KOOPERATİFTEN İHRAÇ KARARININ İPTALİ ( Genel Kurul Kararından Ucuza satış ) KOOPERATİFTEN TAŞINMAZ ALAN DAVACININ ÜYELİKTEN İHRACI

Y22HDEsas : 2015/1777Karar : 2015/1661Tarih : 17.03.2015 KOOPERATİFTEN İHRAÇ KARARININ İPTALİ ( Genel Kurul Kararından Ucuza satış )
KOOPERATİFTEN TAŞINMAZ ALAN DAVACININ ÜYELİKTEN İHRACI

Yönetim kurulu kararı ile satılan daireyi alarak kooperatif üyeliği kaydedilen davacının, genel kurul tarafından alınan üyelikten ihrac kararının iptali istemi ile açtığı davada:

Davalı kooperatifin defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulmamış olması;
paranın kooperatif kasasında görülmemesi, davacının kusurundan kaynaklanmaz.

davacının kooperatiften ihracının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu`nun 16. ve 27. maddeleri ile kooperatif anasözleşmesinin 14. maddesindeki ihraçla ilgili düzenlemeye aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne dair karar usul ve yasaya uygundur.fk

DAVA VE KARAR:

Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ KARARI:Davacı vekili, müvekkilinin 02.02.2008 tarihli genel kurul kararı ile 35.000,00 TL ödeme karşılığında davalı kooperatife ortak olduğunu,
kooperatifin 09.06.2013 tarihli genel kurulunda bahsi geçen dairenin 2006 yılı genel kurul toplantısında en az 40.000,00 TL bedelle satışına karar verildiği halde düşük bedelle satışın yapıldığı gerekçesiyle müvekkilinin ihracına karar verildiğini,
ihraç hallerinin mevzuatta ve anasözleşmede açıkça belirlendiğini, ancak ortaklık yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi halinde ve önceden ihtar edilmek kaydıyla yönetim kurulu kararına istinaden ihraç yapılabileceğini,
bahsi geçen genel kurul kararının yasaya ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, 09.06.2013 tarihli genel kurulun 10. maddesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, aslında dava konusu hissenin bir çok usulsüz işlem gerçekleştiren, zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarından Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi`nde yargılanmakta olan eski başkan A… Y… tarafından alındığını,
davacının ise eski başkanın eşinin akrabası olduğunu, önceki genel kurulda bu hissenin 40.000,00 TL karşılığı satışına karar verildiğini,
kayıtlarda makbuzla 35.000,00 TL para girişi göründüğü halde kasa ve banka hesabında bu paranın görünmediğini,
anasözleşme gereği para tahsilatlarının en az iki kişi imzası ile yapılması gerektiğini, ancak makbuzda tek imza bulunduğunu,
dairenin elektrik ve su aboneliklerinin eski başkan A… Y… adına alındığını,
kooperatifin hak edişine giren bu daire hakkında eski başkan A… Y…`in kız kardeşi H… E… aleyhine tapu iptal ve tescil davası açılması üzerine davacıya satılmış gibi gösterilen daire için eksik kalan 5.000,00 TL`lik bedel ile bunun faizini A.. Y…`in kooperatifin banka hesabına ödediğini savunarak, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi`nde yargılaması süren davanın sonucunun beklenmesini ve açılan davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre;
Davalı kooperatifin defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulmadığı,
davacıya 02.02.2008 tarihli 6 sayılı yönetim kurulu kararı ile B blok giriş kat 1 nolu bağımsız bölümün satışına karar verildiği,
üye kayıt defterinde üye olarak kaydının bulunduğu, paranın kooperatif kasasında görülmemesinin davacının kusurundan kaynaklanmadığı,
davacının usulüne uygun tutulmayan kooperatif kayıtlarından sorumlu tutulamayacağı,
18.06.2011 tarihinde yapılan genel kurulda göreve gelen yeni yönetim tarafından genel kurul toplantı tutanağının 10. Maddesi gerekçe gösterilerek ihtar yapılmaksızın davacının kooperatiften ihracının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu`nun 16. ve 27. maddeleri ile kooperatif anasözleşmesinin 14. maddesindeki ihraçla ilgili düzenlemeye aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ( ONANMASINA ), alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,  oybirliği ile, karar verildi.
Y22HD 17.03.2015 E.2015/1777 – K.2015/1661

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir