3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 46 ncı maddesi ile 02/01/1990 tarihli ve 20390 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Ücretlerinin Esasları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca hazırlanan ve 2012 yılında meslek mensuplarınca uygulanacak olan asgari ücret tarifesi Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderildi. Söz konusu Asgari Ücret Tarifesine ulaşmak için tıklayınız

3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 46 ncı maddesi ile 02/01/1990 tarihli ve 20390 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Ücretlerinin Esasları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca hazırlanan ve 2012 yılında meslek mensuplarınca uygulanacak olan asgari ücret tarifesi Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderildi.
Söz konusu Asgari Ücret Tarifesine ulaşmak için tıklayınız

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ KANUNU

T.C.
SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI

Tarih: 15 Nisan2000 ​​ Sayı: 24025
Sanayi ve Ticaret Bakanlığından:

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ
KANUNU
​Kanun Numarası: 4562 ​ Kabul Tarihi:12.04.2000

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Tanımlar
Amaç
Madde 1 – Bu Kanunun amacı organize sanayi bölgelerinin kuruluş, yapım ve işletilmesi esaslarını düzenlemektir.
Kapsam
Madde 2 – Bu Kanun, organize sanayi bölgelerinin ve üst kuruluşlarının oluşumunu, organlarını, işleyişini, yönetim ve denetimini düzenleyen hükümler ile bunlarla ilgili kişi ve kuruluşların görev, yetki ve sorumluluklarını belirleyen hükümleri kapsar.
Tanımlar ve kısaltmalar
Madde 3 – (Değişik: 23/10/2008-5807/1 md.)
Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Bakanlık: Sanayi ve Ticaret Bakanlığını,
b) Organize Sanayi Bölgeleri (OSB): Sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, çarpık sanayileşme ve çevre sorunlarını önlemek, kentleşmeyi yönlendirmek, kaynakları rasyonel kullanmak, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, sanayi türlerinin belirli bir plan dahilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla; sınırları tasdik edilmiş arazi parçalarının imar planlarındaki oranlar dahilinde gerekli idari, sosyal ve teknik altyapı alanları ile küçük imalat ve tamirat, ticaret, eğitim ve sağlık alanları, teknoloji geliştirme bölgeleri ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dahilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan ve bu Kanun hükümlerine göre işletilen mal ve hizmet üretim bölgelerini,
c) Onaylı sınır: Yer seçimi sonucunda sınırları tasdik edilmiş OSB alanlarıyla birlikte, OSB’nin faaliyetleri için zorunlu olan ve Bakanlığın uygun gördüğü; teknik altyapılara ilişkin tesis ve bağlantı hatları ile teknik donatı alanlarının yer aldığı OSB dışındaki alanları,
d) İhtisas OSB: Aynı sektör grubunda ve bu sektör grubuna dahil alt sektörlerde faaliyet gösteren tesislerin yer aldığı OSB ile lojistik amacıyla kurulan OSB’yi,
e) Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK): OSB’lerin kendi aralarında yardımlaşmaları ve ortak sorunlarını çözüme kavuşturmalarını sağlamak üzere oluşturulacak OSB üst kuruluşunu,
f) Katılımcı: OSB’lerde, bir işletmenin kurulması için parsel tahsisi veya satışı yapılanlar ile maliki bulunduğu parselde üretimde bulunan veya bulunmayı taahhüt eden ve bu Kanunun amacına uygun faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişiyi,
g) Kiracı: Katılımcının tesisini, yönetmelikte belirlenen esas ve usullere uygun biçimde kiralayan gerçek veya tüzel kişiyi,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Kuruluş ve Nitelikler
Kuruluş (1)
Madde 4 – OSB, Yer Seçimi Yönetmeliğine göre uygun görülen yerlerde Bakanlığın onayı ile kurulur.
OSB`lere ait yer seçimi Bakanlığın koordinatörlüğünde ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla oluşan Yer Seçimi Komisyonunun yerinde yaptığı inceleme sonucunda, varsa 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı kararları dikkate alınarak oybirliği ile yapılır ve OSB ilan edilir. Mer`i mevzuat gereğince korunması gereken ve sanayi tesislerinin kurulmasına izin verilmeyen alanlar OSB yeri olarak incelemeye alınmaz.
Mülkiyet sınırları içinde Sağlık Bakanlığınca öngörülen sağlık koruma bandı bırakılır.
Yer seçiminin kesinleşmesinden sonra OSB sınırları dışında kalan alanların planlanması Bayındırlık ve İskan Bakanlığı veya ilgili belediye tarafından en geç bir yıl içinde yapılır. Bununla ilgili usul ve esaslar Bakanlık ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca müştereken belirlenir.
OSB sınırları içerisinde yapılacak imar (…) (1) ve parselasyon planları ve değişiklikleri, OSB tarafından yönetmeliğe uygun olarak hazırlanır ve Bakanlığın onayına sunularak. İl İdare Kurulu kararı ile yürürlüğe girer. Onaylı OSB imar planları ilgili kurumlara bilgi için gönderilir.
(Ek fıkra: 23/10/2008-5807/2 md.) Ortak yerlerden sayılan zorunlu idari, sosyal ve teknik altyapı alanları ile arıtma tesisi alanı ve aktif yeşil alanlar bölge büyüklüğünün % 8 inden az; katılımcı ve/veya kiracı vasfı ile bölge içinde faaliyet gösteren küçük imalat ve tamirat, ticaret, eğitim ve sağlık hizmet alanları ise bölge büyüklüğünün % 10 undan fazla olamaz.
(Değişik fıkra: 3/7/2005-5393/85 md.) Yürürlüğe giren imar plânına göre arazi kullanımı, yapı ve tesislerinin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinler ile işyeri açma ve çalışma ruhsatları OSB tarafından verilir ve denetlenir. İşyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesi sırasında işyeri açma ve çalışma ruhsatına ilişkin harçlar, OSB tarafından tahsil edilerek ilgili belediye veya il özel idaresi hesabına yatırılır.
Yer seçiminin Hazine veya kamu kurum ve kuruluşlarına ait arazilerden yapılması halinde, bu araziler, talep edilmesi ve başkaca bir sakıncası bulunmaması durumunda, 29.1.2004 tarihli ve 5084 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin (b) bendi kapsamındaki illerde bedelsiz devredilebilir, diğer illerde ise 492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesinde yer alan harca esas değerleri, üzerinden peşin veya taksitle ödenmek üzere pazarlık usulüyle OSB`lere satılabilir. Bu konudaki esas ve usuller Bakanlık ve Maliye Bakanlığınca ortaklaşa belirlenir. Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü mülkiyetinde bulunan stok araziler ise usulüne göre OSB tüzel kişiliğine tapuda devredilirken Arsa Ofisi Kanununun 11 inci Maddesinde belirtilen şerh tapuya işlenmez. (2)(3)

(1)23/10/2008 tarihli ve 5807 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle; bu maddenin beşinci ve altıncı fıkralarında yer alan “mevzii” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
(2)Bu fıkrada geçen “2886 sayılı Devlet ihale Kanununun 13 üncü Maddesinin birinci fıkrasında belirtilen Komisyonca günün rayicine göre takdir edilecek bedelleri” ifadesi, 3/7/2003 tarihli ve 4916 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle “492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesinde yer alan harca esas değerleri” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(3) Bu fıkrada geçen “492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesinde yer alan harca esas değerleri” ibaresi, 16/7/2004 tarihli ve 5228 sayılı Kanunun 59 uncu maddesiyle “29.1.2004 tarihli ve 5084 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin (b) bendi kapsamındaki illerde bedelsiz devredilebilir, diğer illerde ise 492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesinde yer alan harca esas değerleri,” olarak 31/7/2004 tarihinden geçerli olmak üzere değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Seçilen bölgede özel mülkiyette olan araziler bulunması halinde bu araziler rızaen satın alma veya kamulaştırma yoluyla iktisap edilir. Bu nitelikte taşınmazlar hakkında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümleri uygulanır.
(Değişik fıkra: 23/10/2008-5807/2 md.) OSB; kurulması öngörülen yerde varsa sanayi odası, yoksa ticaret ve sanayi odası, o da yoksa ticaret odasından en az biri ile talepleri halinde il özel idaresi veya OSB’nin içinde bulunacağı il, ilçe veya belde belediyesinin, büyükşehirlerde ayrıca büyükşehir belediyesinin temsilcilerince imzalı ve valinin olumlu görüşünü muhtevi kuruluş protokolünün Bakanlıkça onaylanması ve sicile kaydı ile tüzel kişilik kazanır.
İhtisas OSB`lerinde konuyla ilgili meslekî kuruluşlar ve teşekküllerin temsilcileri, talepleri halinde müteşebbis heyete dahil edilirler.
Bu madde ile ilgili esas ve usuller yönetmelikle belirlenir.
Nitelikleri
Madde 5 – OSB, kamu yararı gerekçesiyle adına kamulaştırma yapılabilen veya yaptırılabilen bir özel hukuk tüzel kişiliğidir.
Kamu yararı kararı, OSB müteşebbis heyetinin başvurusu üzerine Bakanlıkça verilir. Arazinin mülkiyetinin edinilmesinde yapılan masraflar ile arazi bedeli ödeme yükümlülüğü OSB tüzel kişiliğine aittir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Organlar
Organlar
Madde 6 – OSB`nin organları;
a) Müteşebbis heyet (işletme aşamasında genel kurul),
b) Yönetim kurulu,
c) Denetim kurulu,
d) Bölge müdürlüğüdür.
Müteşebbis heyet
Madde 7 – Müteşebbis heyet OSB`nin oluşumuna katılan kurum ve kuruluşların yetkili organlarınca, mensupları arasından tespit edilecek üyelerden oluşur. Müteşebbis heyeti oluşturacak üye sayısı on beş asıl ve on beş yedek üyeden fazla olamaz.
Katılan kurum ve kuruluşların müteşebbis heyette temsil edilecekleri üye sayışı, katılım oranları dikkate alınarak kuruluş protokolünde belirlenir.
Müteşebbis heyette yer alan üyeler iki yıl için seçilir ve temsil ettikleri kurum ve kuruluşlardaki görevleri sona erdiğinde üyelikleri düşer. Üyelikten düşen veya ayrılan üyenin yerine, temsil ettiği kurum ve kuruluşun ön sıradaki yedek üyesi geçer. Katılan üye, yerine geçtiği üyeden kalan süreyi tamamlar.
Müteşebbis heyet ilk toplantısında, valinin başkan olması durumunda, 4 üncü Maddenin yedinci fıkrasında sayılan kuruluşlardan il özel idaresi ve belediye temsilcileri-dışında kalanlardan bir başkanvekili, aksi takdirde bir başkan ve bir başkanvekili seçer.
Müteşebbis heyet en az üç ayda bir defa başkan veya başkanın yokluğunda başkanvekili başkanlığında salt çoğunluk ile toplanır. Kararlar mevcudun salt çoğunluğu ile alınır. Oyların eşitliği halinde başkanın oyuna itibar edilir.
Müteşebbis heyette görevli üyeler, geçerli sayılan bir mazeretleri olmaksızın üst üste yapılan üç toplantıya veya mazeretleri olsa dahi bir yıl içinde yapılan toplantıların en az yarıdan bir fazlasına katılmamaları halinde üyelikten çekilmiş sayılırlar.
Müteşebbis heyet; OSB`nin kuruluş amacım gerçekleştirmek için gerekli karartan ve tedbirleri almak, yer seçimi raporunda belirtilen hususları yerine getirmek, kanun, yönetmelik, kuruluş protokolü ve benzeri düzenlemelerle verilen görevleri yapmak, yönetim ve denetim kurulu çalışmalarını ve hesaplarını ibra etmek, OSB`ye ait para ve diğer kaynakları kuruluş amacına uygun kullanmakla yükümlü ve görevlidir.
Müteşebbis heyet üyeleri ile yönetim ve denetim kurulu üyelerinin görevlendirilme usul ve esasları,kuruluş protokolünün tanzim şekli ve ihtiva edeceği hususlar ile görev ve çalışmalarına ilişkin esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yönetim kurulu
Madde 8 – Yönetim kurulu, müteşebbis heyetin en az dördü kendi üyeleri arasından olmak üzere seçeceği beş asıl, beş yedek üyeden oluşur. Yönetim kurulu üyeleri iki yıl için seçilir.
Yönetim kurulu üyeleri kendi aralarında bir başkan ve bir başkanvekili seçerler. Yönetim kurulu en az ayda iki defa toplanır ve toplantı salt çoğunluk ile yapılır. Geçerli bir mazereti olmadan üst üste yapılan üç toplantıya veya mazereti olsa dahi altı ay içinde yapılan toplantıların en az yarısına katılmayan üyeler üyelikten çekilmiş sayılırlar. Kararlar salt çoğunlukla verilir. Oyların eşitliği halinde başkanın oyuna itibar edilir.
Yönetim kurulu; kanun, yönetmelik, kuruluş protokolü ve benzeri düzenlemeler ile müteşebbis heyetin kararları çerçevesinde OSB`nin sevk ve idaresini yürütmekle görevlidir.
Denetim kurulu
Madde 9 – Denetim kurulu, müteşebbis heyetin kendi üyeleri arasından seçeceği iki asıl, iki yedek üyeden oluşur. Denetim kurulu üyeleri iki yıl için seçilir.
Denetim kurulu bütçenin sarf ve uygulamasını denetlemek, yılda bir defa genel denetleme raporu ve en az üç ayda bir de ara rapor düzenleyerek müteşebbis heyete sunmakla görevlidir.
Bölge müdürlüğü
Madde 10 – Bölge müdürlüğü, bölge müdürü ile yeteri kadar idarî ve teknik personelden oluşur. Kredi kullanan OSB`lerde, müdürlüğün teşkilat seması ve kadrosu Bakanlık onayı ile oluşur ve değişir.
Bölge müdürü, müteşebbis heyet tarafından atanır. Bölge müdürü, yönetim kurulunun kararları ve talimatları doğrultusunda OSB`nin sevk ve idaresini yürütmek ve verilen diğer görevleri yapmakla yükümlüdür.
Kredi kullanan OSB`lerde bölge müdürünün ve OSB`de görevlendirilecek diğer personelin nitelikleri ve sayıları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir.
Temsil ve ilzam
Madde 11 – OSB`ler; yönetim kurulu başkanı veya başkanvekili tarafından temsil edilir. OSB`yi ilzam edici yazılar yönetim kurulu başkanı veya vekili ile birlikte bir diğer yönetim kurulu üyesi veya yetkilendirilmiş OSB bölge müdürü tarafından imzalanır ve böylece çift imzalı olarak tekemmül eder.


DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Malî Konular

Gelirler
Madde 12 – OSB`nin gelirleri şunlardır:
a) Müteşebbis heyete katılan kurum ve kuruluşların verdikleri iştirak payları.
b) Arsa tahsisi yapılan veya satışı yapılan ve OSB`de faaliyet gösterecek olan ve gösteren katılımcıların ödedikleri aidatlar ile arsa ve alt yapı katılım payları ve hizmet karşılıkları.
c) OSB alt yapı ve sosyal tesislerinin ihalesi için hazırlanan dosyaların satış bedelleri ile bölge içinde kurulacak olan işletmelerin projelerinin tasdik ve vize bedelleri.
d) Yönetim aidatlar.
e) Su, elektrik, doğalgaz, sosyal tesis, arıtma ve benzeri işletme gelirleri ile iştirak gelirleri.
f) Arsa satışından sağlanan gelirler.
g) Bağışlar.
h) Bölge ortak mülklerinin kira ve hizmet gelirleri.
i) Banka faizleri.
j) Gecikme cezaları.
k) İlan ve reklam gelirleri.
l) Diğer gelirler.
Katılma payları
Madde 13 – OSB`nin oluşumuna katılan kurum ve kuruluşlar Bakanlıkça belirlenecek kuruluş masraflarına katılmayı Bakanlığa taahhüt ederler. Bu taahhüt tüzel kişilik iktisabından itibaren OSB`ye karşı da geçerlidir.
Katılım paylarının ödeme şekil ve şartları kuruluş protokolünde belirlenir. Bu konudaki uyuşmazlıklar asliye hukuk mahkemesince çözümlenir.
Krediler
Madde 14 – OSB`nin yetkili organları projenin keşif tutarı ve genel idare giderleri ile ilgili olarak, Bakanlıktan kredi talep edebilirler. Bu kredinin miktarı gösterilen teminatlarla sınırlıdır. Krediye ait tip sözleşme Bakanlıkça hazırlanır. (1)
Kredi talebi ve bunun geri ödeme usul ve esasları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Kredinin amacına uygun bir biçimde kullanılmasını Bakanlık denetler.
Ayrıca ihtiyaç duyulması halinde başka iç kaynaklar ve dış kaynaklardan kredi kullanabilirler.
Kalkınmada öncelikli yörelerde yapılacak OSB ile yüksek teknoloji gerektiren ihtisas OSB`ye arsa kredisi de verilir.
Gelişmiş ve normal yörelerde; ilk defa yapılan OSB`nin alt yapısı için Bakanlıkça belirlenen şartlarda kredi kullandırılır. Yeni proje veya tevsii şeklinde yapılacak müteakip bölümlerde ise faiz oranları Bakanlıkça belirlenecek miktarlarda artırılarak uygulanır.
Kamulaştırma için verilecek kredi miktarı Bakanlıkça belirlenir.
(Mülga son fıkra: 29/1/2004 – 5084/10 md.)

(1) Bu fıkrada bulunan “ve genel idare giderleri” ibaresi 9/1/2002 tarihli ve 4737 sayılı Kanunla eklenmiştir.

Arsa satışları
Madde 15 – Arsa satışları müteşebbis heyetin belirleyeceği prensipler içerisinde yönetim kurulunun yetki ve sorumluluğu ile gerçekleştirilir ve Bakanlığa bilgi verilir. Kredi kullanan OSB`lerde kredi borcu ödeninceye kadar Bakanlığın ilgili bankaya bildirdiği bu satışları banka takip eder, tahsis ve satıştan elde edilen meblağ ile kredi taksitlerinin süresinde ödenmesini sağlar.
Arazi satışlarından elde edilen meblağı yönetim kurulunun yatırmadığının tespit edilmesi durumunda; söz konuşu tutar peşinat ise satış sözleşmesinin yapıldığı tarihten, taksit ise vade tarihinden yatırılış tarihine kadar geçen süre için banka, Bakanlık lehine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci Maddesinde belirtilen oranlarda gecikme zammı oranını uygular ve tahsilini takiben genel bütçeye gelir kaydeder. (1)
(Değişik üçüncü fıkra: 23/10/2008-5807/3 md.) OSB’ce teminat olarak gösterilen ve bu nedenle satışına karar verilen veya katılımcıların borcundan dolayı satışına karar verilen taşınmazların icra yoluyla satışı halinde; Bakanlık ve OSB alacaklarının öncelikle ödenmesi koşuluyla, bölgenin kuruluş protokolünde öngörülen niteliklere sahip alıcılara veya kredi alacaklısı kuruluşa satış yapılabilir. Satış ilanlarında kuruluş protokolünde yer alan katılımcı niteliklerine de yer verilir.
(Ek fıkra: 23/10/2008-5807/3 md.) Taşınmazların kredi alacaklısı kuruluşa satılması halinde, kredi alacaklısı kuruluş, satın aldığı taşınmazı sadece bölgenin kuruluş protokolünde öngörülen niteliklere sahip gerçek veya tüzel kişilere en geç iki yıl içerisinde satmak veya aynı nitelikteki gerçek veya tüzel kişilere kiraya vermek zorundadır.
Yönetim aidatları
Madde 16 – Yönetim aidatları ve hizmetlerin karşılıkları, müteşebbis heyet tarafından arıtma tesisi işletme masrafları hariç parsel büyüklüğüne göre belirlenir. Arıtma tesisi işletme masraflarına katılım payları ise debi ve kirletme parametreleri esas alınarak yönetim kurulunca tespit edilir. Yönetim kurulunun yıllık bütçesinde belirtilen, bölgenin alt yapı ve müşterek hizmetlerine ait tüm masraflar önceki yıla ait kesin hesap da dikkate alınarak katılımcılar tarafından karşılanır. Belirtilen hizmetlerden yararlanmadıkları gerekçesi ile yönetim aidatlarının ödenmesinden kaçınılamaz.
Müteşebbis heyetin yönetim aidatı ile ilgili kararları ilam hükmünde olup, ilamların icrasına ilişkin yolla takip edilirler.
Parasal haklar ve özlük hakları
Madde 17 – Müteşebbis heyet, yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile denetim kurulu üyelerinden kamu personeli olanlara toplantı başına huzur hakkı, diğerlerine de huzur hakkı veya aylık ücret ödenebilir. Söz konusu ödemeler müteşebbis heyetin Bakanlıktan aldığı kredi dışında, kendi kaynaklarından yapılır. Huzur hakları ve ödenecek ücretin aylık miktarı her yıl müteşebbis heyet tarafından tespit edilir.
Bölge müdürü ve sair personel 1475 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre çalıştırılır. Kredi kullanan OSB`lerde OSB personelinin parasal ve özlük haklarının asgarî ve azamî miktarları Bakanlık tarafından belirlenir.
(1)Bu fıkrada yer alan; “fon hesabına alacak kaydeder” ibaresi, 20/6/2001 tarihli ve 4684 sayılı Kanunla, “genel bütçeye gelir kaydeder” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Arsa tahsisleri
Madde 18 – Katılımcılara arsa tahsisi. Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelik hükümlerine göre müteşebbis heyet tarafından yapılır.
Bakanlık gerekli gördüğü takdirde, OSB`de yer tahsis edilecek özel ya da tüzel kişilerin temel vasıfları ile iştigal konularını kuruluş protokolünde belirleyebilir.
Katılımcılara tahsis veya satışı yapılan arsalar hiçbir şekilde tahsis amacı dışında kullanılamaz. Bu arsalar katılımcılar ve mirasçıları tarafından borcun tamamı ödenmeden ve tesis üretime geçmeden satılamaz, devredilemez ve temlik edilemez. Bu husus tapuya şerh edilir. Arsa tahsis ve satışının şirket statüsündeki katılımcılara yapılması halinde, borcu ödenmeden ve tesis üretime geçmeden arsanın satışını ve spekülatif amaçlı işlemlerle mülkiyet hakkının devrini önlemeye yönelik tedbirleri almakla Bakanlık yetkilidir.
Ancak, arsa tahsisi veya satışı yapılan firmanın tasfıyesi halinde, firmanın katılımcı vasfını taşıyan ortağına veya ortaklarına tahsis hakkının devri mümkündür. Bu konudaki işlemlerin muvazaalı olup olmadığını tetkikle ve sonucuna göre gerekli tedbirleri almakla Bakanlık yetkilidir.
Bu husustaki yasaklara aykırılığın mahkemece tespiti halinde, arsa kimin tasarrufunda olursa olsun tahsis veya satış tarihindeki bedeli ile geri alınarak bir başka katılımcıya tahsis ve satışı yapılır.
(Ek fıkra: 23/10/2008-5807/4 md.) Katılımcılara geri alım hakkı şerhi kaldırılarak tapu verilmesi durumunda tapu kaydına “taşınmazın icra yoluyla satışı dahil üçüncü kişilere devrinde OSB’den uygunluk görüşü alınması zorunludur.” şerhi konulur. Bu durumda eski katılımcının vermiş olduğu taahhütler, yeni alıcı tarafından da aynen kabul edilmiş sayılır.
OSB`lerde yer alacak sanayi kuruluşlarının müşterek yararlarına yönelik hizmet vermek üzere. Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme îdaresi Başkanlığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, Türk Standartları Enstitüsü, Posta îşletmesi Genel Müdürlüğü, T. Telekomünikasyon A.Ş., Türk Patent Enstitüsü, müteşebbis heyette temsil edilen oda gibi kurum ve kuruluşlara müteşebbis heyet tarafından mülkiyeti OSB`de kalmak üzere arsa tahsis edilebilir.
Ortak yerler
Madde 19 – OSB alanlarından katılımcıların ortak yararlanmasına tahsis edilenlerin giderleri, OSB bütçesinden karşılanır.
OSB alanının katılımcılara devir ve temlik edilmemiş kısımları ile OSB imar planı hudutları içindeki yollar ve rekreasyon alanları, OSB tasarrufundadır. Bu husus şüyulandırma aşamasında tapuya işlenir.
OSB`nin, altyapı ya da genel hizmet tesislerinin geçtiği veya geçeceği sanayi parsellerinde ayrıca irtifak ve/veya intifa hakkı tesis edilmez.
Alt yapı tesisleri kurma, kullanma ve işletme hakkı
Madde 20 – OSB`lerin ihtiyacı olan elektrik, su, kanalizasyon, doğalgaz, arıtma tesisi, yol, haberleşme, spor tesisleri gibi alt yapı ve genel hizmet tesislerini kurma ve işletme, kamu ve özel kuruluşlardan satın alarak dağıtım ve satışını yapma, üretim tesisleri kurma ve işletme hakkı sadece OSB`nin yetki ve sorumluluğundadır. Ancak, atıkların ortak arıtma tesisinin kabul edebileceği standartlara düşürülmesi amacıyla münferiden ön arıtma tesisi yapılması gerekir.
OSB`de yer alan kuruluşlar, alt yapı ihtiyaçlarını OSB`nin tesislerinden karşılamak zorundadır. OSB`nin izni olmaksızın alt yapı ihtiyaçları başka bir yerden karşılanamaz ve bu amaçla münferiden tesis kurulamaz. Bu kuruluşlar kendilerine tahsis edilen alt yapı kullanma hakkını başka kuruluşlara devir ve temlik edemez ve başkalarının istifadesine tahsis edemez.Bu Maddenin uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir.
Muafiyet
Madde 21 – OSB tüzel kişiliği, bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.​
Atıksu arıtma tesisi işleten bölgelerden, belediyelerce atıksu bedeli alınmaz.
Sorumluluk
Madde 22 – Müteşebbis heyet, yönetim ve denetim kurulu üyeleri ve bölge müdürü ile sair personel kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunlar, para ve para hükmündeki evrak ve senetler ile bilanço, tutanak, rapor, defter ve belgeler üzerinde işledikleri suçlardan dolayı Devlet memurları gibi cezalandırılırlar.
Bakanlığın yetkileri
Madde 23 – OSB kuruluş protokolü müteşebbis heyetlerce hazırlanır ve Bakanlıkça onaylanır.
Bakanlık gerekli gördüğü hallerde veya şikayet üzerine OSB`lerin her türlü hesap ve işlemlerini denetlemeye ve tedbirler almaya yetkilidir.
Bakanlık kanalıyla kredi kullanan bölgelerin alt yapı, sosyal hizmet tesisleri ve proje ihalelerinde, ihale komisyonu teşkil edilmesi de dahil olmak üzere ihale ile ilgili bütün işlemler. Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslar dahilinde OSB yönetimi tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. İhalelerin ne şekilde yapılacağı ve komisyonların teşkili ile hakedişlerin düzenlenmesi ve onaylanmasıyla ilgili hususlar çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir.
Söz konuşu krediden faydalanmayan OSB`lerde ihale işlemlerinin yürütülmesi ve sonuçlandırılması müteşebbis heyetin yetki ve sorumluluğundadır.
Bu Kanunun geçici l inci Maddesinin birinci fıkrası gereğini yerine getirmeyen müteşebbis heyetlerin ve yapılacak denetim sonucunda organları bu Kanunla verilen görevleri yapmadığı belirlenen OSB`lerin, kredi talepleri kabul edilmez. Bunlara verilmiş kredilerin geri ödenmesi muaccel olur.
Denetim
Madde 24 – OSB`nin her türlü hesap ve işlemleri OSB yönetimince yıllık olarak, müteakip yılın ocak ayında ve gerekli görülen hallerde her zaman yeminli malî müşavire inceletilir. Bağımsız denetim yapan yeminli malî müşavir, düzenlediği denetim raporunu OSB yönetimine ve Bakanlığa eş zamanlı olarak verir.
Genel kurul
Madde 25 – OSB`de üretime geçtiğini Bakanlıkça istenecek belgelerle tevsik eden ve kuruluş protokolünde tarifi yapılan işletmelerin sayısı bölgede kurulacak işletme sayısının 1/3`üne ulaştığında, kendilerine yer tahsis edilen veya satılan ve böylece katılımcı sıfatını iktisap eden gerçek ve tüzel kişiler, temsil ve ilzama yetkili birer temsilcilerinin kendi aralarında seçecekleri üyeler vasıtasıyla müteşebbis heyette temsil edilirler. Bu suretle seçilen üyelerin sayısı müteşebbis heyet üye sayısının yarısını geçemez.
(Değişik: 19.06.2010-5997/16 md.)Bölgede kurulacak tüm işletmelerin 2/3’ünün yapı kullanma izni alması ve bunların da en az yarısının üretime geçtiğini işyeri açma belgesi ile belgelemeleri halinde, katılımcılar veya temsilcilerinin müteşebbis heyet üyeleri ile birlikte en geç altı ay içinde yapacakları ilk genel kurul toplantısında müteşebbis heyet, yönetim kurulu ve denetim kurulunun görevi sona erer.
Üretime geçmiş katılımcıların salt çoğunluğu müteşebbis heyetin devam etmesini istedikleri takdirde müteşebbis heyet devam eder. Müteşebbis heyetin devam etmesi durumunda müteşebbis heyete katılacak katılımcıların sayısı müteşebbis heyet üye sayısının yarısından bir fazla olur.
Genel kurulun ilk toplantısında, mevcut kuruluş protokolü tüzel kişiliğin ana sözleşmesi olarak değiştirilir, kararlar salt çoğunlukla alınır.
Genel kurulun teşkilini müteakip bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde, OSB`lerin organları ile ilgili olarak Türk Ticaret Kanununun anonim şirketlerin organları ile ilgili hükümleri kıyasen uygulanır.
Genel kurulun oluşumunu müteakip müteşebbis heyet, yönetim kurulu ve denetim kurulu OSB ile ilgili herhangi bir karar alamaz, alacakları karar uygulanmaz.
Genel kurul toplantılarının esas ve usulleri ile yönetim kurulu ve denetim kurulu seçimine ilişkin esas ve usuller yönetmelikle belirlenir.
Özel organize sanayi bölgeleri
Madde 26 – Bu Kanundaki usullere göre belirlenen yerlerde, özel hukuk tüzel kişilerince ve gerçek kişilerce de OSB kurulabilir. Ancak, özel OSB kuracak olanlar kamulaştırma yapamazlar.
OSB`nin kuruluş talebi, kurulacağı ilin valiliğinin uygun görüşü ile Bakanlığa iletilir.
OSB`nin yer seçimi Bakanlığa yapılan talep üzerine, 4 üncü Maddedeki usule göre yapılır.
Arazi temini, OSB`nin planlanması, projelendirilmesi, alt yapı inşaatı ile ilgili harcamalar bölgeyi kuracak gerçek ve tüzel kişilerce karşılanır. OSB ile ilgili plan ve projeler bu konudaki yetkili kurum ve kuruluşlar yanında Bakanlığın uygun görüşü ve onayına tabidir.
OSB`deki arazi, parseller halinde veya işletme binaları da yapılmak suretiyle satılabilir veya kiraya verilebilir.
Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri
Madde 26/A – (Ek: 23/10/2008-5807/5 md.)
Tarım ve sanayi sektörünün entegrasyonunu sağlamaya yönelik tarıma dayalı sanayi girdisini oluşturan bitkisel ve hayvansal üretimin ve bunların işlenmesine yönelik sanayi tesislerinin yer alabileceği ve ilgili mevzuatı uyarınca öngörülen biyogüvenlik tedbirlerine uyulması şartıyla Tarıma Dayalı İhtisas OSB kurulabilir.
Bu bölgelerin yer seçimi, kuruluşu, imar planı onayı, faaliyeti, işleyişi ve denetimine ilişkin usul ve esaslar, Bakanlık ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanarak yürürlüğe konulacak ayrı bir yönetmelik ile belirlenir.
Üst kuruluş, yönetmelikler ve düzenlemeler
Madde 27 – OSB`lerin kendi aralarında yardımlaşmaları ve ortak sorunlarını çözüme kavuşturmalarını sağlamak üzere oluşturulacak OSB üst kuruluşunun görev ve çalışma şekilleri çıkarılacak yönetmelikte belirlenir. (1)
(1) 23/10/2008 tarihli ve 5807 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle; bu fıkrada yer alan “kuruluşlarının” ibaresi “kuruluşunun” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler, “OSB Uygulama Yönetmeliği” adı ile tek bir yönetmelik olarak, Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde çıkarılır. Bakanlık bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak mevzuat çerçevesinde gerekli tedbirleri almaya ve düzenlemeleri yapmaya yetkilidir.
ALTINCI BÖLÜM
Geçici Hükümler
Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce Kanunun amacına uygun biçimde oluşan OSB’ler, Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde durumlarını bu Kanuna uygun hale getirirler.
Bu Kanunun yayımı tarihinden önce kurulmuş olan OSB`lerin organları, bu Kanuna intibak süresi içinde işlevlerini sürdürürler. Bu organların almış olduğu kararlar, imzaladıkları malî, idarî ve iltizamî akit ve sözleşmeler, intibak işleminin tamamlanmasından sonra da geçerliliğini aynen korur. OSB`lerde çalışmakta olanların özlük hakları mahfuz tutulur.
Geçici Madde 2 – (Değişik: 23/10/2008-5807/7 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, mülga 5590 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Deniz Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları ve Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği Kanununun 5 inci maddesinin (r) bendinin (5) numaralı alt bendine göre kurulup yönetilmekte olan OSB’ler, bu Kanunda adı geçen OSB’lerden sayılır. Bu şekilde kurulup yönetilmekte olan OSB’lerde, genel kurul ve müteşebbis heyet görevlerini, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununa göre faaliyette bulunan oda meclisleri yürütür. Yönetim ve denetim kurulu üyeleri oda meclisi üyeleri arasından seçilir. Oda meclisi üyeleri arasında, OSB katılımcısı varsa, yönetim kurulu üyelerinin en az üçü bu üyeler arasından seçilir.
Geçici Madde 3 – Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kurulan OSB`lerin müteşebbis heyetlerine, 4 üncü Maddenin yedinci fıkrasında sayılanlardan başka kurum ve kuruluşlar iştirak etmişler ise bunların hak ve mükellefiyetleri aynen devam eder veya isterlerse, iştirak paylarının iade edilmesi şartıyla ayrılabilirler.
Geçici Madde 4 – Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce başlatılan kamulaştırma işlemleri, ilgili kurumlarca sonuçlandırılır.
Geçici Madde 5-(Değişik: 19.06.2010-5997/17 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olan küçük sanayi sitelerinden oluşan organize küçük sanayi bölgeleri içinde bulunan küçük sanayi sitesi yapı kooperatifleri, toplu işyeri yapı kooperatifleri, işletme kooperatifleri, site yönetimleri, imar planında yer alan ve her birinde bir işletmenin yer alacağı en az 3000 m² veya yönetmelik ile belirlenecek büyüklükteki müstakil sanayi parsel sahipleri ile 3000 m²’den küçük sanayi parseli şeklinde yer almış en az 50 parsel malikinin yukarıda belirtilen şekilde örgütlenmesi halinde, bu Kanunun uygulanmasında bir katılımcı olarak genel kurulda temsil edilir. Aksi takdirde bu şekilde örgütlenmeyenler, temsil haklarından feragat etmiş kabul edilir.
​Katılımcılar genel kurulda bir temsilci ile temsil edilir. Ancak tek bir kooperatif alanı, içinde bulunduğu OSB alanının % 60’ını geçmesi halinde; bu OSB’deki katılımcıların genel kurul temsilcileri, her 100 üyesi için bir kişi olarak tespit edilir. Temsilciler, site yönetimleri ile kooperatiflerin yetkili organları tarafından seçilir. Toplam temsilci sayısının OSB organlarını oluşturmaya yetmemesi durumunda, Bakanlık tarafından belirlenecek temsilci sayısının katları oranında artırılmış temsilci ile temsil olunur.
​Küçük sanayi sitelerinden oluşan organize sanayi bölgeleri, olağan genel kurul toplantılarını her yılın ilk altı ayı içerisinde yapmak zorundadır.
​Organize Sanayi Bölgesi; katılımcıların ödemesi gereken arsa ve alt yapı katılım payları, su, elektrik, doğalgaz, arıtma tesisi vb. tüketim bedelleri, işletme ve yönetim aidatları ve bunların gecikme cezalarını kooperatif ve/veya site yönetimlerinden, katılımcıların aczi veya organ oluşturamaması nedeniyle tahsil edemediği hallerde ise, alacağı hizmetin kullanım oranlarına göre iş yeri sahiplerinden talep ve tahsil eder.
​Küçük sanayi sitelerinden oluşan organize sanayi bölgelerinde temsilciler, ilk genel kurulu yapmak ve organları seçmek üzere Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Bakanlık gözetiminde toplanır.​
Geçici Madde 6 – Kanunun yürürlüğe girmesinden önce OSB kurmak amacı ile müteşebbis heyeti meydana getiren kurum ve kuruluşlar adına iktisap edilmiş bulunan tüm arsalar, araziler ve tüm gayrimenkuller ile bilahare bunlar üzerinde müteşebbis heyeti meydana getiren kurum ve kuruluşlar adına inşa edilmiş olan tüm binalar ve ortak tesisler OSB tüzel kişiliği lehine tapuda tashihen tescil edilir.
OSB müteşebbis heyetinin uhdesinde bulunan OSB`ye ait tüm menkul kıymetler ve iştirak hisseleri bedelsiz olarak OSB tüzel kişiliğine devredilir.
Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünden satın alınmış olan arsa ve arazilerde Arsa Ofisi Kanununun 11 inci Maddesine göre tapuya işlenmiş olan şerhler silinir.
Geçici Madde 7 – 4342 sayılı Mera Kanununun yürürlüğe girdiği tarihe kadar mera olarak nitelendirilen alanlara yapılmış OSB`ler; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından onaylanmış ve yatırım programına alınmış olmaları şartıyla mera vasfını kaybetmiş olur. Bu alanlar 4342 sayılı Mera Kanununun hükümlerine tabi değildirler. İl mera komisyonlarının bu alanlarla ilgili daha önce aldıkları kararlar hükümsüzdür.
​1/1/2005 tarihinden önce kesinleşen imar planlarında küçük sanayi sitesi olarak ayrılan veya aynı tarihten önce, Bakanlık tarafından onaylanan ve yatırım programına alınan OSB’lerin bulunduğu alanlardaki mera vasıflı taşınmazlar hakkında; ilgili kamu idarelerince daha önce yapılan kamulaştırma ve diğer işlemler, tezyidi bedel dahil kamulaştırma, faiz ve diğer bedellerin ödenmesi kaydıyla geçerli kabul edilir, bu işlemlere dayanılarak ilgili gerçek ve tüzel kişiler adına tapuda yapılan tesciller korunur(…)(1)(12.07.2011 tarih ve 27992 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Esas 2009/30, Karar 2011/76 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı ile iptal edilmiştir.
Geçici Madde 8 –(Ek Geçici Madde: 12/04.2011-27903) Bu maddenin yürürlük tarihinden önce mer’i plana göre yapılaşan sanayi tesislerinin bulunduğu alanlar için, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içerisinde yapılan başvuruların, valilikçe uygun görülmesi halinde; hazırlanan gerekçe raporuna istinaden 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca plan onama yetkisi bulunan idarelerle alanın özelliklerine göre ilgili kurumların katılımıyla, vali başkanlığında oluşturulacak olan ıslah komisyonunun belirlediği ıslah şartları ve süresinin Bakanlık tarafından uygun görülmesi ile söz konusu alanlar OSB olarak değerlendirilebilir. Bakanlık, OSB yer seçimi komisyon üyesi olan kurum ve kuruluşlardan alacağı görüşler doğrultusunda OSB sınırlarını belirler.

(1) 12.07.2011 tarih ve 27992 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi Kararı ile 18.02.2009 günü 5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu’nun 22 maddesi ile Geçici 7. Maddeye eklenen 2. fıkranın “…mülkiyete yönelik Hazinece dava açılmaz, açılmış davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda bu taşınmazların mera olarak sınırlandırılmasına ve özel sicile yazılmasına dair verilen ve kesinleşen mahkeme kararları uygulanmaz ve bu kararlar uyarınca tapu kütüklerine konulan şerhler terkin edilir.” bölümü iptal edilmiştir.

Tespit edilen ıslah şartları çerçevesinde, tüzel kişilik kazanan OSB’lerde, bu Kanunla getirilen tüm izin ve ruhsat yetkileri, ıslah çalışmaları tamamlanıncaya kadar genel mevzuat hükümlerine göre yürütülür. Süresi içinde ıslah şartlarını tamamlamayanlar OSB niteliklerini kaybederek sicilden terkin edilir.
Bu maddenin yürütülmesine ilişkin usul ve esaslar OSB Uygulama Yönetmeliğinde belirlenir.
Geçici Madde 9 –(Ek Geçici Madde: 12/04.2011-27903) İl ve ilçelerin sosyoekonomik durumları dikkate alınarak OSB’lerdeki parsellerin tamamen veya kısmen bedelsiz tahsisleri Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenir.
Buna göre;
a) Bakanlık kredisi kullanan organize sanayi bölgelerindeki tahsis edilmemiş parseller, organize sanayi bölgesinin yetkili organlarının karar almaları halinde en az on kişilik istihdam öngören yatırımlara girişen gerçek veya tüzel kişilere tamamen veya kısmen bedelsiz olarak tahsis edilebilir. Bu durumda tahsis edilen parselin değeri, Bakanlık tarafından organize sanayi bölgesine verilen kredi geri ödemesinden mahsup edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçek ve tüzel kişilere bedelli olarak tahsis edilmiş parseller için ödemeler durdurulur ve kalan meblağ Bakanlık tarafından organize sanayi bölgesine verilen kredi geri ödemesinden mahsup edilir. Parsellerin mahsup işlemlerine esas değeri, Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça her organize sanayi bölgesi için tespit edilecek yılı metrekare fiyatı üzerinden hesaplanır.
b) Bakanlık kredisi kullanmamış ya da kredi borcunu ödemiş olan organize sanayi bölgelerinden de yetkili organlarının karar almaları halinde, en az on kişilik istihdam öngören yatırımlara girişen gerçek veya tüzel kişilere tamamen veya kısmen bedelsiz olarak parsel tahsisi yapılabilir. Bu durumda tahsis edilen parselin değeri, organize sanayi bölgesi tüzel kişiliğine Hazinece ödenir. Ödemeye esas parselin değeri, Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça her organize sanayi bölgesi için tespit edilecek yılı metrekare fiyatı üzerinden hesaplanır.
Yatırımcının bu madde kapsamında belirlenen şartlara uymadığının veya mücbir sebepler hariç öngörülen sürede yatırımın tamamlanmadığının tespiti halinde, herhangi bir yargı kararı aranmaksızın parsel tahsisi iptal edilir. Bu durumda taşınmazın üzerindeki tüm yapı ve tesisler sağlam ve işler durumda tazminat veya bedel ödenmeksizin organize sanayi bölgesi tüzel kişiliğine intikal eder, bundan dolayı adına tahsis yapılan kişiler veya üçüncü kişilerce herhangi bir hak ve talepte bulunulamaz. Ancak, öngörülen sürede yatırımın en az yüzde ellisinin gerçekleştirilmesi halinde yatırımın bedeli, yeni yatırımcı tarafından önceki yatırımcıya ödenir. Bu ödeme, organize sanayi bölgesi tüzel kişiliğince sağlanır. Yukarıda belirtilen en az on kişilik istihdam şartı Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgelerinde aranmaz.
Organize sanayi bölgelerinde parsel tahsisine ilişkin uygulama, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl süre için geçerlidir. Bu süre Bakanlar Kurulu kararı ile en fazla iki defa ikişer yıl daha uzatılabilir.
Bu maddenin uygulanması ile ilgili istihdam, yatırıma başlama ve tamamlama süresi, tahsis ve devir işlemleri ile diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanacak ve Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir.

Yürürlük
Madde 28 – Bu Kanunun 14 üncü maddesinin son fıkrası 31.12.2003 tarihinde, diğer Maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.(1)
Yürütme
Madde 29 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

23.10.2008 TARİHLİ 5807 SAYILI KANUN İLE EKLENEN GEÇİCİ MADDE
GEÇİCİ MADDE 1 – 15/4/2000 tarihinden önce, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun amacına uygun olarak kurulmuş olup, aynı Kanunun geçici 1 inci maddesine göre tüzel kişilik kazanamayan veya kazanmamış sayılan ve varsa tevsii alanları dahil yer seçimi kesinleşmiş OSB’lerin, 4562 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine göre hazırlayacakları kuruluş
protokolünü, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde Bakanlığa vermeleri
halinde, durumlarını bu Kanuna uygun hale getirmiş sayılırlar ve Bakanlık OSB sicil defterine
kaydedilerek tüzel kişilik kazanırlar.
4562 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE
DEĞİŞTİREN KANUN
NO
TARİH
FARKLI TARİHTE YÜRÜRLÜĞE GİREN MADDELER
4684
20.06.2001

4731
31.12.2001
GEÇİCİ 7. MADDE
4737
09.01.2002

4783
07.01.2003

4916
03.07.2003

5084
06.02.2004
14. MADDE
5393
13.07.2005
4. MADDE
5807
10.11.2008
3, 4, 15, 18, 26/A, 27, GEÇİCİ MADDE 2 DEĞİŞİKLİĞİ VE YENİ BİR “EK MADDE” EKLENDİ.
5838
28.02.2009
GEÇİCİ 7.MADDE
5997
19.06.2010
25/2- GEÇİCİ 5. MADDE
6215
12.04.2011
GEÇİCİ 8. VE 9. MADDE EKLENDİ.
Anayasa Mahkemesi Kararı
12.07.2011
GEÇİCİ 7. MADDE 2. FIKRASI

(1) Bu fıkrada geçen “31/12/2002” tarihi, 7/1/2003 tarihli ve 4783 sayılı Kanunla, yayımı tarihi olan 9/1/2003 tarihinden geçerli olmak üzere, “31/12/2003” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

​ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ KANUNU​ /14

Yapilasmasini tamamlamis fakat bazi nedenlerden dolayi henuz ortaklarina tapu verememis kooperatiflerin durumunun Vergi kanunlari karsisindaki durum

Projeye uygun yapilmama veya sair nedenlerle henuz ortaklarina kat irtifak veya kat mulkiyeti tapusu verememis kooperatiflerin Vergi kanunlari karsisindaki durumunu degerlendirmek amaci ile bu inceleme yapilmistir
Ilgili inceleme raporuna ulasmak icin bize mail atabilirsiniz
sevdaasikoglu@ozmconsultancy.com

Kooperatife ait arsanın Fuzuli işgali

Bir Arazi üzerine yapılan inşaat, Arazinin Bütünleyici parçası olur.Yani arazi üzerine yapılmış bina, arazinin ayrılmaz parçasıdır,kural olarak, arazinin maliki ile o arazi üzerine yapılmış binanın maliki ayrı kişiler olamaz. Yani arazinin maliki kimse, binanın sahibi de odur.Bilerek ya da bilmeyerek,başkasının arazinin üzerine bina yapılması durumunda, bir haksız inşaatın varlığı söz konusudur.MK 706. Madde gereğince taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille mümkün olup taşınmaz mülkiyeti devirni amaçlayan sözleşmeleri geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmeleri ve tescil edilmiş olmaları hukuki zorunluluktur. Kaldı ki olayımızda taraflar arasında taşınmaz mülkiyetini devre yönelik resmi veya resmi olmayan (protokol şeklinde)bir ilişki mevcut değildir. Davalı başkasına ait bir arazi üzerine haksız tecavüzde bulunarak “geçici olacağı” ve “en kısa sürede kaldırılacağı” şeklinde beyanlarda bulunarak bir bina inşa etmiş ve süreç içerisinde binayı kaldırmayarak işgalini devam ettirmiş ve iş bu davayı açma zarureti hasıl olmuştur.

Aidat kooperatif

c) 21/12/2011 tarih ve 55 kayıt sayılı yazınız,

Sitemizde 1999 ada, 6 no’lu dükkanın mülkiyet sahibi ile aidatı mülk sahibine ait olmak üzere anlaşma yaptığınız halde, adınıza aidat faturaları çıkardığımızı, ayrıca bitişik dükkandaki aidatını mülk sahibi Fevzi….. adına fatura etmemizi belirterek, sonuç itibariyle kira bedelini net 2.750,00 TL’den aidat düşerek düzenlememizi ve bitişik dükkanın aidat faturasını da mülk sahibi adına düzenlememizi istemektesiniz.

Daha evvel ilgi (b) yazımızda belirtildiği üzere; kuruluşumuzun hukuki statüsü kooperatif olup, kooperatif genel kurulunun almış olduğu karar gereği site içinde yer alan ve kooperatif hizmetlerinden yararlanan kişi ve firmaların aylık 250,00 TL aidat ödemesi kararı alınmıştır.

Aidat ödemesi, hizmet ilişkisine bağlı olup, fatura düzenlemek suretiyle tahsil edilmektedir. Bu husus, mali mevzuatın bir gereğidir. Bu nedenle kiracı kişi ve firmaların, mülk sahipleri ile olan anlaşmaları kendi aralarında hüküm ifade etmekle birlikte, kooperatifimiz yönünden bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır.

Özetle; Genel kurul kararına istinaden sitemizde faaliyette bulunan kişi ve firmalara fatura düzenlenmek zorunda olduğumuzdan, hizmet almayan kişi ve firmalara fatura düzenlememiz yasal olarak mümkün olamamaktadır. Diğer taraftan genel kurul kararını yerine getirmek yönetim kurulumuzun sorumluluğunda olan bir husustur.

Bu nedenlerle daha evvel belirttiğimiz üzere, talebinizin yerine getirilmesi yasal olarak mümkün olamamaktadır. Fatura karşılığı gerekli aidat ödemelerinizi yapmanızı rica eder, aksi halde gerekli yasal işlemleri yapmak mecburiyetinde kalacağımızın bilinmesini önemle rica ederiz.

Saygılarımızla

Vergi dairesinden ek sure talep etme Dilekcesi-kooperatif

İlgi: 26.12.2011 Tarih B.07.1.GİB.4.34.00.79/85 Sayılı yazınız

Vergi Dairenizin 3100006975 numaralı vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefiyiz.

2011 Yılı muhasebe işlemlerinin tamamlanması ve ocak ayı sonuna kadar yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmasının mecburi olması nedeni ile
26.12.2011 tarihinde tebliğ edilen ilgi yazınız ile talep edilen 2011 yılı resmi defterlerimizin ibrazı için 213 sayılı vergi usul kanunun17. Maddesine istinaden Ocak/2012 ayı sonuna kadar ek süre talep etmekteyiz.

Bilgilerinize sunarız

Mevzuat değişiklikleri ile bilgi almak için üye olabilirsiniz

* indicates required




Kooperatiften ev veya isyeri alirken dikkat edilmesi gereken hususlar

Yapı kooperatiflerine ortak olur iken dikkat edilecek hususlar:

Günümüzde kooperatifçilik uygulamalarında bazı sorunların yaşandığı bilinmektedir. Bu sorunların başında inşaatın uzun sürmesi, baştan tahmin edilen fiyattan fazlaya mâl olması, kalitesiz olması gibi sorunlar gelmektedir.

Bunların da ötesinde çoğu kişinin kooperatife girmekle zarara uğradığı, hatta dolandırıldığı şeklinde yakınmalarına da tanık olmaktayız.

Bu nedenle bütün bu olumsuzluklardan zarar görmemek için kişilerin kooperatiflere ortak olur iken genelde aşağıdaki hususlara özen göstermeleri gerektiğini önerebiliriz:

12.1) Kooperatifin, tescil edilerek tüzel kişilik kazanıp kazanmadığı incelenmelidir.

Kooperatifler, Ticaret Sicili Memurluğu’na tescil ve ilan edilmek suretiyle tüzel kişilik kazanan kuruluşlardır. Bu nedenle öncelikle ortak olunması istenilen kooperatifin ticaret siciline tescil edilerek tüzel kişilik kazanıp kazanmadığı konusu ticaret sicil numarasından öğrenilmesi gerekir. Aksi halde, yani ortada kuruluş işlemlerini tamamlamamış bir kooperatif sözkonusu ise yapılan yasal olmayan işlemlerden dolayı kooperatif tüzel kişiliği değil, bu işlemleri yapanlar şahsen sorumlu olacaklardır.

12.2) Kooperatif Anasözleşmesinin temin edilerek incelenmesi gerekmektedir.

Kooperatifler, özelliği olan teşekküllerdir. Yapı Kooperatiflerinin Anasözleşmesi 1163 sayılı Kooperatifler Yasası’nın 88.maddesine istinaden Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından tip olarak (örnek olarak) hazırlanmıştır.

KONUNUN DEVAMINI Kooperatife Ortak olurken dikkat edilecek hususlar KİTABIMIZDA BULABİLİRSİNİZ

Kooperatife nasıl ortak olunur ?

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: ORTAKLARIN HAK VE ÖDEVLERİ

A ORTAKLIK SENEDİ:
MADDE 18. Her ortağın üyelik haklarının, ada yazılı ortaklık senedi ile tescil olunması şarttır. Bu senede kooperatifin unvanı, sahibinin adı ve soyadı, iş ve konut adresi, kooperatife girdiği ve çıktığı tarihler yazılır. Bu hususlar, senet sahibi ile kooperatifi temsile yetkisi olan kimseler tarafından imzalanır. Ortağın yatırdığı veya çektiği paralar tarih sırasiyle kaydedilir. Bu kayıtlar kooperatifin ödediği paralara ait ise ortak imza eder. İmzalı ortak senedi makbuz hükmündedir. Mezkur senet anasözleşmeyi ihtiva etmek şartiyle ortaklık cüzdanı şeklinde de düzenlenebilir. Ortaklık senetleri kıymetli evrak niteliğinde olmayıp sadece beyyine vesikası hükmündedir.

KOOPERATİFTEN ÇIKAN VEYA ÇIKARILAN ORTAKLARLA HESAPLAŞMA SÜRESİ VE YÜKÜMLÜLÜK:

D KOOPERATİFTEN ÇIKAN VEYA ÇIKARILAN ORTAKLARLA HESAPLAŞMA SÜRESİ VE YÜKÜMLÜLÜK:
MADDE 17. Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır.

Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Bu durumda kooperatifin muhik bir tazminat isteme hakkı saklıdır. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları istiyebilecekleri günden başlıyarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

Kooperatiflerde ortaklıktan çıkarılma kararına itiraz

C ORTAKLIKTAN ÇIKARILMA ESASLARI VE İTİRAZ:
MADDE 16. (Değişik fıkra: 06/10/1988 – 3476/4 md.) Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.

Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir.

Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.

Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmiyen çıkarılma kararları kesinleşir.

(Ek fıkra: 06/10/1988 – 3476/4 md.) Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.
2 İçtihat [Yeni Şerh Ekleyin]

ORTAKLIKTAN ÇIKMAYI KABULDEN KAÇINMA

IV – ORTAKLIKTAN ÇIKMAYI KABULDEN KAÇINMA:
MADDE 13. Yönetim kurulu, anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir.
[Yeni Şerh Ekleyin]

Kooperatiflerde ortaklık hakkı

İKİNCİ BÖLÜM: ORTAKLIK SIFATININ KAZANILMASI VE KAYBEDİLMESİ

A ORTAKLIĞA GİRME ŞARTLARI VE EK ÖDEMELER:

I. ORTAKLIĞA GİRME ŞARTLARI VE ORTAK SAYISI:
MADDE 8. (Değişik madde: 06/10/1988 -3476/2 md.)

Kooperatif ortaklığına girmek için gerçek kişilerin medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmaları gerekir. Ortak olmak isteyen gerçek ve tüzelkişiler, kooperatif anasözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvururlar. Kooperatif, ortaklarına kendi varlığı dışında şahsi bir sorumluluk veya ek ödemeler yüklüyor ise ortak olmak isteği, bu yükümlerin yazılı olarak kabul edilmesi halinde değer taşır.

Yönetim Kurulu; ortaklar ile ortak olmak için müracaat edenlerin anasözleşmede gösterilen ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadıklarını araştırmak zorundadır.

Yapı kooperatiflerinde konut, işyeri ve ortak sayısı genel kurulca belirlenir. Yönetim Kurulu, genel kurulca kararlaştırılan sayının üzerinde ortak kaydedemez.
1 İçtihat [Yeni Şerh Ekleyin]
II – TÜZEL KİŞİLERİN ORTAKLIĞI:

YAPI KOOPERATİFLERİNDE AYRILAN ORTAKLARA YAPILACAK ÖDEMELER VE VARLIKLARDAN PAY VERİLMESİ

MALİ

ÇÖZÜM

Kasım – Aralık 2011

77

YAPI KOOPERATİFLERİNDE AYRILAN ORTAKLARA YAPILACAK ÖDEMELER VE VARLIKLARDAN
PAY VERİLMESİ

Merdan ÇALIŞKAN*

Öz

Bu çalışmanın amacı, çeşitli nedenlerden dolayı bir yapı kooperatifin den
ayrılan ortağın, kooperatife yaptığı ödemelerin hangi şartlarda ve ne
şekilde kendisine geri ödeneceğini ortaya çıkarmaktır. Bu kapsamda,
ko operatifleri ilgilendiren mevcut mevzuat hükümlerinden ve uygulanmakta
olan işlemlerden faydalanılarak, ayrılan ortağa kooperatif tarafından nasıl
bir ödeme yapılacağına, yapılacak olan ödemelerin ne şekilde
muhase beleştirilmesi gerektiğine ve yine ödemenin objektif kriterlere
dayalı bir değerleme sistemine tabi tutularak verilmesinin önemine
değinilmiştir. Ayrıca ayrılan ortaklara varlıklardan pay verilmesi hususu da
tartışılmıştır.

Anahtar Sözcükler : Kooperatif Ortaklığından Çıkma, Yedek Akçe, Olumlu Gelir
Gider Farkı, Varlık, Değerleme

1. Giriş

Yapı kooperatiflerinde ortaklar, uzun yıllar boyunca ortaklık aidatları
ödemekte ve konut veya işyeri sahibi olabilmek amacıyla çabalamaktadır.
Bununla birlikte bazı ortaklar yüksek enflasyon, işsizlik, ekonomik
kriz ler, durgunluk, kişisel iflaslar, karar değiştirmeler vb. nedenlerle
koope ratif ortaklığından ayrılmakta, mevzuat ve yanlış muhasebe
uygulamaları nedeniyle, yıllar boyunca ödedikleri aidatların çok küçük bir
kısmını geri alabilmektedirler.

Diğer taraftan bu olumsuzluk yapı kooperatiflerinin cazibesini azalt makta,
kredi olanaksızlıkları, arsa temininde güçlükler gibi diğer sebep lerle
birlikte yapı kooperatiflerinin gerileme ivmesi artmaktadır. Bu durum
şehircilik planlaması ve gecekondulaşma olgularını da etkilemektedir.

Ayrıca, yapı kooperatiflerinde profesyonel muhasebe anlayışı bulun mamakta,
aynı muhasebe işlemleri farklı şekillerde kayıtlanmakta, mali

* Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi

MALİ

ÇÖZÜM

Kasım – Aralık 2011

78

tabloların bazıları (nakit akış tablosu gibi) hiç düzenlenmemekte, bilanço
ve gelir tabloları açıklık, tutarlılık, karşılaştırılabilirlik ilkeleri
olmaksızın düzenlenmekte, mali tablolarda dipnotlar kullanılmamaktadır.

Buna ek olarak, denetçilerin vasıfsız olmaları nedeniyle kooperatif lerde
muhasebe denetimi yapılamamakta, mali tabloların kayıtlara uygun olup
olmadığı tespit edilememekte, bu durum bazı yöneticilerce kötüye
kullanılmaktadır.

Özellikle inşa konusu olan varlıkların değerlemiş haliyle, muhasebe
standartlarına uygun olarak hazırlanmış mali tablolar baz alınarak, ayrılan
ortaklara verilecek payın hesaplanması oldukça önemlidir.

Diğer önemli bir husus ise, mevzuatta yer alan ve fakat uygulaması pek
bulunmayan, ayrılan ortaklara varlıklar üzerinden pay verilmesidir. Amaç,
ortağın ayrıldığı tarihte kooperatifin gerçek değeri üzerinden kendine
dü şen payın verilmesidir. Bu uygulamanın, muhasebesel etkileri yanında,
özellikle nakit akışı ve bütçeleme gibi finansal ve yönetsel alanlarda
etki lerinin olacağı da açıktır.

2. Yapı Kooperatiflerinde Muhasebeyle İlgili Düzenlemeler

Yapı kooperatifleri için özel muhasebe mevzuatı bulunmamaktadır. Diğer
kooperatifler ve şirketler için uygulanan hükümler, yapı kooperatif lerine
de uygulanır.

Dolayısıyla yapı kooperatiflerinde muhasebe alanını düzenleyen hü­kümler,
Kooperatifler Kanunu, 6762 ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanu nu, Vergi Usul
Kanunu, Kooperatifler Muhasebe Yönetmeliği, Tekdüzen Muhasebe Sistemi
Uygulama Tebliğleri, Türkiye Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartları’nda
yer almaktadır.

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu, Gelir
Vergisi Kanunu, Damga Vergisi Kanunu, Özel Tüketim Vergisi Ka nunu gibi
vergi mevzuatı da yapı kooperatiflerini ve muhasebe işlemlerini yakından
ilgilendirmektedir.

Yapı denetim mevzuatından kaynaklanan, yapı denetim şirketine dene tim
yaptırma zorunluluğu, bu sorumluluk ve ödeme şekil ve şartları da yapı
kooperatiflerinin muhasebesini oldukça etkilemektedir.Kasım – Aralık 2011 79
ÇÖZÜM MALİ

Kooperatif inşaatlarında çalışan kişilerin sosyal güvenceleri, iş
bildi rimleri, kıdem ve ihbar tazminatları, işçi ve işveren payları, inşaat
yüzöl çümü üzerinden hesaplanan asgari sigorta bedeli gibi hususlar
nedeniyle Sosyal Güvenlik Hukuku mevzuatı da önem arzetmektedir.

Diğer taraftan, belediyelerle ilgili harç ve katılım payları, imar ve iskan
ruhsatları, yerel vergiler gibi düzenlemeler nedeniyle, yerel yönetimler ve
imar mevzuatı da muhasebeyi yakından ilgilendirmektedir.

Kooperatife alınacak arsalar, bunların birleştirilmesi, bölünmesi, irti fak
ve mülkiyet işlemleri, kullandırma hakları, ipotek, şerh, ferdi mülkiye te
aktarma gibi işlemler nedeniyle tapu mevzuatının da, yapı kooperatifleri
muhasebesinde etkisi vardır.

3. Yapı Kooperatiflerinde Ortaklar Ve Kooperatif Arasındaki

İlişki

Kooperatiflerde “üyelik” yerine “ortaklık” müessesesi mevcuttur. Di ğer
taraftan, KK’nın 18’inci maddesinde “üyelik hakları”, 49’da ise “üye lik
sayısı”ndan bahsedilmiştir. Kanunda yer alan bu ikiliğin, kooperatifin
tanımında yaşanan sıkıntıdan kaynaklandığı, 1’inci maddenin değişmeden
önceki halinde yer alan “teşekküller” tanımlamasından kaynaklandığı
dü şünülmektedir. Kanunun 1’inci maddesinde 2004 yılında yapılan
değişik likle, kooperatiflerin bir “ortaklık” olduğu açıklığa
kavuşturulmuştur.

Kooperatifler aynı zamanda, TTK’nın 136’ncı maddesine göre de tica ret
şirketleri arasında yer almaktadır.

Kooperatiflerde ortaklar, kooperatife sermaye ödemekle mükelleftirler. Ancak
kooperatiflerde sermaye kayda alınmayacak derecede düşüktür. Ni tekim 1
ortaklık payının değeri, 1989 yılından 2003 yılına kadar 100.000 TL, 2003
yılından 2009 yılına kadar 1 YTL/TL idi. Bu tutar 2009 yılında Bakanlar
Kurulu Kararı ile 100 TL’ye yükseltilmiştir (Bak. Kur. Kararı: 2002 ve
2009).

Yapı kooperatiflerinde düşük sermaye ile amacın gerçekleştirilmesi mümkün
olmayacağından, aidat, gider taksidi, ara ödeme gibi adlar altın da para
toplanarak işyeri ve konut yapılması yoluna gidilmiştir. Ancak bu ödemeler,
kooperatif açısından birer yabancı kaynak olarak nitelendiril mekte ve
431.Ortaklara Borçlar Hesabında izlenmektedir (Kurtulan, 2000, 845-846).80
Kasım – Aralık 2011 ÇÖZÜM MALİ

4. Ortaklıktan Çıkış Ve Hesaplaşma Süreci

Kooperatiflerde ortaklık, kişinin çıkma isteğini yönetim kuruluna yazı ile
bildirmesi üzerine yönetim kurulunun kabulüyle veya çıkma isteğini noter
aracılığıyla bildirmesi halinde yazının tebliğ edildiği tarihte sona erer
(Yasalar, 1163, md.10, 12, 13).

Ayrıca ortağın ölümü ve ortaklığın devredilmesi halinde (ortaklık payı
birden fazla ise tümünün devri halinde) de ortaklık biter. Ölen ortakların
mirasçılarının ortak sayılabilmesi için kooperatif anasözleşmelerinde bu
yönde hüküm bulunması gerekmektedir. Aksi takdirde ölen kişilerin
or taklığının, mirasçıları nezdinde devamı mümkün değildir (Yasalar, 1163,
md.10, 12, 13).

Ortaklık vecibelerinin yerine getirilmemesi veya kaybedilmesi duru munda
yönetim kurulunun tespiti ve genel kurul kararıyla ortaklıktan çı karma
işlemi yapılır (Yasalar, 1163, md. 13, 14, 16). Diğer taraftan Kanun,
ortaklıktan çıkarma konusunda anasözleşmede hüküm bulunması halinde yönetim
kurulunun yetkili kılınabileceğini ifade etmiş olup uygulama da bu yöndedir
(Yasalar, 1163, md. 16/2, Ör. Anas. Md. 14).

Çıkarma işleminin yönetim kurulunca yapılması halinde, çıkarmaya ilişkin
kararın ortağa tebliğinden itibaren 3 ay içerisinde, ortağın genel ku rula
veya mahkemeye itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Genel kurula itiraz
edilmişse yönetim kurulu kararına karşı mahkemeye gidilemez. Ancak ge nel
kurulun kararına karşı itiraz davası açılabilir.

Ortaklıktan çıkarmada, yönetim kurulu kararına karşı 3 ay içerisinde genel
kurula veya mahkemeye itiraz edilmezse, çıkarma kesinleşmiş olur.

Genel kurulun verdiği karara karşı, üç aylık süre içerisinde itiraz dava sı
açılmaması durumunda, ortaklıktan çıkış kesinleşmiş sayılır. Genel ku rul
kararına karşı açılan davada, Kooperatifler Kanununun 53’üncü mad desinde
sayılan dava açma şartları aranmaz (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi, 1983, 1985).

Çıkışın gerçekleştiği tarih, mahkemenin kurucu değil açıklayıcı nitelik
taşıması nedeniyle, mahkeme kararının kesinleştiği veya tebliğ edildiği
ta rihte değil, yönetim kurulunca çıkarma kararının yapıldığı tarihtir
(Çevik, 1999, 371).Kasım – Aralık 2011 81 ÇÖZÜM MALİ

Ayrıca, belli bir görev veya hizmetin yerine getirilmesi ya da belli bir
taşınmaza bağlı hakların kullandırılması yahut belli bir teşebbüsün
işletil mesi karşılığı ortaklık durumunda, görev veya hizmetin sona ermesi,
taşın maz veya işletmenin başka bir şahsa devredilmesi halinde de ortaklık
sona erer (Yasalar, 1163, md.15).

Ayrılanların alacak ve haklarının istenebileceği günden itibaren beş yıl
geçmesi halinde haklarının zamanaşımına uğrayacağı KK’da düzenlen miştir
(Yasalar, 1163, md.17/3). Öte yandan KK’nın 17.maddesinde, “Ko operatifin
mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler,
anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç
yılı aşmamak üzere geciktirilebilir.” denilmiştir.

Örnek anasözleşmenin 15’inci maddesinde, Kanunda belirtilen süre 1 aya
indirilerek bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri ödeme
yapıla cağı, ayrılan ortak yerine yeni ortak alınması durumunda gider
taksitlerinin derhal geri verileceği belirtilmiştir.

5. Ortakların Yaptıkları Ödemeler ve Ayrılan Ortaklara Yapılacak Ödemelerin
Belirlenmesi

Yapı kooperatiflerinde ortaklar kooperatife çeşitli adlar altında öde me
yapmaktadır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz; Sermaye, mevduat, ek ödeme,
şerefiye, sonradan ortak olanlardan, genel kurul kararıyla alınan giriş
aidatı ile diğer ortakların o güne kadar ödediği tutar arasındaki fark,
ödenen veya tahakkuk gecikme faizleri ve/veya gecikme cezaları, bağışlar.

KK’nın 17’nci maddesine göre ayrılan ortakların alacakları, ayrıldık ları
yılın bilançosuna göre belirlenir. Ayrıca ortakların ayrıldıkları takdirde
sermaye ve mevduatlarından yoksun bırakılamayacakları da ifade edilmiş tir.
Bu bakımdan ortakların, yukarıdaki bölümde saymış olduğumuz öde­melerinden
sermaye ve mevduat kapsamına girenleri, ayrılırken alabile cekleri
ortadadır.

Bu bağlamda, ayrılan ortağa 500.Sermaye Hesabı ve 501.Ödenmemiş Sermaye
Hesabı fark olan “ödenmiş sermaye” ile 431.Ortaklara Borçlar He sabı ve
131.Ortaklardan Alacaklar Hesabı arasındaki ödenen “mevduat”ın iadesi
gerekmektedir. Diğer taraftan, ortakların ödedikleri aidat, ödenti, ara
ödeme gibi paraların, başka hesaplarda izlendiği de görülmektedir.82 Kasım –
Aralık 2011 ÇÖZÜM MALİ

Öte yandan, ortakların kooperatife yaptıkları bağışların, ödedikleri gecikme
faizlerinin ve ek ödemelerin iadesi mümkün değildir. Bağış ve gecikme
faizleri kooperatifin geliri olarak, ek ödeme ise zararın kapatılma sında
kullanılacağından, sonuç olarak oluşan kar veya zararın, ayrılan or tağa
yapılacak ödemede dikkate alınacak olması nedeniyle, bunlar ayrılan ortağa
yapılacak ödemelerde hesaplanmaz. Yine, tahakkuk eden ve ortakça henüz
ödenmemiş olan ek ödeme ve gecikme faizlerinin de, ayrılan ortağın
alacağından indirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, ayrılan ortağa yapılacak ödemenin ayrıldığı yıl bilan çosuna
göre belirleneceği, KK’nın 17’nci maddesinde ifade edilmiştir. Bu bakımdan,
ayrılan ortağa ödenecek tutarın bilanço kalemleri itibariyle göz atılmasında
da fayda vardır.

Bu bilanço kalemlerinin de değerlendirilmesi gerekmektedir;

* Yedek Akçeler – Dağıtılmayan Karlar,

* Fonlardaki Birikimler,

* Cari Yıl Karı veya Zararı,

* Geçmiş Yıllar Karları veya Zararları.

5.1. Yedek Akçeler – Dağıtılmayan Karlar

KK’nın 38’inci maddesine göre, anasözleşmede hüküm bulunmadığı durumda,
olumlu gelir-gider farkının tamamı yedek akçeye aktarılır. Ka nunun 39’uncu
maddesinde ise, gelir-gider farkının en az %10’unun yedek akçeye ayrılacağı
ifade edilmiştir. 41’inci maddede ise yedek akçelerin kullanım şekillerinin
anasözleşmede gösterileceği ifade edilmiştir.

Öte yandan Kanunun 17’nci maddesinde ayrılan ortaklara, varlıklar üzerinden
pay verilmesine anasözleşme ile izin verildiği durumda, yedek akçelerin bu
kapsam dışında olacağı belirtilmiş, 39’uncu maddede de ye dek akçelerin
ortaklara dağıtılacağına dair anasözleşme hükümlerinin ge çerli olmayacağı
vurgulanmıştır.

Yedek akçeler şu şekilde sınıflandırılmaktadır (Sevilengül, 2005, 64):

* Yasa gereği ayrılanlar “yasal yedekler” veya “kanuni yedek akçe”,

* Anasözleşme gereği ayrılanlar “statü yedekleri”,

* Genel kurul kararına göre ayrılanlar “olağanüstü yedekler” veya “isteğe
bağlı yedekler” ya da “ihtiyari yedekler”.

Temmuz – Ağustos 2011 Kasım – Aralık 2011 83 ÇÖZÜM MALİ

Dolayısıyla kooperatiflerde kanuni yedek akçe en az %10’dur. Yapı
kooperatifleri örnek anasözleşmesinin 70’inci maddesinde ise, olumlu gelir
gider farklarının %1’inin KK’nın 94’üncü maddesi uyarınca Tanıtma ve Eğitim
Hizmetlerini Sağlayacak Fona (T.C. Yasalar, 4629, geç. md. 1/A/c)1
aktarı lacağı, kalan kısmın tamamının yedek akçelere ayrılacağı ve yedek
akçelerin ortaklara dağıtılamayacağı, bunların sadece olumsuz gelir gider
farklarının karşılanmasında kullanılabile ceği belirtilmiştir.

Kanun ve anasözleşme hükümleri birlikte değerlendiril diğinde, kanuni
yedekler %10 ve statü yedekleri %89 olarak hesaplanacaktır. Öte yandan
TTK’da anonim şirketlere ilişkin olarak yer alan kanuni, ihtiyari, özel ve
gizli yedek akçe te rimleri, KK’da ayrıca tanımlanmamıştır (Çevik, 1999,
834). Kanun sadece “yedek akçe” tanımını kullanmıştır. Bu yüzden olumlu
farkın %99’unun tek bir yedek hesabında izlenmesi de mümkündür.

Ortaklara, bu yedek akçelerden pay verilmesi Kanunun açık hükmü karşısında
(KK md.17/2, 39/2) mümkün değildir. Ancak 41’inci maddede yedek akçelerin
nasıl kullanılacağı nın anasözleşmede gösterileceği belirtilmiştir. Yedek
akçe, kooperatifin ileride zarar etmesi durumunda, zararın öncelikle yedek
akçeden karşılanarak kooperatif sermayesinin kaybının önüne geçilmesi,
ortakların zarardan en az şekilde etkilenme lerini sağlamak üzere
geliştirilmiş bir uygulamadır. Kaldı ki, anasözleşmelerde de yedek akçeler,
zararın kapatılmasında kullanılmaktadır. Bu nedenle düzenlemenin yedek
akçelerin, kooperatiften ayrılması sözkonusu olmayan ortaklara dağıtım
yapılmaması yönünde algılanması, ayrılan ortakların ise bun lar üzerinde hak
sahibi olabilmesi mümkün görünmektedir.

Buna karşın hazırlanan örnek anasözleşmelerde (md.15),

1 KK’nın 94’üncü maddesi, 4629 sayılı Bazı Fonların Tasfiyesi Hakkında Kanun
ile yürürlükten kaldırılmış, buna karşın 4629 sayılı Kanunun Geçici 1/A/c
maddesi gereğince sözkonusu fon gelirinin tahsil edilmeye devam edileceği
belirtilmiştir.84 Kasım – Aralık 2011 ÇÖZÜM MALİ

ayrılan ortakların yedek akçeler üzerinde pay sahibi olama yacakları açıkça
belirtilmiş olup, bu sebeple kooperatifte “da ğıtılmayan kar” da oluşmayacak
ve ayrılan ortaklara dağıtımı sözkonusu olmayacaktır.

5.2. Fonlardaki Birikimler

KK’nın 41’inci maddesinde özel fonların kullanım şekil şartlarının
anasözleşmede gösterileceği ifade edilmiştir.

Yapı kooperatifleri örnek anasözleşmesinin “özel fon” başlıklı 71’inci
maddesine göre, eğer ortak dışı işlemlerden olumlu gelir gider farkı mev cut
ise, KK’nın 94’üncü maddesi gereğince %1’lik kısım ayrıldıktan sonra kalan
tutarın tamamının özel bir fon hesabında toplanacağı, bu paraların
kooperatifin gelişmesine yarayacak işlerde kullanılacağı belirtilmiştir.

Bu bakımdan ortak dışı işlemlerden elde edilen gelir gider farkından ayrılan
fon birikimlerinin de, ayrılan ortağa verilmesi mümkün değildir.

5.3. Cari ve Geçmiş Yıl Olumlu/Olumsuz Gelir Gider Farkları

Bilançoda yer alan ve kooperatiften ayrılan ortaklar için önemlilik arz eden
bir kalem ise, cari ve geçmiş yıl kar ve zararlarıdır.

Geçmiş ve cari yıl olumlu farklarının nasıl dağıtılacağı konusu KK’da ve
örnek anasözleşmede oldukça net ifade edilmiş olup bu farklar %1’lik kısmı
ayrıldıktan sonra kalan kısmın yedek akçelere aktarılacaktır.

Geçmiş ve cari yıl olumsuz farklarının ise, KK’nın 38/5’inci maddesi ne göre
olumsuz farkların yedek akçelerden, bunların yetmemesi halinde ek ödemelerle
veya sermaye paylarıyla karşılanması hükme bağlanmıştır.

Örneğin bir yapı kooperatifinin anasözleşmesinde ek ödeme toplayabi leceği
hususunda bir hükmün bulunduğunu, kooperatifin cari yılda 2.500 TL zarar
ettiğini(olumsuz gelir gider farkı), anasözleşmeye göre karın ta mamının
yedek akçeye ayrılacağını, yedek akçelerin tutarının 1.000 TL olduğunu
varsayalım. Kasım – Aralık 2011 85 ÇÖZÜM MALİ

/

131

Ortaklardan Alacaklar

XX

131.XX Ortak Kooperatif

540

Yasal Yedekler

XX

591

Dönem Net Zararı

XX

Dönem net zararının yedek akçeler ve ek ödeme ile kapatılması

/

Evren Özmen

Tel : 0 216 352 29 61 – ext 21

Fax : 0 216 371 07 46

Web:www.kemalozmen.com

ü Please consider the environment before printing this email

ANASÖZLEŞMEYE KONACAK HÜKÜMLER

D ANASÖZLEŞMEYE KONACAK HÜKÜMLER:

I – MECBURİ HÜKÜMLER:
MADDE 4. Kooperatif anasözleşmesinde aşağıdaki hususlara ait hükümlerin yer olması gerektir.

1. Kooperatifin adı ve merkezi,

2. Kooperatifin amacı ve çalışma konuları,

3. Ortaklık sıfatını kazandıran ve kaybettiren hal ve şartlar,

4. Ortakların pay tutarı ve kooperatif sermayesinin ödenme şekli, nakdi sermayenin en az 1/4 nün peşin ödenmesi,

5. Ortakların ayni sermaye koyup koymıyacakları,

6. Kooperatiflerin yükümlerinden dolayı ortakların sorumluluk durumu ve derecesi,

7. Kooperatifin yönetici ve denetleyici organlarının görev ve yetki ve sorumlulukları ve seçim tarzları,

8. Kooperatifin temsiline ait hükümler,

9. Yıllık gelir gider farklarının, hesaplama ve kullanma şekilleri,

10.Kurucuların adı, soyadı iş ve konut adresleri,
[Yeni Şerh Ekleyin]
II – İHTİYARİ HÜKÜMLER:

Kooperatiflerde anasozlesmeye konulacak mecburi hükümler – Kooperatif danismani mali musavir Kemal Ozmen

D ANASÖZLEŞMEYE KONACAK HÜKÜMLER:

I – MECBURİ HÜKÜMLER:
MADDE 4. Kooperatif anasözleşmesinde aşağıdaki hususlara ait hükümlerin yer olması gerektir.

1. Kooperatifin adı ve merkezi,

2. Kooperatifin amacı ve çalışma konuları,

3. Ortaklık sıfatını kazandıran ve kaybettiren hal ve şartlar,

4. Ortakların pay tutarı ve kooperatif sermayesinin ödenme şekli, nakdi sermayenin en az 1/4 nün peşin ödenmesi,

5. Ortakların ayni sermaye koyup koymıyacakları,

6. Kooperatiflerin yükümlerinden dolayı ortakların sorumluluk durumu ve derecesi,

7. Kooperatifin yönetici ve denetleyici organlarının görev ve yetki ve sorumlulukları ve seçim tarzları,

8. Kooperatifin temsiline ait hükümler,

9. Yıllık gelir gider farklarının, hesaplama ve kullanma şekilleri,

10.Kurucuların adı, soyadı iş ve konut adresleri,
[Yeni Şerh Ekleyin]
II – İHTİYARİ HÜKÜMLER:

Kooperatif Kurulusu tescil ilan izin – Kemal Ozmen

C İZİN VERME, TESCİL VE İLAN:
MADDE 3. Ana sözleşme, Ticaret Bakanlığına verilir. Bakanlığın kuruluşa izin vermesi halinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan olunur. Tescil ve ilan olunacak hususlar şunlardır:

1. Ana sözleşme tarihi,

2. Kooperatifin amacı, konusu ve varsa süresi,

3. Kooperatifin unvanı ve merkezi,

4. Kooperatifin sermayesi ve bunun nakdi kısmına karşılık olarak ödenen en az miktar ve her ortaklık payının değeri,

5. Ortaklık payı belgelerinin ada yazılı olduğu,

6. Ayni sermaye ve devralınan akçalı kıymetlerle işletmelerin neden ibaret oldukları ve bunlara biçilen değerler,

7. Kooperatifin ne suretle temsil olunacağı ve denetleneceği,

8. Yönetim Kurulu üyeleriyle kooperatifi temsile yetkili kimselerin ad ve soyadları,

9. Kooperatifin yapacağı ilanların şekli ve anasözleşmede de bu hususta bir hüküm varsa yönetim kurulu kararlarının pay sahiplerine ne suretle bildirileceği,

10. Kooperatifin şubeleri: Kooperatifler, lüzum gördükleri takdirde memleket içinde ve dışında şubeler açabilirler. Şubeler, merkezin sicil kaydına atıf yapılmak suretiyle bulundukları yer ticaret siciline tescil olunurlar.

Ticaret Bakanlığı, ana sözleşmelerin, kanunun ihtiyari hükümlerinden ayrıldığını ileri sürerek kooperatifleri kuruluşuna izin vermekten kaçınamaz.

Anasözleşmenin değişiklikleri de kuruluştaki usullere bağlıdır.
[Yeni Şerh Ekleyin]