile sözleşme yapması. Bu durumda taraflardan biri yurtdışı olacağı için yine döviz ile kiralama yapılabiliyor. Devamında da alacağın temliki borcun nakli sözleşmesi yapılıyor.
İkinci gelişme ise ; sözleşmelerin revize edilmesi noktasında arabuluculuk hizmetlerinden yararlanılması,
Uyarlama davası açılmasına gerek kalmadan, nispeten daha az harç ödenerek , ilam niteliğinde olan arabuluculuk tutanağı tutuluyor ve taraflar bu tutanağa istinaden kira sözleşmelerini devam ettiriyorlar.
Yakın zamanda çok fazla kişinin arabuluculara başvurarak daha az maliyet ile sözleşmelerini revize edeceklerini düşünüyorum.
Saygılarımla