TEBLİĞ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından: 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1530 uncu maddesinin yedinci fıkrası uyarınca mal ve hizmet tedarikinde alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin temerrüt faiz oranının sözleşmede öngörülmediği veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hallerde uygulanacak faiz oranı yıllık yüzde 12,75, alacağın tahsili masrafları için talep edilebilecek asgari giderim tutarı 120,00 Türk lirası olarak tespit edilmiştir. Belirlenen bu oran ve tutar 1/1/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

TEBLİĞ

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:
13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1530 uncu maddesinin yedinci fıkrası uyarınca mal ve hizmet tedarikinde alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin temerrüt faiz oranının sözleşmede öngörülmediği veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hallerde uygulanacak faiz oranı yıllık yüzde 12,75, alacağın tahsili masrafları için talep edilebilecek asgari giderim tutarı 120,00 Türk lirası olarak tespit edilmiştir.
Belirlenen bu oran ve tutar 1/1/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MÜNFESİH OLMASINA VEYA SAYILMASINA RAĞMEN TASFİYE EDİLMEMİŞ ANONİM VE LİMİTED ŞİRKETLER İLE KOOPERATİFLERİN TASFİYELERİNE VE TİCARET SİCİLİ KAYITLARININ SİLİNMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:

MÜNFESİH OLMASINA VEYA SAYILMASINA RAĞMEN TASFİYE EDİLMEMİŞ
ANONİM VE LİMİTED ŞİRKETLER İLE KOOPERATİFLERİN

TASFİYELERİNE VE TİCARET SİCİLİ KAYITLARININ

SİLİNMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK

YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

MADDE 1 – 30/12/2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“b) Kanunun yürürlük tarihinden önce münfesih olan veya sayılanlar ile Bakanlığın başvurusu üzerine mahkemelerce feshine karar verilen ve tasfiye memuru atanmamış olan anonim ve limited şirketler.”

MADDE 2 – Tebliğin 14 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(4) Bakanlığın başvurusu üzerine mahkemece feshine karar verilen ve tasfiye memuru atanan şirketlerin tasfiyesi aşağıdaki şekilde yapılır.

a) Tasfiye memurunca yapılan çağrıya rağmen alacaklıların bir bildirimde bulunmaması ve şirketin herhangi bir mal varlığının olmaması ya da şirketin bilgi ve belgelerinin tasfiye memuruna verilmemesi veya bunlara tasfiye memurunca erişilememesi hallerinde, 12 nci maddenin onuncu fıkrasındaki usule göre hareket edilir.

b) Tasfiye memurunca hazırlanan bilançoya göre şirket borçlarının varlığından fazla olması halinde, durum tasfiye memuru tarafından derhal alacaklılara bildirilir. Yapılacak bildirimde, şirketin iflas yoluyla tasfiyesine karar verilmesi için bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde alacaklıların mahkemeye başvurmaları ve bu başvurunun yapıldığının kendisine bildirilmesi istenir. Bu süre içinde mahkemeye müracaat edildiğinin bildirilmemesi halinde,12 nci maddenin dokuzuncu fıkrasındaki usule göre hareket edilir.”

MADDE 3 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4 – Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Ek 1 inci maddesinin birinci fıkrası ile belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatı (ilave ve tadiller dahil), inşaat veya tadilat ruhsatının alınmasında Ek 6 ncı maddesinde yer alan tarifede gösterilen nispet ve hadlerde bina inşaat harcına tabi tutulduğu; Ek 2 nci maddesinin (c) fıkrasında; her türlü fabrika, değirmen, sınai nitelikteki imalathaneler ve tersaneler, organize sanayi bölgelerinde yapılan her türlü bina inşaatı ile sera ve benzeri örtü altı tarım yapılan tesisler, ahır, samanlık, kümes, su ürünleri ve hayvan barınağı ile yemlik gibi yapı ve tesis inşaatının bina inşaat harcından istisna olduğu; 80 inci maddesinin (f) fıkrasında da, belediyece, imar mevzuatı gereğince yapı kullanma izni verilmesi işlemi nedeniyle yapı kullanma izni harcının tahsil edileceği; aynı maddenin son fıkrasında ise, organize sanayi bölgeleri ile sanayi ve küçük sanat sitelerinde yapılan yapı ve tesislerin yapı kullanma izni harcından istisna olduğu hüküm altına alınmıştır.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Ek 1 inci maddesinin birinci fıkrası ile belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatı (ilave ve tadiller dahil), inşaat veya tadilat ruhsatının alınmasında Ek 6 ncı maddesinde yer alan tarifede gösterilen nispet ve hadlerde bina inşaat harcına tabi tutulduğu; Ek 2 nci maddesinin (c) fıkrasında; her türlü fabrika, değirmen, sınai nitelikteki imalathaneler ve tersaneler, organize sanayi bölgelerinde yapılan her türlü bina inşaatı ile sera ve benzeri örtü altı tarım yapılan tesisler, ahır, samanlık, kümes, su ürünleri ve hayvan barınağı ile yemlik gibi yapı ve tesis inşaatının bina inşaat harcından istisna olduğu; 80 inci maddesinin (f) fıkrasında da, belediyece, imar mevzuatı gereğince yapı kullanma izni verilmesi işlemi nedeniyle yapı kullanma izni harcının tahsil edileceği; aynı maddenin son fıkrasında ise, organize sanayi bölgeleri ile sanayi ve küçük sanat sitelerinde yapılan yapı ve tesislerin yapı kullanma izni harcından istisna olduğu hüküm altına alınmıştır.

Konutların tesliminde net alan hesabı

KANUNLAR GEREKÇELER B.K.K. YÖNETMELİKLER TEBLİĞLER İÇ GENELGELER GENEL YAZILAR ÖZELGELER SİRKÜLER

Kanun Son güncelleme:17/01/2014
Madde:

Başlangıç: / / Bitiş: / /

Başlık ko KANUNLAR GEREKÇELER B.K.K. YÖNETMELİKLER TEBLİĞLER İÇ GENELGELER GENEL YAZILAR ÖZELGELER SİRKÜLER

Kanun Son güncelleme:17/01/2014
Madde:

Başlangıç: / / Bitiş: / /

Başlık konutların tesliminde net alan hesabı
Tarih 11/09/2013
Sayı 79690095-130-11
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

AYDIN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Vergi ve Anlaşmalar Uygulama Müdürlüğü

Sayı

:

79690095-130-11

11/09/2013

Konu

:

Konutların tesliminde net alan hesabı

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; kapı eşikleri, limonluk duvarları, yangın merdivenlerine çıkan yangın çıkış hollerinin binaların net alan hesabına dahil edilip edilmeyeceği sorulmaktadır.

KDV oranları, KDV Kanununun 28 inci maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için %18 olarak tespit edilmiştir.

Söz konusu Kararname eki (I) sayılı listenin 11 inci sırasında yer alan ve Kararnamenin 1 inci maddesinin 6 numaralı fıkrasında sayılanlar dışında kalan net alanı 150 m² ye kadar konutların tesliminde %1 oranında KDV uygulanmaktadır.

Konuya ilişkin yayımlanan 9 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinde net alanın tanımı yapılmış olup; “net alan” deyimi; konut içerisinde duvarlar arasında kalan temiz alan” olarak tanımlanan faydalı alanı ifade etmektedir.

Diğer taraftan 30 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (E) bölümünde; balkon, kömürlük, garaj, asansör boşluğu ve benzeri yerlerin 150 m2 lik sınırın hesabında ne ölçüde dikkate alınacağının 3 Seri No.lu “Konut İnşaatı ve Yatırımlarda Vergi, Resim, Harç Muafiyet ve İstisnası” Genel Tebliğinin 4 üncü bölümündeki açıklamalara göre belirleneceği,

“Halk konutu standartları”nın değişik 3 ve 4 üncü maddelerine atıfta bulunan bu açıklamalara göre;

a) Faydalı alanın konut içerisinde, duvarlar arasında kalan temiz alan olduğu,

b) Faydalı alan genel olarak duvar yüzlerinde 2,5 cm sıva bulunduğu kabul edilerek, proje üzerinde gösterilmiş bulunan kaba yapı boyutlarının her birinden 5 er cm düşülmek suretiyle hesaplanacağı,

Ancak konutlarda kapı ve pencere şeritleri, duman ve çöp bacası çıkıntıları, ışıklıklar ve hava bacaları; karkas binalardaki kolonların duvarlardan taşan dişleri; bir konuttaki balkonların veya arsa zemininden 0,75 m den yüksek terasların toplamının 2 m2 si çok katlı binalarda yapılan çekme katların etrafında kalan ve ticaret bölgelerinde zemin katların komşu hududuna kadar uzaması ile meydana gelen teraslar; çok katlı binalarda genel giriş, merdiven, sahanlıklar ve asansörler; iki katlı tek ev olarak yapılan konutlarda iç merdivenlerin altında 1,75 m yüksekliğinden az olan yerler; bodrumlarda konut başına bir adet, konutun bulunduğu bina dışında konut başına 4 m2 den büyük olmamak üzere yapılan kömürlük veya depo; kalorifer dairesi, yakıt deposu, sığınak, kapıcı ve kalorifer dairesi, müşterek hizmete ayrılan depo, çamaşırlık; bina içindeki garajlar ile bina dışında konut başına 18 m2 den büyük olmamak üzere yapılan garajların, faydalı alan dışında olduğu

ifade edilmiştir.

Buna göre; binaların müşterek kullanıma açık olan yangın merdivenlerine çıkan yangın çıkış holleri, limonluk duvarları ile kapı eşikleri, konut içerisinde duvarlar arasında kalan faydalı alanın dışında olduğundan, net alanın hesabında dikkate alınmayacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

net alan hesabı
Tarih 11/09/2013
Sayı 79690095-130-11
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

AYDIN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Vergi ve Anlaşmalar Uygulama Müdürlüğü

Sayı

:

79690095-130-11

11/09/2013

Konu

:

Konutların tesliminde net alan hesabı

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; kapı eşikleri, limonluk duvarları, yangın merdivenlerine çıkan yangın çıkış hollerinin binaların net alan hesabına dahil edilip edilmeyeceği sorulmaktadır.

KDV oranları, KDV Kanununun 28 inci maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için %18 olarak tespit edilmiştir.

Söz konusu Kararname eki (I) sayılı listenin 11 inci sırasında yer alan ve Kararnamenin 1 inci maddesinin 6 numaralı fıkrasında sayılanlar dışında kalan net alanı 150 m² ye kadar konutların tesliminde %1 oranında KDV uygulanmaktadır.

Konuya ilişkin yayımlanan 9 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinde net alanın tanımı yapılmış olup; “net alan” deyimi; konut içerisinde duvarlar arasında kalan temiz alan” olarak tanımlanan faydalı alanı ifade etmektedir.

Diğer taraftan 30 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (E) bölümünde; balkon, kömürlük, garaj, asansör boşluğu ve benzeri yerlerin 150 m2 lik sınırın hesabında ne ölçüde dikkate alınacağının 3 Seri No.lu “Konut İnşaatı ve Yatırımlarda Vergi, Resim, Harç Muafiyet ve İstisnası” Genel Tebliğinin 4 üncü bölümündeki açıklamalara göre belirleneceği,

“Halk konutu standartları”nın değişik 3 ve 4 üncü maddelerine atıfta bulunan bu açıklamalara göre;

a) Faydalı alanın konut içerisinde, duvarlar arasında kalan temiz alan olduğu,

b) Faydalı alan genel olarak duvar yüzlerinde 2,5 cm sıva bulunduğu kabul edilerek, proje üzerinde gösterilmiş bulunan kaba yapı boyutlarının her birinden 5 er cm düşülmek suretiyle hesaplanacağı,

Ancak konutlarda kapı ve pencere şeritleri, duman ve çöp bacası çıkıntıları, ışıklıklar ve hava bacaları; karkas binalardaki kolonların duvarlardan taşan dişleri; bir konuttaki balkonların veya arsa zemininden 0,75 m den yüksek terasların toplamının 2 m2 si çok katlı binalarda yapılan çekme katların etrafında kalan ve ticaret bölgelerinde zemin katların komşu hududuna kadar uzaması ile meydana gelen teraslar; çok katlı binalarda genel giriş, merdiven, sahanlıklar ve asansörler; iki katlı tek ev olarak yapılan konutlarda iç merdivenlerin altında 1,75 m yüksekliğinden az olan yerler; bodrumlarda konut başına bir adet, konutun bulunduğu bina dışında konut başına 4 m2 den büyük olmamak üzere yapılan kömürlük veya depo; kalorifer dairesi, yakıt deposu, sığınak, kapıcı ve kalorifer dairesi, müşterek hizmete ayrılan depo, çamaşırlık; bina içindeki garajlar ile bina dışında konut başına 18 m2 den büyük olmamak üzere yapılan garajların, faydalı alan dışında olduğu

ifade edilmiştir.

Buna göre; binaların müşterek kullanıma açık olan yangın merdivenlerine çıkan yangın çıkış holleri, limonluk duvarları ile kapı eşikleri, konut içerisinde duvarlar arasında kalan faydalı alanın dışında olduğundan, net alanın hesabında dikkate alınmayacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

) Sözleşmesinde kişi sayısı belirtilmiş olan ihale konusu işlerle ilgili yapılan değişiklikler

Ana Sayfa > Bültenler> Sektörel Bültenler> İş Hukuku-Sosyal Güvenlik Bültenleri

17.12.2013 – 2013/102
İlişiksizlik belgesi işlemleri ile ilgili 2011/ 13 sayılı SGK Genelgesinde belirtilen bazı hususlarda 2013/41 sayılı SGK Genelgesiyle değişiklikler yapılmıştır.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından daha önce yayımlanmış olan 04/02/2011 tarihli ve 2011/13 sayılı Genelgede; ihale konusu işler ve özel bina inşaatlarıyla ilgili olarak yürütülen asgari işçilik uygulaması çerçevesinde yapılması gereken işlemler ile işverenlere teminat iadesi yazısı ve ilişiksizlik belgesi verilmesi konuları ayrıntılı olarak düzenlenmişti.
Bu defa, SGK söz konusu Genelgenin yayımından sonra gerek mevzuatta yapılan düzenlemeler, gerekse SGK ünitelerinin uygulamada yaşadıkları tereddütleri gidermek amacıyla “2011-13 Sayılı Genelgede Değişiklik” konulu 2013-41 sayılı Genelgeyi yayımlamıştır.
Söz konusu Genelge ile yapılan önemli değişiklikler aşağıda özetlenmiştir.
1) Sözleşmesinde kişi sayısı belirtilmiş olan ihale konusu işlerle ilgili yapılan değişiklikler:
Sözleşmesinde kişi sayısı belirtilmiş olan ihale konusu işlerle ilgili olarak asgari işçilik oranı üzerinden işçilik hesaplaması yapılmayacak, bunun yerine sözleşmede belirtilen kişi sayısı üzerinden değerlendirme yapılacak ve kişi sayısının eksik bildirildiği anlaşılmış ise, eksik bildirilen kişi sayısı üzerinden aylık prim ve hizmet belgelerinin düzenlenmesi ve primlerin alınması yoluna gidilecektir.

Başlık Konut Yapı Kooperatiflerinin üyelerine konut tesliminde KDV matrahı hk. Tarih 27/06/2013 Sayı 93767041-130[20-2012/32]-119 Kapsam

Başlık Konut Yapı Kooperatiflerinin üyelerine konut tesliminde KDV matrahı hk.
Tarih 27/06/2013
Sayı 93767041-130[20-2012/32]-119
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

93767041-130[20-2012/32]-119

27/06/2013

Konu

:

Konut Yapı Kooperatiflerinin üyelerine konut tesliminde KDV matrahı

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, kooperatifinizin 3/7/2009 tarihinden sonra bina inşaat ruhsatı almış olması nedeniyle KDV yönünden mükellefiyet tesis ettirdiğiniz, inşaatların %90’lık kısmının tamamlandığı ve konutların yakın zamanda üyelere teslim edileceği belirtilerek, üyelere yapılan bu konut teslimine ilişkin katma değer vergisi (KDV) matrahı ile konutların üyeler adına tapu sicilinde kayıt ettirilmesinden sonra yine üyelerden genel giderler için tahsil edilecek aidatların KDV ye tabi olup olmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

KDV Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

-27 nci maddesinde, bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu

hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, 5904 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin (b) bendi ile KDV Kanununun 17/4-k maddesinde yer alan ‘‘konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri” ibaresi madde metninden çıkarılmış; 5904 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle KDV Kanununa eklenen geçici 28 inci maddede de, ‘‘Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerince, üyelerine yapılan konut teslimleri katma değer vergisinden müstesnadır.” hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 60 numaralı KDV Sirkülerinin “1.3. Aidatlar” başlıklı bölümünde; kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan kooperatifin ortak giderlerini karşılamak (üyelerin güvenlik, bahçıvanlık, havuz ve sosyal tesislerin bakımı, elektrik ve su gibi ihtiyaçlarının giderilmesi) amacıyla tahsil ettiği aidatların ticari mahiyet arz etmediğinden KDV ye tabi tutulmayacağı ifade edilmiştir.

Buna göre,

1) 3/7/2009 tarihinden sonra bina inşaat ruhsatı alan Kooperatifiniz tarafından üyelerinize yapılacak konut tesliminde emsal bedel üzerinden fatura düzenlenerek, net alanı 150 m²’ye kadar olan konutlar için %1, net alanı 150 m²’yi aşan konut ile işyeri teslimleri için %18 oranında KDV hesaplanacaktır.

2) Kurumlar Vergisi mükellefiyeti bulunmayan Kooperatifinizin ortak giderleri karşılamak (üyelerin güvenlik, bahçıvanlık, havuz ve sosyal tesislerin bakımı, elektrik ve su gibi ihtiyaçlarının giderilmesi) amacıyla üyelerinden tahsil ettiği aidatlar KDV ye tabi olmayacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İşyeri yapı kooperatifinin KV ve KDV karşısındaki durumu. Tarih 01/07/2013 Sayı 39044742-KDV

Başlık İşyeri yapı kooperatifinin KV ve KDV karşısındaki durumu.
Tarih 01/07/2013
Sayı 39044742-KDV.1-946
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü

Sayı

:

39044742-KDV.1-946

01/07/2013

Konu

:

İşyeri yapı kooperatifinin KV ve KDV

karşısındaki durumu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, işyeri yapı kooperatifinizin kurumlar vergisi ve katma değer vergisi karşısındaki durumu hakkında bilgi istenilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergi Kanununun ” Muafiyetler” başlıklı 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13’üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.

Konuya ilişkin yayımlanan 1 seri no.lu. Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13. Kooperatifler” başlıklı bölümünde gerekli açıklamalara yer verilmiştir.

Öte yandan, Kooperatifinizin ana sözleşmesinin 6 ncı maddesinde kooperatifin, ortaklarının iş yeri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ortaklarına toplu iş yeri yaptıracağı; 68 maddesinde, yalnız ortakları ile işlem yapacağı ve sermaye üzerinden kazanç dağıtılamayacağı hükümlerine yer verilmiştir.

Buna göre, Kurumlar Vergisi Kanununun 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde belirtilen muafiyet şartlarının kooperatif ana sözleşmesinde yer almasının yanında bu şartlara fiilen de uyulması kaydıyla kooperatifin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanması mümkün bulunmaktadır. Ancak bu şartlardan herhangi birinin ihlali halinde Kooperatifiniz adına mükellefiyet tesis edileceği tabiidir.

KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:

KDV Kanununun 1/1 inci maddesinde, ticari, sınaî, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV nin konusunu teşkil ettiği hükme bağlanmış, aynı Kanunun 17/4-k maddesi ile de organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan iktisadi işletmelerin arsa ve işyeri teslimleri KDV den istisna edilmiştir.

Konu ile ilgili açıklamaların yer aldığı 69 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin 3. bölümünde, “Organize sanayi bölgesi veya küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla, müteşebbis heyet, kooperatif veya diğer isimler altında iktisadi işletmeler oluşturulmaktadır. Bu organizasyonlar, arsayı temin etme, altyapıyı tamamlama, işyerlerini inşa etme gibi hizmetlerin tamamını veya bir kısmını yürütmek üzere kurulmaktadır. Yapılan kanun değişikliği ile sözü edilen organizasyonların sadece arsa teslimleri ile işyeri teslimleri istisna kapsamına alınmıştır.

Bu organizasyonların yapacakları her türlü hizmetler ile arsa ve işyeri dışındaki teslimlerinin yanı sıra bölge ve site dışındaki arsa ve işyeri teslimleri de genel hükümler çerçevesinde katma değer vergisine tabi olacaktır. Ayrıca bunlara yapılan mal ve hizmet satışlarında genel hükümler çerçevesinde vergi uygulanacağı tabiidir.” açıklamasına yer verilmiştir.

Dolayısıyla, söz konusu istisna hükmü yalnızca işyeri ve arsa teslimlerinizi kapsamakta olup, bunların dışında Kooperatifiniz tarafından yapılacak teslim ve hizmetler ile istisna kapsamındaki arsa ve işyeri teslimlerinize ilişkin olarak yapılan teslim ve hizmetler de dahil olmak üzere Kooperatifinize yapılacak teslim ve hizmetler genel hükümler çerçevesinde KDV ye tabi bulunmaktadır.

Öte yandan, KDV Kanununun 40/3 maddesinde, herhangi bir vergilendirme döneminde vergiye tabi işlemleri bulunmayan mükelleflerin de beyanname vermek mecburiyetinde olduğu hüküm altına alındığından, herhangi bir faaliyetiniz olmasa dahi her ay boş da olsa KDV beyannamesi vermeniz gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Apartman dış cephesinin kiraya verilmesi işleminin vergi kanunları karşısındaki durumu. Tarih 04/07/2013

Başlık Apartman dış cephesinin kiraya verilmesi işleminin vergi kanunları karşısındaki durumu.
Tarih 04/07/2013
Sayı 39044742-KDV.9-985
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü

Sayı

:

39044742-KDV.9-985

04/07/2013

Konu

:

Apartman dış cephesinin kiraya verilmesi işleminin vergi kanunları karşısındaki durumu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, oturmakta olduğunuz binanın dış cephesine reklam alınacağı ve elde edilen gelirlerin apartmanın genel giderlerinde kullanılacağı belirtilerek, elde edilen reklam gelirinin vergi kanunları karşısındaki durumu ve genel giderlerden mahsup edilip edilemeyeceği hususlarında görüş talep edilmektedir.

GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde, bu maddede bentler halinde sayılan mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesi sonucu elde edilen iratlar gayrimenkul sermaye iradı olarak tanımlanmış olup, söz konusu madde hükmüne göre, kat maliklerinin ortak olarak sahip olduğu kullanım alanlarının site yönetimi tarafından kiraya verilmesi nedeniyle elde edilen gayrimenkul sermaye iradının mükellefleri, kat malikleri olacaktır.

Diğer taraftan, aynı Kanunun 94 üncü maddesinde; “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dâhil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmüne yer verilmiş olup, aynı maddenin birinci fıkrasının (5/a) alt bendinde ise; 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben (2006/11449 sayılı B.K.K ile % 20 Yürürlük; 01.01.2007) tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Yine aynı Kanunun “Toplama Yapılmayan Haller” başlıklı 86 ncı maddesinin birinci bendinin (c) alt bendinde; vergiye tabi gelir toplamının [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler hariç] 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2012 yılı için 25.000-TL) aşmaması koşuluyla, Türkiye’de tevkifata tabi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları için yıllık beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde de bu gelirlerin beyannameye dâhil edilmeyeceği hükmü düzenlenmiş olup; anılan bendin (d) alt bendinde de, bir takvim yılında elde edilen ve toplam tutarı (2012 yılı için 1.290-TL) aşmayan, tevkifat ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları için beyanname verilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 4 üncü maddesinde; “Ortak yerlerin konusu sözleşme ile belirtilebilir. Aşağıda yazılı yerler ve şeyler bu kanun gereğince her halde ortak yer sayılır.

a)Temeller ve ana duvarlar, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, tavan ve tabanlar, avlular, genel giriş kapıları, antreler, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar ve buralardaki genel tuvalet ve lavabolar, kapıcı daire veya odaları, genel çamaşırlık ve çamaşır kurutma yerleri, genel kömürlük ve ortak garajlar, elektrik, su ve havagazı saatlerinin korunmasına mahsus olup bağımsız bölüm dışında bulunan yuvalar ve kapalı kısımlar, kalorifer daireleri, kuyu ve sarnıçlar, yapının genel su depoları, sığınaklar,

… ” hükmüne yer verilmiş olup aynı Kanunun 16 ncı maddesinde de kat maliklerinin, ana gayrimenkulun bütün ortak yerlerine arsa payları oranında ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olacağı hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, Kat Mülkiyeti Kanunu çerçevesinde apartman yönetimleri tarafından kiraya verilen ortak kullanıma mahsus yerlerin mülkiyet hakkı hisseleri oranında kat maliklerine ait olduğundan söz konusu bölümlerin malikler tarafından bireysel olarak veya yönetim tarafından kendiliğinden kiraya verilmesi mümkün değildir. Bu bölümlerin kiralanabilmesi ancak kat malikleri kurulunun oy birliği ile alacakları karar sonucu olabileceğinden, yönetim sadece kat malikleri adına kiralama işlevini vekil sıfatı ile yerine getirmiş olmaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, Kat Mülkiyeti Kanunu göz önünde bulundurulduğunda genel kurulda oy birliği ile alınan karar gereğince apartman yöneticileri tarafından apartman duvarın reklam maksadıyla kiralanması sonucu elde edilen kira geliri vergi kanunları açısından yönetimin değil apartman veya sitede mülkiyet sahibi bulunanların gayrimenkul sermaye iradı geliri olarak kabul edilir. Vergi kanunları açısından muhatap herhangi bir vergi mükellefiyeti bulunmayan apartman yönetimi değil kat malikleri olacaktır.

Öte yandan, apartman veya sitenin ortak alanlarının kiraya verilmesi sonucu elde edilen kira geliri o yılda elde edilmiş gayrimenkul sermaye iradı olduğundan, 94 üncü maddede sayılan kişi yada kuruluşlara kiraya verilmesi durumunda yapılan ödemeler üzerinden anılan maddenin birinci fıkrasının (5/a) alt bendi gereğince gelir vergisi tevkifatı yapılacağı tabiidir.

Buna göre ortak mülkiyet olan gayrimenkullerin, hak sahiplerinin şahsi mülkü olması halinde;

a) 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesine göre tevkifat yapma mecburiyetinde olmayanlara kiraya verilmesi (Örneğin, basit usulde vergiye tabi olanlara kiraya verilmesi) söz konusu ise, hak sahibi başına elde edilen kira bedeli, adı geçen Kanunun 86 ncı maddesinin birinci bendinin (d) alt bendinde yer alan tutarı (2012 yılı için 1.290.-TL) aşması halinde beyana dâhil edilecek, aşmaması halinde ise beyana dâhil edilmeyecek,

b) Söz konusu gayrimenkullerin, anılan Kanun’un 94 üncü maddesine göre tevkifat yapma mecburiyetinde olanlara kiraya verilmesi söz konusu ise, hak sahibi başına elde edilen kira bedeli, yine aynı Kanun’un 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı ( 2012 yılı için 25.000.-TL) aşması halinde beyana dâhil edilecek, aşmaması halinde ise beyana dâhil edilmeyecektir.

Diğer taraftan, hak sahiplerinin ortak mülkiyeti olan bu gayrimenkullerin ticari, zirai veya kurumlar vergisine tabi olan işletmelerin aktifinde kayıtlı olması halinde, bu gayrimenkuller, anılan Kanun’un 94’üncü maddesinde sayılanlar tarafından kiralanmış olsa bile, ödenen kira bedellerinden ticari, zirai veya kurumlar vergisine tabi işletmelere isabet eden kısım üzerinden herhangi bir gelir vergisi tevkifatı yapılmayacak olup, hak sahiplerinin elde ettikleri kira gelirlerinin ticari, zirai veya kurum kazancının tespitine müteallik hükümlere göre hesaplanıp, beyan edileceği tabidir.

Ayrıca, elde edilen kira gelirlerinin apartman veya site yönetimleri tarafından tahsil edilip ortak giderlerin karşılanmasında kullanılması bu gelirlerin yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda vergilendirilmesine engel değildir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN :

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun (1/1) inci maddesine göre Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler; (1/3-f) maddesine göre Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemleri KDV ye tabi bulunmaktadır.

KDV Kanununun 9 uncu maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işleme taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği hükme bağlanmıştır.

Söz konusu maddenin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin “Reklam Verme İşlemleri” başlıklı (2.4) bölümünde; “KDV mükellefi olan gerçek veya tüzel kişilerin (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir), KDV mükellefiyeti olmayan şahıslara veya kuruluşlara ait bina, arsa, arazi gibi yerlerde duvarlara yazılmak, pano olarak yerleştirilmek vb. şekillerde reklâm vermekte olduğu; söz konusu bu işlemler ile ilgili KDV nin reklâm hizmeti verenlerin KDV mükellefi olmaması halinde, reklâm hizmeti alanlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edileceği belirtilmektedir.

Ayrıca, bu bölüm kapsamındaki reklam hizmetini alanların Gelir Vergisi Kanununa göre basit usulde vergilendirilenler (istisnadan vazgeçerek KDV mükellefi olmasalar dahi), banka ve sigorta şirketleri gibi faaliyetleri KDV den istisna olan işletmeler, sadece KDV ye tabi işlemlerinin bulunduğu dönemlerde KDV mükellefiyeti tesis ettirerek beyanname vermeleri uygun görülenler, 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar olması hallerinde, reklam hizmetine ait KDV nin, hizmeti alanlar tarafından bu bölüm kapsamında tevkifata tabi tutulacağı; tevkifata tabi tutulan KDV nin beyan ve ödenmesi konusunda, Tebliğin (1.2) bölümündeki açıklamaların dikkate alınacağı açıklamalarına da yer verilmiştir.

Söz konusu Tebliğin (2.4.2) bölümünde, 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşların Tebliğin bu bölümü kapsamında reklâm hizmeti vermeleri halinde, reklâm hizmeti alanın KDV mükellefi olup olmadığına bakılmaksızın, tevkifat uygulanmayacağı belirtilmiştir.

Buna göre, apartman dış cephesinin reklam ve tanıtım amaçlı kiraya verilmesi işlemi KDV Kanununun (1/3-f) maddesi gereğince genel oranda (%18) KDV ye tabi olacaktır. Ayrıca, apartman dış cephesini reklam nedeniyle kiraya verenlerin KDV mükellefiyetinin bulunmaması ve reklam hizmetini alan gerçek veya tüzel kişilerin KDV mükellefi olması durumunda söz konusu işleme ait KDV nin reklam hizmeti alanlar (reklam veren) tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Başlık Yapı ruhsatı 17.02.2012 tarihinde alınan inşaatın 20.02.2013 tarihinde ilk yüklenicisinden devralınması halinde 150 m²\’nin altındaki konutlarda uygulanacak KDV oranı Tarih 10/07/2013 Sayı 39044742-130-1012

Başlık Yapı ruhsatı 17.02.2012 tarihinde alınan inşaatın 20.02.2013 tarihinde ilk yüklenicisinden devralınması halinde 150 m²\’nin altındaki konutlarda uygulanacak KDV oranı
Tarih 10/07/2013
Sayı 39044742-130-1012
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü

Sayı

:

39044742-130-1012

10/07/2013

Konu

:

Yapı ruhsatı 17.02.2012 tarihinde alınan inşaatın 20.02.2013 tarihinde ilk yüklenicisinden devralınması halinde 150 m²’nin altındaki konutlarda uygulanacak KDV oranı

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, inşaat ruhsatı 17/02/2012 tarihinde alınan kat karşılığı inşaat işinin, arsa sahibinin muvafakati de alınmak suretiyle ilk yüklenici firmadan 20/02/2013 tarihinde Şirketinizce devralındığı, söz konusu inşaat işine ilişkin olarak 17/02/2012 tarihinde alınan inşaat ruhsatındaki değişikliğin yüklenici firma değişikliğinden ibaret olduğu ve arsa m² değerinin de 500 TL’nin altında bulunduğu belirtilerek, söz konusu inşaatın Şirketiniz tarafından yapılması sonrasında 150 m² nin altındaki konut teslimlerinde uygulanacak KDV oranı hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 30/12/2007 tarih ve 26742 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile KDV oranları, Kararnameye ekli I sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, II sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için % 18 olarak tespit edilmiştir.

Söz konusu Kararname Eki I sayılı listenin 11 inci sırasında “Net alanı 150 m² ye kadar konut teslimleri” ibaresi yer almaktadır. Bu itibarla, KDV ye tabi taşınmaz teslimlerinde KDV oranı; net alanı 150 m² yi aşmayan konutlar için % 1, 150 m² yi aşan konutlar ile m² sınırlaması olmaksızın diğer bütün taşınmazlar için % 18 dir.

Öte yandan, 24/12/2012 tarihli ve 2012/4116 sayılı Kararnamenin eki Karar’ın 7 nci maddesi ile 24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan “Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Karar”ın 1 inci maddesine;

“(6) (I) sayılı listenin 11 inci sırasında yer alan net alanı 150 m² ye kadar konutlardan; 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu kapsamındaki büyükşehirlerde (16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında rezerv yapı alanı ve riskli alan olarak belirlenen yerler ile riskli yapıların bulunduğu yerler hariç), lüks veya birinci sınıf inşaat olarak yapılan ve ruhsatın sonradan revize edilip inşaat kalitesinin yükseltilmesi hali de dahil olmak üzere, yapı ruhsatının alındığı tarihte, üzerine yapıldığı arsanın 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 29’uncu maddesine istinaden tespit edilen arsa birim m² vergi değeri;

Beşyüz Türk Lirası ile bin Türk Lirası (bin Türk Lirası hariç) arasında olan konutların tesliminde bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen vergi oranı,

Bin Türk Lirası ve üzerinde olan konutların tesliminde bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen vergi oranı, uygulanır.” fıkrası eklenmiştir.

Aynı Kararın 12/b maddesi ile de söz konusu hükmün, yapı ruhsatı 01/01/2013 tarihinden itibaren alınan konut inşaatı projeleri ile kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi bu tarihten itibaren yapılacak konut inşaatı projelerine ilişkin konut teslimlerine uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır.

Buna göre; yapı ruhsatı 17/02/2012 tarihinde alınmış inşaat işinin arsa sahibinin muvafakati de alınmak suretiyle ilk yüklenici firmadan 20/02/2013 tarihinde Şirketinizce devralınması işlemine bağlı olarak yapı ruhsatında yüklenici unvanının değişmesi, bahse konu inşaat tamamlandıktan sonra 150 m² nin altındaki konut teslimlerinizde 2012/4116 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre işlem yapılmasını gerektirmemektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Yapı ruhsatının revize edilmesi halinde inşaat bitiminde teslim edilecek konutların KDV oranı Tarih 11/07

Başlık Yapı ruhsatının revize edilmesi halinde inşaat bitiminde teslim edilecek konutların KDV oranı
Tarih 11/07/2013
Sayı 39044742-130-1023
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

39044742-130-1023

11/07/2013

Konu

:

Yapı ruhsatının revize edilmesi halinde inşaat bitiminde teslim edilecek konutların KDV oranı

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; 2012 Temmuz ayında fiilen yapımına başladığınız bir inşaata ilişin olarak aldığınız … yapı ruhsatının 2013 yılı içerisinde revize edilmesi halinde inşaat bitiminde yapılacak konut teslimlerinde uygulanacak KDV oranları hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

3065 sayılı KDV Kanununun 28’inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 30/12/2007 tarih ve 26742 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile KDV oranları, Kararnameye ekli I sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, II sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için % 18 olarak tespit edilmiştir.

Söz konusu Kararname Eki I sayılı listenin 11’inci sırasında “Net alanı 150 m2 ye kadar konut teslimleri” ibaresi yer almaktadır. Bu itibarla, KDV’ye tabi taşınmaz teslimlerinde KDV oranı; net alanı 150 m2 yi aşmayan konutlar için % 1, 150 m2 yi aşan konutlar ile m2 sınırlaması olmaksızın diğer bütün taşınmazlar için % 18’dir.

Öte yandan, 24/12/2012 tarihli ve 2012/4116 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi eki Kararın 7 nci maddesi ile 24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan “Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Karar”ın 1 inci maddesine,

“(6) (I) sayılı listenin 11 inci sırasında yer alan net alanı 150 m2 ye kadar konutlardan; 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu kapsamındaki büyükşehirlerde (16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında rezerv yapı alanı ve riskli alan olarak belirlenen yerler ile riskli yapıların bulunduğu yerler hariç), lüks veya birinci sınıf inşaat olarak yapılan ve ruhsatın sonradan revize edilip inşaat kalitesinin yükseltilmesi hali de dahil olmak üzere, yapı ruhsatının alındığı tarihte, üzerine yapıldığı arsanın 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 29 uncu maddesine istinaden tespit edilen arsa birim m2 vergi değeri;

Beşyüz Türk Lirası ile bin Türk Lirası (bin Türk Lirası hariç) arasında olan konutların tesliminde bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen vergi oranı,

Bin Türk Lirası ve üzerinde olan konutların tesliminde bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen vergi oranı uygulanır.” fıkrası eklenmiştir.

Aynı Kararın 12/b maddesi ile de söz konusu hükmün, yapı ruhsatı 1/1/2013 tarihinden itibaren alınan konut inşaatı projeleri ile kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi bu tarihten itibaren yapılacak konut inşaatı projelerine ilişkin konut teslimlerine uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır.

Buna göre; … Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde 2012 Temmuz ayında fiilen yapımına başladığınız inşaata ait … yapı ruhsatı sonradan revize edilse dahi 1/1/2013 tarihinden önce alındığından, 150 m2 nin altındaki konut teslimlerinizde %1, 150 m2 nin üstündeki konutlar ile m2 büyüklüğüne bakılmaksızın işyeri teslimlerinizde genel oranda (%18) KDV uygulanması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Satışları Başlık Satışları ve tahsilatları artırmak amacıyla bedelsiz olarak yurtiçi müşterilerine verilen binek otomobili Tarih 11/07/2013

Başlık Satışları
Başlık Satışları ve tahsilatları artırmak amacıyla bedelsiz olarak yurtiçi müşterilerine verilen binek otomobili
Tarih 11/07/2013
Sayı 50426076-KDV-20-972-73
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KAYSERİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

50426076-KDV-20-972-73

11/07/2013

Konu

:

Satışları ve tahsilatları artırmak amacıyla bedelsiz olarak yurtiçi müşterilerine verilen binek otomobili

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 2012 yılı içerisinde satışlarınızı ve tahsilâtlarınızı artırmak amacıyla, yıl içerisinde 1.000.000,00 TL ve üzerinde mal alımında bulunan yurtiçi müşterilerinize “hafif ticari araç” ya da muadili binek otomobili hediyesi vermeye dair ortaklar kurulu kararı aldığınızdan bahisle; söz konusu araçların alımında yüklenilen katma değer vergisinin (KDV) indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda görüş talep edilmektedir.

KDV Kanununun;

-1/1 nci maddesinde; ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

-20 nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

-30/b maddesinde, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen KDV nin indirim konusu yapılamayacağı,

hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, Şirketiniz tarafından 2012 yılı içerisinde satışlarınızı ve tahsilatlarınızı artırmak amacıyla belirli bir bedelin üzerinde mal alımında bulunan yurtiçi müşterilerinize promosyon olarak verilecek araçların bedelsiz olarak tesliminde KDV hesaplanmayacaktır.

Bu araçların binek otomobili olması halinde Kanunun 30/b maddesine göre binek otomobili alımında yüklenilen KDV nin indirim konusu yapılması mükün olmayıp, indirilemeyen bu verginin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider maliyet veya kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Bu araçların binek otomobili olmayıp ticari araç olması durumunda, araçların alımı sırasında yüklenilen KDV nin genel esaslara göre indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

artırmak amacıyla bedelsiz olarak yurtiçi müşterilerine verilen binek otomobili
Tarih 11/07/2013
Sayı 50426076-KDV-20-972-73
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KAYSERİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

50426076-KDV-20-972-73

11/07/2013

Konu

:

Satışları ve tahsilatları artırmak amacıyla bedelsiz olarak yurtiçi müşterilerine verilen binek otomobili

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 2012 yılı içerisinde satışlarınızı ve tahsilâtlarınızı artırmak amacıyla, yıl içerisinde 1.000.000,00 TL ve üzerinde mal alımında bulunan yurtiçi müşterilerinize “hafif ticari araç” ya da muadili binek otomobili hediyesi vermeye dair ortaklar kurulu kararı aldığınızdan bahisle; söz konusu araçların alımında yüklenilen katma değer vergisinin (KDV) indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda görüş talep edilmektedir.

KDV Kanununun;

-1/1 nci maddesinde; ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

-20 nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

-30/b maddesinde, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen KDV nin indirim konusu yapılamayacağı,

hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, Şirketiniz tarafından 2012 yılı içerisinde satışlarınızı ve tahsilatlarınızı artırmak amacıyla belirli bir bedelin üzerinde mal alımında bulunan yurtiçi müşterilerinize promosyon olarak verilecek araçların bedelsiz olarak tesliminde KDV hesaplanmayacaktır.

Bu araçların binek otomobili olması halinde Kanunun 30/b maddesine göre binek otomobili alımında yüklenilen KDV nin indirim konusu yapılması mükün olmayıp, indirilemeyen bu verginin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider maliyet veya kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Bu araçların binek otomobili olmayıp ticari araç olması durumunda, araçların alımı sırasında yüklenilen KDV nin genel esaslara göre indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

artırmak amacıyla bedelsiz olarak yurtiçi müşterilerine verilen binek otomobili
Tarih 11/07/2013
Sayı 50426076-KDV-20-972-73
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KAYSERİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

50426076-KDV-20-972-73

11/07/2013

Konu

:

Satışları ve tahsilatları artırmak amacıyla bedelsiz olarak yurtiçi müşterilerine verilen binek otomobili

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 2012 yılı içerisinde satışlarınızı ve tahsilâtlarınızı artırmak amacıyla, yıl içerisinde 1.000.000,00 TL ve üzerinde mal alımında bulunan yurtiçi müşterilerinize “hafif ticari araç” ya da muadili binek otomobili hediyesi vermeye dair ortaklar kurulu kararı aldığınızdan bahisle; söz konusu araçların alımında yüklenilen katma değer vergisinin (KDV) indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda görüş talep edilmektedir.

KDV Kanununun;

-1/1 nci maddesinde; ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

-20 nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

-30/b maddesinde, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen KDV nin indirim konusu yapılamayacağı,

hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, Şirketiniz tarafından 2012 yılı içerisinde satışlarınızı ve tahsilatlarınızı artırmak amacıyla belirli bir bedelin üzerinde mal alımında bulunan yurtiçi müşterilerinize promosyon olarak verilecek araçların bedelsiz olarak tesliminde KDV hesaplanmayacaktır.

Bu araçların binek otomobili olması halinde Kanunun 30/b maddesine göre binek otomobili alımında yüklenilen KDV nin indirim konusu yapılması mükün olmayıp, indirilemeyen bu verginin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider maliyet veya kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Bu araçların binek otomobili olmayıp ticari araç olması durumunda, araçların alımı sırasında yüklenilen KDV nin genel esaslara göre indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Kooperatif tarafından ortaklarına kat irtifaklı arsa tapusu verilmesinde KDV açısından gayrimenkulün teslim zamanı,vergiyi doğuran olay ve matrahın tespiti Tarih 16/08/2013

Başlık Kooperatif tarafından ortaklarına kat irtifaklı arsa tapusu verilmesinde KDV açısından gayrimenkulün teslim zamanı,vergiyi doğuran olay ve matrahın tespiti
Tarih 16/08/2013
Sayı 21152195-130-495
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı

:

21152195-130-495

16/08/2013

Konu

:

Kooperatif tarafından ortaklarına kat irtifaklı arsa tapusu verilmesinde KDV açısından gayrimenkulün teslim zamanı,vergiyi doğuran olay ve matrahın tespiti

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda ve ek dilekçenizde; kooperatif ortaklarına mortgage kredisi kullanması ve kredinin güvencesini oluşturması amacıyla önceden kat irtifaklı arsa tapusu verilmesi ve daha sonra daire teslimlerinin, yapı kullanma izin belgesi veya dairelerin erken kullanılması halinde daire teslim belgesi ile yapılması aşamasında, gayrimenkulün teslim zamanı ve vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği tarih, vergiyi doğuran olay ve matrahın tespiti konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;

1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

2/1 inci maddesinde, teslimin, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcı veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu,

10/a maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile 10/b maddesinde, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olayın meydana geldiği

hükme bağlanmıştır.

Gayrimenkul satışlarında mülkiyetin devri esas itibariyle gayrimenkulün tapuda alıcı adına tescil edilmesi ile gerçekleşmektedir. Tapuda alıcı adına tescil yapılmadan önce gayrimenkulün alıcının fiili kullanımına bırakılması ve alıcı tarafından malik gibi kullanılmaya başlanılması halinde, KDV açısından vergiyi doğuran olay gayrimenkulün kullanıma bırakılması anında meydana gelecektir.

Gayrimenkulün tapuda alıcı adına tescili veya fiili kullanımına bırakılmasından önce fatura veya benzeri belge düzenlenmesi halinde bu belgede gösterilen bedel üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.

Diğer taraftan, 60 Seri No.lu KDV Sirkülerinin “(8.2.1) Müzayede Yoluyla Yapılan Taşınmaz Satışları” bölümünde, konut olarak projelendirilen, inşaat ruhsatı da konut olarak alınan inşaatların henüz tamamlanmadan arsa payı veya kat irtifakı üzerinden satışlarının konut sayılacağı ve net alanı dikkate alınarak söz konusu sirkülerde belirtilen açıklamalar çerçevesinde KDV’ye tabi tutulacağı belirtilmiştir.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde;

1. Konutların inşaatı devam ettiği sürece vergiyi doğuran olay meydana gelmeyeceğinden KDV hesaplanmayacaktır. Ancak, henüz inşaatı bitmemiş konutlara ilişkin kat irtifakının devri halinde KDV açısından vergiyi doğuran olay kat irtifakı devrinin tapuda tescil edildiği tarihte gerçekleşmiş olacaktır.

2. Konutların inşaatının devam ettiği sürece kat irtifakı veya kat mülkiyetinin tesisi söz konusu değil ise konutların bitirilip fiilen kullanıma başlandığı tarihte vergiyi doğuran olay meydana geleceğinden bu tarih itibariyle KDV hesaplanacaktır.

3. Tapuda tescil veya fiili kullanımdan önce herhangi bir tarihte fatura veya benzeri bir belge düzenlenmesi halinde, belgede yer alan tutarla sınırlı olmak üzere belgenin düzenlendiği tarihte vergiyi doğuran olay gerçekleşecek ve bu tarihte KDV hesaplanacaktır.

4. Öte yandan, henüz inşaatı bitmemiş konutlara ilişkin kat irtifakının devri halinde KDV açısından vergiyi doğuran olay kat irtifakı devrinin tapuda tescil edildiği tarihte gerçekleşeceğinden matrahın tespitinde, vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği tarihte emsal bedeli esasının belirlendiği Vergi Usul Kanunun 267. maddesinde belirtilen Birinci Sıra (Ortalama Fiyat Esası) ve İkinci Sıranın (Maliyet Bedeli Esası) uygulanması mümkün olmadığından Üçüncü Sıranın (Takdir Esası) uygulanması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Kooperatif tarafından ortaklarına kat irtifaklı arsa tapusu verilmesinde KDV açısından gayrimenkulün teslim zamanı,vergiyi doğuran olay ve matrahın tespiti Tarih 16/08/2013

Başlık Kooperatif tarafından ortaklarına kat irtifaklı arsa tapusu verilmesinde KDV açısından gayrimenkulün teslim zamanı,vergiyi doğuran olay ve matrahın tespiti
Tarih 16/08/2013
Sayı 21152195-130-495
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı

:

21152195-130-495

16/08/2013

Konu

:

Kooperatif tarafından ortaklarına kat irtifaklı arsa tapusu verilmesinde KDV açısından gayrimenkulün teslim zamanı,vergiyi doğuran olay ve matrahın tespiti

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda ve ek dilekçenizde; kooperatif ortaklarına mortgage kredisi kullanması ve kredinin güvencesini oluşturması amacıyla önceden kat irtifaklı arsa tapusu verilmesi ve daha sonra daire teslimlerinin, yapı kullanma izin belgesi veya dairelerin erken kullanılması halinde daire teslim belgesi ile yapılması aşamasında, gayrimenkulün teslim zamanı ve vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği tarih, vergiyi doğuran olay ve matrahın tespiti konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;

1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

2/1 inci maddesinde, teslimin, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcı veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu,

10/a maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile 10/b maddesinde, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olayın meydana geldiği

hükme bağlanmıştır.

Gayrimenkul satışlarında mülkiyetin devri esas itibariyle gayrimenkulün tapuda alıcı adına tescil edilmesi ile gerçekleşmektedir. Tapuda alıcı adına tescil yapılmadan önce gayrimenkulün alıcının fiili kullanımına bırakılması ve alıcı tarafından malik gibi kullanılmaya başlanılması halinde, KDV açısından vergiyi doğuran olay gayrimenkulün kullanıma bırakılması anında meydana gelecektir.

Gayrimenkulün tapuda alıcı adına tescili veya fiili kullanımına bırakılmasından önce fatura veya benzeri belge düzenlenmesi halinde bu belgede gösterilen bedel üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.

Diğer taraftan, 60 Seri No.lu KDV Sirkülerinin “(8.2.1) Müzayede Yoluyla Yapılan Taşınmaz Satışları” bölümünde, konut olarak projelendirilen, inşaat ruhsatı da konut olarak alınan inşaatların henüz tamamlanmadan arsa payı veya kat irtifakı üzerinden satışlarının konut sayılacağı ve net alanı dikkate alınarak söz konusu sirkülerde belirtilen açıklamalar çerçevesinde KDV’ye tabi tutulacağı belirtilmiştir.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde;

1. Konutların inşaatı devam ettiği sürece vergiyi doğuran olay meydana gelmeyeceğinden KDV hesaplanmayacaktır. Ancak, henüz inşaatı bitmemiş konutlara ilişkin kat irtifakının devri halinde KDV açısından vergiyi doğuran olay kat irtifakı devrinin tapuda tescil edildiği tarihte gerçekleşmiş olacaktır.

2. Konutların inşaatının devam ettiği sürece kat irtifakı veya kat mülkiyetinin tesisi söz konusu değil ise konutların bitirilip fiilen kullanıma başlandığı tarihte vergiyi doğuran olay meydana geleceğinden bu tarih itibariyle KDV hesaplanacaktır.

3. Tapuda tescil veya fiili kullanımdan önce herhangi bir tarihte fatura veya benzeri bir belge düzenlenmesi halinde, belgede yer alan tutarla sınırlı olmak üzere belgenin düzenlendiği tarihte vergiyi doğuran olay gerçekleşecek ve bu tarihte KDV hesaplanacaktır.

4. Öte yandan, henüz inşaatı bitmemiş konutlara ilişkin kat irtifakının devri halinde KDV açısından vergiyi doğuran olay kat irtifakı devrinin tapuda tescil edildiği tarihte gerçekleşeceğinden matrahın tespitinde, vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği tarihte emsal bedeli esasının belirlendiği Vergi Usul Kanunun 267. maddesinde belirtilen Birinci Sıra (Ortalama Fiyat Esası) ve İkinci Sıranın (Maliyet Bedeli Esası) uygulanması mümkün olmadığından Üçüncü Sıranın (Takdir Esası) uygulanması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Şirkete ait tapuda konut olarak geçen gayrimenkulün fiilen işyeri olarak kullanılması nedeniyle satışında KDV oranı Tarih 21/08/2013

Başlık Şirkete ait tapuda konut olarak geçen gayrimenkulün fiilen işyeri olarak kullanılması nedeniyle satışında KDV oranı
Tarih 21/08/2013
Sayı 93767041-130[28-2012/86]-160
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

93767041-130[28-2012/86]-160

21/08/2013

Konu

:

Şirkete ait tapuda konut olarak geçen gayrimenkulün fiilen işyeri olarak kullanılması nedeniyle satışında KDV oranı

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 01/11/2011 tarihinde satın alınan firmanız aktifinde kayıtlı ve tapuda konut olarak tescil edilen 92 m2 net alanı bulunan ancak fiilen iş yeri (mimarlık-inşaat ofisi) olarak kullanılan taşınmazın satışında uygulanması gereken katma değer vergisi (KDV) oranı hakkındaki Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

KDV Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

-17/4-r maddesi maddesinde, kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimlerin KDV’den istisna olduğu, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisseleri teslimlerinin istisna kapsamı dışında olduğu

hüküm altına alınmıştır.

KDV Kanununun 28 inci maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye istinaden yayımlanan 24/12/2007 tarih ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi Eki (I) sayılı listenin 11 inci sırasına göre, net alanı 150 m2’ye kadar konut teslimleri %1 oranında KDV ye tabi bulunmakta olup, söz konusu kararname eki listelerde yer almayan 150 m2’nin üzerindeki konutlar ile m2 sınırlaması olmaksızın iş yeri, arsa ve arazi gibi diğer taşınmaz satışlarında genel oranda (%18) KDV uygulanması gerekmektedir.

60 No.lu KDV Sirkülerinde, taşınmaz teslimlerinde teslime konu taşınmazın işlem tarihi itibariyle geçerli fiili durumunun dikkate alınacağı ifade edilmiştir.

Buna göre, firmanız aktifinde kayıtlı taşınmazın fiili durumuna göre işyeri olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup, fiilen işyeri olarak kabul edilen söz konusu taşınmazın tesliminde metrekare büyüklüğüne bakılmaksızın genel oranda (%18) KDV hesaplanması gerekmektedir.

Öte yandan, söz konusu taşınmaz satışı, firmanın aktifinde en az iki tam yıl süreyle kalma şartını sağlaması halinde Kanunun 17/4-r maddesine istinaden KDV den istisna olacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.