Tebellüğ Edecek Kişinin Hasım Olmaması
Tebligat Kanunu hükümlerine göre, kendilerine tebliğ yapılması mümkün olan kimselerin, o yargılamada hasım olarak ilgileri varsa, muhatap adına kendilerine tebligat yapılamaz (TebK m. 39, TebY m. 62).
Burada hasım olmayı, bir davada, davacı veya davalı olarak veya bir geçici hukukî korumada ya da bir takipte, alacaklı borçlu olarak karşı tarafta yer alma şeklinde anlamak gerekir. Bu hüküm, tebligatın amacının bertaraf edilmesine engel olmak ve tebligatın sağlıklı bir şekilde yapılmasını temin etmek için konulmuştur. Çünkü, tebligatta amaç, muhataba bildirimin yapılabilmesidir; muhatapla onun adına tebligat yapılabilecek kimse arasında husumet mevcutsa, tebligatın o kimseye yapılması durumunda, amacına ulaşmayacağı açıktır. Örneğin, aynı konutta oturan eşe tebligat yapılabilecekken (TebK m. 16), eşler arasında bir boşanma davası mevcutsa, dava sırasında aynı konutta oturmaya devam etseler ya da tebligat adresi orası görünse dahi tebligat yapılamaz.