u tanım ve amaçlardan hareketle; üye konut kooperatiflerine altyapılı arsateslim eden birliğin, söz konusu faaliyetinin 3065 sayılı Yasanın 1.maddesinde belitilen ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmesi mümkündeğildir.
Diğer yandan, 3065 sayılı Yasanın 29/1. maddesinde, mükelleflerinyaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden,kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura vebenzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, 34/1.maddesinde de yurtiçinden sağlanan veya itlal olunan mal ve hizmetlere aitkatma değer vergisinin alış faturaları veya benzeri vesikalar üzerinden ayrıcagösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıylaindirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Olayda ise, birlik tarafından kendisine bağlı üye kooperatiflere yapılanarsa teslimlerine ilişkin olarak hesaplanan ve koopertiflerden tahsil edilenkatma değer vergisinin, yüklenilen katma değer vergisinden indirilerekihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerinde devreden katma değer vergisiçıkması nedeniyle geri ödenmesi istenilmiştir.
Katma değer vergisi sisteminin temel prensiplerinden olan indiriminmükellefiyete bağlı bir hak olduğu da dikkate alındığında indirim hakkınındoğması için öncelikle mükellefiyetin tesis edilmiş olması, indirim konusuyapılan katma değer vergisine ilişkin teslim ve hizmetin indirim hakkınıkullanacak olan mükellefe yapılması ve mükellefin de teslim ve hizmete ilişkinbelgede ayrıca gösterilen katma değer vergisini yasal defterlere kaydetmişolması gerekmektedir.
Bu itibarla konut kooperatifleri birliğinin, üye kooperatiflere yaptığıarsa teslimleri 3065 sayılı Yasanın 1. maddesinde belirtilen ticari faaliyetkapsamında değerlendirilemeyeceğinden nihai tüketici olması nedeniyleyüklendiği katma değer vergisini indirim konusu yapamayacağı açıktır.
Kaldı ki, davacı birlik tarafından verilen beyannamelerden de görüleceğiüzere, her ne kadar bir kısım katma değer vergisi yüklenilmiş ise de,yüklenilen bu katma değer vergisi üye kooperatiflere yapılan teslimlerdolayısıyla hesaplanıp tahsil edilen katma değer vergisinden indirilmeksuretiyle ( haksız yere olsada ) yansıtıldığı anlaşıldığından ortada üst birliğegeri ödenmesi gereken bir vergi bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan vergiye tabi olmayan işlemler söz konusu olması halinde, dahi,üye kooperatiflerce ödenen katma değer vergisinin davacı üst birliğe geriödenmesi mümkün olmadığı gibi geri ödenmesi istenilen katma değer vergisiihtirazi kayıtla verilen beyannamede indirim konusu yapılmıştır.
Bu durumda, ticari faaliyet kapsamı dışında kalması nedeniyle katma değervergisine tabi olmadığı halde, arsa teslimlerine ilişkin olarak üyekooperatiflerden tahsil edilen katma değer vergisinin nihai tüketici konumundabulunan davacı üst birliğe geri ödenmesi yolundaki vergi mahkemesi kararındahukuki isabet görülmemiştir.