Bu durum, son yıllarda kooperatiflere yönelik vergi politikasının olumsuz olarak değişmesi sürecinde de yaşanmıştır. Türkiye’de uzun yıllar kooperatiflerin –dünya örneklerinden hareketle- vergi avantajı ile teşvik edilmesi yolu seçilmiş, bu kapsamda kooperatiflere, kurumlar vergisi muafiyeti ve katma değer vergisi istisnaları ile küçük ölçekteki diğer muafiyet ve istisnalar tanınmıştır. Ancak, son yıllarda bazı kooperatifler (tüketim, motorlu taşıyıcılar ve belli şartlar dahilinde konut yapı kooperatifleri) kurumlar vergisi kapsamına alınmıştır. Yine, katma değer vergisi ile ilgili istisnaların kaldırılmasına yönelik düzenlemeler de son zamanlarda hayata geçirilmiştir. Fakat bu düzenlemelerin gerekliliği veya sağlayacağı katkılar, kooperatiflerin kendine özgü yapıları dikkate alınarak etraflıca tartışılamamıştır.