Vergide neler değişiyor?
Maliye Bakanlığı’nın vergi kanunlarında muhtelif değişiklikler yapmak üzere bir süredir çalıştığı zaten biliniyordu. Nihayet bu çalışmaların bir kısmı önceki gün Meclis’e sunuldu. Bu gün yazı günüm olmamakla birlikte, ben de bu değişikliklerin ekonomik yaşamı yakından etkileyecek olanlarını hemen aktarayım istedim.
Pek çok madde ile Bakanlar Kurulu’na ve Maliye Bakanlığı’na verilen yetkiler artırılıyor. Bu yetki artırımları ile nasıl düzenlemeler geleceğini ise zaman gösterecek.
• En önemli düzenleme emlâk vergisinde. Bilindiği gibi 2018’de uygulanmak üzere pek çok mahalde arsa ve arazi değerleri fahiş derecede arttırılmıştı. Bu artırımların 2017’de uygulanan değerlerin yüzde 50’yi aştığı yerlerde, arsa ve arazi birim değerleri yüzde 50 arttırılmış olarak kabul edilecek. 2018’i izleyen yıllarda da artışlar, bu yüzde 50 sınırı ile oluşan değer esas alınarak -yeniden değerleme oranının yarısı oranında- yapılacak. Bu düzenlemenin emlâk vergisi mükelleflerine bir rahatlama getireceği açıktır. Bu artış sınırı, emlak vergisi değerini esas alan diğer vergi ve harçlar açısından da geçerli olacak. Bu düzenlemenin açılmış davalara etkisini ise bir başka yazıda ele alacağım
• Vergi Usul Kanunu’nda da önemli değişiklikler var. Özellikle tebligat konusunda önemli değişiklikler geliyor. Artık MERNİS’de kayıtlı adresler de mükellefin bilinen adresi olacak ve oraya da tebligat zorunluluğu getiriliyor. Mahkeme dilekçelerinde ve vergi dairelerine verilecek işi bırakma bildirimlerinde yazılı adresler de geçerli adres olmaktan çıkıyor.
• Asgari ücretlilerin 2016 yılı için geçici olarak çözülen ve bizim de yazılarımızda kalıcı hale getirilmesi gerekir dediğimiz öneri, bir anlamda yaşama geçmektedir. Asgari ücretliler açısından olumlu bir düzenleme. Yüksek ücretlilerde ise brüt gelirin 30 bin ilâ 110 bin lira arası olduğu hallerde uygulanan yüzde 27 oranı yüzde 30’a çıkmaktadır.
• Bu arada kurumlara, cari yıl kârlarını kurumlar vergisi beyan süresini izleyen ikinci ayın sonuna kadar sermayelerine eklememeleri veya dağıtmamaları halinde dağıtılabilir kâr üzerinden yüzde 1 oranında stopaj yapma yükümlülüğü getirilmektedir. Söz konusu kârın daha sonra sermayeye eklenmesi halinde bu stopaj iade edilecek, dağıtılması halinde ise dağıtım üzerinden yapılacak stopaja mahsup edilecektir.
• Gayrimenkul sermaye iradı sahiplerinin yararlandığı yüzde 25 götürü gider oranı yüzde 15’e çekilmektedir. Bu da kira geliri sahiplerini olumsuz etkileyecektir.
• Kurumların Maliye Bakanlığı ile yapacakları peşin fiyat anlaşmalarına ilişkin harçlar kaldırılıyor.
• Şans oyunları ile yarışma ve çekilişlerde uygulanan yüzde 10’luk verginin oranı ise yüzde 20’ye çıkartılmaktadır.
• Ödeme emri tebliğ edilen kişilerin 7 gün içinde mal beyanında bulunma veya dava açmalarına ilişkin süre 15 güne çıkartılmaktadır. Ayrıca üçüncü şahıslara gönderilen ihbarnamelerde üçüncü şahısların 7 günlük borçlunun kendilerinde bir alacakları bulunmadığına ilişkin bildirim süresi de 15 güne çıkmaktadır. İhtiyati hacizlere karşı 7 günlük dava açma süresi de 15’güne çıkartılmaktadır. Bunlar da olumlu düzenlemelerdir.
• Her türlü elektronik haberleşme işletmeciliği kapsamındaki –ön ödemeli kartlara yapılan satışlarda dahil olmak üzere tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri üzerinden yüzde 5 ile yüzde 25 oranında alınan gider vergisi oranı, yüzde 7.5 olarak sabitlenmektedir. Özel TV abonelikleri ve cep telefonlarına ilişkin olarak vergide önemli oranda düşme sağlanırken mobil internet sağlayıcılığında vergi yüzde 2.5 oranında artmaktadır. Bu düzenleme de oran karışıklığını gidermesi açısından olumludur.
• Cep telefonu sahiplerinin yurt dışında aldıkları roaming hizmetlerinin iletişim şirketlerince kendilerine yansıtılması KDV’den istisna edilmektedir.
• Bankalara borçlu olanların veya kefillerinin borca karşılık gayrimenkul teslimlerine ilişkin KDV istisnası (KDVK md.17/4-r) genişletilmekte bu maksatla finansal kiralama şirketlerine yahut finansman şirketlerine taşınmaz teslimleri de istisna kapsamına alınmaktadır.
• Kısaca motorlu taşıtlar vergileri önemli oranda artmaktadır. Kurumlar vergisinde ise taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancındaki istisna (KVK md. 5/1-e) oranı yüzde 75’den yüzde 50’ye indirilmekte, bankalara borçlu olanların veya kefillerinin borca karşılık gayrimenkul teslimlerine istisnanın (KVK md. 5/1-f) kapsamı genişletilmekte bu maksatla finansal kiralama şirketlerine yahut finansman şirketlerine taşınmaz teslimleri de istisna kapsamına alınmaktadır.
• Bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring müesseseleri, ödeme ve elektronik para kurluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetimi şirketleri, sigorta ve bireysel emeklilik şirketleri, sermaye piyasası kurumlarının kurumlar vergisi oranı yüzde 22’ye çıkartılmaktadır.
Dünya vergi rekabeti içerisinde kurumlar vergisi oranını düşürme eğilimindeyken, bizde vergi oranı artışının ayrıca tartışılması gerekmektedir. Bu değişikliklerin detaylarına, getirecekleri ve götüreceklerine ilerideki yazılarımızda daha detaylı değineceğiz. Ancak bu değişikliklerin vergi mevzuatının yarattığı sorunlara veya oluşan adaletsizliklere pek fazla merhem olma özelliği yok.
Bu nedenle Türk Vergi Sistemi’nin tümüyle bir reforma tabi tutulması ihtiyacı hâla devam ediyor.