6100 Sayılı HMK m.273 uyarınca mahkeme, bilirkişinin görevlendirilmesine ilişkin kararında, inceleme konusuna, bilirkişinin cevaplaması gereken sorulara yer vermelidir. Mahkemece; uyuşmazlığın kooperatif anasözleşmesi, iptali istenen genel kurul tutanağı, kooperatife ait defterler, kayıt ve belgeler ile ekleri ve 1163 Sayılı Kanun hükümleri ile birlikte incelenerek çözümlenebileceği hususu gözardı edilerek; incelemeye ilişkin ara kararında, bilirkişinin kooperatif kayıtları üzerinde hangi hususları inceleyeceği ve hangi soruları cevaplayacağı da ayrıntılı olarak açıklanmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır. |
(Karar Tarihi : 24.10.2011)
Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükümün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı kooperatifin 29.12.2007 tarihli genel kurul toplantısında, anasözleşmeye aykırı olarak toplantıdan 30 gün evvel haberdar edilmediklerini, kooperatif üyesi olmayan M____ B____’ın usulsüz olarak divan başkanı seçildiğini, 2006 yılında kendisi kooperatif yönetiminde görevli olduğu için bilançonun kendisi tarafından hazırlanması gerektiği halde yeni yönetimin bilanço raporlarının sunulduğunu, yeni yönetime devredilen paranın nereye harcandığı hususunda açıklama yapılmadığını, söz hakkı istemesine rağmen verilmediğini ileri sürerek, genel kurul kararlarının iptalini istemiştir.
Davalı vekili, genel kurula çağrı noksanlığının tek başına genel kurulun iptalini teşkil etmediğini, divan başkanlığına seçilen M____ B____’ın eşine ait kooperatif hissesinin yarısını devralarak üye olduğunu, davacının da aralarında bulunduğu eski yönetim kurulu üyeleri hakkında Söke Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturma olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemesi için masraf yatırmak üzere davacıya kesin süre verilmesine rağmen masraf yatırılmadığı, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir.
6100 Sayılı HMK.nun 273. maddesi uyarınca mahkeme bilirkişinin görevlendirilmesine ilişkin kararında, inceleme konusuna, bilirkişinin cevaplanması gereken sorulara yer verilmelidir. Aynı Kanun’un 266. maddesi hükmünde de, “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” hükmü kabul edilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan 1086 Sayılı HUMK’da da paralel hükümler bulunmaktadır. Mahkemece; uyuşmazlığın kooperatif anasözleşmesi, iptali istenen genel kurul tutanağı, kooperatife ait defterler, kayıt ve belgeler ile ekleri ve 1163 Sayılı Kanun hükümleri ile birlikte incelenerek çözümlenebileceği hususu gözardı edilerek incelemeye ilişkin ara kararında bilirkişinin kooperatif kayıtları üzerinde hangi hususları inceleyeceği ve hangi soruları cevaplayacağı da ayrıntılı olarak açıklanmadan yazılı şekilde eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
KARAR : Davacı, davalı kooperatifin 29.12.2007 tarihli genel kurul toplantısında, anasözleşmeye aykırı olarak toplantıdan 30 gün evvel haberdar edilmediklerini, kooperatif üyesi olmayan M____ B____’ın usulsüz olarak divan başkanı seçildiğini, 2006 yılında kendisi kooperatif yönetiminde görevli olduğu için bilançonun kendisi tarafından hazırlanması gerektiği halde yeni yönetimin bilanço raporlarının sunulduğunu, yeni yönetime devredilen paranın nereye harcandığı hususunda açıklama yapılmadığını, söz hakkı istemesine rağmen verilmediğini ileri sürerek, genel kurul kararlarının iptalini istemiştir.
Davalı vekili, genel kurula çağrı noksanlığının tek başına genel kurulun iptalini teşkil etmediğini, divan başkanlığına seçilen M____ B____’ın eşine ait kooperatif hissesinin yarısını devralarak üye olduğunu, davacının da aralarında bulunduğu eski yönetim kurulu üyeleri hakkında Söke Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturma olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemesi için masraf yatırmak üzere davacıya kesin süre verilmesine rağmen masraf yatırılmadığı, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir.
6100 Sayılı HMK.nun 273. maddesi uyarınca mahkeme bilirkişinin görevlendirilmesine ilişkin kararında, inceleme konusuna, bilirkişinin cevaplanması gereken sorulara yer verilmelidir. Aynı Kanun’un 266. maddesi hükmünde de, “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” hükmü kabul edilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan 1086 Sayılı HUMK’da da paralel hükümler bulunmaktadır. Mahkemece; uyuşmazlığın kooperatif anasözleşmesi, iptali istenen genel kurul tutanağı, kooperatife ait defterler, kayıt ve belgeler ile ekleri ve 1163 Sayılı Kanun hükümleri ile birlikte incelenerek çözümlenebileceği hususu gözardı edilerek incelemeye ilişkin ara kararında bilirkişinin kooperatif kayıtları üzerinde hangi hususları inceleyeceği ve hangi soruları cevaplayacağı da ayrıntılı olarak açıklanmadan yazılı şekilde eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.