T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1973/11908
K. 1973/11535
T. 20.12.1973
• İFLAS MASASININ ALACAĞI TAKİP YETKİSİ VERMESİ ( Müflis Kooperatif )
• ALACAKLILARIN YETKİ DEVRİ ( Müflis Kooperatif )
• KOOPERATİF ORTAKLARININ SORUMLULUĞU ( Müflis Kooperatif )
1163/m.29
2004/m.245,253,255
ÖZET : İflas masası alacaklıları, bir alacağın masa tarafından takip edilmesine gerek görmezlerse, o alacağı takip yetkisini, isteyen bir alacaklıya devredebilirler.
Kooperatifler Yasası`na göre, ana sözleşmede tersine kural bulunmadıkça, borç ve taahhüdlerden kooperatif sorumludur.
DAVA : Alacaklılar N.Ü. ve H.K. ile borçlular C.A. ve Sınırlı Sorumlu Zeytinburnu Sigortalı İşçiler Yapı Kooperatifi, İflas Memurluğu`na müteallik olmak üzere, İstanbul 6. İcra Hakimliği`nden verilen 24.9.1973 tarih ve 1916- 839 sayılı kararın, müddeti içinde temyizen tetkiki C. vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya, mahallinden daireye 1.12.1973 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : İcra takibi, N.Ü. ve H.K. tarafından, müflis Kooperatifin borcundan dolayı ortak aleyhine tevcih edilmiş ve borçlunun şikayet dilekçesinde, hasım olarak kooperatifin adı yazılıp, takibi yapan alacaklılar gösterilmemiştir. Ancak; dilekçe metninden, şikayetin bunlara da teşmil edildiği anlaşılmaktadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu`nun kabul ettiği sistem, ana sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, borç ve taahhütlerinden dolayı münhasıran kooperatifin sorumlu olduğudur. Ancak sözleşmeye konulacak hükümlere ortaklar “sınırlı” veya “sınırsız” sorumluluk altına sokulabilecekleri gibi, “ek ödeme yüklemi” ile de mükellef tutulabilirler ( madde; 29,30,32,33 ).
Sınırlı sorumluluk esaslarını tespit eden 30`uncu maddede, “sınırlı sorumluluk” şu şekilde tespit edilmiştir : “Ana sözleşmeye ortakların kooperatif borçları için, kendi iştirak payından fazla olarak, şahsen ve belirli bir miktara kadar, kooperatiften sonra sorumlu olacaklarına dair bir hüküm konulabilir. Ortakların şahsen ve tek başına sorumlu olacakları bu meblağın kooperatifteki paylarının tutarı ile orantılı olarak tespit edilmesi de mümkündür. Ortakların bu sorumlulukları, iflasın sonuna kadar, ancak iflas idaresi tarafından ileri sürülebilir.”
Sınırlı Sorumlu Zeytinburnu İşçiler Yapı Kooperatifi`ne ait eski statünün 17`nci maddesinde; “Kooperatifin üçüncü kişilere karşı taahhütlerinden dolayı her ortağın, hissesinin beş misline kadar sorumlu olduğu, bu sorumluluğun, kooperatiften ayrılma tarihinden itibaren iki yıl daha devam edeceği” yazılıdır. 1163 sayılı Kanun hükümlerine intibak için düzenlenen yeni statünün 17`nci maddesinde ise, “Her bir ortağın, kooperatifin üçüncü şahıslara karşı giriştiği taahhütlerden dolayı, taahhüt ettiği payla şahsına tahsis edilen kredi miktarı kadar sorumlu olacağı” ve 48`inci maddesinde de “Kooperatifin bir kısım ortakları ferdileşmiş, bir kısmı ferdileşmemiş ise, kooperatifin bütün ortakları ferdileşinceye kadar geçen zaman için, sonradan doğan kooperatif borçlarından dolayı, ferdileşen ortakların sorumlulukları devam edeceği gibi; ortağın, 17`nci madde gereğince yüklenmiş olduğu sorumluluğun, kooperatifin tasfiyesine kadar süreceği” yazılıdır. İzah edilen bu sebeplere göre;
1- Kooperatif mevcudunun, borçlarını tamamen ödemeye kifayet etmemesi halinde, artan kısımla mesuliyet sınırları içinde ortaklara müracaat olunması gerekeceğinden, bunlardan her birinin ana sözleşme uyarınca sorumlu olabileceği meblağı tespit edilerek, bu paranın iflas masası tarafından kendilerinden istenip, tasfiyenin devam ve intaç ettirilmesi zorunludur. 30`uncu maddede işaretlendiği gibi, bu sorumluluk, iflasın ve tasfiyenin sonuna kadar, ancak iflas adresi tarafından ileri sürülebilir.
2- İİK 245`inci maddesi hükmü, “masa” tarafından neticelendirilmesinde alacaklılarca lüzum görülmeyen bir “iddia”nın takibi hakkının, isteyen alacaklıya devrine mütedairdir. Maddede sözü geçen “iddia” deyimi ile, takibinden olumlu bir neticeye vardırılması meşkuk veya bu uğurda karşılaşılabilecek masraf ve külfete deymeyecek nitelikteki iddialar kastolunmuştur. Tetkik konusu olayda, bu madde hükmünün uygulanmasını gerektirir unsurlar yoktur.
3- İflas İdaresinin, ana tüzüğünün 17 ve ilgili maddelerindeki mesuliyet sınırlarını değil de kooperatifin üçüncü kişilere olan borcunu, ortaklardan her birine tahsis edilmiş dairenin nafisahaları ile orantılı olarak paylaştırmak suretiyle ödeyecekleri meblağı tespite kalkışması ve binnetice bu paranın sorumluluk sınırlarını aşıp aşmadığını incelememesi isabetsizdir.
4- Dairemiz`in 13.2.1972 tarihli kararında; ortaklardan her birinin sorumluluk şekli ve derecelerini tespit eden 1163 sayılı Kanun`un 29,30`uncu maddeleri hükümlerine işaret edilip, bu yolla tahkikata lüzum gösterilmiştir. Bu karara dayanılarak ortakların sorumluluklarına mütedair önceki merci kararının kesinleştiğinden söz edilemez.
SONUÇ : Temyiz itirazları, yukarıda işaretlenen nedenlerle, yerinde görüldüğünden, merci kararının İİK 366 ve HUMK 428`inci maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 20.12.1973 gününde oybirliğiyle karar verildi