Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca yükleniciye devredilen bağımsız bölümün yüklenici tarafından diğer davalıya satışı sonucu oluşan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, Esas: 2011/7517, Karar: 2012/251 İçtihat

“Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca yükleniciye devredilen bağımsız bölümün yüklenici tarafından diğer davalıya satışı sonucu oluşan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Davalılar süresinde verdikleri cevap dilekçelerinde, zamanaşımı def’inde bulunmuş, mahkemece, sözleşmenin fesih bildiriminden itibaren dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresi gerçekleştiğinden davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı ile davalılardan R____ K____ arasında imzalanan 5.4.1991 tarihli biçimine uygun arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiği 13.2.1995 tarihli ihtarname ile davacı tarafından davalıya bildirilmiştir. Daha sonra, Ödemiş 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada, yüklenici tarafından yapılan pay satışının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi istenilmiş, mahkemece yüklenicinin inşaatı sözleşmeye uygun ifa etmediğinden temerrüde düştüğü, bu sebeple tapuya hak kazanmadığı kabul edilerek tapunun iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmiş; karar, Yargıtay incelemesinden geçerek 25.2.2008 tarihinde kesinleşmiştir.

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin tek taraflı irade beyanı ile feshedilemeyeceği, yargılama sonucu feshe karar verilebileceği gerek doktrinde gerekse Dairemiz kararlarında kabul edilerek yerleşen uygulama olmuştur. Yukarıda sözü edilen kararla, yüklenicinin temerrüdü sonucu tapunun arsa sahibine iadesine karar verilmek suretiyle sözleşmenin feshine de karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Arsa sahibi sözleşme uyarınca devredilen tapu payının iadesini ancak feshin kesinleşmesinden sonra isteyebileceğinden dava 25.2.2008 tarihinden önce açılamaz. Öte yandan eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, bazı durumlar ayrık olmak üzere, zamanaşımı süresi BK’nın 126/IV. maddesi uyarınca 5 yıldır. Somut olayda, fesih sebebiyle tapu payının iadesi istenildiğinden feshin kesinleştiği 25.2.2008 tarihinden itibaren davanın açıldığı 26.11.2010 tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresinin de gerçekleşmediği ortadadır. O halde davalıların zamanaşımı def’ilerinin reddi ile uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek ve 10 yıllık zamanaşımından bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

KARAR : Yukarıda açıklanan sebeplerle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcının istenmesi halinde temyiz eden davacıya iadesine, 24.1.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.”Aşağıdaki alacak veya dâvalar hakkında beş senelik müruru zaman cari olur.

1. Alelûmum kiralar ile resülmal faizleri ve muayyen zamanlarda tediyesi meşrut aidat hakkındaki dâvalar

2. Erzak bedeli ve nafaka ve otel ve lokanta masraflarına müteallik dâvalar

3 – (Değişik: 6763 – 29.06.1956) Sanatkarların veya esnafın emeklerini karşılığı, perakendecilerin sattıkları malların parası, noterlerin mesleki mesleki hizmetleri karşılığı, başkalarının maiyetinde çalışan veya müstahdemi olan kimselerin, hizmetçilerin, yevmiyecilerin ve işçilerin ücretleri hakkındaki davalar:

4 – (Ek: 6763 – 29.06.1956) Ticari olsun olmasın bir şirket akdine dayanan ve ortaklar arasında veya şirketle ortaklar arasında açılmış bulunan bütün dâvalar ile şirketin müdürleri, temsilcileri, murakıplariyle şirket veya ortaklar arasındaki dâvalar, vekâlet akdinden, komüsyon akdinden, acentalık mukavelesinden, ticari tellâkllık ücreti dâvası hariç, tellâllık akdinden doğan bütün dâvalar, mütaahhidin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak dâvalar hariç olmak üzere istisna akdinden doğan bütün dâvalar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir