Hesaplanan vergilerin ödeme zamanı
Kamu alacaklarını yeniden yapılandıran 6736 sayılı Kanun kapsamında hesaplanan, başta vergiler olmak üzere, kamuya olan borçların bir defada veya taksitle ödenmesi konusunda tercih olanağı bulunuyor.
Borcun tamamının bir defada ödenmesinin tercih edilmesi durumunda, ödemenin Kasım 2016 sonuna kadar yapılması gerekiyor.
Tercihini taksitler halinde ödemek yönünde kullananlara 36 aya kadar vade tanınıyor. Borcunu taksitle ödemek isteyenler için dört farklı taksit seçeneği var. 6, 9, 12 veya 18 eşit taksitte ödeme seçeneklerinden biri tercih ediliyor.
Taksitle ödemede ilk taksidin 30 Kasım 2016 tarihi mesai saati sonuna kadar ödenmesi gerekiyor. Diğer taksitler ise birer ay atlamalı olarak ödenmeye devam edilecek. Buna göre ödemeyi 6 taksitte yapmak isteyenler taksitlerini; Kasım/2016, Ocak/2017, Mart/2017, Mayıs/2017, Temmuz/2017 ve Eylül/2017 aylarında ödeyeceklerdir.
Bazı özel durumlarda ödeme zamanı
6736 sayılı Kanun’da, yukarıda açıklanan genel ödeme zamanı dışında, dört ayrı durum için farklı ödeme zamanı belirlenmiş.
Yapılan düzenlemelere göre;
• 19 Ağustos 2016 tarihinden önce başlanan vergi incelemeleri sonucu yapılacak tarhiyatlar için Kanun hükümlerinden yararlanılması durumunda, hesaplanan vergi, ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde altı eşit taksitte,
• İşletmede var olduğu halde kayıtlarda yer almayan mal ve sabit kıymetler nedeniyle hesaplanan verginin tamamı 30 Kasım 2016 tarihine kadar,
• Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan mallar nedeniyle hesaplanan katma değer vergisi, ilk taksidi 30 Kasım 2016 tarihine kadar olmak üzere 3 eşit taksitte,
• Kayıtlarda olduğu halde işletmede olmayan, kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar nedeniyle hesaplanan vergi, 30 Kasım 2016 tarihine kadar,
ödenecektir.
Taksitlerin zamanında ödenmemesi
Matrah artırımı nedeniyle hesaplanan vergiler hariç, diğer düzenlemeler nedeniyle hesaplanan vergilerden;
• İlk iki taksit zamanında ödenmesi koşuluyla, bir takvim yılında iki veya daha az taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, Kanun hükümlerinden yararlanılmaya devam edilebiliyor. Ancak bu durumda, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için gecikme zammı oranı olan aylık % 1,40 oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi gerekiyor.
• İlk iki taksidin zamanında ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybediliyor.
• Kanun hükümlerinden yararlanma hakkının kaybedilmesi durumunda, ödenmiş tutar kadar Kanun hükümlerinden yararlanılabiliyor.
Matrah artırımı nedeniyle hesaplanan vergilerin ödemesinde aksama
Matrah/Vergi artırımı nedeniyle tarh edilen vergilerin tek defada ödenecekse vade tarihine kadar, taksitle ödenecekse taksit sürelerinde ödenmemesi halinde, Kanun hükümlerinden yararlanma olanağı ortadan kalkmıyor. Ancak yüksek bir faiz hesaplanıyor.
Hesaplanan verginin yasal ödeme süresi içinde ödenmemesi durumunda;
• Vergi tek defada ödenecekse, vade tarihinden,
• Taksitle ödenecekse, taksitlerin vade tarihinden,
ödeme tarihine kadar geçen süre için, 6183 sayılı Kanun’un 51. maddesinde yer alan gecikme zammı oranının bir kat fazlası oranında yani aylık % 2,80 oranında gecikme zammıyla birlikte ödenmesi gerekiyor.
Cari dönem vergilerinin zamanında ödenmemesi
Kesinleşmiş veya ihtilaflı vergi borçlarını yeniden yapılandırarak taksitle ödemek isteyenlerin, taksit ödeme süresi içinde, aşağıda sayılan vergi türleri itibariyle, cari dönem vergilerini de zamanında ödemeleri gerekiyor.
• Yıllık gelir vergisi
• Yıllık kurumlar vergileri
• Gelir (stopaj) vergisi
• Kurumlar (stopaj) vergisi
• Katma değer vergisi
• Özel tüketim vergisi
Bu vergilerin çok zor durum olmaksızın her bir vergi türü itibariyle bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememesi ya da eksik ödenmesi halinde, yapılandırılan borçlara ilişkin kalan taksitlerin ödeme hakları kaybediliyor.
Kanun’da çok zor durum hali tanımlanmış değil. Uygulama 6183 sayılı Kanun’un 48. maddesinde yer alan tecille ilgili düzenlemede olduğu şekilde yapılıyor.
(Dünya, 02.09.2016)