Kat Karşılığı İnşaat İşlerinde Belge ve Kayıt Düzeni Nihat Kara, Deloitte Vergi Denetçisi Özet Son yıllarda ekonomide lokomotif rol üstlenen inşaat sektöründe birçok farklı türde yapım modeli vardır. Bunlardan birisi de, hem arsa sahibi hem de müteahhit firmalar açısından kârlı olarak değerlendirilebilecek olan kat karşılığı inşaat işleridir. Trampa olarak değerlendirilebilecek bu işlem sırasında Kurumlar Vergisi, Harçlar Kanunu, Katma Değer Vergisi ve Vergi Usul Kanunu açısından birçok hatalı uygulama yapılabilmektedir. Bu makalede bahsedilen bu kanunlar uyarınca hesaplama yöntemleri ve kanunlar açısından doğacak vergisel yükler hakkında açıklamalarda bulunulmuştur. Kurumlar Vergisi Kanunu Açısından Kurumlar Vergisi Kanunun (KVK) 5/1 (e) maddesine göre kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların % 75’lik kısmı kurumlar vergisinden istisnadır. 1 Seri No.lu KVK Genel Tebliği’nin 5.6.2.4.1. “Taşınmazlar ile iştirak hisselerinin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası ve kamulaştırılması” bölümünde aşağıdaki açıklamalara yer verilmiştir. “İstisna uygulanabilmesi için taşınmazlar ile iştirak hisselerinin satılması ve bu işlemden bir kazanç elde edilerek, satan kurumun mali yapısında bir iyileşmenin olması gerekmektedir. Bu nedenle, söz konusu aktif kalemlerin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası gibi işlemler istisna kapsamına girmemektedir. Kat karşılığında arsa devrinde olduğu gibi, bir mal veya hakkın başka bir mal veya hak ile değiştirilmesini ifade eden trampa işlemlerinde de söz konusu istisna hükmü uygulanmayacaktır.” Buna göre; arsa satışından elde edilecek kazanç için KVK 5/1 (e) istisnasından faydalanılamayacak olup, kazancın tamamı kurumlar vergisine tabi olacaktır. Vergi Usul Kanunu Açısından Firmaların arsa sahiplerine yaptıkları daire teslimini takiben 7 gün içerisinde dairelerin emsal bedelleri üzerinden KDV’li olarak fatura düzenlemeleri gerekmektedir. Arsa sahibinin gerçek kişi olması durumunda teslim alınan arsa bedeli(*) hesaplanarak KDV’siz ve Stopajsız gider pusulası düzenlenerek tevsik edilecektir. Arsa sahibinin bir iktisadi işletme olması durumunda ise, teslim edilen arsa için arsa sahibi tarafından, şirketinizce kendisine teslim edilen dairelerin emsal bedeli üzerinden fatura düzenlenmesi gerekmektedir. (*)Arsa bedeli ise, Müteahhit açısından arsa sahibine teslim edilen daire ve işyerlerinin inşaatı için yapılan harcamaların toplamını oluşturmakta olup, bu bedel inşaat maliyetinin de içerisinde yer almaktadır. Dairelerin emsal bedellerinin belirlenmesi Vergi Usul Kanunu 267. Maddesinde yer aldığı üzere aşağıdaki gibi tarif edilmiştir: “Emsal bedeli, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değerdir. Emsal bedeli sıra ile aşağıdaki esaslara göre tayin olunur: Birinci sıra: (Ortalama fiyat esası) aynı cins ve nevideki mallardan sıra ile değerlemenin yapılacağı ayda veya bir evvelki veya bir daha evvelki aylarda satış yapılmışsa, emsal bedeli bu satışların miktar ve tutarına göre mükellef tarafından çıkarılacak olan “Ortalama satış fiyatı” ile hesaplanır. Bu esasın uygulanması için, aylık satış miktarının, emsal bedeli tayin olunacak her bir malın miktarına nazaran %25’ten az olmaması şarttır. İkinci sıra: (Maliyet bedeli esası) Emsal bedeli belli edilecek malın, maliyet bedeli bilinir veya çıkarılması mümkün olursa, bu takdirde mükellef bu maliyet bedeline, toptan satışlar için %5, perakende satışlar için %10 ilave etmek suretiyle emsal bedelini bizzat belli eder. Üçüncü sıra: (Takdir esası) Yukarıda yazılı esaslara göre belli edilemeyen emsal bedelleri ilgililerin müracaatı üzerine takdir komisyonunca takdir yolu ile belli edilir. Takdirler, maliyet bedeli ve piyasa kıymetleri araştırılmak ve kullanılmış eşya için ayrıca yıpranma dereceleri nazara alınmak suretiyle yapılır. Takdir edilen bedellere mükelleflerin vergi mahkemesinde dava açma hakkı mahfuzdur. Ancak, dava açılması verginin tahakkuk ve tahsilini durdurmaz. Emsal bedelinin mükellef tarafından bizzat hesaplandığı hallerde, bu hesaplara ait kayıt ve cetveller ispat edici kağıtlar olarak muhafaza edilir.” Harçlar Kanunu Açısından Kat karşılığı daire teslimlerinde dairelerin değeri Harçlar Kanunu Madde 60’ta belirtildiği üzere “işlemlerin nevi ve mahiyetine göre, değer esası üzerinden nispî veya maktu olarak alınır.” Aynı kanunun 63. Maddesinde ise, “Madde 63 – Bu Kanunda sözü edilen “kayıtlı değer” veya ” emlâk vergisi değeri” deyimi; 1319 sayılı Emlâk Vergisi Kanununun 29 uncu maddesine göre belirlenen vergi değerini ifade eder. Gayrimenkul devir ve iktisaplarında tapu ve kadastro harcı, emlak vergisi değerinden az olmamak üzere, beyan edilen devir ve iktisap bedeli üzerinden hesaplanır. Kat irtifaklı gayrimenkul devir ve iktisaplarında harç, devir ve iktisap bedelinin tamamı üzerinden hesaplanır. Tapuda yapılan işlemden sonra, emlak vergisi değerinden daha düşük bir bedel üzerinden harç ödendiğinin veya beyan edilen devir ve iktisap bedelinin gerçek durumu yansıtmadığının tespit edilmesi halinde, aradaki farka isabet eden harç ikmalen veya re’sen tarh edilir. Bu suretle tarh edilecek tapu ve kadastro harcı için, 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan vergi ziyaı cezası % 25 nispetinde uygulanır. Takdir komisyonu kararlarına istinaden bu fıkra uyarınca tarhiyat yapılamaz.” denilmektedir. Buna göre kat karşılığı inşaat işlerinde Tapu Harcının belirlenmesinde emlak vergisi değeri göz önüne alınarak beyan edilmesi gerekmektedir. KDV Kanunu Açısından a)Arsa Sahibinin Şirket Olması Durumunda: Müteahhit firmaların kat karşılığı daire teslimleriyle ilgili olarak KDV Kanunu Md. 17/4-r’de yer alan “kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin KDV’den müstesnadır” hükmü gereği olarak KDV istisnasından yararlanması ise istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin istisna kapsamı dışında olduğundan mümkün bulunmamaktadır. Ayrıca, arsa devri suretiyle müteahhitten alınan bağımsız bölümlerin müteahhit tarafından teslimi KDV’ye tabidir. Bu durumda arsa, KDV istisnası kapsamında müteahhide KDV hesaplanmaksızın devredilirken, müteahhitten alınan bağımsız bölümler için arsa sahibi tarafından müteahhide KDV ödenmesi gerekecektir. Dolayısıyla arsanın KDV’siz devri durumu arsa sahibi aleyhine sonuç doğuracaktır. Bu açıdan da arsa sahibince müteahhide devredilen arsa için KDV istisnasının uygulanmaması ve devrin KDV’li olarak yapılması, KDV yükünü ortadan kaldıracaktır. Yine ayrıca kat karşılığı arsa tesliminin satış değil trampa hükmünde olduğu bu nedenle de KDV istisnasından yararlanılamayacağı yönünde görüşler de bulunmaktadır. Sonuç olarak, arsa teslimleri genel oranda KDV’ye tabidir. Ancak, teslime konu arsalar, en az iki tam yıl süreyle şirketin aktifinde kayıtlı olması halinde (arsa sahibi şirketin faaliyet konusunda arsa alım-satım işleminin yer almaması ve bu işin ticaretini yapmaması şartıyla) Kanunun 17/4-r maddesi kapsamında KDV’den istisna olacaktır. b)Müteahhit Tarafından Yapılan Teslim: Müteahhit tarafından arsa sahibine arsanın karşılığı olarak yapılan teslimlerde, emsal bedel üzerinden KDV uygulanır. Emsal bedelin belirlenmesinde ayrıca KDV kanunu 27/4 maddesinde “ Katma değer vergisi uygulaması bakımından emsal bedelin tayininde genel idare giderleri ve genel giderlerden mamule düşen hissenin bedele katılması mecburidir.” denilmiştir. Buna göre maliyet bedellerinin hesaplanması sırasında Genel Yönetim giderlerinin projeye isabet eden kısımlarının da bu bedele dahil edilmesi gerekecektir. Yine 60 numaralı KDV sirküleri 1.8.1. maddesi uyarınca, “Arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya arsa sahibinin arsa alım satımını mutad ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmesi halinde, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihte, müteahhide yapılan bu arsa teslimi nedeniyle düzenlenecek faturada arsa karşılığı alınan bağımsız birimlerin emsal bedeli (arsa payı dahil) üzerinden genel oranda KDV hesaplanması gerekmektedir.” denilmektedir. Daire teslimleri için düzenlenecek faturalarda yer alacak KDV oranı ise, KDV Genel Uygulama Tebliğinin 2.1.3. maddesinde yer aldığı üzere belirlenmesi, bu tebliğ uyarınca 150 m2’yi geçiyorsa %18, geçmiyorsa %1 uygulanması gerekmektedir. Tebliğin ilgili kısmı aşağıdaki gibidir: 2.1.3. Net Alan Net alan deyimi “konut içerisinde duvarlar arasında kalan temiz alan” olarak tanımlanan faydalı alanı ifade etmekte olup, plan ve proje gereği konut dışında bir amaçla kullanılacak bölümleri de ihtiva eden inşaatlarda indirimli oran sadece konut olarak kullanılacak bölümlere uygulanır. Net alanın hesaplanması konusunda aşağıdaki şekilde hareket edilir: a. Balkon, kömürlük, garaj, asansör boşluğu ve benzeri yerler, konutlardan ayrı olarak kullanılmaları mümkün olmadığından prensip olarak net alan hesabına dahildir. b. Faydalı alan genel olarak duvar yüzlerinde 2,5 cm sıva bulunduğu kabul edilerek, proje üzerinde gösterilmiş bulunan kaba yapı boyutlarının her birinden 5’er cm. düşülmek suretiyle hesaplanır. Ancak; -Konutlarda kapı ve pencere şeritleri, duman ve çöp bacası çıkıntıları, ışıklıklar ve hava bacaları, -Karkas binalardaki kolonların duvarlardan taşan dişleri, -Bir konuttaki balkonların veya arsa zemininden 0,75 m’den yüksek terasların toplamının 2 m2’si çok katlı binalarda yapılan çekme katların etrafında kalan ve ticaret bölgelerinde zemin katların komşu hududuna kadar uzaması ile meydana gelen teraslar, -Çok katlı binalarda genel giriş, merdiven, sahanlıklar ve asansörler, -İki katlı tek ev olarak yapılan konutlarda iç merdivenlerin altında 1,75 m. yüksekliğinden az olan yerler, -Bodrumlarda konut başına bir adet, konutun bulunduğu bina dışında konut başına 4 m2’den büyük olmamak üzere yapılan kömürlük veya depo, -Kalorifer dairesi, yakıt deposu, sığınak, kapıcı dairesi, müşterek hizmete ayrılan depo, çamaşırlık, -Bina içindeki garajlar ile bina dışında konut başına 18 m2’den büyük olmamak üzere yapılan garajlar faydalı alan dışındadır. Bina dışındaki kömürlük ve depoların 4 m2’yi, garajların 18 m2’yi aşan kısmı, ait oldukları konutun faydalı alanına dahil edilirler. Öte yandan Danıştay 4. Dairesi son zamanlarda inşaat sektöründen gelen net alanın hesabı konusunda itirazları haklı bularak, Tebliğin ilgili bölümünün yürürlüğünü oyçokluğuyla durdurdu (Danıştay 4. Dairesi’nin 10.12.2014 tarihli ve E.2014/4835 sayılı Kararı). Bağımsız bölüm net alanı; bağımsız bölüm içerisindeki kapalı olup duvarlar arasında kalan net alan olarak tanımlandı. Açık çıkmalar, balkonlar, zemin, çatı ve kat terasları, kat ve çatı bahçeleri gibi en az bir cephesi açık olan mekânlar ile aynı katta veya farklı katta olup bağımsız bölümün eklentisi olan mekânlar (depo ve kömürlük gibi), otoparklar ve ortak alanlar ile genel giriş, merdiven, sahanlıklar ve asansör boşlukları net alan hesabına dahil edilmedi. Maliyet Bedeli Esasına Göre Hesaplama Örneği Müteahhit Firmanın arsa karşılığında arsa sahiplerine düzenleyeceği faturada yer alacak emsal bedelin maliyet esasına göre hesaplaması aşağıdaki örnekteki gibi olacaktır (İnşaat sonucunda yapılacak 10 Dairenin 5 adedinin Arsa sahibine verileceği, başkaca bir para verilmediği ve her bir dairenin maliyet bedelinin aynı olduğu göz önüne alınmıştır): 710 Direkt İlk Madde ve Malzeme Gd. 400.000,00-TL 720 Direkt İşçilik Giderleri 100.000,00-TL 730 Genel Üretim Giderleri 350.000,00-TL 770 Genel Yönetim Giderlerinden Pay 50.000,00-TL 780 Finansman Giderleri 100.000,00-TL TOPLAM: 1.000.000,00- TL İnşa edilen her bir dairenin maliyet bedeli 1.000.000,00/10=100.000,00TL *5 adet Daire bedeli arsa sahibine verilecektir. 1.000.000,00/2=500.000,00TL (arsa bedeli bu tutara isabet etmektedir.) İnşa edilen her bir daireye isabet eden arsa payı bedeli 500.000,00/10=50.000,00TL Arsa Payı dahil daire bedeli 100.000,00+50.000,00=150.000,00TL V.U.K 267 Maddesi uyarınca maliyete eklenecek tutar (toptan satışta %5, perakende satışta %10 alınacaktır.) 150.000,00*1,10= 165.000,00TL (arsa sahibine düzenlenecek faturada yer alacak daire başına düşen emsal bedel) Arsa sahibine faturalanacak tutarların hesaplanması sırasında ise, Öncelikle VUK 267.madde kapsamında emsal değerlerin tümünün göz önüne alınması gerekmektedir. Örneğin; Ortalama Fiyat Esası: Önceden bir satış olmuşsa ve arsa sahibine verilen daireler bu daireler ile aynı özelliklere haizse bu değeri tespit edilecektir. Maliyet Artı Yöntemi: Maliyet bedeli üzerine arsa sahibinin vergi mükellefi olmaması halinde %10 vergi mükellefi ise %5 kar marjı ekleyip bu değer de hesaplanacaktır. Takdir Komisyonu: Bu yolu denemek işletme açısından ciddi maliyet oluşturacağından burada emlak vergisi değerini esas alınması uygun olacaktır. Şöyle ki, takdir komisyonu tespitinin emlak vergisi değerinin[1]üzerinde çıkacağını düşünülmemektedir. İhtiyatlılık ilkesi gereği, hesaplamalar sonucu çıkan en yüksek değeri KDV matrahı kabul edip, faturanın bu şekilde kesilmesi KDV ve Tapu harcı ziyaını engelleyecektir. Sonuç İnşaat firmalarının arsa sahiplerine teslim ettikleri dairelerin bedelleri belirlenirken dikkate alınması gereken usul ve kanunlara yer verilen bu yazıdan da görüleceği üzere tapu harcının belirlenmesi diğer birçok kanunla ilişkili olarak değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Yer verilen kanun maddelerinden herhangi birinin dikkate alınmadan işlem yapılması halinde karşılaşılacak incelemelerde ek vergi yükümlülükleri ortaya çıkacaktır. Kaynakça 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu 492 Sayılı Harçlar Kanunu 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu [1] Emlak vergi değeri ise, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 29. Maddesinde belirtildiği üzere; a) Arsa ve araziler için, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin hükümlerine göre takdir komisyonlarınca arsalar için her mahalle ve arsa sayılacak parsellenmemiş arazide her köy için cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgele (turistik bölgelerdeki cadde, sokak veya değer bakımından farklı olanlar ilgili valilerce tespit edilecek pafta, ada veya parseller), arazide her il veya ilçe için arazinin cinsi (kıraç, taban, sulak) itibarıyla takdir olunan birim değerlere göre, b) Binalar için, Maliye ve Bayındırlık ve İskan bakanlıklarınca müştereken tespit ve ilân edilecek bina metrekare normal inşaat maliyetleri ile (a) bendinde belirtilen esaslara göre bulunacak arsa veya arsa payı değeri esas alınarak 31 inci madde uyarınca hazırlanmış bulunan tüzük hükümlerinden yararlanılmak suretiyle hesaplanan bedeldir. Deloitte; İngiltere mevzuatına göre kurulmuş olan Deloitte Touche Tohmatsu Limited (“DTTL”) şirketini, üye firma ağındaki şirketlerden ve ilişkili tüzel kişiliklerden bir veya birden fazlasını ifade etmektedir. DTTL ve üye firmalarının her biri ayrı ve bağımsız birer tüzel kişiliktir. DTTL (“Deloitte Global” olarak da anılmaktadır) müşterilere hizmet sunmamaktadır. DTTL ve üye firmalarının yasal yapısının detaylı açıklaması www.deloitte.com/about adresinde yer almaktadır. Deloitte, denetim, danışmanlık, finansal danışmanlık, risk yönetimi, vergi ve ilgili alanlarda, birçok farklı endüstride faaliyet gösteren özel ve kamu sektörü müşterilerine hizmet sunmaktadır. Dünya çapında farklı bölgelerde 150’den fazla ülkede yer alan global üye firma ağı ile Deloitte, müşterilerinin iş dünyasında karşılaştıkları zorlukları aşmalarına destek olmak ve başarılarına katkıda bulunmak amacıyla dünya standartlarında yüksek kaliteli hizmetler sunmaktadır. Deloitte, 225.000’i aşan uzman kadrosu ile kendini iz bırakan bir etki yaratmaya adamıştır. Deloitte, her 5 Fortune Global 500® şirketinden 4’üne hizmet vermektedir. Bu belgede yer alan bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır ve Deloitte Touche Tohmatsu Limited, onun üye firmaları veya ilişkili kuruluşları (birlikte, “Deloitte Network” olarak anılacaktır) tarafından profesyonel bağlamda herhangi bir tavsiye veya hizmet sunmayı amaçlamamaktadır. Şirketinizi, işinizi, finansmanınızı ya da mali durumunuzu etkileyecek herhangi bir karar ya da aksiyon almadan, yetkin bir profesyonel uzmana danışın. Deloitte Network bünyesinde bulunan hiçbir kuruluş, bu belgede yer alan bilgilerin üçüncü kişiler tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir. © 2015. Daha fazla bilgi için Deloitte Türkiye (Deloitte Touche Tohmatsu Limited üye şirketi) ile iletişime geçiniz.
Kooperatif kat karşılığı verdiği arsanın üzerinde ipotek koyabilir mi ?
– İnşaat teminat ipoteği:
Arsa payının müteahhit firmaya devredilmesi karşılığında devredilen arsa payları üzerinde inşaat teminat ipoteği konulması da uygulamada sıklıkla kullanılan bir teminat yöntemidir. Konulan ipotekler, müteahhit firmaya isabet edecek dairelerin tümüne konulmaktadır. İpoteğin fekki yani kaldırılması süreci ise taraflar arasındaki müzakereye bağlıdır. Genellikle, inşaat sürecindeki işlerin tamamlanma aşamasına göre ipotekler sırasıyla kaldırılmaktadır. Ancak tarafların, ipoteğin inşaatın tamamlanmasıyla (veya iskanın alınmasıyla) fekkinde anlaşmasında herhangi bir hukuki sakınca yoktur.
Yargıtay’a göre, inşaat teminat ipoteklerinde, müteahhit firmanın inşaatı yarıda bırakması veya gereken şartları yapmaması halinde, sözleşmenin geriye etkili olarak feshinin sağlanarak ipotekli bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptal edilmesi mümkün olmaktadır.
KENEVİR YETİŞTİRİCİLİĞİ VE KONTROLÜ HAKKINDA YÖNETMELİK
|
09.08.2016 Tarihinden sonraki sözleşmelerde damga vergisi tek nüsha üzerinden ödenecektir.-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN
ÖRNEK 1: (A) İnşaat Ticaret Ltd. Şti. ile (B) Site Yönetimi arasında bina tadilatına ilişkin olarak 9/8/2016 tarihinden sonra, 100.000 TL bedel üzerinden iki nüsha sözleşme düzenlenmiştir. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenen söz konusu sözleşme için, 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-1 fıkrasına göre tek nüsha üzerinden nispi damga vergisi hesaplanması gerekmektedir.
ÖRNEK 2: (B) Turizm İşletmesi ile (C) Seyahat Acentesi arasında 20/8/2016 tarihinde 5.000 TL bedel üzerinden üç nüsha kontenjan sözleşmesi düzenlenmiştir. Maktu vergiye tabi söz konusu sözleşmenin her bir nüshasının ayrı ayrı, 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/B-3 fıkrasına göre maktu damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
Denetçilerin kooperatifle iş yapma yasağı- Denetçi Kooperatife dairesini kiraya verebilir mi ?-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN
Denetçilerin kooperatifle iş yapma yasağı:
Kooperatifler Kanunu’nda denetçilerin ortaklık işlemleri dışında kendileri veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle kooperatif konusuna giren bir ticari muamelenin yapmalarını yasaklayan bir hüküm bulunmamaktadır.
Buna karşın, Türk Ticaret Kanunu’nun 347. maddesinin 3. fık- rasında, denetçilerin aynı zamanda kooperatifin memuru dahi olamaya- cakları hüküm altına alınmıştır.
Bu durumda, denetçilerin kooperatifle olan ilişkileri kanunlarda belirlenen denetleme, idare ve istisnai temsil işleriyle, kanun hükümleri- ne aykırı olmayacak şekilde hazırlanacak anasözleşme ile tespit edilecek denetleme ve idare işleriyle sınırlı olacaktır.
Bununla birlikte, Bakanlıkça hazırlanan anasözleşmelere de- netçilerin kooperatifin personeli olamayacakları; denetçilerin ortaklık işlemleri dışında kendi şahıslarını ilgilendiren hususlarda kooperatifle iş yapamayacakları yönünde hükümler konulmuştur.
Bu itibarla, denetçilerin kooperatifin anasözleşmesini de göz önünde bulundurarak kooperatifle ortaklık işlemleri dışında bir iş ilişkisi içine girmemeleri ya da kooperatifin memuru olmamaları gerekmekte- dir.
Taslak Üretim Reform Paketinde OSBlerle ilgili değişiklikler nelerdir ?
Üretim Reform Paketinde OSBlerle ilgili değişiklikler (1)
Ahmet Özenalp
Üretim Reform Paketi Kanun Tasarısı Taslağı içinde OSBlerle ilgili ilgili önemli değişiklikler var. Bu değişiklikler sanayicilerimize, OSBlere ne getirecek, ne götürecek? Bunların incelemesini tasarı kanunlaşmadan inceleyip, sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Taslağın içindeki en çarpıcı değişikliklerden biri şüphesiz Bursa OSBmiz için önemli. Çünkü bizim yönetimimizi de yıllarca meşgul eden, önce TMSF sonra TOKİye gelir paylaşımı kapsamında devredilen bir konu, çok önem arz ediyor. Bu konu hepinizin yakından takip ettiği, Bursa kamuoyunun da izlediği SİFAŞ, POLYEN konusu. Bu iki yer OSB dışına çıkarılabilecek. Çünkü OSB yönetimleri OSBnin bütünlüğünün bozulmaması için burasını TOKİnin talebine rağmen kapsamdışına çıkarmamıştı. Burası 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunuun 4. maddesine getirilen ek fıkralarla sanayi dışı alanlara tahsis edilecek.
Aynı madde içinde, OSB yönetimlerince sürüncemede bırakılan imar, parselasyon, plan değişiklikleri de üç ay içinde karara bağlanma zorunluluğu getiriliyor. Aksi halde konu Bakanlığın yetkisinde çözülecek. Konuyla ilgili düzenlemenin taslak metni aşağıda. Baştaki maddeler taslak maddeleri ondan sonraki maddeler OSB kanunu 4562nin ilgili maddeleri.
1-MADDE 4e getirilen ek fıkralar (Yer Seçimi, Kuruluş, Planlama)
Değişiklikle 4. Maddeye aşağıda yer alan fıkraların getirilmesi öngörülmektedir.
Katılımcı tarafından OSBye başvurulduğu halde başvuru tarihinden itibaren üç ay içinde karara bağlanmayan imar ve parselasyon planı ve değişiklikleri katılımcının müracaatı halinde Bakanlıkça değerlendirmeye alınır. Bakanlık değerlendirme aşamasında OSBnin bu başvuru hakkındaki görüşünü ister. OSB konu hakkındaki görüşünü on beş gün içinde Bakanlığa bildirmek zorundadır. Başvuruya konu imar ve parselasyon planı ile değişiklikleri Bakanlık tarafından uygun bulunması halinde onaylanabilir.
OSBlerde plan bütünlüğünü bozmayacak konumda yer alan taşınmazlar; Bakanlıkça OSB sınırları dışına çıkarılabilir.
*Değişiklikle, Bakanlığın doğrudan OSBlerin imar ve parselasyon değişikliklerini yapabileceği, hatta taşınmazları OSB dışına çıkarabileceği amaçlanmış. İlgili husus OSB organlarını (Müteşebbis Heyet/Genel Kurul-Yönetim Kurulu) bertaraf edecek nitelikte bir düzenleme. Bu düzenleme hayata geçerse bakanlık her şeye daha hakim olacak.
3-MADDE 12ye getirilen ek fıkralar (Gelirler)
Yönetim aidatlarının yüzde 50sinden fazlası ile su, elektrik, doğalgaz ve arıtma tesisi işletme gelirleri haczedilemez ve su, elektrik, doğalgaz ve arıtma tesisi işletme gelirleri amacı dışında kullanılamaz.
OSB vermekle yükümlü olduğu hizmetlerle ilgili olarak katılımcılardan bağış adı altında bedel talep edemez.
*Değişiklikle, OSBlerin önemli orandaki gelirlerinin (Yönetim aidatlarının yüzde 50sinden fazlası ile su, elektrik, doğalgaz ve arıtma tesisi işletme gelirleri) haczedilemeyeceği belirtilmiş ve mali açıdan zor durumda olan OSBlerin korunması sağlanmıştır. Ancak madde devamında yer alan su, elektrik, doğalgaz ve arıtma tesisi işletme gelirleri amacı dışında kullanılamaz hükmünün OSBlerde nasıl bir sıkıntıya sebep olacağı uygulamada görülecektir.
Tasarının önemli maddelerinden birinin ise ARSA SATIŞLARI kısmında yapıldığı. Bu düzenleme ile OSB yönetimlerinin OSB tarafından üretilen arsaları istedikleri fiyata satamayacaklarıdır.
4-MADDE 15e getirilen ek fıkra (Arsa satışları)
Parsel birim maliyeti; altyapısı tamamlanmış ve işletmeye geçmiş OSBnin muhasebe kayıtlarındaki; kamulaştırma, altyapı inşaatı, arıtma tesisi maliyeti ve genel idare giderleri gibi tüm giderlerden oluşan toplam yatırım tutarının toplam sanayi alanına bölünmesiyle hesaplanır. Bulunan birim maliyetinin yüzde 20 fazlasını geçmemek üzere parsel birim satış fiyatı belirlenir. Altyapı yatırımları devam eden OSBlerde; yatırım tutarları ve diğer masraflar tahmini olarak hesaplanır. Bu şekilde hesaplanan parsel birim maliyeti sonraki yıllar için Maliye Bakanlığı tarafından 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca açıklanan yeniden değerleme oranlarına göre güncellenir.
*İlgili ek fıkranın bakanlıktan kredi kullanan OSBler için getirildiğini ve bunlara yönelik olmak üzere düzeltileceğini düşünüyorum. Aksi takdirde fıkra, arsa satışlarının Müteşebbis Heyet (Genel Kurul) prensipleri çerçevesinde Yönetim Kurulu tarafından yapılması ilkesine ve OSBnin yönetim mantığına ters düşecektir.
OSBLERDE KİRACILAR TEK PARSELDE TEK ABONE KONUSU HALEN ÇÖZÜLEMEMİŞ BİR SORUNDUR.
Taslakta getirilen en önemli konu bizim de yıllardır öneri olarak verdiğimiz bir konuydu. Kanunda tanımlanan hakim ve bağlı şirketler konusu ile aynı gruba ait birbirini tamamlayan başka konularda ufak üretim yapan şirketler istisna edilmiş bu çok önemli bir konuya çözüm olacağını sanayicileri rahatlatacağını düşünüyorum. Taslak tasarıda konunun düzenlenmesi 5 madde de yazıldığı gibi çözümlenmiş.
5-MADDE 18e getirilen ek fıkra (Arsa Tahsisleri)
Hizmet ve destek alanları haricinde OSBlerde yer alan her bir parselde bir katılımcı ya da katılımcının kiracısı üretim yapabilir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda tanımlanan hâkim ve bağlı şirketler bu hükümden istisnadır.
*Ancak aynı düzenlemenin getirdiği çok önemli bir konu OSB yönetimlerinin başını ağrıtacak gibi gözüküyor.
İlgili ek fıkra ile bakanlığın tek parselde tek abonelik görüşü kanuna geçirilmektedir. Maddeye göre hizmet ve destek alanı olarak tabir edilen ticari parseller haricindeki sanayi parsellerinde ancak tek bir firma üretimde bulunabilir ve abonelik yaptırabilir. Bunun istisnası Ticaret Kanunundaki hakim ve bağlı şirketler (Holding vb.) olarak belirtilmiş.
Devamı Haftaya…
OSB yönetimleri üç yıl için seçilecek. Yönetim kurulları 11 asil 11 yedek üyeden fazla olamayacak. Mevcut durumda görev süresi iki yıldı.
2-MADDE 8 ve 9 değişiklikleri (Yönetim Kurulu-Denetim Kurulu)
Yönetim kurulu, müteşebbis heyetin en az dördü kendi üyeleri arasından olmak üzere seçeceği beş asıl, beş yedek üyeden oluşur. Genel kurula geçen ve müteşebbis heyetin sona erdiği OSBlerde yönetim kurulu yönetmelikle belirlenecek kriterlere göre en fazla 11 asıl 11 yedek üyeden oluşur. Yönetim kurulu üyeleri üç yıl için seçilir.
*Değişiklikle Organların (Yönetim ve Denetim Kurulu) görev süresi 3 yıla çıkarılmakta, Yönetim kurulu üye sayısının en fazla 11 asıl ve 11 yedek üye olacak şekilde oluşabileceği öngörülmektedir.
OSB Yönetim Ve Denetleme Kurullarının sorumlulukları artırıldı. Organların üyeleri her konuda devlet memuru gibi cezalandırılacak.
6-MADDE 22de yapılan değişiklikler (Sorumluluk)
OSB ve OSBÜK organ üyeleri ile personeli, görevleriyle ilgili suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden dolayı kamu görevlisi olarak cezalandırılırlar.
*Daha önceki madde metni para ve para hükmündeki evrak ve senetler ile bilanço, tutanak, rapor, defter ve belgeler üzerinde işledikleri suçlardan dolayı Devlet memurları gibi cezalandırılırlar.şeklindeydi ve uygulama alanı daha dardı. Değişiklikle, OSB organ üyeleri ve personelinin tüm görevleriyle ilgili hususlardan cezalandırılması öngörülüyor.
GEÇİÇİ MADDE İLE GETİRİLEN DÜZENLEMELER
YAPI RUHSATI ALMAYANLARA 6 AY SÜRE VERİLECEK AKSİ TAKDİRDE TESİS BİNASI ELİNDEN ALINACAK YAPI RUHASATI OLUP ÜRETİME 2 YILDA GEÇMEYENLER KAMULAŞTIRILACAK.
6-GEÇİCİ 14. Madde getirilmiş
Bu Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce maliki bulunduğu taşınmazı OSB olarak seçilen alan içerisinde kalan ve bu taşınmazı, üzerinde yatırım yapmayarak boş halde bulunduran taşınmaz malikine, yapı ruhsatını alması ya da OSBnin uygun gördüğü yatırımcıya devretmesi için bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihinden itibaren 6 ay süre tanınır. Bu süre içinde taşınmazın OSBnin uygun göreceği bir yatırımcıya devredilmemesi ya da yapı ruhsatı alınmaması, yapı ruhsatı alınmış ise yapı ruhsatı tarihinden itibaren 2 yıl içinde üretime geçilmemesi hallerinde, kamulaştırma yoluyla iktisap edilir.
Birinci fıkraya göre OSB adına re sen tescil edilen taşınmazlar ile ikinci fıkraya göre kamulaştırma yoluyla iktisap edilen taşınmazlar, öncelikli olarak orta yüksek ve yüksek teknolojili yatırımlara tahsis edilir. Aynı parsel için birden fazla yatırımcının tahsis talebinde bulunması durumunda teknoloji yoğunluğu, yatırım tutarı ve istihdam oranı yüksek olan yatırıma öncelik tanınır, eşitlik halinde ise kura yöntemine başvurulur.
Bakanlık, OSB tarafından talep edilmesi durumunda, bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasının uygulanması kapsamında ortaya çıkacak arsa edinim masraflarının tamamına kadar olan kısmını kredilendirebilir.*Madde ile OSBlerde boş olan ve yatırım yapılmayan arsaların önüne geçilmesi amaçlanıyor. Buna göre bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yatırım yapılmayıp boş olan arsa sahiplerine 6 ay süre verilmesi, süre sonunda yapı ruhsatı alınmaması veya arsanın OSBnin uygun göreceği bir yatırımcıya devredilmemesi veya 2 yıl içinde üretime geçilmemesi halinde, arsaların OSB tarafından satın alınması veya kamulaştırılması öngörülüyor. Ayrıca ilgili arsaların öncelikle orta yüksek ve yüksek teknolojili yatırımlara tahsis edileceği ve OSBnin arsa edinimi için yapacağı masrafların bakanlıkça kredilendirilebileceği belirtilmiş. DİĞER KANUNLARLA OSBLERE
GETİRİLEN DEĞİŞİKLİKLER
Taslağın getirdiği önemli değişikliklerden biri de yılan hikayesine dönen OSBlerin Emlak Vergisi konusu. OSBler belediyelere Emlak Vergisi ödemesi her zaman eleştiri konusu olmuş hizmet yok neden belediye ye Emlak Vergisi ödeniyor konusu tartışmaları beraberinde getirmiş konu yargıya taşınmıştı.
1- Emlak Vergisi Kanununun Geçici Muaflıklar başlıklı 5 inci maddesinin (f) fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
f) Organize sanayi bölgeleri, endüstri bölgeleri ile sanayi sitelerindeki binalar, inşaatlarının bittiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır. Muafiyet süresinin bitiminden itibaren, organize sanayi bölgeleri, endüstri bölgeleri ile sanayi sitelerinde yer alan işletmelere ait binalardan alınacak emlak vergisinde, üretimde oldukları sürece yüzde 75 indirim uygulanır.
*Değişiklikle, binaların inşasından itibaren 5 yıl olan muafiyetin, 5 yılın ardından da emlak vergisinden yüzde 75 indirimli olarak devam etmesi öngörülmüştür. Bu konuda itilafları ortadan kaldırmak adına olumlu bir değişiklik olarak taslakta yer almaktadır.
2- Katma Değer Vergisi Kanununun Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar başlıklı 17nci maddesinin dördüncü fıkrasının (k) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Devamı Haftaya…
MADDE 17
4. Diğer İstisnalar
k) Organize sanayi bölgelerinin altyapı yapım işleri, sanayi sitelerinin üstyapı ve altyapı yapım işleri ile organize sanayi bölgeleri ve sanayi sitelerinin arsa ve işyeri teslimleri.
*Değişiklikle daha önce OSBlerin arsa ve işyeri teslimleri için uygulanan KDV istisnası OSBlerin altyapı yapım işlerini de içine alacak şekilde genişletilmiştir. Olumlu bir değişiklik olmakla birlikte istisnanın üstyapı yapım işlerini de kapsayacak şekilde istisnaya tabi tutulmasının daha doğru olurdu.
3- Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Kurulması Hakkında Kanunun Bütçe başlıklı 14. Maddesinin (g) bendi kaldırılmıştır
g)Organize sanayi bölgeleri müteşebbis heyetlerince yapılan arsa satış hasılatlarının yüzde 1i oranında ayrılacak pay,
*Değişiklikle, OSBlerin önemli bir sorunu çözülecektir. OSBmizin de KOSGEBle dava konusu yaptığı arsa satışlarından alınan yüzde 1lik oran kaldırılmaktadır.
4- Vergi Usul Kanununun 74 üncü maddesinin (c) fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
d) Takdir komisyonları, organize sanayi bölgesi sınırları içinde yer alan arazi ve arsalar için rayiç bedel belirlerken ilgili organize sanayi bölgesine sınırı bulunan arazi ve arsaların ortalama rayiç bedelinin üzerinde bir bedel belirleyemez.
*Eklenen fıkra ile organize sanayi bölgesi sınırları içinde yer alan arazi ve arsalar için belirlenen emlak rayiç bedelinin çevresinde bulunan arsa ve arazilere göre yüksek belirlenmesinin önüne geçilmiştir.
6-Mera Kanununun Tahsis Amacının Değiştirilmesi başlıklı 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki i- bendi eklenmiştir.
i) Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının talebi üzerine 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu kapsamında Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edilen endüstri bölgeleri, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edilen teknoloji geliştirme bölgeleri, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu kapsamında kurulacak organize sanayi bölgeleri ve 635 sayılı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında yerleşim alanları içerisinde bulunan sanayi sitelerinin ve münferit sanayi işletmelerinin yerleşim yeri dışına çıkarılması amacıyla ihtiyaç duyulan, yerlerin, ilgili müdürlüğün talebi, komisyonun ve defterdarlığın uygun görüşü üzerine, valilikçe tahsis amacı değiştirilebilir ve söz konusu yerlerin tescilleri Hazine adına, vakıf meralarının tescilleri ise vakıf adına yaptırılır.
*İlgili fıkra ile daha önce kamu yatırımları, maden ve petrol faaliyetleri, ülke güvenliği, doğal afet vb. sebeplerle tahsis amacı değiştirilen meraların, bakanlığın talebi ve OSB Kanunu vb. kanunlar kapsamında sanayi tesislerinin yerleşim yerlerinin dışına çıkarılması amacıyla tahsis amacının değiştirilmesi öngörülmüş, ancak maddenin yazımı biraz karışık olduğundan tam olarak neyi amaçladığı ortaya konmamış. Konu ile ilgili bakanlıkla görüşülüp bilgi verilecektir.
6- Sanayi Sicil Kanununa aşağıdaki maddeler eklenmiştir.
Uygulanmayacak hükümler
MADDE 15/A (1) 2.1.1924 tarihli ve 394 sayılı Hafta Tatili Hakkında Kanun hükümleri sanayi siciline kayıtlı işletmeler hakkında uygulanmaz.
*Madde ile sanayi siciline kayıtlı işletmeler Hafta Tatili Hakkında Kanun hükümleri kapsamından çıkarılmış ve ilgili işletmeler idareden izin ve ruhsat alma mükellefiyetinden kurtulmuştur.
MADDE 5 – 6948 sayılı Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
Geçici Madde 3- Faaliyette olup olmadığına bakılmaksızın sanayi işletmelerinden sanayi siciline kayıt olmayanlardan 31.12.2017 tarihine kadar sanayi siciline kayıt olup sanayi sicil belgesi alanlar hariç, bu tarihe kadar kayıt olmayanlar hakkında bu Kanunun 9 uncu maddesi gereği sanayi siciline tescil ettirmeyenler için öngörülen idari para cezası uygulanır.
*Madde ile sanayici siciline kayıt olmayan işletmelere 31.12.2017 tarihine kadar süre tanınması öngörülmüştür.
Kooperatifler ve demokrasi- DR.AYHAN ÇIKIN
Kooperatifler ve demokrasi
“Kooperatif işletme, Cumhuriyet’in kurucu değerlerini ekonomik alanda yansıtır.”
Kooperatif, insanların çalışma (iş) veya tüketim ihtiyaçlarını tatmin etmek amacıyla, onları eşit haklarla bir faaliyette bulunmayı götüren ekonomik bir birleşme eylemidir. Kooperatiflerin ekonomik sonucundan, sahip olunan sosyal sermaye pay sayısıyla değil, ortaklarının kooperatifleriyle yaptıkları faaliyetlerle orantılı olarak yararlanılır[1]. Kooperatiflerin faaliyet alanları çok çeşitlidir : tarım, sanayi, bankacılılık, taşımacılık, konut, turizm, balıkçılık, eğitim, basın, sanatlar, ticaret, vb.. Küresel düzeyde kooperatiflerin ortak sayısı bir milyar kişiyi, istihdam ettiği insan sayısı da 250 milyon kişiyi aşmıştır. 3 trilyon ABD dolara yaklaşan iş hacmiyle kooperatif ekonomi dünyanın 5. Ekonomisi durumuna ulaşmıştır[2].
Demokrasi, yurttaşların tümü tarafından, halk tarafından gerçekleştirilen iktidarda yönetim sistemi, siyasi rejimdir. Geniş anlamda , ayni adı taşıyan siyasal rejimde ayni özellikleri sunan organizasyondaki kişiler grubu.
Demokrasi, sosyal ekonomi girişimlerinin temel değerlerinden biridir. Bu değer, sosyal ekonomi girişimlerinin alabildiği tüm hukuki biçimlerinde somut olarak uygulanır . Örneğin üretim kooperatiflerinde ortak-işçiler tarafından seçilmiş yönetici, derneklerde genel kurulda seçilmiş büro yönetimi, banka ve sigorta kooperatiflerinin hem ortağı, hem müşterisi olan kişilerden seçilen idarecileri…
Sosyal ekonomi işletmelerinin demokratik işleyişi, yönetici makamların belirlenmesine engellemez[3].
Çift nitelik ilkesi kooperatiflerin kurucu ilkelerinden biridir. Bu ilkeye göre, kooperatiflerden yararlananlar ayni zamanda kooperatif ortağıdırlar. Kooperatiflerden yararlananlar ve ortak üyeleri çiftçiler (tarımsal kooperatifler), nakliye şirketleri (taşıma kooperatifleri), tüketiciler (tüketim kooperatifleri), vb.. olabilirler[4].
Kooperatif ve demokrasi
Demokrasi , kooperatif kurumun temel özelliğidir.
Kooperatif işletme, Cumhuriyet’in kurucu değerlerini ekonomik alanda yansıtır.
Kooperatif , hem ortağı (işletmenin sahipleri) ve hem de üyesi (kooperatif hizmetleri kullananlar) olan kişilerin ortak ihtiyaçlarına karşılamaya amaçlar.
Kooperatiflerde “çift nitelik” olarak adlandırılan bu iki fonksiyonluluk onun “emek ekonomisi”açısından ekonominin yönetilmesindeki kilit özelliğini belirler.
Oysa kapitalist işletmeler de amaç pay sahiplerinin işletmeye yatırdığı sermayeyi ödüllendirmeyi amaçlar ve “sermaye ekonomisi”nin yönetimine dayanır.
EMEK EKONOMİSİ’nin işletmeleri olan kooperatiflerin geliştiği ülkelerde siyasi demokrasinin de geliştiği gözlemlenir.
Kooperatifçi selamlarımla…
Dr. Ayhan ÇIKIN
Urla, Eylül 2016
SAGYAŞ KURULUYOR
SAGYAŞ KURULUYOR
Üretim Reform Paketi Kanunu Tasarı Taslağı, Sanayi Gayrimenkul Yatırım Anonim Şirketi (SAGYAŞ) kurulmasını öngörüyor. Taslağa göre, Türk Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tabi olarak SAGYAŞ unvanı altında bir anonim şirket kurulacak. Amacı, sanayi parseli arzını artırmak, yatırımcıların yatırım sermayesi ihtiyaçlarını azaltarak farklı finansman yöntemleriyle üst yapılı veya üst yapısız sanayi alanlarına ulaşmasını sağlamak, yabancı yatırımcının ihtiyaç duyduğu sanayi üretim alanlarını geliştirerek yabancı sermayeyi ülkeye çekmek ve arazi stokunu ülkenin sanayi politikaları doğrultusunda hızlı ve etkin şekilde sanayiye yönlendirmek olan SAGYAŞ’ın sermayesinin tamamı Hazineye ait olacak.
SAGYAŞ’ın yürüteceği faaliyetler arasında, özel OSB’lerin kurulması, işletilmesi ile altyapı ve genel hizmet tesislerinin yapılması, parsellerin satılması, kiraya verilmesi yer alacak. SAGYAŞ, yurt içinde ve yurt dışında şirket ve ortaklıklar kurabilecek, kurulu bulunan şirketlere ortak olabilecek.
Özel OSB kurabilecek
SAGYAŞ veya ortaklıkları, özel OSB kurmak için kuruluş talebini, fizibilite raporu ve özel OSB’nin kurulacağı ilin valiliğinin uygun görüşü ile birlikte Bakanlığa iletecek. Özel OSB, SAGYAŞ veya ortaklıklarının yönetim kurulunca imzalı kuruluş protokolünün Bakanlıkça onaylanması ve sicile kaydı ile tüzel kişilik kazanacak.
SAGYAŞ tarafından kurulan özel OSB alanlarında, Hazine veya kamuya ait araziler bulunması halinde, bu araziler, Harçlar Kanunu’nda belirlenen harca esas değerinin yarısı üzerinden peşin veya taksitle ödenmek üzere pazarlık usulüyle SAGYAŞ’a satılacak.
10 yıl bedel alınmayacak
SAGYAŞ tarafından talep edilmesi halinde bu arazilerin tamamı veya bir kısmı üzerinde Maliye Bakanlığı tarafından SAGYAŞ lehine ilk 10 yılı bedelsiz olarak, devam eden yıllar için yatırım konusu taşınmazın emlak vergi değerinin binde 2’si karşılığında irtifak hakkı tesis edilecek. SAGYAŞ’ın kuracağı ortaklıklar için bu oran binde 5 olarak uygulanacak.
SAGYAŞ veya ortaklıkları tarafından kurulan özel OSB alanlarında, özel mülkiyette araziler bulunması halinde, bu araziler rızaen satın alınarak veya gerekli görülen hallerde kamulaştırılacak. Kamulaştırma bedeli ve masrafları, arazi mülkiyetinin edinimi ve irtifak haklarına ilişkin tüm bedeller SAGYAŞ veya ortaklıkları tarafından karşılanacak.
Özel OSB tanımı değişti
Yürürlüğe giren imar plânına göre arazi kullanımı, yapı ve tesislerinin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinler ile işyeri açma ve çalışma ruhsatları özel OSB tarafından verilecek ve denetlenecek. İşyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesi sırasında işyeri açma ve çalışma ruhsatına ilişkin harçlar, özel OSB tarafından tahsil edilerek ilgili belediye veya il özel idaresi hesabına yatırılacak.
SAGYAŞ ve ortaklıkları hariç, özel OSB kuracak özel hukuk tüzel kişileri ve gerçek kişiler adına kamulaştırma yapılamayacak.
Özel OSB’de alanında yer alan sanayi parselleri ile hizmet ve destek alanlarının mülkiyeti özel OSB’yi kuran özel hukuk tüzel kişileri veya gerçek kişilere ait olacak.
Hizmet ve destek alanları
Taslakta, “hizmet ve destek alanları”, küçük imalat ve tamirat, ticaret, eğitim ve sağlık sektörlerinde katılımcı veya katılımcının kiracısı olarak faaliyet gösterilen alanları olarak tanımlanıyor.
“Ortak kullanım alanları” ise OSB’nin amaçlarına uygun şekilde faaliyet göstermesini teminen, OSB alanı içinde planlanan yollar, altyapı ve enerji hatları ve sağlık koruma bandı hariç, OSB’nin mülkiyet ve tasarrufunda bulunan sosyal, idari ve teknik altyapı ve hizmet alanları ile park alanlarını ifade ediyor.
Sagyaş nedir
SAGYAŞ KURULUYOR
Üretim Reform Paketi Kanunu Tasarı Taslağı, Sanayi Gayrimenkul Yatırım Anonim Şirketi (SAGYAŞ) kurulmasını öngörüyor. Taslağa göre, Türk Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tabi olarak SAGYAŞ unvanı altında bir anonim şirket kurulacak. Amacı, sanayi parseli arzını artırmak, yatırımcıların yatırım sermayesi ihtiyaçlarını azaltarak farklı finansman yöntemleriyle üst yapılı veya üst yapısız sanayi alanlarına ulaşmasını sağlamak, yabancı yatırımcının ihtiyaç duyduğu sanayi üretim alanlarını geliştirerek yabancı sermayeyi ülkeye çekmek ve arazi stokunu ülkenin sanayi politikaları doğrultusunda hızlı ve etkin şekilde sanayiye yönlendirmek olan SAGYAŞ’ın sermayesinin tamamı Hazineye ait olacak.
SAGYAŞ’ın yürüteceği faaliyetler arasında, özel OSB’lerin kurulması, işletilmesi ile altyapı ve genel hizmet tesislerinin yapılması, parsellerin satılması, kiraya verilmesi yer alacak. SAGYAŞ, yurt içinde ve yurt dışında şirket ve ortaklıklar kurabilecek, kurulu bulunan şirketlere ortak olabilecek.
Özel OSB kurabilecek
SAGYAŞ veya ortaklıkları, özel OSB kurmak için kuruluş talebini, fizibilite raporu ve özel OSB’nin kurulacağı ilin valiliğinin uygun görüşü ile birlikte Bakanlığa iletecek. Özel OSB, SAGYAŞ veya ortaklıklarının yönetim kurulunca imzalı kuruluş protokolünün Bakanlıkça onaylanması ve sicile kaydı ile tüzel kişilik kazanacak.
SAGYAŞ tarafından kurulan özel OSB alanlarında, Hazine veya kamuya ait araziler bulunması halinde, bu araziler, Harçlar Kanunu’nda belirlenen harca esas değerinin yarısı üzerinden peşin veya taksitle ödenmek üzere pazarlık usulüyle SAGYAŞ’a satılacak.
10 yıl bedel alınmayacak
SAGYAŞ tarafından talep edilmesi halinde bu arazilerin tamamı veya bir kısmı üzerinde Maliye Bakanlığı tarafından SAGYAŞ lehine ilk 10 yılı bedelsiz olarak, devam eden yıllar için yatırım konusu taşınmazın emlak vergi değerinin binde 2’si karşılığında irtifak hakkı tesis edilecek. SAGYAŞ’ın kuracağı ortaklıklar için bu oran binde 5 olarak uygulanacak.
SAGYAŞ veya ortaklıkları tarafından kurulan özel OSB alanlarında, özel mülkiyette araziler bulunması halinde, bu araziler rızaen satın alınarak veya gerekli görülen hallerde kamulaştırılacak. Kamulaştırma bedeli ve masrafları, arazi mülkiyetinin edinimi ve irtifak haklarına ilişkin tüm bedeller SAGYAŞ veya ortaklıkları tarafından karşılanacak.
Özel OSB tanımı değişti
Yürürlüğe giren imar plânına göre arazi kullanımı, yapı ve tesislerinin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinler ile işyeri açma ve çalışma ruhsatları özel OSB tarafından verilecek ve denetlenecek. İşyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesi sırasında işyeri açma ve çalışma ruhsatına ilişkin harçlar, özel OSB tarafından tahsil edilerek ilgili belediye veya il özel idaresi hesabına yatırılacak.
SAGYAŞ ve ortaklıkları hariç, özel OSB kuracak özel hukuk tüzel kişileri ve gerçek kişiler adına kamulaştırma yapılamayacak.
Özel OSB’de alanında yer alan sanayi parselleri ile hizmet ve destek alanlarının mülkiyeti özel OSB’yi kuran özel hukuk tüzel kişileri veya gerçek kişilere ait olacak.
Hizmet ve destek alanları
Taslakta, “hizmet ve destek alanları”, küçük imalat ve tamirat, ticaret, eğitim ve sağlık sektörlerinde katılımcı veya katılımcının kiracısı olarak faaliyet gösterilen alanları olarak tanımlanıyor.
“Ortak kullanım alanları” ise OSB’nin amaçlarına uygun şekilde faaliyet göstermesini teminen, OSB alanı içinde planlanan yollar, altyapı ve enerji hatları ve sağlık koruma bandı hariç, OSB’nin mülkiyet ve tasarrufunda bulunan sosyal, idari ve teknik altyapı ve hizmet alanları ile park alanlarını ifade ediyor.
FINDIK ÜRETİCİLERİNE ALAN BAZLI GELİR DESTEĞİ ÖDENMESİNE DAİR KARARIN UYGULANMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2016/43)
|
Banka kredilerinde yapılandırma 72 aya çıktı-EVREN ÖZMEN
27 Eylül 2016 SALI | Resmî Gazete | Sayı : 29840 |
YÖNETMELİK | ||
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan:
BANKALARIN KREDİ İŞLEMLERİNE İLİŞKİN YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 – 1/11/2006 tarihli ve 26333 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmeliğin 12/A maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “(1) Tüketicilere, konut edinmeleri amacıyla kullandırılacak kredilerde ve taşıt kredileri hariç konut teminatlı kredilerde, kredi tutarının teminat olarak alınan konutun değerine oranı yüzde sekseni aşamaz. Sınırlamaya konu krediler için teminat olarak alınan gayrimenkullerin değerlemesinin Kurul veya Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yetkilendirilmiş değerleme şirketlerine yaptırılması ve sınırlamada bu değerlerin kullanılması zorunludur.” MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 12/A maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “(3) Konut edinmeleri ve konut tadilatı kapsamında konutun 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 684 üncü maddesinde düzenlenen bütünleyici parçası niteliğini haiz olacak şekilde mal veya hizmet alımı amacıyla tüketicilere kullandırılan krediler, konutların finansal kiralama yoluyla tüketicilere kiralanması, diğer gayrimenkul alımı amaçlı krediler ve eğitim ve öğrenim ücretinin finansmanı amacıyla kullandırılacak krediler ile bu kredilerin yeniden finansmanı amacıyla kullandırılan krediler hariç olmak üzere, tüketici kredilerinin vadesi kırk sekiz ayı aşamaz.” MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Bu maddenin yayımı tarihinden önce kullandırılan ihtiyaç kredilerinin borç bakiyeleri, borçlu tarafından talep edilmesi durumunda en fazla yetmiş iki ay ile sınırlı olmak üzere yeniden yapılandırılabilir. Yeniden yapılandırma kapsamında borçluya ilave kredi kullandırılması halinde ilave kullandırılan kredinin vadesi kırk sekiz ayı aşamaz.” MADDE 4 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 5 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı yürütür. |
Kredi kartlarında taksit sayılarında değişiklik-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan:
BANKA KARTLARI VE KREDİ KARTLARI HAKKINDA
YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
İLİŞKİN YÖNETMELİK
MADDE 1 – 10/3/2007 tarihli ve 26458 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmeliğin 26 ncı maddesinin yedinci ve sekizinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(7) Mal veya hizmet alımı sonrası belli bir ücret karşılığı borcun taksitlendirilmesi veya ödemenin ertelendiği dönemler de dâhil olmak üzere, kredi kartları ile gerçekleştirilecek mal ve hizmet alımları ile nakit çekimlerinde taksitlendirme süresi on iki ayı geçemez.
Bu süre; kuyumla ilgili harcamalarda dört ay, elektronik eşya ve bilgisayar alımlarında altı ay, havayolları, seyahat acenteleri, taşımacılık, konaklama, sağlık ve sosyal hizmetler ile ilgili harcamalarda, sağlık ürünü alımlarında, kulüp ve derneklere yapılan ödemelerde ve vergi ödemelerinde dokuz ay olarak uygulanır. Kredi kartlarıyla gerçekleştirilecek telekomünikasyon, doğrudan pazarlama ile ilgili harcamalar, yurt dışında yapılan harcamalar ve yemek, gıda, alkollü içecek, akaryakıt, kozmetik, ofis malzemesi ile hediye kart, hediye çeki ve benzeri şekillerde herhangi somut bir mal veya hizmeti içermeyen ürünlerin alımlarında taksit uygulanamaz.
(8) Kurumsal kredi kartları ile, mal veya hizmet alımı sonrası belli bir ücret karşılığı borcun taksitlendirilmesi veya ödemenin ertelendiği dönemler de dâhil olmak üzere gerçekleştirilecek mal ve hizmet alımları ile nakit çekimlerinde taksitlendirme süresi on iki ayı geçemez.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Bu maddenin yayımı tarihi itibarıyla kredi kartlarının mevcut borç bakiyeleri kart hamilleri tarafından talep edilmesi durumunda en fazla yetmiş iki ay ile sınırlı olmak üzere taksitlendirilebilir. Her aya düşen taksit tutarı ilgili ayın asgari ödeme tutarına eklenir.”
MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı yürütür.
İşletme Kooperatiflerinde avukat zorunlu mu ?
yapı kooperatiflerinde zorunludur
işletmede zorunlu değildir
Evren özmen
işletme kooperatiflerinde avukat zorunluluğu
yapı kooperatiflerinde zorunludur
işletmede zorunlu değildir
Evren özmen
SEBZE VE MEYVELERİN TOPTAN VE PERAKENDE TİCARETİNDEKULLANILACAK KÜNYELERE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR
TEBLİĞ
Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:
SEBZE VE MEYVELERİN TOPTAN VE PERAKENDE TİCARETİNDE
KULLANILACAK KÜNYELERE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR
HAKKINDA TEBLİĞ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 11/3/2010 tarihli ve 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun uyarınca sebze ve meyvelerin toptan ve perakende ticaretinde kullanılacak olan künyelere ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.
(2) Bu Tebliğ, künye belgelerinin şekline ve kullanımına ilişkin usul ve esasları kapsar.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin on birinci fıkrasına ve 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen;
a) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını,
b) Künye: Malların üretim yerini, cinsini, miktarını, hangi üretici ve işletmeye ait olduğunu, varsa sertifika bilgilerini ve Bakanlık ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca uygun görülecek diğer hususları ihtiva eden barkodlu etiketi veya bu bilgileri içeren belgeyi,
c) Mal: Ticarete konu sebze ve meyveleri,
ç) Sistem: Bakanlık bünyesinde elektronik ortamda kurulan ve internet tabanlı çalışan merkezi hal kayıt sistemini,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Künye Türleri ve Basımı, Şeklî Unsurları ve Kullanım Usul ve Esasları
Künye türleri ve basımı
MADDE 4 – (1) Künye, Sistem üzerinden tekli künye, çoklu künye veya etiket formatında künye olarak basılabilir.
(2) Tek mal için tekli künye kullanılır.
(3) Aynı araç ile birden fazla mal taşınması halinde; mallar için tekli künyeler ya da çoklu künyeler kullanılabilir.
(4) Kap veya ambalaj içinde perakende satışa sunulan mallar ile kap veya ambalajından çıkartılarak perakende satışa sunulan mallar için kullanılacak künye, etiket formatında basılır.
Künyede bulunması gereken bilgiler
MADDE 5 – (1) Tekli künyeler; Tebliğin ekinde yer alan EK-1’deki örneğe uygun olarak aşağıdaki bilgileri içerecek şekilde basılır:
a) Künye no,
b) Malın üretim/ithal tarihi,
c) Malın adı, cinsi ve türü,
ç) Malın üretildiği/girdiği gümrük kapısının bulunduğu yer,
d) Malın gideceği/tüketime sunulduğu yer,
e) Üreticinin adı soyadı/ticaret unvanı,
f) Malın sahibinin adı soyadı/ticaret unvanı,
g) Bildirimcinin adı soyadı/ticaret unvanı,
ğ) Malın miktarı,
h) Araç plaka/belge no,
ı) Sertifikasyon kuruluşunun adı ve kod numarası,
i) Ürünün sertifika numarası,
j) Bakanlıkça uygun görülecek diğer bilgiler.
(2) Çoklu künyeler; Tebliğin ekinde yer alan EK-2’deki örneğe uygun olarak aşağıdaki bilgileri içerecek şekilde basılır:
a) Künye no,
b) Bildirim tarihi,
c) Araç plaka no,
ç) Belge no (sevk irsaliyesi, fatura, müstahsil makbuzu),
d) Malın adı,
e) Mal miktarı,
f) Malın nereden nereye gittiği,
g) Bildirimci/malın sahibinin adı soyadı/ticaret unvanı,
ğ) Bakanlıkça uygun görülecek diğer bilgiler.
(3) Etiket formatındaki künyeler; Tebliğin ekinde yer alan EK-3’teki örneğe uygun olarak birinci fıkranın (a), (b), (e), (ğ) ve (j) bentlerinde yer alan bilgilerle birlikte üretim yeri/gümrük kapısı, alış fiyatı ve işletme adı (malın bulunduğu kişi ya da yer) ile “Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Hal Kayıt Sisteminden alınan künye bilgilerini www.hal.gov.tr adresinden künye numarası ile sorgulayabilirsiniz.” ibaresini içerecek şekilde basılır.
(4) 1/12/2004 tarihli ve 5262 sayılı Organik Tarım Kanunu kapsamında organik tarım faaliyetleri esaslarına uygun olarak üretilen mallar ile iyi tarım uygulamaları kapsamında sertifikalandırılan ürünler için bu maddenin birinci ve üçüncü fıkraları uyarınca oluşturulan künye belgelerinde ürün sertifikası ile kontrol ve sertifikasyon kuruluşuna ilişkin bilgilere de yer verilir.
Künyenin şeklî unsurları
MADDE 6 – (1) Tekli ve çoklu künyeler A4 formundaki kağıtlara üzerindeki bilgilerin okunabilir ve sorgulanabilir punto büyüklüğünde ve aralığında basılır.
(2) Etiket formatındaki künyeler; en az 9X9 ebadında, Times New Roman yazı karakterinde ve en az 7 punto büyüklüğünde basılır.
Künyenin kullanım usul ve esasları
MADDE 7 – (1) Malların üretildiği yerden veya giriş yaptığı gümrük kapısının bulunduğu yerden toptan ya da perakende satış merkezleri ile depo, tesis, dağıtım merkezlerine, malları kendi tüketiminde kullanan lokanta, otel, hastane, yurt ve diğer kuruluşlar ile sanayi kuruluşlarına, ambalajlama ve tasnifleme tesislerine ve çıkış gümrük kapısına sevki esnasında tekli veya çoklu künyeler kullanılır. Bu künyelerin kap veya ambalaj üzerine yapıştırılması zorunlu değildir.
(2) Birinci fıkra uyarınca kullanılan künyelerin ya da bu künyeler üzerinde bulunan künye numaralarının denetim esnasında ibrazı zorunludur.
(3) Etiket formatındaki künyeler, kap veya ambalaj içinde perakende satışa sunulan malların kap veya ambalajlarının üzerine yapıştırılır.
(4) Kap veya ambalajlarından çıkartılarak perakende satışa sunulan mallarda, barkodlu etiket formatındaki künyeler, mevcut fiyat etiketlerinden farklı ve bağımsız olarak tüketicilerce kolayca görülebilen ve okunabilen şekilde satış yerine konulur.
(5) Künyeler, diğer yazılı veya resimli unsurlar vasıtasıyla herhangi bir şekilde saklanamaz, kapatılamaz veya kesilemez.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
İstisna
MADDE 8 – (1) Kendilerince üretilen malları, üretim yapılan yerde, yakınında veya pazar yerlerinde perakende satışa sunan üreticiler ile henüz satışa konu edilmemiş mallarını üretim yapılan yerdeki tasnifleme ve ambalajlama tesisi, sınai işletme veya toptancı haline götüren üreticiler hakkında bu Tebliğ hükümleri uygulanmaz.
E BEYAN MATRAH ARTIRIMI ONAYLAMA
[youtube https://www.youtube.com/watch?v=zfC70GWAqSU&w=560&h=315]
SAGYAŞ Nedir ?
Kira öder gibi fabrika sahibi olmanın önünü açacak olan kurum ilk kez gün yüzüne çıktı. Olağanüstü imar yetkileriyle donatılacak kurumun adı Sanayi Gayrimenkul Yatırım Anonim Şirketi (SAGYAŞ)
Türkiye ekonomisinde yeni bir dönem açması beklenen devlet yapımı ‘anahtar teslim fabrika’ vaadinin yol haritası tamamlanıyor. Konuyla ilgili muhataplar ve yasal düzenlemeye ilişkin ayrıntılar ilk kez Üretim Reformu Kanun Tasarısı’nda ortaya çıktı. Buna göre başta KOBİ’ler olmak üzere binlerce girişimciye Toplu Konut İdaresi (TOKİ) mantığında fabrika yapacak kurumun adı SAGYAŞ (Sanayi Gayrimenkul Yatırım Anonim Şirketi) oldu. Yüksek imar yetkileri ve olağanüstü bir bütçeye sahip olacak kurum, tıpkı TOKİ gibi hem belediyelerden hem de OSB yönetimlerinden bağımsız olarak faaliyet gösterecek. Kurum acil kamulaştırma yetkisine de sahip olacak. Bu da yatırımlarda bürokratik engellerin ve OSB içinde oluşan rant gruplarının önüne geçecek. SAGYAŞ dilerse sıfırdan OSB kurabileceği gibi hali hazırdaki OSB’lere de ortak olarak onların altyapısını güçlendirme görevi üstlenecek. Tasarıya göre SAGYAŞ’ın yüzde 100 sermayesi Hazine Müsteşarlığı’na ait olacak.
KİRA ÖDER GİBİ FABRİKA
SAGYAŞ’ın yatırımcıya ödeme seçeneklerini nasıl sunacağı konusu tasarıda henüz netleştirilmiş değil. Ancak edinilen bilgiye göre, SAGYAŞ’tan fabrika sahibi olmak isteyen işadamlarına 3 yıl geri ödemesiz, 20 veya 30 yıllık vadelerde ödeme seçenekleri sunulacak. Fabrikaların tüm inşasını SAGYAŞ üstlenecek.
TANIMLAR DEĞİŞTİ
Yakın zamanda yasalaşması beklenen taslak, Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’ndaki, Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu (OSBÜK) tanımını da değiştiriyor. Yeni tasarıda OSBÜK, “OSB’ler arasında işbirliğini ve dayanışmayı temin etmek, OSB’lerin sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalarda bulunmak, koordinasyonu sağlamak, yurtiçi ve yurtdışında birlikleri üst düzeyde temsil etmek amacıyla kurulan özel hukuk hükümlerine tabi ve tüzel kişiliğe haiz kuruluşu” olarak tanımlandı. Görev tanımı da değişen OSBÜK, karar alıcı merkez olmaktan ziyade temsil ve kurumsallık üzerine konumlandırılıyor.
BAĞIŞ SOYGUNUNA SON VERECEK
Tasarı , OSB yönetimlerinin yüksek aidat sorunları, hacizler ve bağış adı altında toplanan ödemelerin de önüne geçmeyi hedefliyor. Buna göre, yönetim aidatlarının yüzde 50’sinden fazlasıyla su, elektrik, doğalgaz ve arıtma tesisi işletme gelirleri haczedilemeyecek. Su, elektrik, doğalgaz ve arıtma tesisi işletme gelirleri, amacı dışında kullanılamayacak. OSB vermekle yükümlü olduğu hizmetlerle ilgili olarak katılımcılardan bağış adı altında bedel talep edemeyecek.
KOBİ’YE MAKİNE DESTEĞİ DE VAR
Fabrika içindeki makine teçhizat yatırımları KOBİ’lere ait olacak. Hükümet yetkililerinin verdiği bilgiye göre, 2017’de teknolojiağırlıklı yatırımlara toplamda 22.2 milyar TL’lik destek planlanıyor. Patent sahibi şirketlere özel makine-teçhizat finansman desteği de sağlanacak. Geri ödemesiz olarak verilecek desteklerin üst limitleri büyük işletmelerde 2 milyon, orta ve küçüklerde ise 10 milyon TL olacak.
Kaynak Sabah Gazetesi
E-defter süresinde göndermeme cezası
E-defter, E-Fatura, E-Arşiv kapsamında sorularınız için info@ozmconsultancy.com
E-DEFTERLERİ ZAMANINDA BAŞKANLIK SİSTEMİNE YÜKLEMEYENLER VUK 355. MADDESİNE GÖRE ÖUC UYGULANACAK ( TASLAK)
Özet:
Elektronik defter uygulamasına dahil olan mükelleflerin, bu Tebliğin 3.3.3. bölümünde belirtilen sürelerde elektronik defterlerini oluşturmaması, imzalamaması/onaylamaması veya
oluşturulan elektronik defter dosyalarına ait berat dosyalarının Başkanlığın onayına sunulmak üzere Başkanlık sistemlerine yüklememesi halinde Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 355 inci maddesinde belirtilen özel usulsüzlük cezası uygulanır.
Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığından:
ELEKTRONİK DEFTER GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 1)’NDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR GENEL TEBLİĞ
(SIRA NO: 3)
MADDE 1 – 13/12/2011 tarihli ve 28141 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektronik Defter
Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nin “3.2.Yazılımların Uyumluluk Onayı” bölümüne aşağıdaki 3.2.4.
numaralı paragraf eklenmiştir.
“3.2.4. Başkanlık tarafından uyumluluk onayı verilen yazılımlarda, yazılım üreticileri veya
yazılımlarını kendi geliştiren mükellefler tarafından gerçekleştirilecek güncellemelerin de
Başkanlık tarafından teste tabi tutulması gerekmektedir. Başkanlık tarafından yapılan testleri
başarılı şekilde tamamlayan güncel yazılımlar www.edefter.gov.tr internet adresinde ilan
edilecektir.”
MADDE 2 – Aynı Tebliğin “3.3. Elektronik Defter Oluşturma” başlıklı bölümünde yer alan
3.3.1. ve 3.3.2. numaralı paragrafları aşağıdaki şekild
“6.7. Elektronik defter uygulamasına dahil olan mükelleflerin, bu Tebliğin 3.3.3. bölümünde belirtilen sürelerde elektronik defterlerini oluşturmaması, imzalamaması/onaylamaması veya
oluşturulan elektronik defter dosyalarına ait berat dosyalarının Başkanlığın onayına sunulmak üzere Başkanlık sistemlerine yüklememesi halinde Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 355 inci maddesinde belirtilen özel usulsüzlük cezası uygulanır. “
VUK
Usulsüzlük Dereceleri ve Cezaları
Madde 352
4. (3505 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle değişen bent) Vergi kanunlarında yazılı bildirmelerin zamanında yapılmamış olması (işe başlamayı bildirmek hariç);
460 Seri no lu VUK GT
1.Derece usulsüzlükler (Sermaye şirketleri için) 126,00 TL
Daha detaylı bilgi için www.teknokentmuhasebesi.com
[youtube https://www.youtube.com/watch?v=j1Pr4T2TDyo&w=560&h=315]
Error: Contact form not found.
Kurumlar vergisi yönünden matrah artırımı bpd-Evren Özmen
[youtube https://www.youtube.com/watch?v=B7rJYP-xuRA&w=560&h=315]