Nitekim Danıştay 4. Dairesi yeni tarihli bir içtihadında, yerleşik içtihadına uygun şekilde, “esasen taşınmaz alım-satımı yapmak ve kiraya vermek faaliyetinde bulunmayan ancak şirketin ana sözleşmesindeki iştigal konuları arasında bu faaliyetlerin sayılması nedeniyle ihtirazi kaydı kabul edilmeyen Şirketin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettiği taşınmazın satışından doğan kazancın istisna kapsamında değerlendirilmesi gerekir” şeklinde hüküm vermiştir (E. 2012/1207 K. 2015/6061 sayı ve 30.11.2015 tarihli Karar).
Bu kararın alınmasında; Şirketin satışa konu ettiği binayı işletme faaliyetlerinde kullanılmak üzere edinilen ve tahmini yararlanma süresi bir yıldan fazla olan fiziki varlık kalemlerinin ve bunlarla ilgili birikmiş amortismanların izlendiği “25. Maddi Duran Varlıklar” hesabı altında “252. Binalar” hesabında izlemiş ve satışından elde edilen kazancı da, işletmenin olağan faaliyetlerinden bağımsız olan ve bu nedenle arızi nitelik taşıyan duran varlıkların satışlarından elde edilen kârlar ile olağan dışı olay ve gelişmeler nedeniyle ortaya çıkan gelir ve kârların yer aldığı “67. Olağandışı Gelir ve Kârlar” hesabı altında arızi bir karakter taşıyan duran varlık satışlarından doğan kârlar gibi gelir ve kârların yer aldığı “679. Diğer Olağandışı Gelir ve Kârlar” hesabında muhasebeleştirmiş olması da rol oynamıştır.