KOOPERATİFTEN ÇIKAN VE ÇIKARILAN ORTAKLARLA HESAPLAŞMA:
Kooperatiflerle ortaklar arasında en çok yaşanan sorunlardan bir tanesi de çıkan ve çıkarılan ortaklarla hesaplaşmadır. Bu bakımdan, kooperatiften herhangi bir sebeple ayrılmış ortakların kooperatif üzerinde ne gibi hakları bulunduğu, kooperatif varlığı üzerindeki haklarının ne zaman ve ne şekilde iade olacağı ve kooperatifin mali durumunun ortaklara iade yapılmasına uygun olmaması halinde nasıl hareket edileceği gibi sorularla her zaman karşılaşılmaktadır.
3.1. İadesi talep edilebilecek haklar:
Kooperatiften çıkan ya da çıkarılan ortakların; kendilerinin yahut mirasçılarının, kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu, anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilânçosuna göre hesaplanır.
İadesi talep edilecek hakların başında sermaye payları ile kooperatifin amacını gerçekleştirebilmesi için ödenen paralar gelmektedir.
Diğer taraftan, Kooperatifler Kanunu’na göre çıkan veya çıkarılan ortaklar yedek akçeler üzerinde hak talep edemezler (KK.m.17/1). Keza, yedek akçelerin ortaklara dağıtılacağına dair anasözleşmeye konacak hükümler geçersizdir (KK.m.39/2). Bununla birlikte, ortaklar için bazı özel fonlar oluşturulmuşsa çıkan ve çıkarılan ortakların bu fonlar üzerinde haklarının olup olmadığı konusunda anasözleşme hükümlerine bakılmalıdır (KK.m.41/2). Bunun yanı sıra, dönem içinde elde edilen olumlu gelir gider farkının (risturnların) çıkan ve çıkarılan ortağa iadesi de anasözleşmede bu yönde bir hüküm bulunması halinde sözkonusu olmaktadır. Anasözleşmede aksine bir belirleme yapılmamış ise yıllık faaliyet sonucunda elde edilen olumlu gelir gider farkının tamamı yedek akçeye ilave edilmelidir (KK.m.38/1-2).
3.2. İade edilecek hakların hesabı:
Kanununda ayrılan ortağa iade edilecek payların hesabında yedek akçelerin dikkate alınmayacağı açık olarak belirtilmiştir (KK.m.17/1). Bu bağlamda, ilgili kişiye iade yapılırken yedek akçeler hesaba katılmayacaktır.
Ayrılan ortaklar veya mirasçılarınca ödenmesi istenebilecek haklar, ortağın ayrıldığı veya öldüğü, görev veya hizmetin bittiği, taşınmaz mal veya işletme karşılığı ortaklığın sona erdiği hesap yılına ilişkin yıllık bilançoya göre hesaplanır.
Bilançoda geçmiş yılda ve cari yılda olumsuz gelir gider farkı (zarar) bulunmakta ise bunun ortağa düşen kısmı hesap edilerek yapılacak iade tutarından mahsup edilmesi mümkündür.
3.3. Ödeme zamanı ve zamanaşımı:
İade edilecek hakların ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacağı belirtilen Kooperatifler Kanununda hesaplanan tutarın ne zaman ödeneceği konusunda açıklama bulunmamaktadır. Dolayısıyla, kooperatiften ayrılan ortaklara yapılacak geri ödemelerde kooperatif anasözleşmesinde öngörülen kurallar göz önüne alınmalıdır.
Bu arada, anasözleşmelerde belirtilen bilanço tarihi deyiminden bilançonun düzenlendiği tarihin değil, bilançonun genel kurulca kabul edilerek kesinleştiği tarihin anlaşılması gerekir. Zira, bilanço genel kurulca kabul edilmekle hukuki bir değer taşır.
Diğer taraftan, kooperatifin varlığını tehlikeye düşürecek nitelikteki iadeler genel kurulca kararlaştırılması halinde 3 yıla kadar geciktirilebilir (KK.m.17/2). Hatta bu durumda kooperatif muhik bir tazminat bile isteyebilir. Genel kurulca iade ve ödemenin yapılması halinde kooperatifin mali kaynaklarının sarsılacağı, amacının gerçekleştirilmesini engelleyeceği vb. gerekçe gösterilerek böyle bir geciktirme kararı alınmışsa ayrılan ortak genel kurulca belirlenen süre geçmeden alacaklarının iadesini isteyemez. Ancak, ortaklığı sona erenlerin yerine yeni ortak alınması durumunda iade ve ödemelerin geciktirilmesi yönünde karar alınamaz.
Kooperatif genel kurulunca böyle bir geciktirme kararı alınması halinde ayrılan ortakça mahkemeye başvurularak ödemenin yapılması durumunda kooperatifin mevcudiyetinin tehlikeye düşüp düşmeyeceğinin tespiti istenebilir. Mahkeme, ayrılan ortağa yapılması gereken ödemeyi kooperatifin varlığını tehlikeye düşürecek nitelikte bulmazsa genel kurulun geciktirme kararı uygulanamaz. Mahkemece böyle bir karar verilmesi durumunda kooperatif herhangi bir tazminat da isteyemez.
Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları isteyebilecekleri günden başlayarak 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar (KK.m.17/2). Burada isteyebilecekleri gün deyiminden, bilançonun genel kurulda kabul edildiği tarihi takip eden anasözleşmede belirtilen (örnek anasözleşmede genellikle 1 ay) sürenin bittiği tarih anlaşılmalıdır. Şayet genel kurulca geciktirme kararı alınmışsa bu süre de bu tarih üzerinde ilave edilmeli ve zaman aşımının bu tarihten itibaren başladığı kabul edilmelidir.
Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarınca alacak ve hakların istenebileceği günden itibaren iade edilmeyen tutarlar için kooperatiften yasal faiz istenebilecektir.
3.4. Sermaye ve mevduattan kısmen veya tamamen yoksun kalınamayacağı, ortağın alacak ve haklarını cari fiyat veya döviz kuru üzerinden değerlendirilmesini veya faiz verilmesini talep edemeyeceği:
Çıkan ve çıkarılan ortağın sermaye veya mevduatından kısmen veya tamamen yoksun kalacağı hakkındaki şartlar hükümsüzdür (KK.m.17/3). Bu kural buyurucu olup, aksine uygulama sözkonusu olamaz. Bu itibarla, ortağın çıkması ya da çıkarılması halinde ödemelerinin belli bir oranının kooperatife kesildikten sonra kalanının kendisine iade edileceği yönünde anasözleşmeye hüküm konulması veya karar alınması mümkün değildir.
Ancak, bu hüküm ayrılan ortaklara iadeler yapılırken hisselerine düşen genel gider paylarının (geçmiş yıl + cari yıl zararlarının) düşülmesine engel değildir.
Diğer taraftan, ayrılan ortak veya mirasçılarınca ödemelerinin cari fiyat veya döviz kuru üzerinden hesaplanması istenilemeyeceği gibi, bu ödemeler için faiz verilmesi talebinde de bulunulamaz. Zira, ayrılan ortakların alacaklarının ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplacağı belirtilmiştir.
Bununla birlikte, anasözleşmede yer verilecek bir hükümle veya genel kurul kararı ile ortakların ödemelerinin faiz, endeks, enflasyon gibi bir oranla arttırılarak geri ödenmesi yoluna gidilebilir