Kooperatiflerde yönetim kuruluna kamu davası açılır ise

Haklarında yukarıdaki suçlarla ilgili olarak kamu davası açılmış olanların görevleri ilk genel kurul toplantısına kadar devam etmekle beraber yönetim kurulunca bu durumdaki üyelerin genel kurulca azli veya göreve devamı hakkında karar alınmak üzere yapılacak ilk genel kurul gündemine madde konulur.

İŞYERLERİNDE İŞİN DURDURULMASINA DAİR YÖNETMELİK

30 Mart 2013 CUMARTESİ
Resmî Gazete
Sayı : 28603

YÖNETMELİK

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:

İŞYERLERİNDE İŞİN DURDURULMASINA DAİR YÖNETMELİK

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; işyerindeki bina ve eklentilerde, çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş ekipmanlarında çalışanlar için hayati tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde veya çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumlarında işyerinin bir bölümünde ya da tamamında bu tehlike giderilinceye kadar işin durdurulması ile bu Yönetmeliğe göre durdurma kararı uygulanmış işyerinde çalışmaya tekrar başlanmasına izin verilmesinin usul ve esaslarını belirlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamındaki işyerlerine uygulanır.

(2) Askeri işyerleri ile yurt güvenliği için gerekli maddeler üretilen işyerlerinde işin durdurulmasına dair iş ve işlemler, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 24 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca yürürlüğe konulan yönetmeliğe göre yerine getirilir.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 25 inci ve 30 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,

b) Büyük endüstriyel kaza olabilecek işyeri: 18/8/2010 tarihli ve 27676 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Büyük Endüstriyel Kazaların Kontrolü Hakkında Yönetmelik kapsamına giren işyerlerini,

c) Heyet: Kurul Başkanlığı tarafından görevlendirilen teftişe yetkili üç müfettişten oluşan heyeti,

ç) İl müdürlüğü: Çalışma ve İş Kurumu il müdürlüğünü,

d) Kurul: Bakanlık İş Teftiş Kurulu Başkanlığını,

e) Maden işleri: 19/12/2012 tarihli ve 28502 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşkolları Yönetmeliğine göre madencilik ve taş ocakları işkolunda olup, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 9 uncu maddesi uyarınca çıkarılan tebliğde çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde yapılan işleri,

f) Metal işleri: İşkolları Yönetmeliğine göre metal işkolunda olup, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 9 uncu maddesi uyarınca çıkarılan tebliğde çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde yapılan işleri,

g) Müfettiş: İşyerlerini iş sağlığı ve güvenliği yönünden teftişe yetkili iş müfettişini,

ğ) Mülki idare amiri: İllerde valiyi, büyükşehirler dahil ilçelerde kaymakamı,

h) Rapor: Müfettiş tarafından 7 nci veya 11 inci maddeler gereği işyerinde işin durdurulmasına sebep olan hususların tespit edilmesi halinde veya 10 uncu madde gereği yapılan inceleme sonucu düzenlenen idari tedbir raporunu,

ı) Tehlikeli kimyasallarla çalışılan işler: İşkolları Yönetmeliğine göre petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç işkolunda olup, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 9 uncu maddesi uyarınca çıkarılan tebliğde çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde yapılan işleri,

i) Yapı işleri: İşkolları Yönetmeliğine göre inşaat işkolunda olup, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 9 uncu maddesi uyarınca çıkarılan tebliğde çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde yapılan işleri,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Heyetin Oluşturulması, Görevleri ve Kararlar

Heyetin oluşturulması

MADDE 5 – (1) İşyerinde işin bir bölümünü veya tamamını durdurma kararı vermeye yetkili heyet, üç müfettişten oluşur. Kurul Başkanlığı heyete başkanlık edecek müfettişi belirler.

(2) Kurul Başkanlığı birden fazla heyet oluşturabilir.

Heyetin görevleri ve kararlar

MADDE 6 – (1) Heyet, kendisine intikal eden raporlar üzerinde gerekli incelemeyi yapar ve kararını, müfettişin tespit tarihinden itibaren iki gün içerisinde verir. Kararlar oy çokluğuyla alınır ve heyetçe imzalanır.

(2) Heyet, raporda belirtilen hususlara katılmadığı durumlarda kararını, gerekçeleri ile birlikte yazar.

(3) Heyet, gerekli görüldüğü takdirde, karara konu işyerinde inceleme yapabilir.

(4) İşyerinin açılmasına yönelik taleplere ilişkin düzenlenen raporlar ile işverenin mühürlerin geçici olarak sökülmesi taleplerinin değerlendirilmesi heyet tarafından yapılır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

İşin Durdurulması ve Kararın Uygulanması

İşin durdurulması

MADDE 7 – (1) İşyerindeki bina ve eklentilerde, çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş ekipmanlarında çalışanlar için hayati tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde; bu tehlike giderilinceye kadar, hayati tehlikenin niteliği ve bu tehlikeden doğabilecek riskin etkileyebileceği alan ile çalışanlar dikkate alınarak, işyerinin bir bölümünde veya tamamında iş durdurulur.

(2) Çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal, yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde, risk değerlendirmesi yapılmadığının tespit edilmesi halinde iş durdurulur.

(3) Müfettişçe, işyerinde birinci ve ikinci fıkralarda belirtilen durumlardan biriyle karşılaşıldığında, durumu belirtir bir rapor düzenlenir ve en geç tespitin yapıldığı tarihin ertesi günü ilgili heyete verilmek üzere Kurul Başkanlığına gönderilir. Raporda, durdurmayı gerektiren hususlara, alınması gereken tedbirlerin niteliğine ve yapılması gereken diğer iş ve işlemlere ayrıntılı olarak yer verilir.

(4) Heyetin işyerinin bir bölümünde veya tamamında işin durdurulması kararı vermesi halinde karar, ilgili valiliğe ve işyeri dosyasının bulunduğu il müdürlüğüne bir gün içinde gönderilir.

(5) Heyetin işin durdurulmaması yönünde karar vermesi halinde rapor işleme konulmaz ve Kurul Başkanlığına iletilir.

(6) Bu Yönetmelik kapsamında yapılacak iş durdurma işlemleri sırasında zor kullanılmasını gerektiren durumların varlığı halinde, genel güvenliğin sağlanması amacıyla mülki idare amirinden kolluk personeli görevlendirilmesi talebinde bulunulabilir.

Durdurma kararının uygulanması

MADDE 8 – (1) İşin durdurulması kararı, mülki idare amiri tarafından 24 saat içinde yerine getirtilir.

(2) İşin durdurulması kararında belirtildiği şekilde, işyerinin bir bölümü veya tamamında iş durdurulur. Durdurma kararına ilişkin mühürleme işlemi mülki idare amirinin emriyle gerçekleştirilir. Durumu belirleyen bir tutanak düzenlenir. Düzenlenen tutanağın bir nüshası işyeri dosyasına konulmak üzere ilgili il müdürlüğüne gönderilir. Durdurmayla ilgili belgeler il müdürlüğünde saklanır.

Mühürlerin geçici olarak sökülmesi

MADDE 9 – (1) İşveren, işin durdurulmasına sebep olan hususların giderilmesi için mühürlerin geçici olarak sökülmesi ile ilgili talebini dilekçeyle ilgili il müdürlüğüne iletir. Durdurma kararına sebep olan hususlar 7 nci maddenin birinci fıkrası kapsamında ise, hayati tehlikenin giderilmesi için alınması gereken tedbirler, bu tedbirlerin alınması için yapılacak çalışmanın koordinasyonu, alınması gerekli iş ekipmanları, yapılacak çalışmaların süresi ve çalıştırılacak çalışan sayısı ve benzeri bilgilerin yer aldığı, işverenin taahhüdü ile hazırlanan bir dosya dilekçe ekinde, aynı zamanda bu dosyanın elektronik ortama aktarılmış hali il müdürlüğüne sunulur. İşverenin taahhüdü ve dilekçesi ıslak imzalı olur. Durdurma kararına sebep olan husus 7 nci maddenin ikinci fıkrası kapsamında ise işyerinde yapılacak risk değerlendirmesi hakkında iş ve işlemleri belirtir bilgiler dosyaya eklenir.

(2) İlgili il müdürlüğü işverenin talebini aynı gün elektronik ve benzeri ortamda sunulan eklerle beraber Kurul Başkanlığına gönderir.

(3) Kurul Başkanlığı, işverenin mühürlerin geçici olarak sökülmesi talebini heyete intikal ettirir. Heyet, talebi dilekçe ve eklerinde sunulan bilgiler ışığında değerlendirir ve kararını iki gün içerisinde verir. Gerektiğinde işverenden ek bilgi talep edilebilir.

(4) Mühürlerin geçici olarak sökülmesi kararı verilmesi halinde karar, mülki idare amirine ve il müdürlüğüne bir yazı ekinde gönderilir. Mülki idare amiri, kararın kendisine intikalinden itibaren 24 saat içerisinde, belirtilen şartlarda ve süreyle çalışma yapılabilmesi için mühürlerin geçici olarak sökülmesini ve durumu belirtir bir tutanak düzenlenmesini sağlar ve düzenlenen tutanağın bir nüshasını işyeri dosyasına konulmak üzere ilgili il müdürlüğüne iletir.

(5) Mühürlerin geçici olarak sökülmesi talebinin uygun görülmemesi halinde karar, işverene intikal ettirilmek üzere gerekçesi ile birlikte ilgili il müdürlüğüne bildirilir.

(6) Mülki idare amiri, mühürlerin geçici olarak söküldüğü süre sonunda işyerinin tekrar mühürlenmesini ve durdurma kararının uygulanmasına devam edilmesini sağlar.

Durdurma kararının kaldırılması

MADDE 10 – (1) İşin durdurulmasına sebep olan hususları yerine getiren işveren, durdurma kararının kaldırılması için ilgili il müdürlüğüne yazılı talepte bulunur. Durdurmaya sebep hususları gidermeye yönelik yapılan çalışmaları, alınan veya revize edilen iş ekipmanlarına ait bilgi, belge ve yeterlilik sertifikalarını, tedbirlerin alındığı bölgelerin fotoğraflarını ve işyeri risk değerlendirmesini içeren bir dosya talebin ekinde, aynı zamanda bu dosyanın elektronik ve benzeri ortama aktarılmış hali il müdürlüğüne sunulur.

(2) İl müdürlüğü talebi aynı gün elektronik ve benzeri ortamda sunulan eklerle beraber Kurul Başkanlığına iletir.

(3) İşverenin bildirimi üzerine müfettiş tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda, durdurma kararına neden olan hususların giderildiğinin belirtilmesi halinde, heyet tarafından 6 ncı maddede belirtilen usuller çerçevesinde gerekli inceleme yapılır ve bildirimin yapıldığı tarihten itibaren en geç 7 gün içerisinde karar verilir.

(4) Heyetin durdurmanın kaldırılmasına karar vermesi halinde karar, mülki idare amirine ve ilgili il müdürlüğüne bildirilir. Mülki idare amirince söz konusu kararın gereği kendisine intikalinden itibaren 24 saat içerisinde yerine getirtilir.

(5) Müfettiş tarafından yapılan inceleme sonucunda durdurma kararına sebep olan hususların giderilmediğinin tespit edilmesi halinde ise durdurma kararının devamı yönünde alınan karar, ilgili raporla beraber işverene tebliğ edilmek ve işyeri dosyasında saklanmak üzere ilgili il müdürlüğüne iletilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Acil Haller

Acil hallerde yapılacak işlemler

MADDE 11 – (1) Çalışanların hayatı için tehlikeli olan husus, işin durdurulması kararının alınmasına kadar geçecek süre beklenmeden tedbir alınmasını gerektirecek nitelikte ise, tespiti yapan müfettiş durumu Kurul Başkanlığına derhal bildirerek, heyet tarafından karar alınıncaya kadar geçerli olmak kaydıyla işin durdurulmasını ilgili mülki idare amirinden talep eder. Müfettiş tarafından durdurmaya gerekçe olan hususlar ile alınması gereken tedbirlerin niteliğini, işyerinin fiziki ve teknik özellikleri ile yapılan işin niteliği doğrultusunda mühürlemenin usul ve esaslarını belirten rapor düzenlenir. Raporun birer örneği en geç teftiş tarihini takip eden gün içerisinde ilgili mülki idare amirine verilir ve Kurul Başkanlığına gönderilir. Mülki idare amirince iş aynı gün, raporda belirtildiği şekilde, heyet tarafından karar alınıncaya kadar geçici olarak durdurulur.

(2) Heyet tarafından 6 ncı maddede belirtilen usuller çerçevesinde gerekli inceleme yapılır ve karar verilir. Karar, ilgili mülki idare amirine ve işyeri dosyasının bulunduğu il müdürlüğüne bir gün içinde gönderilir.

(3) Karar, mülki idare amiri tarafından aynı gün yerine getirilir. Durumu belirleyen bir tutanak düzenlenir. Düzenlenen tutanağın bir nüshası işyeri dosyasına konulmak üzere ilgili il müdürlüğüne gönderilir.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

İlamların yerine getirilmesi

MADDE 12 – (1) Durdurma kararına karşı işverenin yerel iş mahkemesinde, bu kararın yerine getirildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde itiraz hakkı vardır.

(2) İş mahkemesine itiraz işin durdurulması kararının uygulanmasını durdurmaz. Mahkeme itirazı öncelikle görüşür ve altı iş günü içinde karara bağlar. Kararlar kesindir.

(3) İş mahkemelerinin işin durdurulması kararlarının kaldırılmasına dair kararları, uygulanmak üzere, il müdürlüğünce mülki idare amirine intikal ettirilir. Mülki idare amirinin emriyle işyeri açılır. Duruma ilişkin tutanaklar il müdürlüğüne intikal ettirilerek işyeri dosyasında saklanır.

Ücret ödemeleri

MADDE 13 – (1) İşveren, işin durdurulması sebebiyle işsiz kalan çalışanlara ücretlerini ödemekle veya ücretlerinde bir düşüklük olmamak üzere meslek veya durumlarına göre başka bir iş vermekle yükümlüdür.

Yürürlükten kaldırılan yönetmelik

MADDE 14 – (1) 5/3/2004 tarihli ve 25393 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşyerlerinde İşin Durdurulmasına veya İşyerlerinin Kapatılmasına Dair Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

MADDE 15 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini İçişleri Bakanı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı birlikte yürütür.

425 Nolu vergi usul kanunu tebliğ

Rapor değerlendirme komisyonları raporları özelgelere uygunluk yönünden değerlendirirken eleştiri konusu yapılan hususla ilgili olan ve Gelir İdaresi Başkanlığınca verilmiş özelgeleri dikkate alacak ve varsa adına rapor düzenlenen mükellefe verilmiş özelge ile sınırlı kalmayacaktır. Raporda, özelgede yer alan görüş aksine bir tenkit varsa rapor olumsuz değerlendirmeye konu edilecek ve 31/10/2011 tarihli ve 28101 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Rapor Değerlendirme Komisyonlarının Oluşturulması ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in ilgili hükümlerine göre işlem yapılacaktır. Olumsuz değerlendirmenin yapılabilmesi için özelgede yer alan görüşün tam olarak raporda tenkid edilen konuyla ilgili olması diğer bir ifadeyle verilen izahatın aynı durumda olan tüm mükellefler bakımından uygulanabilir olması gereklidir. Ayrıca, rapor değerlendirme komisyonunun dikkate alacağı özelgenin ilgili konuda Gelir İdaresi Başkanlığınca verilmiş en güncel özelge olması gerektiği tabiidir.

Diğer taraftan rapor değerlendirme komisyonlarının bir özelgenin 369 uncu maddenin birinci fıkrası kapsamında olduğu kanaatine varmaları hâlinde özelgenin değerlendirilmesi amacıyla 140 ıncı maddenin dördüncü fıkrasında yer alan komisyon teşkil edilecek ve değerlendirme neticesinde verilen karar ilgili rapor değerlendirme komisyonu ile incelemeye yetkili olanı bağlayacaktır.

Tebliğ olunur.

Kooperatif kurmak için bakanlığa gitme devri kapandı

Kooperatif kurmak için bakanlığa gitme devri kapandı

23 Mart 2013  12:44

 

 
 
SÜMEYRA KIRCA – ANKARA HABERLER EKONOMİ

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, kooperatif kuruluşu için vatandaşların bakanlığa gelmek zorunda olmadığını açıkladı.

Bakan Hayati Yazıcı konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “Kooperatif kuruluşu için vatandaşlar bakanlığa gelmek zorunda kalmayacak. Vatandaşlarımıza rehberlik edecek örnek ana sözleşmeleri hazırladık. Bunlara göre kurulacak kooperatiflerin kuruluş izin işlemleri Ticaret İl Müdürlükleri’nde yapılacak. Böylece küçük tasarruflar kooperatif girişimlerle daha hızlı bir şekilde ekonomiye kazandırılacak.” ifadelerine yer verildi. Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı ile ticari hayatın ihtiyaçları doğrultusunda yeni örnek ana sözleşmeler hazırlayarak yürürlüğe koyduklarını bildiren Yazıcı, bakanlık tarafından çıkarılan son genelge ile Ticaret İl Müdürlükleri’ne kooperatif kurma izni verdiklerini kaydetti. Bakan Hayati Yazıcı, şu ifadeleri kullandı:

“Hazırlanan bu genelge ile 15 Kasım 2012 tarihi itibariyle hizmet vermeye başlamış olan 81 ildeki Ticaret İl Müdürlüklerine, Karayolu Yolcu, Karayolu Yük, Üretim ve Pazarlama, Kadın Girişimi Üretim ve İşletme, Tüketim, Temin Tevzi, Turizm Geliştirme, Küçük Sanat, Yaş Sebze ve Meyve Pazarlama, Pazarcılar İşletme Kooperatiflerinin kuruluş ve ana sözleşme değişikliklerine izni verme yetkisi devredildi. Böylelikle kooperatif ortakları, kuruluş izni için bakanlığın merkez teşkilatına ulaşma zahmetinden kurtulmuş oldu. Hizmetin yerinden verilmesi ile vatandaş ve idare arasındaki mesafe sıkıntısı ortadan kalktı, bürokratik işlem süreci kısaldı ve kırtasiye masrafları azaldı. Örnek ana sözleşmeler bakanlığın internet sitesinde yayınlandı. Yeni örnek ana sözleşmeler, mevcut düzenlemelerdeki sıkıntılar göz önünde bulundurularak, ticari mevzuata getirilen son değişikliklere göre uyarlandı. Kooperatif kurmak veya ana sözleşmelerinde değişiklik yapmak isteyen vatandaşlar, bakanlığın resmi internet sitesinde yayınlanan örnek ana sözleşmelerin boş yerlerini doldurup, noterde onaylattıktan sonra, kooperatifin türüne göre ilgili evrakını tamamlayarak, Ticaret İl Müdürlükleri’nde işlemlerini gerçekleştirebilecekler.”

Isg KATİP NEDİR ?

İSG-KATİP; İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği Madde 4, d bendinde şu şekilde tanımlanmıştır:

İSG-KATİP: İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri ile ilgili iş ve işlemlerin Genel Müdürlükçe kayıt, takip ve izlenmesi amacıyla kullanılan İş Sağlığı ve Güvenliği Kayıt, Takip ve İzleme Programını ifade eder.

İl bazında A,B ve C sınıfı uzmanları sorgulamak için;

http://www.isgkatip.com/index.php adresinden faydalanabilirsiniz.

T.C. Kimlik numaranız ile havuza kendinizi eklemek için ise;

http://www.isgkatip.com/adduzman.php adresini kullanabilirsiniz.

Bunun dışında veri eklemek için, e-devlet portalı üzerinden e-devlet şifresi, mobil imza veya elektronik imza ile giriş yaptıktan sonra isg-katip üzerinde kayıtlı bilgilerinizi düzenlemek içn aşağıdaki adresi kullanabilirsiniz;

http://isgyh.csgb.gov.tr/Logout.aspx

ÇSGB’dan duyuru:

Bilindiği üzere; 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Kanunu gereğince işverenlerce görevlendirilmesi gereken iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimlerine ilişkin sözleşme bildirimleri, ilgili Yönetmeliklerde yer alan sözleşme örneklerine göre yapılmaktaydı.

Bugün gelinen süreçte ve İSG Kanununun kapsamı dikkate alındığında, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi sözleşme bildirimlerine ilişkin iş ve işlemlerin daha etkin ve hızlı şekilde yürütülmesi amacıyla Genel Müdürlüğümüzce “İSG-KATİP” programı hazırlanmış ve bugün itibariyle tüm işyerlerinin kullanımına açılmıştır.

Sistemin kullanılabilmesi ve iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirebilmesi amacıyla;

  • Görevlendirme yapılacak işyerinin “ortak, yönetici, işveren, muhasebe, işveren vekili” unvanlı çalışanlardan en az birisinin SGK kayıtlarında işyeri yetkilisi olarak tanımlanmış olması,
  • Bu kişilerin e-devlet şifreleri aracılığıyla http://isgyh.csgb.gov.tr adresinden İSG-KATİP sistemine giriş yaparak, görevlendirilecek iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimini T.C. Kimlik numaraları vasıtasıyla sistem havuzundan seçmeleri,
  • Sistem üzerinden seçilen iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin, yine aynı sistem üzerinden e-Devlet şifreleri ile sisteme giriş yapıp uygun bulmaları halinde sözleşmelerini onaylamaları gerekmektedir. Ayrıca, daha önce onayı alınmış ve geçerliliği deva eden sözleşmelerin de “İSG-KATİP” sistemi üzerinden bildirilmesi ve yenilenmesi gerekmektedir.

 

Yukarıda yer alan işlemlerin yapılmış olması, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirme bildirimlerinin Genel Müdürlüğümüze bildirilmiş olması olarak kabul edilecek olup, bu işlemden sonra herhangi bir evrak işlemi yapılmasına ihtiyaç bulunmamaktadır. Ancak, daha önceden onay alınmış sözleşme veya görevlendirme belgelerinin fesih veya başka bir nedenle geçerliliğini yitirmesi halinde işveren tarafından durumun beş iş günü içinde Genel Müdürlüğümüze yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir.

Bu nedenle, işlemlere gerekli özenin gösterilmesi ve tamamlanan işlemlere ilişkin olarak Bakanlık yetkililerine ilave soru yöneltilmemesi ve sistemin kullanımıyla ilgili yaşanabilecek sorunların çözümü için, öncelikle sistemde yer alan kullanma kılavuzundaki “hizmet alan işyerleri modülü”nün incelenmesi uygun olacaktır.

Ayrıca, görevlendirme yapılamaması durumunun, ilgili işyerlerinin Tehlike Sınıfları Tebliğine uygun bir tehlike sınıfı seçilmemiş olması ya da görevlendirilen iş güvenliği uzmanının işyerlerinin tehlike sınıfına uygun sertifikasının olmamasından kaynaklanacağı bilinmelidir.

 

NOT: Uygulamanın çalışabilmesi için aşağıdaki hususlara ayrıca dikkat edilmesi gerekmektedir:

1. Uygulamanın çalışabilmesi için; Mozilla Firefox 14+, Google Chrome 21+, Safari 5+, Internet Explorer 9+, Opera 12+ internet tarayıcılarına (web browser) ihtiyaç duyulmaktadır.

2. Tehlike sınıfı bildirimlerinin, e-Bildirge yoluyla ve “İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNE İLİŞKİN İŞYERİ TEHLİKE SINIFLARI TEBLİĞİ” uygun şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmış olması gerekmektedir. Bildirim yapmayan işyerlerinin sistem üzerinden işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanı görevlendirmesi mümkün değildir.

Fabrika binası alımında ödenen KDV\’nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hk.-Kemal Özmen

Başlık Fabrika binası alımında ödenen KDV\’nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hk.
Tarih 16/04/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.41.15.01-KDV-2012/1-98
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.41.15.01-KDV-2012/1-98

16/04/2012

Konu

:

Fabrika binası alımında ödenen KDV’nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketinizin Adana Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren bir firmanın 2 yıldan fazla aktifinde kayıtlı olan fabrika binasını satın alacağı, KDV Kanununun 17/4-r maddesi gereği KDV’den istisna olan bu işleme ilişkin satıcı firmanın KDV’li fatura düzenleyeceğini Şirketinize bildirdiği belirtilerek, satıcı firmanın KDV’li fatura düzenlemesi durumunda bu KDV’nin firmanızca indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesine göre, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabi bulunmaktadır.

Aynı Kanunun 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasının (r) bendinde, Kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile taşınmazlarının satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler katma değer vergisinden istisna edilmiştir.

Diğer taraftan, KDV Kanununun 8/2 maddesinde, vergiye tabi bir işlem söz konusu olmadığı veya katma değer vergisini fatura veya benzeri vesikalarda göstermeye hakkı bulunmadığı halde; düzenlediği bu tür vesikalarda katma değer vergisi gösterenlerin, bu vergiyi ödemekle mükellef oldukları, bu hususun, kanuna göre borçlu oldukları vergi tutarından daha fazla bir meblağı gösteren mükellefler için de geçerli olduğu, bu gibi sebeplerle fazla ödenen vergilerin, Maliye Bakanlığının belirleyeceği usul ve esaslara göre ilgililere iade edileceği hükme bağlanmıştır.

Bu hükümler uyarınca, Adana Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren bir firmanın aktifinde en az iki tam yıl süreyle kayıtlı fabrika binasının şirketinize satışı, KDV den istisnadır.

Ancak, Kanunun 8/2. maddesi KDV nin yansıtılma yönü de dikkate alınarak hata ve yanlışlık niteliği bulunan işlemler için tedvin edilmiş bir hüküm olup, Kanundaki istisna hükümleri dikkate alınmadan işlem yapılmasının dayanağı değildir. Ayrıca, bu hükmün Bakanlığımıza tanıdığı yetkiye dayanarak çıkarılan 116 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin 4. Bölümü ile de, fazla ve yersiz KDV hesaplanan bir işlemin düzeltmesinin satıcı mükellef üzerinden yapılması kabul edilmiştir. Dolayısıyla, KDV Kanununun 17/4-r maddesi kapsamında KDV den istisna olan fabrika binasının KDV uygulanarak teslim edilmesi mümkün olmayıp, teslim KDV uygulanarak gerçekleşse bile bu işlemin 116 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin 4. Bölümü kapsamında taraflarca düzeltilmesi zorunludur.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Organize sanayi bölgeleri uygulama yönetmeliği 2013-osb uygulama yönetmeliği 2013

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ KANUNU

Kanun Numarası: 4562

Kabul Tarihi: 12/04/2000

Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 15/04/2000

Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 24021

BİRİNCİ BÖLÜM : AMAÇ, KAPSAM, TANIMLAR

AMAÇ

Madde 1 – Bu Kanunun amacı organize sanayi bölgelerinin kuruluş, yapım ve işletilmesi esaslarını düzenlemektir.

KAPSAM

Madde 2 – Bu Kanun, organize sanayi bölgelerinin ve üst kuruluşlarının oluşumunu, organlarını, işleyişini, yönetim ve denetimini düzenleyen hükümler ile bunlarla ilgili kişi ve kuruluşların görev, yetki ve sorumluluklarını belirleyen hükümleri kapsar.

TANIMLAR VE KISALTMALAR

Madde 3 – (Değişik madde: 23/10/2008-5807 S.K./1.mad)

Bu Kanunun uygulanmasında;

a) Bakanlık: Sanayi ve Ticaret Bakanlığını,

b) Organize Sanayi Bölgeleri (OSB): Sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, çarpık sanayileşme ve çevre sorunlarını önlemek, kentleşmeyi yönlendirmek, kaynakları rasyonel kullanmak, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, sanayi türlerinin belirli bir plan dahilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla; sınırları tasdik edilmiş arazi parçalarının imar planlarındaki oranlar dahilinde gerekli idari, sosyal ve teknik altyapı alanları ile küçük imalat ve tamirat, ticaret, eğitim ve sağlık alanları, teknoloji geliştirme bölgeleri ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dahilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan ve bu Kanun hükümlerine göre işletilen mal ve hizmet üretim bölgelerini,

c) Onaylı sınır: Yer seçimi sonucunda sınırları tasdik edilmiş OSB alanlarıyla birlikte, OSB‘nin faaliyetleri için zorunlu olan ve Bakanlığın uygun gördüğü; teknik altyapılara ilişkin tesis ve bağlantı hatları ile teknik donatı alanlarının yer aldığı OSB dışındaki alanları,

d) İhtisas OSB: Aynı sektör grubunda ve bu sektör grubuna dahil alt sektörlerde faaliyet gösteren tesislerin yer aldığı OSB ile lojistik amacıyla kurulan OSB‘yi,

e) Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK): OSB‘lerin kendi aralarında yardımlaşmaları ve ortak sorunlarını çözüme kavuşturmalarını sağlamak üzere oluşturulacak OSB üst kuruluşunu,

f) Katılımcı: OSB‘lerde, bir işletmenin kurulması için parsel tahsisi veya satışı yapılanlar ile maliki bulunduğu parselde üretimde bulunan veya bulunmayı taahhüt eden ve bu Kanunun amacına uygun faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişiyi,

g) Kiracı: Katılımcının tesisini, yönetmelikte belirlenen esas ve usullere uygun biçimde kiralayan gerçek veya tüzel kişiyi,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM : KURULUŞ VE NİTELİKLER

KURULUŞ

Madde 4 – OSB, Yer Seçimi Yönetmeliğine göre uygun görülen yerlerde Bakanlığın onayı ile kurulur.

OSB‘lere ait yer seçimi Bakanlığın koordinatörlüğünde ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla oluşan Yer Seçimi Komisyonunun yerinde yaptığı inceleme sonucunda, varsa 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı kararları dikkate alınarak oybirliği ile yapılır ve OSB ilan edilir. Mer‘i mevzuat gereğince korunması gereken ve sanayi tesislerinin kurulmasına izin verilmeyen alanlar OSB yeri olarak incelemeye alınmaz.

Mülkiyet sınırları içinde Sağlık Bakanlığınca öngörülen sağlık koruma bandı bırakılır.

Yer seçiminin kesinleşmesinden sonra OSB sınırları dışında kalan alanların planlanması Bayındırlık ve İskan Bakanlığı veya ilgili belediye tarafından en geç bir yıl içinde yapılır. Bununla ilgili usul ve esaslar Bakanlık ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca müştereken belirlenir.

OSB sınırları içerisinde yapılacak imar ve parselasyon planları ve değişiklikleri, OSB tarafından yönetmeliğe uygun olarak hazırlanır ve Bakanlığın onayına sunularak, İl İdare Kurulu kararı ile yürürlüğe girer. Onaylı OSB imar planları ilgili kurumlara bilgi için gönderilir.

(Ek fıkra: 23/10/2008-5807 S.K./2.mad) Ortak yerlerden sayılan zorunlu idari, sosyal ve teknik altyapı alanları ile arıtma tesisi alanı ve aktif yeşil alanlar bölge büyüklüğünün % 8 inden az; katılımcı ve/veya kiracı vasfı ile bölge içinde faaliyet gösteren küçük imalat ve tamirat, ticaret, eğitim ve sağlık hizmet alanları ise bölge büyüklüğünün % 10 undan fazla olamaz.

(Değişik fıkra: 03/07/2005-5393 S.K/85.mad) Yürürlüğe giren mevzii imar plânına göre arazi kullanımı, yapı ve tesislerinin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinler ile işyeri açma ve çalışma ruhsatları OSB tarafından verilir ve denetlenir. İşyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesi sırasında işyeri açma ve çalışma ruhsatına ilişkin harçlar, OSB tarafından tahsil edilerek ilgili belediye veya il özel idaresi hesabına yatırılır.

Yer seçiminin Hazine veya kamu kurum ve kuruluşlarına ait arazilerden yapılması halinde, bu araziler, talep edilmesi ve başkaca bir sakıncası bulunmaması durumunda,29.1.2004 tarihli ve 5084 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin (b) bendi kapsamındaki illerde bedelsiz devredilebilir, diğer illerde ise 492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesinde yer alan harca esas değerleri, üzerinden peşin veya taksitle ödenmek üzere pazarlık usulüyle OSB‘lere satılabilir. Bu konudaki esas ve usuller Bakanlık ve Maliye Bakanlığınca ortaklaşa belirlenir. Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü mülkiyetinde bulunan stok araziler ise usulüne göre OSB tüzel kişiliğine tapuda devredilirken Arsa Ofisi Kanununun 11 inci maddesinde belirtilen şerh tapuya işlenmez. *1*

Seçilen bölgede özel mülkiyette olan araziler bulunması halinde bu araziler rızaen satın alma veya kamulaştırma yoluyla iktisap edilir. Bu nitelikte taşınmazlar hakkında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümleri uygulanır.

(Değişik fıkra: 23/10/2008-5807 S.K./2.mad) OSB; kurulması öngörülen yerde varsa sanayi odası, yoksa ticaret ve sanayi odası, o da yoksa ticaret odasından en az biri ile talepleri halinde il özel idaresi veya OSB‘nin içinde bulunacağı il, ilçe veya belde belediyesinin, büyükşehirlerde ayrıca büyükşehir belediyesinin temsilcilerince imzalı ve valinin olumlu görüşünü muhtevi kuruluş protokolünün Bakanlıkça onaylanması ve sicile kaydı ile tüzel kişilik kazanır.

İhtisas OSB‘lerinde konuyla ilgili mesleki kuruluşlar ve teşekküllerin temsilcileri, talepleri halinde müteşebbis heyete dahil edilirler.

Bu madde ile ilgili esas ve usuller yönetmelikle belirlenir.

NİTELİKLERİ

Madde 5 – OSB, kamu yararı gerekçesiyle adına kamulaştırma yapılabilen veya yaptırılabilen bir özel hukuk tüzel kişiliğidir.

Kamu yararı kararı, OSB müteşebbis heyetinin başvurusu üzerine Bakanlıkça verilir. Arazinin mülkiyetinin edinilmesinde yapılan masraflar ile arazi bedeli ödeme yükümlülüğü OSB tüzel kişiliğine aittir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : ORGANLAR

ORGANLAR

Madde 6 – OSB‘nin organları;

a) Müteşebbis heyet (işletme aşamasında genel kurul),

b) Yönetim kurulu,

c) Denetim kurulu,

d) Bölge müdürlüğüdür.

MÜTEŞEBBİS HEYET

Madde 7 – Müteşebbis heyet OSB‘nin oluşumuna katılan kurum ve kuruluşların yetkili organlarınca, mensupları arasından tespit edilecek üyelerden oluşur. Müteşebbis heyeti oluşturacak üye sayısı onbeş asıl ve onbeş yedek üyeden fazla olamaz.

Katılan kurum ve kuruluşların müteşebbis heyette temsil edilecekleri üye sayısı, katılım oranları dikkate alınarak kuruluş protokolünde belirlenir.

Müteşebbis heyette yer alan üyeler iki yıl için seçilir ve temsil ettikleri kurum ve kuruluşlardaki görevleri sona erdiğinde üyelikleri düşer. Üyelikten düşen veya ayrılan üyenin yerine, temsil ettiği kurum ve kuruluşun ön sıradaki yedek üyesi geçer. Katılan üye, yerine geçtiği üyeden kalan süreyi tamamlar.

Müteşebbis heyet ilk toplantısında, valinin başkan olması durumunda, 4 üncü maddenin yedinci fıkrasında sayılan kuruluşlardan il özel idaresi ve belediye temsilcileri dışında kalanlardan bir başkanvekili, aksi takdirde bir başkan ve bir başkanvekili seçer.

Müteşebbis heyet en az üç ayda bir defa başkan veya başkanın yokluğunda başkanvekili başkanlığında salt çoğunluk ile toplanır. Kararlar mevcudun salt çoğunluğu ile alınır. Oyların eşitliği halinde başkanın oyuna itibar edilir.

Müteşebbis heyette görevli üyeler, geçerli sayılan bir mazeretleri olmaksızın üst üste yapılan üç toplantıya veya mazeretleri olsa dahi bir yıl içinde yapılan toplantıların en az yarıdan bir fazlasına katılmamaları halinde üyelikten çekilmiş sayılırlar.

Müteşebbis heyet; OSB‘nin kuruluş amacını gerçekleştirmek için gerekli kararları ve tedbirleri almak, yer seçimi raporunda belirtilen hususları yerine getirmek, kanun, yönetmelik, kuruluş protokolü ve benzeri düzenlemelerle verilen görevleri yapmak, yönetim ve denetim kurulu çalışmalarını ve hesaplarını ibra etmek, OSB‘ye ait para ve diğer kaynakları kuruluş amacına uygun kullanmakla yükümlü ve görevlidir.

Müteşebbis heyet üyeleri ile yönetim ve denetim kurulu üyelerinin görevlendirilme usul ve esasları, kuruluş protokolünün tanzim şekli ve ihtiva edeceği hususlar ile görev ve çalışmalarına ilişkin esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

YÖNETİM KURULU

Madde 8 – Yönetim kurulu, müteşebbis heyetin en az dördü kendi üyeleri arasından olmak üzere seçeceği beş asıl, beş yedek üyeden oluşur. Yönetim kurulu üyeleri iki yıl için seçilir.

Yönetim kurulu üyeleri kendi aralarında bir başkan ve bir başkanvekili seçerler. Yönetim kurulu en az ayda iki defa toplanır ve toplantı salt çoğunluk ile yapılır. Geçerli bir mazereti olmadan üst üste yapılan üç toplantıya veya mazereti olsa dahi altı ay içinde yapılan toplantıların en az yarısına katılmayan üyeler üyelikten çekilmiş sayılırlar. Kararlar salt çoğunlukla verilir. Oyların eşitliği halinde başkanın oyuna itibar edilir.

Yönetim kurulu; kanun, yönetmelik, kuruluş protokolü ve benzeri düzenlemeler ile müteşebbis heyetin kararları çerçevesinde OSB‘nin sevk ve idaresini yürütmekle görevlidir.

DENETİM KURULU

Madde 9 – Denetim kurulu, müteşebbis heyetin kendi üyeleri arasından seçeceği iki asıl, iki yedek üyeden oluşur. Denetim kurulu üyeleri iki yıl için seçilir.

Denetim kurulu bütçenin sarf ve uygulamasını denetlemek, yılda bir defa genel denetleme raporu ve en az üç ayda bir de ara rapor düzenleyerek müteşebbis heyete sunmakla görevlidir.

BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ

Madde 10 – Bölge müdürlüğü, bölge müdürü ile yeteri kadar idari ve teknik personelden oluşur. Kredi kullanan OSB‘lerde, müdürlüğün teşkilat şeması ve kadrosu Bakanlık onayı ile oluşur ve değişir.

Bölge müdürü, müteşebbis heyet tarafından atanır. Bölge müdürü, yönetim kurulunun kararları ve talimatları doğrultusunda OSB‘nin sevk ve idaresini yürütmek ve verilen diğer görevleri yapmakla yükümlüdür.

Kredi kullanan OSB‘lerde bölge müdürünün ve OSB‘de görevlendirilecek diğer personelin nitelikleri ve sayıları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir.

TEMSİL VE İLZAM

Madde 11 – OSB‘ler; yönetim kurulu başkanı veya başkanvekili tarafından temsil edilir. OSB‘yi ilzam edici yazılar yönetim kurulu başkanı veya vekili ile birlikte bir diğer yönetim kurulu üyesi veya yetkilendirilmiş OSB bölge müdürü tarafından imzalanır ve böylece çift imzalı olarak tekemmül eder.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : MALİ KONULAR

GELİRLER

Madde 12 – OSB‘nin gelirleri şunlardır:

a) Müteşebbis heyete katılan kurum ve kuruluşların verdikleri iştirak payları.

b) Arsa tahsisi yapılan veya satışı yapılan ve OSB‘de faaliyet gösterecek olan ve gösteren katılımcıların ödedikleri aidatlar ile arsa ve alt yapı katılım payları ve hizmet karşılıkları.

c) OSB alt yapı ve sosyal tesislerinin ihalesi için hazırlanan dosyaların satış bedelleri ile bölge içinde kurulacak olan işletmelerin projelerinin tasdik ve vize bedelleri. d) Yönetim aidatları.

e) Su, elektrik, doğalgaz, sosyal tesis, arıtma ve benzeri işletme gelirleri ile iştirak gelirleri.

f) Arsa satışından sağlanan gelirler.

g) Bağışlar.

h) Bölge ortak mülklerinin kira ve hizmet gelirleri.

i) Banka faizleri.

j) Gecikme cezaları.

k) İlan ve reklam gelirleri.

l) Diğer gelirler.

KATILMA PAYLARI

Madde 13 – OSB‘nin oluşumuna katılan kurum ve kuruluşlar Bakanlıkça belirlenecek kuruluş masraflarına katılmayı Bakanlığa taahhüt ederler. Bu taahhüt tüzel kişilik iktisabından itibaren OSB‘ye karşı da geçerlidir.

Katılım paylarının ödeme şekil ve şartları kuruluş protokolünde belirlenir. Bu konudaki uyuşmazlıklar asliye hukuk mahkemesince çözümlenir.

KREDİLER

Madde 14 – OSB‘nin yetkili organları projenin keşif tutarı ve genel idare giderleri ile ilgili olarak, Bakanlıktan kredi talep edebilirler. Bu kredinin miktarı gösterilen teminatlarla sınırlıdır. Krediye ait tip sözleşme Bakanlıkça hazırlanır.

Kredi talebi ve bunun geri ödeme usul ve esasları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Kredinin amacına uygun bir biçimde kullanılmasını Bakanlık denetler.

Ayrıca ihtiyaç duyulması halinde başka iç kaynaklar ile dış kaynaklardan kredi kullanabilirler.

Kalkınmada öncelikli yörelerde yapılacak OSB ile yüksek teknoloji gerektiren ihtisas OSB‘ye arsa kredisi de verilir.

Gelişmiş ve normal yörelerde; ilk defa yapılan OSB‘nin alt yapısı için Bakanlıkça belirlenen şartlarda kredi kullandırılır. Yeni proje veya tevsii şeklinde yapılacak müteakip bölümlerde ise faiz oranları Bakanlıkça belirlenecek miktarlarda artırılarak uygulanır.

Kamulaştırma için verilecek kredi miktarı Bakanlıkça belirlenir.

(Mülga fıkra : 29/01/2004-5084 S.K./10.mad)

ARSA SATIŞLARI

Madde 15 – Arsa satışları müteşebbis heyetin belirleyeceği prensipler içerisinde yönetim kurulunun yetki ve sorumluluğu ile gerçekleştirilir ve Bakanlığa bilgi verilir. Kredi kullanan OSB‘lerde kredi borcu ödeninceye kadar Bakanlığın ilgili bankaya bildirdiği bu satışları banka takip eder, tahsis ve satıştan elde edilen meblağ ile kredi taksitlerinin süresinde ödenmesini sağlar.

Arazi satışlarından elde edilen meblağı yönetim kurulunun yatırmadığının tespit edilmesi durumunda; söz konusu tutar peşinat ise satış sözleşmesinin yapıldığı tarihten, taksit ise vade tarihinden yatırılış tarihine kadar geçen süre için banka, Bakanlık lehine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen oranlarda gecikme zammı oranını uygular ve tahsilini takiben genel bütçeye gelir kaydeder.

(Değişik fıkra: 23/10/2008-5807 S.K./3.mad) OSB‘ce teminat olarak gösterilen ve bu nedenle satışına karar verilen veya katılımcıların borcundan dolayı satışına karar verilen taşınmazların icra yoluyla satışı halinde; Bakanlık ve OSB alacaklarının öncelikle ödenmesi koşuluyla, bölgenin kuruluş protokolünde öngörülen niteliklere sahip alıcılara veya kredi alacaklısı kuruluşa satış yapılabilir. Satış ilanlarında kuruluş protokolünde yer alan katılımcı niteliklerine de yer verilir.”

(Ek fıkra: 23/10/2008-5807 S.K./3.mad) Taşınmazların kredi alacaklısı kuruluşa satılması halinde, kredi alacaklısı kuruluş, satın aldığı taşınmazı sadece bölgenin kuruluş protokolünde öngörülen niteliklere sahip gerçek veya tüzel kişilere en geç iki yıl içerisinde satmak veya aynı nitelikteki gerçek veya tüzel kişilere kiraya vermek zorundadır.

YÖNETİM AİDATLARI

Madde 16 – Yönetim aidatları ve hizmetlerin karşılıkları, müteşebbis heyet tarafından arıtma tesisi işletme masrafları hariç parsel büyüklüğüne göre belirlenir. Arıtma tesisi işletme masraflarına katılım payları ise debi ve kirletme parametreleri esas alınarak yönetim kurulunca tespit edilir. Yönetim kurulunun yıllık bütçesinde belirtilen, bölgenin alt yapı ve müşterek hizmetlerine ait tüm masraflar önceki yıla ait kesinhesap da dikkate alınarak katılımcılar tarafından karşılanır. Belirtilen hizmetlerden yararlanmadıkları gerekçesi ile yönetim aidatlarının ödenmesinden kaçınılamaz.

Müteşebbis heyetin yönetim aidatı ile ilgili kararları ilam hükmünde olup, ilamların icrasına ilişkin yolla takip edilirler.

PARASAL HAKLAR VE ÖZLÜK HAKLARI

Madde 17 – Müteşebbis heyet, yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile denetim kurulu üyelerinden kamu personeli olanlara toplantı başına huzur hakkı, diğerlerine de huzur hakkı veya aylık ücret ödenebilir. Söz konusu ödemeler müteşebbis heyetin Bakanlıktan aldığı kredi dışında, kendi kaynaklarından yapılır. Huzur hakları ve ödenecek ücretin aylık miktarı her yıl müteşebbis heyet tarafından tespit edilir.

Bölge müdürü ve sair personel 1475 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre çalıştırılır. Kredi kullanan OSB‘lerde OSB personelinin parasal ve özlük haklarının asgari ve azami miktarları Bakanlık tarafından belirlenir.

BEŞİNCİ BÖLÜM : ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER

ARSA TAHSİSLERİ

Madde 18 – Katılımcılara arsa tahsisi, Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelik hükümlerine göre müteşebbis heyet tarafından yapılır.

Bakanlık gerekli gördüğü takdirde, OSB‘de yer tahsis edilecek özel ya da tüzel kişilerin temel vasıfları ile iştigal konularını kuruluş protokolünde belirleyebilir.

Katılımcılara tahsis veya satışı yapılan arsalar hiçbir şekilde tahsis amacı dışında kullanılamaz. Bu arsalar katılımcılar ve mirasçıları tarafından borcun tamamı ödenmeden ve tesis üretime geçmeden satılamaz, devredilemez ve temlik edilemez. Bu husus tapuya şerh edilir. Arsa tahsis ve satışının şirket statüsündeki katılımcılara yapılması halinde, borcu ödenmeden ve tesis üretime geçmeden arsanın satışını ve spekülatif amaçlı işlemlerle mülkiyet hakkının devrini önlemeye yönelik tedbirleri almakla Bakanlık yetkilidir.

Ancak, arsa tahsisi veya satışı yapılan firmanın tasfiyesi halinde, firmanın katılımcı vasfını taşıyan ortağına veya ortaklarına tahsis hakkının devri mümkündür. Bu konudaki işlemlerin muvazaalı olup olmadığını tetkikle ve sonucuna göre gerekli tedbirleri almakla Bakanlık yetkilidir.

Bu husustaki yasaklara aykırılığın mahkemece tespiti halinde, arsa kimin tasarrufunda olursa olsun tahsis veya satış tarihindeki bedeli ile geri alınarak bir başka katılımcıya tahsis ve satışı yapılır.

(Ek fıkra: 23/10/2008-5807 S.K./4.mad) Katılımcılara geri alım hakkı şerhi kaldırılarak tapu verilmesi durumunda tapu kaydına “taşınmazın icra yoluyla satışı dahil üçüncü kişilere devrinde OSB‘den uygunluk görüşü alınması zorunludur.” şerhi konulur. Bu durumda eski katılımcının vermiş olduğu taahhütler, yeni alıcı tarafından da aynen kabul edilmiş sayılır.

OSB‘lerde yer alacak sanayi kuruluşlarının müşterek yararlarına yönelik hizmet vermek üzere, Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, Türk Standartları Enstitüsü, Posta İşletmesi Genel Müdürlüğü, T. Telekomünikasyon A.Ş., Türk Patent Enstitüsü, müteşebbis heyette temsil edilen oda gibi kurum ve kuruluşlara müteşebbis heyet tarafından mülkiyeti OSB‘de kalmak üzere arsa tahsis edilebilir.

ORTAK YERLER

Madde 19 – OSB alanından katılımcıların ortak yararlanmasına tahsis edilenlerin giderleri, OSB bütçesinden karşılanır.

OSB alanının katılımcılara devir ve temlik edilmemiş kısımları ile OSB imar planı hudutları içindeki yollar ve rekreasyon alanları, OSB tasarrufundadır. Bu husus şüyulandırma aşamasında tapuya işlenir.

OSB‘nin, altyapı ya da genel hizmet tesislerinin geçtiği veya geçeceği sanayi parsellerinde ayrıca irtifak ve/veya intifa hakkı tesis edilmez.

ALT YAPI TESİSLERİ KURMA, KULLANMA VE İŞLETME HAKKI

Madde 20 – OSB‘lerin ihtiyacı olan elektrik, su, kanalizasyon, doğalgaz, arıtma tesisi, yol, haberleşme, spor tesisleri gibi alt yapı ve genel hizmet tesislerini kurma ve işletme, kamu ve özel kuruluşlardan satın alarak dağıtım ve satışını yapma, üretim tesisleri kurma ve işletme hakkı sadece OSB‘nin yetki ve sorumluluğundadır. Ancak, atıkların ortak arıtma tesisinin kabul edebileceği standartlara düşürülmesi amacıyla münferiden ön arıtma tesisi yapılması gerekir.

OSB‘de yer alan kuruluşlar, alt yapı ihtiyaçlarını OSB‘nin tesislerinden karşılamak zorundadır. OSB‘nin izni olmaksızın alt yapı ihtiyaçları başka bir yerden karşılanamaz ve bu amaçla münferiden tesis kurulamaz. Bu kuruluşlar kendilerine tahsis edilen alt yapı kullanma hakkını başka kuruluşlara devir ve temlik edemez ve başkalarının istifadesine tahsis edemez.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir.

MUAFİYET

Madde 21 – OSB tüzel kişiliği, bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.

Atıksu arıtma tesisi işleten bölgelerden, belediyelerce atıksu bedeli alınmaz.

SORUMLULUK

Madde 22 – Müteşebbis heyet, yönetim ve denetim kurulu üyeleri ve bölge müdürü ile sair personel kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunlar, para ve para hükmündeki evrak ve senetler ile bilanço, tutanak, rapor, defter ve belgeler üzerinde işledikleri suçlardan dolayı Devlet memurları gibi cezalandırılırlar.

BAKANLIĞIN YETKİLERİ

Madde 23 – OSB kuruluş protokolü müteşebbis heyetlerce hazırlanır ve Bakanlıkça onaylanır.

Bakanlık gerekli gördüğü hallerde veya şikayet üzerine OSB‘lerin her türlü hesap ve işlemlerini denetlemeye ve tedbirler almaya yetkilidir.

Bakanlık kanalıyla kredi kullanan bölgelerin alt yapı, sosyal hizmet tesisleri ve proje ihalelerinde, ihale komisyonu teşkil edilmesi de dahil olmak üzere ihale ile ilgili bütün işlemler, Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslar dahilinde OSB yönetimi tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. İhalelerin ne şekilde yapılacağı ve komisyonların teşkili ile hakedişlerin düzenlenmesi ve onaylanmasıyla ilgili hususlar çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir.

Söz konusu krediden faydalanmayan OSB‘lerde ihale işlemlerinin yürütülmesi ve sonuçlandırılması müteşebbis heyetin yetki ve sorumluluğundadır.

Bu Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası gereğini yerine getirmeyen müteşebbis heyetlerin ve yapılacak denetim sonucunda organları bu Kanunla verilen görevleri yapmadığı belirlenen OSB‘lerin, kredi talepleri kabul edilmez. Bunlara verilmiş kredilerin geri ödenmesi muaccel olur.

DENETİM

Madde 24 – OSB‘nin her türlü hesap ve işlemleri OSB yönetimince yıllık olarak, müteakip yılın ocak ayında ve gerekli görülen hallerde her zaman yeminli mali müşavire inceletilir. Bağımsız denetim yapan yeminli mali müşavir, düzenlediği denetim raporunu OSB yönetimine ve Bakanlığa eş zamanlı olarak verir.

GENEL KURUL

Madde 25 – OSB‘de üretime geçtiğini Bakanlıkça istenecek belgelerle tevsik eden ve kuruluş protokolünde tarifi yapılan işletmelerin sayısı bölgede kurulacak işletme sayısının 1/3‘üne ulaştığında, kendilerine yer tahsis edilen veya satılan ve böylece katılımcı sıfatını iktisap eden gerçek ve tüzel kişiler, temsil ve ilzama yetkili birer temsilcilerinin kendi aralarında seçecekleri üyeler vasıtasıyla müteşebbis heyette temsil edilirler. Bu suretle seçilen üyelerin sayısı müteşebbis heyet üye sayısının yarısını geçemez.

Bölgede kurulacak tüm işletmelerin 2/3‘ü üretime geçtiklerini belgeledikleri takdirde veya bölgenin kredi borcunun tamamen ödenmesi durumunda, katılımcılar veya temsilcilerinin müteşebbis heyet üyeleri ile birlikte en geç altı ay içinde yapacakları ilk genel kurul toplantısında müteşebbis heyet, yönetim kurulu ve denetim kurulunun görevi sona erer.

Üretime geçmiş katılımcıların salt çoğunluğu müteşebbis heyetin devam etmesini istedikleri takdirde müteşebbis heyet devam eder. Müteşebbis heyetin devam etmesi durumunda müteşebbis heyete katılacak katılımcıların sayısı müteşebbis heyet üye sayısının yarısından bir fazla olur.

Genel kurulun ilk toplantısında, mevcut kuruluş protokolü tüzel kişiliğin ana sözleşmesi olarak değiştirilir, kararlar salt çoğunlukla alınır.

Genel kurulun teşkilini müteakip bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde, OSB‘lerin organları ile ilgili olarak Türk Ticaret Kanununun anonim şirketlerin organları ile ilgili hükümleri kıyasen uygulanır.

Genel kurulun oluşumunu müteakip müteşebbis heyet, yönetim kurulu ve denetim kurulu OSB ile ilgili herhangi bir karar alamaz, alacakları karar uygulanmaz.

Genel kurul toplantılarının esas ve usulleri ile yönetim kurulu ve denetim kurulu seçimine ilişkin esas ve usuller yönetmelikle belirlenir.

ÖZEL ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ

Madde 26 – Bu Kanundaki usullere göre belirlenen yerlerde, özel hukuk tüzel kişilerince ve gerçek kişilerce de OSB kurulabilir. Ancak, özel OSB kuracak olanlar kamulaştırma yapamazlar.

OSB‘nin kuruluş talebi, kurulacağı ilin valiliğinin uygun görüşü ile Bakanlığa iletilir.

OSB‘nin yer seçimi Bakanlığa yapılan talep üzerine, 4 üncü maddedeki usule göre yapılır.

Arazi temini, OSB‘nin planlanması, projelendirilmesi, alt yapı inşaatı ile ilgili harcamalar bölgeyi kuracak gerçek ve tüzel kişilerce karşılanır. OSB ile ilgili plan ve projeler bu konudaki yetkili kurum ve kuruluşlar yanında Bakanlığın uygun görüşü ve onayına tabidir.

OSB‘deki arazi, parseller halinde veya işletme binaları da yapılmak suretiyle satılabilir veya kiraya verilebilir.

TARIMA DAYALI İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ

Madde 26/A- (Ek madde: 23/10/2008-5807 S.K./5.mad)

Tarım ve sanayi sektörünün entegrasyonunu sağlamaya yönelik tarıma dayalı sanayi girdisini oluşturan bitkisel ve hayvansal üretimin ve bunların işlenmesine yönelik sanayi tesislerinin yer alabileceği ve ilgili mevzuatı uyarınca öngörülen biyogüvenlik tedbirlerine uyulması şartıyla Tarıma Dayalı İhtisas OSB kurulabilir.

Bu bölgelerin yer seçimi, kuruluşu, imar planı onayı, faaliyeti, işleyişi ve denetimine ilişkin usul ve esaslar, Bakanlık ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanarak yürürlüğe konulacak ayrı bir yönetmelik ile belirlenir.

ÜST KURULUŞ, YÖNETMELİKLER VE DÜZENLEMELER

Madde 27 – OSB‘lerin kendi aralarında yardımlaşmaları ve ortak sorunlarını çözüme kavuşturmalarını sağlamak üzere oluşturulacak OSB üst kuruluşunun görev ve çalışma şekilleri çıkarılacak yönetmelikte belirlenir.

Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler, “OSB Uygulama Yönetmeliği” adı ile tek bir yönetmelik olarak, Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde çıkarılır. Bakanlık bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak mevzuat çerçevesinde gerekli tedbirleri almaya ve düzenlemeleri yapmaya yetkilidir.

ALTINCI BÖLÜM : GEÇİCİ HÜKÜMLER

Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce Kanunun amacına uygun biçimde oluşan OSB‘ler, Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde durumlarını bu Kanuna uygun hale getirirler.

Bu Kanunun yayımı tarihinden önce kurulmuş olan OSB‘lerin organları, bu Kanuna intibak süresi içinde işlevlerini sürdürürler. Bu organların almış olduğu kararlar, imzaladıkları mali, idari ve iltizami akit ve sözleşmeler, intibak işleminin tamamlanmasından sonra da geçerliliğini aynen korur. OSB‘lerde çalışmakta olanların özlük hakları mahfuz tutulur.

Geçici Madde 2 – (Değişik madde: 23/10/2008-5807 S.K./7.mad)

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, mülga 5590 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Deniz Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları ve Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği Kanununun 5 inci maddesinin (r) bendinin (5) numaralı alt bendine göre kurulup yönetilmekte olan OSB‘ler, bu Kanunda adı geçen OSB‘lerden sayılır. Bu şekilde kurulup yönetilmekte olan OSB‘lerde, genel kurul ve müteşebbis heyet görevlerini, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununa göre faaliyette bulunan oda meclisleri yürütür. Yönetim ve denetim kurulu üyeleri oda meclisi üyeleri arasından seçilir. Oda meclisi üyeleri arasında, OSB katılımcısı varsa, yönetim kurulu üyelerinin en az üçü bu üyeler arasından seçilir.

Geçici Madde 3 – Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kurulan OSB‘lerin müteşebbis heyetlerine, 4 üncü maddenin yedinci fıkrasında sayılanlardan başka kurum ve kuruluşlar iştirak etmişler ise bunların hak ve mükellefiyetleri aynen devam eder veya isterlerse, iştirak paylarının iade edilmesi şartıyla ayrılabilirler.

Geçici Madde 4 – Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce başlatılan kamulaştırma işlemleri, ilgili kurumlarca sonuçlandırılır.

Geçici Madde 5 – Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olan küçük sanayi sitelerinden oluşan organize küçük sanayi bölgelerindeki Kooperatifler Birliği talepleri halinde müteşebbis heyete dahil edilirler.

Küçük sanayi sitelerinden oluşan organize küçük sanayi bölgelerinde her kooperatif bir katılımcı sayılır. Kooperatifler feshedildiğinde her bir site aralarından seçtiği bir kişi ile genel kurulda temsil edilir.

Geçici Madde 6 – Kanunun yürürlüğe girmesinden önce OSB kurmak amacı ile müteşebbis heyeti meydana getiren kurum ve kuruluşlar adına iktisap edilmiş bulunan tüm arsalar, araziler ve tüm gayrimenkuller ile bilahare bunlar üzerinde müteşebbis heyeti meydana getiren kurum ve kuruluşlar adına inşa edilmiş olan tüm binalar ve ortak tesisler OSB tüzel kişiliği lehine tapuda tashihen tescil edilir.

OSB müteşebbis heyetinin uhdesinde bulunan OSB‘ye ait tüm menkul kıymetler ve iştirak hisseleri bedelsiz olarak OSB tüzel kişiliğine devredilir.

Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünden satın alınmış olan arsa ve arazilerde Arsa Ofisi Kanununun 11 inci maddesine göre tapuya işlenmiş olan şerhler silinir.

Geçici Madde 7 – 4342 sayılı Mera Kanununun yürürlüğe girdiği tarihe kadar mera olarak nitelendirilen alanlara yapılmış OSB‘ler; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından onaylanmış ve yatırım programına alınmış olmaları şartıyla mera vasfını kaybetmiş olur. Bu alanlar 4342 sayılı Mera Kanununun hükümlerine tabi değildirler. İl mera komisyonlarının bu alanlarla ilgili daha önce aldıkları kararlar hükümsüzdür.

(Ek fıkra: 18/02/2009-5838 S.K./22.mad) 1/1/2005 tarihinden önce kesinleşen imar planlarında küçük sanayi sitesi olarak ayrılan veya aynı tarihten önce, Bakanlık tarafından onaylanan ve yatırım programına alınan OSB‘lerin bulunduğu alanlardaki mera vasıflı taşınmazlar hakkında; ilgili kamu idarelerince daha önce yapılan kamulaştırma ve diğer işlemler, tezyidi bedel dahil kamulaştırma, faiz ve diğer bedellerin ödenmesi kaydıyla geçerli kabul edilir, bu işlemlere dayanılarak ilgili gerçek ve tüzel kişiler adına tapuda yapılan tesciller korunur, ( Anayasa Mah.12.5.2011 Tarih ve 2009/30 E. 2011/26 (Yürürlüğü Durdurma) s.k.) *

Geçici Madde 8 – (Ek madde: 29/03/2011-6215 S.K./19.md.)

Bu maddenin yürürlük tarihinden önce mer‘i plana göre yapılaşan sanayi tesislerinin bulunduğu alanlar için, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içerisinde yapılan başvuruların, valilikçe uygun görülmesi halinde; hazırlanan gerekçe raporuna istinaden 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca plan onama yetkisi bulunan idarelerle alanın özelliklerine göre ilgili kurumların katılımıyla, vali başkanlığında oluşturulacak olan ıslah komisyonunun belirlediği ıslah şartları ve süresinin Bakanlık tarafından uygun görülmesi ile söz konusu alanlar OSB olarak değerlendirilebilir. Bakanlık, OSB yer seçimi komisyon üyesi olan kurum ve kuruluşlardan alacağı görüşler doğrultusunda OSB sınırlarını belirler.

Tespit edilen ıslah şartları çerçevesinde, tüzel kişilik kazanan OSB‘lerde, bu Kanunla getirilen tüm izin ve ruhsat yetkileri, ıslah çalışmaları tamamlanıncaya kadar genel mevzuat hükümlerine göre yürütülür. Süresi içinde ıslah şartlarını tamamlamayanlar OSB niteliklerini kaybederek sicilden terkin edilir.

Bu maddenin yürütülmesine ilişkin usul ve esaslar OSB Uygulama Yönetmeliğinde belirlenir.

Geçici Madde 9 – (Ek madde: 29/03/2011-6215 S.K./20.md.)

İl ve ilçelerin sosyoekonomik durumları dikkate alınarak OSB‘lerdeki parsellerin tamamen veya kısmen bedelsiz tahsisleri Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenir.

Buna göre;

a) Bakanlık kredisi kullanan organize sanayi bölgelerindeki tahsis edilmemiş parseller, organize sanayi bölgesinin yetkili organlarının karar almaları halinde en az on kişilik istihdam öngören yatırımlara girişen gerçek veya tüzel kişilere tamamen veya kısmen bedelsiz olarak tahsis edilebilir. Bu durumda tahsis edilen parselin değeri, Bakanlık tarafından organize sanayi bölgesine verilen kredi geri ödemesinden mahsup edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçek ve tüzel kişilere bedelli olarak tahsis edilmiş parseller için ödemeler durdurulur ve kalan meblağ Bakanlık tarafından organize sanayi bölgesine verilen kredi geri ödemesinden mahsup edilir. Parsellerin mahsup işlemlerine esas değeri, Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça her organize sanayi bölgesi için tespit edilecek yılı metrekare fiyatı üzerinden hesaplanır.

b) Bakanlık kredisi kullanmamış ya da kredi borcunu ödemiş olan organize sanayi bölgelerinden de yetkili organlarının karar almaları halinde, en az on kişilik istihdam öngören yatırımlara girişen gerçek veya tüzel kişilere tamamen veya kısmen bedelsiz olarak parsel tahsisi yapılabilir. Bu durumda tahsis edilen parselin değeri, organize sanayi bölgesi tüzel kişiliğine Hazinece ödenir. Ödemeye esas parselin değeri, Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça her organize sanayi bölgesi için tespit edilecek yılı metrekare fiyatı üzerinden hesaplanır.

Yatırımcının bu madde kapsamında belirlenen şartlara uymadığının veya mücbir sebepler hariç öngörülen sürede yatırımın tamamlanmadığının tespiti halinde, herhangi bir yargı kararı aranmaksızın parsel tahsisi iptal edilir. Bu durumda taşınmazın üzerindeki tüm yapı ve tesisler sağlam ve işler durumda tazminat veya bedel ödenmeksizin organize sanayi bölgesi tüzel kişiliğine intikal eder, bundan dolayı adına tahsis yapılan kişiler veya üçüncü kişilerce herhangi bir hak ve talepte bulunulamaz. Ancak, öngörülen sürede yatırımın en az yüzde ellisinin gerçekleştirilmesi halinde yatırımın bedeli, yeni yatırımcı tarafından önceki yatırımcıya ödenir. Bu ödeme, organize sanayi bölgesi tüzel kişiliğince sağlanır. Yukarıda belirtilen en az on kişilik istihdam şartı Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgelerinde aranmaz.

Organize sanayi bölgelerinde parsel tahsisine ilişkin uygulama, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl süre için geçerlidir. Bu süre Bakanlar Kurulu kararı ile en fazla iki defa ikişer yıl daha uzatılabilir.

Bu maddenin uygulanması ile ilgili istihdam, yatırıma başlama ve tamamlama süresi, tahsis ve devir işlemleri ile diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanacak ve Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir.

YÜRÜRLÜK

Madde 28 – Bu Kanunun 14 üncü maddesinin son fıkrası 31/12/2003 tarihinde, diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

YÜRÜTME

Madde 29 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

Fatura almayan şirkete ne ceza kesilir?-

2. Fiilî yada kaydî envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğu veya belgesiz hizmet satın alındığının tespiti halinde, bu alışlar nedeniyle ziyaa uğratılan katma değer vergisi, belgesiz mal bulunduran veya hizmet satın alan mükelleften aranır.

Belgesiz mal bulundurdukları veya hizmet satın aldıkları tespit edilen mükelleflere, bu mal ve hizmetlere ait alış belgelerinin ibrazı için tespit tarihinden itibaren 10 günlük bir süre verilir. Bu süre içinde alış belgelerinin ibraz edilememesi halinde, belgesi ibraz edilemeyen mal ve hizmetlerin tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisi, alışlarını belgeleyemeyen mükellef adına re’sen tarhedilir. Bu tarhiyata (4369 sayılı Kanunun 81 inci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük; 1.1.1999) vergi ziyaı cezası uygulanır.(8)

Ancak belgesiz alınan mal ve hizmetleri satanlara, bu satışlarla ilgili olarak, vergi inceleme raporuna dayanılarak katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı takdirde, ziyaa uğratılan vergi ve buna ilişkin ceza ayrıca alıcılardan aranmaz.(9)

Bakan Yazıcı’dan kooperatif açıklaması

Bakan Yazıcı’dan kooperatif açıklaması

SİNAN USLU
ANKARA

Bakan Yazıcı, yaptığı yazılı açıklamada, kooperatif kurmak için vatandaşların artık Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na gelmek zorunda kalmayacağını bildirdi. Yazıcı, “Vatandaşlarımıza rehberlik edecek örnek ana sözleşmeleri hazırladık. Bunlara göre kurulacak kooperatiflerin kuruluş izin işlemleri Ticaret İl Müdürlükleri’nde yapılacak. Böylece küçük tasarruflar kooperatif girişimlerle daha hızlı bir şekilde ekonomiye kazandırılacak” dedi.

Günümüzde ticaretin kolaylaştırılması, ekonomik kalkınma için hayati önem arz ettiğini belirten Yazıcı, bu kapsamda Bakanlık olarak ticari hayatta meydana gelen değişmelere paralel mevzuat düzenlemelerine hızla devam ettiklerini vurguladı. Bakan Yazıcı, Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı ile ticari hayatın ihtiyaçları doğrultusunda yeni örnek ana sözleşmeler hazırlayarak yürürlüğe koyduklarını kaydetti. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından çıkartılan son genelge ile Ticaret İl Müdürlükleri’ni kooperatif kurma izni ile yetkilendirdiklerini bildiren Yazıcı, şunları kaydetti:
“Hazırlanan bu genelge ile 15 Kasım 2012 tarihi itibariyle hizmet vermeye başlamış olan 81 ildeki Ticaret İl Müdürlükleri’ne karayolu yolcu, karayolu yük, üretim ve pazarlama, kadın girişimi üretim ve işletme, tüketim, temin tevzi, turizm geliştirme, küçük sanat, yaş sebze ve meyve pazarlama, pazarcılar işletme kooperatiflerinin kuruluş ve ana sözleşme değişikliklerine izni verme yetkisi devredildi.

Böylelikle kooperatif ortakları kuruluş izni için Bakanlığın merkez teşkilatına ulaşma zahmetinden kurtulmuş oldu. Hizmetin yerinden verilmesi ile vatandaş ve idare arasındaki mesafe sıkıntısı ortadan kalktı, bürokratik işlem süreci kısaldı ve kırtasiye masrafları azaldı. Bahsi geçen kooperatif türlerinin ekonomik rekabetten uzak kalmamaları, konjonktür ve mevzuat yapılarının uygunluğunun bir an önce sağlanması amacıyla yeni örnek ana sözleşmeler Bakanlığın resmi internet sitesinde yayınlandı. Yeni örnek ana sözleşmeler mevcut düzenlemelerdeki sıkıntılar göz önünde bulundurularak ve ticari mevzuata getirilen son değişikliklere göre uyarlandı. Kooperatif kurmak veya ana sözleşmelerinde değişiklik yapmak isteyen vatandaşlarımız; Bakanlığın resmi internet sitesinde yayınlanan örnek ana sözleşmelerin boş yerlerini doldurup, noterde onaylattıktan sonra kooperatifin türüne göre ilgili evrakını tamamlayarak, Ticaret İl Müdürlükleri’nde işlemlerini gerçekleştirebileceklerdir. Bakanlık olarak her alanda olduğu gibi kooperatif kurmak veya ana sözleşme değiştirmek isteyen vatandaşlarımıza daha hızlı, daha ekonomik ve daha güvenilir hizmet sunmaya devam edeceğiz.”

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:425

Maliye Bakanlığından:

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği
(Sıra No:425)

1. Giriş

4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 140 ıncı maddesi ile ilgili açıklamalar işbu Tebliğin konusunu teşkil etmektedir.

2. Kanuni Dayanak

Vergi Usul Kanununun 134 üncü maddesinde vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hüküm altına alınmış ve mezkûr Kanunun müteakip maddelerinde vergi incelemesine müteallik hükümlere yer verilmiştir. Bunlardan “incelemede uyulacak esaslar” başlıklı 140 ıncı maddenin 5 numaralı bendinde vergi incelemesi yapanların vergi kanunları ile ilgili kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ ve sirkülere aykırı vergi inceleme raporu düzenleyemeyecekleri, ancak, bu düzenlemelerin vergi kanunlarına aykırı olduğu kanaatine varırlarsa bu hususu bağlı oldukları birimler aracılığıyla Gelir İdaresi Başkanlığına düzenleyecekleri bir rapor ile bildirecekleri hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, mezkûr maddenin ikinci fıkrasında “Vergi Müfettişleri ile Vergi Müfettiş Yardımcıları tarafından düzenlenen vergi inceleme raporları, işleme konulmak üzere ilgili vergi dairesine tevdi edilmeden önce, meslekte on yılını tamamlamış en az üç Vergi Müfettişinden oluşturulacak rapor değerlendirme komisyonları tarafından vergi kanunları ile bunlara ilişkin kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ, sirküler ve özelgelere uygunluğu yönünden değerlendirilir. İncelemeyi yapanla komisyon arasında uyuşmazlık oluşması halinde uyuşmazlığa konu vergi inceleme raporları üst değerlendirme mercii olarak, Maliye Bakanlığınca belirlenen tutarları aşan tarhiyat önerisi içeren vergi inceleme raporları ise doğrudan, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı bünyesinde bir Başkan Yardımcısının başkanlığında dört grup başkanından oluşan beş kişilik merkezi rapor değerlendirme komisyonu tarafından vergi kanunları ile bunlara ilişkin kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ, sirküler ve özelgelere uygunluğu yönünden değerlendirilir. İncelemeyi yapanlar, bu komisyon tarafından yapılacak değerlendirmeye uygun olarak düzenleyecekleri vergi inceleme raporlarını işleme konulmak üzere bağlı oldukları birime tevdi ederler.” hükmü, dördüncü fıkrasında ise “Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu ile diğer rapor değerlendirme komisyonları yaptıkları değerlendirme sırasında, verilmiş bir özelgenin 369 uncu maddenin birinci fıkrası kapsamında olduğu kanaatine varmaları halinde, söz konusu özelge, Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonundan üç üye ile 413 üncü maddeye göre oluşturulan komisyondan iki üyenin katılımıyla oluşturulacak beş kişilik bir komisyon tarafından değerlendirilir. Bu komisyonca verilen kararlar, ilgili rapor değerlendirme komisyonu ile incelemeye yetkili olanı bağlar.” hükmü yer almaktadır.

3. Değerlendirme ve Sonuç

Yukarıda yer verilen hükümlerden de anlaşılacağı üzere, vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar inceleme neticesinde tanzim edecekleri raporlarda vergi kanunlarıyla ilgili kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ ve sirkülere aykırı hususlara yer veremeyecekler, dolayısıyla da bu düzenlemelere aykırı olarak tarhiyat öneremeyeceklerdir. Ancak, bu raporların intikal ettirildiği Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu ile diğer rapor değerlendirme komisyonları, raporları değerlendirirken yukarıda zikredilen mevzuata ilave olarak Gelir İdaresi Başkanlığınca verilmiş olan özelgelere uygunluk kıstasını da tatbik edeceklerdir.

Rapor değerlendirme komisyonları raporları özelgelere uygunluk yönünden değerlendirirken eleştiri konusu yapılan hususla ilgili olan ve Gelir İdaresi Başkanlığınca verilmiş özelgeleri dikkate alacak ve varsa adına rapor düzenlenen mükellefe verilmiş özelge ile sınırlı kalmayacaktır. Raporda, özelgede yer alan görüş aksine bir tenkit varsa rapor olumsuz değerlendirmeye konu edilecek ve 31/10/2011 tarihli ve 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Rapor Değerlendirme Komisyonlarının Oluşturulması ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in ilgili hükümlerine göre işlem yapılacaktır. Olumsuz değerlendirmenin yapılabilmesi için özelgede yer alan görüşün tam olarak raporda tenkid edilen konuyla ilgili olması diğer bir ifadeyle verilen izahatın aynı durumda olan tüm mükellefler bakımından uygulanabilir olması gereklidir. Ayrıca, rapor değerlendirme komisyonunun dikkate alacağı özelgenin ilgili konuda Gelir İdaresi Başkanlığınca verilmiş en güncel özelge olması gerektiği tabiidir.

Diğer taraftan rapor değerlendirme komisyonlarının bir özelgenin 369 uncu maddenin birinci fıkrası kapsamında olduğu kanaatine varmaları hâlinde özelgenin değerlendirilmesi amacıyla 140 ıncı maddenin dördüncü fıkrasında yer alan komisyon teşkil edilecek ve değerlendirme neticesinde verilen karar ilgili rapor değerlendirme komisyonu ile incelemeye yetkili olanı bağlayacaktır.

Tebliğ olunur.

Maliye Bakanlığından: MİLLİ EMLAK GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO : 352)

Maliye Bakanlığından:

MİLLİ EMLAK GENEL TEBLİĞİ

(SIRA NO : 352)

MADDE 1 – 4/7/2012 tarihli ve 28343 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Milli Emlak Genel Tebliği (Sıra No: 345)’nin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinin başında yer alan “Satış bedeli:” ibaresi “Tarımsal amaç dışında kullanılan taşınmazlarda satış bedeli:” olarak değiştirilmiş, (k) bendi aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.

“k) Tarımsal amaçlı yapı: Toprak koruma ve sulamaya yönelik altyapı tesisleri, entegre nitelikte olmayan hayvancılık ve su ürünleri üretim ve muhafaza tesisleri ile zorunlu olarak tesis edilmesi gerekli olan müştemilatı, mandıra, ağıl, kümes, üreticinin bitkisel üretime bağlı olarak elde ettiği ürünü için ihtiyaç duyacağı yeterli boyut ve hacimde depolar, un değirmeni, tarım alet ve makinelerinin muhafazasında kullanılan sundurma ve çiftlik atölyeleri, seralar, tarımsal işletmede üretilen ürünün özelliği itibarıyla hasattan sonra iki saat içinde işlenmediği takdirde ürünün kalite ve besin değeri kaybolması söz konusu ise bu ürünlerin işlenmesi için kurulan tesisler ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından tarımsal amaçlı olduğu kabul edilen entegre nitelikte olmayan diğer tesisleri,”

“l) Tarımsal amaçla kullanılan taşınmazlarda satış bedeli: Tamamen ve münhasıran bilfiil tarımsal amaçlı olarak kullanılan taşınmazlar ile bu taşınmazların üzerinde bulunan tarımsal amaçlı yapılar ve sürekli ikamet edilen konutların bulunduğu kısımlarda rayiç bedelin yüzde ellisini,”

MADDE 2 – Aynı Genel Tebliğin 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Başvuru bedeli, tebligat, satış bedelinin tespiti ve tahsili

MADDE 8 –

A. Başvuru bedeli

(1) 30/1/2013 tarihli ve 6412 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile Kanunun 6 ncı maddesinin beşinci fıkrasına eklenen hükmün yürürlüğe girdiği tarihten önce başvuru sahiplerinden tahsil edilen başvuru bedelleri; peşin satışlarda satış bedelinden, taksitli satışlarda peşinat bedelinden ve kalan taksitlerden mahsup edilecektir. Ancak hak sahiplerinden varsa başvuru tarihi itibariyle son beş yıl için tahsil edilen ecrimisil bedelleri satış bedelinden öncelikle düşülecektir. Kanunun anılan hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten önce başvuru bedeli yatırmadan yapılan başvurular ile bundan sonra yapılacak başvurular başvuru bedeli alınmaksızın geçerli kabul edilecektir. Daha önce tahsil edilen başvuru bedellerinin taşınmazın satış bedelinden fazla olması durumunda aradaki fark, ferağ işleminin gerçekleştirilmesinden itibaren ilgilinin başvurusu üzerine otuz gün içinde iade edilecektir.

(2) Hak sahibi olmadığı belirlenen başvuru sahiplerine Kanundan yararlanamayacakları gerekçeleriyle birlikte örneği bu Genel Tebliğin ekinde (EK-3/A) yer alan yazıyla bildirilecek ve bu yazıda; başvuru bedeli tahsil edilmiş ise aynen ve faizsiz olarak bildirim tarihinden itibaren otuz gün içinde tarafına iade edileceği bildirilecektir.

B. Tebligat

(1) Süresi içinde yapılan başvurular değerlendirilerek hak sahipliği tespit edilenlerin adreslerine satış işlemlerinin tamamlanma süresi de dikkate alınarak İdarece bu Genel Tebliğin ekinde (EK-4/A) yer alan yazıyla;

a) Taşınmazın satış bedelini, peşin veya taksitle ödenmesi halinde ödeme koşullarını ve ödeme süresini,

b) Satış bedelinin itiraz veya dava konusu edilmesinin hak sahipliğini ve doğrudan satın alma hakkını düşüreceğini,

c) Satış bedelinin yatırılacağı yeri,

ç) İstenilen belgeleri (tapuda ferağ işlemleri için üç adet vesikalık fotoğraf, tüzel kişiler için taşınmaz tasarrufuna izinli olduğunu ve temsilcisini gösterir yetki belgesi ile imza sirküleri),

gösteren tebligat yapılacaktır.

C. Satış bedeli ve tahsili

(1) Tamamen ve münhasıran bilfiil tarımsal amaçlı olarak kullanılan taşınmazlar ve üzerinde tarımsal amaçlı yapılar ile sürekli ikamet edilen konut bulunan taşınmazların satış bedeli, rayiç bedelin yüzde ellisi üzerinden belirlenecektir. Bu nitelikteki taşınmazların üzerinde bulunan konut amaçlı yapıların kısmen işyeri olarak kullanılması halinde de bu kapsamda değerlendirme yapılacaktır. Bu şekilde satılan taşınmazların tapu kütüklerinin beyanlar hanesine; “Tamamen ve münhasıran bilfiil tarımsal amaçlı olarak kullanılması ve üzerinde tarımsal amaçlı yapılar ile sürekli ikamet edilen konut bulunması nedeniyle rayiç bedelin yüzde ellisi üzerinden satılan iş bu taşınmazın sonradan farklı amaçla kullanılması halinde, taşınmazın satış tarihi itibariyle rayiç bedelinin yüzde yetmişi üzerinden hesaplanacak bedel esas alınarak aradaki fark kanuni faiziyle birlikte, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesi uyarınca ve 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri gereğince ecrimisilin tarh, tahakkuk ve tahsiline ilişkin usullere göre son kayıt malikinden tahsil edilir.” şeklinde belirtme konulacaktır. Ancak taşınmazın sonradan farklı amaçla kullanılması ve belirtilen mali yükümlülüklerin de taşınmazın son maliki tarafından yerine getirilmesi halinde, belirtme İdarece kaldırılacaktır.

(2) Tarımsal amaç dışında kullanılan taşınmazlarda ise, hak sahiplerine doğrudan satılacak olanların satış bedeli; taşınmazın yüzölçümünün dört yüz metrekareye kadar olan kısmı için rayiç bedelin yüzde ellisi, fazlası için rayiç bedelin yüzde yetmişi üzerinden hesaplanarak belirlenecektir. Birden fazla taşınmazda hak sahibi olunması halinde yüzde elli satış bedeli hesaplaması, hak sahibinin tercih edeceği sadece bir taşınmaz için uygulanacaktır. Birden fazla taşınmazda hak sahibi olanlara bu Genel Tebliğin ekinde yer alan (EK-4/A) yazıyla bu durumları bildirilerek yüzde elli satış bedeli indiriminden yararlanılacak taşınmaza ilişkin tercih yapmaları istenilecektir. Bir taşınmazdaki hak sahipliğinin devredilmesi halinde yüzde elli satış bedeli hesaplaması, taşınmazın sadece dört yüz metrekaresi için ve hak sahiplerinin taşınmazdaki hisselerine oranlanarak yapılacaktır.

(3) Taşınmazların kullanım durumuna göre satış bedelinin, rayiç bedelin yüzde ellisi veya yetmişi üzerinden hesaplanması işlemi; hak sahiplerinin beyanları esas alınarak yapılacaktır. Ancak İdarenin kayıtlarında taşınmazın kullanımı konusunda hak sahibinin beyanından farklı bilgi ve belge bulunması halinde satış bedeli buna göre hesaplanacaktır.

Örnek-1: (A) adlı kişinin Çanakkale İli sınırları içerisinde iki adet, Balıkesir İli sınırları içerisinde ise bir adet taşınmazda hak sahibi olduğu İdarece tespit edilmiştir.

Çanakkale İlinde bulunan 1 parsel numaralı 600 m2 yüzölçümlü imar planında konut alanı olarak ayrılan taşınmaz meyve bahçesi olarak kullanılmakta, 2 parsel numaralı 12.000 m2 yüzölçümlü imar planı bulunmayan ve tarımsal amaçlı kullanılan taşınmaz üzerinde ev, evin bir kısmında işyeri ve mandıra bulunmaktadır.

Balıkesir İlinde bulunan 3 parsel numaralı 6.000 m2 yüzölçümlü imar planı bulunmayan taşınmaz ise meyve bahçesi ve lokanta olarak kullanılmaktadır.

Buna göre;

-Çanakkale İlinde bulunan 1 parsel numaralı taşınmazın imar planında konut alanı olarak ayrılmasına rağmen, bu taşınmaz fiilen tarımsal amaçla kullanıldığından; satış bedeli rayiç bedelin yüzde ellisi üzerinden hesaplanacak, ancak hak sahibinin talebi halinde satış bedeli, rayiç bedelin yüzde yetmişi olarak uygulanabilecektir.

-2 parsel numaralı taşınmazın tarımsal amaçla kullanılması, üzerindeki yapıların tarımsal nitelikte yapı olması ve evin ise sürekli ikamet amacıyla kullanılan konut kapsamında olması, ancak evin bir kısmının işyeri olarak kullanılmasının da bu durumu değiştirmemesi nedeniyle, bu taşınmazın satış bedeli rayiç bedelin yüzde ellisi üzerinden hesaplanacaktır.

-Balıkesir İlinde bulunan 3 parsel numaralı taşınmazın satış bedeli, üzerinde bulunan yapının tarımsal yapı ve sürekli ikamet amacıyla kullanılan konut kapsamında olmaması, dolayısıyla taşınmazın tamamının tarımsal amaçlı kullanılmaması nedeniyle rayiç bedelin yüzde yetmişi üzerinden hesaplanacaktır.

Öte yandan, (A) adlı kişi Çanakkale İlinde bulunan 1 parsel numaralı taşınmazın hak sahibi tarafından rayiç bedelin yüzde yetmişi üzerinden satın alınma talebinde bulunması halinde, bu taşınmaz veya satış bedeli rayiç bedelin yüzde yetmişi üzerinden hesaplanacak olan Balıkesir İlinde bulunan 3 parsel numaralı taşınmazdan tercih edeceği birinde kullanılmak şartıyla, taşınmazın dört yüz metrekareye kadar olan kısmı için yüzde elli indirim oranından yararlanacaktır.

(4) Satış bedeli peşin veya taksitle ödenebilecektir. Peşin ödemelerde satış bedeline yüzde yirmi oranında indirim uygulanacak ve bu bedel İdarece yapılacak tebligat tarihinden itibaren en geç üç ay içinde ödenecektir. Taksitli satışlarda ise;

a) Satış bedeline yüzde on indirim uygulamasından yararlanmak istenilmesi halinde bu şekilde belirlenen tutarın en az yarısı,

b) En az yarısının peşin ödenmek istenilmemesi halinde satış bedelinin;

1) Tamamen ve münhasıran bilfiil tarımsal amaçlı olarak kullanılan taşınmazlar ile üzerinde tarımsal amaçlı yapılar ve sürekli ikamet edilen konutlar bulunan taşınmazlar için yüzde onu,

2) Diğer taşınmazlar için ise yüzde yirmisi,

yapılacak tebligat tarihinden itibaren en geç üç ay içinde ödenecektir. Kalanı ise, belediye ve mücavir alan sınırları içinde en fazla beş yılda on eşit taksitle, dışında en fazla altı yılda oniki eşit taksitle faizsiz olarak ödenecektir. Taksit dönemleri, hak sahiplerinin talebi dikkate alınarak belirlenecek ve bu Genel Tebliğin ekinde (EK-5) yer alan sözleşme düzenlenecektir.

(5) Taksitli satışlarda, tahsil edilen bedeller düşüldükten sonra kalan miktarı karşılayacak tutarda kesin ve süresi son taksit tarihini altı ay geçecek şekilde banka teminat mektubu verilmesi veya satışı yapılan taşınmazın üzerinde 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümleri uyarınca Hazine lehine kanunî ipotek tesis edilmesi halinde, taşınmaz tapuda hak sahibi adına devredilecektir.

(6) İdare tarafından yapılan taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan taşınmaz satış sözleşmeleri ile kanuni ipotek sözleşmelerinde resmî şekil şartı aranmayacaktır. İdarece; hak sahibinin satın aldığı taşınmaza ilişkin bilgiler ile T.C. kimlik numarası, nüfus bilgileri, fotoğrafı ve imzasını içerecek şekilde düzenlenen örneği bu Genel Tebliğin ekinde (EK-6) yer alan belge düzenlenecek, bu Genel Tebliğin ekinde (EK-7/A) yer alan yazıyla Tapu İdaresine bildirilecektir. Devir ve kanuni ipotek Tapu İdaresince tapu siciline resen tescil edilecektir.

(7) İpotek tesis edilerek devredilen taşınmazlar için bu Genel Tebliğin ekinde (EK-6) yer alan belge, kalan taksit tutarını da gösterecek şekilde düzenlenecektir. Bu taşınmazların üçüncü kişilere satılması halinde borcun kalan tutarından alıcıların sorumlu olacağına yönelik tapu kütüğünde gerekli belirtmenin konulması bu Genel Tebliğin ekinde (EK-7/B) yer alan yazıyla Tapu İdaresine bildirilecektir.

(8) Bedelin yetkili kredi kuruluşlarından kredi temin edilerek ödenmek istenilmesi halinde, hak sahibi tarafından ilgili kredi kuruluşu ile yapılan kredi sözleşmesi veya kredi açıldığına dair kredi kuruluşunun resmî yazısı verilecek ve kredi kuruluşu tarafından bedel ilgili muhasebe biriminde açılacak emanet hesabına aktarılacaktır. İdarece, bu Genel Tebliğin ekinde (EK-6) yer alan belge düzenlenerek Tapu İdaresince kredi kuruluşu lehine ipotek tesis edilmesi ve alıcı adına tescil işleminin yapılması hususu, örneği bu Genel Tebliğin ekinde (EK-7/C) yer alan yazıyla bildirilecektir. Ferağ ve ipotek tesisi işlemi yapıldıktan sonra emanet hesabında tutulan bedel bütçe hesabına aktarılacaktır.

(9) Mülkiyet devredilmeden yapılan taksitli satışlarda, iki taksidin ödenmemesi halinde onbeş gün içinde hak sahibine yapılacak tebligatta; iki taksidin süresi içinde ödenmediği ve bu taksit bedellerinin sözleşme süresinin sonuna kadar ödenebileceği, ancak izleyen taksitlerden herhangi birinin ödenmemesi durumunda sözleşmenin feshedileceği bildirilecektir. İdarenin bu tebligatına rağmen ilgilisi tarafından yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda sözleşme feshedilecek ve onbeş gün içinde ilgilisine yapılacak tebligat ile; adına açılmış hesap numarasını İdareye bildirmesini müteakip en geç otuz gün içinde tahsil edilen bedelin aynen ve faizsiz olarak tarafına iade edileceği bildirilecektir.

(10) Peşin satışlarda satış bedelinin tamamını, taksitli satışlarda ise peşinatı süresi içinde ödemeyenler ile hak sahibi adına mülkiyet devredilmeden yapılan taksitli satışlarda yükümlülüklerini süresi içinde yerine getirmeyenlerin doğrudan satın alma hakları düşecektir. Vadesinde ödenmeyen taksit tutarlarına 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen oranda gecikme zammı uygulanacaktır.

Örnek-2: Denizli İli sınırları içerisinde bulunan ve tarımsal amaç dışında kullanılan 102 ada 10 parsel numaralı 20.000 m2 yüzölçümlü taşınmazın hak sahibi olan (B), bu taşınmazın 1.000 m2’lik kısmını (C)’ye, 2.000 m2’lik kısmını (D)’ye devretmiştir. (B), (C) ve (D) adlı kişilerin hak sahibi olduğu başka taşınmaz bulunmamaktadır. Buna göre, taşınmazın satış bedeli; 400 m2’lik kısmı için rayiç bedelin % 50’si, kalan 19.600 m2 için rayiç bedelin % 70’i üzerinden hesaplanacaktır. Bu şekilde hesaplanan satış bedeli; hisseleri oranında % 5’i (C)’den, % 10’u (D)’den ve kalan % 85’i de (B)’den tahsil edilecektir. Diğer bir ifadeyle taşınmazın; (C) için 20 m2’lik kısmına, (D) için 40 m2’lik kısmına, (B) için ise kalan 340 m2’lik kısmına yüzde elli satış bedeli hesaplaması yapılacaktır.

Örnek-3: (E) adlı kişinin Balıkesir İli sınırları içerisinde hak sahibi olduğu ve tarımsal amaç dışında kullandığı dört adet taşınmaz bulunmaktadır. (E), iki taşınmazdaki hak sahipliğinin tamamını (F) ve (G) adlı kişilere devretmiştir. Hak sahibi olduğu başka taşınmazları bulunan (F) ve (G) adlı kişiler, yüzde elli satış bedeli indirimini bu taşınmazları için tercih etmiştir. Buna göre, (E) adlı kişinin 400 m2’ye ilişkin yüzde elli satış bedeli hesaplaması tercih edeceği sadece bir taşınmaz için uygulanacaktır. (F) ve (G) adlı kişiler tercih haklarını kendi taşınmazlarında kullandıklarından, devraldığı taşınmazlarda yüzde elli satış bedeli hesaplamasından yararlanamayacaklardır.

Örnek-4: Sinop İli sınırları içerisinde bulunan 2.000 m2 yüzölçümlü ve üzerinde kafeterya bulunan taşınmazın tapu kütüğüne göre (H), (I), (İ) ve (J) isimli kişilerin her biri 500’er m2’lik kısımlarında hak sahibidirler. Bu kişilerin başka taşınmazı da bulunmamaktadır. Bu hak sahiplerinden (H) hakkını (J)’ye, (I) da hakkını (K)’ya devretmiştir. (K)’nın da hak sahibi olduğu başka bir taşınmaz bulunmaktadır.

Buna göre, 400 m2’ye ilişkin yüzde elli satış bedeli hesaplaması; (İ)’nin bu taşınmazda hak sahibi olduğu 400 m2’lik kısım için, (J)’nin hak sahibi ve akdi halef olduğu her iki kısımdan biri için, (K)’nın akdi halef olduğu kısım ile kendi hak sahibi olduğu taşınmazdan tercih edeceği biri için uygulanacaktır.

Örnek-5: Antalya İlinde belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan ve imar planında 200 m2’si kamu hizmet alanına, geri kalan kısmı konut alanına ayrılan 102 ada 10 parsel numaralı 1.200 m2 yüzölçümlü, rayiç m2 bedeli 10.-TL olan taşınmaza yönelik olarak hak sahibi (A) tarafından 2.000.-TL başvuru bedeli yatırılarak süresi içinde satın alma talebinde bulunulmuştur. İdarece yapılan inceleme sonucunda taşınmazın hak sahibi (A) tarafından 1985 yılından beri kullanıldığı, kendisinden son beş yıl için ecrimisil bedeli olarak 200.-TL tahsil edildiği ve başka bir taşınmazda hak sahibi olmadığı anlaşılmıştır.

Buna göre;
1
Taşınmazın 200 m2’lik kısmı imar planında kamu hizmet alanında kaldığından ve imar uygulaması sonucunda bedelsiz olarak Hazineye intikal edeceğine ilişkin hak sahibinden taahhütname alınarak tapu kütüğüne belirtme konulacağından; bu kısım hesaplamalarda dikkate alınmayacak ve taşınmazın satış bedelinin hesaplanması (1.200 m2-200 m2) 1.000 m2 üzerinden yapılacaktır.
2
Taşınmazın ilk 400 m2’lik kısmı için;
Satış Bedeli = Rayiç Bedel x % 50 olduğundan, bu kısmın satış bedeli;
10 x % 50 = 5.-TL/m2 üzerinden hesaplanır.
=400 m2 x 5.-TL = 2.000.-TL
3
Kalan 600 m2’lik kısmı için;
Satış Bedeli = Rayiç Bedel x % 70 olduğundan, bu kısmın satış bedeli;
10 x % 70 = 7.-TL/m2 üzerinden hesaplanır.
=600 m2 x 7.-TL = 4.200.-TL
4
Taşınmazın satış bedeli bulunur.
=2.000.-TL+4.200.-TL = 6.200.-TL

a) Satış bedelinin peşin ödenmesi durumunda;
1
Taşınmazın satış bedeline
% 20 indirim uygulanır.
=6.200.-TL – (6.200.-TL x % 20)=4.960.-TL
2
Birinci aşamada bulunan bedel üzerinden öncelikle son beş yıl için tahsil edilen ecrimisil bedeli, daha sonra kalan bedel üzerinden başvuru bedeli mahsup edilir ve kalan bedel peşin olarak tahsil edilir.
=4.960.-TL – 200.-TL = 4.760.-TL
(Ecrimisil bedeli mahsubu)
=4.760.-TL – 2.000.-TL = 2.760.-TL
(Başvuru bedeli mahsubu)
=2.760.-TL (Tahsil edilecek bedel)
b) Satış bedelinin en az yarısının peşin ödenmesi durumunda;
1
Taşınmazın satış bedeline
% 10 indirim uygulanır.
=6.200.-TL – (6.200.-TL x % 10) = 5.580.-TL
2
Birinci aşamada bulunan bedel üzerinden son beş yıl için tahsil edilen ecrimisil bedeli mahsup edilir.
=5.580.-TL – 200.-TL = 5.380.-TL
(Ecrimisil bedeli mahsubu)
3
İkinci aşamada bulunan bedelin en az yarısının peşin olarak tahsil edilmesi gerektiğinden, ikiye bölme işlemi yapılarak ödenmesi gereken en az peşinat bedeli ile peşinattan geriye kalan taksitlendirilecek bedel bulunur.
=5.380.-TL / 2 = 2.690.-TL
=2.690.-TL (Peşinat bedeli)
=2.690.-TL (Taksitlendirilecek bedel)
4
Peşinat olarak ödenecek bedelden başvuru bedeli olarak ödenen bedel mahsup edilir. Kalan kısım peşin olarak tahsil edilir.
2.690.-TL – 2.000.-TL = 690.-TL
(Başvuru bedelinin mahsubundan sonra peşinat olarak tahsil edilecek bedel)
5
Taksitlendirilecek bedel kanuni taksit sayısına bölünür ve taksitler hesaplanmış olur.
2.690.-TL / 10 = 269.-TL
(Taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içinde olduğu için 10 taksit üzerinden hesaplama yapılmıştır.)
c) Taksitli satışlarda;
1
Taşınmazın satış bedeli üzerinden son beş yıl için tahsil edilen ecrimisil bedeli mahsup edilir.
=6.200 – 200 = 6.000.-TL
2
Birinci aşamada bulunan bedel % 20 peşinat bedeli ve taksitlendirilecek bedel hesaplanır.
6.000.-TL x % 20 = 1.200.-TL
(Peşinat bedeli)
=6.000.-TL – 1.200.-TL = 4.800.-TL
(Taksitlendirilecek bedel)
3
Başvuru bedeli peşinata mahsup edilir. Başvuru bedelinin peşinattan fazla olması durumunda kalan kısım belirlenir.
2.000.-TL – 1.200.-TL = 800.-TL
(Başvuru bedelinin peşinat bedelinden fazla olan 1.200.-TL’lik kısmı taksitlerden düşülecektir.)
4
İkinci aşamada elde edilen taksitlendirilecek bedel kanuni taksit sayısına bölünür ve taksit bedelleri hesaplanmış olur.
4.800.-TL / 10 = 480.-TL
(Taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içinde olduğu için 10 taksit üzerinden hesaplama yapılmıştır.)
5
Başvuru bedelinin peşinat bedelinden fazla olan 800.-TL’lik kısmı taksit dönemlerinde tahsil edilecek taksit tutarlarından mahsup edilir.
(I. taksit bedeli olan 480.-TL tahsil edilmeyecektir.
II. taksit bedeli olarak, başvuru bedelinin mahsuplaşmasından kalan 320.-TL taksit bedelinden çıkarılacağından (480.-TL-320.-TL) 160.-TL tahsil edilecektir.
III. taksit dönemi ile takip eden taksit dönemlerinde 480.-TL tahsil edilecektir.)

Örnek -6: Kahramanmaraş İlinde belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan 15 parsel numaralı ve tarımsal amaçla kullanılan 25.000 m2 yüzölçümlü rayiç m2 bedeli 1,00.-TL olan taşınmaza yönelik olarak hak sahibi (Y) tarafından süresi içerisinde başvuru bedeli yatırmadan satın alma talebinde bulunulmuştur. İdarece kendisinden başvuru tarihi itibariyle son beş yıl içerisinde 1.000.-TL ecrimisil bedeli tahsil edilmiştir.

Buna göre;
1
Satış Bedeli=Rayiç Bedel x % 50 olduğundan
1,00x% 50=0,50.-TL/m2 üzerinden hesaplanır.
=25.000 m2 x 0,50.-TL = 12.500.-TL

a) Satış bedelinin peşin ödenmesi durumunda;
1
Taşınmazın satış bedeline
% 20 indirim uygulanır.
=12.500.-TL-(12.500.-TLx% 20)=10.000.-TL
2
Birinci aşamada bulunan bedel üzerinden tahsil edilen ecrimisil bedeli mahsup edilir.
=10.000.-TL – 1.000.-TL = 9.000.-TL
(Ecrimisil bedeli mahsubu sonrasında tahsil edilecek bedel)

b) Satış bedelinin en az yarısının peşin ödenmesi durumunda;
1
Taşınmazın satış bedeline
% 10 indirim uygulanır.
=12.500.-TL-(12.500.-TLx% 10)=11.250.-TL
2
Birinci aşamada bulunan bedel üzerinden tahsil edilen ecrimisil bedeli mahsup edilir.
=11.250.-TL – 1.000.-TL = 10.250.-TL
(Ecrimisil bedeli mahsubu)
3
İkinci aşamada bulunan bedelin en az yarısının peşin olarak tahsil edilmesi gerektiğinden, ikiye bölme işlemi yapılarak ödenmesi gereken en az peşinat bedeli ile peşinattan geriye kalan taksitlendirilecek bedel bulunur.
=10.250.-TL / 2 = 5.125.-TL
=5.125.-TL (Peşinat bedeli)
=5.125.-TL (Taksitlendirilecek bedel)
4
Taksitlendirilecek bedel kanuni taksit sayısına bölünür ve taksitler hesaplanmış olur.
5.125.-TL / 12 = 427,08.-TL
(Taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları dışında olduğu için 12 taksit üzerinden hesaplama yapılmıştır.)

c) Taksitli satışlarda;
1
Taşınmazın satış bedeli üzerinden tahsil edilen ecrimisil bedeli mahsup edilir.
=12.500 – 1.000 = 11.500.-TL
(Ecrimisil mahsubu)
2
Birinci aşamada bulunan bedel % 10 peşinat bedeli ve taksitlendirilecek bedel hesaplanır.
11.500.-TL x % 10 = 11.150.-TL
(Peşinat bedeli)
=11.500.-TL – 1.150.-TL = 10.350.-TL
(Taksitlendirilecek bedel)
3
İkinci aşamada elde edilen taksitlendirilecek bedel kanuni taksit sayısına bölünür ve taksit bedelleri hesaplanmış olur.
10.350.-TL / 12 = 862,50.-TL
(Taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları dışında olduğu için 12 taksit üzerinden hesaplama yapılmıştır.)

MADDE 3 – Aynı Genel Tebliğin 11 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Taşınmazların iadesine, Bakanlıktan uygun görüş alınması koşuluyla defterdarlıklar veya mal müdürlükleri yetkilidir.”

MADDE 4 – Aynı Genel Tebliğin 17 nci maddesinin on beşinci fıkrasının (a) bendinin üçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Başvuru yapan mirasçıların her birine durumlarına uygun düşen ve bu Genel Tebliğin ekinde (EK-4/A) yer alan tebligat yapılacaktır.”

MADDE 5 – Aynı Genel Tebliğin ekinde yer alan EK-4/A ekteki şekilde değiştirilmiş ve EK/4-C yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 6 – Aynı Genel Tebliğin ekinde yer alan EK-5’in 5 inci bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Taşınmazın tamamen ve münhasıran bilfiil tarımsal amaçlı olarak veya üzerindeki yapıların tarımsal amaçlı yapı ya da sürekli ikamet amacıyla konut olarak kullanılmadığının anlaşılması halinde; taşınmazın satış tarihi itibariyle rayiç bedelinin yüzde yetmişi üzerinden hesaplanacak bedel esas alınarak aradaki fark kanuni faiziyle birlikte, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesi uyarınca ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri gereğince ecrimisilin tarh, tahakkuk ve tahsiline ilişkin hükümler uyarınca İdarece tahsil edilecektir.”

MADDE 7 – Bu Genel Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 8 – Bu Genel Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

“EK-4/A
T.C.
…………………….. VALİLİĞİ / KAYMAKAMLIĞI
DEFTERDARLIĞI / MALMÜDÜRLÜĞÜ
Sayı :
Konu :

Sayın …………………………………………..

Bilindiği üzere, 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun, 2/B alanlarında bulunan taşınmazların, güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulan tapu kütüklerinin beyanlar hanesinde ismi geçen kişilere veya bunların kanuni mirasçılarına doğrudan satılacağına ilişkin hükümler içermektedir.
6292 sayılı Kanuna göre satın alma başvurusunda bulunduğunuz ……… İli, ………. İlçesi, …………….. Mahallesinde / Köyünde bulunan …….. ada ……… parsel numaralı …………….. m2 yüzölçümlü tarımsal amaçla kullanılan / tarımsal amaç dışında kullanılan / kullanım amacı bilinmeyen1 taşınmazın rayiç bedeli ……………… .-TL, kanuni indirimler sonrasında satış bedeli ………………. .-TL’dir.
Satış bedelinin ödeme şeklinin tarafınızdan yazı ekinde yer alan ödeme seçeneklerine göre tercih edilerek en geç üç ay içerisinde peşinat bedelini yetkili ödeme yerlerine ödemeniz ve aşağıda belirtilen belgeler ile birlikte İdaremize başvurmanız gerekmektedir. Bu süre içerisinde mali yükümlülüklerinizin yerine getirilmemesi halinde hak sahipliğiniz sona erecektir.
Tarımsal amaçlı satılan taşınmazın sonradan farklı amaçla kullanılması halinde, taşınmazın rayiç bedeline uygulanan ilave yüzde yirmi indirim tutarı kanuni faiziyle birlikte tahsil edilecektir. 2
Satılacak taşınmazın tarımsal amaçla kullanılıp kullanılmadığı İdaremizce bilinmediğinden, satış bedeli tarımsal amaç dışındaki kullanıma göre hesaplanmıştır. Ancak taşınmazın tarımsal amaçla kullanılması ve bu durumun en geç bir ay içerisinde tarafınızdan İdaremize bildirilmesi halinde taşınmazın satış bedeli buna göre yeniden hesaplanacaktır. 3
Satılacak taşınmazın satış bedeli; dört yüz metrekareye kadar olan kısmı için rayiç bedelin yüzde ellisi, fazlası için rayiç bedelin yüzde yetmişi üzerinden hesaplanmakta, birden fazla taşınmazda hak sahibi olunması hâlinde yüzde elli satış bedeli hesaplaması, hak sahibinin tercih edeceği sadece bir taşınmaz için uygulanmakta ve bir taşınmazdaki hak sahipliğinin devredilmesi hâlinde yüzde elli satış bedeli hesaplaması, taşınmazın sadece dört yüz metre karesi için ve hak sahiplerinin hisselerine uygulanması suretiyle belirlenmektedir. Bu kapsamda satın alma talebiyle başvuruda bulunduğunuz taşınmazın birden fazla olması halinde anılan Kanun gereğince yüzde elli satış bedeli hesaplaması sadece bir taşınmaz için uygulanacağından, yüzde elli satış bedeli uygulanacak taşınmazın dilekçe ile İdaremize bildirilmesi gerekmektedir. 4
Satış bedelini itiraz ve dava konusu etmeniz halinde hak sahibi olmanız ve doğrudan satış hakkından yararlanmanız mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi ve gereğini rica ederim.

İmza
EK: Taşınmaz Bilgileri ve Ödeme Seçenekleri

İSTENİLEN BELGELER:
1-Üç adet vesikalık fotoğraf,
2-Ayrıca tüzel kişiler için taşınmaz tasarrufuna izinli olduğunu
ve temsilcisini gösterir yetki belgesi ile imza sirküleri.
——————-
1 MEOP Sisteminden, taşınmazın kullanım durumuna göre “tarımsal amaçla kullanılan / tarımsal amaç dışında kullanılan / kullanım amacı bilinmeyen” seçeneklerinden uygun olan sadece bir tanesi seçilecektir.
2 Bu paragraf, tarımsal amaçla kullanılmak üzere satılacak taşınmazların hak sahiplerine gönderilecek tebligat yazılarında yer alacaktır.
3 Bu paragraf, taşınmazın kullanım amacının İdarece bilinmemesi halinde hak sahibine gönderilecek tebligat yazılarında yer alacaktır.
4 Bu paragraf, tarımsal amaçlı kullanılmayan veya kullanım durumu belli olmayan bir veya birden fazla taşınmaz için hak sahibine gönderilecek tebligat yazılarında yer alacaktır.
*Yapılacak tercihlere göre tebligat yazıları MEOP Sistemi üzerinden otomatik olarak üretilecektir.”

Televizyon kanalında düzenlenen yarışma sonucu ödenen ödüllerin vergilendirilmesi hk.

KANUNLAR GEREKÇELER B.K.K. YÖNETMELİKLER TEBLİĞLER İÇ GENELGELER GENEL YAZILAR ÖZELGELER SİRKÜLER

Kanun Son güncelleme:18/03/2013
Madde:

Başlangıç: / / Bitiş: / /

Başlık Televizyon kanalında düzenlenen yarışma sonucu ödenen ödüllerin vergilendirilmesi hk.
Tarih 25/02/2013
Sayı 64597866-160[4/e-2013]-36
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

64597866-160[4/e-2013]-36

25/02/2013

Konu

:

Televizyon kanalında düzenlenen yarışma sonucu ödenen ödüllerin vergilendirilmesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinize ait televizyon kanalında yapılan ödüllü yarışma programında, bir yarışmacının birden fazla bölümde birinci olduğu ve her bir bölümün para ödülünü almaya hak kazandığı ancak ödemenin, yarışmacıya yarışma hakkı bittikten sonra tek seferde toplu olarak yapıldığı, 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin (e) bendinde belirtilen istisna tutarının yapılan tek bir ödemeye bağlı olarak bir defada mı, yoksa para ödülüne hak kazanılan her bir bölüm için ayrı ayrı mı uygulanacağı hakkındaki Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların veraset yoluyla veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve intikal vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Buna göre, şans oyunlarında kazanılan ikramiyeler de ivazsız intikal kapsamına girdiğinden veraset ve intiikal vergisine tabi tutulmaktadır.

Diğer taraftan, Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin (e) bendinde, para ve mal üzerine düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunlarında kazanılan ikramiyelerin 3.010 TL’ sinin (2012 yılı için) vergiden istisna edileceği, aynı Kanunun, 16 ıncı maddesinin son fıkrasında da 5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunları ile gerçek ve tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyelerin % 10 oranında vergilendirileceği ve ikramiyenin ayni olarak ödenmesi halinde fatura değerinin esas alınacağı belirlenmiştir.

Ayrıca, aynı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasında ise 5602 sayılı Kanun kapsamında şans oyunları düzenleyen ilgili kurum ve kuruluşlar ile yarışma ve çekiliş düzenleyen gerçek ve tüzel kişilerin, ikramiye kazananların ikramiyeleri üzerinden kesilen vergileri bir beyanname ile bildirmek zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır.

Anılan Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında beyanname, gerçek ve tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunlarında, yarışma ve çekiliş ile müsabakaların yapıldığı günü takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar verilecek ve aynı Kanunun 19 uncu maddesi gereğince de kesilen vergiler beyanname verme süresi içinde ödenecektir.

Bu hükümlere göre, 5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunları ile gerçek ve tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişler sonucu kazananlara ödenecek ikramiyelerin istisna tutarını aşması halinde, aşan kısım üzerinden %10 oranında vergi tevkifatı (stopaj) yapılması ve tevkif edilen vergilerin, yarışma ve çekiliş ile müsabakaların düzenlendiği tarihi izleyen ayın 20 nci günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine beyan edilmesi ve aynı süre içinde ödenmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, konuyla ilgili olarak 7, 28 ve 34 Seri No.lu Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu Genel Tebliğlerinde gerekli açıklamalar yapılmıştır.

Buna göre, şirketinizin televizyon kanalında yapılan ödüllü yarışma programında, yarışmada kazanan yarışmacının aynı zamanda bir sonraki günün yarışmasına katılmaya da hak kazanarak yeni yarışmacılarla yarışmaya devam etmesi, bu yarışmanın bir bütünlük içinde yapıldığını göstermekte olup, belli bir bütünlük içinde bir kişiden başka bir kişiye yapılan ivazsız intikaller ise tek intikal sayılacağından, yarışmaların sonunda kazanılan toplam tutara istisna uygulanması ve istisna tutarını aşan kısım üzerinden tevkifat yapılması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

ÖZEL İSTİHDAM BÜROLARI YÖNETMELİĞİ

19 Mart 2013 SALI
Resmî Gazete
Sayı : 28592

YÖNETMELİK

Türkiye İş Kurumundan:

ÖZEL İSTİHDAM BÜROLARI YÖNETMELİĞİ

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, özel istihdam bürolarının seçimine, izinlerinin verilmesine, çalışma ve denetimine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 25/6/2003 tarihli ve 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanununun 32 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Hizmet merkezi: Çalışma ve İş Kurumu hizmet merkezini,

b) İl müdürlüğü: Çalışma ve İş Kurumu il müdürlüğünü,

c) Kanun: 25/6/2003 tarihli ve 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanununu,

ç) Kurum: Türkiye İş Kurumunu,

d) Merkez büro: Büronun hukuki ve idari faaliyetleri ile aracılık faaliyetinin yürütüldüğü yeri,

e) Nitelikli personel: Mesleki Yeterlilik Kurumunca onaylanan iş ve meslek danışmanı mesleki yeterlilik belgesi ya da işe alım personeli yeterlilik belgesine sahip olan veya insan kaynakları alanında en az yüksek lisans eğitimi almış kişiyi,

f) Özel istihdam bürosu: İş arayanların elverişli oldukları işlere yerleştirilmeleri ve çeşitli işler için uygun işçiler bulunmasına aracılık yapmak üzere, iş piyasasının ihtiyaçları dikkate alınarak belirlenecek sayıda ve aranan koşullar çerçevesinde seçilmek ve Kurumca izin verilmek kaydıyla iş arayanlar ya da işverenlerle bir işyerinde birebir görüşme yapılarak ve/veya 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanununda yazılı araçlarla ya da radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın veya elektronik bilgi iletişim araçları ve benzer yayın araçlarından biri ile birebir görüşme yapılmaksızın aracılık hizmetine ortam sağlanmasına ilişkin faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişileri,

g) Şube: Merkez büroya bağlı olarak özel istihdam bürosu faaliyetlerini yürüten, bulundukları yerin ticaret siciline kayıtlı ve Kuruma karşı sorumluluklarını yerine getirme yükümlülüğünde olan, merkezle aynı ilde ya da başka bir ilde kurulmuş ve merkez büronun ticaret unvanını şube olduğunu belirterek kullanan birimi,

ğ) Teminat: Kanunun 17 nci maddesinde yer alan kat’î ve süresiz banka teminat mektubu ya da nakit olarak ödenen Türk Lirasını,

h) Yetkili kişi: Özel istihdam bürosunu temsil ve ilzama yetkili kişi/kişileri,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Özel İstihdam Bürolarının Faaliyetleri ve

İzin Başvurusuna İlişkin İşlemler
Özel istihdam bürolarının faaliyetleri

MADDE 4 – (1) Özel istihdam büroları, yurt içi ve yurt dışında iş ve işçi bulmaya aracılık faaliyeti ile bu faaliyete yönelik işgücü piyasası, istihdam ve insan kaynakları hizmetlerinde bulunurlar.

(2) Özel istihdam büroları;

a) Birinci fıkrada yer alan hususlar dışında,

b) Kamu kurum ve kuruluşlarında iş ve işçi bulma faaliyetlerinde,

c) Mesleki olarak geçici iş ilişkisi düzenleme faaliyetinde,

bulunamaz.

(3) Özel istihdam bürosu olmak için izin başvurusunda bulunacak gerçek veya tüzel kişilerin ticaret unvanlarının, ana faaliyetlerine uygun ibareleri taşıması gerekir.

İzin için gerekli belgeler ve şube açılması

MADDE 5 – (1) Özel istihdam bürosu açmak için Kurum internet sayfasında bulunan başvuru formu ekinde;

a) Yetkili kişilere ait T.C. kimlik numarası beyanı veya yabancı uyruklu kişiler için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından alınan çalışma izin belgesinin örneği,

b) Yetkili kişilere ait en az lisans düzeyinde öğrenim belgesinin örneği, yurtdışı okullardan mezun olanlar için yeminli mütercimlerce Türkçe’ye tercüme edilmiş diploma örneği,

c) Yetkili kişilerin adına müflis veya konkordato ilan etmemiş olduğuna ilişkin ticaret mahkemeleri ile icra, iflas dairesinden/müdürlüğünden alınmış belge,

ç) Yetkili kişilere ait yazılı adli sicil beyanı,

d) 6 ncı maddede belirtilen kriterlere uygun; nitelikli personelin özgeçmişi, işyerine sahip olunduğuna ilişkin belge ve yeterli teknik donanıma sahip olunduğuna dair beyan,

e) Tacir sıfatı kazanmış olanlar için kuruluş ve değişikliklere ilişkin ticaret sicili gazeteleri ile kayıtlı oldukları ticaret veya sanayi odalarından alınmış faaliyet belgesi, tacir sıfatı taşımayan diğer tüzel kişiler için ise kurmuş oldukları iktisadi işletmenin iş ve işçi bulmaya aracılık yapacağını içerir hükmün yer aldığı ticaret sicil gazetesi ya da tüzük,

f) Yetkili kişilere ait imza sirküleri,

Kurum il müdürlüğü/hizmet merkezine ibraz edilir. Kurumca yapılan değerlendirme sonucunda belgelerinde eksiklik bulunmayanlardan; kat’i ve süresiz banka teminat mektubu ya da nakit teminat ile masraf karşılığı alındıktan sonra izin verilme işlemi tamamlanır. Kurum tarafından (d) bendinde yer alan bilgilere ilişkin ayrıca belge istenebilir.

(2) Yetkili kişiler, nitelikli personelde aranan şartları taşımaları durumunda nitelikli personel olabilirler.

(3) Özel istihdam büroları, bulundukları yerin ticaret siciline kayıtlı olmak ve Kuruma bilgi vermek kaydıyla aynı ilde veya başka bir ilde şube açabilir. Ancak, şubelerin Kuruma karşı olan yükümlülüklerinden merkez büro da sorumludur.

(4) Özel istihdam büroları, Kurumdan izin almak şartıyla sistem ve markalarını birinci fıkrada sayılan koşulları yerine getiren üçüncü kişilere kullandırabilir veya temsilcilik verebilirler.

Nitelikli personel, uygun işyeri, yeterli teknik donanım

MADDE 6 – (1) Başvuruların kabul edilebilmesi için;

a) Nitelikli personel çalıştırılması,

b) Özel istihdam bürolarının, münhasıran iş ve işçi bulmaya aracılık faaliyetinin yapılması için tahsis edilmiş iş arayanla görüşme yapılabilecek şartlara uygun fiziki bir mekâna ve/veya internet sayfasına sahip olması,

c) Özel istihdam bürolarının iş arayanlara, işe yerleştirmelere ve açık işlere ilişkin kayıtların ve istatistikî bilgilerin elektronik ortamda derlenmesine, kayıt ve muhafazasına ve elektronik iletişime uygun teknik donanıma sahip olması,

gerekir.

Başvuruların kurumca değerlendirilmesi, izin belgesi verilmesi ve masraf karşılığı

MADDE 7 – (1) Özel istihdam bürosu izin başvuruları, gerektiğinde yerinde tespit ve inceleme yapılmak suretiyle en geç otuz gün içerisinde sonuçlandırılır. İl müdürlüğü tarafından özel istihdam bürosu olarak faaliyette bulunması uygun görülen talep sahiplerine yazılı olarak bilgi verilir ve Kurum internet sayfasında ilan edilir.

(2) Başvuruları uygun bulunan gerçek veya tüzel kişilere, özel istihdam bürosu izin belgesi verilir.

(3) Kurumca verilen izinler üç yıl süreyle geçerlidir. İzin süresi, iznin sona erme tarihinden en az bir ay önce yazılı talepte bulunulması, iznin verilmesinde aranan şartların mevcut olması, ilave teminatın verilmesi ve yenileme masraf karşılığı ödenmesi kaydıyla Kurumca üçer yıllık sürelerle yenilenebilir.

(4) Özel istihdam bürosu başvurularında alınacak masraf karşılığı Kurum tarafından her yıl yeniden belirlenir ve Kurum internet sayfasında ilan edilir.

Teminat

MADDE 8 – (1) Kurumca yapılan değerlendirme sonucunda izin verilmeden önce özel istihdam büroları Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince kat’î ve süresiz banka teminat mektubunu Kuruma ibraz etmek ya da nakit Türk Lirası olarak Kuruma ödemek zorundadır.

(2) Teminat miktarı 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca her yıl yeniden değerleme oranında artırılır. Özel istihdam büroları Şubat ayı sonuna kadar teminat miktarını tamamlamak ya da ek teminat vermek zorundadır.

Teminatın iadesi

MADDE 9 – (1) Özel istihdam büroları tarafından Kuruma verilen teminat Kanun kapsamında herhangi bir Kurum alacağının bulunmaması kaydıyla;

a) İzin ve yenileme talebinin reddi halinde kararın tebliğ tarihinden,

b) Yenileme talebinde bulunulmaması halinde izin süresinin bitiminden,

c) İzin süresi içinde büronun kendi faaliyetine son verme talebinden,

itibaren bir ay içerisinde iade edilir.

ç) Özel istihdam bürosu ilişkisinin iznin iptali dışında nedenlerle sona ermesi halinde bu ilişkiden kaynaklanan bir Kurum alacağı var ise, bu alacak firmalar tarafından verilen teminattan mahsup edilir.

(2) Kurum, birinci fıkrada yer alan hallerde gerektiğinde inceleme yaparak inceleme sonuçlarına göre teminatı iade eder.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

İzin Belgelerinin İlanı, Logo Kullanımı ve İmza Yetkisi
İzin belgelerinin ilanı ve logo kullanımı

MADDE 10 – (1) Özel istihdam bürolarında Kurum tarafından verilen izin belgeleri iş arayanlardan ücret alınmayacağı ve menfaat temin edilemeyeceği ifadesi ve ilgili il müdürlüğünün adres ve telefonlarının yer aldığı bilgiler herkesin görebileceği bir yere asılır. Özel istihdam bürolarının internet ana sayfalarında da Kurum tarafından belirlenen şekilde bu bilgilere yer verilir.

(2) Özel istihdam büroları tarafından kullanılan her türlü başlıklı kâğıt, tabela, afiş ve ilanlarda Kurumca belirlendiği şekilde logo kullanılması zorunludur.

İmza yetkisi

MADDE 11 – (1) Özel istihdam bürolarının Kurumla yaptıkları yazışmalarda ve işe yerleştirme faaliyeti ile ilgili hazırladıkları her türlü belgede özel istihdam bürosu kaşesinin bulunması zorunludur. Yetkili kişi kaşe altına atılan her türlü imzadan sorumlu olup kendisi dışında imza atabileceklere ilişkin düzenlenen belgeleri, istendiğinde Kuruma ibraz etmek zorundadır.

(2) Özel istihdam bürolarının internet ortamındaki faaliyetlerinden de yetkili kişiler sorumludur.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Menfaat Temini, Ücret Alınabilecek Meslekler, Yazılı Sözleşme
Menfaat temini, ücret alınabilecek meslekler

MADDE 12 – (1) Özel istihdam büroları, iş arayanlardan iş ve işçi bulmaya aracılık faaliyeti ile işgücü piyasası, istihdam ve insan kaynaklarına yönelik düzenleyecekleri eğitim, danışmanlık, kişisel gelişim ve benzeri hizmetlerden her ne ad altında olursa olsun menfaat temin edemez ve iş arayandan ücret alamaz. Hizmet karşılığı olarak ücret sadece işverenden alınır.

(2) Özel istihdam büroları sadece profesyonel sporcu, teknik direktör, antrenör, manken, fotomodel ve sanatçı meslek guruplarında yer alanlar ile genel müdür veya bu göreve eş ya da daha üst düzey yöneticilerden ücret alabilir.

Yazılı sözleşme yapma zorunluluğu bulunan haller ve sözleşmenin unsurları

MADDE 13 – (1) Özel istihdam büroları, 12 nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen mesleklerde ve görevlerde işe yerleştirmeler için işçi ve işveren ile yazılı sözleşme düzenler. Yapılan sözleşmelerde; iş arayanın kimlik, meslek ve eğitim bilgileri, işyerine ait bilgiler, işe yerleştirme karşılığı işçi veya işverenden alınan ücret, işçinin çalışacağı işte alacağı brüt ücret tutarı, yerleştirilen meslek veya pozisyona ilişkin hususların bulunması zorunludur.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Özel İstihdam Bürolarının Bilgi Toplaması ve Gizlilik
Özel istihdam bürolarının bilgi toplaması ve kullanması

MADDE 14 – (1) Özel istihdam büroları, iş arayanlara ve açık işlere ilişkin bilgileri sadece iş ve işçi bulma faaliyeti için toplayabilir, işleme tabi tutabilir veya bunlardan yararlanabilir.

Kuruma bilgi, belge verme ve saklama zorunluluğu

MADDE 15 – (1) Özel istihdam büroları; faaliyet süresi içinde unvan, faaliyet alanı, yetkili kişi, nitelikli personel, posta adresi, internet sayfası ve elektronik posta adresi değişikliklerini on gün içinde izin başvurusunu yaptıkları il müdürlüğüne/hizmet merkezine bildirmek, uygulamanın takibi için gerekli olan diğer bilgi ve belgeleri de talep edilmesi halinde Kuruma vermek zorundadır.

(2) Özel istihdam büroları, işgücü piyasasının izlenmesi için gerekli olan; iş arayanlara ve işe yerleştirilen kişilere ait kimlik, eğitim, meslek bilgileri ile işverenlerden alınan açık işlere ait eğitim, meslek ve iletişim bilgileri ile işe yerleştirme bilgilerini kayıt altına alır ve bu bilgileri Kurum internet sayfası üzerinden sisteme kaydeder. Bu verileri içeren üçer aylık dönemlere ait raporlarını ise yine Kurum internet sayfası üzerinden Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim ayının 20’sine kadar Kuruma gönderir.

(3) Özel istihdam büroları, düzenleme tarihini izleyen takvim yılı başından itibaren;

a) 12 nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ücret alınabilecek mesleklerle ilgili yazılı sözleşmeleri üç yıl,

b) İş arayanlara ait kimlik, eğitim, meslek bilgilerini iki yıl,

c) İşe yerleştirilen kişilere ait kimlik, eğitim, meslek bilgilerini üç yıl,

ç) İşverenlerden alınan açık işlere ait eğitim, meslek ve iletişim bilgilerini iki yıl,

d) İstatistikî bilgilerin Kuruma gönderildiğine dair belgeleri iki yıl,

e) Kurumca onaylanan yurtdışı iş sözleşmelerini beş yıl,

f) Yetkili kişi dışında imza atabilecek kişilerle ilgili olarak düzenlenen belgeleri iki yıl,

süreyle saklamak ve Kurumun talebi halinde ibraz etmek zorundadır.

Gizlilik

MADDE 16 – (1) Özel istihdam bürolarından alınan bilgilerin Kurumca kullanımında, bu bilgilerin hizmete özel olduğu hususu dikkate alınır ve bu bilgiler Kurum hizmetlerinden başka amaçla kullanılamaz.

ALTINCI BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler
Denetim ve izin iptali

MADDE 17 – (1) Özel istihdam bürolarının faaliyetleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişlerince denetlenir. Özel istihdam büroları iş müfettişlerinin istedikleri her türlü bilgiyi vermek ve bu bilgilerin doğruluğunu ispata yarayan defter, kayıt ve belgeleri ibraz etmek zorundadır.

(2) Kanunun 20 nci maddesi kapsamındaki izin iptaline ilişkin fiillerin her biri büronun izin dönemi içinde değerlendirilir. Özel istihdam bürolarınca bu fiillerin, her bir izin dönemi içerisinde ayrı ayrı veya birlikte üç kez tekrarlanması halinde verilen izin iptal edilir.

Geçiş hükmü

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Özel istihdam bürolarında, 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi gereği çalıştırılması zorunlu olan personelde bulunması gereken nitelikler, 1/1/2015 tarihine kadar aranmaz.

Yürürlükten kaldırılan yönetmelik

MADDE 18 – (1) 1/8/2008 tarihli ve 26954 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel İstihdam Büroları Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

MADDE 19 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 20 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Türkiye İş Kurumu Genel Müdürü yürütür.

BAĞIMSIZ DENETİME TABİ OLACAK ŞİRKETLERİN BELİRLENMESİNE DAİR BAKANLAR KURULU KARARINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR -12/03/2013

12 Mart 2013 SALI
Resmî Gazete
Sayı : 28585

KURUL KARARI

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan:

KURUL KARARI

Karar No: 75935942-050.01.04 – [01/05]

Toplantı Tarihi: 28/2/2013

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca 23/1/2013 tarihli ve 28537 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2012/4213 sayılı “Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı”nın 4 üncü maddesinin altıncı fıkrasına dayanılarak hazırlanan “Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararına İlişkin Usul ve Esaslar”ın ekteki şekilde yayımlanmasına karar verilmiştir.

EK

BAĞIMSIZ DENETİME TABİ OLACAK ŞİRKETLERİN BELİRLENMESİNE

DAİR BAKANLAR KURULU KARARINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Usul ve Esasların amacı, 23/1/2013 tarihli ve 28537 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2012/4213 sayılı Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının uygulanmasına yönelik usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Usul ve Esaslar, 2012/4213 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde şirketlerin bağımsız denetime tabi olmasına, bağımsız denetimin kapsamından çıkmasına ve ilk uygulamaya ilişkin hususları kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Usul ve Esaslar, 2012/4213 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 4 üncü maddesinin altıncı fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Usul ve Esaslardaki terimler 2012/4213 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında yer alan anlamlarıyla kullanılmıştır. Ayrıca, bu Usul ve Esasların uygulanmasında;

a) Bakanlar Kurulu Kararı: 23/1/2013 tarihli ve 28537 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2012/4213 sayılı Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararını,

b) Denetim: Bağımsız denetimi,

c) Kurum: Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunu,

ç) Türkiye Denetim Standartları (TDS): 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca yürürlüğe konulan, bilgi sistemleri denetimi dahil olmak üzere, denetim alanında uluslararası standartlarla uyumlu eğitim, etik, kalite kontrol ve denetim standartları ile bu alana ilişkin diğer düzenlemeleri,

d) Türkiye Muhasebe Standartları (TMS): 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Kurul tarafından onaylanarak Türkiye Muhasebe Standardı ve Türkiye Finansal Raporlama Standardı adıyla yayımlanan muhasebe standartları ile bu alana ilişkin diğer düzenlemeleri,

ifade eder.

(2) Bağlı ortaklık ve iştirak kavramları, denetime tabi olunup olunmadığının belirlenmesinde esas alınan ve yürürlükteki mevzuat uyarınca hazırlanmış finansal tablolardaki anlamlarıyla dikkate alınır.

İKİNCİ BÖLÜM

Denetime Tabi Olma
Ölçütler

MADDE 5 – (1) Şirketlerin denetime tabi olup olmadığının belirlenmesinde tek başına veya bağlı ortaklıkları ve iştirakleriyle birlikte aktif toplamına, yıllık net satış hasılatına ve çalışan sayısına ilişkin genel ölçütler aşağıdaki gibi belirlenmiştir:

Aktif toplamı : 150 milyon TL ve üzeri

Yıllık net satış hasılatı : 200 milyon TL ve üzeri

Çalışan sayısı : 500 çalışan ve üzeri

(2) Bakanlar Kurulu Kararına göre şirketlerin denetime tabi olması için yukarıda belirtilen üç ölçütten ikisini üst üste iki hesap dönemi sağlaması gerekir. Birbirini takip eden hesap dönemlerinde sağlanan iki ölçütün aynı ölçütler olması şart değildir. Aşağıdaki tabloda örnek bir şirket için hesap dönemleri itibarıyla ölçütlerin sağlanması ve denetime tabi olma durumu gösterilmiştir:

Hesap dönemleri
Bilanço aktif toplamı 150 milyon TL veya üzeri midir?
Yıllık net satış hasılatı 200 milyon TL veya üzeri midir?
Çalışan sayısı 500 veya üzeri midir?
Kriterlerden en az ikisini sağlıyor mu?
Denetime tabi midir?
1/1-31/12 2011
Evet
Hayır
Hayır
Sağlamıyor
Referans yıl
1/1-31/12 2012
Evet
Evet
Hayır
Sağlıyor
Referans yıl
1/1-31/12 2013
Evet
Hayır
Evet
Sağlıyor
Tabi değildir
1/1-31/12 2014*
Hayır
Hayır
Evet
Sağlamıyor
Tabidir
1/1-31/12 2015
Hayır
Hayır
Evet
Sağlamıyor
Tabidir
1/1-31/12 2016
Evet
Hayır
Evet
Sağlıyor
Tabi değildir
* 31/12/2014 tarihinde sona eren hesap döneminde ölçütlerden en az ikisinin sınırlarının yüzde yirmi veya daha fazla altında kalınmadığı varsayılmıştır.

(3) Bakanlar Kurulu Kararına ekli (II) sayılı listede belirtilen alanlarda faaliyet gösteren şirketler aynı listede yer verilen ölçütler dikkate alınmak suretiyle denetime tabidir. Ölçütlerin söz konusu listede belirtilen sınırlamalar çerçevesinde aşılıp aşılmadığının belirlenmesinde ikinci fıkradaki usul uygulanır.

(4) Bakanlar Kurulu Kararına ekli (I) sayılı listede belirtilen alanlarda faaliyet gösteren şirketler ise herhangi bir ölçüt şartı aranmaksızın denetime tabidir.

(5) Denetim, şirketin konsolide finansal tablolarının yanında münferit finansal tablolarını da içerir.

(6) Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca denetime tabi olma şartlarını taşımayan bir şirket, sadece ana ortaklığının, bağlı ortaklığının veya iştirakinin Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında denetime tabi olması nedeniyle denetime tabi olmaz. Bu durum, topluluk denetçisinin konsolide finansal tabloların denetimine ilişkin 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve TDS çerçevesindeki yükümlülüklerini ortadan kaldırmaz.

Esas alınacak finansal tablolar

MADDE 6 – (1) Denetime tabi olunup olunmadığının belirlenmesinde, şirketler ile bu şirketlerin bağlı ortaklıkları ve iştiraklerinin aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı hesaplanırken vergi mevzuatı çerçevesinde kamu idarelerine sunulmak üzere hazırlanan son iki hesap dönemine ilişkin bilanço ve gelir tablosu dikkate alınır. Denetim kapsamına girildikten sonra 11 inci madde hükmü uygulanır. Yurtdışında bulunan bağlı ortaklık ve iştiraklerinin, varsa denetimden geçmiş uluslararası muhasebe standartlarına uygun finansal tabloları, olmaması halinde tabi oldukları mevzuat uyarınca hazırladıkları finansal tabloları dikkate alınır.

Aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatının hesaplanması

MADDE 7 – (1) Aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatının hesabında, 6 ncı maddede belirtilen finansal tablolar çerçevesinde, varsa şirketin bağlı ortaklıklarının ve iştiraklerinin aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı da dikkate alınır.

(2) Bağlı ortaklıkları veya iştirakleri bulunan şirketlerin aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı tutarının hesabında aşağıdaki işlemler yapılır:

a) Aktif toplamının hesabında, şirketin kendi aktif toplamından, bağlı ortaklıklarının ve iştiraklerinin kayıtlı değerleri çıkarılır. Bulunan tutara, bağlı ortaklıklarının aktif toplamının tamamı ve iştiraklerinin aktif toplamından kendi iştirak hissesi payına düşen kısmı eklenir.

b) Yıllık net satış hasılatının hesabında, şirketin kendi yıllık net satış hasılatına bağlı ortaklıklarının yıllık net satış hasılatının tamamı, iştiraklerinin yıllık net satış hasılatından kendi iştirak hissesi payına düşen kısmı eklenir.

c) Grup içi işlemlerden doğan varlık, borç, gelir ve giderlerden, bağlı ortaklıklarla olanların tamamı, şirketin ve bağlı ortaklıkların doğrudan iştirakleriyle olanlarının ise hisselerine düşen payı elimine edilir. Grup içi işlemlerin kısmen veya tamamen elimine edilmesi ihtiyaridir.

(3) Şirketlerin bağlı ortaklıkları aracılığıyla dolaylı olarak sahip oldukları bağlı ortaklıklar ve iştirakler de şirketin bağlı ortaklığı ve iştiraki olarak değerlendirilir.

Örneğin; A Şirketinin B Şirketinde %70, B Şirketinin ise C ve D Şirketlerinde sırasıyla %60 ve %15 oranlarında oy hakkına sahip olduğu durumda, A Şirketi aktif toplamını ve yıllık net satış hasılatını hesaplarken, C Şirketini bağlı ortaklığı, D Şirketini de %15 oranında oy hakkına sahip olduğu iştiraki olarak değerlendirir.

(4) Şirketlerin veya bağlı ortaklıkların iştiraklerinin sahip olduğu bağlı ortaklıklar ve iştirakler, ilgili iştirakin finansal tablolarındaki değerleri üzerinden dikkate alınır. Bu sebeple, şirketin veya bağlı ortaklıkların iştiraklerinin bağlı ortaklıkları ve iştirakleri eliminasyon işlemlerine dahil edilmez.

Örneğin; A Şirketinin B Şirketinde %40, B Şirketinin ise C ve D Şirketlerinde sırasıyla %60 ve %15 oranlarında oy hakkına sahip olduğu durumda, A Şirketi aktif toplamını ve yıllık net satış hasılatını hesaplarken, sadece B Şirketini iştiraki olarak değerlendirir. C ve D Şirketlerinin aktif toplamını ve yıllık net satış hasılatını dikkate almaz. Dolayısıyla, C ve D Şirketlerinin A ve B Şirketleriyle gerçekleştirdiği işlemler eliminasyona dahil edilmez.

(5) Aktif toplamının ve yıllık net satış hasılatının hesabında, şirketin yurtdışındaki bağlı ortaklıklarının ve iştiraklerinin aktif toplamları ve yıllık net satış hasılatı da dikkate alınır.

Çalışan sayısının hesaplanması

MADDE 8 – (1) Şirketin çalışan sayısının belirlenmesinde, muhtasar beyannamede bildirilen aylık toplam çalışan sayısının yıllık ortalaması dikkate alınır. Söz konusu yıllık ortalama, aylar itibarıyla aylık çalışan sayılarının toplamının on ikiye bölünmesiyle elde edilir. Çıraklık ve mesleki eğitim sözleşmesi kapsamında şirkette mesleki eğitim gören çıraklar ve staj yapan öğrenciler çalışan sayısının hesabında dikkate alınmaz.

(2) Ortalama çalışan sayısının belirlenmesinde, ana ortaklığın ve bağlı ortaklıkların bu maddeye göre hesaplanan çalışan sayılarının toplamı dikkate alınır. İştiraklerin bu maddeye göre hesaplanan çalışan sayısı ise şirketin iştirakteki hissesi oranında dikkate alınır.

Örneğin, aşağıda aylık çalışan sayıları belirtilen, bağlı ortaklığı B Şirketi ve %20 iştiraki C Şirketi olan A Şirketinin ilgili hesap dönemine ilişkin ortalama çalışan sayısı şu şekilde hesaplanır:

Örneğin, B Şirketi A Şirketinin bağlı ortaklığı olup A Şirketinin C Şirketinde %20 oranında iştiraki vardır. Söz konusu şirketlerin aylık çalışan sayılarına ilişkin bilgiler aşağıdaki tabloda yer almaktadır:

Aylar
A Şirketi
B Şirketi
C Şirketi
Ocak
300
170
180
Şubat
305
180
170
Mart
310
185
145
Nisan
305
195
150
Mayıs
300
185
150
Haziran
295
180
160
Temmuz
290
170
160
Ağustos
285
135
160
Eylül
290
140
170
Ekim
310
165
180
Kasım
310
165
180
Aralık
300
170
140
Toplam
3.600
2.040
1.945
Yıllık ortalama (Toplam/12)
300
170
162,08

Yukarıdaki tabloda, şirketler itibarıyla yıllık çalışan sayısı ve ortalama çalışan sayısı hesaplanmıştır. Buna göre, A Şirketinin yıllık ortalama çalışan sayısı hesaplanırken; A ve B Şirketlerinin yıllık ortalama çalışan sayılarının tamamı ile C Şirketinin yıllık ortalama çalışan sayısının sadece %20’si toplanır. Dolayısıyla, A Şirketi için toplam yıllık ortalama çalışan sayısı (300 + 170 + (162,08 x %20) = ) 502,42’dir.

(3) Çalışan sayısının hesabında, 7 nci madde çerçevesinde şirketin kendisinin, bağlı ortaklıklarının ve iştiraklerinin yurtiçindeki ve yurtdışındaki çalışan sayıları da dikkate alınır.

Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işleri

MADDE 9 – (1) 6 ve 7 nci maddelerde belirtilen hususlara ek olarak, birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerini üstlenen şirketler açısından aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı aşağıdaki gibi tespit edilir:

a) Aktif toplamının hesabında, Tekdüzen Hesap Planında yer alan “170-177 Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Maliyetleri” hesapları dikkate alınmaz.

b) Yıllık net satış hasılatının hesabında, Tekdüzen Hesap Planında yer alan “350-358 Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakediş Bedelleri” hesaplarına sadece ilgili dönemde kaydedilen tutarlar yıllık net satış hasılatına eklenir.

c) İşin bitiminde Tekdüzen Hesap Planında yer alan 350-358 nolu hesaplardan ilgili dönem gelir tablosuna aktarılan kısımlar yıllık net satış hasılatının hesabında dikkate alınmaz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Denetim Kapsamından Çıkma
Denetimin kapsamından çıkma

MADDE 10 – (1) Denetime tabi şirketler, tek başına veya bağlı ortaklıkları ve iştirakleriyle birlikte 5 inci maddede belirtilen ölçütlerden en az ikisine ait sınırların art arda iki hesap döneminde altında kalması durumunda, müteakip hesap döneminden itibaren denetim kapsamından çıkar. Birbirini takip eden hesap dönemlerinde sınırların altında kalınan iki ölçütün aynı olması şart değildir. Aşağıdaki tabloda örnek bir şirket için hesap dönemleri itibarıyla ölçütlerin sağlanması ve denetime tabi olma durumu gösterilmiştir:

Hesap dönemleri
Bilanço aktif toplamı 150 milyon TL veya üzeri midir?
Yıllık net satış hasılatı200 milyon TL veya üzeri midir?
Çalışan sayısı 500 veya üzeri midir?
Kriterlerden en az ikisini sağlıyor mu?
Denetime tabi midir?
1/1-31/12 2011
Evet
Hayır
Evet
Sağlıyor
Referans yıl
1/1-31/12 2012
Evet
Evet
Hayır
Sağlıyor
Referans yıl
1/1-31/12 2013
Evet
Hayır
Evet
Sağlıyor
Tabidir
1/1-31/12 2014*
Hayır
Hayır
Evet
Sağlamıyor
Tabidir
1/1-31/12 2015
Hayır
Evet
Hayır
Sağlamıyor
Tabidir
1/1-31/12 2016
Evet
Hayır
Evet
Sağlıyor
Tabi değildir
* 31/12/2014 tarihinde sona eren hesap döneminde ölçütlerden en az ikisinin sınırlarının yüzde yirmi veya daha fazla altında kalınmadığı varsayılmıştır.

(2) Denetime tabi şirketler, 7 nci madde çerçevesinde tek başına veya bağlı ortaklıkları ve iştirakleriyle birlikte, bir hesap döneminde 5 inci maddede belirtilen ölçütlerden en az ikisinin sınırlarının yüzde yirmi veya daha fazla altında kalması durumunda, müteakip hesap döneminden itibaren denetim kapsamından çıkar. Örneğin, 1/1/2013-31/12/2013 hesap döneminde denetime tabi olan bir şirketin 31/12/2013 tarihinde sona eren hesap döneminde aktif toplamı 110 milyon TL, yıllık net satış hasılatı 150 milyon TL ve çalışan sayısı 550 kişidir. Şirket, söz konusu hesap döneminde, aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı ölçütlerine ilişkin sınırların yüzde yirmiden daha fazla altında kalmıştır. Bu nedenle şirket, 1/1/2014-31/12/2014 hesap dönemi için denetimin kapsamından çıkar.

(3) Bu madde hükmü, denetime tabi şirketlerden Bakanlar Kurulu Kararına ekli (I) sayılı liste kapsamında bulunan şirketler açısından uygulanmaz.

Esas alınacak finansal tablolar

MADDE 11 – (1) Denetime tabi olan şirketler, finansal tablolarını 6102 sayılı Kanun ve TMS’ye göre hazırlar. Bu şirketler daha sonraki hesap dönemlerinde denetim kapsamında olup olmadıklarını değerlendirirken, aktif toplamının ve yıllık net satış hasılatının hesabında 6102 sayılı Kanun ve TMS’ye göre hazırladıkları finansal tabloları dikkate alır. Bu durumda, bağlı ortaklık ve iştirak kavramları 6102 sayılı Kanun ve TMS’deki anlamlarıyla dikkate alınır. Ölçütlerin belirlenmesinde bağlı ortaklıkların tam konsolidasyon yöntemine, iştiraklerin ise özkaynak yöntemine göre konsolide edildikleri finansal tablolar kullanılır. Ortalama çalışan sayısının hesabında 8 inci madde hükümleri uygulanır.

Denetim kapsamından çıkılmasından sonra esas alınacak finansal tablolar

MADDE 12 – (1) Denetime tabi olan bir şirketin sonraki hesap dönemlerinde denetim kapsamından çıkması durumunda, söz konusu şirketin müteakip hesap dönemlerinde denetime tabi olup olmayacağının tespitinde 6, 7 ve 9 uncu madde hükümleri uygulanır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler
Karşılaştırmalı olarak sunulan finansal tablolar

MADDE 13 – (1) Denetime tabi olunan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolar denetimden geçmiş olarak sunulur. Geçmiş hesap dönemi veya dönemlerine ilişkin finansal tabloların karşılaştırmalı olarak sunulması esastır. Geçmiş hesap dönemlerinde denetime tabi olunmamış ise, denetimden geçmiş finansal tablolarla karşılaştırmalı olarak sunulan geçmiş dönem finansal tablolarının denetimden geçmiş olması zorunlu değildir.

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Hesap dönemi takvim yılı olan şirketler açısından; 2013 hesap dönemi finansal tablolarının denetime tabi olup olmadığının belirlenmesinde, 1/1/2013 tarihinden önce sona eren son iki hesap dönemine ilişkin bilanço (diğer bir ifadeyle, 31/12/2011 ve 31/12/2012 tarihli) ve gelir tablosu (2011 ve 2012 hesap dönemlerine ilişkin) kullanılır.

(2) Özel hesap dönemini uygulayan şirketler açısından; denetime tabi olunup olunmadığının belirlenmesinde, 6102 sayılı Kanunun Geçici 6 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2012 ve 2013 yıllarında sona eren hesap dönemlerine ilişkin dönem sonu (örneğin, 30/6/2012 ve 30/6/2013 tarihli) finansal tabloları kullanılır.

Yürürlük

MADDE 14 – (1) Bu Usul ve Esaslar 1/1/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 15 – (1) Bu Usul ve Esaslar hükümlerini Kurum Başkanı yürütür.

Kusur-Kasıt-İhmal

“Kusur”, zararın doğumuna yol açan tutum ve davranıĢın kasıt veya ihma-lin sonucu olması anlamına gelir. Kusurlu sorumlulukta kusur temel bir unsur olup “kusur yoksa sorumluluk da yoktur”.

Kusur ya kasıt ya da ihmal biçiminde ortaya çıkar. “Kast”, zarar veren kiĢi-nin, hem eyleminin sonucunu bilmesi (öngörmesi) hem de bu sonucu istemesi anla-mına gelir.

“Ġhmal” ise hukuka aykırı davranıĢın sonucunu istememekle birlikte, bu sonucun meydana gelmemesi için durumun gerekli kıldığı dikkat ve özeni gösterme-mesi, gerekli önlemleri almamasıdır.

inşaat kalitesinin yükseltilmesi hali de dahil olmak üzere, yapı ruhsatının alındığı tarihte, üzerine yapıldığı arsanın 1319 sayılı Emlak Vergisi kanununun 29 ncu maddesine istinaden arsa birim m2 vergi değeri

inşaat kalitesinin yükseltilmesi hali de dahil olmak üzere, yapı ruhsatının alındığı tarihte, üzerine yapıldığı arsanın 1319 sayılı Emlak Vergisi kanununun 29 ncu maddesine istinaden arsa birim m2 vergi değeri

Company establishment in Turkey

<!–

–>

Company establishment in Turkey

 
If you are planning to establish a company, please be careful about the source and date of the information you are given. Please note here that the new Turkish Commercial Code has just entered into force in July 2012, which introduces major changes to the older one that was in force since 1957. Therefore, some information provided on the internet may be misleading.
 

Capital companies are the most common form of business entities in Turkey utilized by both local and foreign investors. Investors may choose to participate in an already existing capital company or establish a new one. The most preferred types of capital companies in Turkey are joint stock and limited companies.

In both joint-stock companies and limited liability companies (LLCs), fields of activity, operations and other corporate matters are governed by articles of association (similar to a certificate of incorporation and bylaws in Europe), within the framework set out by Turkish commercial law.

From a practical and personal point of view, joint-stock companies are the legal entities most appropriate for large operations, including, in particular, corporate joint ventures. The legal framework on corporate governance of joint-stock companies are better developed and more flexible. On the other hand, LLCs are generally used for projects and investments on a smaller scale. Investors may prefer to establish limited companies for practical reasons; however, this is purely a business decision based on projected capital and targeted investments.

Normally, incorporation of either a joint-stock or limited liability company can be handled within a week, once all the documents are ready. However, the implementation of new rules different than the previous ones may cause problems or delays in practice, during the registration process.

The most important change is that the new Turkish Commercial Code allows the establishment of companies with only one shareholder. Other specifications in line with the new regulations are as below.

For joint-stock companies:

– At least one shareholder (real person or legal entity) and a minimum capital of TL 50,000 are required. If the shares are subscribed in cash, at least 25 percent of the share capital must be paid upfront before registration and the remaining share capital must be paid within 24 months following registration.

– The board of directors can be comprised of a single person. Board members are not required to be a shareholder. A legal entity can also be a board member, however, in this case, a real person must be designated to represent the legal entity.

– An ordinary general meeting of shareholders shall be conducted within three months of the end of the accounting year. An extraordinary general shareholders’ meeting can also be called whenever required.

Limited liability companies can be established with a minimum of one shareholder. The shareholder can either be a real person or a legal entity. A minimum capital of TL 10,000 is required. Share capital must fully be paid in to the company.

LLCs are managed and represented by all shareholders. A manager or managers can be appointed for the company from the outside to be authorized to represent the company together with the shareholders, provided that one of them is a shareholder of the company. If the company has more than one manager, one of them shall be appointed the chairperson of its board of managers by the general assembly. Please don’t forget that a work permit is required for a foreign manager

Please do not hesitate to contact us if you have any questions

info@ozmconsultancy.com

Konut yapı kooperatifinin bekçi evi yapımının KDV ve Kurumlar Vergisi karşısındaki durumu hk.

KANUNLAR GEREKÇELER B.K.K. YÖNETMELİKLER TEBLİĞLER İÇ GENELGELER GENEL YAZILAR ÖZELGELER SİRKÜLER

Kanun Son güncelleme:27/02/2013
Madde:

Başlangıç: / / Bitiş: / /

Başlık Konut yapı kooperatifinin bekçi evi yapımının KDV ve Kurumlar Vergisi karşısındaki durumu hk.
Tarih 31/08/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.06.17.01-130[2011-2-8-25]-875
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

( Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.17.01-130[2011-2-8-25]-875

31/08/2012

Konu

:

Konut yapı kooperatifinin bekçi evi yapımının KDV ve Kurumlar Vergisi karşısındaki durumu

İlgide kayıtlı dilekçenizde; bekçi evi olarak kullanılmak üzere kooperatifinizce yaptırılacak olan bir adet prefabrik evin yapım işinde uygulanacak Katma Değer Vergisi oranının ne olduğu ve inşaat taahhüt harcamaları dışındaki giderlerinize ait katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususları ile Kurumlar Vergisi mükellefiyetinize ilişkin Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

A) KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde; tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf oldukları hükme bağlanmıştır.

Kooperatiflerin yukarıda belirtilen şartları sağlaması durumunda kurumlar vergisi muafiyetinden faydalanmaları mümkün bulunmaktadır.

Kooperatiflerin muafiyetine ilişkin ayrıntılı açıklamalara 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13.Kooperatifler” başlıklı bölümünde yer verilmiştir.

Buna göre; 5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde belirtilen şartların sağlanmış olması koşuluyla, inşaat ruhsatında kır evi olarak görünen ve inşaat malzemelerinin konulması ile bekçinin oturması amacıyla inşa edilen prefabrik yapının inşa edilme işlemi, ortak dışı işlem olarak kabul edilmeyecek ve kooperatifinizin kurumlar vergisi muafiyetini etkilemeyecektir.

B) KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ye serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ye hizmetlerin KDV ye tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

KDV Kanununun geçici 15 inci maddesi ile 29/7/1998 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri KDV’den istisna edilmiş, 29/7/1998 tarihinden sonra bina inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerine uygulanacak KDV oranı ise 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli (I) sayılı listenin 12 nci sırasında % 1 olarak belirlenmiştir.

Konut yapı kooperatiflerine ifa edilen inşaat taahhüt işlerinde istisna veya indirimli oran uygulamasına ilişkin olarak 49, 66 ve 106 Seri No.lu KDV Genel Tebliğlerinde gerekli açıklamalar yapılmıştır.

Bu düzenlemelere göre konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde istisna veya indirimli oran uygulanabilmesi için;

-Kooperatifin konut yapı kooperatifi statüsünde olması

-İşin konut yapı kooperatifine yapılması,

-Yapılan işin inşaat işi olması ve taahhüde dayanması

şartlarının yanı sıra inşaatın yapıldığı arsanın tapu sicilinde inşaat taahhüt hizmetini alan kooperatif tüzel kişiliği veya kooperatifin bağlı olduğu üst birlik adına tescil edilmiş ve inşaat yapı ruhsatının konut yapı kooperatifi adına olması gerekmektedir.

Buna göre, yukarıda açıklanan şartlar çerçevesinde, konut yapı kooperatiflerine ifa edilecek inşaat taahhüt işleri, bina inşaat ruhsatının 29/7/1998 tarihinden önce alınmış olması halinde KDV den istisna tutulacak, bina inşaat ruhsatı bu tarihten sonra alınmışsa %1 oranında KDV ye tabi olacaktır.

Ancak inşaat yapı ruhsatının münhasıran konut yapı kooperatifi adına düzenlenmediği durumlarda, söz konusu kooperatiflere verilecek inşaat taahhüt işlerinde istisna ya da indirimli oranda KDV uygulanması mümkün bulunmadığından bu kooperatiflere yapılacak teslim ve hizmetler, söz konusu teslim ve hizmetler için belirlenen oranlarda KDV ye tabi tutulacaktır.

Konuya ilişkin olarak 113 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin “Konut Yapı Kooperatiflerinin Üyelerine Konut Teslimlerinde KDV Uygulaması” başlıklı (A/4) bölümünde;

“5904 sayılı Kanunun yayımlandığı 3/7/2009 tarihinden itibaren bina inşaat ruhsatını almış olan konut yapı kooperatifleri tarafından, üyelerine yapılacak konut teslimleri, söz konusu konutlar için belirlenen oranlarda katma değer vergisine tabi tutulacaktır.

Dolayısıyla, 3/7/2009 tarihinden itibaren bina inşaat ruhsatı alan konut yapı kooperatifleri adına, bina inşaat ruhsatının alındığı tarihten itibaren KDV mükellefiyeti tesis edilecek, vergiye tabi işlemleri bulunmasa dahi sözü edilen konut yapı kooperatifleri tarafından takvim yılının üçer aylık dönemleri itibariyle KDV beyannamesi verilecektir.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu kapsamda kooperatifinize ait inşaat yapı ruhsatının 03/07/2009 tarihinden sonra alınmış olması sebebiyle ruhsatın alındığı 24/06/2011 tarihinden itibaren adınıza KDV mükellefiyetinin tesis ettirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, “Bekçi ve Şantiye Evi İnşaatı” 60 No.lu KDV Sirkülerinin 3.6.5.1. bölümündeki açıklamalara göre inşaat taahhüt işi kapsamında değerlendirilmektedir.

Buna göre, 29/7/1998 tarihinden sonra alınmış bina inşaat ruhsatları çerçevesinde, Kooperatifiniz adına kayıtlı ortak mülkiyet olan 103 ada 7 parsel için Kooperatifinize yapılacak bekçi evine ilişkin inşaat taahhüt işlerine indirimli oranda ( %1) KDV uygulanması mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan KDV Kanunun Vergi İndirimi başlıklı 29 uncu maddesinde mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri ve indirim hakkını vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanabilecekleri hüküm altına alınmıştır.

Bu kapsamda faaliyetlerinize ilişkin olarak fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’yi olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak kaydıyla indirim konusu yapmanız mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.