T.C. İSTANBUL VALİLİĞİ İl Defterdarlığı Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü
Sayı: B.07.4.DEF.0.34.11/KVK-44Konu: Mahsuplar sonunda arta kalan tutarın 2.000.000.000 TL’yı aşması halinde banka teminat mektubu istenip istenmeyeceği hk. İLGİ: Maliye Bakanlığı’na hitaben verilen 13.03.2003 tarihli dilekçeniz. İlgide kayıtlı dilekçenizde, ………………….. Vergi dairesi Müdürlüğü’nün 3330032588 vergi numaralı mükellefi olduğunuzu, şirketinizin faaliyet gereği yurtiçi ve yurtdışında 1984 yılından bu yana büyük inşaat projeleri ve sanayi tesisleri kapsamında yıllara sari elektrik tesisat montajı ve elektrik panoları imalatı yaptığını, bu nedenle şirketinizin Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/3. maddesi gereği yapılan tevkifatlar nedeniyle 2000 yılında 97.078.440.000 TL, 2001 yılında 12.244.740.000TL, 2002 yılında 154.721.718.000 TL. iade kurumlar vergisinin doğduğunu, bu tevkifatların saymanlıklarına yatırıldığına dair onaylı belgelerin vergi dairesine verildiğini, söz konusu iade alacağınızın vergi borçlarınıza mahsubunu istemiş bulunduğunuzu ve arta kalan kısmını ise 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu ile ilgili taksit borçlarınıza mahsup etmek istediğinizi, ancak anılan vergi dairesince banka teminat mektubu veremediğiniz dolayısıyla mahsup işleminin yerine getirilmeyeceğini belirterek, söz konusu mahsup işleminin teminat mektubu olmaksızın yerine getirilip, getirilmeyeceği sorulmaktadır. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 44.maddesinde de beyannamede gösterilen kazançlardan bu kanuna ve Gelir Vergisi Kanunu’na göre tevkifan kesilmiş olan vergilerin beyanname üzerinden hesaplanan Kurumlar Vergisi’nden mahsup edileceği, mahsubu gereken miktarın beyanname üzerinden hesaplanan Kurumlar Vergisi’nden fazla olması halinde durumun vergi dairesince mükellefe yazı ile bildirileceği, aradaki farkın mükellefin bu yazıyı tebellüğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı halinde kendisine iade olunacağı ve bir yıl içinde müracaat etmeyen mükelleflerin bu farktan doğan alacaklarının düşeceği hükme bağlanmıştır. Buna göre ilgili şirket kazançlarından yıl içerisinde kesilen vergilerin öncelikle Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 44.maddesi uyarınca beyannamede gösterilen kazançlar üzerinden hesaplanan Kurumlar Vergisi’ne mahsubu gerekmekte iken, cari yıl şirket kazancının yetersizliği nedeniyle Kurumlar Vergisi’ne mahsup işlemleri yapılamayan kesinti yoluyla ödenmiş vergilerin diğer vergi (Muhtasar ve Katma Değer Vergisi) borçlarına mahsuben iadesinde ise Gelir Vergisi Kanunu’nun 169, 194, 207 ve 226, 233 Seri Nolu Genel Tebliğlerindeki düzenlemelere göre işlem yapılacaktır. Konuya açıklık getiren 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 22.07.1992 tarih ve 21292 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 169 Seri No’lu Genel Tebliği’nin A-1. bölümünde; 1-Tevkif yoluyla kesilen vergilerin mahsuplar sonunda kalan kısmının nakden ve/veya mahsuben iade edilebilmesi için aranan belge: “ Tevkif yoluyla kesilen vergilerin mahsuplar sonunda kalan kısmının nakden ve/veya mahsuben iade edilebilmesi için, tevkif yoluyla kesilen verginin vergi sorumlusu tarafından ilgili vergi dairesine yatırılmış olması şarttır. Mükellefler sözü edilen vergilerin ilgili vergi dairesine sorumlusu tarafından yatırılmış olduğunu gösterir bir belgeyi ilgili vergi dairesinden alarak iade ve/veya mahsup talep dilekçelerine ekleyeceklerdir. Ancak, bankalara yapılan ödemeler ile tam mükellefiyete tabi Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine bankalarca yapılan ödemelerden kesilen vergilerin iadesine ilişkin taleplere, söz konusu vergilerin ilgili vergi dairesine yatırıldığına dair belge eklenmeyecektir. Bu taleplere vergi kesintisinin yapıldığını gösterir bir belge eklenecektir. İade ve/veya mahsup taleplerine sözü edilen belgeyi eklemeyen mükelleflerin iade ve/veya mahsup talepleri yerine getirilmeyecektir.” denilmiştir. Öte yandan, aynı tebliğin A.2 bölümünde “…………Gelir Vergisi Kanunu’nun 42. maddesi kapsamına giren birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işleri dolayısıyla alınan istihkak bedellerinden tevkif edilmiş bulunan vergilerin, yıllık Gelir veya Kurumlar Vergisi beyannamesinde gösterilen gelire dahil kazançlar üzerinden hesaplanan Gelir veya Kurumlar Vergisi’nden mahsubu neticesinde, mükellefe iadesi gereken bir verginin kalması halinde, bu vergi aşağıda açıklanan esaslara göre nakten ve/veya diğer vergi borçlarına mahsup edilmek suretiyle iade edilecektir. a) Mahsuplar sonunda kalan ve tutarı 25.000.000 TL (Bu miktar Gelir Vergisi Kanunu’nun 248 Seri No’lu Genel Tebliği ile 15.000.000.000 TL’na çıkartılmıştır) ve daha az olanların tamamı, teminat aranmaksızın ve inceleme yapılmaksızın iade edilecektir. b)25.000.000 TL’nı (15.000.000.000TL) aşan vergilerin ise 25.000.000 Lirasının (15.000.000.000 TL) tamamı ile fazlasının %30’u, teminat aranmaksızın ve inceleme raporu beklenmeksizin mükellefin talebi üzerine “süresiz ve şartsız banka teminat mektubu” karşılığında red ve iade edilecektir. c) Sermayesinin % 51’i veya daha fazlası kamuya ait olan kuruluşlara yapılacak iadelerde, teminat mektubu aranmayacaktır. Ancak, bu kuruluşlara yapılan iadelerle ilgili olarak inceleme yapılacağı tabiidir. …. Yıllık beyanname ile beyan edilen gelir üzerinden hesaplanan Gelir veya Kurumlar Vergisi’nden mahsup edilen ve mahsuplar sonunda arta kalan tevkif yoluyla kesilen vergilerin, mükelleflerin kendilerinin diğer vergi borçlarına mahsup edilmek suretiyle iadesi de yapılacaktır. Mahsuben iadelerde, nakten iadelerde olduğu gibi işlem yapılacaktır. Öte yandan, mükellefin mahsup taleplerinin hüküm ifade edebilmesi için, bu konuya ilişkin olan dilekçelerine (1). ve bu bölümde belirtilen belgeleri eklemeleri gerekmektedir. Bu belgelerle birlikte yapılan mahsup talepleri, dilekçenin vergi dairesi kayıtlarına girdiği tarihten itibaren hüküm ifade edecek ve mahsup bu tarih itibariyle yapılmış sayılacaktır. Bu tarihten itibaren, mükelleflerin iade olunacak alacaklarından mahsubunu talep ettikleri vergi borçları için gecikme zammı uygulanmayacaktır” açıklamaları yer almaktadır. Bu hüküm ve açıklamalara açıklamalara göre, mahsup ve iadelerde 169, 177, 194, 207, 226, 233 ve 248 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğleri’nde belirtilen esasların dikkate alınması gerekmekte olup, inşaat ve onarma işleriniz dolayısıyla aldığınız istihkak bedellerinden tevkif edilmiş bulunan vergilerin, yıllık Gelir veya Kurumlar Vergisi beyannamenizde gösterilen gelire dahil kazançlarınız üzerinden hesaplanan Gelir veya Kurumlar Vergisi’nden mahsubu sonucunda artan kısmın 2 Milyar Lira’yı aşması halinde 15 Milyar Lira’nın tamamı ile fazlasının %30’unun teminat aranmaksızın ve inceleme raporu beklenmeksizin talebiniz üzerine süresiz ve şartsız banka teminat mektubu karşılığında mahsubu yapılacaktır. Buna göre, söz konusu mahsup işleminin yapılabilmesi için mahsuplar sonunda arta kalan tutarın 15.000.000.000 TL’yı aşması durumunda aşan kısmın %70’i için diğer belgelerin yanında teminat mektubunun da verilmesi şarttır.Bu nedenle ilgili vergi dairesince yapılan işlem Defterdarlığımızca da uygun görülmüştür. Diğer taraftan 1996/1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi İç Genelgesine göre, yıllara yaygın inşaat ve onarım işleri nedeniyle bu işleri yapan mükelleflere ödenen istihkaklardan kesilen vergilerin Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 44. maddesi uyarınca, beyannamede gösterilen kazançlar üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsubundan sonra kalan miktarın istediğiniz halinde teminat ve inceleme raporu aranmaksızın Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/6-b bendi uyarınca hesaplanan gelir vergisine mahsubunun yapılması mümkün bulunmaktadır. Ayrıca 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunundan faydalanarak ödeyeceğiniz borçlarınıza mahsubunun yukarıda yer alan kanun ve tebliğde yer alan açıklamalar çerçevesinde yerine getirmeniz halinde mümkün olacağı tabidir. Bilgi edinilmesini rica ederim. |